Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MAKT 1991 DIŞHABERLER CUMHURİYET/U
ABD
ile Arnavutluk
ilişki kuruyor
• BELGRAD (AA) —
ABD ile Arnavutluk'un 15
martta yeniden diplomatik
ilişki kuracaklan bildirildi.
Arnavutluk Dışişleri
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre,
Arnavutluk Dışişleri Bakanı
Muhammed Kaplani, 1939
yıhnda ilişkilerine son veren
iki ülke arasında yeniden
diplomatik ilişki kurmaya
yönelik belgeyi imzalamak
amacıyla Washington'a
gidecek. Tiran ile
Washington arasında
yeniden diplomatik ilişki
kurma karan ağustos
1990'da alınnuştı.
Arnavutluk'ta
af
• VtYANA (Reuter) —
Arnavutluk yönetimi
ülkedeki tüm politik
mahkûmlara af ilan
edildiğini açıkladı. BBC
dinleme servisinin
bildirdiğine göre
Arnavutluk radyosu af
karannın Devlet Başkanı
Ramiz Alia baskanlığındaki
halk meclisinden geçtiğini
bildirdi. Radyo af karan ile
birlikte, ülkede hiçbir
hapishane ya da yeniden-
eğitim merkezinde politik
tutuklu kalmadığını duyurdu.
Yunanistan'da
patlamalar
• Dıs Haberier Servisi —
Yunanistan'ın başkenti
Atina'da dün erken
saatlerde beş tur otobüsü
bombalandı. "17 Kasım"
adb terörist örgüt adına
"Eleftherotypia" gazetesine
telefon eden kişi, eylemi,
grevde bulunan otobüs
şoförlerini desteklemek için
gerçekleştirdiklerini söyledi.
Otobüs şoförleri,
hükümetin devletin işlettiği
otobüs şirketinin
özelleştirilmesini protesto
etmek için greve
çıkmışlardı. Otobüs
şoförlerinin her gün l.S
milyon Yunanlının en
yoğun olarak sokağa
çıktıklan saatlerde uyarı
grevlerini sürdürecekleri
bildiriliyor.
Major APye
sıcak bakıyor
• Dıs Haberier Servisi —
lngiltere Başbakanı John
Major, tngiliz gazeteleri
tarafından "lngiltere'yi
Avrupa'nın kalbine"
yerleştirmeyi isteyen
başbakan olarak
nitelendirildi. 12 yıl
başbakanhk yapmış olan
muhafazakâr Margaret
Thatcher'dan bu görevi
devralan Major'ın Almanya
gezisinde Başbakan Heltnut
Kohl ile birlikte Avrupa
konusunda dikkati çeken
açıklamalar yapması,
"İndependent" gazetesi
tarafından "Thatcher
geleneğinden kopma"
olarak nitelendirildi. Ünlü
"Times" gazetesi, Major'ın
politikasının yeterli
olduğunu belirtirken
"Financial Times, "artık
AT'ye kuşkuyla bakmayan
bir başbakan var" diyor.
SSCBasker
çekiyor
• VARŞOVA (AA) —
Sov>etler Birliği'nin nisan
başı veya en geç mayıs
ayında Almanya'daki
380.000 kişilik birlikleri ile
Polonya'daki askerlerini
çekmeye başlayacağı
bildirildi. Varşova'ya iki
günlük bir ziyarette
bulunan Sovyetler Birliği
Genelkurmay Başkanı
Mikhail Moiseyev ile
Polonya Dışişleri Bakanı
Kazysztof Skubiszewski'nin
dünkü görüşmelerinde, bu '
konuda uzlaşmaya vanldığı
kaydedildi. Buna göre
Polonyalı yetkılıler,
ülkelerinde bulunan 56 bin
Sovyet askerinin 1991
sonuna kadar tümüyle
çekilmesi koşulundan
vazgeçerken, Polonya
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Wladyslaw Klaczynski, iki
ülke arasındaki "kararlı ve
samimi" görüşmelerde
kendilerinin, tank ve
uçaklar gıbi "en çok sorun
yaratan" silahların ilk önce
çekilmesi koşulu üzerinde
durduklarım belirtti.
Belgrad hükümeti, televizyon genel müdürünü görevden aldı
Yönetim geri adım attıYugoslavya'da komünizm karşıtı gösteriler dün de devam
etti. Savunma Bakanı General Kadiyeviç, Federal
Başkanhk Konseyi'rii acil toplantıya çağırdı. Muhalefet
lideri Vok Draskoviç ise serbest bırakıldı.
BELGRAD (Ajanslar) — Gunlerdir
büyuk gösterilerin surduğu Yugoslavya1
da, federal hükumet, geri adım attı ve
kamuoyunun isteğine cevap vermek
amacıyla Belgrad Televizyon Genel Mü-
dürü Dusan Mitevic ile dört yardımcısı-
nın görevden alırunasına karar verdi. Yu-
goslavya Savunma Bakanı General Vefc-
ko KadıyevR; ise Federal Başkanhk Kon-
seyi'ni acil toplantıya çağırdı. Sırbistan
Cumhuriyeti Parlamentosu ise ülkedeki
göstericilerin bütün isteklerini kabul et-
tiğini bildirdi ve muhalefet lideri Vok
Draskoviç'i serbest bıraktı. Ancak gös-
tericilerin istekleri arasında bulunan Sır-
bistan Içişleri Bakanı'nın istifası konu-
sunda bir açıklama yapılmadı.
AP'nin bağımsız Yugoslav televizyo-
nu Stüdyo B'ye dayanarak bildirdiğine
göre serbest bırakılan muhalefet lideri
Vok Draskoviç, cumartesi gunü iki kişi-
nin öldüğü ve 80 kişinin yaralandığı gös-
terileri organize etmekten tutuklanmış-
tı. Pazardan bu yana Belgrad'ı felç eden
göstericilerin başlıca taleplerınden biri-
si de Draskoviç'in serbest bırakılması ol-
muştu.
Yugoslavya'da hukümet, önceki gün
gösteriler sırasında meydana gelen karı-
şıkhklann sorumlulannın bulunması,
koviç ile hafta sonundakı gösteriler sı-
rasında tutuklananların serbest bırakıl-
masını ve komünist yöneticilerin emri-
ne girdiklerini iddia ettikleri televizyon
sorumluları ile İçişleri Bakam'nın istifa-
sı nı istemişlerdi.
Belgrad Televizyonu Genel Mudüriı-
nün görevden alındığının ve Draskoviç'in
serbest bırakıldığının açıklanmasından
sonra da gösterilerin sürdüğu ve eylem-
cilerin tüm istekleri yerine getirilinceye
kadar meydandan aynlmayacaklarını
söyledikleri bildirildi.
"Sırbistan'ın ilk özgiir parlamentosu"
olarak ilan edilen meydanda konuşan bir
öğrenci, "Komünizm, saglıkh bir beden-
deki kan emid gibidir. Biz bu saglıklı be-
deniz ve o kan emiciden kurtuiacağız"
dedi.
Başkent dışındaki birçok bölgenin de
destek vermesiyle boyutlan genişleyen
protesto hareketlerine, "düşünce ifade-
si özgürlüğü sağlanana kadar" sahneye,
televizyona ve radyoya çıkmama karan
alan 1500 tiyatro oyuncusu da katıldı.
Acil toplantı çagrısı
Yugoslavya Savunma Bakanı General
Velcko Kadiyeviç, Federal Başkanhk
Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı.
Savunma Bakam'nın, Başkanhk Kon-
bağımsız TV ve radyolann serbestçe ça- seyi'ni acilen toplantıya çağınnası, ülke-
hşması ve özgür haberleşmeyi sağlamak de "acil durum" ilan edılebüecegi yolun-
amacıyla çok partili bir komisyon kurul- da kaygılara yol açtı.
masına karar vermişti. Konsey Başkanı ve Ordu Komutanı
Ülkede komünizm karşıtı gösteriler ise Borisav Yoviç, "Başkanlık felç otdu, ül-
GENÇLERİN PROTESTOSU — Belgrad'da önceki gün binterce Yugoslav genci dün de devam etti. Belgrad'da binlerce kenin içinde bulundugu dramatik du-
bir araya gelerek, daha önce göstericilerin knvvel knHamlarak dağıtılmasını pro-
testo etti. (Fotoğraf: Reuter)
kişi, dün Teraziye Meydanı'nda toplana- nımda gorev ve sorumluloklannı yerine
rak Sırbistan muhalefet lideri Vok Dras- getiremez hale geldi" dedi.
Ekonomik ve sosyal krizle etnik huzursuzluk, gerginliği hızla arttınyor
Balkaıılar: KanayanThe Economist dergisine göre Balkan nomiierinin kötü durumda oi-
.... ı • j ı • ı ı ı ı .. ı .. ..ı ması, her ıkı ülkede azmlıklar-
ulkelenndekı kaynaşma yakın gelecekte buyuk l a s^Tm y a s a n m a s ı > (Roman-
patlamalara neden olabileceği gibi Batı ya'da Macariar, Buiganstanda
açısından da çok ciddi sorunlaroluşturabilecek. Türkier), Sovyet cumhuriyeti
Moldavya'nın Romanya ile bir-
bağımsızhk isteği sıralanıyor.
Dış Haberier Servisi —
Balkanlar'daki huzursuzluk sa-
dece bu bölgede etkisini göster-
meyecek. The Economist dergi-
sine göre Balkan ülkelerinde ya-
şanan sorunlar, ister göç, ister
mali ya da güvenlik sağlama ta-
lebi şeklinde olsun, komşu böl-
gelere taşacak.
Balkan Yanmadası'nda sorun-
ların imparatorluklann dağıl-
dıklan dönemlere denk düştüğü
belirtiliyor. Gecmişte, Osmanh
împaratorluğu ile Habsburg
Hanedanlığı dağıürken yaşanan
sorunlar günümüzde Sovyetler
Birliği'nin geçirdiği sarsmtıdan
kaynaklanıyor.
Balkan Yanmadası'nda bu-
gün yaşanan sorunlar, bu böl-
genin artık büyük güçlerin mü-
cadele alanı olmamasından do-
layı geçmişteki çalkantılardan
ayrdıyor. Örneğin soğuk sava-
şın sürdüğü yıllarda Yugoslav-
ya'da meydana gelen kanşıkhk-
lar, Doğu ve Batı'nın denetimi
ele gecirme savaşına sahne ola-
biliyordu.
Bugünün Balkan Yanmada-
sı'nı dünden ayıran bir diğer
özeüik, doğal kaynakların eski
önemini yitirmesinden kaynak-
lanıyor. Romanya petrolü ya da
Yugoslav tahılının askeri sorun
yarattığı günler geride kaldı.
Ankara-Atina gerginliği
The Economist'te Balkanlar'-
da bunahmın kaynaklan ola-
rak, Türkiye-Yunanistan ger-
ginliği, Yugoslavya, Romanya
ve Bulgaristan'daki ekonomik
ve sosyal krizle Moldavya'nın
Körfez savaşı sırasında Türki-
ye'nin öneminin artmasının
NATO içerisinde Yunanistan'-
la olan ilişkileri gerginleştirebi-
leceği ileri sürülüyor. Yugoslav-
ya'nın ise parçalanma tehlike-
siyle karşı karşıya olduğu belir-
tiliyor. Sırplarla Hırvatlar ara-
sındaki mücadele, Kosova hal-
kının çoğunluğunu oluşturan
Arnavutlar sorun kaynağı ola-
rak göze çarpıyor.
Romanya ve Bulgaristan eko-
leşmek istemesi, Balkan Yan-
madası'mn sorun yumağının dı-
ğer parçalarını oluştunıyor. Ör-
neğin geçen ay Bukreş'i ziyaret
eden Moldavya Devlet Başkanı
Mircea Snebur, Romanya ile
konfederasyon içinde birleş-
mekten yana olduğunu söyle-
mişti. Balkan ülkelerinde yaşa-
nan sorunlann bu bölgeyle sı-
nırlı kalmayacagı, Arnavutlann
Avusturya, Italya ve Yunanis-
tan'a göç etmesi ile ortaya çık-
tı. Bu bölgede yaşanan sorun-
lar, çevre ülkelere göçü hızlan-
dırabilecek.
1992 sonunda kendi içindeki
sınırlan ortadan kaldıracak olan
Avrupa Topluluğu, olası göç
dalgasından korunmak amacıy-
la dış sınırlanndaki kontrolleri
sıküaştırmak durumunda kala-
bilecek.
Ne yapacak?
Bağımsızlık talep eden ve bu-
nun için mücadele veren bölge
halklan, bu amaçlarına kavuş-
tuklarında Batı ne tutum ala-
cak? Bu sorunun yarutını hazır-
lamak, Balkan ülkelerinin yaşa-
dıklan sorunlann diğer bölge ül-
kelerine yansımasının bir diğer
biçimini oluşturacak. Söz geli-
yaraşi, bağımsız bir Skrvenya'yı Batı
tanımaya hazır mı?
Romanya ve Bulgaristan gibi
ülkelerin, Varşova Paktı'nın
şemsiyesi altından çıktıktan son-
ra güvenlik için Batı'ya başvu-
racak olmaları da bölge dışına
taşınacak diğer sorun olacak.
Romanya ve Bulgaristan, Is-
lama karşı Hıristiyan dunyası-
nın 'ön hatünda' olduklannı
öne süruyorlar. NATO, bu du-
rumda 'aile içinde' kavgayı ön-
lemek için Turkiye-Yunanistan
ilişkilerine çok dikkat etmeli.
Balkan Yanmadası'nda eko-
nomik sorunlann ağırlığını da
unutmamak gerekiyor. Balkan
ülkelerinin şimdilik Batı'dan en
büyük talepleri, para.
UKRAYNA
LDAVYA
Kışınev
Rostov#
SOVYETLERT
3
BİRLİĞİ
BALKANLAR'DASANCLLI GÜNLER— Soğuk savaşın sona ermesi, yıllar sonra çoğulcıı demokrasilere geçilmeye başlanması
Balkan Yanmadası'nda f arklı siyasal ve etnik sorunlan ortaya çıkanrken ekonomik sorunlann da çok derin oidugunn gösterdi.
Tahmin edin hangisi
dinliyor?
Trafikteki otomobillere bir bakın.
Bir olağandışılık varsa...
içindekilertüm sıkıntılarını unutmuşgülümsüyorlarsa
bilın ki PhilıpsCarStereo dınliyorlardır.
Dikkat! PhilipsCarStereo sizin de kural dışı
davranmanıza neden olabilir.
DC699 R
• 100 watl (4x25 W)
T FM sterao 1.WvMW r»Jyo
T 20 kışıseı programlama
10 FM 5 LW 5 MW|
T Dofcy B tıltrasyon sıstemN
auto-reverse kasetçaiar
T Musc Search Syslem
• 5 bant graf* ekolayzer
• Compacl Dtsc Çalar
g*iş ımkan>
• ÇalınfnayaKarş'
ızah sıstemt
PHILIPS
POLITIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALCI
Irak'ta Nasıl Bir Rejim?
ABD, Suudi Arabıstan ve Suriye, Irak'ta ne tür bir rejim
istiyorlar?
Dış basına sızan haberlerden bu konuda ilginç ipuçlan or-
taya çıkıyor.
Önce evdekı hesabın çarşıya pek uymadığı anlaşılıyor.
Hesap, daha doğrusu umutlar şöyle idi: Irak, yoğun fakat
kısa bir hava savaşından sonra pes edecek, bu yenilgi üze-
rine itibarını yitıren Saddam, ya ordudan ya BAAS Partisi'n-
den gelen bir darbe ya da Bağdat'ta ayaklanma sonucu dev-
rilecekti. Böylece Saddam ve adamları safdışı kalırken Irak
da İran'a karşı denge unsuru olabilecek ölçüde askeri gü-
cünü koruyacaktı. Suriye ve diğer Arap ülkeleri açısından
Irak'ın askeri gücünü koruması, Israil'e karşı denge oluştur-
ması bakımından da önemli idi.
Bu hesapiar tutmadı. Saddam bir hattada pes etmedi. Sad-
dam'ı devirebılmek için Irak yerle bir edildi. Böylece hesap,
Saddam'ı yıkıp Irak'ı korumak iken, sonuç bunun tam tersi
oldu: Irak yıkıldı, Saddam iktidarda kaldı.
Irak, şimdi Kuveyt ve Birleşik Arap Emirtikleri'nden sonra
bölgede askeri bakımdan en güçsüz ülke. Ufacık Ürdün'ün
ordusu bile moral ve disiplin bakımından Irak ordusundan
daha iyi durumda.
Saddam'ı müttefiklerden hiçbiri istemiyor. İstemiyor, ama
güneydeki İran yanlısı Şii ayaklanması da hepsinin, özellik-
le ABD ve Suudi Arabistan'ın gözlerini açtı. Çünkü İran'ın
etkinliğindeki bir Irak'ı da kimse istemiyor.
Ne olacak?
Görünen o ki ABD, alternatif bulunamamış ve kaosa yu-
varlanmış bir Irak yerine şimdilik Şaddam'lı bir Irak'ı tercih
etmektedır. Bu Irak'ın en azından iran'ın etkinlik alanına gir-
mesı tehlikesı yoktur.
Peki Irak'ın yazgısı ile en yakından ilgilenen üç müttefik
ABD, Suudi Arabistan ve Suriye, Bağdat'ta gelecekte nasıl
bir rejimi işbaşında gormek isterler? Gönüllerınde yatan as-
lan nedir?
Bu konuda ilginç bir tablo çıkıyor ortaya.
ABD, Bağdat'ta Batı yanlısı, demokrasiyi iyi kötü kotlayan
bir yönetimi düşlüyor. Ancak böyle bir iktidar adayı henüz
ortada görünmüyor.
Suudi Arabistan'la Suriye için ise Irak'ta demokratik bir
yönetim, belki de Saddam kadar tehlikeli. Çünkü demokra-
si sınır tanımayan, kolayca yayılabilen bir "virüs". Bağdat'-
ta demokratik bir rejim, Suudi Arabistan ve Suriye'deki dik-
tatörlükleri tehdit edebılir. Bu ülkelerde de demokrasi ve öz-
gürlük akımlarının doğmasına ya da güçlenmesıne yol aça-
bilir.
Suudi Arabistan'la Suriye, bu nedenle Irak'ta bir darbe ile
işbaşına gelecek ılımlı bir askeri rejimi tercih ediyorlar. Böy-
lece Saddam'la birlikte demokrasi "tehlikesı" de bertaraf
edilmış olacak.
Askeri rejimin Suudi Arabistan açısından bir avantajı da-
ha var. Irak'ta subaylar, özellikle üst düzeydekiler, Sünniter
arasından geliyor. Bu nedenle bir ordu darbesi, ülkede Sün-
nilerin iktidarını da pekiştirmiş olacak ve Riyad'ın korkulu dû-
şü Şii yönetim tehlikesi ortadan kalkacak.
Ya ABD nasıl karşılar Irak'ta bir askeri darbeyi?
VVashington, bilindiği gibi demokrasiyi savunur, hep de-
mokrasi için savastığını söyler. Ama demokrasi ile uzaktan
yakından ilgisi olmayan rejimlerle de büyük bir uyum içinde
bir arada yaşar. işte en büyük müttefıklerı, Suudi Arabistan,
Suriye ve Kuveyt'e geri dönen El Sabah ailesi.
İran'ın hesabı ise değişik.
Tahran, Bağdat'ta askeri darbe istemiyor. Zira darbe so-
nunda iktidara Sünnilerin geleceğini biliyor. İran, bu nedenle
Saddam Hüseyin'in gerçek bir halk ayaklanması sonucun-
da devrilmesıni istiyor. Nitekim Devlet Başkanı Haşemi Raf-
sancani de geçen hafta Irak halkına bu yolda çağrıda bu-
lundu. Irak halkının çoğunluğu Şii olduğundan, ayaklanma
sonucunda kurulacak hükümet Tahran'ın özlemi doğruttu-
sunda Şii ağırlıklı olacaktır.
Tabii bundan sonra Tahran, Bağdat'taki yönetimin İran
yanlısı radikal Şii grupların liderliğinde olması için elinden
geleni yapacaktır.
Irak'ın sorunlan büyük, kolay çözümleneceğe de benze-
miyor.
ITALYA
Arnavut mülteciler
geri gönderilmeyecek
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Italyan hüküme-
ti, geçen hafta gemilerle çizme-
nin topuğundaki limanlara "çı-
karma yapan" 20 bin Arnavut
mültecinin geri gönderilmeme-
sine karar verdi. Parlamentoda
konuyu görüşmeye karar veren
hükümet, özel vizesi olmayan-
lann Italya'dan çıkarılmasını
öngören göçmen işçi yasaları-
nın Arnavut mültecilere uygu-
lanmayacağım bildirdi. İlk aşa-
mada yalnız "siyasi miilteci"
kategorisine giren Arnavutlann
burada kalabıleceğini açıklayan
Roma, limanlardaki Arnavutla-
nn perişanlığı ve Kızılhaç, BM
ve AT'nin yoğun baskıları so-
nunda kararını değiştirmek zo-
runda kaldı. Buna karşın İtal-
yan hükümeti, Tiran'dan, İtal-
ya'ya bundan böyle yeni mülte-
ci gönderilmemesi konusunda
garanti aldı. Bu sonucu elde et-
mek için ltalyan hükümeti Ar-
navutluk'a vaat ettiği 10 milyar
liretlik acil yiyecek ve ilaç yar-
dımını hemen devreye sokacak.
Arnavutluk'taki 31 mart seçim-
lerinden sonra ise Arnavutluk'a
yapılacak yeni ekonomik yar-
dım paketi kararlaştınlacak.
ttalyan hükümeti, ttalya'ya
iltica eden Arnavutlara sağla-
nan bu ayrıcahğın olağanustü
durumdan kaynaklanan özel
bir hal olduğunu tekrar tekrar
vurgulamaya özen gösteriyor.
Bir başka deyişle, bu gelişme
Italya'nın genel göçmen işçi ve
iltica politikasında herhangi bir
değişiklik içermiyor. Çünkü
Italya, Akdeniz'den gelebilecek
diğer "boat people" akınların-
dan çok korkuyor.
AMERİKAİZLENİMLERİ
Türkiye'ye 'mütevazı'
yardım paketi
FÜSUN ÖZBİLGEN
SAN ANTONİO — Güneş-
li bir günde ABD'nin kuzeydo-
ğusundan güneyine doğru
açakla 4.5 saat süren bir yolcu-
hık yapınca petrolün Amerika-
lılar için gerçek değerini göz-
lemledik. Kuşbakışı seyrettiği-
miz koskoca kıta yan yana uza-
nan geniş yollarla birbirine
bağlanıyor. O koca arazileri aş-
mak için ister ucak ister araba
yakıtı olsun petrolden başka
çare yok.
Bu nedenle VVashington cad-
delerinde "Petrol için kan dö-
kulmesini istemiyonız" slogan-
ları halen silinmeden dursa da
ABD Ortadoğu'dan petrol ge-
h'şini garantilemek için daha pek
çok olayı göze almak zorunda.
Peki ama Kortez bölgesinde
savaş sonrası nasıl bir örgütlen-
me düşünüyorlar?
Bu sorunun yanıtını Kongre
Dışişleri Komisyonu'nun Avru-
pa ve Ortadoğu AJt Komitesi
Başkanı Michad Van Dnsen
şöyle yanıthyor:
"Banş giıcü, Mnslflman nl-
kelerin askenerindea otuşmalı-
dır ve bu gucttn masraflannı da
Körfez ülkeleri fınanse etmeii-
dir."
Körfez krizinin faturasını
ağır bir biçimde ödemekte olan
Turk ekonomisi için ABD'nin
düşündüğü ve Washington'da-
ki görüşmelerimiz sırasında sık
sık ortaya konulan iyilik ise
tekstil kotalannın arttınlnuş ol-
ması. Ancak Mısır'ın 6.2 mil-
yar dolarlık borcu silinirken
Türkiye'nin tekstil kotalannın
artışından sadece 20-30 milyon
dolarhk bir yarar sağlayabile-
ceği hatırlatılınca şu yanıU alı-
yoruz:
"Türkiye'den bunon ı
bir talep gelmedi ki. Türkiye
bize zor dunıma girmiş bir iâl-
ke gibi gösterilmedi."