18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunvct Malhaacılık *e Gazetecılık Turk Anonım Şırkeu adına fttdtr Nidj 0 Gcncl Yayn Muduru Hasaa C n l , MLKSMK Muduru EaıilH Işakkfil. Vazı !>)«• Muduru Ok«y Gootmstm, 0 Habcr Mcrkcn Muduru Vllçıa Bajvr. Sa>fa Duzenı Yönetmem \ta Actf 0 Temsıialtr thmc! T l l IZMİR Hıkmtt Çrtiakayı. *D^\N a, ÇMI« 1, Polıııka CcU •Maıgıç. Dı» Habcrtcr L ı g u feltı. Ekononu Ceafb Tartam. Is Sendıka Şakna KcMeı. Kulı^' Crial Lrttr >•. uıanbul Habctk" KMMI KBÇVIU E^I ırr ûcws> >jta«. >un H«b«rlen NM«M Dotaa, Spor Danisnuru AM«lk>4ır YsnteM. Ohuj U M . Vaip> B^«r. Hasu Dızı Yj.-,.ar b m Çıb»km Anşiırma ŞıUa Alp^. DıueUmc AMdlak VUKI % koordınator Akart konıteu 0 Mal C e n l H«k*rı Çrtmkay». OVr. Utcr Lnl t^ial 0 Muhawrix Balni \emtt 0 Buıçc Ptanlama Sevıı OuM»beşeotl* 0 RjrLUm A»r Tona 0 Eı Vavtnla Goaentıa Lj»r M a a n , llkas Halyv Ak<ol 0 IcUrç HHnı» Carer 0 t$tciiic Oade* ÇeUk 0 Bılgı l>icm N«U laal 0 Prr^onel s**p BoıtaBooth Scic«k A.lı Strmt* Aıact T M Auan ve Yavtut Cumhunvet Malb&aohk v« CunKıbk T_A Ş Turkocagı Cad 39/4! 343J4 lil PK 2 « IsıanbuJ Tei <12 <X 0" 120 ta > Td» 2224S Fa» 11) 5 » «0 •>: 0 Bumlar Aakafm Zıya GOkalp BK [nkılap S N<J 19 4 Tel 133 II 41-47 Telex 42344. Fax <4j 133 (X 6< 0 lıatfr H Zıya BK l"52 S 1>3 Tei 13 12 30 Teleı <2359 Fax (51) 19 53 60 0 «••• Inomı Cad 119 S No I Kaı I Td 19 ! ' <2 (4 hat), Tekj 62155, Fax- (71) 19 25 ^ TAKVİM: 12 MART 1991 Imsak: 4.50 Guneş: 6.14 Öğle: 12.19 tkindi: 15.36 Akşam: 18.13 Yatsı: 19.32 Bakire annelertngiltere Hamilelik Araştırma Merkezi, cinsel ilişkiye girmek istemeyen bakireleri, yapay döllenme yoluyla çocuk sahibi yapıyor. Merkez sperm sağlayacak 'verici'yi önceden saptıyor. Böylece anne adayı, doğacak çocuğunun saç, göz ve deri rengini seçebiliyor. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Değil evlen- meye, cinsel ilişkiye bile niye- ti olmayan 20'lerinde bir ba- kire, yapay döllenme ile hami- le kalarak çocuk doğurmaya hazırlanıyor. Şimdiye kadar sadece cinsel sorunları olan bakirelerin çocuk sahibi olma- sına yardım eden, "tngillere Hamilelik Araştırma Merkezi" böylece ilk kez '•ormaT bir bakireye de cin- sel ilişkisiz çocuk doğurtmak üzere. Merkez, sperm sağlaya- cak'verid'yi önceden saptıyor. Böylece anne adayı doğacak çocuğunun saç, göz ve deri rengini önceden 'seçebiliyor'. Ancak 'verid' ile tanıştınlmı- yor. Klinikte iki bakire daha sırada. Cinsel sorunu olmadı|ı hal- de, sırf canı öyle istiyor diye bir kadın, cinsel ilişkisiz hami- le kalmalı mı? Şimdi bu sonı kamuoyunda çeşitli yönleri ile tartışılmakta. Hamilelik Mer- kezi Sözcusu Tara Kaufmann, "Bir erkekle cinsel bir ilişki icinde olmayan bir kadın da çocuk dogurma zamanının ge- tip geçmekte olduğunıı duşü- nebiMr. Biz bu gibi kişitere yar- dımcı olmak istiyoruz" dedi. tngiltere Tabipler Odası ise so- runun basit bir tıbbi mudaha- leden ibaret olmadığını kayde- derek, "Bu yola başvuran ber kadına mutlaka ruhi danış- manlık verilmesi sarttır" dedi. Tartışmaya katılan sağhk ba- kanüğı, bir erkeğe manevi ba- kımdan bağlanmadan çocuk sahibi olmak isteyen kadınla- nn sayısı arttığı takdirde, bu- nun bir yasa ile dtlzenlenmesi gerektigini belirtti. Avam Ka- marası'nın kadın Uyelerinden JOI Kuight ise "Baa kadınlar yasamlannın bir aşamasında çocuklanna tek başlanna bak- nuk zorunda kaiabilirler. An- cak çocuklaruu, taa başından HHNurcn yalnız bü>ütmek is- temleri çok büyük bir bencil- lik. Bundan çocuk zarar gö- riir, annesi degil" dedi. Tüp beoek tekniği öncüle- rinden Doktor Peter Brom- wicb de bakire hamilelik fik- rini benimsemeyenlerden: "Bir bakirenin çocuk sahibi olmak istemesi gerçekçi değil. E^er canuuz fasulye isterse gi- <Up bakkaklan konserve atabi- liraniz. Bazıbui da klinige gi- dip çocuk alacagını sanıyor." Tanınmış kadın- doğumculardan Profesör Marcus FetcheU ise "Biz istik- reıiı bir ilişki icinde olup da çocuk sahibi olamayanlara yardım ediyoruz. Doga nere- de aksıyorsa onu duzeltmeye çaüşıyoruz. Ama bizim işimiz dogaya karışmak olmasa gerek" dedi. Kadın sorunları uzmanla- rından Zelda VVest-Meads şu göruşte:"Bu kadın herhangi bir ilişki istemiyor. Bunun, ço- cuğunun geüşmesini nasü etki- leyecegini biiiyor mu? Babasız çocukların sorunlanndan ha- beri var mı? Eger erkeklerden nefret ediyorsa, çocuguna bu nasü yansı>acak" Yapay döl- lenme ile çocuk sahibi olan ve halen çocuğunu tek başına bu- yilten bir kadın ise televizyon- da bir açık oturumda, "Evlat edinmek istemedim. Kendimin olsun istedim. Bence, çocuk ana karnında, ana tarafından buyıitüliir. Bunun toplumla il- gisi yok. Bu nedenle de cinsel ilişki olmuş olmamış fark etmez" dedi. Konu hakkında en çok söz edebilecek olan ki- lise, henüz hiçbir yorum yap- madı. Türkiye'de aile içişiddetyalnız eğitimsiz değil, eğitimli kesimde de görülüyor Aile boyu £aşizmEMtNE BAŞA Sokaklar iş cıkışı kalabahk. Kadınlar ve erkekler bir an ön- ce evlere gjdebilmenin telaşı içindeler. Kadınlarda daha yo- ğun bir telaş gözlemleniyor. El- bet bunun bir nedeni var, çoğu kocalanndan, babalanndan ön- ce evde olmak, yemegi ateşe ver- mek zorunda! Bu kosuştunna birkaç saat sonra bittiğinde ortalık sakinle- miş, evlerin kapılan kapanmış- tır. Bu kapah kapılar ardında yaşananlara gelmiştir sıra... Cümleyi, 'kadınlann yaşadıkla- n' diye koymak daha doğru. Çünkü bu yazının konusu aile içi şiddet! Aile içi şiddeti yaşa- yan kadınlar. _ Bir 8 Mart daha geçti, ama kadınlann sonınlan bir günUn çerçevesinde unutul- mayacak kadar çok... Bu yazımn konusu, Türkiye 1 de 1987 yıhndan bu yana kapı- yı açıp içeriye giren/ginneye ça- hşan feminist kadınlann açık et- tikleri aile içi şiddetin boyutla- nm anlatabümek... Yaşanmış ta- nıklıklarla, evlerde yaşanan iş- kencenin, kadınlara neler yapıl- dığının portresini çizebilmek... S.... 13 yıllık evli, üç çocuğu var. Evlendiğinden bu yana, da- ha ilk günlerde baslayan şiddetle iç içe yaşıyor. Birkaç kez yaşa- dığı bu şıddetten kurtulmak için aynlmaya teşebbüs eden S.... ko- canın silahh saldınsı sonucu bir- Mor Çatı Kadın Sığınağı'na yapılan başvurular birçok kadının aile ortamında bile erkek şiddetine karşı nasıl korutımasız ve savunmasız olduğunu gösteriyor. Kadınları bir köle ya da kendi malı gibi gören birçok erkek, kızdığı ve öfkelendiği zaman eşine dayak atmaktan ve şiddet kullanmaktan çekinmiyor. Bazıları "işkence" bile yapıyor. Kadınlar, yeni yeni örgütlenmeye baslayan kadın hareketi ile birlikte başvuracakları sorunlarını anlatacakları yerlere yönelmeye başhyorlar. likte yaşamaya devam etmek zo- runda kalıyor. Son yaşadığı şid- det yüzünden ayak parmaklan kınlan ve canını kurtarmak için anne evine sığınan S.... bizi te- lefonla aradığı sırada da koca- nın saldınsına uğradı. "Beni kurtann!" çığhğının ardından gelen ise gurültüyle ve bağınş- larla kapanan telefondu... 34 yaşında, 17 yıllık evli, üç çocuk annesi Y.... ise, uç yıl bo- yunca gecelik giymeden, günluk giysileriyle yatıyor. Çünkü ken- di tanımıyla, koca gece yansı dövüp sokaga attıgmda gecelik- le "rezil" ounaktan korlcuyor. Birkaç kez böyle yaşayınca da elbiseleriyle yatmaya karar veri- yor. En olmadık saatlerde, uy- kudan uyandırılarak, çeşitli ba- hanelerle şiddete uğrayan Y...:nin, yine kendi tanımıyla en ağır yaşadığı şey, üç yetişkin ço- cuğunun gözü önihıde cinsel ilişki kurmakta ısrar eden koca- nın, bu isteğine itiraz edince te- cavüze uğraması, dövülmesi ve aşağılanması... Başka türlü bir insan ^ıasıl 34 yaşındayken 54 yaşında imiş gibi gözükebilir ki zaten... 20 yıllık evli, uç çocuklu, 36 yaşındaki A.... da görunum ola- rak Y...:den farkh değil. Sürekli olarak şiddet ve aşağılanmanın yaşandığı ev icinde, planlı bir bi- çimde işkence uygulamyor. Ken- disı çalışmayıp, kansının ve kı- zınm çalışmasmı isteyen koca, bir konfeksiyon atölyesinde 200.000rTL. ayhkla iş buldukla- nm öğrenince çok sinirleniyor. "O parayı ben size vereyim, be- nim kölem olun*' dıyerek çizme- lerini tamamen çamura bulayıp evin her köşesınde geziniyor. "Şimdi temizleyin, kölem degU daha önce görmüştüırf Dış Haberler Servisi — Fransız bilim adamı Fiorence Arnaud'un yüzyüımızın başmda "Dlusioa de öeji-vu" olarak tanımladığı "Da- ha önce görmuşttım" semptomun meydana gelişi ve nedenleri ile il- güi olarak günumüze dek birbi- rinden farkh 44 tez ortaya atıldı. Haberi veren haftalık Alman "Der Spiegei" dergisine göre şim- di de iki Hollandalı psikiyatrist Hennan Sno ile Don Linszen bir başka tezle (45'inci) konuya acık- lık getirmeye umuyorlar. İki bi- lim adamı "daha önce görmustüm" semptomunun be- yindeki anı parçacıklannın yanlış- lıkla harekete geçmesinden kaynaklandığmı ileri sürüyorlar. Amsterdam Üniversitesi'nden araştırmalannı sürdüren Sno ve Linszen, bu teorilerini hafızanın fonksiyon şekliyle açıklamaya ça- hşıyorlar. Bilim adamlarına göre beyin, bir hologramın temel pren- sipleriyle kıyaslanabilen bir şekil- de tüm anı içeriklerini hafızasına depoluyor. Yani bu fotoğrafik hafıza tekniğinde, görüntü enfor- masyonlan lazer ışığıyla saptanıp daha sonra Uç boyutlu olarak yansıtüıyor. Holografınin temel özelliklerin- den biri fotoğraf levhasımn her bir noktasının tüm görüntu enfor- masyonlanm ıçennesi. Bunun so- nucu minıcik bir görüntü parça- agından tum holografık görüntü yeniden inşa edilebiliyor. Bu rao- del tasarıdan hareketle Sno ve Linszen, "daha önce görraaş- tün" olayını şöyle açıkhyorlar: Birbiriyle hiç ilgisi olmayan çe- şitli anı paıçacıklarından benzer fragmanların ortaya çıkışıyla, "bnnu daha önce görmüştüm" düşüncesi beliriyor. Hollandalı bilim adamları, ho- lografı prensibinden hareketle beynin, beyne dağümış anı parça- cıklardan oluşan hafıza enfor- masyonlanru tek tek depoladığını ve bu enformasyonların guncel yaşanan gerçekle uyum gösterdi- ği takdirde "beyin sinemasında" bir fılm gösterılmeye başlandığı- nı belirtiyorlar. VE MEMİŞ KARŞINIZDA — Bakıcısı, "Memlş, oglum, geJ Memiş" diye bagınyor. Su dalgaUıuyor, köpüıüyor. Önce iki kttçük kulak çıkıyor ortaya, sonrm bir afız. AUtiirk Orman Çiftiigi'niıı ünlu suaygın karsuuzda. Bakıcının agzına bırmktıgı dmalar bir anda bitiyor. (Totograf: Banş Bil) Ziyaretçiler, hayvanların kafeslerine kolaşişesi, ayakkabı, sigara, çivi, cam atıyorlar Hayvanat bahçesinde sadizm IŞIK KANSU ANKARA — Bulanık su, dibini göstennemekte kararlı. Hayvanat bahçesine gelip de, su aygınnı görmeden dönmek olur mu? Eğer 4 tonluk su aygın "Memiş" öğle uykusundaysa olur. Bulanık su kıpırtısız. Su aygırının kıh bile gözükmüyor. Bakıcı Ihsan Usta, "Memiş, oğlum, gel Memiş" diye bağirıyor. Su dalgalanıyor, köpüruyor. önce iki küçük kulak çıkıyor ortaya, sonra da kocaman bir ağız. Atatürk Orman Çiftliği'nin ünlü su aygın "Memiş" karşınızda. Bakıcı lhsan Usta'nın kocaman ağıza bıraktığı S'er 10'ar elma bir anda bitiyor. Hayvanat bahçesindeki hayvanlar için gezme, dolaşma yok. Ne yapacaklar? Boğaza düşmuşler. Yan gelip yatıyorlar, bir de yiyorlar. Fil "Muhini"nin gunlük mönüsü şöyle: "15-20 kilo kuru ot, 15 kilo pancar, 3 kilo kesif yem." Muhini tam tamına 56 yaşında. Aslına bakarsanız, fîllerin Ömrü yaklaşık 50 yıl. Muhini, ömür duvanm aşmış görunüyor. Hayvanat bahçesi yetkilileri, Muhini'nin çok yaşama sırnnı "iyi beslenmeye" bağlıyorlar. Gerçekten Muhini'yi ziyaret etmeye gittiğimizde, önündeki kuru ot balyalarını hortumlayıp yutmakla uğraşıyordu. Bir ara, Banş Bil'in elindeki fotoğraf makinesini de yemeye kalktı, ama yalmzca objektife hortum öpücüğü kondurmakla kaldı bu girişimi. Hayvanlann pis boğazlığına, hayvanat bahçesini gezmeye gelenlerin "sadistlikleri" eklendiğinde ilginç tablolar ortaya çıkabiliyor. Örneğin, aslan kafesinde kola şişesinden ayakkabıya değin her türlü "eşya" bulunabiliyor. Şempanzeye, yanık sigarasmı uzatıp, maymunu sigara tiryakisi yapmada ısrarcüar çıkabiliyor. Deniz aslanının öyküsü ise aa son ile bitiyor. Deniz aslanı birden hastalanıp ölüyor. Otopsi yapıhyor. Deniz aslanının midesinden çivi, cam ve tel parçalan, bir avuç taş ve kum çıkıyor. Oyuncu deniz aslanının, ziyaretçilerin attığı bu "sevgi sembolü" >iyecekleri havada kaptıgı için ölduğü böylece kamtlanmış. Insanların, tüm hayvanlan telef etme cabalanna karşın, hayvanat bahçesindeki yaşam sürüyor. Pony atı, geyik ve lama ile zürafa gebe. Aslanlardan biri yeni doğurmus. Kimi kez çoban köpekleri bir batında 11 yavru vererek işi abartıyorlarmış ama köpeklerde doğurganhk istenilen düzeydeymiş. Ankara'nın ünlülerinden gözleri iki ayn renk Ankara kedisi, Ankara keçisi ile Ankara tavşanı nesülerini belki de yalnızca hayvanat bahçesinde surdürecekler. Onlara çikolata vermeyi duşünen oLmazsa... Satranç gösterisi Türkiye Satranç Federasyonu- nun çağnhsı olarak ikinci kez Türkiye'ye gelen uluslararası büyük usta Maca r Andras Adorjan dün akşam Arnavutköy- Bizimtepe tesislerinde bir satranç gösterisi yaptı. Aym anda 27 davetliye karşı oynayan Adorjan, 20 masada kazanırken 7 masada sonuç beraberlik oldu. misiniz" diyor. Banyonun orta yerine dışkısını yapıp temizleme- lerini istiyor. Bu şiddet ortamın- da bir kez de kolu kınlıyor A- mn. Son olarak, yemek yedikten sonra, daha sofra toplanırken ve bulaşık suyu ısınırken "Bu bu- laşıklar hftlâ neden yıkanmadı" diye karısının ve kızının üzerle- rine yunlyüp, saçlannı yoluyor. Çareyi karakola sığınmakta bu- lan A. bu kez de polıslerin, "Bu- laşık yıkay-acagına oturup tele- vizjon seyredersen böyle olur" aşağılamasıyla karşılaşıyor. Daglama Kocasımn cinsel ilişki isteği- ni reddeden Fnin başına gelen- ler, evlerdeki işkencenin boyut- lannı gösterebilmek bakımın- dan ne kadar çarpıcıysa, bunu kelimelere dökmek de o denli yakıcı ve sarsıcı! Kendisi konuşamayacak ka- dar kötü durumda olan Fnin- kızkardeşinin telefondaki sesini ve anlattıklannı hangi sözcük açıklayabUir? Önce elleri ve ayaklan bağla- nıp, ağzına pamuk tıkılan, her tarafı moranncaya-kanayıncaya kadar dovulen, ardından teca- vuz edilip, cinsel orgam, "Bu bana ait, başka erkeklerie yat- mayasın diye buraya adımı yazıyorum" denilerek dağlanan, yine yetmeyip o durumda bir sandığın içine kapatılan Enin yaşadıklannı etimde kemiğimde hissetmenin dehşetini tarif ede- bihnek gerçekten zor... Ama tarif edebileceğim bir şey var: O da erkeklerin kadın- lara uyguladıklan şiddeti mum- kün kılanın ne olduğudur. Bu tarif, şiddeti açıklamak için öne sürülen, yalmzca "cahillerin", "kültürsuzlerin", "ruh hastalanmn" kadın dövdükleri yolundaki gerekçelerin hiçbirine de uymayacak. Hiyerarşık yapılardan oluşan toplumda şiddetin çeşitli biçim- leri var. En yaygın kuUanılan bi- çimi ise dayak. Astlarına ceza verme hakkı yasalarla, geleneklerle sağlanan üffller vardır. Ailede de hukuken 'reis"liği tescil edilmiş bir koca, vocuklar üzerinde mutlak hak- lara sahip bir ana-baba, kısacası ıktidar ilişkileri ve buniann ba- rındırdığı şiddet söz konusudut. Ailenin tek farkı "mahrem" ka- ^ul edilen bir sevgi ilişkisine da- andığımn varsayılmasıdır. Bir tanığımızın kocasımn tav- n, aile içindeki şiddetin nasıl di- ğerlerinden farkh algılandığını mükemmel biçimde gösteriyor: "Kocam işkenceyı okur, kara- kolda dayak yiyenleri okur sinir- lenirdi. Niye sinirleniyorsun der- dim ona. Ha karakolda bir adam dayak yiyor ha ben sen- den!" Aydın erkek şiddeti Yalmzca bu örnek bile tarifm hakhlığım ortaya koyuyor. Oy- sa gerek dayağa karşı kampan- ya sürecinde, gerekse Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nda yaşa- rup birikenler, yalmzca tarifin hakhlığım ortaya koymakla ka- madı, "ayyaş", "eahil", "ruh hastası" gerekçelerini de çoktan çurüttü. Oldukça fazla sayıda, mürekkep yalamış ve toplumda önemli mevkilere gelmiş er- keklerin de evlerde şiddet uygu- ladıklannı artık biliyonız. İyi de ne olacak? Aile içi şid- detin bu kadar yaygın ve meşru olduğu toplumumuzda, buna bağlı olarak var olan duyarsız- hk, daha ne kadar sürecek? Ka- rakollarda, cezaevlerinde yaşa- nan işkenceye karşı oluşan du- yarhhk, aile içine, kadınlann ya- şadığı işkenceye nasü taşınacak? Bu sorulann yamtları biz ka- dınlann mucadelesinde, daya- nışmasında yatıyor elbet. Ama yine de bu sorulan sormaya hakkımız var. Kasım \99Vd& resmen faali- yete geçen Mor Çatı Kadın Sı- ğınağı Vakfı'na bugüne kadar 150 kadın başvurdu. Bu rakam bize ulaşabilenler. Ulaşamayan- lar ise öyle çok ki... Dayağa Karşı Dayamşma Kampanyası'nın Türkiye'nin gündemine soktuğu "Bağır Her- kes Duysun" sloganı dört yıl sonra bugun, kadınlann yaşa- dıklannı sokağa taşımasıyla ha- yata geçti. Türkiye^nin dört bir tarafından, Ankara, Konya, Es- kişehir, Aydın, Nazilli, Sıvas'tan arayan kadınlar yaşadıklan şid- detten kurtulmanın yoUanm an- yorlar. Ama artık, bütün bu engeller- le kuşatılmış kadınlar yalmz de- ğiller. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kadına uygulanan şidde- ti sorgulamaya, bu konuda ka- dınlarla dayanışmaya devam edecek. Çunkü, bu kuşatmayı yarmanın tek yolu var: Dayanış- mak, örgutlenmek. "Dayak er- keğin hakkı değil suçudur!" slo- gamnı mümkun okluğunca yük- sek sesle bağırarak talepler öne sürmek, cinsiyetçi yasaları delmek... Evet, sorulann yamtları biz kadınlann mucadelesinde yatı- yor. Ama yine de bu soruları sormaya hakkımız var... Karun Hazinesi incelendi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bıirosu) — Nevv York Metropolitan Sanat Muzesi'nde saklanan "Karun Hazinesi" ile ilgili incelemeler tamamlandı. Kültür Bakanhğı tarafından Nevv York'a gönderilen ve inceleme hayetinde bulunan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi oğretim uyelerinden Prof. Güven Bakır, incelemelerin başarıh geçtiğini söyledi. Çalışmalardan önce kendilerine bir taahhutname imzalatıldığını belirten Prof. Bakır, "Bu konuda size bir açıklama yapamam. Davanın gidişatım etkileyebilir. Ancak başanh bir inceleme oldu. Raporumuz avukatlarımıza verilecek. Onlar da çahşmalarına devam edecekler. Ancak ayrıntılı bir açıklama yapamam" dedi. ÖSY deneme sınavı • ANKARA (ANKA) — özel Dershaneler Birliği Derneği'nm (Özdebir) üniversiteye giriş ikinci basamak smavına katılacak öğrenciler arasında düzenlediği "ÖSY deneme sınavı"na başvurular kabul edilmeye başlandı. Sınava katılmak isteyen adaylar, lise ya da özel dershane mudürluklerinden form alacaklar ve 16 bin lira sınav ucreti yatıracaklar. Üniversiteye giriş ikinci basamak deneme sınavı 12 mayıs pazar gunü gerçekleştirilecek. Mezunların ıınvanları • ANKARA (AA) — Üniversitelerarası Kurul dün Ankara Üniversitesi'nde toplandı. Kurul Başkam Prof. Dr. Ergun Toğrol, YÖK Başkanı Prof. Dr. lhsan Doğramacı'nın da katıldığı ve yaklaşık 3 saat süren toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, çeşitli yüksekögretim kurumlanndan mezun olanlann hangi unvanlan kullanacaklanm belirlemek için sıstematik bir çahşma yapılmasına ve bir Fıhrist hazırlanmasına karar verildiğini söyledi. Prof. Dr. Toğrol, "Bundan sonra herkes için ayn ayrı karar almak gerekmeyecek. Hangi bölümden mezun olunmuşsa, kullanılacak unvan fıhristte belli olacak" dedi. Bilkent savunması • ANKARA (ANKA) — Milli Eğitim Bakam Avnî Akyol, Bilkent Üniversitesi'nde okuyan bakan ve mılletveküi çocuklanna ayncahklı uygulamanın yapılmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, SHP Çorum Milletvekili Rıza Ilıman'ın soru önergesine verdiğı yazıh yanıtu, Bilkent Üniversitesi'nde 25 milletvekili veya başka kişi ve kesime ayncahklı ya da imtiyazlı bir uygulama yapılmasının söz konusu olmadığını bildirdi. SİT alanlan • MUĞLA (AA) — Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı Mustafa Keten, özel Çevre Koruma bölgelerinde, "doğal ve arkeolojik SİT alanlan" kararlanmn aynen uygulanacağını bildirdi. Muğla'da uygulanacak 6 milyon mark tutanndaki çevre koruma projesi ile ilgili sorunlann görüşüldüğü toplantı Muğla'da yapıldı. Toplantıda konuşan Mustafa Keten, Özel Çevre Koruma bölgelerinde uygulanacak projelerin, yöredeki halkın yaşamını olumsuz yönde değil, onların ve onlardan sonra gelecek nesillerin, daha iyi ve tahrip olmamış bir çevrede yaşamalan konusunda yardımcı olacağıru kaydetti. Batunra telefon • RtZE (AA) — Sovyetler Birliği'ne bağlı Gürcistan Cumhuriyeti Haberleşme Bakan Yardımcısı Andre Karbelaşvili, Turkiye'den Batum'a otomatik telefon bağlantısı kurmak istediklerini belirterek "Gürcistan'ın şehirler ve mılletlerarası otomatik telefon görüşmelerine açılması için yardımınıza ihtiyacımız var" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle