Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19 MART 1991
Kargaşaya Götürülen
Üni\ ersite...
Ozel statulu universitelerin yonetımınin teslim edıleceği "temayuz
etmiş kimseler" ise zaman ve yoreye gore ya "banker" ya "hayali
ihracatçı" ya "devlet ihalelerınin devamlısı muteahhit" ya "tarikat
şeyhi" ya "aşıret reisi" ya "mabeyin kâtipleri - yağdanlıklar" ya da
"parti ilerı geleni" olacaktır.
Prof. Dr. MUSTAFA ALTINTAŞ Gazı Ünı. IIBF Oğretım Uyesı
Ünıversıte, bılımsel bılgınm sureklı olarak
uretıldığı ve o anda ulaşılan en yuksek duzeyı
ıle öğrencılenne ve gereksınım duyan herkese
aktanldığı sıstemın adıdır Turk ünıversıte sıs-
temının, gerek bılım uretımı, gerek bılım oğ-
renımı ve gerekse bıhm oğretımı konusunda
ışlevını, son on yılda gıderek vıtırdığı, yadsın-
maz bır gerçektır
Bır sıstemın, ozelbkle de ünıversıte adlı bır
sıstemın evrensel ışlevını hakkı ıle yerıne ge-
tırmesının baş koşulu, sıstemın oturmuşluğu
ıle kararlılığıdır Bu turden bır oturmuşluk ve
kararlılık, unıversıtede bılım ureten ve oğre-
ten bılım adamlannın, bılımsel bılgıyı oğre-
nen dğrencılerın ve bu faalıyetın yerıne getı-
nlmesı surecıne katkıda bulunan unıversıte ca-
lışanlarının gereksınım duydukları en onemlı
nesnedır
Turk unıversıtelennın bılım uretımı ıle bı
lım oğretımı alanında, YOK sıstemı ıle bırlık-
te önemlı ölçude vikıma uğratıldıjp, artık her-
kesçe kabul edılmektedır YÖK sıstemının bu
yıkıcı yanını bır kenara bıraksak bıle, bır sıs-
tem olarak oturmuşluk ve kararlılık göstere-
memesı de, bugune kadar yapılan ve sayısını
uzmanların bıle bılemedığı yasa ve yonetme-
Jık alarundakı sayısız değışıklıklerle ortadadır
Temel yasasında 19 kez, yonetmelıklennde ıse
^200 kez değışıme uğramış bır sıstem ıçınde bı-
lım vaşamının gereksındığı kararlılık ve otur-
muşluğun sağlanamamasının en yakıcı sonu-
cu, unıversıtelerımızın var olanı bıle aktara-
maz konuma suruklenerek medresenın bıle ge-
rısıne duşmesıdır
Hemen her seferınde, YOK sıstemının oluş-
turulması sırasında sığınılan tum gerekçeler ve
ilkelerı tanınmaz kılan ve bır oncesını aratır
hale sokan değışıklıklerın sonuncusu, şu sıra-
lar TBMM Genel Kurulu'nun önune gelmış
olanıdır Işın ıbret veren yanı ıse, bır oncekı
değışıklıkte savunulan ve sığınılan gerekçele-
rın, bır sonrakı değışıklıkte, aynı adamlarca
ters yuz edılmesı, yadsmmasıdır
Bu yasa tasarısı ıle Turk yuksekoğretım sıs-
temıne ıkı yenı kurum eklenmekte, paralı yuk-
sek oğretım kurumlaştırılmakta, yuksekoğre-
tım gırış sıstemınde değışıklık yaratılmakta,
özel-vakıf yuksekoğretım kurumlarına kamu
arazılen ıle tesıslerını aktarırken, onlara su-
reklı olarak butçeden transfer olanaklı kılın-
makta ve şımdıye dek kendısını unıversıte ola-
rak sunan bır vakıf yuksekoğretım kurumu-
nun yasadışılığı yasala donuşturulmektedır
Bu >azımızda sısteme getırılen ıkı yenı kurum
ırdelenecektır
Sısteme eklenen kurumlar "yuksek tekno-
lojı enstituleri" ıle "ozel statu verilen ve yo-
netimı cumhurbaşkanına bağlı kılınan mute-
vellili universiteler"dır Yuksek teknolojı ens-
tıtusü, ıçerdığı alt bırımler, ışlev ve sahıp kılı-
nılan tuzel kışılık ıle umversıteye benzemek-
tedır Unıversıteden tek farkı, tanınan tuzel kı-
şıhğın "kamu tuzel kışılığı" olmamasıdır Böy-
lece bu turden enstıtulerın, özel kimseler elı
ıle açılması olanağı yaratılmış olmaktadır Çar-
pıkhk ve yanlışlık, böyle bır yukseköğretım
kurumunun oiuşturulmasında değıl, unıver-
sıte benzerı bu kurumun, "enstıtu" adı altın-
da ve YOK çatısı altında kurulmasındadır
Çunku, bu turden bır kuruluş yaratılması, ay-
nı sıstem ıçınde, aynı adla ve fakat alt bırım-
lerı açısından ve ışlevı açısından olsun bırbı-
rınden butunu ıle farklı enstıtulere kaynaklık
edecektır Bır yanda rektörluğe >a da dekan-
lığa bağlı enstıtuler, fakülteler, yuksekokullar,
konservatuvarlar, meslek yüksekokulları ıle
uygulama ve araştırma merkezlen yer alırken
öte yanda da aynı bırımlerın bu kez "yuksek
teknolojı enstıtusü mudurlenne" bağlı olan-
ları ortaya çıkacaktır Bır yanda rektör, sena-
to ve unıversıte yonetım kurulundan oluşan
unıversıte yonetım organları yer alırken, ote
vanda enstıtu muduru, enstıtu kurulu ve ens-
tıtu yonetım kurulu organlanndan oluşan fa-
kat, unıversiter işlevle yukumlu kılınan "yuk-
sek teknolojı enstituleri" olacaktır Bır yan-
da "dekana bağlı enstıtu mudurluğu" olurken
ote yanda "enstıtu mudurune bağlı dekan" gı-
bı mantık dışı, akıl dışı durumlar onaya çı-
kacaktır Amaç gerçekten, "yuksek teknolojı
enstıtusü" benzerı bır kuruluş yaratmaksa, bu-
nun orneklerı halen Turkıye'de var olan
"Turkıye ve Ortadoğu Amme Idaresı
Enstıtusü" ıle "Dış Pohtıka Enstıtusü" ornek
alınabılınır >a dadoğrudan "yuksek teknolojı
unıversıtesı" adlı i>ır kuruluş yaratılabılır
Yaratılmak ıstenılen ıkıncı kurum olan "özel
statulu unıversıteler" ıle bu turden unıversı-
telerm organları arasına yerleştırılen "ust >o-
nefim kurulu" da, bır yanda sıstemde karga-
şa yaratırken ote yanda da "paralı vuksek
oğretımı" gıderek kurumlaştıracaktır
Oncehkle, onerenler kım olursa olsun "ust
yonetım kurulu"nun tumu ıle cumhurbaşka-
nı tarafından atanması, bır kısım unıversıte-
len doğrudan cumhurbaşkanına bağlı kılacak-
tır Boylece Cumhurbaşkanlığı Senfonı Or-
kestrası benzerı cumhurbaşkanlığı unıversıte-
lerını ortaya çıkartacaktır
Tasanda ust yonetun kuruluna ve rektörluğe
atanacak kımselerde aranacak nıtehklenn, yal-
nızca, "devlet memuru olma nıtelığıne
sahıplık" ve "toplumda temayuz etmış
kimseler" bıçımınde tanımlanmış olması, bu
organlara atanacakların ılkokul dıplomasına
sahıp olmalannı yeterlı kılmaktadır Unıver-
sıtenın yonetımını, bu turden kurumlarda gö-
rev yapan oğretım uyelerıne, öğVencı ıle çalı-
şanların katıhmına açık tutmaya büyuk bır
bağnazlıkla karşı çıkan zıhnıjet, nıtelıklen bıle
tanımlanmamış kımselerın elıne vermekte sa-
kınca görmemektedır Özel statulu universi-
telerin vonetımının teslim edıleceği "temayuz
etmış kimseler" ıse zamana ve yoreye gore ya
"banker", ya "hayali ihracatçı" ya "devlet ıha-
lelerının devamlısı muteahhit" ya "tarikat
şeyhı" ya "aşıret reısı" ya "mabeyn kâtipleri
- yağdaalıklar" ya da "partı ılerı geleni" ola-
caktır
özel statulu unıversıtelerde, bır başka kar-
gaşa, mutevellı heyetı ıle halen var olan sena-
to ve unıversıte yonetım kurulu arasında go-
rev, yetkı ve sorumluluk alanında ortaya çıka-
caktır Unıversıtenın en ust organı olan sena-
to ıle unıversıte yonetım kurulunun gorev, yet-
kı ve sorumlulukları 2547 sayılı vasada açık-
ça sayılmış olmasına karşın, mutevellı heyetı-
nın yetkı ve gorevlerının YOK'ce çıkartılacak
yönetmelıklere bırakümıs olması, yasa ıle yo-
netmelık çatışmasına neden olacaktır Boyle-
ce, bır yanda gorev, yetkı ve sorumluluklan ya-
saca belırlenmış unıversıte organları bulunur-
ken, gorev, yetkı ve sorumlulukları yonetme-
lıkle behrlenecek ve tasarıda unıversıteyı yo-
netmeıde gorevlı kılınan mutevellı heyet ola-
caktır Butun bunlar, ümversıtelerın halen ya-
şamakta olduğu kargaşayı daha da arttıra-
caktır
Ust yonetım kurulunun emrıne verilen "ış-
letme hesabı"nın yerleşık devlet denetımmın
dışında tutulması, bu hesaptan yapılacak har-
camalarda keyfıhğe ve yağmalamaya neden
olabılecektır Var olan unıversıtelenn temel so-
runlardan bırı, kendılerıne ayrılan kaynakla-
rı kullanma becerısınden yoksun organlara sa-
hıp olması değıl, yönetımın bılım uretımı ve
oğretımı amacına donuk olarak ayırdığı kay-
naklann yetersızlığıdır
Özel statulu unıversıtelenn asıl önemlı so-
nucu, paralı yuksekoğretım] kurumlaştırma-
da ortaya çıkacaktır özel statulu unıversıte-
ler ıçın oğretım ucretı ust yonetım kurulunca
belırlenırken, bunun dışında kalan unıversı-
teler ıçın YOK'çe belırlenecektır Boylece, yuk-
sekoğretım ucretı çok tarıfelı olacak ve ucret-
lı yukseköğretım bu kanalla kurumlaştırıla-
caktır
Sonuç
Özel statulu unıversıtelerde, ısteyen öğretım
elemanları ıçın sözleşmelı çalışma olanağının
getırılmesı ve bunların ucretlerının ust yöne-
tım kurulunca belırlenmesı, oğretım eleman-
larının statulen ve ucretlen açısından da, bı-
rakınız, farklı kurumları, aynı kurum ıçınde
değışık uygulamalara neden olacaktır Sözleş-
melı personel uygulamasını ve bunların ucret-
lerınm mutevellı benzerı kurullar tarafından
saptanması, bılım uretmek ve oğretmekle go-
revlı oğretım elemanlannın ozgurluk alanla-
rıru daraJtacaktır. Iş ve gelecek guvencesınden
yoksun kılınacak öğretım elemanlarından ıse,
gunun ve toplumun değer yargılarından, du-
zeymden bağımsız bılımsel çalışmalara yönel-
melennı beklemek busbutün olanaksız olacak-
tır
PENCERE
'Babalar ve Oğullar'
Floman Batı da "Aydınlanma donemının urunu Aklın bağ-
nazlıktan bılımın dınden bağımsızlasma surecınde roman
ortaya cıkıyor Gercekcı romanın Balzac Stendhal Dıckens
gıbı buyuk adları "bılım devnmı"nm ardında boy gosterıyor-
lar, edebıyat tarıhıne yazılıyorlar
Osmanlıda ılk roman 1839'da yayımlanan Tanzımat Fer-
manı'ndan 36 yıl sonra yazılıyor
Ne var kı o donemde Turkıye, 'Aydınlanma' cağının gerı-
sındedır, Osmanlı, yenılesme goruntusu arkasında eskı
"nızam-ı âlem 'ın felsefesını korumaya cabalamaktadır, 'ege-
men Islam kulturunün semsıyesı altında sınırlan son derece
kesın ve kısıtlı bır Batıya yonelış mantığı' Tanzımatcılara ege-
mendır
Pekı bu ortamda roman yazmaya kalkışan Tanzımatçı1
nın ıkılemı nedır"?
•
"Babalar ve Oğullar-Tanzımat Romanının Epıstemolofik
Temellen" adlı kıtabında (lletışım Yayınları) Profesor Jale Parla
konuyu ıncelıyor
Namık Kemal Ibret gazetesındekı yazılarından bırınde ıl-
gınç bır reçete duzenlemış
"Onlann (Avrupa'nın) bırtakım asar-ı nefısesını (guzel yapıt-
larını) taklıt eder ve Şark ve Garb ın fıkr-ı kemal ve bıkr-ı haya-
lını ızdıvaç ettırmeye calışırız"
"Batı'ya oykunme' Tanzımat'ın ılgınç bır boyutudur yenı-
lesmeyı bıçım olarak almak ıcerığını Osmanlı kafasıyla dol-
durmak yeterlıdır Edebıyatta yenı turlerın denenmesınden
yanadır Tanzımat yazarı, çekıncesı bıcımde değıl dunya go-
ruşunde ortaya çıkmaktadır, 1870-1990 arasında yazılan ro-
manlarda bu kaygı çarpıcı ve sureklıdır
*
Baba-oğul celışkısı dunya edebıyatında cok ıslenmış su-
reklı bır konudur Tanzımat romanında bu çelışkının temelı
Doğu-Batı ıkılemıne oturuyor ama hep babanın dunya go-
ruşu belırleyıcı oluyor Batı'da geçerlı 'menfaat-ı şehvanıye"
ıle "menfaat-ı nakdıye"ye Osmanlı ahlakında yer yoktur, şeh-
vet ıle para baştan çıkarıcıdır, baba oğlunu bu alanda su-
reklı uyarır, denetler, oğul baştan çıkmasın, Avrupa'nın yaşam
bıçnmınden tureyen 'suflı zevkler'e kendını kaptınvasın tedey-
yun (dıne bağlılık) temeddun (uygarlaşmaya medenıleşme-
ye) engel değıldır Tanzımat yazarı sayfalar boyunca sık sık
romana bu amacla 'mudahale' eder, kahramanlan uyarır,
okurlara ahlak dersı verır Bır bakıma 'yazar' baba okurlar
'oğul' gıbı gorunurler Tanzımat-ı Hayrıye'de egemen fıkır, Ba-
tılılaşma'da ıpın ucu elden kacmasın dıye sureklı uyanık dur-
maktır
"Babalar ve Oğullar' da Jale Parla, çarpıcı örneklerle "Os-
manlı aydınlarının en yemlıkçı sayılanının bıle 'bılım devnmt
1
nın ruhunu anlamadığını temelde 'aklı ılımlere' kuşku
duyduğunu" kanıtlıyor ,
HESAPLASMA
BURHAN ARPAD
İstanbul Dükalığı
Istanbul'da yasayanların sayısı on mılyonu aştı
1
Turkıye nu-
fusunun beşte bırı Yabancı ve yerlı sermaye çevrelerı bu ger-
çeğı goz ardı edemez Kultur ve öğretım de bu gerçeğı gor-
mek zorunda Şu sıralarda Turkıye'de yonetımı elınde tutan
ANAP, son yerel seçımlerde yedığı ağır tokatın acısıyia kımı
önlemler, kımı gırışımler peşınde' Şımdıye kadar hıçbır dö-
nemde, hıçbır yönetıcı gucun aklına gelmeyen gınşımler'
25 şubat gunlu Cumhurıyet'te çıkan, çok ılgınç bır haber
yazının ana çızgılerını şoyle ozetleyebılırız
' Şımdılerde İstanbul şehır ıslennı yoneten İstanbul Ana-
kent Beledıye Başkanlığı kaldırılacak, ıkıye, belkı de uçe bo-
lünecek, İstanbul Beledıyesı İstanbul, Kadıkoy, Beyoğlu be-
ledıyelerı kurulacak Dahası var Tekırdağ Kırklarelı Edırne
Kocaelı, Sakarya buyuk ıl Istanbul'a bağlanacak' Buyuk ıl
Istanbul'u super valı yonetecek Seçımle ya da atamayla
1
Bu
yazımda' (Ünlem ışaretlerıne rastlarsanız şaşmayın Kendı-
mı tutmasaydım yazının butunü sadece yan yana sıralanmış
ünlemler olabılırdı
1
)
İstanbul Anakent Beledıye Başkanı Sayın Prof Dr Sözen,
kısaltarak bu koşeye aktarmaya çalışacağım göruşunde,
özal'ın İstanbul ıçın göruşlerını 'sağlıksız model' dıye cok
temkınlı sözlerle, belkı de gülümseyerek karşılıyor
"Istanbul'u ıstedığınız kadar bolun parçalayın goç hızının
durdurulmadığı surece, sorunların onune geçemezsınız"
Sayın Sozen, lyı nıyetlı bır gozlemle böyle soylüyor
Buyuk yanılgı
1
Sorunların onune geçmek ısteyen kım'
ANAP yonetıcılerının butun çabaları sorunlar ve sorunlar
oluşturmak
1
Kurt dumanlı havayı sever orneğı, yuvarlanıp gıt-
mek> ANAP, İstanbul konusunu daha da karıştırmak ısterken
Imar Yasası'nı da allak bullak etmek yolunda onerılere ha-
zırlanıyor Yurürlukte olan Imar Yasası'nı temelden parçala-
yacak önerıler peşınde
Mımartar Odası İstanbul şubesı, yennde bır uyanıklıkla mıl-
letvekıllerıne yazıyla başvuruyor
"Meclıs gundemınde öncelıklı olarak goruşulecek Imar Ya-
sası değışıklığı tasarısı, yerel yönetımlerın kent yaşamını du-
zenleme hakkı olan planlama yetkısını ortadan kaldırarak ye-
rınden yonetım ılkesını yok edıcı boyutlar taşıdığından, kent-
lerde suregelen ımar kargaşası daha da ıçınden çıkılmaz hal
alacaktır Boylece hukuk dışı yapılaşma peşınde olanlar ka-
zançlı çıkacaklardır Bu durum, meslek yaşamımızı doğru-
dan ılgılendırmektedır
Yaşamımızı ve cevremızı oluşturmada demokratık katılımı-
mızı engelleyıcı nıtelıktekı bu yasa tasarısı yıne "Savaş orta-
mında bır geceyarısı operasyonu' ıle yasalaşma tehlıkesını
ıçermektedır
Bu nedenlerle demokratık toplum kurallarının bır kez da-
ha yok edılmesıne hayır dıyor, sağduyulu mılletvekıllerını du-
yarlı olmaya cağırıyoruz '
lyı nıyetlı gırışımler. sağduyulu goruşler, kutturden yanasav-
lar, yazık kı şımdıye kadar pek yararlı olmadı' Yanlış anlaşıl-
masın
1
Bu davranışların hepsı yennde, hepsı desteklenme-
hi
Neme gerek' Benı ısırmayan kurt bın yıl yaşasın gıbıler-
den kuçuk hesapların nereye surukledığını hep yaşıyoruz'
Istanbul'da beledıye başkanlığı ve valılık gorevlerının bır
elden yönetıldığı yıllardan kalma bır sav vardır
Istanbul'da valı, beledıye başkanı olabılmış kışt bır bakı-
ma İstanbul dükalığı yönetıcısı durumundadır Bu gozlem be-
nım değıl, ıkıncı savaş yıllarında ve daha sonrakı yıllarda bu
görevı uzun sure ustlenmış bır burokratındır Ne var kı gu-
nümuzde ANAP'cıların tutumu ve yonetım bıçımı, 194O'lı yıl-
ların Istanbul'u ıcın bıraz da sakayla karışık savı, bıraz ço-
cuksu kalmıyor mu'
HIRSIZLIK ILANI
17 Şubat 1991 gecesı demır kapı kılıdı kırılarak Levent Cad No
12 de faahyette bulunan Sanver Yemınlı Malı Musavırlık A Ş ye
hırsız gırmıstır Hırsız kasayı acmayı becererek kasada bulunan
10 500 000 TL sını 400 dolara muadıl dovızı ve 70 000 000 TL
tırtarında Hazıne Bonosu nu calmıstır
Hazıne bonoları her bın 5 000 000 TL degerde 14 adettır,
0 904534 ıla 904547 numaralıdır. 4 Eylul 1991 vadelıdır Bu bo-
noların odenmemesı ıçın mahkemeye başvurulmuştur
Mahkeme kararı ayrıca ılan edılecektır
Adı geçen bonoların odenmemesı şırketçe şimdıden ılan
olunur.
Salıh Şanv»»r
Yemınlı Malı Muşavır
İNGİLİZCEYI
8 ayda konusun,
Sızı Amerıkalı dostlarımızla tanıstıralım
Tel: 349 59 38
Bankacılıkta en gelişmiş Her ışlemde uzmanlaşmış Tüm bankacılık
on-lıne real-time bılgı ıştem guleryuzlu personel. • hizmettennde süratlı
sıstemı.* „. kalıteh hizmet.
lşadamlanna çağdaş ve
yaygın kredı desteğh
Tum yurtta hısse senedı Hısse senetlennde
alım-satımında herkese her Turkıye'nın ilk ve tek
yerde Borsa hizmetı. Yatınm Hesabı.
Hısse senetlerinde Bankamatık şımdı de
Borsa Dışı (Lot Altı) ışlem 24 saat "Borsamatık".
imkânı. •
Benzersız Bankamatik
ustunluklen.
îhracat ve ıthalât konulannda Tasarruflara guvenılir
profesyonel hizmet yuksek faız kazancı.
Butun dunyada geçerlı
îş Bankası Kredı Kartı.
Her turlu alışvenşe ımkân Çağdaş Para: îş Bankası'na Ozelleştırme hızmetınde Yaygın yurtıçı-yurtdışı
sağlayan Tuketıcı Kredılen. ozel Mavı Çek. aküf rol. şubeler, temsılcılıkler,
• muhabır bankalar ağı
Bu hizmetlerden bazılannı,
diğer bankalann hepsi birden
vermeye çalışıyor.
Ama, bu hizmetlerin hepsini birden sadece İş Bankası
venyor. Çünkü, yarattığı yenilikler, benzersiz hizmetler,
* örnek alınan bankacılık sistemleriyle İş Bankası; ileri
bankacılığı tanıyan, çağdaş kişilerin ve dinamik
yöneticilerin bankasıdır.
İş Bankasıiıın büyûklüğü hizmetlerinden kaynaklanır.
ÜTÜRKİYE İŞ BANKASI
Ancak bır de Beşır Fuat var,
oğluna Namık Kemal adını ko-
yuyor, Dumas'ya ya da Hugo
1
ya değıl Voltaıre'e oykunuyor,
otuz uç yaşında damarlannı ke-
serek bır deneyıme gırıştyor,
olume doğru gıdışını an an ya-
zarak saptıyor Besır Fuat, Ba-
tı'nın bılgı kuramı' dışında ka-
larakçağdaslaşmanın olanak-
sızlığını gormuş bır kışıdır, Os-
manlı romanına temel oluştu-
ran epıstemolojı'nın aşıldığını
bılıyor ve soruyor
'— Gençlere Dumas Fıls'ın
'La Dam o Kamelya'sını mı, yok-
sa Zola nın 'Nana sını mı okut-
Yanıtını da venyor
' "*— Elbette Nana yı okutmalı-
dır Cünku Nana 'menfaat-ı şe-
hevıye'yı gerçekte olduğu gıbı
yansıtan bır yaprttır'
Tanzımat romancıları
yenılesme' akımında Batı'yı ge-
rıden ızlemışler, 'çağdaşlaş-
ma nın 'aydınlanma'öan geçtığı-
nı gorememışler ya da gormek
ıstememışler
•
20'ncı yuzyilda, romanımızın
temellen çağdaslığın 'bılgı ku-
ramı na oturdu
Ne var kı 12 Eylul, devletın
resmı göruşunde Tanzımat a
dönuk bır polıtıkayı benımsedı
"Turk-lslam sentezı' denılen
dunya gomsunun 12 Eylul den
sonra devletce desteklenmesı,
Jale Parla'nın kıtabını bır açı-
dan guncelleştırıyor, yaşadığı-
mız donemın sorunsalına bağ-
lıyor
Felsefe derslerının 12 Eylul
:
den sonra lıselerde dışlanma-
sı bır rastlantı değıldır
Fatoş
HEYKEL
SERGİSİ
8 Mart - 22 Mart 1991
PRESTİJ
Tunel Pascgı Tunel-
Istanbul
Tel 151 43 02
LISKUR
SÜRUCU
KURSU
'Yeni sınav sıstemın© gore"
Devreler:
HaftaSonu 16 Mart
Haflalçı 18 Mart
KADIKÛY
(SöğMûçeşmeCamııyanı) •
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
VEFATLAR
İÇİN
Yurtıcı yuridışı cenaze nakle-
dılır, cenaze ılaçlama malzeme
tabut butun ıştemler hassası-
yette suratle yapılır Işletmede
aynca 18 ambulans mevcuttur
Cenaze ılanhnnda hızmet be-
detı alınmaz
İSLAMCENA7EİŞLERİ
14720 06-140 68 86