Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunvct Malhaacılık *e Gazetecılık Turk Anonım Şırkeu adına
fttdtr Nidj 0 Gcncl Yayn Muduru Hasaa C n l , MLKSMK Muduru
EaıilH Işakkfil. Vazı !>)«• Muduru Ok«y Gootmstm, 0 Habcr Mcrkcn
Muduru Vllçıa Bajvr. Sa>fa Duzenı Yönetmem \ta Actf 0 Temsıialtr
thmc! T l l IZMİR Hıkmtt Çrtiakayı. *D^\N a, ÇMI«
1, Polıııka CcU •Maıgıç. Dı» Habcrtcr L ı g u feltı. Ekononu Ceafb Tartam. Is Sendıka Şakna KcMeı. Kulı^' Crial Lrttr >•.
uıanbul Habctk" KMMI KBÇVIU E^I ırr ûcws> >jta«. >un H«b«rlen NM«M Dotaa, Spor Danisnuru AM«lk>4ır YsnteM. Ohuj U M . Vaip> B^«r. Hasu
Dızı Yj.-,.ar b m Çıb»km Anşiırma ŞıUa Alp^. DıueUmc AMdlak VUKI % koordınator Akart konıteu 0 Mal C e n l H«k*rı Çrtmkay». OVr.
Utcr Lnl t^ial 0 Muhawrix Balni \emtt 0 Buıçc Ptanlama Sevıı OuM»beşeotl* 0 RjrLUm A»r Tona 0 Eı Vavtnla Goaentıa Lj»r M a a n , llkas
Halyv Ak<ol 0 IcUrç HHnı» Carer 0 t$tciiic Oade* ÇeUk 0 Bılgı l>icm N«U laal 0 Prr^onel s**p BoıtaBooth Scic«k A.lı Strmt* Aıact T M
Auan ve Yavtut Cumhunvet Malb&aohk v« CunKıbk T_A Ş Turkocagı Cad 39/4!
343J4 lil PK 2 « IsıanbuJ Tei <12 <X 0" 120 ta > Td» 2224S Fa» 11) 5 » «0 •>: 0
Bumlar Aakafm Zıya GOkalp BK [nkılap S N<J 19 4 Tel 133 II 41-47 Telex 42344. Fax <4j 133
(X 6< 0 lıatfr H Zıya BK l"52 S 1>3 Tei 13 12 30 Teleı <2359 Fax (51) 19 53 60
0 «••• Inomı Cad 119 S No I Kaı I Td 19 ! ' <2 (4 hat), Tekj 62155, Fax- (71) 19 25 ^
TAKVİM: 12 MART 1991 Imsak: 4.50 Guneş: 6.14 Öğle: 12.19 tkindi: 15.36 Akşam: 18.13 Yatsı: 19.32
Bakire
annelertngiltere Hamilelik Araştırma Merkezi, cinsel
ilişkiye girmek istemeyen bakireleri, yapay
döllenme yoluyla çocuk sahibi yapıyor.
Merkez sperm sağlayacak 'verici'yi önceden
saptıyor. Böylece anne adayı, doğacak
çocuğunun saç, göz ve deri rengini seçebiliyor.
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Değil evlen-
meye, cinsel ilişkiye bile niye-
ti olmayan 20'lerinde bir ba-
kire, yapay döllenme ile hami-
le kalarak çocuk doğurmaya
hazırlanıyor. Şimdiye kadar
sadece cinsel sorunları olan
bakirelerin çocuk sahibi olma-
sına yardım eden, "tngillere
Hamilelik Araştırma
Merkezi" böylece ilk kez
'•ormaT bir bakireye de cin-
sel ilişkisiz çocuk doğurtmak
üzere. Merkez, sperm sağlaya-
cak'verid'yi önceden saptıyor.
Böylece anne adayı doğacak
çocuğunun saç, göz ve deri
rengini önceden 'seçebiliyor'.
Ancak 'verid' ile tanıştınlmı-
yor. Klinikte iki bakire daha
sırada.
Cinsel sorunu olmadı|ı hal-
de, sırf canı öyle istiyor diye
bir kadın, cinsel ilişkisiz hami-
le kalmalı mı? Şimdi bu sonı
kamuoyunda çeşitli yönleri ile
tartışılmakta. Hamilelik Mer-
kezi Sözcusu Tara Kaufmann,
"Bir erkekle cinsel bir ilişki
icinde olmayan bir kadın da
çocuk dogurma zamanının ge-
tip geçmekte olduğunıı duşü-
nebiMr. Biz bu gibi kişitere yar-
dımcı olmak istiyoruz" dedi.
tngiltere Tabipler Odası ise so-
runun basit bir tıbbi mudaha-
leden ibaret olmadığını kayde-
derek, "Bu yola başvuran ber
kadına mutlaka ruhi danış-
manlık verilmesi sarttır" dedi.
Tartışmaya katılan sağhk ba-
kanüğı, bir erkeğe manevi ba-
kımdan bağlanmadan çocuk
sahibi olmak isteyen kadınla-
nn sayısı arttığı takdirde, bu-
nun bir yasa ile dtlzenlenmesi
gerektigini belirtti. Avam Ka-
marası'nın kadın Uyelerinden
JOI Kuight ise "Baa kadınlar
yasamlannın bir aşamasında
çocuklanna tek başlanna bak-
nuk zorunda kaiabilirler. An-
cak çocuklaruu, taa başından
HHNurcn yalnız bü>ütmek is-
temleri çok büyük bir bencil-
lik. Bundan çocuk zarar gö-
riir, annesi degil" dedi.
Tüp beoek tekniği öncüle-
rinden Doktor Peter Brom-
wicb de bakire hamilelik fik-
rini benimsemeyenlerden:
"Bir bakirenin çocuk sahibi
olmak istemesi gerçekçi değil.
E^er canuuz fasulye isterse gi-
<Up bakkaklan konserve atabi-
liraniz. Bazıbui da klinige gi-
dip çocuk alacagını sanıyor."
Tanınmış kadın-
doğumculardan Profesör
Marcus FetcheU ise "Biz istik-
reıiı bir ilişki icinde olup da
çocuk sahibi olamayanlara
yardım ediyoruz. Doga nere-
de aksıyorsa onu duzeltmeye
çaüşıyoruz. Ama bizim işimiz
dogaya karışmak olmasa
gerek" dedi.
Kadın sorunları uzmanla-
rından Zelda VVest-Meads şu
göruşte:"Bu kadın herhangi
bir ilişki istemiyor. Bunun, ço-
cuğunun geüşmesini nasü etki-
leyecegini biiiyor mu? Babasız
çocukların sorunlanndan ha-
beri var mı? Eger erkeklerden
nefret ediyorsa, çocuguna bu
nasü yansı>acak" Yapay döl-
lenme ile çocuk sahibi olan ve
halen çocuğunu tek başına bu-
yilten bir kadın ise televizyon-
da bir açık oturumda, "Evlat
edinmek istemedim. Kendimin
olsun istedim. Bence, çocuk
ana karnında, ana tarafından
buyıitüliir. Bunun toplumla il-
gisi yok. Bu nedenle de cinsel
ilişki olmuş olmamış fark
etmez" dedi. Konu hakkında
en çok söz edebilecek olan ki-
lise, henüz hiçbir yorum yap-
madı.
Türkiye'de aile içişiddetyalnız eğitimsiz değil, eğitimli kesimde de görülüyor
Aile boyu £aşizmEMtNE BAŞA
Sokaklar iş cıkışı kalabahk.
Kadınlar ve erkekler bir an ön-
ce evlere gjdebilmenin telaşı
içindeler. Kadınlarda daha yo-
ğun bir telaş gözlemleniyor. El-
bet bunun bir nedeni var, çoğu
kocalanndan, babalanndan ön-
ce evde olmak, yemegi ateşe ver-
mek zorunda!
Bu kosuştunna birkaç saat
sonra bittiğinde ortalık sakinle-
miş, evlerin kapılan kapanmış-
tır. Bu kapah kapılar ardında
yaşananlara gelmiştir sıra...
Cümleyi, 'kadınlann yaşadıkla-
n' diye koymak daha doğru.
Çünkü bu yazının konusu aile
içi şiddet! Aile içi şiddeti yaşa-
yan kadınlar. _ Bir 8 Mart daha
geçti, ama kadınlann sonınlan
bir günUn çerçevesinde unutul-
mayacak kadar çok...
Bu yazımn konusu, Türkiye
1
de 1987 yıhndan bu yana kapı-
yı açıp içeriye giren/ginneye ça-
hşan feminist kadınlann açık et-
tikleri aile içi şiddetin boyutla-
nm anlatabümek... Yaşanmış ta-
nıklıklarla, evlerde yaşanan iş-
kencenin, kadınlara neler yapıl-
dığının portresini çizebilmek...
S.... 13 yıllık evli, üç çocuğu
var. Evlendiğinden bu yana, da-
ha ilk günlerde baslayan şiddetle
iç içe yaşıyor. Birkaç kez yaşa-
dığı bu şıddetten kurtulmak için
aynlmaya teşebbüs eden S.... ko-
canın silahh saldınsı sonucu bir-
Mor Çatı Kadın Sığınağı'na
yapılan başvurular birçok kadının
aile ortamında bile erkek
şiddetine karşı nasıl korutımasız
ve savunmasız olduğunu gösteriyor.
Kadınları bir köle ya da kendi
malı gibi gören birçok erkek,
kızdığı ve öfkelendiği zaman eşine
dayak atmaktan ve şiddet
kullanmaktan çekinmiyor. Bazıları
"işkence" bile yapıyor.
Kadınlar, yeni yeni
örgütlenmeye baslayan kadın
hareketi ile birlikte başvuracakları
sorunlarını anlatacakları yerlere
yönelmeye başhyorlar.
likte yaşamaya devam etmek zo-
runda kalıyor. Son yaşadığı şid-
det yüzünden ayak parmaklan
kınlan ve canını kurtarmak için
anne evine sığınan S.... bizi te-
lefonla aradığı sırada da koca-
nın saldınsına uğradı. "Beni
kurtann!" çığhğının ardından
gelen ise gurültüyle ve bağınş-
larla kapanan telefondu...
34 yaşında, 17 yıllık evli, üç
çocuk annesi Y.... ise, uç yıl bo-
yunca gecelik giymeden, günluk
giysileriyle yatıyor. Çünkü ken-
di tanımıyla, koca gece yansı
dövüp sokaga attıgmda gecelik-
le "rezil" ounaktan korlcuyor.
Birkaç kez böyle yaşayınca da
elbiseleriyle yatmaya karar veri-
yor. En olmadık saatlerde, uy-
kudan uyandırılarak, çeşitli ba-
hanelerle şiddete uğrayan
Y...:nin, yine kendi tanımıyla en
ağır yaşadığı şey, üç yetişkin ço-
cuğunun gözü önihıde cinsel
ilişki kurmakta ısrar eden koca-
nın, bu isteğine itiraz edince te-
cavüze uğraması, dövülmesi ve
aşağılanması... Başka türlü bir
insan ^ıasıl 34 yaşındayken 54
yaşında imiş gibi gözükebilir ki
zaten...
20 yıllık evli, uç çocuklu, 36
yaşındaki A.... da görunum ola-
rak Y...:den farkh değil. Sürekli
olarak şiddet ve aşağılanmanın
yaşandığı ev icinde, planlı bir bi-
çimde işkence uygulamyor. Ken-
disı çalışmayıp, kansının ve kı-
zınm çalışmasmı isteyen koca,
bir konfeksiyon atölyesinde
200.000rTL. ayhkla iş buldukla-
nm öğrenince çok sinirleniyor.
"O parayı ben size vereyim, be-
nim kölem olun*' dıyerek çizme-
lerini tamamen çamura bulayıp
evin her köşesınde geziniyor.
"Şimdi temizleyin, kölem degU
daha önce
görmüştüırf
Dış Haberler Servisi — Fransız
bilim adamı Fiorence Arnaud'un
yüzyüımızın başmda "Dlusioa de
öeji-vu" olarak tanımladığı "Da-
ha önce görmuşttım" semptomun
meydana gelişi ve nedenleri ile il-
güi olarak günumüze dek birbi-
rinden farkh 44 tez ortaya atıldı.
Haberi veren haftalık Alman
"Der Spiegei" dergisine göre şim-
di de iki Hollandalı psikiyatrist
Hennan Sno ile Don Linszen bir
başka tezle (45'inci) konuya acık-
lık getirmeye umuyorlar. İki bi-
lim adamı "daha önce
görmustüm" semptomunun be-
yindeki anı parçacıklannın yanlış-
lıkla harekete geçmesinden
kaynaklandığmı ileri sürüyorlar.
Amsterdam Üniversitesi'nden
araştırmalannı sürdüren Sno ve
Linszen, bu teorilerini hafızanın
fonksiyon şekliyle açıklamaya ça-
hşıyorlar. Bilim adamlarına göre
beyin, bir hologramın temel pren-
sipleriyle kıyaslanabilen bir şekil-
de tüm anı içeriklerini hafızasına
depoluyor. Yani bu fotoğrafik
hafıza tekniğinde, görüntü enfor-
masyonlan lazer ışığıyla saptanıp
daha sonra Uç boyutlu olarak
yansıtüıyor.
Holografınin temel özelliklerin-
den biri fotoğraf levhasımn her
bir noktasının tüm görüntu enfor-
masyonlanm ıçennesi. Bunun so-
nucu minıcik bir görüntü parça-
agından tum holografık görüntü
yeniden inşa edilebiliyor. Bu rao-
del tasarıdan hareketle Sno ve
Linszen, "daha önce görraaş-
tün" olayını şöyle açıkhyorlar:
Birbiriyle hiç ilgisi olmayan çe-
şitli anı paıçacıklarından benzer
fragmanların ortaya çıkışıyla,
"bnnu daha önce görmüştüm"
düşüncesi beliriyor.
Hollandalı bilim adamları, ho-
lografı prensibinden hareketle
beynin, beyne dağümış anı parça-
cıklardan oluşan hafıza enfor-
masyonlanru tek tek depoladığını
ve bu enformasyonların guncel
yaşanan gerçekle uyum gösterdi-
ği takdirde "beyin sinemasında"
bir fılm gösterılmeye başlandığı-
nı belirtiyorlar.
VE MEMİŞ KARŞINIZDA — Bakıcısı, "Memlş, oglum, geJ Memiş" diye bagınyor. Su dalgaUıuyor, köpüıüyor. Önce iki kttçük kulak çıkıyor ortaya, sonrm
bir afız. AUtiirk Orman Çiftiigi'niıı ünlu suaygın karsuuzda. Bakıcının agzına bırmktıgı dmalar bir anda bitiyor. (Totograf: Banş Bil)
Ziyaretçiler, hayvanların kafeslerine kolaşişesi, ayakkabı, sigara, çivi, cam atıyorlar
Hayvanat bahçesinde sadizm
IŞIK KANSU
ANKARA — Bulanık su, dibini göstennemekte
kararlı. Hayvanat bahçesine gelip de, su aygınnı
görmeden dönmek olur mu? Eğer 4 tonluk su
aygın "Memiş" öğle uykusundaysa olur.
Bulanık su kıpırtısız. Su aygırının kıh bile
gözükmüyor. Bakıcı Ihsan Usta, "Memiş, oğlum,
gel Memiş" diye bağirıyor. Su dalgalanıyor,
köpüruyor. önce iki küçük kulak çıkıyor ortaya,
sonra da kocaman bir ağız. Atatürk Orman
Çiftliği'nin ünlü su aygın "Memiş" karşınızda.
Bakıcı lhsan Usta'nın kocaman ağıza bıraktığı S'er
10'ar elma bir anda bitiyor.
Hayvanat bahçesindeki hayvanlar için gezme,
dolaşma yok. Ne yapacaklar? Boğaza düşmuşler.
Yan gelip yatıyorlar, bir de yiyorlar. Fil
"Muhini"nin gunlük mönüsü şöyle:
"15-20 kilo kuru ot, 15 kilo pancar, 3 kilo kesif
yem."
Muhini tam tamına 56 yaşında. Aslına bakarsanız,
fîllerin Ömrü yaklaşık 50 yıl. Muhini, ömür
duvanm aşmış görunüyor. Hayvanat bahçesi
yetkilileri, Muhini'nin çok yaşama sırnnı "iyi
beslenmeye" bağlıyorlar. Gerçekten Muhini'yi
ziyaret etmeye gittiğimizde, önündeki kuru ot
balyalarını hortumlayıp yutmakla uğraşıyordu. Bir
ara, Banş Bil'in elindeki fotoğraf makinesini de
yemeye kalktı, ama yalmzca objektife hortum
öpücüğü kondurmakla kaldı bu girişimi.
Hayvanlann pis boğazlığına, hayvanat bahçesini
gezmeye gelenlerin "sadistlikleri" eklendiğinde
ilginç tablolar ortaya çıkabiliyor. Örneğin, aslan
kafesinde kola şişesinden ayakkabıya değin her
türlü "eşya" bulunabiliyor. Şempanzeye, yanık
sigarasmı uzatıp, maymunu sigara tiryakisi
yapmada ısrarcüar çıkabiliyor. Deniz aslanının
öyküsü ise aa son ile bitiyor. Deniz aslanı birden
hastalanıp ölüyor. Otopsi yapıhyor. Deniz aslanının
midesinden çivi, cam ve tel parçalan, bir avuç taş
ve kum çıkıyor. Oyuncu deniz aslanının,
ziyaretçilerin attığı bu "sevgi sembolü" >iyecekleri
havada kaptıgı için ölduğü böylece kamtlanmış.
Insanların, tüm hayvanlan telef etme cabalanna
karşın, hayvanat bahçesindeki yaşam sürüyor. Pony
atı, geyik ve lama ile zürafa gebe. Aslanlardan biri
yeni doğurmus. Kimi kez çoban köpekleri bir
batında 11 yavru vererek işi abartıyorlarmış ama
köpeklerde doğurganhk istenilen düzeydeymiş.
Ankara'nın ünlülerinden gözleri iki ayn renk
Ankara kedisi, Ankara keçisi ile Ankara tavşanı
nesülerini belki de yalnızca hayvanat bahçesinde
surdürecekler. Onlara çikolata vermeyi duşünen
oLmazsa...
Satranç
gösterisi
Türkiye
Satranç
Federasyonu-
nun çağnhsı
olarak ikinci
kez Türkiye'ye
gelen
uluslararası
büyük usta
Maca
r
Andras
Adorjan dün
akşam
Arnavutköy-
Bizimtepe
tesislerinde bir
satranç gösterisi
yaptı. Aym
anda 27
davetliye karşı
oynayan
Adorjan, 20
masada
kazanırken 7
masada sonuç
beraberlik
oldu.
misiniz" diyor. Banyonun orta
yerine dışkısını yapıp temizleme-
lerini istiyor. Bu şiddet ortamın-
da bir kez de kolu kınlıyor A-
mn. Son olarak, yemek yedikten
sonra, daha sofra toplanırken ve
bulaşık suyu ısınırken "Bu bu-
laşıklar hftlâ neden yıkanmadı"
diye karısının ve kızının üzerle-
rine yunlyüp, saçlannı yoluyor.
Çareyi karakola sığınmakta bu-
lan A. bu kez de polıslerin, "Bu-
laşık yıkay-acagına oturup tele-
vizjon seyredersen böyle olur"
aşağılamasıyla karşılaşıyor.
Daglama
Kocasımn cinsel ilişki isteği-
ni reddeden Fnin başına gelen-
ler, evlerdeki işkencenin boyut-
lannı gösterebilmek bakımın-
dan ne kadar çarpıcıysa, bunu
kelimelere dökmek de o denli
yakıcı ve sarsıcı!
Kendisi konuşamayacak ka-
dar kötü durumda olan Fnin-
kızkardeşinin telefondaki sesini
ve anlattıklannı hangi sözcük
açıklayabUir?
Önce elleri ve ayaklan bağla-
nıp, ağzına pamuk tıkılan, her
tarafı moranncaya-kanayıncaya
kadar dovulen, ardından teca-
vuz edilip, cinsel orgam, "Bu
bana ait, başka erkeklerie yat-
mayasın diye buraya adımı
yazıyorum" denilerek dağlanan,
yine yetmeyip o durumda bir
sandığın içine kapatılan Enin
yaşadıklannı etimde kemiğimde
hissetmenin dehşetini tarif ede-
bihnek gerçekten zor...
Ama tarif edebileceğim bir
şey var: O da erkeklerin kadın-
lara uyguladıklan şiddeti mum-
kün kılanın ne olduğudur. Bu
tarif, şiddeti açıklamak için öne
sürülen, yalmzca "cahillerin",
"kültürsuzlerin", "ruh
hastalanmn" kadın dövdükleri
yolundaki gerekçelerin hiçbirine
de uymayacak.
Hiyerarşık yapılardan oluşan
toplumda şiddetin çeşitli biçim-
leri var. En yaygın kuUanılan bi-
çimi ise dayak.
Astlarına ceza verme hakkı
yasalarla, geleneklerle sağlanan
üffller vardır. Ailede de hukuken
'reis"liği tescil edilmiş bir koca,
vocuklar üzerinde mutlak hak-
lara sahip bir ana-baba, kısacası
ıktidar ilişkileri ve buniann ba-
rındırdığı şiddet söz konusudut.
Ailenin tek farkı "mahrem" ka-
^ul edilen bir sevgi ilişkisine da-
andığımn varsayılmasıdır.
Bir tanığımızın kocasımn tav-
n, aile içindeki şiddetin nasıl di-
ğerlerinden farkh algılandığını
mükemmel biçimde gösteriyor:
"Kocam işkenceyı okur, kara-
kolda dayak yiyenleri okur sinir-
lenirdi. Niye sinirleniyorsun der-
dim ona. Ha karakolda bir
adam dayak yiyor ha ben sen-
den!"
Aydın erkek şiddeti
Yalmzca bu örnek bile tarifm
hakhlığım ortaya koyuyor. Oy-
sa gerek dayağa karşı kampan-
ya sürecinde, gerekse Mor Çatı
Kadın Sığınağı Vakfı'nda yaşa-
rup birikenler, yalmzca tarifin
hakhlığım ortaya koymakla ka-
madı, "ayyaş", "eahil", "ruh
hastası" gerekçelerini de çoktan
çurüttü. Oldukça fazla sayıda,
mürekkep yalamış ve toplumda
önemli mevkilere gelmiş er-
keklerin de evlerde şiddet uygu-
ladıklannı artık biliyonız.
İyi de ne olacak? Aile içi şid-
detin bu kadar yaygın ve meşru
olduğu toplumumuzda, buna
bağlı olarak var olan duyarsız-
hk, daha ne kadar sürecek? Ka-
rakollarda, cezaevlerinde yaşa-
nan işkenceye karşı oluşan du-
yarhhk, aile içine, kadınlann ya-
şadığı işkenceye nasü taşınacak?
Bu sorulann yamtları biz ka-
dınlann mucadelesinde, daya-
nışmasında yatıyor elbet. Ama
yine de bu sorulan sormaya
hakkımız var.
Kasım \99Vd& resmen faali-
yete geçen Mor Çatı Kadın Sı-
ğınağı Vakfı'na bugüne kadar
150 kadın başvurdu. Bu rakam
bize ulaşabilenler. Ulaşamayan-
lar ise öyle çok ki...
Dayağa Karşı Dayamşma
Kampanyası'nın Türkiye'nin
gündemine soktuğu "Bağır Her-
kes Duysun" sloganı dört yıl
sonra bugun, kadınlann yaşa-
dıklannı sokağa taşımasıyla ha-
yata geçti. Türkiye^nin dört bir
tarafından, Ankara, Konya, Es-
kişehir, Aydın, Nazilli, Sıvas'tan
arayan kadınlar yaşadıklan şid-
detten kurtulmanın yoUanm an-
yorlar.
Ama artık, bütün bu engeller-
le kuşatılmış kadınlar yalmz de-
ğiller. Mor Çatı Kadın Sığınağı
Vakfı, kadına uygulanan şidde-
ti sorgulamaya, bu konuda ka-
dınlarla dayanışmaya devam
edecek. Çunkü, bu kuşatmayı
yarmanın tek yolu var: Dayanış-
mak, örgutlenmek. "Dayak er-
keğin hakkı değil suçudur!" slo-
gamnı mümkun okluğunca yük-
sek sesle bağırarak talepler öne
sürmek, cinsiyetçi yasaları
delmek...
Evet, sorulann yamtları biz
kadınlann mucadelesinde yatı-
yor. Ama yine de bu soruları
sormaya hakkımız var...
Karun Hazinesi
incelendi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bıirosu) — Nevv York
Metropolitan Sanat
Muzesi'nde saklanan
"Karun Hazinesi" ile ilgili
incelemeler tamamlandı.
Kültür Bakanhğı tarafından
Nevv York'a gönderilen ve
inceleme hayetinde bulunan
Ege Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi oğretim
uyelerinden Prof. Güven
Bakır, incelemelerin başarıh
geçtiğini söyledi.
Çalışmalardan önce
kendilerine bir
taahhutname imzalatıldığını
belirten Prof. Bakır, "Bu
konuda size bir açıklama
yapamam. Davanın
gidişatım etkileyebilir.
Ancak başanh bir inceleme
oldu. Raporumuz
avukatlarımıza verilecek.
Onlar da çahşmalarına
devam edecekler. Ancak
ayrıntılı bir açıklama
yapamam" dedi.
ÖSY deneme
sınavı
• ANKARA (ANKA) —
özel Dershaneler Birliği
Derneği'nm (Özdebir)
üniversiteye giriş ikinci
basamak smavına katılacak
öğrenciler arasında
düzenlediği "ÖSY deneme
sınavı"na başvurular kabul
edilmeye başlandı. Sınava
katılmak isteyen adaylar,
lise ya da özel dershane
mudürluklerinden form
alacaklar ve 16 bin lira
sınav ucreti yatıracaklar.
Üniversiteye giriş ikinci
basamak deneme sınavı 12
mayıs pazar gunü
gerçekleştirilecek.
Mezunların
ıınvanları
• ANKARA (AA) —
Üniversitelerarası Kurul
dün Ankara
Üniversitesi'nde toplandı.
Kurul Başkam Prof. Dr.
Ergun Toğrol, YÖK
Başkanı Prof. Dr. lhsan
Doğramacı'nın da katıldığı
ve yaklaşık 3 saat süren
toplantıdan sonra yaptığı
açıklamada, çeşitli
yüksekögretim
kurumlanndan mezun
olanlann hangi unvanlan
kullanacaklanm belirlemek
için sıstematik bir çahşma
yapılmasına ve bir Fıhrist
hazırlanmasına karar
verildiğini söyledi. Prof.
Dr. Toğrol, "Bundan sonra
herkes için ayn ayrı karar
almak gerekmeyecek.
Hangi bölümden mezun
olunmuşsa, kullanılacak
unvan fıhristte belli
olacak" dedi.
Bilkent
savunması
• ANKARA (ANKA) —
Milli Eğitim Bakam Avnî
Akyol, Bilkent
Üniversitesi'nde okuyan
bakan ve mılletveküi
çocuklanna ayncahklı
uygulamanın yapılmadığını
söyledi. Milli Eğitim
Bakanı Avni Akyol, SHP
Çorum Milletvekili Rıza
Ilıman'ın soru önergesine
verdiğı yazıh yanıtu,
Bilkent Üniversitesi'nde 25
milletvekili veya başka kişi
ve kesime ayncahklı ya da
imtiyazlı bir uygulama
yapılmasının söz konusu
olmadığını bildirdi.
SİT alanlan
• MUĞLA (AA) —
Başbakanlık Özel Çevre
Koruma Kurumu Başkanı
Mustafa Keten, özel Çevre
Koruma bölgelerinde,
"doğal ve arkeolojik SİT
alanlan" kararlanmn
aynen uygulanacağını
bildirdi. Muğla'da
uygulanacak 6 milyon
mark tutanndaki çevre
koruma projesi ile ilgili
sorunlann görüşüldüğü
toplantı Muğla'da yapıldı.
Toplantıda konuşan
Mustafa Keten, Özel Çevre
Koruma bölgelerinde
uygulanacak projelerin,
yöredeki halkın yaşamını
olumsuz yönde değil,
onların ve onlardan sonra
gelecek nesillerin, daha iyi
ve tahrip olmamış bir
çevrede yaşamalan
konusunda yardımcı
olacağıru kaydetti.
Batunra
telefon
• RtZE (AA) —
Sovyetler Birliği'ne bağlı
Gürcistan Cumhuriyeti
Haberleşme Bakan
Yardımcısı Andre
Karbelaşvili, Turkiye'den
Batum'a otomatik telefon
bağlantısı kurmak
istediklerini belirterek
"Gürcistan'ın şehirler ve
mılletlerarası otomatik
telefon görüşmelerine
açılması için yardımınıza
ihtiyacımız var" dedi.