22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART 1991 EKONOMt CUMHURÎYET/13 SERBEST PİYASADA DÖVtZ ABODoörı Bah Alman Marto isviçre frarçjı Holbnda Ronnı İngMz Sterlini Franss Frangı 100 İ.Lireü S.ARjyai Avus.Ş«ni Satış 3445 2190 2500 1925 6450 635 290 910 307 3455 2200 2510 1935 6500 645 300 920 312 ALTM 6ÜMÜŞ Ctnnhuriyet* ReçaJ 24 ayar altm 22 ayar bitok 900 ayar oûmûş Vatalbank AiOnı ZinatMtmı AJtş 268.000 300.000 40.600 36.400 477 233 000 230 000 226.000 Saöş 272.000 315.000 40.800 40.000 504 238.000 235.000 231.000 M.BMKASI PİYASALJUU TL Dövo prt.FaB(»( fe.Hac d«y»TL) Ooör kapanış (TL) M Hac (MHyon S) Kapamş (ons/J) btem Hacmi (hQ) 98.81 2013 8 3475 128.14 İmpexbank Derinkök'ün • Ekooomi Servisi — Tûrkiye lthalat Ihracat Bankası A.Ş. împexbank'ın ^53 hissesi, Eliyeşü Grubu tarafından Beniş Mısır Sanayi A.Ş., Denizyıldızı Denizcilik A.Ş., Lamex Inşaat ve Ticaret A.Ş. ile M.Kemal Derinkök'ten oluşan yeni hissedarlar grubuna devredildi. Derinkök Grubu uzun bir zamandan beri banka kurma çabası içindeydi. Bankayı devralan şirketin en büyük hissedan M.Kemal Derinkök yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Şirketimizin çok zengin gayrimenkul varhğını da devreye sokarak Emlak Bankası'ıun yoğunluk alanı içinde faaliyet göstereceğiz. tmpexbank bir anlamda Emlak Bankası'nın özeli gibi bu alandaki boşluğu dolduracakr Türk-Iş 1991'i degerlendirdi • ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — Dün yapılan Türk-lş Başkanlar Kunılu toplantısında, bu yıl yenilenecek kamu kesimi toplusözleşmelerinde ortak grev yapılabilecek son tarih olarak haziran başının alınması yolundaki görüş ağırlık kazandı. Toplantı öncesinden bir konuşma yapan Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, hükümeti işci kıyımı karşısında sessiz kalmakla, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ı da açık bir biçimde işveren kesiminin tarafını tutmakla suçladı. Vakıfbank'ta sermaye arüşı • ANKARA (AA) — Vakıflar Bankası'nın sermayesi, 250 milyar liradan 500 milyar liraya yükseltiliyor. Sermaye arttınmı, 29 martta yapılacak olağanustü genel kunılda karara bağlanacak. Bu amaçla, B ve C gnıbu hisse senedi sahibi ortakların, genel kurula katılıp oy kullanabilmeleri için, toplantıdan bir hafta öncesine kadar kimlik kartı almaları gerekiyor. Sermayenin arttınlacak 250 milyar lirasının yansı hissedarlar tarafından taahhüt edildi. Kalan 125 milyar liralık bölüm ise Yeniden Değerleme Fbnu'ndan karşılanacak. Sermayeye eklenen 125 milyar liralık artış karşılığında ortaklara, payları oranında bedelsiz hisse senedi dağıtılacak. Otoda üretim artışı • BURSA (AA) — Grev ve Körfez savaşı nedeniyle zor günler geçiren otomobil sektöril yeniden canlanırken, üretimini günde 18O'e kadar düşüren Oyak Renault Otomobil Fabrikası, gttnlük üretimini yeniden 320"ye çıkardı. Oyak Renault Dış llişkiler Müdürü Murat Toksöz, önümüzdeki aylardan itibaren fabrikadaki güniük üretimi 320'den 43O'a çıkartmayı planladıklannı bildirdi. Toksöz, Oyak Renault ürimlerine geçen hafta yüzde 10 dolayında zam yaptıklannı hatırlatarak, bunun çok kısa vadede satışlan etkileyebileceğini bildirdi. Emlak vergisi • ANKARA (AA) — Maliye ve Gümriik Bakanlığı 1991 yılı Emlak Vergisi birinci taksidinin ödenme süresinin 1 Mart 1991 Cuma gunu başladığını hatırlatarak, gecikmelerde her ay için yüzde 7 gecikme zammı ödeneceğini bildirdi. 6 Efeler' şimdilik rahatHukukçular,borsayı düzenleyecek kanun tasarısının yetersizolduğunu belirtiyor ABDURRAHMAN YILDIRIM Efe özal'ın banker olarak girdiği borsada "başkalannın sırtından haksız para kazanmak" diye tanımlanan "içcriden öğreneıılerin ticareti" serbest. Bu ticareti Batı ülkele- rinde olduğu gibi yasaklayan ve halen TBMM'de bulunan Ser- maye Piyasası Kanunu'nun de- ğişikliği tasansı ise yetersiz bu- lundu. Kanun tasarısının aynen yasallaşması halinde kamuya açıklanmarmş bilgileri öğrene- rek başkalannın sırtından mil- yarlar kazananlar, en fazla 200 milyon lira para cezası ile kur- tulabilecekler. önümüzdeki haftalarda Mec- lis genel kurulunda ele alınma- sı beklenen tasarı konusunda sermaye piyasası hukukçulan- nın görüşüne başvurduk. Prof. Dr. Ünsd Tekinalp, TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçerken Sermaye Piyasası Ka- nunu değişiklik tasansı üzerin- de değişiklik yapılmasını anla- yamadığını belirtti. Tasanya "içeriden öfcrenenlerin tkareti" yerine "kamuya açıklanmamış bilgi ticareti" ibaresinin konul- masının, uygulama kapsamını daraltacağını kaydeden Ünal Tekinalp, şöyle dedi: "Ben bu isim degişikügine karsıyım. O bilginin kamuya açıklanmtş olup olmadıgı tarüş- ma yaratır. Kamuya açıklanmış ne demek? Bilgi hangi anlamda kamuya açıklanmış sayılıyor. Yülık raporiarda bazı imalarda bnlunulması açıklama mı sayı- lacak? Niçin bu isim değişikli- gine gerek duydular. Bu şekfl- deid bir isim degşiktigi caydıncı etktâni azalür. Halbuki içeriden öfrenenlerin ticareti şeklinde kalsaydı herkes o kapsama gi- rerdi." Kanun değişikliğinde, kamu- ya açıklanmamış bilgi ticareti- nin yasaklanmasına karşılık, ve- rilen cezanın ağır para ve hapis- ten, sadece paraya, sadece ha- pise veya hem para hem hapise SPK BAŞKANI TEKBAŞ Tasarı yasallaşsa bile düzenleyici bir tebliğe gerek var. "Insider trading"le ilgili tüm kesimlerin eğitimi önemli. Bu tür olayların değerlendirilmesinde mahkemelere çok rol düşecek. PROF. TEKİNALP Dünyada, "içeriden öğrenenlerin ticareti"nde cezalar hapise dönme eğiliminde. Bizde ise konuyla ilgili düzenleme yumuşatıhyor ve kapsamı daraltılıyor. PBOF. TUNCER Batı ülkelerinde bir cumhurbaşkanı ve yakınları ile iktidar çevreleri, borsada işlem yaparnazlar. Türkiye'de ise önleyici mevzuat yok. Makamın yüceliği açısından önlenmeli. dönüstürülmesini de eleştiren Prof. Dr. Ünal Tekinalp, şöyle konuştu: "Tasan bu ayağı itibarıyla yanm kalıyor. Hapis cezasını içerseydi ve adı değiştirilmeseydi ihtiyaca cevap verebilecek nite- likteydi. Dünyadaki eğilim de hapis cezasına dönme yönünde- dir. Bugün dünyada ve bizde bazı ömekleri görüldü, içeriden ögrenerek başkalannın sırtın- dan para kazanmak o hale gel- miştir ki, mizansen bile düzen- lenmektedir. Örnegin, hisse fi- yatlanna yapacağı etkivi bilen şirket yöneticileri hiç gereği yok- keo, zoraki sermaye arttınmı karan alırlar. Bundan önce de hisse toplarlar. Sonra sermaye arttmmını da hakikaten >apar- lar ve hisse fiyatlan çok yükse- lir, o zaman satariar. Ama bu sermaye arttınmı şirketin mali bünyesini zayıflatmak pahasına bile olabilir. Yedek akçeleri ser- maye arttınmına koyabilirter. Halbuki bu yedek akçeier şirket için son derece önemlidir. tşte şirket yöneticileri bu yaran or- taya çıkarabihnek için bir tertip içindedirler. Dünyada bu tertip- leri de içine alan düzenlemelere gittiler. Bizde ise içeriden öğre- nenlerin düzenlemesi yumuşatı- hyor ve kapsamı daraltılıyor." Prof. Dr. Selahattin Tnncer ise Sermaye Piyasası Kanunu'- nun 1981 yıhnda askeri yönetim zamanında yasalaştığını ve ara- dan geçen 10 yıllık dönemde olağanustü gelişmeler gösteren piyasanm mevzuatı geride bı- raktığını söyledi. Selahattin Tuncer, Efe özal'- ın borsa bankerüğine soyunma- sıyla ilgili olarak da şunlan kaydetti: "Batı ülkelerinde bir cumhur- başkanı ve yakınları ile iktidar çevreleri borsada işlem yapa- mazlar. Türkiye'de ise işlem yapmalannı önleyici bir mevzu- at yok. Ama o makamın yiıce- Kgi bakımından önlenmelidir. Borsada işlem yapmalan, bor- sanın oyun kurallanna da ters diişer. Içerden öğrenenlerin ti- caretinin keyfi bir uygulaması- nı oluşturur." " Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Mehmet Şükrü Tekbaş Meclis genel kurulu gündemine gelen Sermaye Piya- sası Kanunu değişiklik tasarısı- nın yasallaşmasıyla birlikte "in- sider trading" konusunun he- men düzenlenmiş olmayacağını bildirdi. Tekbaş, kanun çıktık- tan sonra bununla ilgili düzen- leyici bir tebliğin yayımlanması gerektiğini kaydederek "Tabii bu da belli bir zaman alacak" dedi. Tekbaş, Ekonomik Pano- rama Dergisi'nin sorulannı ce- vaplandınrken şunlan söyledi: "Hisse senetlerinin hamiline veya nama yazılı olması 'insider trading' olayı için çok önemli degil. 'Insider trading'de önemli olan, bir hisse senedinde geçmiş dönemlerdeki fıyal ve işlem hac- mi dışında anormal bir harekel- lenme olmasıdır. Bu gerek fiyat- ta, gerekse işlem hacminde... Ve olay geriye giderek alınır. Kim aldı, kim sattı? Banka bazında veya aracı kuruluş bazında kim- ler bu işlemi yaptı? Dünyada 'insider trading' konusunda yaklaşım bu şekOdedir. Şirket için 'insider trading' için de şir- ketlerin ana sözleşmelerine hü- küm konularak şirketlere so- nımluluk getiriliyor. 'İnsider trading' konusunda tüm kesim- lerin eğitimi son derece önemli- dir. Bu arada ileride 'insider trading' olaylannın değerlendi- rilmesinde mahkemelerimize büyük görev düşecektir." YıuıanistaııVla tarilıi davaKoskotas davası dün Atina'da başladı. Rüşvet almakla suçlanan eski Başbakan Andreas Papandreu mahkemenin çağrısmı geri çevirdi. STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan'ı allak bullak eden Koskotas davası dün Atina'da Yüce Divan 1 da başladı. Koskotas skandalı çercevesinde 10 milyon dolar ve 200 bin mark rüşvet al- makla suçlanan eski başbakan ve ana mu- halefet partisi PASOK'un lideri Andreas Papandreu, Yüce Divan'ın çağrısmı 'ikti- dardaki Yeni Demokrasi Partisi'nin siyasi bir entrikası" olarak niteleyerek geri çevir- di. Bunun üzerine Yüce Divan, Papandreu duruşmalara katılmış gibi işlem gormeye karar verdi. Girit Bankası'nın sahibi \eorgios Kosko- tas'm PASOK hükümetleri döneminde yap- mış olduğu yolsuzluklann ortaya çıkanlma- sıyla dönemin başbakanı Andreas Papand- reu, Maliye Bakanı Dimitris Covolas. Dev- let Bakanı Agamemnon Kutsogeorgas ve Ekonomi Bakanı Panagioüs RumeUotis, ay- nı dönemin Yeni Demokrasi Partisi-Komü- Papandreu,YüceDivan'açıkmayı reddetti. nist Pani koalisyon hükümetleri tarafından sorumlu gösterilmişlerdi. Rumeliotis şu anda Avrupa Parlamento- su üyesi olması nedeniyle dokunulmazlığa sahip bulunduğundan mahkemeye çağnl- madı. Diğer bakanlar ise suçsuz oldukları- nı, konuyla ilgili butün delilleri mahkeme- ye vereceklerini belirterek duruşmaya katıl- dılar. Bu arada eski Maliye Bakanı Covo- las, duruşmada kendi savunmasını kendi- sinin üstleneceğini belirtti. Duruşmanın ya- pıldığı Arios Pagos Adliye Sarayı'nın önü, dün sabah binlerce PASOK taraftanyla do- lırydu. Ellerînde yesil PASOK bayraklarıy- la Papandreu lehine slogan atan gösterici- ler, mahkeme binasının önünden geçen ge- niş Aleksandra caddesini trafiğe kapadılar. Yunanistan'ın en büyük "siyasi davası" olarak tanımlanan Koskotas skandalı du- ruşmasına şu anda ABD'de tutuklu bulu- nan Koskotas'm katılıp katümayacağı da açıklık kazanmadı. Koskotas'm ABD'li ve Yunanlı avukatlan, müvekkillerinin "can güvenligini" gerekçe gösterererek Yunan hü- kümetinden güvence vermesini istiyorlar. Koskotas davasında yargılanan eski Dev- let Bakanı Kutsogeorgas, Koskotas'm yol- suzluklannı gözardı etmek amacıyla 2 mil- yon dolar, eski Ulaştırma Bakanı Petsos, devlet gelirlerinin Koskotas'm bankasına ya- tmlması için 15 bin dolar, Papandreu ise olaylara göz yummak için 10 milyon dolar ve 200 bin mark rüşvet almakla suçlanıyor- lar. Koskotas skandalı davasına bugün de- vam edilecek. TOBB'NİNKARADENİZ GEZİSİ/ SAMSUN Umut,Karadeniz projesindeSamsun, Hopa'dan başlayan Türk-Sovyet bavul ticaretinin son durağı. Karadenizliler, heyecanla Karadeniz Ekonornik îşbirliği Bölgesi projesinin netleşmesini bekliyor. TAYFUN DEVECİOĞLU " SAMSUN — Samsun, 195O"ü yıllardan sonra yakaladığı hızlı büyüme trcndini son 10 yüda yi- tirmiş. Samsunlu işadamları 20 yıl önce kentte bulunan ulaşım olanaklarının son 10 yılda kay- bolduğunu söylüyorlar. Karadeniz'in göbeğindeki Samsun'da normal boyuttaki uçaklann inmesine müsait bir havaalanı yok. Samsunlular, tstanbul-Samsun gemi seferleri- nin son yıllarda iyice seyrelme- sinden de yakınıyorlar. Çeyrek Otobanka İstanbul Haber Servisi — Bankada hesabı bulunanlann, araçlarından inmeden Tele 24 hizmetinden yararlanabilecekle- ri "Otobanka" sistemi hizmete girdi. Dünyada ilk kez ABD'nin Los Angeles kentinde hizmete giren Otobanka sistemini, Türkiye'de ilk kez uygulamaya koyan Yapı Kredi Bankası Ge- nel Mudür Yardımcısı Ismail Yalçınkaya Otobankalann tra- fiğin yoğun olduğu hatlarda uy- gun noktalara yerleştirileceğini belirtti. Otobanka sistemi, İs- tanbul'un dışında Ankara. Iz- mir ve Antalya'da hizmete girecek. (Fotoğraf: Sabahattin Bostancıoğlu) Erez, holdinglere çattıEkonomi Servisi — Turki- ye Odalar Birliği'nin Karade- niz bölgesinde yaptığı gezide ilk durak olan Samsun'da ko- nuşan TOBB Başkanı Yalım Erez, Türk iş âleminin Istan- bul'da oturan bir avuç hol- dingden ibaret olmadığını, Türkiye'nin her yanına yayıl- mış 680 bin işadamından oluştuğunu söyledi. "Türki- ye'de 50-60 tane işadamının imkânlarının iyi olması, du- rumlarının iyiye gitmesi Türkiye'nin iyiye gittiğinin göstergesi değildir" diyen Erez, sorunlann çözümü için tek yolun erken seçim olduğu- nu belirtti. Yalım Erez, 1991 yılını kurtarmak için 4-5 mil- yar dolarlık dış yardıma ihti- yaç olduğunu söyleyerek "Ben dış yardıımn bu kadar büyük boyutta olacağına inanmıyonım. Gelse dahi bu yardım ancak Türkiye'nin 1991 yılını kurtaracaktır. 92 ve 93'ün problemleri bizi bek- lemektedir. Türkiye'nin yeni bir istikrar programma ibtiya- cı vardır" dedi. yüzyıl önce sahip olduğu ulaşım olanakları ile bölgenin diğer kentlerini sollayan Samsun, 1980 sonrası istatistiklerde, Or- du, Rize ve Trabzon'dan sonra dördüncü sıraya düştü. Samsun'u dördüncü sıraya düşüren etkenlerden bir diğeri de kentin yeterince sanayileşe- memesi. 1950'lerden sonra tica- retin yoğunlaştığı Samsun'da sa- nayiye gereken önem verilme- miş. Ayrıca Samsun, son 10 yıl- da uygulanan teşvik politikala- nndan yeterince pay alamamış. Teşviğin nimetlerinden yararla- namayan Samsunlu sanayiciler de sermayelerini çeyre illere ak- tarmayı tercih etmişler. Sorunlarını TOBB Başkanı Yalım Erez'e anlatan Samsunlu işadamlannın iki önemli güncel istekleri var. Birincisi Samsun'- un kalkınmada öncelikli yöreler kapsamına alınması. Bu istek, toplam GSMH'den aldığı pay bakımından Samsun'dan üç sı- ra yukarıda olan Zonguldak'm kapsam dahilinde bulunmasıy- la açıklanıyor. Samsunlulann ikinci isteği ise havaalanı inşaa- tının bir an önce bitirilmesi. 1980'den 1986'ya kadar geçen süre içinde toplam GSMH'den aldığı pay yüzde 10.5'ten yüzde 9.1'e inen Karadeniz Bölgesi'n- deki tüm kentler, Karadeniz Ekonomik Işbirliği Bölgesi (KE- İB) projesinin netleşmesini bek- liyorlar. Ancak KEİB'nin işler- lik kazanması için 10 yıl beklen- mesi gerektiği belirtiliyor. Karadenizliler, KElB'yi bek- lerken Sovyet kaynaklı bavul ti- careti Samsun'a kadar dayan- mış. Şehir merkezine çok yakın bir yerde kurulan 150'ye yakın barakada Slav halkının alışveriş yeteneği Karadenizli zekâsı ile birleşmiş. Çarşıda Rusça, Türk- çe ve İngilizce karışımı garip bir alışveriş dili kullanılıyor. Samsun, Hopa'dan başlayan bavul ticaretinin son durağı. Gümrükten girişine izin verilen irili ufaklı yüzlerce çeşit eşyanm Samsun'dan daha batıya geçişi mali polisçe yasaklanmış. Çar- şıdaki esnaf, yasağın kaldırılma- sını ve Sovyet menseli ucuzluğun diğer kentlere de ulaşmasını is- tiyorlar. T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Elinizde belge yoksa..."Zibro Kamin'ın Kayseri satış mağazasın- dan kampanya döneminde soba sahibi ol- dum. O tarihte mağaza temsilcisi olan Nus- ret Köse, kendılerine 3 müşteri daha götü- rürsem bana bir tencere seti hediye edecek- lerini sözlü beyanda bulundular. Ben de bu vesileyle daha sobanın marifetlerini görme- den reklamını yapmaya başladım. Üç arka- daşımın daha ben tencere seti alacağırn di- ye Zibro Kamin sobası almasını sağladım. Sobayı alan her arkadaşım, sobayı benim sa- yemde aldıklarını belırtmişler. Nusret Köse1 ye de kursun kalemle not aldırmışlar. Ama ne yazık ki sözlü beyanm geçersizliği söz ko- nusu edilip tencere setim bana verilmedi. Firma ybnetimıne durumu bıldirdim. Ev te- lefonumu alıp ilgileneceklerini söylemeleri- ne rağmen nezaketen dahi olsa aramadılar. 8u tip hedıyeler önerisiyle tüketıcileri kullan- mak dürüst satıcılıkla hiç bağdaşmıyor. Bu da yeni bir pazarlama yöntemi olsa gerek... Firmanın bu yaptıklarına karşılık, ben de yasal sonuçlarına katlanarak son taksidi ya- tırmamaya karar verdim. Kendi kişiliğime duyduğum saygıyı kaybetmemek eregiyle sı- ze yazmayı uygun gördüm. Kayseri satış ma- ğazasının yeni temsilcisinin tarafıma verdiği yanıt ektedir." Kayserili okurur.ıuz Orhan Özdemir, ma- ğazanın yeni sorumlusu Yaşar Saz'dan ten- cere setinin neden kendisine teslim edılme- diğini belirten imzalı bir yazı almış. Yaşar Saz bu yazıda şöyle diyor: "Orhan Özdemir, 1580 numaralı sipariş tormuyla şirketimizden KRA 105 model soba almıştır. Satış esnasında müşterimi- ze, getireceği 3 müşteri karşılığında Saç seti hediye edileceği sözlü olarak söylen- miş. Müşteri, daha sonraki tarihlerde müş- teri getirdiğini söyleyerek sözjtonusu se- tin kendisine verilmesini istemiştir. Sözü veren sorumlunun bu tarihte şirketle bir alakası olmadtğı ve elde yazılı sipariş ol- madığı için müsterimiz Orhan Özdemir'e söz konusu Saç seti, tarafımdan verilme- mistir. YAŞAR SAZ." Bu meklubu alır almaz ilk işimiz Kayserili okurumuzu telefonla aramak oldu. Eşiyle yaptığımız telefon görüşmesinde, altına im- za attıktan sonra senedi ödememesinin sa- tıcıyı değil, sadece kendisini 'cezalandırmak' olacağını dilimiz döndüğün- ce anlatmaya çalıştık. Çünkü satıcı bu para darlığında hiç kuşku yok ki o senedi, başka- sına cıro etmiş ve artık o senetle alakası kal- mamıştı. Senedin protesto olmasında canı yanacak olan o satıcı değildi. Ama ödeme ya- pılmadığı takdirde bir süre sonra icra memur- lan kapıya dayanacak ve okurumuz Orhan Özdemir, gecikme faiziyle ve katlanarak o borcunu ödemek zorunda kalacaktı. Bu mektubu yayımlamakla asıl parmak basmak istediğimiz konu ise "sözlü vaatle- rin geçersizliğinin altını çizmek." Okuru- muz vaat edilen seti alamayınca, alamadığını belgeletmek aklına gelmiş. Ama önceden 3 müşteri getirdiğinde kendisine set verilece- ğini belgeletseydi, herhalde bugün daha güçlü durumda olurdu. Yine de setin veril- mediğinin belgelenmesi bile bu konunun sü- tunlarımızda rahatça yayımlanması sonucu- nu doğurmuştur, dolayısıyta yararlı olmuştur. Herhangi bir konuda elinizde belge yok- sa hak arayacağınız bir hakhlığınız da yok de- mektir. örneğin bir seyahat acentesi aracı- lığıyla seyahate mi gideceksiniz, size vaat edilen gezi programını lütfen yazılı olarak bir sözleşme şeklinde seyahat acentesinden ön- ceden alınız. Çünkü aksi halde siz örneğin Milano ve Venedik'e gideceğinizi umarken kendinizi çok daha ucuz olan Napdi'de bu- labilir, ama hakkınızı arayamazsınız. Kuru temtzleyiciler konusunda da şikâyet- lerin ardı arkası kesilmemektedir. Bej pardö- sü. temizleyiciden mavi olarak dönebilmek- te, jesini yükseltmek, hakkını aramak iste- yen tüketiciye, "Bu pardosü sen verdiğin- de de maviydi"denilebilmektedir. Dolayısıyla temizleyiciye giysi bırakırken rengini, biçimini ve eskilik yenilik durumunu teslim fîşine kay- dettirirseniz, beklenmedik bir durumla kar- şılaşılaştığınızda hakkınızı daha kday araya- bilirsiniz. Lafın kısası "dedlmdWed»ydl" ile rşleryû- rümüyor. Satıcı kesimi genelfikFe mali satırt- caya kadar bol ve parlak vaatlerde bulunu- yor, maJ satılıp para cebe girince ise işler yo- kuşa sürülüyor. T U K E T I C I N I N S E S I Otobüste çalınan eşyalar Ben Muğlalıyım. Yöremiz- deki en tanınmış ve güvenilir fırma Pamukkale olduğu için öğrencilik yıllarımdan beri Pa- mukkale ile yolculuk yaparım. Bu ilişki uzun yıllar sürdüğün- den şirket tarafından bana yüzde 10 indirim kartı biie ve- rilmiştir. 27 şubat çarşamba akşamı saat 24.00'teki otobüs için bilet aldım. Ankara termi- naline gittiğimde o saatte bile terminalin ana-baba günü ol- duğunu gördüm. Asker sevkı- yatı nedeniyle izdiham oldu- ğunu öğrendim. Güç-bela oto- büse binip eşyamı yukandaki raflara yerleşiirdim. Bu arada gece yolculuğu yapacağım için yanıma bir kazak almıştım (yastık niyetine). Onu da bırak- tım ve büfeden bir şeyler al- mak için otobüsten indim. En fazla 10 dakika dışarıda kal- dım ve tekrar otobüse bindi- ğimde kazağımın yerinde yel- ler estiğini gördüm. Daha ön- ceki yolculuklarımdan sima olarak tanıdığım şoförden oto- büsün içindeki rafları aratma- sını rica ettim. Kaptan önce hayıflandı, kazağımı neden bı- raktığımı sordu. Daha sonda da "Hanımefendl bizim so- rumluluğumuz yok, bes ku- ruş ödeyemeyiz" dedi. Dona- kaidım. Bir kere ben onlara bir şey ödeyin dememiştim, sa- dece yardım istemiştim. De- nizli'ye varınca dava açmayı düşündüm, ancak mahkeme masraflarının şu anki hali dü- şünülürse astan yüzünden pa- halıya gelecekti. Bu durumda benim kazağın uçtuğu aşikâr- dı. Muavini sıkıştırıp araç sa- hiplerinin adını öğrenebildim. izzet Çrttçi ve Ali Has'a ait 35 PK 302 plakalı araçta bu olay meydana geldi. ÜNZİLE ACAR/Ankara Vjtobüste çalınan eşyalaıia ilgili olarak yapılabilecek bir şey yok. Bu nedenle okurumuzun başından geçen bu olay vesilesiyle tüm okurlanmıza otobüsle yolculukları sırasmda yanlarında götürdükleri eşyaların üzerinden dikkatterinl eksik etmemelerini salık veriyoruz. Kapak aynı, şişeler başka Gölcük Ordu Pazan'ndan 30.1.1991 tarihinde maden su- yu aldım. Satın aldığım 8 adet- lik kolı içindeki maden suları- nın kapakları aynı, fakat şişe- leri farklı farklıydı. Kapakların üstünde Uludağ-Çınar maden sodası yazmasına karşılık, şi- şelerin üzerinde Kızılay, Kula, Sedef, Sarıkız, Erzincan, Sa- lihli, As-Koop firmalarının ad- lan yazıyordu. Öğrenmek iste- diğım şu: Çınar isimli firmanın değişik firmalara ait şişeleri kullanarak piyasaya maden suyu sürmesi doğal mıdır? Ve Ordu Pazarları gibi çok büyük bir kuruluşta böyle bir mal na- sıl satılır? YAŞAR KAYA/ Kocaeli farklı şişelere kendi maden sodasını doldurarak pazarlayan Çınar firmasının telefonunu bulamadık. Ancak bu firmalara kapak üreten Kombaş firmasının Ticaret Müdürü Serdar Başarır'la görüşen arkadaşlarımız; Başarır'dan şu bilgileri aldılar: "Biz firmalara kapak üretiriz. Gerisi bizi ilgilendirmez. Ancak ekonomik açıdan zorda olan bazı firmalar yeni şişe üretmek yerine, piyasadan rakip firmalann şişelerlnl toplayarak kendi maden sulannı dolduruyorlar. Şişelerin ebatları aynı olduğu için dolumda bir şey fark etmiyor. Doldurduktan sonra da üzerlerine kendi kapaklarını koyuyorlar. Bu uygulamanın bir ayağında da pazar rekabeti var kuşkusuz.' URETICIYE TEŞEKKUR Zortu'ya teşekkur Eşim, 15 ocak günü Erenköy Zortu ayakkab) mağazasından bir bot aldı. Botlar 5 gün sonra bilek hi- zasında ve arka dikişı bo- yunca açttdı. Mağazaya gö- türdüğümüzde inceleyip "makas kaçmış" tanısı koymuşlar ve "tamir ederiz" demişler. 2 gün sonra eşim botlan almaya gittiğinde, üretim sırasmda yanlışlıkla kesilerek açılan yerin çok kötü bir şekilde üstten ve "ayi postu dlker gibi" birbirine tutusturul- duğunu görmüş. Tabii bot- lan almamış. birkaç gün geçtikten sonra ben mağa- zayı aradığımda, bana eşi- min yeni bir bot alabılece- ğini söylediler. Şimdi eşim Zorlu'nun bir başka model ve çok kullanışlı bir botunu zevkle kultanıyor. Ali AkurgaMstanbul ş Cevza üzmedi 4 şubat gecesi Galleria1 daki Cevza mağazasından abiye bir gıysiyi acelem ne- deniyle fazla incetemeden satın aldım. Ne var ki erte- si gece ceketin, mağazada müşteriier tarafından prova edildiği sırada giyilemeye- cek kadar ter kokar hale getirildiğini fark ettim. Cevza'yı telefonla arayarak sorunumu anlattım. Telefo- na cevap veren müdür Hü- seyin Baloğlu büyük ilgi gösterdi. Aynı kıyafetten kalmadığı için diğer şube- lerini arayarak buldurttu ve aynı gün saat 16.00'da söz konusu kıyafetin ter kokma- yan bir yenisıni bana temin etti. Deniz Ceylan - istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle