Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 1 MART 1991
Ecevit,
Londra'ya
gidiyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit, eşi
Rahşan Ecevit ile birlikte
Körfez bunalımı konusunda
yapılacak bir toplantıya
katılmak üzere bugün
Londra'ya gidecek. Geçen
yıl kurulan ve kasım ayında
ilk toplantısını enerji
konusunda yapan Dünya
Enerji lncelemeleri
Merkezi'nce düzenlenen
toplantıda, Ortadoğu
savaşından sonra bölgede
nasıl bir düzen
kurulabileceği, Körfez
güvenliği, petrol arzı ve
fiyatlannda istikrann nasıl
sağlanabileceği konulan
tanışılacak. Eski Suudi
Arabistan Petrol ve Enerji
Bakanı Zeki Yamani'nin
başkanı bulunduğu Dünya
Enerji lncelemeleri
Merkezi'nin düzenlediği
yuvarlak masa toplantısı
Londra'da 2-3 mart
tarihlerinde yapılacak.
Sanatçılar
DGM'de
• tsUnbal Haber Servisi
— Sanatçılar Ilyas Salman,
Nur Sürer, Aytaç Arman,
Halil Ergün, Edip
Akbayram, Sadık Gürbüz
ve Bilgesu Erenus, "izinsiz
gösteri yürüyüşü" yaptıklan
ve siyasi içerikli pankart
taşıdıklan savıyla DGM'de
ifade verdiler. Savcı
Cemalettin Çelik tarafından
sorgulanan sanatçılar
hakkında, soruşturma
bittikten sonra dava açılıp
acılmayacağına karar
verileceği bildirildi.
ABD'yi
protesto
• İstanbul Haber Servisi
— İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi'nde bir
grup sağ görüşlü öğrenci,
dûzenledikleri forumda
ABD'yi ve Körfez savaşını
protesto etti. Dün saat
12.15'te İstanbul
Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi kantininde
kendilerini "Müslüman
Gençlik" olarak tanıtan sağ
görüşlü öğrenciler, okulun
çeşitli yerlerine döviz,
bildiri ve pankart asıp
"Emperyalizmin Ortadoğu
Işgali ve Islam'da Şehadet"
adı altında bir forum
düzenlediler.
Af
Örgütü
• ANKARA (ANKA) —
Uluslararası Af Örgütü,
Türkiye Insan Haklan
Derneği'nin Türk
yetkililerinin yoğun
baskısının altında olduğunu
öne sürdü. Merkezi
Londra'da buhınan Af
örgütü, mart ayı bülteninde
çalışmaları dolayısıyla 1990
Bnıno Kreisky Ödülü'ne
layık görülen Türkiye Insan
Haklan Derneği
yöneticilerinin bazılarmın
gözaltuıa ahnarak cezaevine
konulduğunu, derneğin
Gaziantep şubesinin
kapatıldığım kaydetti.
lunceli Şube Başkanı Ali
özler'in geçen ekim ayında
altı yıl sekiz ay hapis
cezasuıa çarptmldığı
belirtilen bültende, Insan
Haklan Derneği yıllık
toplantısında Kürtçe
konuştukları gerekçesiyle
Vedat Aydm ve Avukat
Ahmet Zeki Okçuoğlu
haklarmda dava açıldığı
ifade edildi.
Perinçek
yargılandı
• MALATYA
(Cumhuriyet)— Bölücülük
propagandası yaptığı savı
ile hakkında 5 yıla kadar
hapis cezası istenen Yüzyıl
Dergisi Genel Yayın
Yönetmeni Doğu
Perinçek'in yargılanmasına
devam edildi. Malatya'da
geçen yıl yapılan bir
toplantıdaki konuşması ile
ilgili olarak hakkında
Malatya DGM'de dava
açıian ve tutuksuz
yaıgılanan Doğu Perinçek,
düskü duruşmaya dört
sayfalık bir savunma
gotderdi. Doğu Perinçek,
toplantıdaki konuşmasında
suç unsuru bulunmadığını
savjnurken mahkemedeki
baıt ve çözümlerin bir
öneğinin kendisine
verlmesini talep etti.
Muhafazakârlara göre Semra Özalcılar, taraftar toplamak için çağrı dhazı ve telefon sözü veriyor
'HanfendTye tele delegeANAP îstanbul ll Başkanbğı'na Semra Özal'a
karşı aday olan Talat Yılmaz'a destek veren
Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, kongreye
baskı yapmaya çalışanların hüsrana
uğrayacaklarını söyledi. Eski Milli Savunma
Bakanı Hüsnü Doğan da bu koşullarda Semra
Özal'ın il başkanı seçilmesinin,
Cumhurbaşkanı Özal'a yarar sağlamayacağını
belirtti. '
tDRİS AKYÜZ
ANAP İs-
tanbul il kong-
resine iki gün
kala, Semra
Özal'ı destek-
leyenlerin, Ta-
lat Ydmaz yan-
hsı delegeleri kendilerine çeke-
bilmek için çeşitli vaatlerde bu-
lundukları ve bazı menfaatler
sağlamaya söz verdikleri öne sti-
rüldü. 'Muhafazakâr'lann ada-
yı Talat Yılmaz'a destek veren
partililer, bu yolda bir kısım ar-
kadaşlarına, 'cagn cibazı*, 'ev-
lerine telefon bağlanması' sözü
verildiğini, aynca milyonlarla
ifade edilen para ve 'Bag-Kur'
borcu olanlara yardım etme
önerisi yapıldığinı belirttiler.
Bu arada Talat Yılmaz'ı des-
teklemek üzere yeniden tstan-
bul'a dönen eski Milli Savunma
Bakanı Hüsnü Dogan, partinin
birlik ve beraberliğe ihtiyacı ol-
duğunu belirterek "Yani o ta-
raf kazandıgında, birlik bera-
beriik olacak da bu taraf kazan-
dıgında olmayacak mı? O za-
man böyte bir mantıgın içinde
böliicülük vardır" dedi. Dogan,
Semra özal'ın bu koşullar altın-
da il başkanı olmasının ne Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'a ne de
Türk demokrasisine katkı sağ-
lamayacağını söyledi. Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler de
pazar günkü kongreye 'şu ya da
bu şekilde' baskı yapmak iste-
yenlerin hüsrana uğrayacaklan-
nı ifade etti.
ANAP'ta Semra Özal'ın kar-
şısına 'muhafazakâr' kanadın
adayı olarak çıkan Talat Yıl-
maz'a destek vermek üzere dün
İstanbul'a gelen Hüsnü Doğan
ile Devlet Bakanı Mehmet Ke-
çeciler havalimanında kalabalık
bir partili grup tarafından kar-
şılandı. Daha sonra Fatih ilçe
merkezine gelen Dogan ve Ke-
çeciler'e burada Içişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu da katıldı. İl
Başkan adayı Talat Yılmaz ve
bakanlar ilçe merkezinde kong-
re ile ilgili toplantılar yaparak
delegelerle görüştüler.
Bu sırada basın mensupları-
nın çeşitli sorulannı yanıtlayan
Hüsnü Doğan, daha önceki ta-
vırlarında herhangi bir değişik-
lik olmadığını belirterek Talat
Ydmaz'm il başkanı secılebılme-
si için çalıştıklannı söyledi. Do-
gan, kongre yaklaştıkça kendi-
lerini destekleyen delegelere çe-
şitli baskılar yapıldığına dikkat
çekerek "Böyle davranışlann,
bu gibi seçimlerde olaganın üze-
rinde yapıidığını göıüyorum.
Bunlan hoş karşılamadığımızı
ve karşılama\acagımm ifade
ediyonım" dedi. Dogan, salon-
daki delegelere de seslenirken
"Hiç kimse kendfni çaresizlige
kaptırmasın. Çünkü demokra-
side her şeyin çaresi vardır. Bu
işe çare bulmak sadece sizin gö-
reviniz değil, meseleyi bu hale
getirenlerin de görevidir" diye
konuştu. Dogan, Talat Yumaz'-
ın il başkanı seçilmesi halinde,
karşilıklı el sıkışılarak sorunun
biteceği görüşünü savundu ve
"Böyle olmazsa, Türkiye sdun-
tıya girer demek, demokrasinin
asgarisiyle kabili telif degildir"
dedi.
Partiyi kuruluş çizgisinden
saptırmak isteyenlerin yanında
olamayacaklanm beliıten Do-
gan, ANAP'ta liberal-
muhafazakâr' sorunu olduğunu
sanmadıgını da ifade etti.
Devlet Bakanı Mehmet Keçe-
ciler de il kongresine demokra-
sinin hâkim olacağını ifade et-
ti. Keçeciler, "Kongrenin akıbe-
tini şu ya da bu şekilde teşvikle
veya tebditle degistirmek iste-
yenler, kongrede hüsrana
ugrayacaktır" dedi. Semra Özal
yerine, ilçe başkanlarının kara-
nnı desteklediği için 'asi bakan'
ilan edildiğini söyleyen Keçeci-
ler, bunun yanlış bir ifade oldu-
ğunu ve kendilerinin hiçbir şe-
ye isyan etmediğini kaydetti.
MUH ALEFET KANADI — özal'a karşı Fatih İlçe Başkanı Talat Yılmaz'ı destekleyen nç bakan, Aksu, Keçeciler ve Doğan dün bir
araya geldiler. Delegelerle görüsen bakanlar, kongre öncesi çalısmalannı bugün de Fatih'te sürdürecekler. (Fotograf: Uğnr Günyiiz)
Keçeciler, "Demokratik hakla-
nmızı kullanmaya devam edece-
giz. Bu doğru bildiğimizi yapt-
cağız. Hiç kimseye karşı cıkmı-
yoruz. tlçe başkanlarının de-
mokratik haklannı kullanarak
sectikkri ada>ı ezdinnemeye ça-
bşıyoruz ve onun arkasındayız"
diye konuştu. Keçeciler, konuş-
masının sonunda ise Namık Ke-
mal'in "Felek, her türiü esbabı
cefasın toplasın gelsin. Döner-
sem kahpeyim, millet yolunda
bir azimetten" mısralannı oku-
du. tl başkan adayı Talat Yıl-
maz da "çekilmesinin' söz ko-
nusu olmadığını bildirdi. Do-
ğan, Keçeciler, Aksu ve kendi-
lerine öğleden sonra katılan
Devlet Bakanı Cemil Çiçck, dün
akşam G.Osmanpaşa 'Çimen'
Restoran'da delegelerle yemekli
bir toplantı yaptılar.
u
Muhafazakârlar"ın yemeği-
ne, G.Osmanpasa'dan 29, Eyüp1
ten 6, Bayrampasa'dan da 4 de-
legenin katıldığı öğrenildi. De-
legelerin yoklama yapılarak içeri
ahndığı basına kapalı toplantı-
da konuşan Devlet Bakanı Meh-
met Keçeciler'in, partideki bir-
lik ve beraberliğin tabanın iste-
ği doğrultusunda gerçekleşece-
ğini, tabanın da Talat Yılmaz'ı
istediğini söylediği öğrenildi.
Fatih ilçe merkezindeki 'se-
çim karargâhı'nda calışmalan-
m sürdüren Talat Ydmaz yan-
Iılarına, İstanbul milletvekille-
rinden Hayrettin Elmas ile Nu-
ri Gökalp de eşlik etti. Toplan-
tıda daha çok liste üzerinde ve
kongre günü izlenecek 'strateji'-
nin konuşulduğu öğrenildi. Bu
arada Eymen Topbaş'a vekâlet
eden Hasan Yeşilkaya, bu göre-
vinden ayrılarak dün Talat Yıl-
maz'ın karargâhına geldi. Yeşil-
kaya'nın Talat Yılmaz'ı destek-
leyeceği belirtildi.
Ote yandan Talat Ydmaz
yanlısı delegelere, çeşitli vaatler-
de bulunulduğu belirtilüi. Fatih
ilçe merkezindeki bazı Talat Yıl-
maz yanlısı partililer, kendilerini
destekleyen delegelere, 'cagn ci-
hazı', 'evlerine telefon
baglanması' gibi sözier verildi-
ğini ifade ettiler. Aynı partililer,
aynca Semra özal'ın desteklen-
mesi için "Bag-Kur borcu olan-
lann primlerinin ödenecegi, bu-
nun yanında, milyonlarla ifade
edilen para önerilerinde
bulunuldugunu" öne sürdüler.
Düne kadar il merkezi ve The
Marraara Oteli'nde dağitılan
delege kartlannın ise ilçe mer-
kezlerine gönderilmeye başlan-
dığı belirtildi. Yılmaz yanlısı
partililer, kongre delegelerinden
185'inin kartının, Semra Özal
yanhları tarafından dağıtüdığı-
m bildirdiler.
Avni Akyol, Talat Yılmaz'ın
adayhktan çekilmesi için Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'dan ta-
limat almadığını bildirdi.
Bakan Özdemir ve Konukman, iddiaların asılsız olduğunu açıkladılar
'Delegelere baskı söz koııusu değil9
Kongreye 3 gün kala çok sayıda bakan ve
milletvekili destekli Semra özal çalışmalarım
sürdürüyor. Devlet Bakam Mustafa Taşar,
Başbakan'ın kongreye katılacağını söyledi.
Taşar, "Cumhurbaşkanı özal'ın işaret ettiği
adayı desteklerim" dedi.
GÜNDÜZ İMŞtR
ANAP İstanbul ll Kongresi
öncesi taraflann birbirlerini kar-
şıhklı suçlamalan dün de sürdü.
Semra Özal'ın rakibi Talat Yd-
maz'ın, devlet bakanları İbra-
him Özdemir ile Ercüment Ko-
nukmanın delegelere baskı yap-
tığı iddialarının doğru olmadı-
ğı bildirildi. Devlet Bakanı Öz-
demir, "bir etkilemenin söz ko-
nusu olmadığını" belirtirken Er-
cüment Konukman da "60 kilo-
luk adamım. Bu ağırlıkla nasıl
terör estiririm?" dedi.
UBA'nın haberine göre Şişli
Cumhuriyet Savcıhğı'nda bulu-
nan Talat Yılmaz'ın "sahtecilik
ve imza taklitciliği" ile suçlan-
dığı 3 ayrı dosyanın fotokopile-
ri de delegelere dağıtılrnaya
baslandı.
lstanbul il kongresine üç gün
kala çok sayıda bakan ve millet-
vekihnden destekli Semra Özal,
dün de rutin çalışmasını sürdür-
dü. Uzun bir araç konvoyuyla
saat 14.00'te trafığe kapatüan îs-
tiklâl Caddesi'nden İstanbul il
binasına gelen Semra özal ve
kurmayları, yoğun bir gün geçir-
diler.
önceki gün Talat Yılmaz'ın,
"Bazı bakanlar terör estirip be-
ni adayhktan vazgeçirmeye ça-
lısıyorjar. Bunlardan ikisi İbra-
bim Özdemir ile Ercüment
Konukman'dır" şeklindeki iddi-
alar, Devlet Bakanı Ibrahim Oz-
demir tarafından yalanlandı.
özdemir şöyle dedi:
"Böyle bir etldleme ve terör
kesinlikle söz konusu degildir.
Örneğin Hasan Yeşilkaya'dan
görevlerinin alınıp Ertuğrul
Alper'e verümesi olayım ben ak-
şamleyin ögrendim. Hiçbir ilgim
yok. Bu tür iddialaria kongrenin
kazanıfanayacagınn herkesçe bi-
linmesi gerekir".
Devlet Bakanı Ercüment Ko-
nukman ise il başkanı yerine de-
lege kartlarının dağitımını üzer-
lerine aldıklannı belirterek "Za-
ten dagıtacak yetkili de yoktu.
Biz otelde delege kartlannı da-
ğıtırken yanımızda il yetkilileri
ve ikinci başkan da yer aldı. Bu-
nun dışında bir yetkili varsa, bu-
yursun kendisi dağıtsın" dedi.
Konukman, terör estirdiği yo-
lundaki iddialara karşüık ise "60
kiloluk adamım. Bu agırlıkla
nasıl terör estiririm? Böyle bir
şey söz konusu değil. Karşı ta-
rafa adayhktan çekilmesi yolun-
da bir öneri de yapmış degilim.
Böyle bir konuşma gercekleşme-
di bile" şeklinde konuştu.
Son üç gündür sık sık The
Marmara Oteli'ne gelmeye baş-
layan Ulaştırma Bakanı Cengiz
Tuncer, delegelere PTT çağrı ci-
hazı ve telefonlann teklif edildi-
ği yolundaki iddialara sinirlene-
rek "Bunlar kötü yakıştırmalar,
kim isterse anında bekletmeden
veriyoruz. Her müracaat edene
veriyoruz. Aksi iddialar yanlıs-
ür" dedi.
Semra özal'ın il binasındaki
dunkü çalışmaları sırasında ken-
disine, Bayındırlık ve Iskân Ba-
kanı Cengiz Altınkaya, devlet
bakanları Ercüment Konukman
ile Ibrahim Özdemir, Ulaştırma
Bakanı Cengiz Tuncer, milletve-
killeri Sudi Türel, Ercan Vural-
han, Mehmet Akarca ve Ahmet
Karaevli eşlik ettiler.
Devlet Bakanı Mustafa Taşar,
dün gazetecilerin sorularıru ya-
NOTLAR
ANAP Tablosu'nun Renkleri
FARUK BtLDtRİCİ
ANAP'ta İstanbul il kongre-
si mücadelesi taraflann birbir-
lerini yolsuzluk, usulsüzlük, pa-
ra dağıtma, delegelerin istekle-
rini yerine getirme suçlamaları-
na dönuştü. Öyle bir tablo ki 26
Mart yerel seçimleri öncesinde,
muhalefet partilerinin ANAP'a
yönelttikleri suçlamaları çağnş-
tınyor. Ama bu kez, bunlan di-
le getirenler ANAP'lılar.
önceki gün, TBMM'de,
ANAP kulisinde otururken Ge-
nel Başkan Yardımcılarından
Halil Özsoy, Malatya Milletve-
kili Talat Zengin ile âdeta
"dalga" geçiyordu:
— "Bana bak, ben İstanbul'a
gjdiyor muyum? Ama sen, Sem-
ra hanım için kulise girmişsin,
Malatyalı delegeleri iknaya ça-
lışıyorsun.
Ardından kahkahalan koyve-
ren Özsoy'a Zengin de hafifçe
kızararak yanıt veriyordu;
— Ben doğnıyu gördüm. Ha-
san Celal'i destekledik, ama
şimdi tstanbul'a gidip çalışıyo-
rum, ne olacak? Yine de ben
öbürieri gibi The Marmara'da
kalmam, Tarabya'da olurum.
Bu konuşmadan yaklaşık üç
saat kadar sonra, Başbakan Yıi-
dınm Akbulut, Özsoy'a telefon
ediyor ve daha önce, Özal'ın da
ilettiği bir talimatı yineliyordu;
— tstanbul'a git ve çalış.
Zengin ile alay eden Özsoy,
acele ile valizini topluyor ve so-
luğu Istanbul'da ahyordu.
Özsoy'un ANAP Teşkilat
Başkanı Orhan Demirtaş ile ilk
girişimi, taraflan "ortak liste"
çıkarılması yönünde iknaya ça-
lışmak oluyordu. özsoy ve De-
mirtas'ın önerisi, "Talat Yılmaz
başkan adaylığından çekilsin,
ikinci başkan olarak listede yer
alsın, listeyi de teşkilat yapsın"
biçimindeydi. Ama bu öneri,
her iki taraftan da kabul görmü-
yordu.
Semra Özal'ın karşısına çıkan
ve onu epeyce sıkıntıya soktu-
ğu gözlenen Talat Yılmaz, çok
net:
— "Cumburbaşkanı'nın ta>-
n demokratik mücadeleye mü-
dahale anlamında. Uzlaşma is-
tiyorlarsa Semra hanım çekilsin,
anamız olarak bağrımıza basa-
lım. 83 ruhu Sayın Özal'ın teke-
linde defil."
Devlet Bakanı Mnstafa Ta-
şar, Semra özal'm ekibirûn kur-
mayhğını yapıyor, soranlara da
"Ben Başbakan'ın emriyle gel-
dün. Bûieştirici olmaya çalısıyo-
rum, ama maksadım, bazı mil-
letvekili arkadaşlarımız gibi
'Bana bakanlık verirlerse şu ka-
dar delege getiririm' pazarlıgı
yapmak degil" diyordu.
Yılmaz yanlısı Milletvekili
Baki Albayrak da, bakanlık ve
milletvekilliği sözü istedikleri id-
diasına, "Ben Bayan Özal ile
Talat Yılmaz'ın adavlığından
önce göriiştüm. tstanbul U yö-
netim kurulu ve delege listesini
teşkilata bırakın, 3-4 ilçe başka-
nına da milletvekilliği sözu ve-
rin dedim. Ama anlaşma
sağlanamadı" diye karşılık ve-
riyordu.
The Marmara Oteli'nin lobi-
si hınca hınç dolu. Kalabaiıkta,
Korkut Özal'ın oğlu Murat
Özal, Prof. Dr. İsmet Karacan
gibi simalar da seçiliyor, hatta
Mecüs kulisinde Tarabya Oteli'-
nde kalacağını "üzerine
basarak" vurgulayan Talat
Zengin de delgelerle sohbet edi-
yordu.
Bir yanda Mehmet Keçeciler,
Abdülkadir Aksu, Hüsnü Do-
gan. Diğer yanda Semra Özal ile
bakanlar, milletvekilleri, bürok-
ratlar. Sanki "Devlet Ana"
devlete karşı mücadele veriyor.
Suçlamalar gırla gidiyor ama
her iki kanadı ve suçlamalarını
uzaktan seyreden bir kişi için
ortaya çıkan tek şey var; o da
ANAP tablosu.
nıtlarken Başbakan Yıldınm
Akbnlut'un pazar günkü kong-
reye katılacağını belirtti. Sürdü-
rülen mücadelenin yanştan farkı
olmadığını, sonuçta sandıkta
birleşme olacağını vurgulayan
Taşar şunları söyledi:
"Sadece Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal'ın işaret ettfği adayı
desteklerim. Ben partimde kim-
seyi avırt etmiyorum. Hepsi be-
nim kardeşim, hepsi benira par-
tilim. Delegelere baskı yapılmı-
yor. Kongre ile ilgili tahmin ya-
pan yanlış yapar, bu zaten dele-
geye en büyük saygısızlıktır. Bu-
giine kadar tstanbul il başkan-
lıgı adaylığı için bep tek liste çı-
kardı. tki kez iki Uste çıkıyor. Uk
kez delegeler delegeliginin tadı-
nı çıkartıyor. Manevi yönden
zevk alıyor" dedi.
Taşar, kardeşinin nerede oldu-
ğu yolundaki bir soruya da "Sag
cebimde" diye karşılık verdi. Ta-
şar, kongre için İstanbul dışın-
daki illerden milletvekili ve ba-
kanlann çalışma yapması ile il-
gili olarak "Bugünlerde herkes
her seyi yapıyor. Örnegin Kemal
Ulusu, Hanunefendi lehinde iki
sayfalık mektup yazıp delegele-
re göndermiş, olacak şey değil.
Hanımefendi'ye sonnadan ken-
di başına bu mektubu yazmayı
uygun görmüş. Semra Hanım
telefonla kendisini aradı, 'Bana
danışmadan boyle bir yazıyı na-
sıl yazarsın' diye bagınp cagır-
dı.
Bazı ilçe başkanlannın dele-
geleri etkilemek için milletvekil-
liği teklif etüklerini ben de
duyuyonım" diye konuştu.
Saat 18.00'e kadar çalışmala-
rım il merkezinde sürdüren
Semra özal, daha sonra berabe-
rindeki milletvekili ve bakanlar-
la Bakırköy ilçesine gitti.
Semra Özal, saat 17.00'ye ka-
dar çalışmalarım ilde sürdür-
dükten sonra The Marmara
Oteli'ne döndü. Özal, saat
20.00'de ise Bakırköy ve K.Çek-
mece*den gelen ve sayılan 61'i
bulduğu ileri sürülen delegeleri
opera salonunda kabul ederek
kongre kartlannı verdi. Toplantı
yine kapalı kapılar ardında ger-
çekleşti.
POÜTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇtTİNKAYA
1983 Ruhu, Neredesin,
Haydi Gel...
Körfez'de savaş askıya alındı, ama ANAP'ta ateşkes hâ-
lâ sağlanamadı...
Cumhurbaşkanı Özal ne diyor:
— Otursunlar oturdukları yerde, Semra Hanım İl Başka-
nı olacak...
Özal, ANAP milletvekilleriyle TBMM'de ve evlerinde top-
lantılar yapıyor. Partıye 1983 ruhunun gelmesini istiyor. On-
lara zaman zaman bir baba gibi davranıyor:
— Bakın ben sizleri nerelerden aldım getirdim. Milletve-
kili, bakan yaptım...
Dün sabah bir ANAP milletvekiliyle konuşuyoruz. Muha-
fazakâr kanada ateş püskürüyor...
— Sayın Özal'a karşı gelmek ne demek oluyor. O bizim
hem liderimiz, hem babamız...
Cumhurbaşkanı, ANAP milletvekillerini oldukça etkiliyor.
Irak lideri Saddam'ın teslim bayrağını çekmesinden sonra
Özal, ANAP milletvekillerine "Gördünüz mü" diyor ve ar-
dından ekliyor:
— Muhalefet karşı çıkmasaydı. biz de oraya iki tabur, bir
filo gönderseydik masaya otururduk...
Demek Özal, Türkiye'nin savaşa girmedigine şu anda çok
üzülüyor. Hesapların bozulduğunu milletvekillerine anlatı-
yor...
Hani Türkiye bir koyup on ya da yirmi alacaktı?
Türkiye'de halkın yüzde 9O'ı "Savaşa hayır" derken, be-
lirli çevreler "Savaşa katılalım" diyorlardı. Demirel'in deyi-
şiyte "kanla, kazanç" terazinin kefeJerine konulup tartılmak
isteniyordu. ANAP yok olan gücünü Irak lideri Saddam'ın
kellesinin atınmasına bağlamıştı...
İnönü, Demirel ve Ecevit 2 Ağustos 1990'dan beri Türki-
ye'nin çıkarlanna uygun bir politika izlediler. Üç lider de ma-
ceracı politika yerine, akılcı yaklaşımlarla Körfez'deki bu-
nalımın altında yatan gerçeklerı görebildiler.
Başta Cumhurbaşkanı Özal ve siyasai iktidar savaş çtğ-
lıklarıyla ANAP'ın eriyen gücünü yeniden kazanmasım Kör-
fez şavaşına bağladılar. Baktılar ki iş uzuyor, Semra Hanım'-
ın İstanbul il Baş- _ ^ _ ^ _ _ _ ^ — _ _ _ ^ _ _ ^ — - ^ _
Söyleyebilir misiniz
nedir 1983 ruhu? 1983
aldatmaca günlerdir ...ı.-^j- AkiAnr...
gazete sayfaların- yilmda ANAP ID
dan aşağıya inmi- ruhil Vardl, ne
K £ £ 7 5 £ ideolojisi. Özal,
r ffi, 2f
Türkiye'nin siyasai 16 ya
ts&sts&sssg !. jrnhyor, ardından or- MSP/7/A7, MÇP
tahk birden durgun- b J r Q Z d a QH
fcK 141, oylarının üzerine
T oturup iktidar oldu.
Düşünce özgürlüğü -
gelecek. Düşünce yargılanmayacak...
Açın gazetelerin 3-4 yıl önceki sayfatannı bol bol ANAP'-
ın balonlarını görürsünüz. O dönem, "çağdaş Özal" ya da
"liberal ANAP" yutturmacaları yatar gazetelerin sararan
şayfalarında.
Şimdi aynı türkü çalıyor...
Cumhurbaşkanı Özal, milletvekillerinin evlerine yaptığı ge-
ce ziyaretlerinde şöyle diyor:
— Partinin başına dönsem nasıl karşılarsınız? * " "
Bir milletvekili şu yanıtı veriyor: '^.A.'I^D
— Dönün, o zaman ne muhafazakâr ne de liberal kalır.
Parti yeniden 1983 ruhuna kavuşur.
Söyleyebilir misiniz nedir 1983 ruhu?
1983 seçimlerine Sunalp'in MDP'si, Calp'in HP'si, özal'ın
ANAP'ı katıldı. Calp bile TV'de Cüneyt Arcayürek'in zoruy-
la "Biz sol partiyiz" deyince, sosyal demokrat oyların yüz-
de 30'unu aldı gitti. ANAP birinci, HP ikinci, MDP üçüncü
parti oldu...
1983 yılında ANAP'ın ne ruhu vardı, ne ideolojisi. Özal,
"enfiasyonu yüzde 16'ya çekerim" masalıyla, AP'nin,
MSP'nin, MÇP'nin ve biraz da CHP'nin oylarının üzerine
oturup iktidar oldu. Bu oyların bir bölümü de MDP'ye gitti.
ANAP niye yanaşmıyor erken seçime? Niye iktde bir 1983
ruhu gündeme geliyor?
Artık ANAP'ın siyasai yaşamı bitmiştir. Halkın yüzde 85'i
ANAP'a "hayır" diyor. Özal bu gerçeği bildiği için bir gün
Çankaya'dan SHP ve DYP tarafından indirileceği korkusuy-
la bugünlerde masaya vuruyor:
— Ey ANAP'ın 1983 ruhu neredeysen gel!
Tüm umutlar Körfez savaşından sonra masaya oturabil-
mekti. O da olmayacak. Muhalefet suçlanacak, ANAP için-
deki muhafazakâr kanada fatura çıkarılacak.
Sonuç: ANAP eriyip yok olacak. Tarihin derinliklerine gö-
mülecek...
Çünkü işlevini tamamladı...
KONGREKULİSİ
Schwarzkopf Taşar
"Yazlık köşk", "kışhk köşk " gibi
Semra Özal'ın da "sabah
karargflhı", "ögleden sonra
karargfthı" var. Semra Özal,
sabahlan The Marmara Oteli'nde.
Elbette bütün bakanlar,
milletvekilleri, ilçe başkanlan,
belediye mecüs üyeleri ve el
öpmeye meraklı partililer de otelin
lobisini dolduruyor.
Devlet Bakanı Mustafa Taşar,
Semra özal'ın yanından hiç
aynlmıyor. Semra Özal hangi
karargâhındaysa Taşar da orada.
Dün Taşar öğle yemeğini babasıyla
birlikte The Marmara'nın
restoranında yiyordu. Bir ara söz
döndü dolaştı, "kara kafa" ya da
"çöl ayısı" adlarıyla da anılan
Körfez savaşırun "müttefik yıldm"
Norman Schwarzkopf'a geldi.
Taşar da benzetmeyi patlattı:
— Ben de burasının
Schwarzkoprnyum.
Malum Taşar, ABD'li komutan
gibi uzun boyludur ve hayli "agır"
siyasetçilerimizdendir.
Ne verirlerse alın
Muhafazakârların adayı
Talat Yılmaz'ın seçim
karargâhında, Semra Özal'a
destek verenlerin "neler"
yaptıklan kulaktan kulağa
fısıldanıyor, sonra da
gazetecilere iletiliyordu. Üç
gün önce Kâğithane İlçe
Başkanı tsmail Sancak'ia
The Marmara Oteli'ne giden
bir delege, "Semra Hanım'ı
nasıl kandırdığım"
anlatıyordu:
— Heyecaniı bir Semra
Hanım taraftan olarak
içeriye girdim ve
'yanınızdayım' dedim. Ama
bu o dakikalar için
geçerliydi...
Bir başkası, verilen telefon,
çağrı cihazı gibi sözlerle ilgili
olarak konuşurken,
"Alsınlar, ne verirlerse
alsınlar, analannın ak sütü
gibi helal olsun, ama bunun
karşılıgını Talat'a oy vererek
ödesinler" diyordu.