Katalog

CUMHURÎYET/16 SPOR 13 MART 1991 E Bahçe'nin büyük umutlarla getirdiği Hollandalı hoca, sezon bitmeden takımı terk etti Hîddink degeldi geçtiDervvall ve Sepp \Piontek gibi /Avrupa'da kariyerini ispatlamış teknik direktörlerden Hiddink, ligin bitimine 8 hafta kala Valencia ile anlaşmca Fenerbahçe'deki Hiddink dönemi sona erdi. Spor Servisi — Fenerbahçe'de Hiddink dosyası kapandı. Ve böylece Fenerbahçe'nin büyük umut- lar bağladığı yeni teknik direktörü de sezon bit- meden takımını terk etti. Sezon başında getiri- len Hollandalı teknik direktörün, ligin bitmesi- ne 8 hafta kala Ispanya'nın Valencia Kulübü ile anlaşmasından sonra Fenerbahçe KulUbü'ndeki "Hiddink dönemi" de sona erdi. Türkiye'deki yabana futboku kalitesinin yük- selmesi, Denvall ve Sepp Piontek gibi Avrupa- da kariyerini ispatlamış teknik direktörlerin Türkiye'yi seçmesi, PSV Eindhoven'dayken Hid- dink'in dikkatini çekmişti. Yfeni sezona girerken hem ünlü hem başanh ve kariyer sahibi bir tek- nik direktör arayışına girdi Fenerbahçeli yöneti- ciler. Bu arayıştaki yöneticiler iyi bir teknik di- rektörle çalışma sonucu takımın başandan ba- şanya ulasacağı fikrindeydiler. Fenerbahçeli yö- neticüerin açık olarak söylemeseler bile lig ve ku- pa dışında hedeflerinin Avrupa'ya açılmak ve Av- rupa çapında bir takım olmak, gönüllerınde ya- tıyordu. Yönetimde Hiddink isminin ilk olarak geçmesi Eral Pars'ın sayesinde oldu. Pars'ın tav- siyesi ile yönetim kunılu karar aldı ve görüşüp anlaşma işini Aziz Yılmaz-Yusuf Duru ikilisine bıraktı. İlk ciddi sınav îşler Fenerbahçe'nin istediği gibi gidiyordu. Guus Hiddink ise 1987-1988 sezonunda PSV Eindboven takımına Şampiyon KulUpler Kupa- sı'nı kazandınrken tek yenilgiyi, tstanbul'da Ga- latasaray'dan 2-0'lık sonuçla almıştı. Bu neden- le Hiddink, Türk futbolu hakkında geniş yorum sahibi olmasa bile belirli bir bilgiye sahipti. Eind- hoven takımından ayrılan Hiddink'le Fenerbah- çeli Aziz Yılmaz ve Yusuf Duru görüştüler. Bu görüşme olumlu geçerken, Hollandalı teknik di- rektör düşünmek ve kulüpte kalan parasını ala- bilmek için belli bir süre istedi. Bu arada Hid- dink, Fenerbahçe hakkında bilgi sahibi olabilmek için Fenerbahçe'nin ligde oynadığı maçların vi- deo kasetlerini istedi. Aynca Istanbul'da oyna- nan ve Fenerbahçe'nin 3-1 yenildiği Beşiktaş- Fenerbahçe karşılaşmasını ve 31 mayısta Anka- ra'da yapılan ve Fenerbahçe'nin kazandığı Fenerbahçe-Beşiktaş Cumhurbaşkanlığı Kupası maçını seyretti ve not tuttu. 14 mayısta yönetici- lerle bir kez daha masaya oturdu, 1 milyon mark karşüığında anlaşmaya vanldı. Bu paranın 160 bin markını peşin aldıktan sonra diğer taksitler, aylık 40 bin marka bölündü. Haziran ayında Fe- nerbahçe Kulübü adına fiş doldurdu. Anlaşma gereği kendisine araba tahsis edilecek, ev tutu- lacak ve tüm masraflan karşılanacaktı. Aynca yılbk Hollanda'ya 5 gidiş-dönüş uçak bileti ve- rilecekti. Hiddink'e, 5 ay otelde kaldığı için Fe- nerbahçe 30 milyon lira otel masrafı ve UEFA Kupası'nda takımını bir tur atlattıgı için de ek olarak 20 bin mark verildi. Fenerbahçe ile anlaşmaya vardıktan sonra Hid- dink'in sözleri pek ümit verici değildi. Hiddink- in, "Fenerbahçe'de vıllardır süren yanhşı ben üç ayda dmzdtemem ve şimdiden sampiyonluk sö- zü veremem" şeklindeki açıklaması, yöneticile- rin yüzlerinin asılmasına ve karamsarhğa düşme- sine neden oldu. 17 temnraz tarihinde Fenerbahçe yeni sezonu açtı. Taraftarlar, Hiddink'e büyük ilgi gösterdi. VEDALAŞTILAR — Fenerbabçe'de yollan aynlan Teknik Direktör Hiddink ile Başkan Aşık dün son kez bir araya geldOer ve vedalaşıp aynldılar. (Fotofraf: Necrai Gülümsel) 22 temmuzda ise çaüşmalanm sürdüren Fener- bahçe için Hiddink, formül bulmuştu. "Takım- da kimsenin yeri garanti değil" deyip oyuncula- n hırslandıran Hiddink, "Kondisyon, mücadele ve pres bizi şampiyonluga. götüriir" gibi iddialı açıklamalar yapıyordu. Ardından Fenerbahçe'nin Avrupa tunı başla- dı. Hollanda kampı sonrası San-lacivertli ekip AJmanya'ya geçip nazırlık maçlan yapmaya baş- ladı. Genelde kuvvetsiz rakipleri ile mücadele eden, pek başarüı sonuçlar alamayan ve istıkrar- sız bir görüntü çizen Fenerbahçe, ilk ciddi sına- vında Alman 1. Ligi'ne bu yıl yükselen Wattens- cheid karşısındaydı. Bu maçta Fenerbahçe'nin 5-1'lik yenilgisi üzerine Hiddink, istediği Fener- bahçe'nin bu olmadığını ve zorlu birrakipolması nedeniyle sonucun normal olduğunu ileri sürü- yordu. Fenerbahçe 29 temmaz'daki bu yenilgi- den sonra 5 agustosta Köln'de Galatasaray ile karşılaştı. Bu, Hiddink'in ilk "ezeli rekabet" ma- çıydı. Ancak sahadan galip aynlan taraf, 2-0'lık skorla Galatasaray olurken, Hollandalı Teknik Direktör, "Bu sonuç. lig için ölçii olamaz. Üste- Uk çok da iyi mücadele ettik" diyerek futbolcu- lannı koruma yoluna gitmişti. TSYD Kupası'ndaki 2:iikten sonra nihayet lig geldi. Fenerbahçe umutluydu, tıpkı Teknik Di- rektör Hiddink gibi. Fakat ligin ilk haftasmda 27 agustosta Fenerbahçe, tarihinin en ağır yenil- gisinı, lige bu sezon çıkan Aydınspor'dan 6-1'lik skorla aldı. Fenerbahçe'nin henüz ilk lig maçın- da kendi sahasında ligin kapalı kutu sayılan ekibi Aydın'dan 6-1'lik yenilgi alması kulüpte şok et- kisi yapnuştı. Üstüne Ustlük Guus Hiddink'in, "Boyle bir takıma.adımı mal etmek istemem" şeklindeki demeci taraftann tepkisine, Fenerbah- çe Yönetim Kurulu'nun da kanşmasına yol açtı. Hemen ertesi gün yönetim kunılu Hiddink'ten rapor istedi. Fenerbahçe, şok yenilginin ardından ligde, kendi sahasında uzun süre galibiyet yüzü göremeyip şampiyonluktan haftalar ilerledikçe uzaklaştı. Takımın istenen sonuçlan alamaması şimşekleri Hiddink'in üzerine çekti. 11 eyiülde Fenerbahçe'nin Guimares ile oyna- yacağı UEFA Kupası 1. tur maçı öucesi Hiddink1 in tspanya'ya gitmesi "katacı degi" yorumlan- nın gelmesine neden oldu. 31 ekimde ise Atalanta yenilgisi ve Bursaspor beraberhğinin ardından Fenerbahçe Dereağzı Te- sisleri'nde birkaç fanatik taraftar, futbolculara saldırdı. Hiddink bu anı, "Hayatımın en kötü giınüydu" şeklinde açıklamaya çaüştı. 1 kasım tarihinde ise Hiddink, transferlerin yanlış ve kendisine sorulmadan yapıldığım, bu nedenle takım kurmakta zorlandığını söylüyor- du. Valencia ile anlaşma 1 Mart 1991 tarihinde ise tekrar lspanya'ya gi- den Hiddink, İspanya'nın Valencia takımı ile gö- rüştüğünü, ancak henüz anlaşmasuun söz konu- su olmadığını açıkhyordu. Oysa Ispanya Televiz- yonu ve gazeteleri olayı manşetten vererek Hid- dink'in Valencia ile anlaştığını ve görevine yakın- da başlayacağını söylüyorlardı. Daha sonra Me- tin Aşık ile bir görüşme yapan Teknik Direktör Hiddink, bu sezon Fenerbahçe'nin başında kal- maya devam edeceğini, ancak önümüzdeki sezon Fenerbahçe'den aynlmak istediğini bildirdi. Bu görüşmelerin ve Hiddink'in transferi olayının Fe- nerbahçe'nin Federasyon Kupası'nda Ankaragü- cü ile oynayacağı yan fuıal karşılaşmasından ön- ce gerçekleşmesi takıma huzursuzluk getirmişti. 5 mart tarihinde ise Hiddink'in Valencia ile gö- rüşüp anlaşmasına bir anlam veremediklerini be- lirten Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Aziz Yılmaz, "Zorla kimseyi tutamayız. tsterse gider. Hiddink'in gitmesi halinde Toni Schumacher'i teknik direktör olarak takımın basına getirmeyi döşanüyonız" şeklinde bir açıklama yapıyordu. Sonuçta Johann Cruyyf, eski Real Madridli, yeni Ajaxlı Leo Bcnhakker'dan sonra Guus Hid- dink de İspanya'nın yolunu tuttu. Hiddink ile önümüzdeki sezon için anlaşmaya varan Ispan- ya'mn Valencia Kulübü, teknik direktöre 1 mil- yon mark, takımı Uk 6'ya sokması halinde ise 200 bin mark daha verecek. Hiddink'in Rnerbahçe ile yaptığı sözleşmesi gereği anlaşmayı kendisi bo- zarsa 240 bin dolar Fenerbahçe'ye tazminat öde- yecek. Ancak Fenerbahçe Kulübü Hiddink'i gon- derirse Hiddink'in tüm alacağı ödenecek. Hiddinkin görevineson veıenyöneticiler teknik direktör arayışına başladı F.Bahçede takımı futbolcular yapacak Görevinden ayrılan teknik direktör Guus Hiddink, transferleri kendisinin yapmadığını belirterek 'Bu futbolcuların çoğu takıma giremez. Transferde 10 milyar lira sokağa atılmıştır. Bir takımda 1-2 yüdız futbolcu olur, burada herkes yıldız olrna hevesinde' dedi. NECMt GÜLÜMSEL Fenerbahçe'de Hiddink'in görevine son veril- di. Dün sabah Başkan Metin Aşık, Asbaşkan Yusuf Duru, Asbaşkan Vefa Kücük, Teknik Di- rektör Hiddink'le 2.5 saat süren bir görüşme yaptı. Yöneticiler sezon «onunda aynlmak iste- yen Hiddink'in takımı olumsuz yönde etkileye- ceğini göz önüne alarak Hollandalı çalıştıncının görevinden hemen ayrılmasını istediler. Yöneti- cilerin bu kararını olumlu karşılayan Hiddink, 200 bin marklık tazminatı da kulübe ödeyeceği- ni açıkladı. Hiddink vaad ettiği bu parayı 1 hafta içinde San-Lacivertlilere ödediği takdirde serbest kalacak. Takımdan ayrılma nedenini açıklayan Hollandalı teknik adam, "Son zamanlarda yö- neticiler bile işime kanşıyordu, buna daya- namadım" dedi. Bu toplantı sonrası Başkan Metin Aşık Tek- nik Direktör Hiddink'in gitmesi ile ilgiü olarak yaptığı açıklamada, "Karşüıklı anlaşarak Fener- babçe'nin menfaatlerini göz öniinde bulundur- duk ve bu karan aldık. Bazı olaylarda risk de olsa bn Fenerbahçe'nin menfaati dogrultusun- da oluyor. Fntbolculara inamyonız. Yannki (bu- gün) maça teknik adam olarak Ger Blok ve Erol Togay çıkacak ve futbolculann fikri alınarak 11 olusturulacak. Ben inanıyorum ki bu maç oola- nn gunır ve haysiyet maçı. Çıkıp en iyi bicimde formalannın haklannı vereceklerdir" dedi. Teknik Direktör Guus Hiddink, Fenerbahçe'- den ayrılış nedenini şöyle açıkladı: "Başkan Aşık ve yöneticilerie göıüştünı ve karşüıklı anlaşma- ya vardık. Ön planda kulübün çıkarlannı düşii- nerek karan aldım. Transfere barcanan 10 mil- yar sokaga atılmıştır. Bu futbolculann çoğu ta- kıma zor girer. Bir takımda bir iki yıldız futbol- cu olur. Burada herkes yıldız oltna bevesinde. Bu başanyı engeller. Son giinlerde yöneticiler de işime kanşmaya başladılar. Kimsenin tesiri al- tında kalıp takımı sahaya sürmem. Başkan bile Ahmet Suphi'yi ovnatmam için baskı yaptı. Fe- nerbahçe'den aynlmamın tek nedeni yönetimin işime kanşması ve baskı yapmasıdır. Ben inan- dığun çizgiden aynlmam. Fenerbahçe'de kal- mam imkâasızdır" dedi. Soydan da istifa etti Hiddink'in takımdan aynlmasından önce me- najer Selım Soydan istifasını verdi. Bu arada teknik direktör arayışım sürdüren F.Bahçe'nin Tınaz Tırpan ve Sepp Piontek'le te- masa geçeceği bildirildi. Bu arada sürpriz bir ln- giliz teknik adamın da adı geçiyor. G.Saray-Trabzon, F.Bahçe-A.Gücü Kupayolcıdarı için son viraj Saat 13.00'te başlayacak her iki karşılaşma da Starl'den dönüşümlü olarak yayımlanacak. Spor Servisi — Federasyon Kupası'nda finalistler bugün belli oluyor. İstanbul'da oyna- nacak Galatasaray - Trabzon- spor ve Fenerbahçe - Ankara- gücii yan fınal maçlan sonrası rakiplerine üstünlük sağlaya- cak iki ekip, kupada fınale yükselecekler. tstanbul'daki her iki karşılaşma da Star 1 'den dönüşümlü olarak ekrana gele- cek. Kupa ile birlikte ligi de bir arada götürmeye çalışan Gala- tasaray ve Trabzonspor arasın- daki maç Ali Sami Yen Sta- dı'nda oynanacak. Saat 13.00'teki karşılaşmayı Anka- ra bölgesi hakemlerinden Ah- met Cakar yönetecek. Kupanın ikinci maçı ise Fe- nerbahçe ile Ankaragücü ara- sında. Fenerbahçe Stadı'ndaki karşılaşma diğer maç gibi saat 13.00'te başlayacak. Bu zorlu' maçı Antalya bölgesi hakemle- rinden Sadık Deda yönetecek.\ Bu arada Fenerbahçe'de uzun süredir sakat olan Hakan da takımdaki yerini alacak. Play-offyanfınal ilk maçında Paşabahçeyifarklıyendi Fenerbahçe bir aclıııı önde Olimpik milliler galip Türkiye: 2 - Bulgaristan: 0 STAT: Edime 25 Kasım HAKEMLER: Yahya Diker (7), Maksut Balta (6), Burhanet- tin Uysal (6) TÜRKTYE: Kâzım (6), Murat (6), (Hamdi 6), Mutlu (7), (Ham- za 5), Tugay (6), Fethi (6), Ali (6), Osman (7), Kemalettin (6), Hakan (7). Ali Nail (8), (Volkan 4), Hamdi (6), (Faruk 7) BULGARİSTAN: Zdravkov (4), (Popov 4), Paskov (6), (Ma- rinov 4), Nikolov (5), Cvetanov (4), Gueorguie (5), Penov (4), Donkov (4), (Grouev 4), Borimirov (6), Dimitrov (6), (Atana- sov 4), Djenizov (5), (Marasliev 4), Iotov (4) GOLLER: Hamdi (Dk. 31), Faruk (Dk. 57) MURAT SAVAŞ • TV'de Spor STARl 13.00 Kupa yan fînal maçları Galatasaray-Trabzonspor ve Fenerbahçe - Ankaragücü maçları saat 12.45'ten itibaren dönüşümlü olarak ekrana gelecek. TVI 22.05 Dünya Artistik Patınaj Şampiyonası çiftler finali (naklen) EDtRNE — Edirne'de oyna- nan Türkiye-Bulgaristan olim- pik milli takımlar özel futbol karşılaşmasını Türkiye, her iki yarıda attığı birer goİle 2-0 ka- zandı. VOLEYBOLDA DÜN Spor Ser\isi — Bayanlar vo leybol ligi fınal grubu maçlann- da Emlak Bankası Güneş Si- gorta'yı, Vakıfbank Yeşilyurt'u aynı sonuçla 3-0, Eczacıbaşı ise Arçelik'i 3-1 yendiler. Fenerbahçe: 105 - Paşabahçe: 80 SALON: Lütfı Kırdar HAKEMLER: Gökhan Günalp (6), Alper Mütevellioğlu (6) FENERBAHÇE: Can (8)20, Aliço (5)0, Bülent (5)2, Hakan (5)5, Ferhat (6)11, Levent (7)17, Hüsnü (8)24, Kemal (5)2, Güray (5)1, Richard (7)20 PAŞABAHÇE: Erdal (6)8, Ufuk(4)0, Orhun (6)20, Harun (5)10, Thnç (6)15, Engin (4)4, Murat Dak (4)2, Murat Ozyiğit (4)6, Ay- han (4)2, McDowell (6)13 İLK YARI: 53-38 (Fenerbahçe önde) LEVENT YÜCELMAN FENERBAHÇE ÜSTÜNDÜ — Play-off van final karşüaşma- lannın ilkinde Fenerbahçe, rakibi Paşabahçe'yi Ustün bir oyun- dan sonra farklı yendi. (Fotograf: Kerem Kaçarlar) Play-off yan finalinde Paşa- bahçe'yi 105-80 yenen Fenerbah- çe, bir adım öne geçti. Karşılaşmaya Fenerbahçe adam adama, Paşabahçe ise aian savunması yaparak başla- dı. 5. dakika Can ve Hüsnü ile McDowell ve Tunç'un karşılıklı sayılan ile 17-16 Paşabahçe'nin üstünlüğü ile geçildi. Bu dakika- dan sonra Fenerbahçe istediği gibi maçın temposunu arttırdı. Fenerbahçe 10. dakikanın 28-25 kendi üstünlüğü ile geçilmesini fırsa.t bilip "3-2 zone müdafaava" döndü. Paşabah- çe'de gerek Orhun olsun gerek- se Hanın ve McDowell olsun maçın başındaki tutukluğu üzerlerinden atamadılar. 12. da- kikayı 35-25'lik skorla önde ge- MAÇIN ELEŞTİRİSİ Fenerbahçe iyi başladı MURAT MURATHANOĞLU Fenerbahçe hem maça hem de ikinci tura iyi başladı. Maçın daha dokuzuncu saniyesinde Can'ın üçlüğü geçen sezondan kalmış herhan- gi bir stresi ortadan kaldırdı. Paşabahçe alan savunmasında ısrar edince, Fenerbahçe sayı bul- makta hiç zorlanmadı. Levent'in Harun'u sa- vunması ve McDowelI'in ısrarla potadan uzak oynaması ise Fenerbahçe'nin sayı yememesine ve farkı giderek açmasına yol açtı. Fenerbahçe'de dün kötü oynayan yoktu. Baş- ta Can olmak üzere herkes görevini fazlasıyla yaptı. Çetin Yılmaz ise maçı çok iyi yönetti. Tek hatası ilk yarıda Orhun oyundan ahnınca, oyu- na yeni giren Erdal'ı savunma görevini Levem'e vermemesiydi. Levent üçüncü faulünü yapınca onu da hemen düzeltti. Aliço'dan faydalanma süresi ve zamanlaması, Kemal'i oyuna alıp tam ısınmakta olan Orhun'un ritmini bozması hep- si galibiyette önemli faktörlerdi. Fenerbahçe açı- sından dün (ek sorun maçın çok rahat oynan- masıydı. İkinci turu geçmek için bu ilk adımdı ve Fenerbahçe o adımı çok sağlam attı. Bunu unutmadıkları takdirde, daha güçlü ve tempo- lu Richard ile şu andaki form durumları fınal için yeterli. çen F.Babçe, tekrar adam ada- ma oyuna dönerck farkı daha da antırdı ve Can'ın yüksek şut isabeti, Hüsnü'nün fast-break sayılan ve Levent'in üçlükleri üe ilk yarıyı 53-38 galip kapamayı başardı. Paşabahçe ise ilk yan- da Orhun'u kenara alarak skor umudunu bir bakıma yok etmiş oldu. 2. yanda Fenerbahçe tempo- yu düşürüp oyunun kontrolünü elinde tutmayı hedefledi. Bun- da da büyük ölçüde başanlı ol- du. 30. dakikayı 79-«2'lik skor- la önde geçen Fenerbahçe, erken pes eden Paşabahçe önünde ye- deklerine yer verdi ve taraftan- nın muhteşem desteğini de arka- sına alarak sahadan 105-80'lik skorla galip aynldı. Bu maçın rövanşı yann 17.30'da Lütfi Kır- dar Salonu'nda oynanacak. Kolej: 72 - Tofaş: 69 Ankara'da oynanan maçta ise Kolej, Tofaş'ı 72-69 yendi. Schumacher ayın kalecki Spor Servisi — BP tarafından düzenlenen 'Altın Eldiven' kale- ci yanşmasında Fenerbahçe ka- lecisi Toni Schumacher şubat ayının kalecisi secildi. 2. turda 12 oy alan Alman kaleciyi San- yerli Müller ve Konyasporlu Lu- gusiç izledi. HAFIAIJK ABDLLKADİR YÜCELMAN G.Saray, Beşiktaş, F.Bahçeve Hiddink D Q l f Eındhoven'i Avru- I v l pa kupasında şam- piyon yapan Hiddink, Türki- ye'ye geldiğinde kendisine inananlar arasında ben de vardım. Hiddink giderken ay- nı inancı taşıyorum. Peki ama Hiddink Türkiye'de neden ba- şanlı olamadı? önce, 'Hiddink neden Türkiye'de başanlı olamadı' lafı yanlış. Çünkü Hiddink, Türkiye'de değil, Fenerbah- çe'de başanlı olamadı. Spor okurları anımsaya- caklardır. Dervvall Türkiye'ye geldiği zaman artık ununu elemış eleğini duvara asmış- tı. Ve Dervvall yaşına rağmen kendisinden beklenmeyen bir gayretle Gala- tasaray'a sarıl- dı, ama ilk yıl başanlı olama- dı. Galatasa- ray'da günleri sayılı olduğu bir sırada Cim Bom'un Riz^ ye 2-0 yenildi- ği karşılaşma- da Der waJI'in kafasına tri- bünlerden atı- lan bir taş Al- man hocanın kurtuluşu ol- muştu. Çünkü Galatasaray, görevine son vermeyi plan- ladığı Dervvall'e o olaydan sonra sahip çıkmıştı. Sahip çıkmıştı ve de iyi etmişti. Çün- kü o Dervvall, Avrupa sahala- rına çıkan bir takımın iskele- tini kurmuş ve futbolcularını psikolojik olarak hazırlamıştı. Galatasaray, Fenerbahçe 1 den daha sabırlı ve daha de- ğişik bir bekleyiş içinde oldu- ğu için sonunda muradma er- mişti. Gelelim Beşiktaş'a. Yine spor okurları çok iyi anımsar- lar Milne için bu köşede ya- yınlanan yazıları. Metin ile ta- kıştığı ve de tüm Beşiktaş ca- miasının Milne'in aleyhinde olduğu günierde hoca-oğren- ci diyaloğunun yeriden oluş- ması için iki tarafa da tatlı sert bir üslupla yaklaşımları. Sü- leyman Seba'nın muhalefete direnişini "iyi yoldasın başkan" diyerek alkışladığı- mız günleri... işte Beşiktaş da Milne ile tarihinin en başanlı yıllarını yaşıyor ardı ardına. Ya şam- piyon oluyor ya şampiyonlu- ğu kılpayı kaçıran bir takım olarak sürekli gündemde du- ruyor. Sabırla bekleyişin ve doğruya inanmanın karşılığı- nı alıyor Beşiktaş. Şimdi Hiddink ve Fener- bahçe olayına gelelim. Hid- dink, Eindhoven başansı ile Avrupa'nın doruğunda bir isim. Gerçek ve tam bir pn> fesyonel. İşini bilen, ne yap- Iığını bilen, doğruyu söyieyen adam: "Ben şampiyonluk sözü vere- mem. Fenerbah- çeli futbolcu- lanilkidmana çıkardığımda başıma kay- nar sular dö- küldü san- dım. Buntar futbolu bilmi- yorlar" diyen Hiddink, olaya tam bir profes- yonel gibi ba- karken; karşt- sında amatör d ü ş ü n e n , amatör futbol oynayan, amatör bir yönetim ve amatör yöneticiler bul- du. F. Bahçe'de hiçbir zaman otorite kuramadı. Yapılan iş- lere akıl erdiremedığini sık sık yineledi. "Bu amatör kafa ile isier yürümez " dedi. Dedi ve kötü oldu. Bir Avrupalı olarak Fenerbahçe'ye getirmek iste- diği Avrupai düzene kimse yanaşmadı. Alaturkalık herke- sin daha işine geldi. Sonun- da da İspanya'dan bir öneri alan Hiddink selameti kaç- makta buldu. İşte sizlere bir Galatasaray, bir Beşiktaş ve bir Fenerbahçe örneği. Fe- nerbahçe otdum olası bir ant- renör veya bir teknik direktör değil; elinde sihirti değnek olan bir sihirbaz peşindedir. Atatürk sağ olsaydı Kastamonu'da yapılan lise ve dengi okullar Türkiye şanr piyonasında masatenisçiler spor salonunda sabahla- mışlar. Çünkü gündüz salonda yapılan ANAP kongresi ne- deniyle sporcular kongrenin bitmesini sokakta beklemişler. Kongrede laflar uzayınca da müsabakalar sigara dumanın- dan görünmez hale gelen salonda gece başlamış ve sa- bah 5'e kadar sürmüş. Federasyon programında bir yıl önceden bilinmesine kar- şın salonun bir kongreye verilmesi ne dereceye kadar doğ- rudur; onu spor kamuoyu takdir etsin. Ama siz bir baba ve anne olarak çocuğunuzun sağlıksız ve düzensiz bir ortam- da spor yapmasına ne derecede izin verirdiniz, onu söyle- yin. Bu, spor değil cinayet tek kelirnp ile. "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" diyen Atatürk sağ ol- saydı da böyte bir olayı öğrenseydi ne olurdu bilir misiniz; bu cinayetin elebaşılarını salonun kapısına asardı. Hazımsızvesabırsız Tanju, son aylarda Gala- tasaray camiasından sü- rekli tepki gören bir futbolcu. Yöneticisinden tepki alıyor, taraftarmdan tepki alıyor, ba- sından tepki alıyor, ama Tan- ju tüm tepkilere karşın mora- lini bozmadan çıkıyor, topu- nu oynuyor, golünü de atryor. Tanju ilginç bir yapıya sa- hip. Bir gün bana şöyle de- mişti: "Herkes üstüme üs- tüme geliyor, kim dayana- bilir buna." Magazin basını- nın peşinde iz sürdüğü Tan- ju, geçenlerde de Galatasa- ray Divanı'na çıktı, soruştur- ma çekti Divan üyeleri Tan- ju'ya. Ona "Hülya ile llişkisini" sor- dular, onun yanrtı ise şu ol- du: "Ben bir hanımefendi ile birlikte- ylm." Bu ya- nıtın altındaki ciddiyeti anla- yıp belki artık Tanju 'nun pe- şinde koşmak- tan vazgeçer- ler. Tanju'nun geçenlerde France Foot- ball'un spor yazanna söy- ledikleri de çok ilginç. Tanju, Avrupa got krallığını kazandığı sırada kendisine yapılan transfer önerilerinin daha sonra sonu geidiğini, Türk takımlannın ve Türk milli takımının Avrupa'- da yeniden -Galatasaray'ın yan finale kalması gibi- ba- şanlı sonuçlar alması duru- munda ancak Türk futbolcu- larına da kendisi gibi teklifler yapılabileceğini vurguluyor. Yani bir anlamda kendi başı- na bir Türk futbolcusunun Avrupa'da ilgi çekmeyeceği- ni söylüyor. Gerçekten de Avrupa'da futbolcular kendi takımları ve milli takımları ile yükseliyor, yüceliyor. PSV Eindhoven eğer Avrupa Kupasını kazan- masaydı bugün ne Gullit ne Van Basten, Milan'da olabi- lirdi. Bir Tanju bile Avrupa'- da gol kralı olduğu sırada gündeme geldi. Sonra... Son- ra adı unutuldu gitti. Bütün bunları neden anla- tryoruz. Eğer Türkiye, Avrupa kupalarında ve milli maçtar- da başanlı olursa Türk futbol- cularına da Avrupa kapıları açılır. Yoksa kendi liglerimiz- deki başarılarla avunur gide- riz. Mustafa De- nizli, Galata- saray'ı Avru- pa'da turdan tura koşturan kişidir. Ve onun bir sözü- nü hiç unut- muyorum: "Galatasaray artık Türki- ye'de değil, Avrupa'da konuşulanbir takım olmalı- dır." Ama ne oldu; Mustafa Denizli belki sağdan sol- dan gelen tep- kiler karşısın- da rizikolu fut- bolu bırakıp savunmayı dü- şünen bir adam otdu. Galata- saray bu yıl liglerde başanlı olur ya da olmaz, o ayrı me- sele. Ama Türk takımlannın Avrupa'ya açılması, kendisin- den söz ettirmes* için gerek kulüp takımı olarak, gerekse milli takım olarak aşama yap- ması ve özellikle de kendini aşması gerekir. Galatasaray'- ın hedefi de Avrupa Kupası yan finalinden sonra Avrupa Kupası değil miydi? Ama biz hem hazımsız hem sabırsız bir toplumuz. Var mı inkâr eden?