Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 13 MART 1991
Byrd'ün önerisi
• WASHINGTON
(Cnmhuriyet) — ABD
Senatosu'nun önde gelen
üyelerinden Robert Byrd,
Türkiye'ye Körfez krizinde
uğradığı zararlar nedeniyle
650 milyon dolar tutannda
acil ek yardım verilmesini
önerdi. Senato Tahsisatlar
Komisyonu Başkam olan
Byrd, ABD Başkanı'na bu
konuda hem bir mektup
yolladı hem de telefon
ederek Başkanı, Temsilciler
Meclisi'nde geçen hafta
tsrail için önerilen 650
milyon dolar ek yardunın
aynısının Türkiye'ye de
verilmesi fıkrini
desteklemeye davet etri.
ABD Senatosu önümüzdeki
günlerde bir araya gelerek
"Çöl Fııtınası"
opcrasyonunun ek bütçesini
ele alacak. Israil'e ek acil
yardım bu btttçe
kapsamında ele alınıyor.
Byrd, Türkiye'nin aynı
olanaktan yararlanmasını
istiyor.
Kürtçe Yasası
ABD basınında
• NEW YORK — The
New York Times
gazetesinde dün yayımlanan
ve 9 mart tarihli bir
haberde, Türkiye'nin dil
konusunda kısıtlamalann
kaldırılması yolundaki
adımlarının tehlikeye girdiği
belirtildi. Kürtçe
konuşulması konusunda
kısıtlamalan kaldıracak
olan paketin milliyetçi
eğilimler karşısında
parlamentoda takıldığını
belirten haberde, "Insan
hakları açısından özellikle
yurtdışında ümitler yaratan
ve destek toplayan" adımın
"milliyetçi ve siyasi
manevralarla tehlikeye
girdiği" kaydedildi. Clyde
Haberman imzalı haber
Kürtçenin konuşulması
yolunda kısıtlamalan
kaldıracak olan yasa
önerisinin "Türkiye'nin
Körfez krizi ile derinleşen
Kürt sorununa çaresiz
olarak getirdiği içi boş
propaganda amaçlı bir
girişim" olarak
değerlendirildiği yolundaki
görüşlere yer verdi, Ismail
Beşikçi'den yapılan bir
alıntıda "Yasanın hiçbir
anlam taşımadığı, boyle
uydurmalarla bir yere
varılmayacağı" vurgulandı.
ATzirvesi
• LÜKSEMBURG (AA)
— AFye haziran sonuna
kadar başkanhk edecek
olan Lüksemburg,
Fransa'nın isteği üzerine
Körfez Savaşı sonrasındaki
durumu görüşmek üzere bir
AT zirvesi düzenleme karan
aldı. Lüksemburg
Başbakanı Jacques Santer,
yaptığı açıklamada, zirve
tarihini saptamak amacıyla
AT ülkeleri ile temaslann
başladığını belirtti. Santer,
olağanüstü zirvede Körfez
Savaşı'run sonuçlan ile
ATnin uluslararası camiada
üstleneceği rollerin ele
alınacağını kaydetti. Fransa
Dışişleri Bakanı Roland
Dumas, Le Monde
gazetesine verdiği demeçte
Ulkesinin, AT'nin
gelecekteki rolünün
tartışılması için bir zirve
toplantısı yapılmasını
isteyeceğini söylemişti.
Kipriyanu
"hayır" diyor
• LEFKOŞA (AA) —
Rum yönetimi eski lideri ve
Demokratik Parti (DİKO)
Genel Başkanı Spiros
Kipriyanu, BM Genel
Sekreteri Perez de
Cuellar'ın, Kıbns
konusunda başlattığı yeni
girişime ve Güvenlik
Konseyi'nin 649 sayılı
karanna karşı olduğunu
söyledi. Rum radyosuna
göre, Kipriyanu, yaptığı
açıklamada, 649 sayılı
Güvenlik Konseyi kararının,
Kıbns'la ilgili daha önceki
Birleşmiş Milletler
kararlannı etkisiz hale
getirdiğini savundu.
G.Afrika'da
gerginlik
• JOHANNESBURG
(AFP) — Güney Afrika'da
siyahlar arasındaki
çatışmaların hafta sonunda
47 kişinin ölümüne mal
olmasından sonra durumun
gergin olduğu bildirildi.
fegö/^ müttefıkler şimdi Saddam'dan çok, Irak'ta tilinmeyen3
bir yönetimden korkuyorlar
ABD'nin yeni tercihi:'UysaPSaddamIrak'ın güneyindeki Şii ayaklanması, Washington ve Riyad'da
fazla 'İran yanlısı' olarak görülüyor. Başkan Bush, bu nedenle
isyancıların yardım talebine sıcak bakmadı.
Dış Haberler Servisi — Intemational He-
rald Tribune gazetesi, Irak'taki ayaklanma-
lar üzerine yaptığı bir yorumda, müttefikle-
rin uysal bir Saddam Hüseyin'i bilinmeyene
yeğledikierini, Irak'ın güneyindeki Şii ayak-
lanmasının İran yanlısı olmasımn ABD'yi
kuşkulandırdıgıru bildiriyor.
Herald Tribnne'dekı haber yorumun ge-
niş özeti şöyle:
"Çölde geçirdikleri yedi aydan sonra eyle-
rine dönmekte olan Amerikan askerleri ve
politikacılar, Körfez'in bu defa ne gibi so-
nınlara gebe olduğu konusunda kuşkular ta-
şıyorlar.
Acaba her şeyin yeniden başlatılması mı
gerekecek? Irak, komşulanna karşı yeni bir
saldınya girişirse onu püskürtmek için gere-
ken para nasıl bulunacak ve yanm milyon
müttefik asker nasıl tekrar bir araya geti-
rilecek?
Bu yanıtsız soruların hâlâ kafaları kurca-
lamasının nedeni, hiç kuşkusuz tüm bu olay-
lan başlatan adaırun, Saddam Hiiseyin'in hâ-
lâ iktidarda olması. Başkan Bush ve diğer
müttefik liderler Saddam Hüseyin hüküme-
tini devirmek için Bağdat'a kadar gitmekten
kaçındılar.
Birleşmiş Mületler'den sadece Irak'ı Ku-
veyt'ten çıkarma izni alan müttefikler daha
da ileri giderek Saddam Hüseyin'in en iyi bir-
liklerini yok edinceye kadar savaştılar.
Bağdat sadece 250 km ötede ve tamamen
savunmasızken müttefik güçleri ateşkese ka-
rar verdiler.
Başkan Bush'un bu savaşı 2. Dünya Sa-
vaşı ile karşılaştırma eğilimine karşın, müt-
tefikler Hitler'e yaptıkları gibi Saddam Hü-
seyin'i ölümüne kadar takip etmemeyi seç-
tiler.
Sıcak yanıt vermedi
Riyad'daki üst düzeydeki askeri yetkilile-
rin belirttiğine göre Suudi Arabistan ve Mı-
sır muttefık ordusunun Saddam'ı devirinceye
kadar ilerlemesini istıyorlardı. Ancak Ame-
rikalılar, İngilizier ve özellikle Fransızlar, öç
alıyor gibi görünmelerinin veya Bağdat'ta
kendilerinin seçtiği bir hükümeti başa gecir-
raenin Araplar arasında tepki yaratacağın-
dan korktular.
Irak'ta geçen hafta ayaklanmalann başla-
masından önce George Bush, Saddam Hü-
seyin'i devirmeleri için Irak halkına çağnda
bulunmuştu. Ne var ki onlar ayaklanıp Ame-
rika'dan yardım isteyince VVashington'un ya-
nıtı pek sıcak olmadı.
Eski bir diplomatik formülü kullanan Be-
yaz Saray Sözcüsü "Irak'm içişlerine kanş-
mak gibi bir niyetleri olmadığını" açıkladı.
Üst düzeydeki Pentagon yetkilisi General
Martin Brandtner, Irak'ın İran'daki uçakla-
nnı geri alması durumunda, ABD'nin Bağ-
dat'ın, bu uçaklan isyanlan bastırmak için
kullanmasma göz yumacağıru belirtti. Ve
Amerikan askeri yetkilileri ayaklanmarun kı-
sa sürede bastırüacağını söylediler.
Uysal bir Saddam
ABD'nin tavnndaki bu değişiklik, Orta-
doğu'da hiçbir şeyin General Schwarzkopf-
un yıldınm saldınsı kadar basit olmadığını
gösterdi.
Başkan Bush, bölgedeki ayaklanmanın ba-
şanh olmasını çok isterdi, fakat isyanın en
önemli lideri olan radikal Şii Muhammed
Bekir Hakim hem Washington hem de Ri-
yad'da *f»zla tran yanlısı' olarak tanınıyor-
du.
Irak'taki Şii çoğunluğun bilincinde olan ve
Körfez'deki en kalabalık iki ülkede (iran ve
Irak) radikal yönetimlerin başta olması ih-
timalinden dehşete düşen Amerika, bir as-
keri yetkilinin de dile getirdiği gibi "Uysal
bir Saddam'la, bilinmeyen bir yönetimle uğ-
raşmaktan çok daba kolay başedilebüece-
gine" karar verdi.
Saddam Hüseyin Irak'ta başta kalabilir.
Fakat iktidan elinde tutmaya çabşmak baş-
ka, İsrail, Kuveyt, Suudi Arabistan veya baş-
ka bir ülkede yeni bir maceraya girişmek baş-
ka şey. tmha olmuş birlikler yeniden silah-
lansa bile yıkılan morali yeniden kurmak son
derece zor. Irak güçleri, kararlı muttefikler
karşısındaki kara savaşında başanlı olama-
dı. Başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap
yanmadasındaki ülkeler silahlı güçlerinin ça-
pını arttırmayı düşünüyorlar. özellikle Mı-
sır ve Suriye birliklerinden oluşan bir Arap
savunma grubu da buna katkıda bulunacak.
Kısaca Saddam iktidarda kalsa bile artık
bölge için tehlike oluşturamayacak"
CumhuriyetMuhafızlan, Güney Irak'ta kontrolü elegeçiriyor
Tahran: Irak, napalm bombası kullanıyorIrak'ta kaos sürüyor. Saddam
yanlısı birliklerin Kerkük'te 5
bin Kürdü, 'canlı kalkan'
olarak kullanmak üzere rehin
aldığı bildirildi.
Dış Haberfcr Servisi— Irak'ta 10 gündür
süren ayaklanma dalgası, ülkenin kuzeyini
iyice etkisi altına alırken güneyde hızını yiti-
riyor. Kürt kaynakları, Kuzey Irak'ın büyük
bölümünü kontrol altında tuttuklannı öne
sürerken Saddam yanlısı birliklerin Kerkük
kentinde 5 bin Kürdü "canh kalkan" olarak
kullanmak üzere rehine aldıkları haber ve-
riliyor.
Güney Irak'tan gelen haberler, Saddam-
ın seçkin Cumhuriyet Muhafızları'nın Şii is-
yancılara üstünlük sağladığı yolunda. Bağ-
dat kaynaklı haberlerde, Kerbela'dan sonra
Basra'da da kontrolün Cumhuriyet Muhafız-
ları'na geçtiği bildiriliyor. Şii kaynaklar ise
Cumhuriyet Muhafızları'nın çok sayıda Şii-
yi öldürduğunü, ancak ayaklanmanın yayü-
dığmı öne sürüyorlar. Tahran radyosu, Irak'ın
ayaklananlara karşı napalm bombası kullan-
dığını iddia etti.
Irak'taki ayaklanma ile bağımsız kaynak-
larca doğrulanamayan çelişkiü haberler sü-
rerken Saddam karşıtı muhalefet, Beyrut'ta
BAAS yönetimine karşı güçbirliği anyor.
Ajanslar, Kürt ve Şii muhalefet gruplarının
ağırlıkta olduğu toplantıda, sürgünde ortak
bir parlamento oluşturulması konusundaki
çalışmaların başarısız olduğunu bildiriyor-
lar.
Bağdat radyosu da Irak Devrim Komuta
Konseyi'nin, Saddam Hüseyin başkanlığın-
da toplandığını ve toplantıda, Irak Başbakan
Birinci Vardımcısı Tataa Yasin Ramazan'ın
sunduğu bir raporun görüşüldüğunü bildir-
di. Radyo, toplantımn aynntıları konusunda
bilgi vermedi.
Kuzey Irak'taki KUrt ayaklanması ile ilgili
haberler özellikle Irak Kürdistan Yurtsever
Birliği kaynaklannca verüiyor. Celal Talaba-
ni'nin önderliğindeki Kürdistan Yurtsever Bir-
liği'nce Şam'da yapılan açıklamada, Kürt is-
yancılann, Kerkük'e bir iğne ucu uzaklıkta
oldukları bildirildi. AP'nin haberine göre
açıklamada, Kürt isyanının Irak'ın kuzeyin-
de giderek yayıldığı da öne sürüldü.
SAVAŞTAN SONRA— Iraklı bir ana, oğlunu esir alan Kuveytli askerlere beddualar yağdınyor. Oglu, Safvan yakınlannda ele geçi-
rilerek diğer esirlerin yanına göturüidü. (Fotoğraf: AP)
KYB kaynaklarırun verdiği bilgiye göre
Saddam yanhsı ordu birlikleri, Kerkük'te ço-
ğunluğu kadın ve çocukların oluşturduğu 5
bin Kürdü, 'canlı kalkan' olarak kullanmak
üzere hapsettiler. Kürt kaynaklan, ordu bir-
liklerinin giriştiği bu eylemin Içişleri Bakanı
Ali Hasan El Mecil'in emriyle gerçekleştiril-
diğini iddia ettiler. KYB açıklamasmda, hap-
se atılan Kürtlerin Kerkük'e bir saldın düzen-
lenmesi durumunda kurşuna dizileceklerinin
sanıldığı bildirildi.
Kürt kaynaklan, Bağdat'm 60 kilometre
kuzeyindeki Kanakin kentinin de ele geçiril-
diğini haber veriyorlar. Kuzey Irak'taki isya-
na, Kürdistan Yurtsever Birliği'ne bağh peş-
mergelerin yanı sıra Kürdistan Demokratik
Parti yanlılannın da katıldığı belirtihyor.
Ajanslar, Kuzey Irak'ta hız kazanan ayak-
lanma dalgasına karşın, Cumhuriyet Muha-
fızları'nın güneyde giderek kontrolü ele ge-
çirdiğini duyurdular. AP'nin haberine göre
Cumhuriyet Muhafızlan, önceki gun Kerbela
kentinde Şii isyancılan etkisiz hale getirdik-
ten sonra Necef ve Basra'da da yavaş yavaş
kontrolü ele geçiriyorlar.
AA'mn haberine göre Tahran radyosu,
Irak'ta Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e
bağlı güçlerin, ayaklanmaalara karşı napalm
bombası kullandığını öne sürdu.
Radyo, napalm saldınlan sırasmda vücut-
lan yannus bazı Irakblann önceki gün ve dün
Güney Iran'a sığındıklannı kaydetti.
Haberde sının geçen Iraklıların, napalm
bombasımn yaygın olarak kullanıldığını söy-
ledikleri ifade edildi.
Beyrut'ta bir açıklama yapan Şii muhale-
fet liderlerinden Ayetullah Tagi El Mudeni-
si, Şii isyancıların Kerbela'da bir camiye sı-
ğındıklanm, Cumhuriyet Muhafızlan'mn da
camiyi top ateşine tuttuklanm söyledi. Şii li-
der, kutsal kent Kerbela'da "katliam" suçu
işlendiğini öne sürerek uluslararası dini lider-
lerden yardım istenildiğini belirtti.
AP'nin haberine göre Cumhuriyet Muha-
fızlan, tank ve top desteğinde, Basra'da Şii
isyancılara karşı saldınya geçtiler. Ajans, ken-
tin yansuıın Şii isyancılann elinde olduğunu,
ancak Cumhuriyet Muhafızlan'mn çok sa-
yıda kişiyi öldürerek kentte kontrolü ele ge-
çirdiğini duyurdu.
Beyrut'taki toplantı
Irak muhalefet gruplan, Lübnan'ın baş-
kenti Beyrut'ta Saddam Hüseyin'e karşı or-
tak bir strateji belirlemek için düzenledikle-
ri toplantıda, sürgünde ortak bir parlamen-
to ve hükümet kurma konusunda başarısız
oldular. Beyrut Bristol Otel'de geniş güven-
lik önlemleri altında yapılan toplantımn
ikinci gününde, Saddam Huseyin'in devril-
mesi konusunda tüm muhalefet grupların-
ca görüş birliğine vanldığı açıklandı. AFP'-
nin bildirdiğine göre 23 muhalefet grubuna
bağlı 325 delegenin katıldığı toplantıda,
Kürtler ve Şiiler ağırlıklı bir rol oynuyorlar.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın geçen haf-
ta Ankara'da görüşmelerde bulunduğunu
açıkladığı Irak Kürdistan Yurtsever Birlik li-
deri Celal Talabani, toplantıyla ilgili olarak
yaptığı açıklamada, "demokratik ve federal"
bir Irak için çalışıldığını söyledi.
Toplantıya katılan bir temsılci delegelerin
sürgünde bir hükümet ve parlemento kurul-
ması konusunda uzlaşmaya varamadıklannı
açıkladı. Gözlemciler farklı gruplardan ge-
len delegelerin temel konularda gorüş ayn-
lıklarının bir ortak parlamento ve hükümet
oluşturmaya mani olduğunu belirtiyorlar.
Beyrut'ta bir araya gelen muhalefet grup-
lan, ilginç bir çeşitlilik gösteriyor. Toplantı-
ya katılan muhalefet, komünistlerden, Kürt-
lerden, liberallerden ve Tahran yanlısı radi-
kal lslamcılardan oluşuyor. Reuter, muhale-
fetin, ortak bir strateji belirlemesinin zorlu-
ğuna dikkat çekti.
Irak'ın Beyrut Büyükelçiliği, Irak Başba-
kan Birinci Yardımcısı Taha Yasin Ramazan-
ın öldürüldüğü yolundaki haberleri yalanladı.
Özal'ın Kürt liderlerle anlayış birliği sağladığı bildiriliyor
Kürtlerle 3 maddelik anlaşmaABD gelişmeleri olumlu ancak temkinli karşılıyor. Washington Post
Gazetesi özal'la Kürt liderlerin, Saddam'ın gitmesi gerektiği, Kürtlere
gıda ve ilaç yardımı, uluslararası platformlarda Irak Kürtlerine destek
konulannda anlaştıklarını bildirdi.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Cumhurbaşkam Turgu»
Özal'ın Iraklı Kürt liderlerle Ankara'da görüşme
yapüdığına ilişkin açıklaması, ABD başkentin-
de genel olarak olumlu, ama temkinle karşılan-
dı. Washington, Ankara'nın bu adımının arnaç
ve ncdenlerini kestirmeye çalışıyor.
tlk elden gelen haberler, Kürtlerle temasın sa-
dece basit bir göruşme olmadığını, çeşitli konu-
larda anlayış birliği sağlayan bir yapısı bulundu-
ğunu gösteriyor. Washington Post'un dün man-
şetten verdiği habere göre bu anlayış birliği, Or-
tadoğu'da barışın tesisi için Saddam Huseyin'in
yıkılmasını, Kürtlere gıda ve ilaç ağırlıklı insani
yardıma transit olanağı ve uluslararası platform-
larda Kürtlere destek verilmesini öngörüyor.
Türkiye'nin bu inisiyatifınin de NVashington'u
Kürt politikalannda rahatlatacağı ve Amerika-
mn daha ileri bazı adımlar atmasına yeşil ışık ya-
kacağı yönünde de bir görüş bulunuyor.
Tflrkiye, geçen yıllarda zaman zaman, ABD
1
nin Kürt h'derlerle temaslannın Türk kamuoyun-
da duyarlılık yarattığını Washington'un dikkatine
getirmişti. VVashington da son aylarda bu yönde
temaslardan J-açınmış, hatta ABD Dışişleri Ba-
kanlığı önemli bazı başkentlerdeki elçiliklere yol-
ladığı telgrafla bu konuya özen gösterilmesini is-
temişti. Iraklı Kürt liderlerden Celal Talabani, iki
hafta önce Washington'a geldiğinde de randevu
taleplerine olumlu yanıt verilmemiş, Amerikan
Dışişleri bu konuda Türk makamlanna bilgi ve-
rırken "Türkiye'nin duyarulıklarına savgı göste-
riyoruz, hatta insan haklanndan sorumlu Büyü-
kelçi Richard Schifter, Talabani'nin görüşme is-
teginı kabul etmedi" demişti. Ancak Cumhur-
başkanı Özal'ın son açıklaması, Ankara'nın bu
konuda farklı bir adım attığını gösteriyor. ABD
Dışişleri çevreleri de bu farkh adımın niteliğini
kestirmeye çalışıyor. Yapılan yorumlardan biri-
si, Barzani grubu ile temasın Talabani grubu ile
temastan daha önemli olduğu yönünde. Çünkü
Barzani grubu geçmişte PKK kartına oynamış-
tı. Bu çerçevede Amerika'nın kafasını kurcala-
yan bir soru var "Acaba Türkiye, Iraklı Kürtlerle
iyi ilişkiler içine girerek ıraklı Kürtlerin PKK kar-
tına oynamamasını mı sağlamak istiyor?"
VVashington Post gazetesinin dün Kürt kaynak-
larına dayanarak manşetten verdiği haberde ise
yamtı aranan bazı sorulara acıkhk getiriliyor. Her
şeyden önce Ankara'nın, Saddam Hüseyin'i yık-
mak için mücadele eden Kürtlerle göruşmesinin
önemli bir "siyasi destek" anlamına geldiği vur-
gulanıyor. Manşet haber, geçen günlerde Kürt ko-
nusunda dikkat çekici yazılar yazan Jonathan
Randal tarafından kaleme ahnmış. Randal, ge-
çen hafta Barzani adına Ankara'ya gelerek gö-
rüşmeler yapan Muhsin Dizayi ile önceki gün
Beyrut'ta yaptığı röportaja dayanarak Ankara ile
Kürtler arasında vanlan anlayış birliğinin bazı ay-
nntılarını açıklıyor. Bunlar üç maddede özetle-
nebilir:
1) Son görüşmelerde Ankara ile Kürtler ara-
sında Ortadoğu banşımn tesisi için Saddam Hu-
seyin'in işbaşından gitmesi ve Irak'ta Kürtlerin
de temel hak ve özgürlüklerini kullanabilecek-
leri, geniş kapsamlı bir otonomiye olanak tanı-
yan demokratik bir rejim olması gerektiği yönün-
de bir anlayış birliği ortaya çıktığı anlaşılıyor.
2) Randal'ın haberi Türkiye'nin bu kapsam
içinde eli kolu bağlı durmayacağını da gösteri-
yor. Dizayi'nin Randal'a açıkladığına göre, Türki-
ye, Kürtlere insani amaçlı olmak üzere gıda ve
ilaç yardımına transit geçiş olanağı sağlayacak.
3) Ankara'nın Kürtlerle üzerinde anlaşma sağ-
ladığı üçuncü konunun da uluslararası platform-
larda Kürtleri savunmak olduğu kaydediliyor. Di-
zayi'nin Randal'a söylediğine göre, Ankara bu-
nu Kürtlere vaat etmiş.
Resmi sıfatı olmayan, ama KUrt konusunu çok
yakından izleyen ve geçen günlerde Talabani ile
görüşen bir bilim adamı Kürtlerle son temaslar
hakkında "Görüşme olabiür, ama görüşme eger
dramatik bazı karaıiar iceriyorsa, bu dunım
Amerika'dan habersiz olamaz" diyor. Yani eğer
Ankara ile Iraklı Kürtler arasında fikir alışveri-
şinin ötesinde bir anlaşma söz konusu olmuş ise
Washington'un bunun dışında olamayacağını,
ABD ile Türkiye arasında bu konuda danışma-
lar yapılmış olabileceğini, hatta bunun da yet-
meyeceğini, Özal'ın Sovyetler'Ie de bu konuyu-
görüşmüş olabileceğini ifade ediyor. Ancak bu
uzman, Ankara'nın Kürt politikalannda, olağa-
nüstü değişiklikler olduğunu sanmıyor, çünkü
Irak'ta bir konfederasyonu savunacak Türkiye
1
nin er veya geç Irak için savunduğu formülü
Türkiye*de de uygulama çıkmazı ile karşılaşabi-
leceğini düşünüyor. Bu yüzden de "Özal çok risk-
li bir politika izliyor. Işin ucunda Türkiye için
•bu kadar çok risk varken Özal'ın samimiyetin-
den kuşku duymamız doğal" diyor. Bu uzman,
Ankara'mn adımının daha ziyade "kozmetik" ol-
duğu görüşünde. Yani Saddam Huseyin'in, Irak
L
ın, Yumurtalık petrol boru hattına olan bağım-
lılığını zaman içinde azaltacağını görmüş olan
Ankara'nın Künlerle son temaslanyla kendi çı-
karlarının sürekliliğini sağlamak arzusunu taşı-
dığı inancında.
Le Monde'dan ABDDışişleriBakanı, İsraü'eAmp ülkeleriyle uzjaşmaçağnsı yaptı
Baker, Filistinlilerle görüştüJames Baker'la görüşen Filistin heyeti, bağımsız
bir Filistin devleti kurulması çağrısında bulundu
ve bir istek mektubu sundu.
Dış Haberler Servisi — İsra-
il'de bulunan ABD Dışişleri Ba-
kanı James Baker, dün İsrail
Başbakanı Izak Şamir ve işgal
altındaki Filistin topraklarında
yaşayan Filistinli liderlerden
oluşan 10 kişilik bir heyetle gö-
rüştu. Baker, görüşmelerle ilgi-
li açıklama yapmazken Filistin
heyeti, bağımsız bir Filistin dev-
letinin kurulması için çağnda
bulundu. Filistinlilerden oluşan
10 kişilik heyet, Baker'a bir is-
tek mektubu sundu.
Mektupta, Filistinlilerin tek
temsilcisinin Filistin Kurtuluş
Örgütü (FKÖ) olduğu belirtildi
ve ABD Başkanı George Bush'-
un, lsrail'in barış karşılığında
işgal ettiği topraklardan geri çe-
kilmesi yönündeki açıklamasın-
dan memnuniyet duyulduğu ifa-
de edildi.
Mektupta, "tntifada Filistin-
lileri" adına, FKÖ'nun 1988 yılı
kasım a-ında başiattığı girişim-
den hareketle Filistin sorununun
çözumü için zamanın geldiği be-
lirtilerek, "Amacımız, İsrail'in
yanı başındaki Filistin toprak-
ları üzerinde bir Filistin devle-
tini kurmaktır" denildi.
Bu arada, ABD Dışişleri Ba-
kanı Baker'ın, ABD ile FkÖ
arasındaki diyaloğu dondurma
kararının "geçki" olduğunu
söylediği bildirildi.
ABD Dışişleri Bakanı Baker,
Arap - tsrail uyuşmazlığının çö-
zümü konusunda, "Yeni dü-
şünce tarzlannın işaretlerine ve
yeni yaklasımlann değeıiendiril-
mesi yolundaki içtenliğe tanık
olduğunu" söyledi.
Körfez savaşı sonrasında Or-
tadoğu'da gerçekleşecek yeni
oluşumlan ve kalıa barışın sağ-
lanması için gerekli koşullan gö-
rüşmek amacıyla bölge ülkele-
rini ve SSCB'yi kapsayan bir ge-
ziye çıkan ABD Dışişleri Baka-
nı Baker, önceki gün turunun
dördüncü ayağı olan tsrail'e
gitti.
İsrail'in bölgede kırk yıldır
oluşturduğu kutuplaşmayı bir
yana bırakarak Arap ülkeleriy-
le yeni bir düşünce çerçevesin-
de uyum içerisine girmesi gerek-
tiğini vurgulayan Baker, daha
önce Suudi Arabistan ile Mısır'-
da ve şimdi de İsrail'de yaptığı
görüşmelerde, "yeni bir anlayı-
şın işaretlerini" gorduğunu be-
İirtıı.
BERL JN
Türkiye
konsolosluğu
polisi
öldürüldü
GÜNER YÜREKLtK
BERLİN— Berün'in Char-
lottenburg ilçesindeki Türkiye
Cumhuriyeti Başkonsolosluğu
ikametgâhı önünde nöbet tutan
bir Alman polisi dün sabah sa-
at 06.15'de kimliği henüz bilin-
meyen bir kişinin actığı ateş so-
nucu öldürüldü.
Emniyet Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamada, saldırınm
siyasi bir amaçla gerçekleştiril-
diğine manılmadığı, bu neden-
le soruşturmamn devlet güven-
lik Örgütünden cinayet masası-
na devredildiği bildirildi.
Berlin Emniyet Müdürlüğü
tarafından yapılan açıklamada,
dün saat 06.15'te koyu
renkh Ford marka bir otomo-
biün Kirchenhalle'deki Başkon-
solosluk ikametgâhı önüne gel-
diği ve otomobilden inen bir ki-
şinin, burada nöbet tutan 50
yaşındaki Winfried K. adh üni-
formah Alman poüsine 10 el
ateş ettiği ve polisin üç kurşun
yarasıyla olay yerinde öldüğü
bildirildi.
Konsolostan kınama
Berlin Başkonsolosu Akın
Emregül, başkonsolosluk ika-
metgâhına dün sabah düzenle-
nen saldırıyı şiddetle kınadığını
bildirdi. Emregül, saldın ile il-
gili olarak yaptığı açıklamada,
olaydan büyük üzüntü duydu-
ğunu kaydederek şunları söyle-
di: 'Bu acı olaydan büyük üzün-
tü duyuyoruz. Görevini yapan
masum bir kişinin öldürülmesi
beni gerçekten üzdü. Saldınyı
şiddetle kınıyoruz. Olayın fail-
lerinin en kısa zamanda yaka-
lanmalan için iigili makamlar
tarafından gereken çabanın gös-
terilecegini umu>oruz.'
Laırcgul, açıklamasmda bu
sabahkı saldın sırasında yaşamı-
nı kaybeden NVinfried K. adlı
koruma gorevlisinin ailesine de
başsağlığı dileklerini iletti.