Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MART 1991
SERGİ
KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
Ataer'in resime bakışı
• Kültir Servisi —
Ayfer Oüleç Ataer'in
'Bakış' adını taşıyan
10. kişisel resim
sergisi, bugün
Beyoğlu Belediyesi
Sanat Galerisi'nde
açılıyor. Sergi 15
marta dek
görûlebilir. 1983
yıknda Dokuzeylül
Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Resim
Bölümü'nden mezun
olan Ataer, çeşitli
yörelerde resim
öğretmenliği
yaptıktan sonra
görevinden istifa etti.
Bugüne kadar
Bodrum, Izmir,
Muğla, Marmaris,
Nevşehir, Zonguldak ve Avanos'ta sergiler açan sanatçı,
karma sergilere de katıldı. Ayfer Güleç Ataer,
çalışmalanyla ilgili şunlan söylüyor: "Resimlerim, kadını
cinsel bir nesne olarak gören bakışlan yadsıyor!'
Danimarka'dan heykeller
• Ktittör Servisi — Resim ve Heykel Müzeleri
Derneği'nin, Danimarka Büyflkelçiliği ile birlikte
düzenlediği Danimarkalı sanatçı Jorgen Haugen
Sorensen'in heykel sergisi 5 mart salı günü Hareket
Köşkü'nde açılacak. Sergi 21 mart gününe kadar
pazartesi ve perşembe günleri dışında her gün gezilebilir.
Jorgen Haugen Sorensen 1934'te Kopenhag'da doğdu.
1949 yılında Ipsen Enke'de seramik ve alçı çalışmalan
yaptıktan sonra Kopenhag'da el sanatlan okuluna devam
etti ve 1951'de Charlottenborg ilkbahar sergisinde ilk kez
eserlerini sundu. 1958'de Venedik Bienali'ne katıldı ve
1960'ta Paris'e yerleşti. Sanatçı, ttalya, Ingiltere,
Danimarka, Yugoslavya, tspanya, Fransa, Norveç ve
ABD'de sayısız sergiler açtı.
SİNEMA
Dört yeni film
• KiUtür Servisi — tstanbul ve Ankara sinemalarında
bugün dört yeni film gösterime giriyor. Yönetmenliğini
Nicolas Roeg'un üstlendiği, başhca rollerini Angelica
Huston, Mai Zetterling ve Jason Fisher'ın paylaştıklan
"Cadılar", Beyoğlu Fitaş, Kadıköy Yıldız ve Ankara Batı
sinemalarında gösterune giriyor. Film masallarla büyüycn
bir çocuğun yaşamım konu alıyor. Beyoğlu Sinepop,
Kadıköy Moda ve Çemberlitaş Şafak sinemalarında
gösterime giren "Kara Güneş Dağları", Nil'in kaynağını
arayan coğrafya bilimcilerinin maceralannı anlatıyor.
Yönetmenliğini Bob Rafelson'un üstlendiği filmde
başrolleri Patrick Bergin ile Ian Glen paylaşıyorlar. Dan
Greenburg'un aynı adlı romanından uyarlanan "Dadı"
filmi, anne-babalar, kendilerini evde değilken çocuklarına
bakmak üzere bıraktıkları kişileri daha dikkatli seçmeleri
gerektiği temasını işliyor. VVilliam Friedkin'in yönettiği
bu korku filminde Jenny Seagrove, Dvvier Brown ve
Carey Lowell rol alıyor. Film Bakırköy Karya, Osmanbey
Gazi ve Ankara Batı sinemalannda gösterime giriyor.
Beyoğlu Lale ve Kadıköy Kadıköy sinemalannda
gösterime giren "Nikita", uyuşturucu tutkunu bir kızm
"hareketli" yaşamım konu alıyor. Geçen yıl sinemalarda
izlediğimiz "Derinlik Sarhoşluğu" fîlminin yönetmeni
Luc Besson'un imzasını taşıyan filmde, Anne Parillaud,
Jean Hugues Anglade ve Tcheky Karyo başrollerde.
Fıslenen N.TTnin öyküsü
• KMltttr Servisi — Tecavüze uğrayan, ancak imam
nikâhlı olduğu için hayat kadını damgası yiyerek fişlenen
dört çocuk annesi N.Tnin gerçek yaşamöyküsünü konu
alan "Madde 438" adlı film Beyoğlu Atlas Sineması'nda
gösterime girdi. Sadece Türkiye'de değil, Avnıpa
basınında da geniş yankılar uyandıran N.T. olayını
anlatan filmde başrolü Gülşen Bubikoğlu üstleniyor.
Fahişelere tecavuz edenlere ceza indirimi sağlayan
yasanın tartışılmasma yol açan N.Tnin (Nazire Tarhan)
trajedisini konu alan filmde diğer rolleri Berhan Şimşek,
Hakan Ural, Güzin Çorağan, Işık Aras ve Nedim Doğan
paylaşıyorlar. Erdoğan Tünay'ın senaryosunu yazdığı
fılmi Ümit Efekan yönetti.
Y A P I K R E D S E R G İ
Yapı Kredi Sanat Galerileri
Mart 1991 Programı
İstanbul
Zafer Gençaydın Resim Sergisi
7 Mart-31 Mart 1991
Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi
İstiklâl Caddesı - Beyoğlu
Esin Umay Resim Sergisi
4 Mart-29 Mart 1991
Yapı Kredi Beyoğlu Sanat Galerisi
Istikiâl Caddesi - Beyoğlu
İzmir
Limor Gilad Ulukaya Resim Sergisi
22 Mart- 16Nisan 1991
Yapı Kredi Mustafabey Sanat Galerisi
Cumhuriyet Bulvarı No: 174 Mustafabey
Bursa
Selçuk Günay Resim Sergisi
12Mart-2Nisan 1991
Yapı Kredi Setbaşı Sanat Galerisi
Atatürk Caddesi No: 25 Setbaşı
Balıkesir
İsmetÇavuşoğlu Resim Sergisi
8 Mart-31 Mart 1991
Yapı Kredi Balıkesir Sanat Galerisi
Ali Hikmet Paşa Meydanı No: 4
YAPI^KREDi
"hizmette sınır yoktur"
SEVEMA/ÂIİLLÂ DORSAY
İstanbul Uluslararası Film Festivali bu yıl 10. yıldönümünü kutluyor
'Her şeye rağmerf festivalBu yıl, savaşan bir
dünyada ve savaşa çok
yakın bir tilkede
festival düzenlemenin
zorluklarıyla
karşılaşıldı. Giderek
festivali yapmak veya
yapmamak ikilemi söz
konusu oldu. Ama
her şeye karşın festival
yapıhyor. Hem de tüm
güçlükleri akla bile
getirtmeyecek düzeyde
zengin bir programla...
10. yılını yaşayan İstanbul
Uluslararası Sinema Festivali
kapıda. 16 martta başlayacak
olan festival, 10. yılına ulkşmış
olmanın getirdiği sevinci, bu
olayın özenle altını çizerek kut-
layacak. Kurumlaşmanın her
alanda kolay bir iş olmadığı ül-
kemizde, çeşitli zorluklar ve ola-
naksızlıklarla girişilen bir sanat
organizasyonunun ulaştığı bu
başarı ve ilgi düzeyi, kuşkusuz
ki gerek bu alanda emek vermiş
olanlara gerekse yalnızca sine-
mayı, sinema sanatını sevenlere
sevinç ve gurur vermeyecek gibi
değil.
Bu yıl, savaşan bir dünyada ve
savaşa çok yakın bir Ulkede fes-
tival düzenlemenin zorluklanyla
karşılaşıldı. Giderek festivali
yapmak veya yapmamak ikilemi
söz konusu oklu. Türkiye her an
savaşa katılabilirdi. Katılmasa
da ülkemizin uluslararası med-
yada sık sık geçen adı ve konu-
mu, ilgili kişileri ve kurumlan
bir savaş riskini göze almak du-
rumunda bırakıyordu. Bu ne-
denle kimi filmler veya fılm pa-
ketleri gönderilmedi (örneğin
çok merak ve istekle beklenen
bir Pasolini toplu gösterisi, son
dakika programdan çıkanlmak
zorunda kalındı. Aynı şey, Ital-
ya'nın Altın Palmiyeli fılmleri
ARALK GELİNİ tLE BEYAZ AVCI KARA YÜREK — CUnt Eastwood'un yönettiği ve oynadı-
gi "Beyaz Ava Kara Yürek" festivalin "Sanatlar ve Sinema" böJümünde goslerilivor. "Aralık Gettni"
adlı İrlanda filmi ise "Dünya Fesüvallerinden" başlıgı altmda izlenebUecek.
paketinin de başına geldi). Bu
"paket'ierin dışında, gelmesi
tehlikeye düşen ve sonunda gel-
meyen tekil filmler de oldu. Ya-
bancı konuklar ise Türkiye*ye
gelmekte geçen yıllara kıyasla
çok daha isteksız davranıyorlar.
Ve Altın Laie'nın uluslararası jü-
risinin bu yıl istenen (ve geçen
yıllardan alışılmış) düzeyde ol-
ması kuşkulu.
Ama bunlara karşın festival
yapıhyor. Hem de tüm güçlük-
leri akla bile getirtmeyecek dü-
zeyde zengin bir programla...
Film sayısında geçen yıl ulaşüan
ve Türkiye'deki kardeşinden
esinlenmişe benzeyen enflasyon,
bu yıl zaten "makııl" bir düze-
ye indirgenecekti. Film sayısın-
daki azalma, sonuç olarak Kör-
fez kriziyle ilişkili değil, festival
düzenleyicilerinin isteği olarak
ortaya çıktı. Sanınm 100 kadar
yabancı ve 10 yerli filmle erişi-
len sayı, geçen yıhn anormal şiş-
kin film sayısıyla yorulan ve bu-
nalan sinemasever için daha ra-
hat bir seyir ve seçim sağlayabi-
lecektir.
Her kurum gibi festivaJin de
kendisini sürekli yenilemesi ve
daha çok gelişme sağlamaya ça-
lışması kaçınılmaz bir olgu. Fes-
tival de bunu yapıyor. Bu yıl far-
kına varacağınız veya varamaya-
cağınız birçok değişiklik, yeni-
lik var. Bunların keşfini zaman
içinde seyirciye bırakmak daha
iyi. Ama temel bir yenılik çok
önemli: Filmlere (ne yazık ki
hepsine değil, ama yanya yakı-
nına) bu yıl ilk kez elektronik
bir sistemle Türkçe altyazı ko-
nacak. Böylece kopyayı etkile-
meden ve satın alma zorunlulu-
ğu getirmeden fılmlerin, anmda
çeviri olayının getirdiği çeşitli sa-
kıncalardan uzak seyri mümkün
olacak. Ama bu olanağın (özel-
likle son dakikada gelen filmler
nedeniyle) sağlanamadığı film-
lerde, bilgi ve yetenekleri savaş
sırasında da kanıtlanan "simül-
tane çevinnen"lerimizin erdem-
lerinden yine yararlamlacak.
Beyoğlu Sineması, bu yıl bir
anlamda şenliğin "resmi
sineması" oldu. Altın Lale Ya-
rışması filmleri ve Türk filmle-
rinin sunulduğu AKM salonuna
kıyasla daha rahat seyir koşul-
ları sağlannuş olacak. Bu salon-
da, hiçbir biçimde mikrofonla
anmda çeviri yapılmıyor. Demek
ki bu yöntemi sevmeyenler, bu
salonda fılmleri Türkçe veya In-
gilizce (bazen Fransızca) altya-
zılarla, "kafalannı dinleyerek"
izleyebilir. Diğer salonlarda ise
gündüz seanslarında ya Türkçe
altyazı ya da mikrofonla anın-
da çeviri olayı var. Suarelerde ise
bu yok. Demek ki suarede film
izlemek isteyenlerin, filmin alt-
yazı durumunu iyice dikkate
alarak gitmesi gerekiyor.
Bu yıl belli sayıda film izle-
mek isteyenlere yardımcı olabi-
lecek Sinema Günleri Kılavuzu-
muzu yine veriyoruz: Pazar gü-
nü, Cumhuriyet Dergi ile birlik-
te. Burada tüm filmler hakkın-
da kısa ve çokluk kişisel notla-
rımızla birlikte, Kaçınlmaması
Gerekenler başlığı altında özel-
likle öğütlediğimiz 34 filmi bu-
lacaksınız. Rezervasyon formla-
nnın geri verilmesi pazartesi ak-
şamına dek mümkün olduğuna
göre bu kılavuzdan ve listeden
yararlanabilmeniz için yeterli za-
man var demektir. Ve çok yakın-
da, yeni bir Sinema Günleri'nin
telaşında ve koşuşturmacasında
yeniden buluşmak ümidiyle...
"Zor Ölüm-2" ilgiyle izlenen
bir 'şiddet ve kan' öyküsü
'Iyiler, kötüler,
aptaüar' savaşı
Zor OlitaH - 2 (Die Hard-2) / Yönetmen: Renny
Harlin / Senaryo: Steven de Souza, Doug Richardson /
Görüntü: Oliver Wood / Müzik: Michael Kamen /
OyuncuJar: Bruce VVillis, Bonnie Bedelia, VVilliam
Atherton, Franco Nero, John Amos / Bir FOX filmi /
124 dakika (Site, Süreyya)
M
\Vashington D.C. havaalanı-
nı Amerika'ya ucakla getirilen
bir Latin Amerika diktatörünü
kurtannak için tutsak alan bir
grup teröristin öyküsü. Bir za-
manlar Amerika tarafından
konınan, ama uyuşturucu işi-
ne boğazına dek battığı için tu-
tuklanıp ABD'ye getirilen eski
diktatörü kurtarmak isteyen
kimlerdir? Onun "komünistle-
re karşı" verdiği savaşıma hay-
ran olan bir sağcı Amerikan as-
keri örgtltü. Ama, filmin rek-
lam bildirilerinde biraz alayla
yazıldığı gibi örgüt "ne yazık
Id John Mc Clane'in variığını
hesaba katmamıştır". Havaa-
lanında Noel için gelen kansı-
nı bekleyen "Zor Ölüm"ün
kahramanı Bruce VVillis, filmin
bu devamında, yine inamlmaz
işler yapacak ve tüm bir örgü-
tü haklamayı bilecektir.
"Zor Öliim-2" üzerine ne
söylenebilir? Kuşkusuz ve ön-
celikle filmin mükemmel bir
"seyirlik" olduğu. 2 saatlik sü-
resini hiç duyumsatmayan, son
derece sürükleyici, ustalıkla çe-
kilmiş bir film bu.. Ve çağımız-
da uçaklann güvenliğinden La-
tin Amerika kökenli uyuşturu-
cu şebekelerine, dev alanlannın
örgütlenmesinden ABD'de or-
du içinde çöreklenmiş "aşın
s»f" gruplann tehlikesine dek,
ilgi konusu olan, gazetelere
yansıyan birçok şeyi kullanma-
sını biliyor.
Ama bu sürükleyiciliğin de
bir bedeli var. Bu bedeli bir
Fransız dergisi "tam 264
ölüm" diye saymış. O kadar
çok ölüm var mı filmde? Say-
madım. Elbette bu sayının bü-
yiik bölümü direkt olarak gö-
rülmeyen ölümlerden (örneğin
dev bir Jumbo-Jet'in düşme-
siyle ölen yolcular) oluşuyor.
Ama yine de filmde, doğrudur,
şaşılacak kadar çok ölüm-
öldürme olayı var. Ve film az
şiddet de içermiyor. Peki nasıl
oluyor da bu denli şiddet ve
ölflmü kabul edilebilir kılıyor
film?
Kuşkusuz akılh bir senaryo
sayesinde. Filmin karşısına al-
dığı, "kötü ", "düşman" gös-
terdiği şeylere karşı olmamak
mümkün değil; sayısız genç in-
samn yaşamım yok eden uyuş-
turucu kaçakçılığına, maddi çı-
karlar için bir uçak dolusu in-
sanı gözünü kırpmadan öldü-
ren mafyacılara, "komönizme
karşı" olmayı her türlü pisliği
bağışlatan bir marifet gibi gö-
ren faşizmin çağdaş uzantısı ör-
gütlere... Ve de ABD'nin, böy-
le bir filmin yapısı içinde sınır-
h da olsa belirtilen sorumlulu-
ğuna sırf komünizmle savaş
uğnına sıru.sıvazlanan, ama iş
artık ayyuka çıktığında yargı
önüne sevk edilen diktatör bo-
zuntulanna... Aynca da zama-
nında uyanıp ise el koyamayan
beceriksiz bürokratlara, haber
uğnına binlerce insanın yaşa-
mıru tehlikeye atmaktan çekin-
meyen TV ilanlanna, vs. vs.
Filmin ipliğini pazara çıkardı-
ğı tüm bu kişi, kurum ve olgu-
lara karşı olmamak mümkün
mü?
Fin kökenli genç yönetmen
Renny Harlin'in başarısı, se-
naryodaki bu çağdaş ve nispe-
ten inandıncı öğeleri ön plana
çıkararak fiimin aslında kolay
bağışlanamaz şiddetini hafiflet-
•Tiek, kabul edilebilir kılmak.
Bruce Willis'in de katkısıyla,
bu şiddet ve kan öyküsü, yer
yer belli bir yumuşaklığa, mi-
zaha bile erişiyor. Bir Leone
filmi gibi "iyiler, kötüler... ve
de aptaflar" arasında geçen bu
öykü, biraz "şüpheli" konu-
muna karşın, baştan sona ilgiy-
le izleniyor. Franco Nero'nun
Esperanza, John Anos'un zen-
ci yüzbaşı Grant ve de "Şüphe
Altında" ki eş rolüyle sevdiği-
miz ve yavaş yavaş gönülleri-
mize yerleşen Bonnie Bedelia'-
nın (bir kez daha) eş rollerin-
deki varlığı da oldukça keyif-
li.
Brnce VVillis
"Çizgi ötesi"nde konu ilginç, yaklaşım sıradan
Ölümle yaşam arasındaÇizgi Otesi (Flatliners) /
Yönetmen: Joel
Schumacher / Senaryo:
Peter Filardi / Görtlntü:
Jan deBont /Müzik:
James Nevvton Howard /
Oyuncular: Kiefer
Sutherland, Julia Roberts,
Kevin Bacon, VVilliam
Baldwin, Oliver Platt /
Bir Columbia filmi (Emek,
Reks, Şafak, Bakırköy 74,
Ankara Akün, İzmir
İzmir, Balıkesir Şan. vs.)
Bir grup genç doktor adayı,
hasta yatagında "ölüp" de son-
radan yeniden hayata dönen
hastalardan esinlenerek, arala-
nnda bir deneyler dizisine baş-
larlar. Kendilerini öldürterek ve
bir dakikayla 4 dakika arasın-
da "öte tarafta" kaldıktan son-
ra, arkadaşlarmın yardımıyla
yeniden geri dönerek, ölüm es-
nasındaki izlenimleri ve dene-
yimleri edinmek ve dünyaya ak-
tarmak!.. Bu deneyler, gitgide
hızlanarak, yalnızca bir "za-
mansal yanş"a dönüşmekle kal-
mayacaktır. Aynı zamanda,
"öte yaıT'da geçirilen zaman
süresince be>Tie hucum ettiği an-
laşılan geçmişle ilişkili en kötu
anıların, onulmaz pişmanlıkla-
rın konusu olan kişiler de, kah-
ramanlanmızın hayata dönü-
şüyle birlikte yeniden hayat bu-
İacaklar ve kahramanlarımızın
belleğlnde, kötü ve korkunç ca-
navarlar gibi, onlan tedirgin
ederek dolaşır hale gelecekler-
dir...
Amerikan sinemasından yine
seyirciyi -özellikle gençleri- sa-
lonlara çekecek yeni bir ticari
örnek. tnsan bu sinemanın bir
yandan hayal gücüne, konu ve
tema zenginliğine şaşıyor. Öte
yandan ise, bu konulara yakla-
şımında, temalan ele alışındaki
yüzsüz ticari tavır karşısında ne-
redeyse isyan ediyor.
Senaryo yazan Peter Fflardi'-
nin, "bir arkadaşınm ameliyat
masasında geçirdigi ölümle ya-
şam arasmdaki deneyim"den
esinlenerek yazdığı senaryo, as-
lında ilginç... "O an" vardır
gerçekten ve öldü sanılan veya
kalbi birkaç saniye, giderek bir-
kaç dakika duran insanlann ye-
niden yaşama döndüğü görül-
müştur. tki dünya arasmdaki bu
belirsiz anı işlemek ve gençliğin,
biraz da bilimsel merakın verdi-
ği heyecanla, bu duyusal dene-
yimi yaşamak isteyen insanlann
öyküsünü anlatmak aslında il-
ginç bir deneyim değil mi? Bu
alanda kuşkusuz Ken Russell'-
ın bizde gösterilmeyen ve
TRT'nin programa aldığı halde
denetimden geçmediği için gös-
teremediği ünlü "Altered
Slates" yapıtını da ammsamak
gerekir.
Ne var ki birkaç gençlik fil-
miyle tanınan Joel Scnumac-
her'in de, senaryo koşutunda
olaya yaklaşımı, her türlü sanat-
sal ve de bilimsel kaygıdan
uzak. Zaten yazar Filardi'nin,
JULİA ROBERTS HAYRANLARIN A— Başroilerinde, "Pretty
VVoman" ile yıldızı parlayan Julia Roberts ve Kiefer Sutherland'ın
yer aldıklan "Çizgi Ötesi", ölüm üzerine kafa yoranlara, intihar
saplanüsı sahiplerine ya da Roberts hayranlanna ögüilenebilir.
"Her yazar yeni bir şeyler yaz-
mak ister. VV'estern ve uzay ko-
nulan çokça işlenmişti. Ben ye-
ai bir şeyler yapmak istedim"
demesi bile yaklaşımı belirliyor.
Böylece, son derece ilginç ve ya-
şamsal bir konu, bir vvestern ve-
ya bilim-kurgu filmi yaparcası-
na, aynı nhnıyetle, aynı şema-
lan uygulayarak ele alınıyor. Ve
işte sonuç: Kuşkusuz merakla,
ilgiyle izlenen, ama özellikle fi-
nalindeki "mistik-muhafaza-
kâr" mesajı ve geleneksel tavn
dikkatlerden kaçmayan, klasik
bir gerilim sinemasının bilinen
tüm klişelerinin uygulandığı ve
yazık ki sıradana dönüşen bir
film.
Oysa benzer bir konuyla Av-
rupai bir yönetmenin -bir Res-
nais'nin, bir Bergman'ın- neler
yapabileceği 'hayal edildiğin-
de!... Ne yazık ki Avrupah yö-
netmenler, çok kişisel konular-
dan başlannı alıp çok fazla sa-
yıda seyircinin merakını deşecek
evrensele giden konulara, tema-
lara eğilmek fırsatını bulamı-
yorlar. Amerikalılar ise belki bir
çocuğun sahip olabileceği zen-
gin hayal gücü ve sınırsız konu-
tema ceşitliliği içinde, yaklaşım-
lanndaki o "çocuk yanı" koru-
dukları için, sonunda sağlam ve
inandıncı bir film yapamıyor-
lar. Yine de, ölüm üzerinde ka-
fa yoranlara, "intihar saplan-
tısı" sahiplerine ve çok başka ve
de "dünyevi" bir saplantıya, bir
Julia Roberts hayranhğma sa-
hip olanlara öğütlenebilir!
PCW
Fikret Hakan'a
hakaret davası
• İSTANBUL (AA) —
Sinema sanatçısı Fikret
Hakan hakkmda, haftalık
bir gazetede sinema ve
tiyatro sanatçısı Yaman
Okay'a "provokatör polis"
diyerek hakaret ettiği
iddiasıyla dava açıldı.
Sinema ve tiyatro sanatçısı
Yaman Okay tarafından
İstanbul 2. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde açılan
davada, gazetenin sorumlu
yazı işleri müdürü,
muhabiri ile Fikret Hakan
hakkında 1 yıl 3 aya kadar
hapis ve 15 milyon liraya
kadar ağır para cezası
istendi.
Pazartesi
oyıınlan
• Küftttr Servisi — Ankara
Devlet Tiyatrosu, 'Pcynirli
Yumurta' adlı oyunu 4
marttan itibaren Dormen
Tiyatrosu'nda sahneleyecek.
'Peynirli Yumurta', pazartesi
oyunlan adı altmda dört
hafta boyunca pazartesi
günleri saat 19.00 ve
21.00'de izlenebilecek.
Ferenc Karanty'nin yazdığı
oyunu Cüneyt Çalışkur
yönetti.
Saltan'm
sergisi
• Kültür Servisi — Naime
Saltan'ın 39. resim sergisi
yann akşama dek T.
Üniversiteli Kadmlar
Derneği Sanat Galerisi'nde
sürüyor. 1927 doğumlu
sanatçı, Gazi Eğitim
Enstitüsü Resim-tş
Bölumü'nü bitirdikten
sonra çeşitli illerde resim
öğretmenliği yaptı. Eserleri
yurtiçi ve dışındaki çeşiüi
koleksiyonlarda bulunan
Saltan, fıgürlerinde
çoğunlukla taş, su ve
ağacın özelliklerini
uyguluyor.
BUGÜN
• Kortun'un konferansı
Vasıf Kortun'un
Sanatçılann Eleştirmenleri
Eleştirmenlerin Sanatçıları
başlıklı konferansı, saat
16.00'da Atatürk
Kitaplığı'nda.
• Kısa fllmciierie üç
hafta Nur Akalın ve
Ahmet Kırkkavak'm ikişer
kısa filmi saat 14.00'te
Atatürk Kitaplığı'nda
gösterilecek. Ardından kısa
film üzerine bir söyleşi
yapılacak. Kısa film
gösterimi üç hafta sürecek.
• Osmanlı'dan
Günümüze Galeri BM'nin
Geleneksel Resim
Bölümü'nde "Osmanlı'dan
Günümüze 26 Ressam"
başlıklı sergi, saat 18.00'de
açıhyor.
bugün
bilsak
1 MART CUMA :
l9MGünlerinGölürdü&û:
"Körfcz' de Amerikan
Avnıpa ve Sovyet Eksenlerinin
Çıkarlan Ncrcdc Aynşıyor ?"
Aslan Başer KAFAOGLU
19.30 Bilsak TiyatroAtölyesi:
" İşte Baş Işie Gövdc Işie
Kanaüar"
Yazan: Scvim BURAK
Görsel Sanat Atölyejeri
Mchmct GÜLERYÜZ
yöneiimindc (Pcr. - Cum.)
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
1100-00.30
Rock Cafe-Bar(5.Kai)
15.00-18.00 HcavyMclal
1.8.00-24.00 Rock
Özcl RcaggeGeccsi
ve Moving House
bilsak, sırasclvilcr cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
143 28 79-99
Türkiye v
de,
Türkçe
1 Mart'ta Bayilerde