22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 13 MART 1991 ANAP'ın işi zor • ANKARA (UBA) — ANAP TBMM Grup Başkan Vekillerinden Yasin Bozkurt, bakanlann birbirleriyle kavgalı olduklanıu belirterek, o nedenle işlerin nasıl yürütüldüğunü bilemediğini söyledi. Bozkurt, Istanbul tl Kongresi olayına Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın eşi Semra özal'ın da kanşması nedeniyle Başbakan Yıldınm Akbulut'un hakemlik yapmakta giiçlük çektiğini belirtti. Bozkurt, yaşanan krizin ANAP TBMM Gnıbu'nu rahatsız ettiğini, ancak sorunun grubun birinci derecede sorunu ohnası nedeniyle bir şey yapamayacaklannı, grubun soruna çare bulmasmın da çok zor olduğunu söyledi. ANAPgrubu zoraki toplandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Yıldınm Akbulut'un Genelkurmay'daki askeri brifinge katılması nedeniyle ANAP grubu "zoraki" toplandı. Yusuf Bozkurt özal, ANAP grubunda yaptığı konuşmada, b*er konunun kanun hükmündeki kararnamelerle düzenlenmesini eleştirdi. ANAP Grup Başkanvekili Onural Şeref Bozkurt, grup toplantı salonunda sadece 8 milletvekilinin bulunması üzerine grup toplantısını kapattı. Ancak daha sonra kuliste toplanan milletvekilleri "Neden grup toplanmıyor? Çoğunluğumuz var" biçiminde grup yöneticilerine baskı yapmaya başladılar. ANAP Istanbul Milletvekili Orhan Ergüder de kapalı bulunan grup toplantı salonunun kapısını yumruklayarak "Açın bu kapıyı" diye • J bağırdı. Bunun üzerine ANAP grup başkanvekilleri grubu toplamak zorunda kaldılar. Inönü'nün garantisi bitti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP eski genel sekreteri Deniz Baykal ve arkadaşlarının bu hafta sonu çıkaracaklan "Yenileşme" adlı derginin ilk sayısında, Genel Başkan Erdal Inönü ve genel merkez yönetimine ağır eleştiriler yöneltiliyor. Dergide, "tasfıyeci" olarak nitelcnen genel merkez yönetiminin Körfez politikasırun "platonik" olduğu belirtiliyor ve "İnönü'nün garantisi bitti" deniyor. Devlet terörü • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) — DYP Genel Başkan Yardımcısı Tansu Çiller, ekonomide devlet teröründen uzak bir Türkiye özlemi içinde olduklannı belirterek "tstediğine istediğin kadar para ver, şirket kurtar, istediğine verme, şirket batır, felsefesinden arınmış bir Türkiye'nin özlemini çekiyoruz" dedi. Grup toplantısında hem Inönü hem Baykal eleştirildi SHP'de tren raydan çıktiGenç Tabanını kaybeden milletvekilleri partiyi karıştırıyor. Kalkan Gündemi Özal belirliyor. Onun yanlışlarına göre politika üretiyoruz. Canknrtaran Eskiden ayrı genel merkez olmadık. Şimdi de olmayız. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP'de parti içi tartışmalar boyutlanarak sürüyor. Bazı milletvekillerinin kendi aralann- da toplanarak "isyan hareketi" içine girdikleri haberleri ile baş- layan tartışmalar dünkü grup toplantısında genişledi. Edirne Milletvekili Erdal Kalkan'ın, "Gcnei başkamn tarihi kararlar alması gerekmektedir" demesi, bazı milletvekillerince "iistü ka- palı istif» çagnsı" diye değerlen- dirilirken, 1\ınceli Milletvekili Kamer Genç, "Tabanını kaybe- den milletvekilleri partiyi kanşUnyortar" değerlendirme- sinde bulundu. Genel Başkan Erdal tnönii'nün ise bu tartış- malardan rahatsızlığını belli et- tiği, ancak "tarbşmalan biiyüt- memek için yanıt vermedigi" bildiriliyor. Basma kapalı bölümde ilk sö- zü alan Kalkan, SHP'nin Türki- ye'de yaşanan umutsuzluk ve yılgınlık ortamında politika üre- temediğini ve içe dönük müca- deleyi hızlandırdığını ifade etti. Kalkan, "başta genel merkez ol- mak üzere" parti içi muhalefet olarak nitelenen eski Genel Sek- reter Deniz Baykal ve arkadaş- larını da eleştirirken özetle şu görüşleri ortaya koydu: "Partinin içinde bulunduğu Hagımltlıh, beürsiziik ve zaaflar hiç kimsenin inkâr edemeyece- ği kadar acıktır, nettir ve önem- lidir. Bunda, başta yönetnnin ol- mak üzere parti içi muhalefetin de kusurlan vardır. Partiyi bu durumdan kurtarmak herkesin ilk ödevidir.Jta durum, parti çı- karlannı grup çıkarlannın tts- tünde rutan. sekter ve dar kafalı oimayan sorumlu davrantşlaıia aşılabilir. Oysa partide inanç. sevgi ve saygı gibi evrensel değer- ler aşınmış, yeriue hızia kısır çe- kişmeter gebniştir. Bugiin toplu- mıiD önüne biiyttk projeler ko- nulamamaktadır, eski CHP'de olduğu gibi. 'SHP bu gidişle ik- tidar olamaz' görüşü, yargısı yerleşiyor. Gündemi ise Özal be- lirliyor, biz de onun yanlışlan- na göre politika üretiyoruz. Par- ti kan kaybediyor, küçülüyor. Ben, 90 mUletvekiUi bir sosyal tNÖNÜ KUTLADI — SHP lideri tnönü, eski genel sekreter Baykalı dede olduğu için kutladı. (Fotograf: AA) Nevruz'a genelgelî izînVEDAT YENERER/feRGUN AKSOY SİLOPt/CİZRE — İçişleri Bakanlığı, tran, Irak ve Türkiye'de yaşayan Kürt kö- kenli yurttaşlar tarafından kutlanan Nev- ruz'un, "Türklerin Yeni Günü" olduğunu belirterek, resmi bir program çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu illerindeki okullarda kutlanmasını istedi. 21-28 mart tarihleri arasında kutlanan ve son yıllarda Güneydoğu'da güvenlik güçle- rinin izin vermemesi nedeniyle kanlı olay- lara dönüşen Nevruz kutlamalannın, Erge- nekon efsanesi ile bağlantı kurularak "resmi" niteliğe dönüştürülmesi, bölge hal- kınca tepkiyle karşılandı. Yurttaşlar, "düzenlenecek konferanslar- da bozkurt hikâyesine kimse inanmaz ve esas şenlik o zaman çıkar" dediler. Bu ara- da yaklaşan Nevruz kutlamaları dolayısıy- la bölgede güvenlik önlemleri arttırıldı. İçişleri Bakanlığı'nın istemiyle, OlağanUs- tü Hal Bölge Valiliği'nce Doğu ve Güney- doğu'daki vali ve kaymakamlara gönderi- len bir yazıda milli kültürün bir parçası olan Nevruz'a sahip çıkılması istenerek, şöyle de- nildi: "Kültür değerleri milli birtik ve beraber- ligin en önemli unsurlanndan birisidir. Biz- den sonraki nesillere aktardması bu nedenle büyuk önem taşır. Bu amaçla Olağanüstü Hal Bölge Valiliği bu ydki Nevruz'un giiniın niteUğine uygun, milli birlik ve beraberiiği geliştirici konferans, toplantı ve benzeri et- kinliklerle kutlanraası yönünde çalışmalar yapümasında fayda görmektedir." Bölge Valiliği yazısında, Nevruz için dü- zenlenecek etkinliklerde ramazan ayının dikkate alınması da istendi. Milli Eğitim müdürlüklerine gönderilen bildiride ise Nevruz'un tarihcesi hakkında bilgi veriliyor. Dini olduğu kadar milli ka- rakter de taşıyan Nevruz'un "Türklerin Yeni Günü" anlamına geldiği behrtilen bildiri- de özetle şu görüşlere yer verildi: "Nevruz bayramının doguşu ile ilgili ola- rak Ebulgazi Bahadır Han'ın 'Türk seceresi' adlı eserindeki kayıt bu bayramın menşei- ni aydınlatmaktadır. Buna göre Nevruz'un başlangıcı Turk Ergenekon destanına kadar inmektedir. Türkler Ergenekon'dan çekilip 400 yıl kadar burada kaldıktan sonra bir 21 mart günü kendilerine yol gösteren 'boz- kurt'un kılavuzluğunda demir daglan eri- terek lekrar ata yurtlanna sahip olmuşlar- dır. Ülkeleri ve milletleri parçalamak, böl- mek ve küçük parçalar üzerine emperyalist hâkimiyetler kurmak dün olduğu gibi gü- nümüzde de emperyalist devletlerin en başta gekn politiludandır. Bu gend politikalann da milli kültür düşmanlıgı veya milli kül- türün dejenere edilmesi veyahut milli kül- tür değerleri üzerinde başka sahipler aran- ması en geçerti silah olarak kabul edilmek- tedir. Buna bir başka örnek olarak Nevruz'a bölücü eşkıyalann sahip çıkmaları gösteri- lebilir. Nevruz bütün Türklerin bayranudır." Cizre İHD temsilcisi avukat Orhan Do- ğan, SSCB'de başlayan ve dünyanın her ye- rine sıçrayan özgürlük rüzgârlarının bütün bu gelişmelere somut bir örnek oluşturdu- ğunu savunarak, "21 Mart Nevruz gününün Türkiye'de çeşitli etkinlikler, şenlik ve kon- feranslarla kutlanmasında hiçbir sakınca görülraemelidir. Kutlamalar hangi isim al- tında yapılırsa yapılsın bugünün inkâr edil- memesi olumlu adımlardan bir tanesi sayılmalıdır" dedi. Nevruz nedir? Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce dağı- tılan yazıda "Dişi bozkurtun sıkışıp kalan Türklere yol göstererek kurtulmalannı sag- ladıgı gün" olarak tanımlanan Nevruz, AnaBritannica'da özetle şöyle anlatılıyor: "Ortadogu ve Önasya'daki çeşitli halklar- ca yeni yılın başlangıcı ya da bahar bayra- mı olarak kutlanan gün. Efsanelerie örii- lerek çok değişik biçimler alan Nevruz ge- leneginin Zerdüşt dininden geldiği sanıl- maktadır. Kürtler arasında bir bayram ola- rak yaşayan Nevnız gelenegi, Kawa adlı de- mircinin zalim hukumdar Dehhak'ı alt e(- mesini anlatan bir efsane ile özdeşleştirilir." Nevruz Bayramı 1946 yılında Iran'da ku- rulan ve kısa bir süre ayakta kalabilen Ma- habat Kürt Cumhuriyeti tarafından ulusal bayram ilan edilmişti. Kanlı Nevruz günleri 21-28 mart tarihleri arasında kutlanan "Nevruz", son yıllarda kanlı olaylara sah- ne oldu. 12 Eylül 1980 öncesi, kentlerde ateş yakılarak 21 mart gecesinden itibaren kut- lanan Nevruz, daha sonra askeri yönetim tarafından "bölücü eylem" olarak tanımla- nıp bu yönde yapılan gösteriler yasaklan- dı. PKK'nın bölgede eylemlerini başlattığı tarih olan 15 Ağustos 1984'e kadar Nevruz kutlamalan, yasak dolayısıyla halk tarafın- dan gerçekleştirilemedi. Ancak bu tarihten sonra 21-28 mart günlerinde bölgede eylem- lerin yoğunlaşması, korsan Nevruz göste- rilerini gündeme getirdi. En kanlı Nevruz gösterileri geçen yıl ol- du. Nusaybin'de martın ikinci haftasında bir kişinin ölumüyle sonuçlanan olaylardan sonra Nevruz haftasına girilmesi bölgede gerilimi arttırdı. Yine Nusaybin'de başlayan kepenk kapama eylemi 20 martta Cizre*ye sıçraymca halk ile güvenlik güçleri arasın- da çıkan çatışmada 4 yurttaş öldü. Bunun üzerine kepenk kapama ve korsan Nevruz kutlama eylemleri bütün bölgeye yayıldı. Ankara, Istanbul, Adana, İzmir ve Diyar- bakır gibi üniversitelerin olduğu kentlerde de öğrenci eylemleri tırmandı. Diyarbakır 1 da bir kız öğrenci, Nevruz'un "yasal olarak kutlanamamasını" protesto ederek kendi- ni yaktı. Hafta süresince bölge djşmda büyük kentlere de yayılan eylemler sırasında ve sonrasında yüzlerce kişi gözaltına alındı, çok sayıda yurttaş da yaralandı. 1 MAVİ DÜNYA'YA GÖNÜL VERENLER. it Geçen ayın konusu: MARİNA YÖNETİCİLERİ, VE "PİYON'TEKNE SAHİPLERİ W- f WW DENİ ZCTN'N föUİ£ilW\ • • DERGİSt Uu/nusıMART 1991 *^ SAYI:83 "DenizdeveEvinizde" Ytfıjmı adrtsı AotHdvn Cıd SafcızaOid Uvakiı Sok O ^ l A p ' 0 i6KJ*t*yİST T« 339 3-07 • Körfez savaşının getirdiği ^ H YAT TURİZMİNDE SEZON ^ H BAŞLAMADAN BİTTİ ^M * Bir test ^ ^ H SERVİSBOTLARINDA ^ ^ 1 KULLANILAN J ^ H MOTORLAR ^ ^ | »BEBEKLER J ^ ^ B VE KÜÇÜK msBM ÇOCUKUVRLA ^ ^ H TEKNEDE YAŞAM M K E *'i* İLAN Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Esas: 985/24, Kararı 989/116 sayıh 28.9.1989 günlü kararı uyannca dava konusunu teşkil eden vis- kilerin 1918 sayıh yasanın 22/B. raaddesi ve gümrük mevzuatı dai- resinde iadesi hükme bağlanmıştır. Mezkür karar gereğince Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkın- da'ki 32 sayılı karara ilişkin 89-32/1 sayılı tebliğin 32. maddesine göre Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhği'ndan alınacak ithal müsaadesinin işbu ilanın yayımlanraasından itibaren 4 aylık ambar beklerae süresi içerisinde başmüdürlüğümüze ibrazı, aksi takdirde Gürarük Yönetmeliği'nin 187. raaddesi hukümlerinin (tasfıyeye iliş- kin) uygulanacağının bilinmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve 29. maddelerine istinaden tebligat yerine kaim olmak uzere tebliğ olunur. Basm: 21323 KURS DERSANE EGITIM ÇANAJANS 151 00 44 FAX 151 41 55 INGILIZCE • Genel ve mesleki ingifizce Toefl-Proficiency • ÖYS Ingilizce hazırtık • Orta-Lise takviye kursları BOGAZIÇI İNGİÜZCE KURSLARI MECİDİYEKÖY Hak Barkaaı Yan 174 20 70 • 174 14 65 LISKUR SÜRÜCÜ KURSU Davreler: Hafta Sonu: 16 Mart Hafta içi: 18 Mart KADIKÛY (SiğCtlüçeşrne Camî yanı) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 AU-PAIRLİK İNGİLTERE'DE • 17-27 yas araandakı bayanlar • Seçkin İNGİLİZ Aılelar yamnda AU-PA!R'Bk raparaK 6 ay, 1 yıl, 2 yıl kalarak İNGİLİZCE i^ene- bilir Hahada £30-£35 pound kazanabıirainB. •ISTANBUL ÜSAN MERKEZ KURSlYERLfRlNlbu eğitim hu- meıınden ÜCRETSIZ yarar- landınyor. GençlûrkCd.No.50LALEÜ Tei : 520 81 99 Fax : 511 90 69 İLM DE INGİLİZCE CAMBRDGE ÛNlVERSrTESl SINAVLARI PET (CAIUnDGE PREUHINARY) CFE (CAMBHDGE FRST CEflTlHCiTEj GENEL İNGİÜZCE • Yoğun, Yarı Yoğun / Yüksek Standart • Ekonomik Fiyat İBTANBUL LİSAN MERKEZİ Gençlûrk Cd. No. 50 LALELİ 520 81 99 İNGİLİZCE En uygun şartlarla İngiltere'de Lisan Okullan ve GûvenillrlnglllzAlleler yanında Au-Pair'lik ımkanları SADAY Eğitim Hlzmetleri Tel: 143 20 78 Fax: 149 70 37 INGILTERE'DE İNGİLİZCE GENÇ BAYAItLAR. İngillzceyi ücretsız hazırlıh kurslarımızda ve tngilterede aileler yanında bedava öyrenin AU-PAIR1İK BİZİN İŞİPIİZDİR. İst. I35 15 99 İzmir:28 75 34 Sehitmuhtar Cd. 37/7 Taksıı demokrat partiyi eriten bir mil- letvekili olarak habrlanmak is- temiyorum. Bu konuda herkesiıı snça var, ama en büyük kusur en yetkili olandadır. Çünkö onun sonımluluklan daha ge- niştir. Kısaca bu lokomotif bu katan çekememektedir. Sayın genel başkamn meseleye büyük bakıp, büyük düşünüp tarihi ka- rarlar alması gerekmektedir." Bunun ardından söz alan Baykal ise hükümetin Kürtçe ya- sağının kaldırılması amacıyla verdiği yasa tasansının komis- yondan geçmediğine dikkat çe- kerek "Bu girişim, bir hukuki tartışmanın betirlenmesi tartış- masına neden oldu. Bu durum bizim de göruşlerimizi neüeştir- rneyi gerekli kıldı. Konuyu ikti- dar gündeme getirdi. Getirilen yasa tasansında sadece 2932 sa- yılı yasanın kaldıniması degil, Türkiye'de Kürtçe dısında dille- rin kollanılışı da genişliyor" de- di. Baykal, bu durumda SHP'nin sadece 2932'nin kaldı- nlmasuıdan çıkarak hükümetin tasansının gerisinde kalmama- sı gerektiğini anlattı. lunceli Milletvekili Kamer Genç, "toplantı yapan milktvekillerini" sert bir biçim- de eleştirerek, "Insanlar Mardin ve Şırnak'ta işkence görürke», kanlan akıtılırken burada par- tiyi kanşürenlar için üzülüyo- rum. Tabanını kaybeden millet- vekilleri laf yapıyorlar. Buna haklan yok. Parti yönetiminde bulunduklan halde çıkıp cafcaf- lı laflar etmek marifet degil. Halkı bu laflarla kandıramazsı- n«" diye konuştu. Genel sekreter yarduncılann- dan tstanbul Milletvekili Meh- met Moğultay ise şu noktalar üzerinde durdu: "Sayın Kalkan, parti meclisi üyesidir. Partinin-kan kaybetti- ğini söyleyenler, bunu üyesi ol- duklan parti meclisinide söyle- miyorlar. Bunlar küçük bir gnıptur. Geçmiste de dört kişi olarak istifa etmeye kalkışmış- lardı. Bu tür tartışmalann yeri parti meclisidir." Bunun üzerine "sataşma ol- dugu gerekçesiyle" yeniden söz alan Kalkan, parti disiplinine uyduğunu, ancak doğru bildiği seyleri de söylemeye devam ede- ceğini belirtti. Geçen haftaki toplantıya ka- tılanlardan Içel Milletvekili Et- bem Cankurtaran, Kalkan'ın görüşlenne katıldığını anlatarak "Amacımız bir klik varatmak degil, partmin buyumesidir. Bu- nu yaparken sosyal demokratla- nn birligine de katkıda bulun- mak istiyoruz. Bugün ayn genel merkez buluaduğu eleştirileri yapıhyor. Bu eskiden de vardı. Biz eskiden ayn genel merkez» de olmadık, şimdi de olmayız." Gruptaki tartışmalar daha sonra kuliste de devam ederken, toplantıya katılan ve Baykal yanlısı olarak tanınan Muğla Milletvekili Musa Gökbel, gaze- tecilere "Biz bir grubuz, parti p- kariannı öne alan bir grubuz. Genel merkezi de, Baykalı da efcştiriyortu" dedi. Baykal'a ya- kın mületvekillerinin ise tartış- malara katılmadıklan, ancak gelişmeleri dikkatle izledikleri kaydediliyor. Kalkan ise gazetecilerin "Ge- nel başkanı istifaya mı çagırdı- nız?" sorusuna, "Yorum yok" karşılığını verdi ve "Genel baş- kanın hedef göstermesi gereldr. Dofru bedef gösterirse tartısma- lar biter, bunu bekliyorum. Ken- di bfleceği iş. Beni çağınr sorar- sa tarihi kanuiardan neyi kastet- tigimi anlaünm" diye konuştu. Tartışmalı toplantıya katılan milletvekillerinden Veli Aksoy ise "bir grup hareketi ve tnöaii- ye karsı bir çıkış otmadjguu" ıs- rarla tekrarlarken, "Biz basın toplantısı yaptığunız gün 5 mil- letvekili bu doğrultodaki açık- lamaya imza verdi. Öbürkuler Sarın Gbkbel'in görüslerini, he- pimize mal ediyor. Biz her za- man toplanıp konuşnyoruz" dedi. N'ufus cuzdanını, Ehlıyetımi, Mımarlar Odası ve BJK üye kartımı kaybettira. Hukumsüzdür. HüSEYtN DURAK VEFATLAR İÇİN Yurtiçi, yurtdışı cenaze nakle- dilir, cenaze ılactama, malzeme, tabırt, bütun işlemler hassası- yetle, süralte yapılır. işletmede aynca 18 arnbulans mevcuttur. Cenaze ılanKnnda hizmet be- deh alınmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 14720 06-1406886 Mesul Müdür HafızVELİERDEMİR ACI KAYBIMIZ Örnek ve dost insan NURETTİN AKAN'ı yıtirmenın derin üzüntüsü içinde>iz. Bütün tamyanlanna başsağlıgı dıliyoruz. Şttkran Antiç, Halit Aytekin. Nebi Boıkart. Makbule Cankur. Melek Çeliker, Moatafa Dinçer. Recep Durtnaz, Sami GAncU. Semifa Kana>. Haluk Onaç, Fatih Özcan, llhan Polat. Mihraç Sertogln, Erim Şengör. Serap Ymjcı. Zejntp Zavıf. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMETÇETİNKAYA Ozal'ıAnlamakOldukçaZor... Kürt liderterinden Celal Talabani ile Mesut Barzani'nin bir temsilcisi gizlice Türkiye'ye geliyor, Dışişleri ve MİT yetkili- leriyle görüşüyor. Özal, Moskova'ya giderken uçakta açık- lıyor Irak'lı Kürtlerin Türkiye'ye geldiğini. SHP lideri Erdal İnönû'ye iraklı Kürtlerin Türkiye'ye gel- meleri konusunda ne söyleyeceğini sorduk. Aldtğtmız ya- nıt şu oldu: — Elbet söyleyecek çok şey var... İnönü, SHP Meclis Grubu'nda.dün bu konuya değinme- den önce konuşuyordu bizimle. İnönü, Özal'ın konumuna değindi ve ekledi: — Sayın Özal garip olmaya devam ediyor. Yeni birtakım şeyler yapıyor, kimsenin haberi yok... SHP lideri İnönû'ye Özal'ın amacının ne olduğunu sor- duk. İnönü, "İşte orası belli değil, açıklık yok" deyip sür- dürdü konuşmasını: — Irak'ta olağan bir durum yok. Olağanüstü olaylar ya- şanıyor. Bu, bir iç savaştır. Sonucunu önceden kestirmek zor. Ama biz Irak'ın iç işlerine karışmama tavrını sürdürmek zorundayız... İnönü, önemli bir nokta üzerinde de duruyordu. Cumhur- başkanı'nın bu konudaki tavrını eleştirip soruyordu: — Talabani için bu gizli görüşmeyi kim düzenlemiştir? Bunun açıklanması lazımdır. Bir de Talabani, Türkiye Cum- huriyeti Hükümetiyle hangi sıfatla görüşmüştür? Belirsiz bir ortamda herkes bir şeyler söylüyordu. Irak'- taki kargaşa sürüyordu... İnönü şöyle dedi: — Irak'tan, yani bizim komşu ülke olarak istememiz ge- reken şey, bu ülkedeki insanların bir an önce kargasadan kurtularak barış içinde yaşamaları ve toprak bütünlüğünü korumalarıdır... — » « ^ ^ « - _ ^ ^ _ _ _ ^ _ _ — SHP liderine bir soru: — Siz Irak'ın top- rak bütünlüğünün kr> rumasından, Irak'ta- ki halkların barış içinde yaşamasın- dan yana bir politika izlenmesini mi isti- yorsunuz? Erdal İnönü, "El- bet öyle" diyeyanıt- layıp olayı kendi ba- kış açısından değer- lendiriyor. Irak lide- ri Saddam'ın yanlış- lıklar yapmasının, ^ ~ ~ ~ ~ ~ ^ ^ ~ orada yaşayan halkların kanının dökülmesini gerektirmeye- ceğini vurguluyor ve şöyle diyor: — Sayın Özal niçin yapıyor bunları? Irak kendi çaresini kendisi bulsun. Bu ara bizim belirli bir şeyi orada empoze etmememiz gerekiyor. Orada Türk asıllı insanlar var, Türk- menler var. Irak'ta tüm insanların, insan haklarına uyma- yan davranışlaria karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Ama, biz birtakım tertipler içindeyiz havasını vermek, benim, ül- keler arasında dostluk anlayışıma aykırı... — Cumhurbaşkanı bu konuda bir düşünceyi empoze edi- yor havasında mı? İnönü şu yanıtı veriyor: — Sayın Özal'vn tutumu garip olmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı neden bunları söylüyor. Kürt liderlerinin sı- fatları nedir? Bunlar şüphe uyandıran şeyler. Az önce söy- Jediğim gibi birtakım tertipler içindeyiz havasını vermek doğ- ru değil. Böyle bir harekete Cumhurbaşkanı'nın girmesi, bu- nu açıktan söylemesi tuhaf şeyler. Onun için Sayın Ozal'ın ne yaptığını, niçin yaptığını, kimin hesabına yaptıûını anla- mak çok zor. .uı.Ki.^A. . ,iJf?u.:Ji,iU Elbet zor ofen özal'ı anlamak..: hrK " " " " 2 *'" )i t i Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Tugay Özçeri gö- rüşüyor Irak'lı Kürtlerle. Görüşme 8 mart cuma günü ger- çekleşiyor. Cumhurbaşkanı Özal, iki gün sonra İspanyd Tribuna der- gisine ve Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi- ne bir demeç veriyor. — Irak'ta Kürt devleti tehlike değil... Kirne karşı değil? Özal, Türkiye'ye karşı tehlike olmayacağını söylüyor. An- cak bağımsız Kürt devletinin kurulmasına karşı çıkıyor. Onun için İnönü de haklı olarak şöyle diyor: — Sayın özal kimin hesabına konuşuyor? İşte yanıt bekleyen soru da bu... Irak'ta Kürt devleti tehlike değil... Kime karşı değil? Özal, Türkiye'ye , karşı tehlike olmayacağını söylüyor. Ancak bağımsız Kürt devletinin kurulmasına karşı çıkıyor. P A R T İ L E R D E N Özal ve ANAP'ın HTası ANKARA (UBA) — SHP Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi, Anavatan Partisi'nin bir parti olmaktan çok uzak olduğunu öne sürerek ANAP'ta yaşanan olaylar ve tarafların birbirleri hakkındaki iddialannın ibret verici olduğunu söyledi. Selvi, ANAP'taki gelişmelerin özal'ın ve ANAP'ın iflası olduğunu iddia etti. ANAP'ta bugün yasanan sorunlann giderilmesinin miimkün olmadığını, ülkeyi kişisel kararlanyla yönetenlerin kendi partilerindeki insanları bile baskıyla ve şantajla susturmaya çalıştığuu iddia eden Cevdet Selvi, Özal'ın ve iktidann Türkiye'yi hızla uçuruma götürdüklerini öne sürdü. Demirel'i sıkıştırdılar ERZURUM (Cumhuriyet) — Atatürk Üniversite Rektörü Prof.Dr. Hurşit Ertuğnırun davetlisi olarak Erzunım'a gelerek üniversitede okuyan öğrencilerin çeşitli konularda sorularını yanıtlayan DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dinci öğrenciler tarafından sıkıştmldı. Bir öğrencinin "Mason musunuz?" şeklindeki sorusuna, "Siz ne savcısınu ne de hâkim" biçiminde yanıt veren Demirel, salonda bulunan bazı dinci öğrenciler tarafından alkışla kınandı. Dün öğleden sonra saat 15.00'te Kültür Sitesi'ne gelen DYP Genel Başkanı, büyük bir sevgi gosterisi ile karşılandı. Geniş güvenlik önlemleri altında yapılan topîantıda konuşan Demirel, öğrencilerden çağdaş uygarlık seviyesini yakalamalannı istedi. Demirel'in Kültür Sitesi'ndeki toplantısını Erzurum Valisi Emrullah Zeybek, Emniyet Mudürü Halit Karabulut, dekanlar, profesörler ve yaklaşık 1500 öğrenci izledi. Demirel konuşmasında "Bir ülke düşününüz ki zamda şampiyon, ıssizlikte şampiyon, böyle bir ülkenin akşamdan sabaha Aspirin'le çözülecek meseleleri yoktur. Bugün bu ülkenin insanları bugün dünden iyi diyebiliyorsa yarın daha iyi olacak diyebiliriz. Ama dün, bugünden iyi deniliyorsa o zaman bu ülkede sıkıntı var" dedi. İLAN Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin Esas: 1987/109, Karar: 1990/869 sayılı 15.6.1990 tarihli kararı uyannca idaremize 384.132 TL para cezası ödemeye ytıkümlü kılınan Ahmet Türken kararda be- lirtilen adresinde bulunamadığından mezkür para cezası tahsil edile- memektedir. Tebligata esas olarak başkaca bir adresi bilinmediğinden 7201 sa- yılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve 29. maddelerine göre Uanen tebliği- ne karar verildi. Tebligat yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. Basın: 20360 BOBREK ARANIYOR A Rh pozitif kan grubunda hamiyetli bir böbrek vericisi aranmaktadır. Müracaat: 9-621-12284-12974-13858 (Denizll)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle