Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ŞUBAT 1991
TÖREN
KULTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7
Sanayi-i Nefise öğrencileri
• KiiMf Servisi — Mimar Sinan Üniversitesi'nin
cekirdeğini oluşturan Güzel Sanatlar Akademisi'nin
(Sanayi-i Nefîse Mektebi) kuruluşunun 108. yıldönümü 4
martta saat 14.30'da üniversitenin Fmdıklı'daki
merkezinde baslayacak bir törenle kutlanacak. Törende
Güzel Sanatlar Akademisi'nden 50 yıl ya da daha uzun
süre önce mezun olmuş öğrencilerine, akademinin eski
başkanları ve MSÜ'nün ilk rektörüne, hizmet yülanna
göre emeği geçmiş öğretim üyeleri ve idari personcline
şükran plaketleri veriJecek. Bu nedenle MSÜ'nün 50
yıllık mezunlannın üniversiteye başvurmaları ya da 149
15 96 ve 145 87 60 nolu telefonları aramaları gerekiyor.
Törende aynca Devlet Konservatuvan öğretim
üyeJerinden Prof. Saim Akçıl ile Istanbul Üniversitesi
öğretim üyelerinden Doç. Cana Gürmen'in vereceği bir
resital Ue sergi açılışı da gerçekleştirilecek.
SJNEMA
Kısa film tarüşılacak
• Kiltir Servisi — 18 şubattan bu yana süren 3.
Uluslararası Istanbul Kısa Film Günleri'nin son güntt
konuyla ilgili bir yuvarlak masa toplantısına ayrıldı.
Bugtin saat 16.00'da Fransız Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilecek İFSAK 12. Ulusal Kısa Film
Yansmasrnın ödül töreninin ardından saat 17.00'de
Hilmi Etikan yönetiminde bir yuvarlak masa toplantısı
gerçekleştirilecek. Toplantıya film günleri sırasında
filmleri gösterilen sinemacılar katılacak. Türkiye'den
Mustafa AJtıoklar'ın katıiacağı yuvarlak masa
toplanüsına Avusturya'dan Stefan Stratil ve Bady Minck,
Fransa'dan Jean Pierre Delattra ve Hugues Fontaine,
Ispanya'dan Juanma Bojo LJUoa, fsviçre'den Kamal
Musaie, îngiltere'den Joy Parino, Almanya'dan Thomas
Rarkenhall ve ABD'den Alrio T in» VatılaraV
'Brando davası' sürüyor
• LOS ANGELES (AA) — ABD'de Los Angeles
Savcıhğı, kızkardeşinin sevgjlisini öldüren sinema
oyuncusu Marlon Brando'nun oğlu Christian'ın, daha
önce de bir kişiyi öldürmeye teşebbus ettiğini açıkladı.
Savcılık, Christian'ın iki yıl önce film setinde çalışan bir
isçiyi öldürmek maksadıyia ateş ederek başından
yaraladığına ilişkin belgenin mahkeme baskanına
ileuJdiğini bildirdi. Christian Brando'nun, eşi Mary
McKenna'ya da birkaç kez saldırdığı, 1986 yılında
boşanmak üzereyken dolu bir tüfekle karısını ve
kayınvalidesini tehdit ettiginin belirlendiği de kaydedildi.
Christian Brando, kardeşi Cheyenne'in Tahitili sevgilisi
Dag Drollet'i tabancayla öldürmekten yargılanıyor. Sanık
Brando, silahın, Drollet'le çıkan bir tartışma sırasında
kazara ateş aldığını savunmuştu. Christian, babasının
yatırdığı 4 milyon dolar kefaletle serbest bırakılmıstı.
DANS
Çağdaş BaleVlen 'Brankhos'
• Kültür Servisi — Bu yıl periyodik olarak Beyoğlu
Karaca Tiyatro'da perdesini açan Çağdaş Bale Topluluğu,
koregrafisini ve giysilerini Cem Ertekin'in oluşturdugu
yeni bir yapıtı repeıtuarına katıyor. Eski Yunancada
gırtlak anlamma gelen "Brankhos" adlı çağdaş yapıt,
geçen yaz Roma'nın tarihsel Caracaila hamamlarmda
konser veren Carreras, Domingo ve Pavarotti'nin
seslendirdikleri müzikler eşliğinde sunulacak. Gisela-
Rochow, Talar Margarosyan, Sanem Bilgin'in dans
ettikleri bu yapımda aynca topluluğun yeni kuşak
dansçıları da yer alıyor. "Piaf Suite" ve "Equinoxe" adlı
çalısmalarla birlikte sergüenecek "Brankhos" adlı bale,
25 şubat pazartesi saat 20.00'de Beyoğlu Karaca
Tiyatro'da Türkiye Yazarlar Sendikası etkinlikJeri
çerçevesinde izienebilir.
MÛZİK
Mozart, darbeden ölmüş
• NEW YORK (AA) — Klasik mu2İğin en buyük
ustalarından Avusturyalı VVolfgang Amadeus Mozart'ın,
sanıldığı gibi zehirlenme ya da eklem romatizması sonucu
değii, başına yediği bir darbeden dolayı öldüğü iddia
edildi. Fransa'daki Provence Üniversitesi
antropologlanndan Pierre-Francois Puech, konuyla ilgili
araştırmasını Arkeoloji Dergisi'nde yayımladı. Buna göre
Mozart'ta, ölümünden yaklaşık bir yılı aşkm bir süre
önce çok şiddetli başağnları basladı. Araştırmalar
sonucu, Mozart'ın kafatasında bir çatlak saptadığmı
kaydeden Puech, bunun bir düşmeden kaynaklanmış
olabileceğini ileri sürdü. Puech, şakak bölgesindeki
çatlağın, başağnlarının yanı sıra iç kanama, bayılma ve
halsizliğe de yol açarak Mozart'ı komaya soktuğunu ve 5
Aralık 1791'de de ölümüne neden olduğunu öne sürdü.
FESTIVAL
Jane Russell Berlin'de
• BERLİN (AP) — Bir zamanların Amerikalı "esmer
bombası" Jane Kussell, 41. Uluslararası Berlin Film
Festivali'nin onur konuklan arasmda. Onuruna bir
•etrospektif gösterim duzenlenen Jane Russell, Berlin'de
>ir de basın toplantısına katıldı, gazetecilerin ve eski
layranlannın sorulannı yanıtladı. 1921 doğumlu Russell,
Ik kez Howard Hughes'un "Kanun Dışı" adh filminin
iBD'de sansür tarafından 3 yıl yasaklanmasıyla
nienmişti. Sonradan fantezi rollerde yeteneğini de
anıtlayan Jane Russeli, 1970'lere kadar "Korkak
ahraman", "Çifte Dinamit", "Montana Belle", "Korkak
ahramanın Oğlu", "Las Vegas Macerası", "Erkekler
ınsınlan Sever", "Denizler Melikesi", "Erkekler
smerlerle Evlenir", "Pembe Gecelik" gibi fiimlerle
ıünti pekiştirmişti.
Değerli sanatçı
HAKKI ANLI'nın
kaybından derin üzüntü duyduğumuzu Bildirir,
ailesine ve sanatçılara başsağlığı dileriz.
PLASTİK SANATLAR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU
Değerli sanatçı
SAMİ GÜNER'in
kaybından derin üzüntü duyduğumuzu bildirir
ailesine ve sanatçılara bassağhğı dileriz.
PLASTİK SANATLAR DERNEĞİ
YÖNETİM KLRULL
19. Yüzyılda YakındoğuFotoğrafSergisi, IstanbulDevletResim veHeykel Müzesi'nde
Asya'nın tatlı kıyılarındaAgfa-Foto
Hıstorama ile
Köln'deki Wallraf-
Richartz Müzesi'nce
derlenen 19. yüzyıl
Yakındoğu
fotoğrafları, 7
marta kadar
îstanbul Devlet
Resim ve Heykel
Müzesi'nde
görülebilecek.
MEHMET BAYHAN
Agfa-Foto Historama ve
Wallraf-Richartz Müzesi'nin
(Köln) derlediği 19. yüzyıl Ya-
kındoğu fotoğrafları, Istanbul
Türk-Alman Kültür Enstitüsü'-
nün bir çalışması olarak 7 mar-
ta kadar Resim ve Heykel Mü-
zesi'nde izlenecek.
Yeni dünyadaki kolonüerini
kaybedince Fransa ve Ingiitere,
Hindistan yolunun gectiği Do-
ğu Akdeniz için kıyasıya reka-
bete girişirler. 1798'de Napol-
yon Mısır'a cıktığuıda yanında
bilim adamlan da vardır. Yapı-
lan araştırmalardan biri hiye-
rogliflerin okunmaya çaiışüma-
sıdır. 1839'da fizikçi ve millet-
vekili Francois Arago, Fransa
Bilimler Akademisi'nde fotoğ-
rafın bulunuşunu açıklarken
şunlan söylüyordu:
"Düsünün sadece arkeoloji
bo buluşla neier kazanacai. Hi-
yeroglifleri kopya etmek için
döziııeierie becerikli insaoın ay-
larca çaüsması verine bir kişi işi
kısa siirede bitirecek. Sanat iyi
bir malzeme kazanacak ve de-
mokratikleşecek. Astronomi de
nasibini alacak. Gezegenjmizin
fotoğrafik haritasnı çıkarmayı
bile umabiliriz."
Uzak görüşlû Arago, fotoğ-
rafın turistik geziler hevesim kö-
rükleyeceğini belki de düşüne-
memişti. Marko Polo anıları ve
Binbir Gece Masallan fantezile-
ri ile beslenrrüs Batı insanı Do-
ğu'nun gizemli iklimini her za-
man merak etmişti. İncfl'de an-
latılanları görmek, masallan ya-
samak ve antikalar elde etmek
özlemindeydi. Şimdi fotoğraflar
gerçek görıintüler getiriyor ve
hevesini köniklüyordu.
1850'Ierden sonra Doğu'ya
giden turist sayısındaki büytik
artışta fotoğrafın büyük payı ol-
duğu kuşkusuzdur. Başka hiç-
bir malzeme 19. yıizyıl öncü fo-
toğrafçılannın cektiği fotoğraf-
lar kadar turizmi özendiremez
ve belgeleyemezdi. Bu fotoğraf-
FOTOĞ-
RAFÇISI
BİLİNMt-
YOR —
1880
yılında
Mısr'da
çekilmis
bir
fotograf.
Mısırlı iki
kadın.
Fotografı
kimin
cektiği
bilinmiyor.
ların o zaman uyandırdığı ilgi-
yj bugün anlamamız biraz zor-
dur, ki bugün de turizmde ben-
zer etki sürmektedir.
Fotoğrafın elde ediüşindeki
kolaylasma, fotoğrafçılığın ye-
ni kanallara yönelmesini getir-
miş ve her seferinde önemli sos-
yal etkiler yaratmıştır. 1860'lara
doğru turizmin geüstiği alanlar-
da, diğer el sanatı ürünlerinin
yanında fotoğraflar da satılma-
ya basladı. 1850'lerde Fransız
Maxime Dn Camp, 1870'lerde
Felix Bonfiis, aynı yıllarda Is-
tanbul ve Kahire'deki stüdyolan
ile Abdollah Biraderler,
1875'lerde Istanbul'da Isveçü'
GoiBaııme Berggrt», 1880'lerde
Pascal Sebak bu fotoğrafçüann
en üniüleriydi.
Sergide Alman fotoğrafçıla-
nn ve devlet adamlarının cekti-
ği fotoğraflar da var. Bu fotoğ-
rafçılar teknik zorluklan yen-
meye çahşırken zenaatcı ve sa-
natçı becerileri ile ustün düzey-
de görüntüler hazırlıyorlardı.
Karanlık çadırları ve elli kiloyu
aşan malzemeleri ile fotoğrafcı-
lar ağır işçilerdi. Böyle olması-
na karsm sıcak havada ve çölün
kumlan üzerinde, bugün de ka-
litesine hayranlık duyduğumuz
görüntüler hazırladılar. Pira-
mitlere çıkmaya çalışan turist-
ler, onlara yol gösteren Bedevi-
ler, tarihi binalar, evler ve ev içi
yasam, Istanbul sokaklarından
görüntüler, Trabzonlu kadın ve
erkek. Ilgi çeken görüntülerden
biri de Galata Kulesi'nden cekil-
miş, Eyüp'ten Üsküdar'a İstan-
bul panoTaması. Sınırları çok
daha dar olmakia beraber Istan-
bul 'un o zaman da bir karmasa
yasadığını yansıtmakta.
Matbaa teknikleri gelişip de
posta kartı dönemi baslamadan
önce tüm ülkdere dağılan bu fo-
toğraflar, Batı insanının Ooğu
dünyası üzerine kurduğu ro-
mantik düşlerin ve Doğu turiz-
minin en önemli belgeleridir.
Mısu-, Suriye, Filistin ve Istan-
bul'un o dönem pek çok özelli-
ğini yansıtmaktadır. 1900'Iere
kadar fotoğrafın teknik gelis-
mesini de gözler önüne sermek-
tedir. Fotoğrafa ilgi duyanlar, 6
martta Dr. Wolf Dieter Lernb-
ke'nin "19. Yüzyılda Yakındo-
ğo'da Fotograf" konulu konfe-
ransını da izlemelidirler.
ElifAyiter'in resim sergisi5 martakadar Urart Sanat GalerisVnde
Özeleştirininbüyüteci altındaElif Ayiter,
resimlerinin felsefi
değil, tensel, duygusal
olduğunu belirtiyor.
Ayiter'in yapıtJan
otobiyografik
nitelikler de taşıyor.
Sanatçının kendini
büyüteç aJtına aldığı,
özeleştiri süreçlerinin
resimleri.
LÜDMILA
BEHRAMOĞLU
Elif Ayiter'in yapıtlan kırgm-
lık, kızgınlık, hüztin, yalnızlık
dolu, koyu, kuytu resimler.
"Dille taoımlanacak şejlerin
resrai değil bunfar. Bir mesele
var, onu anlatmaya çalısıyoruın,
dilim yetmiyor, yazıya dokerai-
yornm, resimle çözümluyorum.
Fdsefi degil, (ensel, duygusaldır
resimlerim. Bir yanıyla da oto-
biyografik. Çiınkıi bunlar ken-
dimi çöznmleme, biiyiiteç alüna
aima, özeleştiri siiırçlerimin re-
rimleridir de."
Elif Ayiter'in yaklasımı dışa-
vurumcu (expresyonist) olarak
nitelenebihr. Yapıtlan dünyayla
ihşkisinden bilinçaltına atılmış
görûntü ve yaşantılann yeniden
betünlenmesi. Bu çok bireysel
duygusal tavu-, dısavurumcu tarz
içinde çok doğru bir çizgi. Tam
İZLEYtCtNÎN BtLtNMEYEN DÜNYASI — Elif Ayiter'in yapıtJannda, izleyici kendi bilinme-
yen dünyasınıa görüntüierini de bulabilir. (Fotograf: tbrahim Günel)
kadın ve tam erkek olmayan, iç
ice geçmiş insan göriintüleri,
hatta baa portreler, insansı hay-
van, hayvansı insan imgeleri, ta-
nımsız iç mekânlar, eklemlerin-
den ayrılmış mobilyalar, nesne
yoğunluğu, her öğenin kendini
yalanlaması, yok edilmiş per-
spektif ve geleneksel resim ku-
raiJan göze ilk çarpanlar.
Çözıimlenmesi zor bir psiko-
lojizmJe yüklü dramatik resim-
ler belli bir duygusal anm kur-
gusal Ulüstrasyonu değil; geniş
bir zaman diliminin boyutlu et-
kilerinden ve birçok anm üst üs-
te gelmesinden oluşan izlenim-
ler, bir var oluşun belgeleri san-
ki.
Eh'fAyiter'in resimlerinde yal-
ruzca pastel kullanması, tarama
çizgilerinin belirliliğinin yanı sıra
resimlere akan, ilerleyen zaman
duygusunu, hareketi de veriyor.
Yasantılann iç içeliği, karmaşık-
Uğı, yoğunluğu gene kendi re-
simlerini keserek ve yeni bir dü-
zenleme ile üst üste yapıstırarak
elde ettiği etkiyle vurgulamyor.
Sürekli değiskenük içindeki çev-
renîn ve ruhun devinimi kolaj-
lann yanı sıra figürlerdeki defor-
masyonla da yansıtıüyor. Kolaj-
lann köşeli fonnlan, belirgin.
çizgiieri, ritmik düzenleme kay-
gısı Elif Ayiter'in kübist anlayı-
şa bağlıiığınm ipuçlan.
"Resimierini kafatnia degil
kanumia, yûregimle yapmama
karsm, aynı zamanda da çok bi-
çimci bir ressamımdır. Naai
olursa olsun diye kapıp koyver-
miyonım, çok kontrollü, çok
dengetf btr yapı kuruyonım. Za-
ten giderek daha çok resmin bi-
çimsel caası ügilendiriyor beni"
diyen sanatçı tarzıru tümüyle
kendi bulmus.
Aslında grafik sanatlar öğre-
nimi gören ve hiç resim dersi ai-
mamış olduğunu söyleyen Elif
Ayiter'in ABD'de master düze-
yinde resim diploması almasına
karsm eğitimi daha çok seminer-
ler ve eleştirel düzeyde olmuş.
"Resimlerinin içerigi, kurgu-
sn, renkleri ve teknigi ile tumuy-
le bana aittir. Ancak artık ken-
dime retmiyorum. Bu nedenle
yagljboya ögrenmek, 3 boyutlu
konstniksiyonlanı yönelmek is-
tryornm."
Elif Ayiter'in yoğun resimle-
rinde izieyicinin kendi bilinme-
yen dünyasının görüntülerini
bulabilmesi olanakh. Şüphesiz
böylesi beklenmedik buluşmalar
beklenmedik tatlar verebilir...
ŞerifMuhiddin Targan'ın resimleri ve anı eşyalarıEmlak Bankası SanatGalerisVnde
Türk müziğinde virtüozluk arayışı
Şerif Muhiddin (1882-1967), Batılı çalgı
metotlarından esinlenerek utta virtüoziteyi
amaçlamış, bu yolda besteler yapmış, ciddi
bir metot kaleme almış ilk saz sanatçımızdır.
CEM BEHAR
Klasik Türk Müziği evrenin-
de, çok yakm tarihlere dek Ba-
tılı anlamda bir virtüozluk kav-
raınına rastlanmıyor. Gerek ic-
ra üsluplan ve çalgı eğitimi yön-
temleri hakkında büdiklerimiz,
gerek bize ulaşmış saz eserleri
bu yüzyılm başlanna dek bu tür
bir anlayışın mevcut olmadığını
gösterir.
Virtüozluk,çaİınan sazın tek-
nik olanaklannı zoriamaya, on-
lan sürekli genişletmeye dayanır.
Bunun için Özel temrinler yapı-
lır, giderek zorlaşan egzersizler
uygulanır. Çalgı öğrenimi ve
metotlan virtüoziteyi geüstirme-
ye yönelir, çalan da virtüozluğa
enşmek için kendi fizyolojik
olanaklanoı (kol ve parmak güç
ve esnekliği, nefes tekniği ve ka-
pasitesi vb.) genişletmeye gayret
eder.
Bu anlamda bir virtüozluğun
devamlı olabilmesi için uygun
bir reperîuvar, yani icrası zor
enstrumantai eserlerin varlığı da
gereklidir. Yüzyılın başlanna
dek, bir-iki istisna dışında, böyle
eserlerin varlığından bahsetmek
mümkün değil. Virtüoz diyebi-
leceğimiz ilk sâzende Tanburi
Cemil Bey'dir (187H916). Kla-
sik Türk musikisinde eserlerin
zorluğundan söz ettiğimizde
teknik icra güçlüğü değil, doğ-
ru entonasyonu bulmak ve ince
süsleme nağmelerini tam olarak
icra edebilmeyi kastederiz. Her
perdenin hakkıyla basılması, ta-
vu ve eda vakalannı bozmaksı-
zın icra edilen makamın seyrini
belirleyen küçük yaratıcı nağme-
lerin ortaya çıkarılması, esas
olan budur. O kadar ki keman
ya da viyolonsel gibi çalgılar
klasik Türk müziğine ithal edil-
diğinde bunlann teknik olanak-
lannın ancak kuçük bir bölumu
kullanılmış, virtüozluk olanak-
lan bir kenara bırakılmıştır.
İcrada kıvrakbk ve çabukluk,
el ve parmak becerisiyle şaşırtı-
cı maharetler sergileyip altşılma-
dık ses bileşimleri oluşturmak,
Tanburi Cemil Bey'in başardığı
şeylerdir. Yani Paganini'nin yüz
elÛ yıl önce kemanda yaptığını,
ŞERİF MUHİDDİNİN SON UDU — Emlak Bankası'nın Tü-
neldeki sanatgaierisindeŞerif Muhiddin Targan'ın tablolannm
yanı sıra saz ve eşyaları da sergileniyor. (Fotografrtbrahim Giinel)
pratik açıdan, tanburda Cemil
Bey yapmıştı.
Tanburi Cemil'in virtuozluğu
maalesef sadece taş plaklardaki
icra ve taksimlerinde kalmıştır.
Yepyeni bir tanbur çalma üslup
ve ekolünün yaratıcısı olan ve
çok sayıda izleyicisi bulunan Ce-
mil Bey ardında bu virtuozluğu
uygulatabilecek ve geliştirecek
nitelikte saz eserleri bırakma-
mıştır. Daha önemlisi, kendi öz-
gün icralarını aydınlatıp öğrete-
bilecek bir tanbur metodu da
aktaramamıstır.
Tanburi Cemil'den de etkilen-
diği bilinen viyolonselci ve ud
virtüozu Şerif Muhiddin Tar-
gan'ın durumu ise çok farkhdır.
Şerif Muhiddin, Batılı çalgı me-
todlanndan esinlenerek başın-
dan beri udda virtüoziteyi sis-
temli olarak duşünmüş bu yol-
la kaprisler, ettidler bestelemiş<
ve virtüoz yetistiraıeye yönelik
ciddi bir metod kaleme almış ilk
saz sanatçımızdır. Uduyla yun-
dışmda resitaller veren ve özel
olarak ud için yaalmış ilk par-
çaları besteleyen Şerif Muhid-
din, udun çalınıs tekniğini bü-
yuk olçüde geliştirdi.
On iki yü süreyle Bağdat Kon-
servatuvan'nda müdürlük ve ud
bocalığı da yapan Şerif Muhid-
din burada Arap âleminin en
büyük udileri sayılan Mönir Be-
şir ve Cemil Besİr kardeşleri ye-
tiştirdi. Ud icrasma farkh bir an-
layış getirmeye çalışan, bu saz
için yeni kuÜanım aianiannın
öncüsü sayabileceğimiz Şerif
Muhiddin Targan ne yazık ki
Tanburi Cemil'in aksine, klasik
Türk müziği çevrelerinde izleyici
bulamadı. Kuru virtüozluğa hiç-
bir zaman iltifat etmemij olan
bu çevrelerde Şerif Muhiddin-
in yaklasımı hep donuk ve mu-
zikalitesiz bulunmuş, çoğu kez
örneğin Udi Nevres Bey ve hat-
ta Yorgo Bacanos'un daha gele-
neksel fakat duyarlı icraları ter-
cih edilmiştir.
Bir çalgınm temel icra üslubu
ancak yüz-yüzeUi yılda bir deği-
şir. Yüzyılın baslannda Tanbu-
ri Cemil Bey tanburda esaslı bir
üslup değişikliği yaratmıştı. Son
30-40 yıl içinde ise neyzen \iyazi
Sayın bu sıçramayı neyde ger-
çekleştirdi. Böylece yüzyılımız
İki çalgıda esaslı üslup değişim-
lerine tanık oldu. Ancak Şerif
Muhiddin'in yepyeni virtüozite-
sinin ud ıcralannda bu tür bir
anlayıs değisikliğine neden oldu-
ğunu ileri surmek mümkün gö-
rünmuyor.
w
Pir Sultan'a
bir yasak daha
• Kültür Seırisi — Ankara
Birlik Tiyatrosu'nun
sahnelediği "Pir Sultan
Abdal"a bir yasaklama da
Ankara Valiliği'nden geidi.
Anadolu Sanat Merkezi'nde
oyunu iki gün sunan
topluluğa dün valilikten
yasaklama emri geidi.
ABD'nin yöneticisi Zeki
Göker, oyunun bugüne
kadar altı kez
yasaklandığmı, ancak
savcılık ve idare mahkemesi
kararlarıyla her seferinde
oyunu sergüemelerinin
mümkün olduğunu
belirterek şunlan söyledi:
"Biz bu yasakiamadan
sonra yine Idare
Mahkemesi'ne gideceğiz. Bu
oyunun idare mahkemesi
kararlanyla oynatıldığını
artık herkes biliyor. Neden
hamen yasaklamaiar
sürüyor? Eğer gerekirse
oyunun yazan Erol Toy'la
birlikte Ankara il
sınırlanndan TBMM'ye
kadar yürüyeceğiz".
Grup Cumartesi
Kadıköylde
• Kültür Servisi— Mimar
Sinan Üniversitesi Resim,
Heyke,! Müzesi Doç. Nuri
Temizsoylu Atölyesi'nden
yetişen öğrencilerin resim
sergisi 25 şubat pazartesi
gflnü Kadıköy Belediyesi
Merkez Sanat Gaierisi'nde
(Kadıköy eski vapur iskelesi
karsısı) açılıyor. Sergi, 6
mart tarihine dek sürecek.
Grup Cumartesi adı altında
toplanan öğrencilerden Ayla
Can, Tahir Ekmekçi,
Turhan Erdem, Guneş
Ertinan, Tülün
Harmankaya, Suna Orel ve
Bülent Uçucu'nun
çahşmaiarı sergide yer
alacak.
4
Kuşaklararaâi
Diyalog'
• Kültür Servisi — TÜSES
Vakfı'mn düzenlediği
toplantılar kapsamında
bugün saat 14.00'te
"Kültürde Kuşaklararası
Diyalog" baslıklı bir
toplantı düzenlenecek.
Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda
gerçekleştirüecek paneh'
Onat Kutlar yönetecek.
Konuşmacılar Kürsat Başar,
Enis Batur, Atilla Dorsay,
Doğan Hızlan ve Latife
Tekin.
'H.AH Yücel'i
Anarken'
• Kültür Servisi —
Caddebostan'daki Kadıköy
Kültür ve Sanat
Merkezi'nde 26 şubat salı
günü yapılacak "Hasan Ali
Yücel'i Anarken" başhklı
toplantının saatinde
değişiklik oldu. önceden
saat 19.00'da yapılacağı
belirtilen toplantı saat
17.00'ye alındı. Konuşmacı
olarak Mualla Anheiger,
Mehmet Basaran, Vedat
Günyol, Sami Karaören ve
Can Yücel katılacaklar.
"Türkiye'de
Koleksiyonculuk ve
Müzayedecüik" baslıklı
panel ise aynı mekânda
bugün saat 15.00'te
gerçekleştirilecek.
Konuşmaalar: Hami
Çağdaş, Prof. Belkıs
Mutlu, İzzet Günay ve
Bingöl Tezel.
BUGÜN
• Sinemada pazartama
Ajans FTV'nin düzenlediği
sinema söyleşilerinin bu
haftaki konusu "Sinemada
Tanıüm ve Pazarlama."
Atatürk KitapüğVnda saat
14.00'te baslayacak
söyleşinin konuklan Engin
Ayça, Burçak Evren, Serhat
öztürk.
• Pmar Kür imzalıyor
Yazar Pınar Kür, kitaplannı
saat 15.00-16.00 arası •
Epsilon Kitabevi'nde
(Etiler-Alkent Ahşveriş
Merkezi) imzaJayacak.
bugün
bilsak
23 ŞUBAT CUMARTESİ:
14.30Oyunculuk: Haluk
BİLGİNER
16.00Bilsak Konserleri:
Fcıhi TANER ve Toplama
Adamlar" IJüzcnlcycn: Nejaı
YAVAŞOĞULLARI
Cafe-Foyer-Bar(Giris)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar(5.Kaı)
15.00-18.00 HcavyMctal
18.00-24.00 Rock
15.00 Emalpi
21.30 Erkin KORAY
1
•
•
J
bilsak, sırasclvilcr cadv
soğancı sok. 7 cihangir
143 28 79-99