Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER / MART 1991
Mektuplar
MELIH CEVDET ANDAY
Ankara'dan okurumuz Murat Ankara, yol-
ladığı mektupta şöyle dı>or
Beyefendi,
Ben devlet dairesinde memur olarak çalış-
maktayım. Tarihe meraklıyım, elden geldıgın-
ce araştınyonım. Geçmışı merak edi>orum,
ama yuzum ileri>e donuk. Geleceğe inancım
tam, gelecek guzel gunlerin ozlemi} le tutuşu-
yonım.
Sizden dilegim şu; bir tanhte kitapta şu bil-
gileri okudum: Sultan Hamil zivafet vermiş,
Enver Paşa da oradaynuş, \emekte bamya
varmış, Enver Paşa bamya yedıkten sonra su
içmiş, Hamit de bunu ala> konusu yapmış
"Bamyadan sonra su içti, gorgusuz adam!"
demiş. Sozkonusu kitabın adını anımsamıyo-
nım; hem kitabın adını, hem de bamyadan
sonra neden su içılmezmiş! Bunlarla ilgili bilgi
verirseniz sevinınm.
Saygı ve sevgilerimle.
O kıtabı gormedım, o soylentıyı de duyma-
dım Bana kalırsa uydurmadır
•
Ordu'dan Osman Hılmı Memecan, "Şu sa-
vaş ortamında boyle bır konuyu sıze aktar-
makla bıraz olsun konuyu değıştırmek
ıstedım" dıyerek şunları yazıyor
Sayın Melih Cevdet Anday
1948'den beri Cumhuriyet okuyorum. Sizi
de Cumhuriyet'te >azdığınızdan beri okuyor
ve acizane takdır edhorum.
Bazı gonışlennıze katılmasam da.
En son 18 Mayıs 1990 tanhlı Curahuriyet'te
ATOM FİZİKÇİLERİ ARASINDAKİ TAN-
RITARTIŞMASI yazınızı dikkatle okudum.
Sizinle bu konuyu tartışacak bilgi hazine-
sine sahip değilim, ama sizin de din konusun-
da derinlemesine inceleme yaptığınız ve yel-
kili oldugunuz ınancında degılım.
Allata'a ınanmak ınanmamak sizin hur ira-
denize bağlıdır. Dınde hiçbır zaman zorlama
yoktur. tster inanın ıster inanmayın.
Bu işin simsariığını (yobazlığını ve çıkarcı-
lıgını) yapan bazı insanlara bakarak hukum
vermekten kaçınmanız gerekır.
Size akıl verecek yetki ve bilgiye sahip de-
gilim, yalnız bu konularda ilâhıyat hocası
Doç. Yaşar Nabi Ozturk'Ie tartışmanızı çok
arzu ederdim. Bu mumkun olmazsa, zama-
nınız varsa kitaplannı incelemenizi, buna da
zamanmız yoksa size yazann "Kuran'ı anla-
maya Doğru"yu okumayı sahk \eririm.
KiMnetlı zamanınızı aldığım ve hakkım ol-
madığı halde sızın gıbı zamanı kısıtlı, degerli
bir duşunur ve yazara akıl vermeye cesaret et-
tigim için ozur dilerim.
Ben o yazımda unlu fizıkçüerın Tanrı'ya
ılışkm duşuncelerıne yer vermıştım, araya gır-
medım Dın konusunda ıse hıç ıncelemede bu-
lunmadım. Adını verdığınız ilâhıyat hocası ıle
neyı tartışayım9
Anlayamadım
•
Arada bır "Esenhkçı goruşun temel
ılkelerı" bajlıklı, daktıloda yazılmış uzun
mektuplar alıyorum Imza yerınde "YES
(Yurtscer Esenlık Savaşçılan)" yazılı Bu sa-
vaşçılann neym savaşını yuruttuklerını kesın
olarak anlayamadım Yavaş yavaş anlanm
belkı
Bu mektuptan, TV'dekı Turkçe yanlışların
bırıne değınılen parçayı yazıma aktarmak ıs-
tıyorum ,
• "TRT TVlerinde gosterilen ozellikie
Amerikan filmlennin ozgun (orijinal) konıış-
malannda geçen "Indian" sozcuğu sık sık
"Hintli" olarak çevrilmektedir. Hintlilerin
Amerika'da ne işleri vardır acaba? Bu sozcu-
ğun aynı zamanda "Kızılderiü" anlamına gel-
diğini TRT çeMrmenlen nasıl bilmezler?
"VVestern" çevınlennde bu husus goz onun-
de bulundurulmayınca ortaya saçma sapan
durumlar çıkmaktadır. Bu tur bir filmin hiç
olmazsa bir bolumu izlenmeden (ya da ozetı,
konusu kavranmadan) yalnız eldeki metnin
çevnlmesıne çalakalem gırişılirse (bir sozcu-
ğun sozlukteki ılk anlamı alınırsa) sonuç işte
boyle olur!"
YES'cılerın değındıklen bu yanlış benım de
dıkkatımı çekmıştı Ama sorun bununla bıt-
se, öpup başımıza koyalım TV'de Turkçe'-
ye kıyıhyor dupeduz Bunun bır bakanı ede-
nı yok mu
9
Yanlışların bu lıstesını çıkarayım
dedım, baş edılır gıbı değıl Bır "Neler
oluyor" lâfı çıkardılar, çıldıracağım Turkçe'-
de boyle soz yoktur Televızyonu dmleyenle-
rın dılı bozulacak dıye korkuyorum Korfez
savaşı dolayısıyle çok sık geçen "Irak" soz-
cuğunu, "Iğrak" dıye ılk heceyı uzata uzata
soylemelenne, merak edıyorum, kım engel
olacak?
*
DTCF Hungarolojı Anabüım Dalı'ndan sa-
yın Dr Vural Yıldrım'ın mektubu da şoyle
"Sayın Melih Cevdet Anday,
Konumuz yine etimolojı. Sayın Hadı Ulu-
engin'in "Budapeşte"den bir yazısı yayımlan-
dı 29.10.1989 gunku Cumhuriyet'te. Gulas-
ın Kul aşı'ndan geldiğini yazıyor o yazısında.
Sanıldıgı gibi Gulaş, Kul aşı'ndan değil "sı-
gır çobanı" demek olan "gulyas" sozcuğun-
den gelmektedir ve bu çobanlann y aptıgı ye-
megin adıdır.
Ben de hicbir yerde soz ediimediği için şu
bilgiyi eklemekte yarar goruyonım: Elektrik'-
in Turkçe, hem de Gokturkçe olduğunu bili-
yor musunuz? Bu sozcuk şoyle doğmuş: Kam-
lardan, yani şamanlardan biri tedavi amacıyla
tutsu kurar, dans ederken hava birdenbire ka-
rarmış ve bu toren oncesi on eleyip de yıka-
dıgı, kurusun diye de bir kenara koyduğu
elek'e trrrraaaaak diye bir yıldınm duşmuş.
Kam çok şaşırmış ve olayı hakana anlatma-
ya koşmuş. Ne ki, bir ad bulamamış ve be-
timlemeye başlamış: elek-traak! elektraak!
Sozcuğun bir unlu daralmasına ugradıgını
(a> e > i)elek-trak> elek-trek> elektrik bi-
çimine girdigi de benzeri orneklerden anlaşı-
lıyor. Bu konuda degışik goruşte olaniar da
var. Sozcuğun Arapçadan, "el-ektâr'dan gel-
digini savhyorlar. "El" oneki ve "ektâr-
mertebeler, dereceler" adınuı birleşmesidir di-
yorlar. Yine de bizim kanımıza gore elek-
elektar baglantısı bırinci etimolojiyi doğrular
gonınmekte. Buna gore sozcuk Gokturkçe >
Arapça> İng., Fr., Alm. vb.'dir."
Ben de bu ünlu Macar yemeğının adının
"Kulaşı"ndan gelme olduğunu sanıyordum,
"gulyas" ıle akrabalığını ılk duyuyorum. Ne-
den olmasın!
Ama "elektrık" sözcuğunu Göktürkçe'ye
bağlayan masal bana hıç ınandırıcı gelmedı
Elımın altındakı Robert'e baktım, "propre a
l'ambre" dıyor, o kadar. Ben masala bağla-
nan, bırtakım uydurma oykulere dayandırı-
lan etımolojık çözümlere karşı hep kuşku ve
tedırgınlık duymuşumdur. Neden dersenız, bu
yolu tutanlar, ele alınan sözcuğu, bır yansıma'
(onomatopee) ya bağlama ahşkanhğındadır-
lar Oysa çağdaş dılbılım, yansıma'yı bır açık-
lama yontemı olarak kullanmaktan kesenkes
vazgeçmış bulunmaktadır
•
Gazetemızın Büım Teknık ekınde yazan ar-
kadaşımız Yankı Yazgan'dan şu mektubu
aldım
"Sayın Melih Cevdet Anday,
Kuçuk yaşlardan beri gazete yazılannızı,
denemelerinizj, kitaplannızı okuyan ve oyun-
lannızı izleyen birisiyim. Ozellikie son yuiar-
da, 2. sayfaya başlıca bakma nedenim bu ya-
zılar oldu.
Geçen haftalarda Freud ve savaş ustune,
sonra da bu cuma gunu ay nı konu çevresin-
de Dr. Metin Ozek'in goruşlerine yer verdi-
giniz makalelerinizi 'klasik' okur ilgiınia ote-
sinde bir dikkatle okudum. Burada gelişen
"arguman"ı tamamlayıcı olacagı duşuncesiy-
le 9.2/91'deki Cumhuriyet'in Bilim Teknik
ekine yazdıgım yazıyı ekliyorum. Başlıbaşına
bir makale olmak iddiası olmayan o yazıyı ye-
tersiz bulup, yazdıgım bir bir başkası da
16'sındaki ek'te yayımlandı. Onu elde edeme-
digim için size veremiyorum, ama gazetede
bulmanız mumkun olur, sanıyonım.
Freud'un soylediklerinin gorunurdekı an-
lamı benim için hep şaşırtıcı oldu ve zaman
zaman zihnimde onu haksızlıga ugrattı. Bu-
nun pek çok başka kışi için de geçerli oldu-
ğunu sanıyonım. Ustelik, Freud ile izleyici-
lerinin oluşturdugu duşunce akımı ve bilim-
sel dısıplın zaman ıçinde evrilen bir yapı ol-
duğu için (ve bu evrilme Freud'un kendisiyle
başladığından), bugun ona yonelik eleştiri ve
yadsımalann buyuk bolumu izleyidler tara-
fından yapılıyor. Elbette, ortodokslar hariç!..
Sevgili Melih Cevdet Anday, Bilim Teknik'-
te bu ve benzeri konularda son dort yıl için-
de yazdıgım denemeler bır kitap haline geti-
rildi. Ben bunu sıze ozellikie iletmeyı arzula-
mıştım. Sanınm, Büım Teknik'tekı arkadaş-
lar bunu ulaştırmış oluriar. Umanm hoşunuza
gider. Bu fırsatla size saygı ve sevgilerimi su-
narım."
"Saldırganlık lnsanın ıçındemı var
9
" baş-
lıklı o yazınızı okumuş ve saklamıştım. Ko-
nunun uyandırdığı ılgı, kanımca, dıkkate
değer.
PENCERE
ARADA BIR
SERATOKAY
Metafizik Bir Doğaçlama
"Insan" dıyor Nıetzsche'nın sozcusu Zarathustra "hay-
van ıle 'ınsanustu' arasmda bır uçurum uzerıne gerılmış bır
ıptır" Tarıh oncesını de ıçeren uzun bır gelışımı sımgeleyen
ıpın ılk ucu, ınsanın Darvvıncı anlamdakı kokenlerı kuşkusuz
Bılge Zarathustra, kokenı ıle geleceğı arasmda genlı ıpte
yuruyen ınsanı ılerde bekleyen ınsanustu" kavramından soz
açıyor Demek kı ınsan -Nıetzsche'ye göre- daha ustun bır
kavrama gore kendmı aşması gereken bır aracı sayılabılır
öyleyse bugunku varlığırrnzdan daha ustun b«r varlık uze-
rıne bızı duşundurmek ısteyen ve kendımızı aşmayı oneren
"ınsanustu" kavramının anlamı nedır"? Başka deyışle nasıl
bır değışım ya da döncşüm ınsana daha ustun bır boyut ka-
zandırabılır?
Fılozof Herder ıle Aydınlanmacı Lessıng, ınsan yaşamıy-
la ınsanlık tanhı arasmda koşutluk kurmuslardı Çocukluk ve
gençlık donemlerını Musa'nın dınınde ve Hırıstıyanlık oğre-
tısınde yaşayan ınsan, "Aydınlanma" evresınde dınsel one-
rıtere gereksınmeden torel kavramların gelışebıleceğı aşa-
maya ulasarp\ ?igunluk çağına gırmıştı
Tarıhın her don». Tiıne hoşgoruyle bakan bu gorüş, Orta-
çağ'ı kuçümseyen Ay'iınlanmacı duşunceye ters duşmesı-
ne karşın, Fransız Aydınlanmacılarının çok sevdığı "tarıh-
sel ılerleme" ınancıyla bır bakıma bağdaşıyordu Leıbnız de
puta tapan toplumların, Hırıstıyanlık ve Muslumanlıktakı er-
dem duzeyıne varamadığını, dının bu açıdan önemlı bır ge-
lışme sağladığını yazmıstı
Tarıh oncesındekı hayvansal kokenlerınden kurtulan ın-
san, bu turun duşunce ve etıkten yoksunluğunu da gerıde
bıraktı Dogma eşlığınde baskı ve karanlığı da getıren dın,
ancak erdem ve tore kavramını ınsanlığa yerleştırebıldı
Artık "Aydınlanma', ınsan hakları, ozgurluklerı ve demok-
'ası kavramları ınsanın bılınç ya da olgunluk çağını sımgelı-
yor, ama uygar ve çağdaş kavramların yanı sıra 20 yuzyıl,
tarıhın en yıkıcı ve olumcul savaşlarını da barındırıyor
Bu tuhaf ve akıl dışı karşıtlam, ınsanın çağlar boyu süre-
gelen bılınçlenme yolculuğunda hıç ayırmadan yanında ta-
şıdığı en özundekı odak'ında tarıh oncesınden bu yana yı-
tırmeyı başaramadığı ıçgudusunde bıçımlenıyor
Sıyasal alanda toplumların yazgısmı belırleyen ıktıdartut-
kusu da, gerek kışısel amaçlar, gerekse krtlelerı etkıleme yön-
temlerı açısından ıçgudunun 'psışık' ve 'organık' dolaysız
dışavurumu sayılabılır Orneğın ıcgudusel eğılımlerın kapı-
talıst oğretı (doktrın) kapsamındakı yerının, gelışmış ulkelerde
savunulan ınsancıl (humanıst) ve uygar kavramlarla oluştur-
dugu çelışkıler, karamsarlık yaratacak duzeydedır
Aydınlanma, bılınç ve olgunluk çağında, ıçgudulenmız, bı-
ze kökenlenmızı anımsatan tarıh öncesı bır kalmtı dmmsel
ve kendı yapısında denetımsız Daha gelışmış ınsana doğru
ya da daha ustun bır boyuta gıderken aşılması gereken bır
duvar
Bu acıdan bakıldığında 19 yuzyılda yazılıp yoğun felsefe
tartışmalarına neden olan 'ınsanustu" kavramı bıze yenı bır
anlam onermeye başlıyor Insanlık tarıhındekı tum erdem,
tyılık, hak ve ozgurluk adına yapılan eylemlerı, ıçgudunun
gerı dönulmez yonde aşılmasını, başka deyışle "ıçgudu ote-
sı"nı sımgelıyor Nıetzsche'nın kurgusu Zarathustra
Belkı de ınsanın kendıne karşı gerçekleştırebıleceğı tek
devrım ve donuşsuz bır gelecek Utopya ya da onsezı
Taşıllaşmış ıçgucunun aşımı, geleceğımıze yonelik bılınç
aşamasına eklenebılecek yenı boyut olabılır Bınlerce yıllık
soykırım ve savaşla dolu tarıhın, kın, ofke ve doymazlığı
önunde ınsanustu kavramı bır sorgu ya da unlem olabılır mı?
Soıtsuz Iştah, Roloklil Delilik!
Korfez savaşı, insanlığın yeni bir yuz karasıdır. Sonsuz
iştahlann urunu kolektif bır delilik bunalımıdır. Galiba kesin
olan bir şey varsa o da bu petrol yataklan kuruyana kadar
kimsenin rahat ve huzur göremeyeceği gerçeğidir.
YAVUZ GÖR Emekli Elçi
Araplar 7 yuzyıldan 12 yuzyıla kadar
vaklaşık 600 yıllık parlak bır dönemden
sonra yenıden aşıret ve kabıle duzenıne dön-
duler Kendı aralarındakı surtuşme ve ça-
tışmalar, Haçlı seferlerının başlaması ıle
ıkıncı plana ındı Bu sureden 1. Dunya Sa-
vaşı'nın sonuna kadar Araplar, "durgun"
bır tarıh yaşadılar
XIX. yuzyıün ortaiarmdan ıtıbaren Fas,
Cezayır, Tunus, Fransız sömurgesı oldu
Lıbya, 19H'de ttalyanlar tarafından ışgal
edıldı
Aynı dönemde Mısır ve Arap Yanmada-
sı'ndakı Arap ulkelerı de tngıltere İmpara-
torluğu'nun sömurgecı emellennın odak
bölgesı durumuna geldı
1856 Kınm Savası'ndakı Osrnanlı-lngılız
ışbırhğı, 1877-78 Turk-Rus savaşının sonun-
da ve Berlın Antlaşması sırasmda da devam
ettı Ama bu dönemden hemen sonra în-
gıltere'nın, pohtıkasında tam bu dönuş ya-
parak Osmanlı devletım yıkmak amacına
yönelık yoğun çabalara gırıştığı göruldu
Ingıltere'nın Mısır'a el koyma tarıhı olan
1882 yılı, petrolle ışletılen motorların orta-
ya çıkmasına ve bu nedenle petrolun ılensı
ıçm çok önemlı bır servet ve guç kaynağı
olarak behrlenmesıne rastlayan dönemın
başlangıcıdır
Bırıncı Dunya Savaşı bıtüğınde lngıltere,
bu petrol bölgesının tek egemenı olarak or-
taya çıkıyor Savaş suresınce Araplara, sa-
vaş sonu ıçın en parlak bağımsızlık vaatle-
rıru altın tepsıde sunan lngıltere, savaş har-
camalarını desteklemelen koşuluyla Yahu-
dı dıyasporasına "Filistin'de bir yurt" ver-
mek vaadıyle Balfour deklarasyonunu ya-
pıyor, başka bır deyışle Osmanlı mırasını
bol keseden harcamak yoluna g\dıyordu
Tutulmayan vaatler
îngıltere'nın, Arap Yanmadası'ndakı
Araplara verdıklerı bu vaatlerını tuttukları
soylenemez Mısır, Yemen, Hıcaz, Ürdun,
Korfez emırhklerı, Irak-lngıhz mandası al-
tında, petrol ve Ingılız şırketlennın tekehnde
kalıyor Balfour deklarasyonu, kâğıt uzerın-
de kalan bır vaatten ılerı gıtmemıştır
Savasta en az İngıltere kadar katkısı ve
zararı olan Fransa'ya, petrol bölgesı dışın-
da kalan Sunye ve Lubnan bırakılıyor
Lozan Konferansında en çetın muzake-
re Musul ve Kerkuk uzerıne olmuştur ln-
gıltere, bu konuda çok sert ve olumsuz bır
tavır takınıyor Çunku bu bolge de Ingılız
petrol çıkarlarının kapsamına gırıyor
Kral Suud, Emır Abdulıllah, Kral Faruk
ya da Nun Saıt gıbı Arap hderlennın tngı-
lızlerın çıkarlan ıle bırlıkte yurüdüklerı su-
rece sorun yoktur Ama Mısır'dakı 1952
devnmı, Irak ve Sunye'dekı BAAS kıpırdan-
malan, Arapların yavaş yavaş da olsa uyan-
maya, Arap mühyetçılığının ve "Araplık" bı-
lıncının gelışmeye yöneldığını göstermeye
başlamıştır.
Irak'ta kralın devrılmesını ve Nun Saıt
dönemının kapanmasını oluşturan devrım,
gerek Ingılızlerın gerek II Dunya Savası'n-
dan sonra en büyuk bu guç olarak ortaya
çıkan ABD'nın çıkarlanna çok ters duşen
bu dızı olay ve çatışmalann başlangıç nok-
tası ounuştur denebılır
II Dunya Savası'ndan sonra Îngıltere'nın
karşı çıkmasına karşın ABD'nın ve
SSCB'nın desteğı ıle 1948'de kurulan îsraıl
devletı, bır sure sonra kuruluş nedenlennın
dışında kalan bu "jandarmalık" görevı ıle
baş başa bırakılmıştu
Irak olayında BAAS'çılar petrolü millı-
leştırmeye yonehnce, Kurtler sılahlandınlıp
ısyana ıuldıler Tıpkı Iran'da Başbakan Mu-
saddık olayında olduğu gıbı kım bu bölge-
de, "Sizler bu doğal zenginlikten yeteri de-
recede faydalandınız. Şundi sıra bızde, çun-
ku bu bızım malımız" dıyecek oldu ıse ba-
şına örulmedık çorap bırakılmamıştır
1%3'te Ingüız Süahlı Kuvvetlen'nın huna-
yesı altında kurulan Kuveyt devletı, petrol
kuyulannın yuzü suyu hurmetrne ortaya çı-
karılan yapay bu sıyasal varlıktır Bu varlı-
ğın Irak devletıne aıt olduğu savı da kolay
kanıtlanacak bu sav olmaktan uzaktır
Ortadoğu'da uyanma
Ortadoğu'dakı "uyanma" sonucunda Ba
tı'nın bu bolgedekı çıkarları gıtgıde artar
bu şekılde zedelenmeye başladı 1973'tekı
bunalun ışın addıyetmın ılk göruntulen ola-
rak belırdı
Batı'nın el altında tuttuğu Iran ve onun
petrol kaynaklan da şahın devrıunesı ıle de-
netunden çıkınca, Batı açısından durum çok
olumsuz gelışmelere yonelmıştır Humeynı
rejurunuı en büyuk "gunahı", Islam radıkal-
cıhğı değıldır Onu, Batı'ya bır "öcu" gıbı
gosteren öğe, petrole Iran'ın ulusal çıkarla-
rı açısından bakması ve o yönde davranma-
sıdır Durum böyle olunca, Batı tam bu
Haçlılar davranışı ıle Iran'dakı rejunı ve
onun atabıleceğı tohumlan, gehşmeden yok
etmek ıçın polıtıkalar üretmeye yonelmış-
tır
Saddam ve yanlış hesap!
tşte bu aşamada, sahneye Saddam Hu-
seyın çıkıyor Şımdı uzerıne bınlerce ton
bomba yağdıran Batı'nın "ışlerını görmek"
ıçuı geçerli bır neden göstermeden Iran'a
saldırıyor Batı'nın sılah endustrısı ıle bes-
lenıyor, petrol dolarları kasaları dolduru-
yor
Kun bu sözlerı söylemıştu bılınmez, ama
tarıhın bır cılvesıdır gabba: Yanlış hesap
Bagdat'tan donmuştür
Bu mılyondan fazla ölu ve bır o kadar
sakat bırakan Iran-lrak savaşının bıtımın-
de, Pandora'nın kutuuı açılmış ve Batı'nın
karşısına "yapılan hızmetlerın" bedelmı ıs-
teyen bu "ecınnı" dıkılmıştu tran'uı Batı'da
uyandırdığı telaşın endışesı ıle Irak'ın ehne
ne korkunç sılahlann venldığı şımdı apa-
çık ortaya çıkmıştır
Çöldekı koalısyon askerlennın tepesmde
dolaşan tehhkelenn çoğu, Batı'nın fabnka-
lannın ve depolannın ünınudur Bu sılah-
ların buyuk bır bolumu de Ortadoğu'da
"koprubaşları" elde etmek amacı ıle Sov-
yetler Bırlığı'nce temın edılmıştır
Irak, Kuveyt'e gırmekle hıç de ıyı hesap
edılmemış kanlı bu seruvenın kapılannı aç-
mıştır.
Bazı Amerikan kaynaklan, 2 Ağustos
1990'dan bu ıkı gun önce Saddam Huseyın
1
ın, Bağdat'takı ABD Buyukelçısı'ne Ku-
veyt'e gıreceğını haber verdığını ve bıiyukel-
çının de boyle bu olaya ABD'nın kanşma-
yacağını ıfade ettığını açıklamışlardır Eğer
gerçek bu ıse burada ya 'kastı bu teşvık"
ya da "vahun bu gaflet" aramak gerekecek-
tır
Bolge halkı gerı kalmışur Enfrastrüktüre,
sağhk hızmetlenne, eğıtune, ınsan haklan-
na, demokrasıye ve her şeyden önce herkes
gıbı banşa gereksuumı ve hakkı vardır Oysa
şımdı bu Scud fuzesmm duğmesıne basın
Ikı okulla bır dıspansen havaya uçuruyor-
sunuz. Onu yok etmek ıçın gönderdığınız
bır Patrıot'un bedelı ıle Sudan'da, Somalı-
de, otede ve bende kurtuluş ıçuı ölumu bek-
leyen bınlerce ınsanı doyurabıhrsınız
Sonuç
Korfez savaşı, insanlığın yenı bu yuz ka-
rasıdır Sonsuz ıştahlann ürunu kolektif bu
delilik bunalımıdır (krızıdu)
Kuveyt'ı ışgalden kurtarmak mı? tnsan
haklannı gen vermek ıçuı bedevı şeyhlen ye-
nıden tahta oturtmak mı? Ucuz petrole de-
\am mı
9
Herkes kendı duşunduğu gıbı al-
gılayabılır durumları.
Galiba, kesm olan bır şey varsa o da bu
petrol yataklan kuruyana kadar kımsenın
rahat ve huzur göremeyeceği gerçeğıdır
n oıa ROUM ı
TEORISOSYALIST PARTI YAYIN ORGANI
15. SAYI
CIKTI
Nuruosmanıye C*d
No 19/3 34410
Cağalc#u Istanbul
Te* 613 83 52-53
KURT SORUNU ve SOSYAÜSTLBt
— Betgeler —
3 Proleter Devrımcılenn TİP 4 Kongresı ne Karat Tasarısı •
TIIKP Savunma ı TİIKP Kurt Mılletının Kendı Kaderım Tayın Hakkını
Kayıtsız Şartsız Savunuyo'' J Aydmlıkın Tezlen Mı!
1
Mesele 3
TİİKP * Kongre Belgele'i Kjrt Mıl! Meselesı Uzerıne Karar
omPeriaçek BepxwecJan Depgisinin
Sopularına Yarat
Menmıt Btan eöttekh KÜPtç« Refopımı" ve
KÜPt Relopmculuğu
Dr. Cemftd Benier KUPt UgaMlğinda
Alevilik Patlaması: Babailer İsyanı
anstetn Niçin Sosyalizm?
<
N
UJ
FUZULİYAT
ILE IŞTIGA.L ETMEK ISTEY ENLERE....
Karsıt kulture, boş ışlere takılanların mektebı
Fuzuhvaı Fakultesı haftalık Anadoluluların
lerı semınerlen ıitek uzcrme 2 Mart 1991
^aat 15 00 te Kıbele-Gaıa Alkmeus \e Buler ıle ba^
lamak uzere \enıden duz>.aknrruştır Gızlı Anadolu
dıa gosterilen ıse her Pazar ^aat İS 00 e alınmiiiır
^ esıl Bızansta hattanın ^ gunu kulturel etkınhkler
Cuma, Cumanesı ı_anlı muzık sunulmaktadtr Sah ak
şamları Yeşıllere cevrocılere a\Tilmı^tır Lutfen ^ım
dıden bas
1
- urunuz uğra\ arak aşlık progTamıruzı ahnız
SıraselvılerCad 176'S Taksım Istanbul Te] 1*!1 8Q 2>
TÜRK DILI DERGISI
Mart-Nısan sayısı Ahmet Mıskıoğlu Samı Karaoren Arslan
Kaynardağ, Muzaffer Uyguner, Alı Yuce, Rutger Kopland
Ramazan Ekıncı, Asım Bezırcı, Tahır Özçelık, Mustafa Durak
Zehra Ipşıroğlu Korhan Kaya, Halım Uğurlu Alı Dundar
Bahadır Gulmez Şahap Sıtkı Osman Bolulu, Sabahattın
Yalkın, Mehrızat Nevzat Odyakmaz llker Akçay, Ihsan Topçu
Mahır Unlü, Ertuğrul Efeoglu Zeynep Ahye Behzat Ay, Zıya
Somar, Eray Canberk, Nurten Altay ve Arat Ovalı'nın yazıları,
şıır, oykü, eleştiri ve gunluklerıyle çıktı
DARÜŞŞAFAKALILAR
9 mart cumartesı gecesı "Babara Merhaba
1
"
demek ıçın Ramada Oteh'ne davetlısınız.
DARÜŞŞAFAKALILAR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU
Rez 169 31 14 - 168 74 59 (Mine Aydın)
Davetıyeler adresımze elden ulaştırılacaktır
Sevgıh CEMAL CAN ıle EMZADE CAN'ın mutlu
bıtlıktelıklcrmı kutlar bu guzel gunun uğur getırmesını can ı
gonulden dılerız
NURtYE, EMSAL, NALAN
Den Deymce
VüTOSKANA i
Montlar: 555.000 TL. . j
% GALLERIA ATAKOY KORDON IZMIR . - ^
Kiminin Felaketi...
Televızyonda sureklı kovboy fılmı seyredıyoruz, Amerikan
medyasının bır kolu da bu alandakı buyük üretırn ve pazar-
lama endustrısıdır
Çoğu kovboy fılmınde bır 'cenaze levazımatçısı' bulunur,
sılındır şapkalı, sıyah gıysılı, kara kuru bır herıf, kasabada kav-
ga, dövuş, bam bum çıkmasını ozlemle bekler, çunku ne ka-
dar çok kışı olurse, o kadar kazanacak
Dünyanın bır bölgesınde savaş çıkmasını da ellennı uğuş-
turarak bekleyenler vardır Hıç kuşkusuz en başta sılah şır-
ketlerı gelır, ama kuyrukta yerlerını almış olaniar yalnız on-
lar değıldır, başkaları da var
Savaş, kımı ıçın yıkımdır, kımı ıçın bır fırsat, bır pazar, kârlı
bır ışi Turkıye'nın sorumsuz Cumhurbaşkanı Ozal bıle bu
havaya kendını kaptırmadı mı?
—Bır koyup uç alacağım dedığımı soyluyortar, hayır, bır ko-
yup yırmı alacağız
•
Kuveyt Emırı El Cabır El Sabah, 1970 petrol bunalımıyla
gelırını arttırınca ne yaptı1
? 1973'te bır varılı 2,5 dolar olan ham
petrolun fıyatı birdenbire 12,5 dolara tırmanmış, daha sonra
30 doların ustüne çıkmıştı Kuveyt şeyhı, paraları Batı'nın en
buyuk tekellerıne yatırdı, Brıtısh Petroleum'dan Daımler
Benz'e kadar hepımızın tanıdığı dev şırketler ve bankaların
hısse senetlerını satın aldı, çılgın Saddam, ulkesını ışgal edın-
ce Suudı Arabıstan'a sığındı Taıf'te bır surgun hukumetı
kurdu
Ne var kı Irak'ın yenılgısınden sonra Kuveyt Şeyhı El Ce-
bır El Sabah'ın ışı zor
Bır yandan Bagdat'ın dıze gelışının sevıncını yaşıyor, ote
yandan kös kos duşunuyor çünku kukla devletı yenıden ku-
racak olan "buyukpatron" yaptığı ışın faturasını El Sabah'ın
önune elbet koyacaktır
—Masraflarıma katılacaksın, her hızmetın bır fıyatı var, hem
bıraz da demokratlaş bakalım'
Taıf kentındekı 'Kuveyt surgün hukumetı', ulkenın yenıden
yapıianmast ve duzenlenmesı ıçın en azından 20 mılyar do-
lar harcanacağını duşunuyor, kımıne gore bu fıyat 40 ya da
50 mılyar dolara da tırmanabılır
Pekı, kım ınşa edecek Kuveyt'ı9
En başta ABD şırketlerı
Kuveyt şeyhlen, Batı'dakı pay senetlerını, taşınır değerte-
rını, taşınmaz mallarını satışa çıkaradursunlar, Amerika'da sı-
lah şırketlerı zıl takıp oynayacaklar Sağda solda gazeteler-
de, dergılerde leş kargalannın duğun bayram ettıklerını be-
lırten haberler çıkıyor Turkıye'nın çok ıyı tanıdığı Lockheed
fırmasının Başkanı Danıel Tellep'ın avucunun ıçı kaşınıyor-
muş
—"Gelecek yıl ıçın ınanılmaz buyume fırsatlarının doğaca-
ğına ınanıyorum "
Lockheed'ın hısse senetlerı New York Borsası'nda Sad-
dam'ın Kuveyt'ı ışgalınden once 27 dolarken şımdı 40 dola-
ra yukselmış, Patrıot fuzelerını ureten şırketın fabrıkalan gun-
de uç vardıya çalışmaya başlamış, unlu McDonnel Douglas
fırması da savaş öncesı çok kotu olan durumunu duzeltıver-
mış Ekonomık Panorama dergısının 24 şubat günlu sayısın-
da yayımladığı yazının başlığı 'Savaşın galıbı bellı'
Duşunun kı "Çol Fırtınası" 10 yıllık stoklarla yurutuluyor
Hem stoklar erıdı hem yenı sıpartşlere yol açıldı, Amerikan
ekonomısı ısınacak Bır yandan Ortadoğu, bır yandan Sov-
yetler'ın 280 mılyonluk pazarı
Gel keyfım gel
1
•
Ya ınsanlar?
Insancıklar?
Haydı canım sen de
1
Çağdışı kalmış yaratıklar gıbı ınsan-
den mı soz açıyorsun? Ya eskı Mezopotamya'dakı Ur kentı
kaJıntılannı ortaya çıkaran Ingılız arkeolog Leonard Molley
1
nın kaygısına ne dersınız
1
Ingılız Arkeolojı Derneğı yonetı-
ctleri, Ingittere Savunma Bakanlıgı'na basvurarak Ingılız uçak-
larının Basra bolgesını bombalamasını engellemeye calış-
mışlar.
Dünya bır garıp' •
Savaştah medet umanlar televızyonda çok seyrettığimız
Amerikan kovboy fılmlerındekı 'cenaze levazımatçısı' gıbı el-
lerını uğuşturuyorlar
'Kımının felaketi, kımının saadetı '
Değıl mı?.
NADİRNADİ
YATIHURI
PERDE
ARALIĞINDAN
4BASI
20 000 lua ~KD\- 41101)
Ödemelı gorutenlmez
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Turkocagı Cad 39-41 Cagaloglu ISTANBUL
AJNMA
Çok değerli varlığımız, onur ka>Tiağımız
A.KADİR1
aramızdan ayrılışının altıncı yılında özlem, sevgi
ve saygıyla anıyoruz
EŞİ, ÇOCUKLARI ve TORUNU
ANMA
Çok genç yaşta kaybettığıınız, se\gısı, arası
ve denn acısı ıle vaşadığımız bırıcık
oğlumuz, canım kardeşım
A.TURAN GÜRÇA\T)ryı
|İTU 476-33)
aramızdan a>Tilışının 3 vıhnda bıtmeyen
sevgı ve özlemle anıyoruz
B4BASI: ZEKİ GLRÇAVDI
>ESİ HUMRET GLRÇ4VDI
K4RDEŞI: ESt> 4XIN
Özlenen guzel Turkçemızın dostu, aylık
TÜRK DİLİ
dergısının mart sayısı seckın yazar ve şaırlerın
katkılarıyla cıktı
Dağıtım GAMEDA
TÜRK DİL KURUMU BAŞKANLIĞI