Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MAFT 1991 HABFRLFR CUMHURİYET/3
Şanak'ta katırlm vundan halk vüayeteyürüdil Birerelektrik çarpması, 2 vatandaş da açüan ateş sonucu öldü
3 kişi öldü, 200 hayvan telefŞIRNAK (Cumhuriyet) — Türkiye Kömür Iş-
letmeleri'ne ait ocaklardan "artık kömur" top-
lamak isteyenlere, güvenlik güçlerinin engel ol-
mak istemesi üzerine başlayan olaylarda iki yurt-
taş açılan ateş sonucu, bir er de olaylar sırasın-
da elektriğe çarpılarak öldü. Olaylarda iki yurt-
taş da yaralandı.
Güvenlik güçlerinin, kömür taşımada kullanı-
lan katırlan öldürmesiyle tırmanan olaylar, bin-
lerce kişinin kent merkezine doğnı yürüyuşe geç-
mesi üzerine daha da büyüdü. "tzinsiz ytiriiyüş"
yapıldığı gerekçesiyle güvenlik güçlerinin ateş aç-
tığı olaylar sırasında, PKK yanhsı sloganlar atıldı,
bazı binalann camları kınldı. Olayla ilgili ola-
rak tçişleri Bakam Abdülkadir Aksu'nun yaru sı-
ra SHP'den, HEP'ten heyetler, bugün Şırnak'a
giderek olay yerinde inceleme yapacaklar. SHP
lideri Erdal tnönü de olayı kınadığını söyledi.
Şırnak'a yaklaşık sekiz kilometre uzakhkta
TKl'ye ait kömür ocaklarında başlayan ve kent
merkezine kadar yayılan olaylar şöyle gelişti:
Dün sabah saat 09.00 sıralarında bine yakın
köylü kömur toplamak üzere kömur ocaklarmın
bulunduğu bölgeye geldi. TKl görevlilerinin kö-
mür toplanmasına engel olmak istemesi üzerine
köylüler Fahrettin Tepe adlı bir işçiyi attıklan taş-
larla yaraladılar. Olayı haber alan güvenlik güç-
leri Cizre - Şırnak yolu uzerindeki kömür ocak-
lanna gelerek önlem aldı. Bu arada gü\enlik güç-
lerinin açtığı ateş sonucu 200'e yakın katınn öl-
dürüldüğu öne siıruldu. Halk ateş açan güven-
lik güçlerine taşlı sopalı saldınya geçti.
Bu sırada güvenlik güçleri havaya ateş açtı.
Açılan ateş sonucu yüksek gerilim hattı tellerin-
den biri koparak jandarma eri Turan Ergin'in
üzerine düştü. Er Turan Ergin elektriğe çarpıla-
rak öldü.
Katırlann öldürulmesi Üzerine kömür topla-
maları engellenen ve güvenlik güçleriyle çatışan
binlerce kişi de kent merkezine doğnı yürüyuşe
kanrlarla 'atik kömür'
taşıyanlarla TKİ işçüeri arasında
çıkan tartışma kavgaya dönüştü.
Olav yerine gelen güvenlik
güçlerinin ateş açması sonucu
yüzlerce katır telef oldu. Bunun
üzerine binlerce kişi kent
merkezine yürüyuşe geçti.
Açılan ateş sonucu 2 kişi öldü, 2
kişi de yaralandı. Siyasi partüer
ye Bakan Aksu bölgede bugün
incelemede bulunacak.
geçti. Slogan atarak yuniyenlere yol boyunca yeni
katüımlar oldu. Güvenlik güçleri kent girişinde
önlem alarak, yurüyüşü engellemek için barikat
kurdu. Ancak binlerce kişi barikata rağmen yü-
rüyuşe devam edince güvenlik güçleri ateş açtı.
Salih Tatayhan (23) açılan ateşle olay yerinde,
Şehmuz Yurga (18) da kaldınldığı Diyarbakır'-
daki Dicle Üniversitesı Tıp Fakültesi Hastanesi-
nde öldu. Ateş sırasında Sadık Bayram (19) ile
Bahattin Kıinter (17) de yaralandı.
özel timlerin de kent merkezinde önlem aldı-
ğı olaylar sırasında, Şırnak'ın çeşitli yerlerine da-
ğılan gruplarm askerlik şubesi ile Ziraat Banka-
sı'm taşa tuttukları, binalann camlanmn kınl-
dığı göruldu. Kalabalığın yuruyuş sırasında "Ya-
şasın PKK, yaşasın Kürdistan, kahrolsun katil-
ler" diye slogan atıldığı duyuldu. 15.00 sıralann-
da yatışan olayların büyümesini engellemek ama-
cıyla belediye hoparlörunden surekli olarak "Hiç
kimsenin lafına kanmayın. Sakin olun, evlerini-
ze dönün. Durum dûzelecek, herkesin zaran
ödenecek" diye anons yapıldı.
SHP Merkez tlçe Başkanı Kerim Uğur, ken-
\AN
disinin de tanık olduğu olaylan anlatırken "Şır-
nak, tam anlamıyla Filistin'deki manzaralan
andınyordu" dedi. Olayın, kömur taşıyan katır-
ların vurulması üzerine başladığını duyduğunu
belirten Uğur, "Inanıo ki binlerce mermi atıldı.
Halk taş atıyor, güvenlik güçleri de çoğu havaya
olmak uzere ateş ediyordu. Özel tim de gelince
durum biraz nonnale dondu. Şimdi güvenlik güç-
leri bir yanda, halk karşı tarafta bekleşi>or. Ger-
ginlik son haddinde. Akşama ne olur bilemiyo-
rura. Bana bin tane kadar katınn vuruldugunu
anlattılar, araa o kadar oldugunu sanmam" de-
di.
Şırnak Belediye Başkanı Ahmet Hamdi Yıldı-
rım, yurttaşların "heba olan milli serveti geçim
derdi için kullanmak istediğini" belirterek şun-
lan söyledi:
"Köylüler hafriyatın alünda kalan milli serve-
tin heba olmasını önleyip dolaylı yoldan devlete
gelir sağlamaktadır. tlimiz içerisinde tanma el-
verişli arazi yoktur. Bu yuzden geçim ancak bu
komur artıklannın toplanmasıyla oluyor. Bazı-
lanmızın kamyonu, Mercedes'i, taksisi var, ama
çogumuz yoksul. Sadece katın var. Bn katırlar
da öldürülfince çoluk çocuğun nafakası kesilmiş
oldu. Halk o yüzden heyecanlandı."
Şırnak komur ocaklarında ve il merkezinde
meydana gelen olaylarda bazı kişilerin gözaltı-
na alındığının bildirilmesine karşm, yetkililer ra-
kam vermediler.
Olayla ilgili olarak Şırnak HEP tl Başkanı Me-
sut Uysal Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, olayı
anında öğrendiklerini ve beş kişiden oluşan bir
heyetle kömur ocağına giderek kömur almak is-
teyen işçilerle görüşüp olayı büyümeden tatlıya
bağlamak istediklerini, ancak kalabalığı gören
güvenlik güçlerinin havaya ateş açmalan sonu-
cu bir anda panik ortamı yaratıldığını belirterek
şöyle konuştu:
"Güvenlik güçleri acele edip ateş açmasalardı
olay bu kadar büyümezdi. Ateş açıldıktan son-
ra üç yerde kan gölıi gördum. Bu insanlar yok-
sul kö>1ülerdir. 'Açız, iş yok, güç yok, ne
yapacağjz' diye yakanyoriardı. Biz de onlan tes-
kin etmeye çalıştık. Vali Bey'e çıkacağız dedik.
Sorunlannıza hep biriikte çozüm getireceğiz de-
dik. Ancak güvenlik güçleri ateş acınca dediğim
gibi panik başladı ve üzucu bir durum doğdu."
HEP II Başkanı Mesut Uysal, Şırnak yakının-
daki kömür ocağını M. Emin Acar adında bir
müteahhidin işlettiğini, kömur almaya gidenle-
rin de ocakta geçici olarak çalışan kimseler ol-
duğunu belirterek, bu işçileri adı geçen müteah-
hidin ihbar ettiğini söyledi.
Şırnak'ta meydana gelen olayların duyulma-
smdan sonra Siirt ANAP Milletvekili Kemal Bir-
lik, Başbakan Yıldınm Akbulut'la göruşerek,
olaylarla ilgili olarak Şırnak'tan aldığı bilgileri
iletti. Birlik, Başbakan Akbulut'un Şırnak Vali-
si Aydın Aslan'la göniştuğunü ve güvenlik kuv-
vetlerinin sakin olmasını, vatandaşa yardımcı
olunmasını istediğini belirtti.
Horzıuıvıııı
boreuna
Kızılay
madensuyu
TURAN YILMAZ
ANKARA — Emlakbank, iki
gün önce 10 yıl hapse mahkûm
edilen işadamı Kemal Horzum'-
dan alacağını Kızılay'a ait ma-
densuyu tesislerinin icra yoluy-
la satışmdan elde edilecek para
ile tahsil edecek. Ancak, bütün
sorun tümü satılacak olan tesis-
lerin sadece kullanım hakkının
Horzum'a ait olması.
Bankanın, 53 milyar lira de-
ğer belirlediği bu tesisleri yakın-
da icra kanalıyla satışa çıkara-
cağı bildirildı. Bu miktar üzerin-
den satışın gerçekleşmesi halin-
de Ankara 3. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nce belirlenen ana borç
miktan karşılanmış olacak.
Mahkeme, Horzum'un borç
miktanm 52.1 milyar lira olarak
belirlemiştı.
Cumhuriyet'in görüşlerine
başvurduğu Kızılay Genel Sek-
reteri Necmi Hoşver, bu tesisle-
rin tapusunun kendilerine ait ol-
duğunu, bu nedenle icra yoluy-
la satışın ancak kullanım hakkı
açısından gerçekleşebileceğini
savundu. Hoşver, satışın tesis-
lerin arsası ve uzerindeki tesis-
leri kapsadığının anımsatılması
üzerine, "Eger hukuk hâkim ise
böyle olmaması lazım. Hor-
zum'a bu tesislerin 20 yıl sureyle
kullanım hakkı verilmiştir. Şim-
di satın alacak kişinin de bu ko-
şulu kabul etmesi, tesisleri bu
sörenin biüminde bize devret-
raesi gerekir" dedi.
Banka yetkilileri ise Hoşver'-
in sözlerini, "Galiba olayı yan-
lıs anlamışlar. Biz, bu tesisleri
arsasıyla biriikte üçüncü kişi
ipotegi olarak satışa çıkardık.
Sadece kullanım hakkımn satı-
şı söz konusu degil" diye yanıt-
ladılar.
Horzum, bu maden suyunun
kullanım hakkını 1983'te 20 yıl
süreyle almışü. Bu süre 2003 yı-
lında sona erecek. Horzum,
Emlakbank'tan aldığı kredilere
karşüık bu tesisleri teminat ola-
rak göstermiş, Kızılay Genel
Müdürluğü de buna karşüık o
tarihte herhangi bir girişimde
bulunmamıştı.
Iraklı Kurt sıgınmacılar Diyarbakır Belediyesi'nin 'işporta yasağı'nı kaldırması üzerine tekrar piyasaya çıktılar. (Fotograf: Osman Yıldız)
Peşmerge işportabaşı yapüOSMAN YILDIZ
DtY'ARBAKIR — işporta tezgâhlan 'görüntüyü
bozuyor' gerekçesiyle bir süre önce kaldınlan
Peşmergelerin çalışmasına yeniden izin verildi.
Kentin ünlu surlannın önü yeniden 'işportacı
Peşmergeler'le dolmaya başladı.
Körfez savaşının başlamasıyla biriikte Olağanüstü
Hal Bölge Valiliği'nin kararıyla 'kamp dışına
çıkma yasagı'nın kaldınlması, belediyenin 'işporta
yasağı' getirmesiyle sonuçlanmıştı. Kentin
görüntüsüne olumsuz etki yaptığı gerekçesiyle
Belediye zabıta ekipleri, kaldınmlara kurulan
Peşmerge tezgâhlannı kaldırmışlardı. Yaklaşık üç
yıldır Tü:kiye'de yaşamlannı sürdüren ve halen
siyasi statüleri belirlenmeyen Iraklı Kürt
sığmmaalar, 2,5 yıllık bekleyişin ardından,
işportacılığa başlamışlardı. Bir süre önce bazı
sığınmacı liderlerin Belediye Başkanı Turgut
Atalay ve yardımcılarıyla yaptığı görüşrne sonucu,
yaya geçişini engellememeleri koşuluyla işporta
tezgâhlanna 'izin' çıktı. Diyarbakır surlannın önü
bugünlerde tekrar sınır kapılanndaki 'free
shop'lan andırmaya başladı.
Halk arasında 'Peşmerge pazan' olarak
adlandınlan tezgâhlarda piyasaya göre daha ucuza
satış yapıldığı için gunün her saatinde kalabalık
müşteri topluluğunu görmek olanakh. En büyük
sorun ise dil.
İşportacı Peşmergelerin çoğu rakamlan
iyice öğrenmiş. Bölge halkının Kürtçeye
olan yakınlığı nedeniyle anlaşmakta da fazla bir
sıkıntı çekmiyorlar. Peşmergelerin 'biâm
yetkililer'den iki beklentisi var. Bunlardan ilki
siyasi statülerinin belirlenmesi ve ona göre bir
yaşam biçimine başlayabilmek, diğeri de eğer
Türkiye'de kalacaklarsa kendilerine basit de olsa
kapalı mekânlar sağlanması.
Cumhuriyet'e ÖzaTa hakaretten 2 beraat
Yazarımız Ilhan Şelçuk'un "Yuh" adlı yazısı
ve karikatüristimiz Necdet Şen'in içinde
"herze" sözcüğü geçen bir karikatürü
nedeniyle açılan iki davada, savcı "hakaret
kastı" bulmadı ve mahkeme Yazı İşleri
Müdürü Okay Gönensin ile diğer sanıklar için
beraat kararı verdi.
tstanbul Haber Servisi —
Cumhurbaşkanı'na hakaret et-
tikleri savıyla yargılanmakta
olan gazetemiz Yazı işleri Mü-
dürü Okay Gönensin, yazar tl-
han Selçuk ile karikatürist Nec-
det Şen beraat ettiler. Mahkeme
her iki davada hakaret suçunun
yasal unsurlanmn oluşmadığma
karar verdi.
Istanbul 2. Asliye Ceza Mah-
kemesi'ndeki ilk duruşmada,
Cumhuriyet gazetesinin
19.5.1990 günlü sayısında yer
alan llhan Selçuk imzalı,
"Ynh" başhkh yazıda Cum-
hurbaşkanı'na hakaret edildiği
savıyla açılan davaya bakıldı.
Haklannda TCK'nın 158. mad-
desi gereğince 4.5'er buçuk yıl
hapis cezası istenen Gönensin ile
Selçuk son söz olarak beraatle-
rini istediklerini söylediler.
Cumhuriyjet Savcısı Nurten
Altınok esas hakkındaki muta-
laasında şu gönişlere yer verdi:
"tlhan Selçuk imzalı "Yuh"
başlıklı yazıda, Bağdatlı Ruhi'-
ye ait bir şiirden alıntı yapılarak
'T.Ö.'ye armağan ediyorum,
tam sırasıdır' denilerek Cum-
hurbaşkanı'na hakaret edildiği
gerekçesiyle sanık hakkında ka-
mu davası açılmışsa da yazıda
da belirtildiği gibi Sabah gaze-
tesinin 16.5.1990 gunlü sayısın-
da yer alan, Cumhurbaşkanı'-
nın Ziraat Odaları başkanının
davetine 'Geleyim de yuhalayın
değil mi?' şeklindeki haberin
yorumu niteliğinde olduğu,
'yuh' ve 'yuf sözlerinin açık-
landığı, yaanın butunü itibarıy-
la Cumhurbaşkanı'nın yuhalan-
dığı ya da yuhalanması gerekti-
ğinin ifade edilmediği, hakaret
kastıyla yazılmamış olduğu an-
laşıldığından her iki sanığın da
beraatlerine karar verilmesi arz
olunur."
Savunma avukatları Gülçin
ÇaylıgU, Öznur Gundoğdu ve
Fikret tlkiz ise iddia makamırun
mutalaasına katıldıklannı ve
muvekkillerinin beraatini iste-
diklerini belirttiler.
Mahkeme Başkanı Şefik
Mutlu, savcırun görüşüne uygun
olarak "suçun yasal unsurlan-
mn oluşmadığı" gerekçesiyle
Gönensin ile Şelçuk'un beraat-
lerine karar verildiğini açıkladı.
Aynı mahkemede görulmek-
te olan diğer dava da Necdet
Şen'in 22.2.1990 günlu Cumhu-
riyet'te yayımlanan bir karika-
turunde kullanılan "herze" söz-
cüğüyle Cumhurbaşkanı'na ha-
karet edildiği savıyla açılmıştı.
Dünku duruşmada sorgusu
yapılan Okay Gönensin, "Kari-
katür çerçevesi içinde bir espri
olarak yorumladım. Hakaret
kastımız yoktu" dedi.
Savcı Nurten Altınok, esas
hakkındaki mutalasmda şöyle
dedi:
"Söz konusu karikatürde
Cumhurbaşkam'na icraatının
'herze' olarak nitelenerek Cum-
hurbaşkanı'na hakaret edildiği
gerekçesiyle sanık hakkında ka-
mu davası açılmışsa da karika-
tur, Cumhurbaşkanı'n hicvedi-
lerek karikatür yoluyla eleştiril-
mesi niteliğinde olduğundan,
okuyucuları güldürecek ve
Cumhurbaşkanı'nı küçük düşü-
rücü nitelikte buiunmadığından
eleştiri niteliğindeki karikatür-
de hakaret suçunun unsurlan-
mn bulumadığından her iki sa-
mğın da beraatlerine karar ve-
rilmesi arz olunur."
Mahkeme aynı yönde karar
vererek haklannda 4.5'er buçuk
yıl hapis cezası istenen Gönen-
sin ile Şen'in beraatlerine karar
verdi.
Istanbul 2. Asliye Ceza Mah-
kemesi'nde tlhan Şelçuk'un,
"Öf, Pöf, Tuh" başhkh yazısı
ile Oktay Akbal'ın "Yunalan-
mak Korfcusu" başhkh yazıla-
rından dolayı yine "Cumhur-
başkanı'na hakaret" savıyla
açılmış olan davalar ise dosya-
lann bilirkişi incelemelerinin s o
nuçlarının beklenmesi için erte-
lendi.
tlhan Selçuk ve OkayGönensin 'suçun yasal unsurianoluşmadığı*
gerekçesiyle beraat ettiler. (Fotograf: Cumhuriyet)
DUNW)A BUGUN
ALİStRMEN
Tazminat
"Keşke Körfez e asker gönderseydik. Savaş tazminatı is-
terdik. Bu fırsatı kaçırdık" tümcesinin Turgut Bey tarafından
soytenmiş olması, kendisi için olduğu kadar bizler için de ta-
lihşizliktir.
İşin en kotü yanı ise Turgut Bey'in bu mantığı dile getiren
sözleri daha önce de söylemış olmasıdır Kârlı bir iş yapmak
için ınsanlan ölmeye ve de öldürmeye göndermek, devlet etiği
ile bağdaşmayan bir davranıştır. Kârlı bir iş için kanlı mace-
ralara sürüklenmek, ölme öldürme oyununa girmek, ancak
mafyanın ahlakı içinde geçeriidir.
\ Keşke savaşa girseydik de tazminat alabilseydik, bu fırsa-
tı kaçırdık düşüncesi ise çirkinin ötesinde bilgi eksikliğini de
içerir.
Hukukun mantığı, ki savaşın ya da savaşçılann mantığın-
dan çok daha değişik ve evrenseldir, böyle bir tümce karşı-
sında kahkaha ile gülmenizi veya "Vay başımıza gelen" di-
ye dövünmenizi gerektirir. Çünkü hukuk mantığı kurallan, taz-
minatın hıçbir zaman haksız bir kazanç vesilesi olamayaca-
ğını söyter. Bu kural birçok Yargıtay içtihadında da yer almış
bulunmaktadır.
Tazminat ikiye aynlır: Maddı tazminat ve manevı tazminat.
Maddi tazminat, haksız bir fiıl karşısında ya da bir akdin ih-
lali sonucunda uğranılan zararı karşılamaya yöneliktir. Yani
her şeyden önce ortada uğranılan bir zarar olması gerekir.
Bu zararın saptanması da belirli kurallara bağlanmıştır. Taz-
minatın sınırtarı doğrudan uğranılan zararlarla sınırlı olma-
yabilir. Roma hukukunda da geçerli olan "mahrum kalınan
kâr" kavramı da zararın saptanmasında rol oynar.
Ancak burada da dikkat edilmesi gereken nokta, haksız
fiil ika edilmediği veya akit ihlal edilmediği takdirde normal
faaliyetini sürdürecek olan tarafın bu faaliyetinin aksaması
yüzünden uğradığı zararın giderilmesinin söz konusu oldu-
ğudur. Bir örnek vermek gerekırse, arabasıyla bir taksiye çar-
pan kişi, eksperlerın saptadığı maddi zaran ödeyecektir. Ama
bununla da yetinilmeyecek, taksi sürücusünun, arabasının
tamırde bulunduğu sürece çalışamamaktan doğan zararı da
hesaplanıp ödenecektir. İşte mahrum kalınan kâr budur.
Manevi tazminata gelince: Gözyaşlannın ya da bir yakını-
nın ölmesinin doğuracağı büyük uzuntü ve çöküntü gideri-
lemez ve bunların paraca bir karşılığı yoktur. Ama çekilen bu
sıkıntılara karşılık bir miktar ödeme yapılmasına karar verilir
ki bu karşılık semboliktir.
Her iki tazminat halinde de ana kural, önce bir zarann mev-
cut olması, sonra da ödenecek karşılığın haksız bir kazanç
vesilesi oluşturmamasıdır.
Turgut Bey'in, bu kadar basıt bir gerçeği bilmemesi ken-
disi için üzücüdür.
Bu gerçekler ışığında, "Keşke Körfez'e asker göndersey-
dik, savaş tazminatı isterdik. Bu fırsatı kaçırdık" demek, "keş-
ke karşı tarafın bıze zarar vermesini sağlasaydık, sonra bu-
nu ödetirdık" anlamını taşır. Savaşta uğranılan zararın, hele
bizım gibi ateş gücü düşük, ınsan gücu yüksek ülkeler için
insan kaybı olduğu da gözönünde bulundurulursa, Turgut
Bey'in sözünün bizler için de ne büyük bir talihsıziik olduğu
kolayca anlaşılır.
Önce insan kaybını göze alıp, sonra da bunu tazminata
çevirmek çağdaş devletin kabul etmeyeceği, edemeyeceği
bir tutumdur ve bir ülkenin böylesı bir görüşü benimseyen
kişilerce yönetilmesi başlı başına bir tehlikedir.
"Ama" denebilir, "nasıl olsa savaştan sonra galip taraflar
tazminatın miktanm kendilerı saptayacaklar ve belki de Irak'a
uğranılan kayıpların üstünde bir ödemeyı zorla kabul ettire-
rek kâr sağlayacaklar, o zaman kârlı bir iş yapılmış olmaya-
cak mı?"
Her şeyden önce yukarıda da belirttiğimiz gibi bu bir maf-
ya mantığıdır. Kaldı ki garip Irak'ın bunca kurda ne kadar kâr
sağlayabıleceği de ayrı bir konudur.
Silahlar sustuktan hemen sonra dört bir yandan ileri sû-
rülen istemler, pastadan pay kapmak için ön sırayı alma ça-
baları arasında "bir koyup üç almayı" kuranların ne alabile-
cekleri konusunda bazı ipuçları veriyor.
Çok geçmeden kâr-zarar hesaplarındaki büyük yanlışlar
bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak ve tazminatın ne olduğu-
nu bilmeyenlerin ne denli hesap adamı oldukları anlaşıla-
caktır.
KlSA KISA
• Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen trafik
kazalarında 12 kişi öldu, 4 kişi yaralandı. Ankara-Konya
karayolunda dün akşam saatlerinde meydana gelen
kazada Aytok özkan, Gündal Silah, Necati Inci hayatını
kaybetti. Silivri'de hatalı sollama sonucu meydana gelen
bir başka kazada da Ali Kalkan, Husamettin Bahk ve
Ali Demirci öldü. Dün ayrıca Muğla-Antalya
karayolundaki kazada motosiklet sürucüsü Rıdvan
Çatal, Hakkâri'nin Yuksekova ilçesindeki kazada Fenar
İCaya ile Enver Yardımcı, Mersin'in Fındıkpman
mevkiindeki kazada Hüseyin Yılmaz, Antalya kent
merkezindeki kazada Kerim Demir, Aydın-Denizli
karayolundaki kazada da kimliği belirîenemeyen bir kişi
öldü. Kazalarda yaralanan 4 kişi de olay yerine yakın
hastanelere kaldınlarak tedavi altına almdılar.
• Istanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Kadın
Hastabklan ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Yalçm Egeci, evinde kedi köpek bulunaa kadınlann
hamilelik döneminde düşük tehlikesi içinde oldugunu
belirtti. Egeci, "Hayvanlarda bulunan urisella denilen
hastalık kadınlann düşuk yapmasına neden oluyor" dedi.
• Kızılay'ın geçen yıl kan satışından elde ettiği para,
maliyetin çok altında kaldı. Kurum geçen yıl topladığı
kandan 3.5 milyar lira zarar etti. Kızılay Genel Müdür
Yardımcısı Hüseyin Tekin Sevil, kan bağışı oranının
giderek arttığını, ancak yine de ihtiyacı karşılayamadığını
belirtti.
• ABD Sağhk tstatistikleri Merkezince yayımlanan
verilere göre sinüzit, ABD'de kronik hastahklar arasında
ilk sırada yer aldı. Sinüziti, kronik hastalıklar
sıralamasında artrit ve yüksek tansiyon izliyor.
• Van'da yapılan bir operasyonda 19 kilo toz esrar ele
geçirildi. Olayla ilgili olarak bir kişinin gözaltına ahndığı
öğrenildi. Hakkâri'nin Yuksekova ilçesinde yapılan
operasyonlarda ise, toprak altına gizlenmiş 500 gram
bazmorfın ile 37 kilo kaçak çay ele geçırildi. Bu olayla
ilgili olarak da 4 kişi gözaltına alındı.
• Marmaris'te şuphe üzerine yakalanan Ahmet Yeniçeri
ve Mustafa Akpınar adlı kişiler uzerinde birer adet 7.65
çapında tabanca bulundu. Polis yetküilerinden alınan
bilgiye göre uzerinde tabanca yakalanan kişiler gözaltına
alınarak olay soruşturulmaya başlandı.
• Sağhk Bakanhğı Teftiş Kurulu Başkanhğı'nda açık
bulunan mufettişliklere atamalar yapıldı. Karar, Resmi
Gazete'de yayımlandı. Resmi Gazete'de ayrıca SSK
Kütahya Bölge Mudüru Hakkı Beşpınar'ın görevden
alındığına ilişkin üçlü kararname de yayımlandı.