22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19 MART 1991 Kargaşaya Götürülen Üni\ ersite... Ozel statulu universitelerin yonetımınin teslim edıleceği "temayuz etmiş kimseler" ise zaman ve yoreye gore ya "banker" ya "hayali ihracatçı" ya "devlet ihalelerınin devamlısı muteahhit" ya "tarikat şeyhi" ya "aşıret reisi" ya "mabeyin kâtipleri - yağdanlıklar" ya da "parti ilerı geleni" olacaktır. Prof. Dr. MUSTAFA ALTINTAŞ Gazı Ünı. IIBF Oğretım Uyesı Ünıversıte, bılımsel bılgınm sureklı olarak uretıldığı ve o anda ulaşılan en yuksek duzeyı ıle öğrencılenne ve gereksınım duyan herkese aktanldığı sıstemın adıdır Turk ünıversıte sıs- temının, gerek bılım uretımı, gerek bılım oğ- renımı ve gerekse bıhm oğretımı konusunda ışlevını, son on yılda gıderek vıtırdığı, yadsın- maz bır gerçektır Bır sıstemın, ozelbkle de ünıversıte adlı bır sıstemın evrensel ışlevını hakkı ıle yerıne ge- tırmesının baş koşulu, sıstemın oturmuşluğu ıle kararlılığıdır Bu turden bır oturmuşluk ve kararlılık, unıversıtede bılım ureten ve oğre- ten bılım adamlannın, bılımsel bılgıyı oğre- nen dğrencılerın ve bu faalıyetın yerıne getı- nlmesı surecıne katkıda bulunan unıversıte ca- lışanlarının gereksınım duydukları en onemlı nesnedır Turk unıversıtelennın bılım uretımı ıle bı lım oğretımı alanında, YOK sıstemı ıle bırlık- te önemlı ölçude vikıma uğratıldıjp, artık her- kesçe kabul edılmektedır YÖK sıstemının bu yıkıcı yanını bır kenara bıraksak bıle, bır sıs- tem olarak oturmuşluk ve kararlılık göstere- memesı de, bugune kadar yapılan ve sayısını uzmanların bıle bılemedığı yasa ve yonetme- Jık alarundakı sayısız değışıklıklerle ortadadır Temel yasasında 19 kez, yonetmelıklennde ıse ^200 kez değışıme uğramış bır sıstem ıçınde bı- lım vaşamının gereksındığı kararlılık ve otur- muşluğun sağlanamamasının en yakıcı sonu- cu, unıversıtelerımızın var olanı bıle aktara- maz konuma suruklenerek medresenın bıle ge- rısıne duşmesıdır Hemen her seferınde, YOK sıstemının oluş- turulması sırasında sığınılan tum gerekçeler ve ilkelerı tanınmaz kılan ve bır oncesını aratır hale sokan değışıklıklerın sonuncusu, şu sıra- lar TBMM Genel Kurulu'nun önune gelmış olanıdır Işın ıbret veren yanı ıse, bır oncekı değışıklıkte savunulan ve sığınılan gerekçele- rın, bır sonrakı değışıklıkte, aynı adamlarca ters yuz edılmesı, yadsmmasıdır Bu yasa tasarısı ıle Turk yuksekoğretım sıs- temıne ıkı yenı kurum eklenmekte, paralı yuk- sek oğretım kurumlaştırılmakta, yuksekoğre- tım gırış sıstemınde değışıklık yaratılmakta, özel-vakıf yuksekoğretım kurumlarına kamu arazılen ıle tesıslerını aktarırken, onlara su- reklı olarak butçeden transfer olanaklı kılın- makta ve şımdıye dek kendısını unıversıte ola- rak sunan bır vakıf yuksekoğretım kurumu- nun yasadışılığı yasala donuşturulmektedır Bu >azımızda sısteme getırılen ıkı yenı kurum ırdelenecektır Sısteme eklenen kurumlar "yuksek tekno- lojı enstituleri" ıle "ozel statu verilen ve yo- netimı cumhurbaşkanına bağlı kılınan mute- vellili universiteler"dır Yuksek teknolojı ens- tıtusü, ıçerdığı alt bırımler, ışlev ve sahıp kılı- nılan tuzel kışılık ıle umversıteye benzemek- tedır Unıversıteden tek farkı, tanınan tuzel kı- şıhğın "kamu tuzel kışılığı" olmamasıdır Böy- lece bu turden enstıtulerın, özel kimseler elı ıle açılması olanağı yaratılmış olmaktadır Çar- pıkhk ve yanlışlık, böyle bır yukseköğretım kurumunun oiuşturulmasında değıl, unıver- sıte benzerı bu kurumun, "enstıtu" adı altın- da ve YOK çatısı altında kurulmasındadır Çunku, bu turden bır kuruluş yaratılması, ay- nı sıstem ıçınde, aynı adla ve fakat alt bırım- lerı açısından ve ışlevı açısından olsun bırbı- rınden butunu ıle farklı enstıtulere kaynaklık edecektır Bır yanda rektörluğe >a da dekan- lığa bağlı enstıtuler, fakülteler, yuksekokullar, konservatuvarlar, meslek yüksekokulları ıle uygulama ve araştırma merkezlen yer alırken öte yanda da aynı bırımlerın bu kez "yuksek teknolojı enstıtusü mudurlenne" bağlı olan- ları ortaya çıkacaktır Bır yanda rektör, sena- to ve unıversıte yonetım kurulundan oluşan unıversıte yonetım organları yer alırken, ote vanda enstıtu muduru, enstıtu kurulu ve ens- tıtu yonetım kurulu organlanndan oluşan fa- kat, unıversiter işlevle yukumlu kılınan "yuk- sek teknolojı enstituleri" olacaktır Bır yan- da "dekana bağlı enstıtu mudurluğu" olurken ote yanda "enstıtu mudurune bağlı dekan" gı- bı mantık dışı, akıl dışı durumlar onaya çı- kacaktır Amaç gerçekten, "yuksek teknolojı enstıtusü" benzerı bır kuruluş yaratmaksa, bu- nun orneklerı halen Turkıye'de var olan "Turkıye ve Ortadoğu Amme Idaresı Enstıtusü" ıle "Dış Pohtıka Enstıtusü" ornek alınabılınır >a dadoğrudan "yuksek teknolojı unıversıtesı" adlı i>ır kuruluş yaratılabılır Yaratılmak ıstenılen ıkıncı kurum olan "özel statulu unıversıteler" ıle bu turden unıversı- telerm organları arasına yerleştırılen "ust >o- nefim kurulu" da, bır yanda sıstemde karga- şa yaratırken ote yanda da "paralı vuksek oğretımı" gıderek kurumlaştıracaktır Oncehkle, onerenler kım olursa olsun "ust yonetım kurulu"nun tumu ıle cumhurbaşka- nı tarafından atanması, bır kısım unıversıte- len doğrudan cumhurbaşkanına bağlı kılacak- tır Boylece Cumhurbaşkanlığı Senfonı Or- kestrası benzerı cumhurbaşkanlığı unıversıte- lerını ortaya çıkartacaktır Tasanda ust yonetun kuruluna ve rektörluğe atanacak kımselerde aranacak nıtehklenn, yal- nızca, "devlet memuru olma nıtelığıne sahıplık" ve "toplumda temayuz etmış kimseler" bıçımınde tanımlanmış olması, bu organlara atanacakların ılkokul dıplomasına sahıp olmalannı yeterlı kılmaktadır Unıver- sıtenın yonetımını, bu turden kurumlarda gö- rev yapan oğretım uyelerıne, öğVencı ıle çalı- şanların katıhmına açık tutmaya büyuk bır bağnazlıkla karşı çıkan zıhnıjet, nıtelıklen bıle tanımlanmamış kımselerın elıne vermekte sa- kınca görmemektedır Özel statulu universi- telerin vonetımının teslim edıleceği "temayuz etmış kimseler" ıse zamana ve yoreye gore ya "banker", ya "hayali ihracatçı" ya "devlet ıha- lelerının devamlısı muteahhit" ya "tarikat şeyhı" ya "aşıret reısı" ya "mabeyn kâtipleri - yağdaalıklar" ya da "partı ılerı geleni" ola- caktır özel statulu unıversıtelerde, bır başka kar- gaşa, mutevellı heyetı ıle halen var olan sena- to ve unıversıte yonetım kurulu arasında go- rev, yetkı ve sorumluluk alanında ortaya çıka- caktır Unıversıtenın en ust organı olan sena- to ıle unıversıte yonetım kurulunun gorev, yet- kı ve sorumlulukları 2547 sayılı vasada açık- ça sayılmış olmasına karşın, mutevellı heyetı- nın yetkı ve gorevlerının YOK'ce çıkartılacak yönetmelıklere bırakümıs olması, yasa ıle yo- netmelık çatışmasına neden olacaktır Boyle- ce, bır yanda gorev, yetkı ve sorumluluklan ya- saca belırlenmış unıversıte organları bulunur- ken, gorev, yetkı ve sorumlulukları yonetme- lıkle behrlenecek ve tasarıda unıversıteyı yo- netmeıde gorevlı kılınan mutevellı heyet ola- caktır Butun bunlar, ümversıtelerın halen ya- şamakta olduğu kargaşayı daha da arttıra- caktır Ust yonetım kurulunun emrıne verilen "ış- letme hesabı"nın yerleşık devlet denetımmın dışında tutulması, bu hesaptan yapılacak har- camalarda keyfıhğe ve yağmalamaya neden olabılecektır Var olan unıversıtelenn temel so- runlardan bırı, kendılerıne ayrılan kaynakla- rı kullanma becerısınden yoksun organlara sa- hıp olması değıl, yönetımın bılım uretımı ve oğretımı amacına donuk olarak ayırdığı kay- naklann yetersızlığıdır Özel statulu unıversıtelenn asıl önemlı so- nucu, paralı yuksekoğretım] kurumlaştırma- da ortaya çıkacaktır özel statulu unıversıte- ler ıçın oğretım ucretı ust yonetım kurulunca belırlenırken, bunun dışında kalan unıversı- teler ıçın YOK'çe belırlenecektır Boylece, yuk- sekoğretım ucretı çok tarıfelı olacak ve ucret- lı yukseköğretım bu kanalla kurumlaştırıla- caktır Sonuç Özel statulu unıversıtelerde, ısteyen öğretım elemanları ıçın sözleşmelı çalışma olanağının getırılmesı ve bunların ucretlerının ust yöne- tım kurulunca belırlenmesı, oğretım eleman- larının statulen ve ucretlen açısından da, bı- rakınız, farklı kurumları, aynı kurum ıçınde değışık uygulamalara neden olacaktır Sözleş- melı personel uygulamasını ve bunların ucret- lerınm mutevellı benzerı kurullar tarafından saptanması, bılım uretmek ve oğretmekle go- revlı oğretım elemanlannın ozgurluk alanla- rıru daraJtacaktır. Iş ve gelecek guvencesınden yoksun kılınacak öğretım elemanlarından ıse, gunun ve toplumun değer yargılarından, du- zeymden bağımsız bılımsel çalışmalara yönel- melennı beklemek busbutün olanaksız olacak- tır PENCERE 'Babalar ve Oğullar' Floman Batı da "Aydınlanma donemının urunu Aklın bağ- nazlıktan bılımın dınden bağımsızlasma surecınde roman ortaya cıkıyor Gercekcı romanın Balzac Stendhal Dıckens gıbı buyuk adları "bılım devnmı"nm ardında boy gosterıyor- lar, edebıyat tarıhıne yazılıyorlar Osmanlıda ılk roman 1839'da yayımlanan Tanzımat Fer- manı'ndan 36 yıl sonra yazılıyor Ne var kı o donemde Turkıye, 'Aydınlanma' cağının gerı- sındedır, Osmanlı, yenılesme goruntusu arkasında eskı "nızam-ı âlem 'ın felsefesını korumaya cabalamaktadır, 'ege- men Islam kulturunün semsıyesı altında sınırlan son derece kesın ve kısıtlı bır Batıya yonelış mantığı' Tanzımatcılara ege- mendır Pekı bu ortamda roman yazmaya kalkışan Tanzımatçı1 nın ıkılemı nedır"? • "Babalar ve Oğullar-Tanzımat Romanının Epıstemolofik Temellen" adlı kıtabında (lletışım Yayınları) Profesor Jale Parla konuyu ıncelıyor Namık Kemal Ibret gazetesındekı yazılarından bırınde ıl- gınç bır reçete duzenlemış "Onlann (Avrupa'nın) bırtakım asar-ı nefısesını (guzel yapıt- larını) taklıt eder ve Şark ve Garb ın fıkr-ı kemal ve bıkr-ı haya- lını ızdıvaç ettırmeye calışırız" "Batı'ya oykunme' Tanzımat'ın ılgınç bır boyutudur yenı- lesmeyı bıçım olarak almak ıcerığını Osmanlı kafasıyla dol- durmak yeterlıdır Edebıyatta yenı turlerın denenmesınden yanadır Tanzımat yazarı, çekıncesı bıcımde değıl dunya go- ruşunde ortaya çıkmaktadır, 1870-1990 arasında yazılan ro- manlarda bu kaygı çarpıcı ve sureklıdır * Baba-oğul celışkısı dunya edebıyatında cok ıslenmış su- reklı bır konudur Tanzımat romanında bu çelışkının temelı Doğu-Batı ıkılemıne oturuyor ama hep babanın dunya go- ruşu belırleyıcı oluyor Batı'da geçerlı 'menfaat-ı şehvanıye" ıle "menfaat-ı nakdıye"ye Osmanlı ahlakında yer yoktur, şeh- vet ıle para baştan çıkarıcıdır, baba oğlunu bu alanda su- reklı uyarır, denetler, oğul baştan çıkmasın, Avrupa'nın yaşam bıçnmınden tureyen 'suflı zevkler'e kendını kaptınvasın tedey- yun (dıne bağlılık) temeddun (uygarlaşmaya medenıleşme- ye) engel değıldır Tanzımat yazarı sayfalar boyunca sık sık romana bu amacla 'mudahale' eder, kahramanlan uyarır, okurlara ahlak dersı verır Bır bakıma 'yazar' baba okurlar 'oğul' gıbı gorunurler Tanzımat-ı Hayrıye'de egemen fıkır, Ba- tılılaşma'da ıpın ucu elden kacmasın dıye sureklı uyanık dur- maktır "Babalar ve Oğullar' da Jale Parla, çarpıcı örneklerle "Os- manlı aydınlarının en yemlıkçı sayılanının bıle 'bılım devnmt 1 nın ruhunu anlamadığını temelde 'aklı ılımlere' kuşku duyduğunu" kanıtlıyor , HESAPLASMA BURHAN ARPAD İstanbul Dükalığı Istanbul'da yasayanların sayısı on mılyonu aştı 1 Turkıye nu- fusunun beşte bırı Yabancı ve yerlı sermaye çevrelerı bu ger- çeğı goz ardı edemez Kultur ve öğretım de bu gerçeğı gor- mek zorunda Şu sıralarda Turkıye'de yonetımı elınde tutan ANAP, son yerel seçımlerde yedığı ağır tokatın acısıyia kımı önlemler, kımı gırışımler peşınde' Şımdıye kadar hıçbır dö- nemde, hıçbır yönetıcı gucun aklına gelmeyen gınşımler' 25 şubat gunlu Cumhurıyet'te çıkan, çok ılgınç bır haber yazının ana çızgılerını şoyle ozetleyebılırız ' Şımdılerde İstanbul şehır ıslennı yoneten İstanbul Ana- kent Beledıye Başkanlığı kaldırılacak, ıkıye, belkı de uçe bo- lünecek, İstanbul Beledıyesı İstanbul, Kadıkoy, Beyoğlu be- ledıyelerı kurulacak Dahası var Tekırdağ Kırklarelı Edırne Kocaelı, Sakarya buyuk ıl Istanbul'a bağlanacak' Buyuk ıl Istanbul'u super valı yonetecek Seçımle ya da atamayla 1 Bu yazımda' (Ünlem ışaretlerıne rastlarsanız şaşmayın Kendı- mı tutmasaydım yazının butunü sadece yan yana sıralanmış ünlemler olabılırdı 1 ) İstanbul Anakent Beledıye Başkanı Sayın Prof Dr Sözen, kısaltarak bu koşeye aktarmaya çalışacağım göruşunde, özal'ın İstanbul ıçın göruşlerını 'sağlıksız model' dıye cok temkınlı sözlerle, belkı de gülümseyerek karşılıyor "Istanbul'u ıstedığınız kadar bolun parçalayın goç hızının durdurulmadığı surece, sorunların onune geçemezsınız" Sayın Sozen, lyı nıyetlı bır gozlemle böyle soylüyor Buyuk yanılgı 1 Sorunların onune geçmek ısteyen kım' ANAP yonetıcılerının butun çabaları sorunlar ve sorunlar oluşturmak 1 Kurt dumanlı havayı sever orneğı, yuvarlanıp gıt- mek> ANAP, İstanbul konusunu daha da karıştırmak ısterken Imar Yasası'nı da allak bullak etmek yolunda onerılere ha- zırlanıyor Yurürlukte olan Imar Yasası'nı temelden parçala- yacak önerıler peşınde Mımartar Odası İstanbul şubesı, yennde bır uyanıklıkla mıl- letvekıllerıne yazıyla başvuruyor "Meclıs gundemınde öncelıklı olarak goruşulecek Imar Ya- sası değışıklığı tasarısı, yerel yönetımlerın kent yaşamını du- zenleme hakkı olan planlama yetkısını ortadan kaldırarak ye- rınden yonetım ılkesını yok edıcı boyutlar taşıdığından, kent- lerde suregelen ımar kargaşası daha da ıçınden çıkılmaz hal alacaktır Boylece hukuk dışı yapılaşma peşınde olanlar ka- zançlı çıkacaklardır Bu durum, meslek yaşamımızı doğru- dan ılgılendırmektedır Yaşamımızı ve cevremızı oluşturmada demokratık katılımı- mızı engelleyıcı nıtelıktekı bu yasa tasarısı yıne "Savaş orta- mında bır geceyarısı operasyonu' ıle yasalaşma tehlıkesını ıçermektedır Bu nedenlerle demokratık toplum kurallarının bır kez da- ha yok edılmesıne hayır dıyor, sağduyulu mılletvekıllerını du- yarlı olmaya cağırıyoruz ' lyı nıyetlı gırışımler. sağduyulu goruşler, kutturden yanasav- lar, yazık kı şımdıye kadar pek yararlı olmadı' Yanlış anlaşıl- masın 1 Bu davranışların hepsı yennde, hepsı desteklenme- hi Neme gerek' Benı ısırmayan kurt bın yıl yaşasın gıbıler- den kuçuk hesapların nereye surukledığını hep yaşıyoruz' Istanbul'da beledıye başkanlığı ve valılık gorevlerının bır elden yönetıldığı yıllardan kalma bır sav vardır Istanbul'da valı, beledıye başkanı olabılmış kışt bır bakı- ma İstanbul dükalığı yönetıcısı durumundadır Bu gozlem be- nım değıl, ıkıncı savaş yıllarında ve daha sonrakı yıllarda bu görevı uzun sure ustlenmış bır burokratındır Ne var kı gu- nümuzde ANAP'cıların tutumu ve yonetım bıçımı, 194O'lı yıl- ların Istanbul'u ıcın bıraz da sakayla karışık savı, bıraz ço- cuksu kalmıyor mu' HIRSIZLIK ILANI 17 Şubat 1991 gecesı demır kapı kılıdı kırılarak Levent Cad No 12 de faahyette bulunan Sanver Yemınlı Malı Musavırlık A Ş ye hırsız gırmıstır Hırsız kasayı acmayı becererek kasada bulunan 10 500 000 TL sını 400 dolara muadıl dovızı ve 70 000 000 TL tırtarında Hazıne Bonosu nu calmıstır Hazıne bonoları her bın 5 000 000 TL degerde 14 adettır, 0 904534 ıla 904547 numaralıdır. 4 Eylul 1991 vadelıdır Bu bo- noların odenmemesı ıçın mahkemeye başvurulmuştur Mahkeme kararı ayrıca ılan edılecektır Adı geçen bonoların odenmemesı şırketçe şimdıden ılan olunur. Salıh Şanv»»r Yemınlı Malı Muşavır İNGİLİZCEYI 8 ayda konusun, Sızı Amerıkalı dostlarımızla tanıstıralım Tel: 349 59 38 Bankacılıkta en gelişmiş Her ışlemde uzmanlaşmış Tüm bankacılık on-lıne real-time bılgı ıştem guleryuzlu personel. • hizmettennde süratlı sıstemı.* „. kalıteh hizmet. lşadamlanna çağdaş ve yaygın kredı desteğh Tum yurtta hısse senedı Hısse senetlennde alım-satımında herkese her Turkıye'nın ilk ve tek yerde Borsa hizmetı. Yatınm Hesabı. Hısse senetlerinde Bankamatık şımdı de Borsa Dışı (Lot Altı) ışlem 24 saat "Borsamatık". imkânı. • Benzersız Bankamatik ustunluklen. îhracat ve ıthalât konulannda Tasarruflara guvenılir profesyonel hizmet yuksek faız kazancı. Butun dunyada geçerlı îş Bankası Kredı Kartı. Her turlu alışvenşe ımkân Çağdaş Para: îş Bankası'na Ozelleştırme hızmetınde Yaygın yurtıçı-yurtdışı sağlayan Tuketıcı Kredılen. ozel Mavı Çek. aküf rol. şubeler, temsılcılıkler, • muhabır bankalar ağı Bu hizmetlerden bazılannı, diğer bankalann hepsi birden vermeye çalışıyor. Ama, bu hizmetlerin hepsini birden sadece İş Bankası venyor. Çünkü, yarattığı yenilikler, benzersiz hizmetler, * örnek alınan bankacılık sistemleriyle İş Bankası; ileri bankacılığı tanıyan, çağdaş kişilerin ve dinamik yöneticilerin bankasıdır. İş Bankasıiıın büyûklüğü hizmetlerinden kaynaklanır. ÜTÜRKİYE İŞ BANKASI Ancak bır de Beşır Fuat var, oğluna Namık Kemal adını ko- yuyor, Dumas'ya ya da Hugo 1 ya değıl Voltaıre'e oykunuyor, otuz uç yaşında damarlannı ke- serek bır deneyıme gırıştyor, olume doğru gıdışını an an ya- zarak saptıyor Besır Fuat, Ba- tı'nın bılgı kuramı' dışında ka- larakçağdaslaşmanın olanak- sızlığını gormuş bır kışıdır, Os- manlı romanına temel oluştu- ran epıstemolojı'nın aşıldığını bılıyor ve soruyor '— Gençlere Dumas Fıls'ın 'La Dam o Kamelya'sını mı, yok- sa Zola nın 'Nana sını mı okut- Yanıtını da venyor ' "*— Elbette Nana yı okutmalı- dır Cünku Nana 'menfaat-ı şe- hevıye'yı gerçekte olduğu gıbı yansıtan bır yaprttır' Tanzımat romancıları yenılesme' akımında Batı'yı ge- rıden ızlemışler, 'çağdaşlaş- ma nın 'aydınlanma'öan geçtığı- nı gorememışler ya da gormek ıstememışler • 20'ncı yuzyilda, romanımızın temellen çağdaslığın 'bılgı ku- ramı na oturdu Ne var kı 12 Eylul, devletın resmı göruşunde Tanzımat a dönuk bır polıtıkayı benımsedı "Turk-lslam sentezı' denılen dunya gomsunun 12 Eylul den sonra devletce desteklenmesı, Jale Parla'nın kıtabını bır açı- dan guncelleştırıyor, yaşadığı- mız donemın sorunsalına bağ- lıyor Felsefe derslerının 12 Eylul : den sonra lıselerde dışlanma- sı bır rastlantı değıldır Fatoş HEYKEL SERGİSİ 8 Mart - 22 Mart 1991 PRESTİJ Tunel Pascgı Tunel- Istanbul Tel 151 43 02 LISKUR SÜRUCU KURSU 'Yeni sınav sıstemın© gore" Devreler: HaftaSonu 16 Mart Haflalçı 18 Mart KADIKÛY (SöğMûçeşmeCamııyanı) • 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 VEFATLAR İÇİN Yurtıcı yuridışı cenaze nakle- dılır, cenaze ılaçlama malzeme tabut butun ıştemler hassası- yette suratle yapılır Işletmede aynca 18 ambulans mevcuttur Cenaze ılanhnnda hızmet be- detı alınmaz İSLAMCENA7EİŞLERİ 14720 06-140 68 86
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle