Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ŞUBAT 1991 • • * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
Özal, Savunma Bakaııı Doğarfı azlettiANKARA (Cumhuriyel Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Tur-
gnt Özal, eşi Semra Özal'ın
ANAP U başkanhğına aday ol-
masına karşı çıkan Milli Savun-
ma Bakanı Hiisnii Dogan'ı ba-
kanlıktan azletti. Doğan, Cum-
hurbaşkanı özal'ın dün yapılan
Milli Güvenlik Kurulu toplantı-
sına katılmamasını Akbulut
aracılığıyla istediğini, bunu ka-
bul etmemesi üzerine toplantı-
ya yanm saat kala azledildiğinin
Akbulut tarafından kendisine
bildirüdiğini açıkladı. Hüsnü
Doğan Akbulut'un, "Cumhur-
başkanı azlinizi isterse kabul
etmem" sözünü yerine getirme-
diğini savunurken Akbulut,
"Sayın Doğan, çözüm için ba-
na yardımcı otmadı, bu tasamıf
kaçnulmsız okJu" açıklamasını
yaptı.
Doğan'ın azledilmesi olayı
şöyle gelişti:
Önceki gün (21 Şubat 1991)
akşam saatlerinde muhafazakâr
dört bakan Plan ve Bütçe Ko-
misyonu Başkanı Yusuf Ozal ile
bir topiantı daha yaptılar. Top-
lantıda, Cumhurbaşkanı Özal
ile bazı bakanlann cekişme içe-
risine girmesinin sakıncalan de-
ğerlendirildi.
Cumhurbaşkanı özal, gece
geç saatlerde Yusuf Özal'ı ara-
dı. özal, kardeşine, Hüsnü Do-
ğan'ın Milli Savunma Bakanlı-
ğı'nda kalmakta direnmesinin
yanlış olduğunu anlattı. Özal,
ayrıca Başbakan Akbulut'u da
arayarak "Hiisnii Doğan yann-
ki (bugün) Milli Güvenlik Kur-
lu toplantısına katılmasın. Ak-
si hakte azlederim" mesajını ilet-
ti.
Özal'ın, "Türkiye Cumhuri-
yeti'nde hiç Cumhurbaşkanı ile
çatışma içerisinde olan bir Mil-
li Savunma Bakanı olmuş mu?
Bu işi böyle götürmek mümkiin
değil. Devleti daha fazla zaafa
ugratmanın vebalini kimse
üstlenemez" dediği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Ozal, kardeşi
Yusuf Özal'a hükümette ve par-
tide daha fazla sorun yaratılma-
ması için yumuşama önerisinde
de bulundu. özal'ın kardeşi ile
görüşmesinin oldukça ılımlı bir
havada geçtiği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Özal, daha
sonra Yusuf Özal'ın bugün ev-
lenecek olan oğlu tbrahim
Özal'ı da arayarak nikâhına ge-
leceğini bildirdi ve "düğün he-
diyesi olarak ne istersin" diye
sordu. Muhafazakâr eğilimin
önde gelen isimlerinden Yusuf
Özal, daha sonra Hüsnü Doğan,
Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu
ve Mehmet Keçeciler ile görüşe-
rek durumu anlattı. Hüsnü Do-
ğan'ın Yusuf özal'ın yumuşat-
ma çabasına rağmen istifa etme-
me konusunda kararh olduğu ve
"Azletsinler" dediği öğrenildi.
Azle doğru
Başbakan Akbulut, Özal'ın
uyarısı üzerine dün Hüsnü Do-
ğan'ı yeniden arayarak saat
14.00'te toplanacak olan Milli
Güvenlik Kurulu'na katılmama-
sını, aksi halde Cumhurbaşka-
nı Özal'ın kendisini azletme ka-
rarlılığında olduğunu bildirdi.
Bu gelişmelerin ardından Do-
ğan ile birlikte muhafazakâr ba-
kanlar Mehmet Keçeiler, Cemil
Çiçek ve Içişleri Bakanı Abdül-
kadir Aksu, Başbakanlık Konu-
tu'na çıkarak Akbulut ile görüş-
tüler. Akbulut'un bu görüşme
sırasında Cumhurbaşkanı özal-
ın, Hüsnü Doğan için bakanbk-
tan aynhnası konusunda ısrarh
olduğunu aktardığı ve tavrını
"Yapacak fazla bir şeyim yok"
diyerek açıkladığı belirlendi.
Akbulut, daha sonra Cum-
hurbaşkanhğı Köşkü içerisinde-
ki Muhafız Alayı'na giderek
Cumhurbaşkaru ile birlikte cu-
ma namazını kıldı. Namaz son-
rasında özal ve Akbulut, Çan-
kaya Köşkü'ne giderek bir süre
görüştuler. Akbulut, bu görüş-
me sırasında Hüsnü Doğan'ın
azledilmesine ilişkin önerisini
Cumhurbaşkanı Özal'a sundu.
Özal da bu öneriyi onayladı.
Akbulut, bunun üzerine Mil-
li Güvenlik Kurulu toplantısına
gitmeye hazırlanan Hüsnü Do-
ğan'ı telefonla arayarak
"azledildiğini" bildirdi.
Doğan'dan suçlamalar
Hüsnu Doğan, Akbulut'un
görevden alındığını bildirmesin-
den sonra Milli Savunma Ba-
kanlığı'na giderek eşyalarını
topladı ve yüksek rütbeli bazı
generallerle vedalaştı. Mehmet
Keçeciler de Petrol Ofisi'nin Kı-
zılay'daki sosyal tesislerinde ka-
rargâh kurarak muhfazakâr eği-
limin önde gelenleriyle telefon
görüşmeleri yaptı. Keçeciler, bu-
radan ayrıldıktan sonra Milli Sa-
vunma Bakanlığı'na giderek
Doğan ile bir süre görüştü. Do-
ğan, bakanhkta ANAP Teşkilat
Başkanı Orhan Demirtaş ve
ANAP Genel Başkan Yardımcı-
larından Galip Demirel ile de
göruştü. Bu görüşmelerin ardın-
dan Doğan, "lzmir milletvekili"
sıfatıyla saat 16.00 sıralarında,
basın kuruluşlarına şu açıkla-
mayı gönderdi:
"Değerli basın mensuplan,
17 Şubat 1991 Pazar günü
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
basın toplanüsını müteakip Baş-
bakan Yıldınm Akbulut ile bir
görüşme yaptım ve orada bulu-
nanlann huzurunda şunlan söy-
ledira:
"Bölgemizde savaş devam et-
mektedir. Böyle bir dunımda
Cumhurbaşkanıyla karşı karşı-
ya gelen bir Milli Savunma Ba-
kanı olarak kalmayı görev ve so-
nımluluk anlayışımla bagdaştır-
mıyor ve istifa etmeye karar ver-
miş bulunuyonım."
Bunun üzerine Sayın Başba-
kan"ın tavn şöyle oldu:
"Ben sizin gibi düşünmüyo-
rum. Her şeye rağmen kriz de-
vam ederken görevinden aynl-
man yanlış olur. Zaten şimdiye
kadar Genelkurmay Başkanı,
Milli Savunma Bakanı ve iki dı-
şişleri bakanı istifa ettiler.
Diğer taraftan şayet Cumhur-
başkanı sizin veya diğer arka-
daşlann azlini isterse bunu ka-
bul etmem. Aynca Sayın Cum-
hurbaşkanı benim istifamı ister-
se ben de istifa etmem. Demok-
ratik usullerle düşürülme hariç,
biiyiik kongreye kadar görevimt
devam ederim."
Böylece istifa etmemem ve er-
tesi günü bir açıklama yapmam
ADANA HEPODROMIPNDAN Fikret Dağhoğiu
Demirkır daha şansl
Türkiye Jokey Kulübü'nün
yıllık olağan genel kurulu yarın
yapılacak. Istanbul Velieİendi
Hipodrumu Şeref Salonu'nda-
ki genel kurulda, yeni yönetim
kurulu üyeleri ile haysiyet diva-
m ve murakıplar seçilecek. Ge-
nel kurulda aynca 1991 yüı büt-
çesi belirlenecek ve kulübe üye-
lik için yapılan yeni başvurular
değerlendirilecek. Bugünkü ko-
şularla ilgili önerilerimiz ise
şöyle:
1. AYAK: Ağır kilosuna rağ-
men çok iyi bir form tutan
Akifbey ilk şansa sahiptir. Bu
yanşı için yaptığı idmanlannda
göz dolduran tlkgenç ve Arka-
daş da netice alabilir. Aliş'i
sürprizde öneririz. Kuponlarda
fazla at yazmakta fayda vardır.
2. AYAK: Kolundaki arızası
kısmen giderilen, grubun en ka-
liteli atı Mertkan'ın birinciliğe
uzanacağını varsayıyoruz. Ge-
çen hafta başanlı bir yanş çı-
karan ve dun sabah sprintini
beğendiğimiz Karaşimşek ve
çok koşturulmasına rağmen
Kayra, daha sonra düşünülebi-
lir. Hazar 1, yarışm sürpriz is-
midir.
3. AYAK: Dün sabah
600/41.8, 400/27.8 yapan Kır-
yunt çok iyi dunımda. Mislici-
ler kuponlarına tek yazabilir.
Ağır kilosuna rağmen Cihangir
8 ve istikrarlı yanşlar çıkaran
Gülseren 1 ile Yerdelen'i sürp-
rizde veriyoruz.
4. AYAK: Uğur 56'nın joke-
yi Ata, sabahki idmanında dü-
şerek kolunu kırdı. Bu nedenle
bugünkü koşuda ata binemeye-
cek. İyi durumunu koruyan
Demirkır, form durumuna gö-
re yanşın en şanslı atı. Izzet, bu
yarıya ciddi şekilde hazırlandı.
Demirkır'a sert rakiptir.
5. AYAK: Dün sabahki ken-
terinde iyi görünen Ne Halo ile
Katarina, Bahir, Mamilot ve
Meryem'in kuponlarda bulun-
masında fayda vardır.
6. AYAK: Dün sabahki
sprintinde 200/14 kolay yapan
Sabur'a ilk şansı veriyoruz.
Eserbatur ve Kayhanbatur ekü-
rileri ihmale gelmez. Erdoğdu,
Didar ve Nilüfer'i sürprizde
öneririz.
TAHMİNLER
1. KOŞU: F. Mehteran (5), P:
Melih (1), S. Last Girl (2).
2. KOŞU: F: Akifbey (2), P:
tlkgenç (4), PP: Arkadaş 1 (3),
S: Aliş (5).
3. KOŞU: F: Mertkan (2), P:
Karaşimşek 1 (5), PP: Kayra
(1), S: Hazar 1 (3).
4. KOŞU: F: Kıryunt (8), P:
Cihangir 8 (1), PP: Gülseren
(10), S: Yerdelen (6).
5. KOŞU: F: Demirkır (1), P:
Izzet (3), PP: Koşanyel (4), S:
Gaddar (7).
6. KOŞU: F: Ne Halo (3), P:
Katarina (7), PP: Bahir (6), PP:
Mamilot (16), S: Meryem (4).
7. KOŞU: F: Sabur (3), P:
Kayhanbatur (2), PP: Erdoğdu
(4), S: Didar (5).
G.1
11
ıta3 İ
4 İ
S|
6
7|
«I91
10
n'
12!
Î3
1
"
14
!
Gi
I7
8;
9;
10
11
W"14
!i
1
2
3
4
5
6
7
3
to*~
"I
JU
17
16
--
?P_3ı
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
-
15
16ı
uygun bulundu. 18 şubat pazar-
tesi günü basına yaptığım açık-
lamayı toplantıdan önce Sayın
Başbakan gormüşlerdir.
Dün Sayın Cumhurbaşkanı,
Sayın Başbakan tarafından ba-
na iletilmek iizere 'Hüsnü Do-
ğan 22 şubat günü saat 14.00'te
yapılacak Milli Güvenlik Kuru-
lu toplantısına gelmesin, geldi-
ği takdirde bakanlıktan
azlederim' mesajını gönder-
miştir.
Anayasamn 118'inci maddesi-
ne göre Milli Savunma Bakanı,
Milli Güvenlik Kurulu'nun üye-
sidir. Ben bakanlık görevinde
kalabilmek için böyle bir bedel
ödemeyi kabul etmedim ve top-
lanbya katılacağımı ifade ettim.
Bugün saat 13.30 civannda
Sayın Başbakan beni telefonla
arayarak bakanlıktan azledildi-
ğimi haber verdiler.
Kamuoyuna saygıyla duyuru-
lur."
Akbulut'un yamtı
Başbakan Yıldınm Akbulut'-
un Doğan'a janıtı da Başbakan-
lık Basın Merkezi'nden saat
20.00 sıralarında yapılan bir
açıklamayla verildi. Bu açıkla-
mada, Doğan'ın görevden alın-
dığı belirtilirken Akbulut'un şu
görüşlerine yer verildi:
"Malum olaydan sonra Milli
Savunma Bakanı HUsnü Dogan,
istifa etmek istedi. Bir çözüm
bulabiliriz diye kabul etmedim.
Ancak Sayın Doğan, çözüm için
bana yardımcı olmadı. Mesele-
nin daha buyük boyutlara ulaş-
maması için bu tasamıf kaçınıl-
maz oldu."
Aynca, Doğan'dan boşalan
Milli Savunma Bakanlığı'na
Devlet Bakanı Mehmet Yazar-
ın, halen joırtdışında bulunan
Dışişleri Bakanı A. Kurtecebe
Alptemoçin'e Devlet Bakanı Gü-
neş Taner'in vekâlet edeceği kay-
dedildi. Vekâlet kararlan, Res-
mi Gazete'nin akşamki müker-
rer sayısında yayımlandı.
Kâmran İnan
Çankaya'da
Bu arada Cumhurbaşkanı
Özal'ın özel temsilcisi olarak In-
giltere, Fransa ve Ispanya'da bir
dizi temaslarda bulunan Devlet
Bakanı Kâmran İnan, gece Çan-
kaya Köşkü'ne çıktı. Kâmran
tnan'ın boşalan bakanhklardan
birine atanabileceği yorumlan
yapılırken, Inan'ın Cumhurbaş-
kanı Özal'a temaslan ile ilgili
bilgi verdiği öğrenildi.
'Huzur içindeyim'
Hüsnü Doğan, dün gece
Cumhuriyet muhabirinin "Ken-
dinizi hakarete uğramış mı
hissediyorsunuz" sorusu üzeri-
ne "Tam tersine inandığım şey-
leri yapmış olmanın huzuru
içindeyim. Şahsım adına her-
hangi bir iizüntüm yoktur.
Açıklamada durum tesbiti yap-
tım, daha yorumlar safhasına
gelmedim" dedi.
Doğan, Akbulut'un açıkla-
masında, "Doğan bana çözüm
için yardımcı olmadı" sözlerinin
hatırlaülması üzerine de "O iki
ciimlenin başı ile sonu aynı şey
değil" dedi ve Akbulut'un bu
sözleriyle Milli Güvenlik Kuru-
lu toplantısına katılmamasını
kastettiğini kaydetti. Doğan,
"Ben böyle bir konuda kimse-
ye yardımcı olmam. Ben bir ba-
kanlıkta isem, oradaki bütün
haklanmı kbrayarak oradaki
bütün görevlerimi yerine
getiririm" şeklinde konuştu.
Tepkiler
Cumhurbaşkanı Özal'ın eşi
Semra Özal, Doğan'ın azliyle il-
gili görüşlerini soran gazetecilere
îstanbul'da, "Hayır hiç duyma-
dım, bilmiyorum. Haberleri de
dinlemedim. Çok işim vardı"
yarutını verdi. Semra Özal'ın bu
konuda yöneltilen sorulara ilgi-
siz şekilde yanıt verdiği görüldü.
ANAP Genel Başkan adayla-
nndan Hasan Cdal Güzel Cum-
huriyet muhabirine, Cumhur-
başkanının ısran ile Başbakamn
Hüsnü Doğan'ın kellesini kendi
eliyle teslim ettiğini söyledi. Gü-
zel, "Parti teşkilatının hür ira-
desiyle seçilen bir Başbakamn
bunu yapması miimkün değil-
dir. Sayın Başbakan, siyasi sta-
tüsünün diyetini bu şekilde öde-
raektedir. Bu sistem milletin de-
ğil, yağcılann ve dalkavuklann
hâkim olduğu monarşik bir
sistemdir" diye konuştu.
Muhalefet
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, Doğan'ın azledilmesini
değerlendirirken "iktidar parti-
sinin içinde tam bir kargaşa
yasandığını" söyledi. Milli Sa-
SIEMENS
Cok Özel Bir Santral
Cok Özel Fiyatlarla
Siemens SATURN 12-32 Digital Telefon Santralı
Sıemens ışyerınızı ve bütçenızı düşünen, ılerı
teknolojıyle donanımlı, 8 veya 24 hat kapasıtelk-digital
bir santral sunuyor.
Programlanabılır hafızasıyla Sıemens SATURN 12-32
Dıgıtal Telefon Santralı tşyerınizin telefon trafığını tek
elden yönetır
Iç ve dış çağrı toplama, üçlü konferans, kısa kodla
arama, mesaj bırakma, çağrı yönlendirme, rahatsız
edılmeme, danışmalı bekletme gıbı 30'u aşkın ıletışim
hünen ile SATURN 12-32 ışyerınızın can damarıdır.
OTORİTELEREV GÖRÜŞLER]
F. Dağhoğiu
A. Güven
A. özaslan
K. Akyer
2-3-4-5
2-4-8
2-4
2-4-5-3
2-5
3-4-5
2-3-5-8
2-5-1
8-10-11
8
8
8-1
1-4
1-3
1
1
[
3-10-4
3
13-3
3-6-7
2-3-4
3-5-8-2
3-2
3-4-2
SIMKO
TİCARET ve SANAYJ A.Ş.
Siemens AG
Türkiye Genet Mümessili
Mecttsi Msbuaan Cad. P4o.t25
Fmchklı/tstanbui
Te) . (1) 151 09 00
Fax {1! 152 41 M
vunma Bakanı'nın "kişisel me-
seleler, kişisel yönetim
usuDeriyle" görevden alındığı-
nı kaydeden tnönü, "Bütün
bunlar aile içi meseleler. Bunla-
nn devlet düzeni ile ilgisi yok.
Bunlar, ülkenin demokratik ge-
leneğine uymayan utanç verici
olaylar" diye konuştu. İnönü,
"Ba olayda, Başbakan'ın orta-
da olmadığı anlaşdıyor" dedi.
DYP Genel Başkanı Siiley-
man Demirel, olayı değerlendi-
rirken "tlahiar gazaba geldi.
bahlar gazaba gelince kurban
isterier. Bir kurbanla doyduysa
mesele yok. Arkasında ne var
bilmiyorum. Siyasi manasını
bulmamıza aile kavgası engel
oluyor" diye konuştu.
2. azil
Hüsnü Doğan'ın Milli Savun-
ma Bakanhğı görevinden azle-
dilmesiyle Akbulut kabinesinde
5. değişiklik; ANAP hükümet-
lerinde de 2. azil olayı yaşandı.
Yüdırım Akbulut hükümetin-
den ilk istifa 20 şubatta, Mesut
Yümaz'ın Dışişleri Bakanlığı-
ndan aynhnasıydı. Daha sonra
hükümete eleştiriler yönelten
Maliye Bakanı Ekrem Pakde-
mirli, dış politikada ağırlıgını
hissettiremeyen Ali Bozer, dele-
ge seçimlerinde yaşanan olaylar
nedeniyle Sefa Giray görevlerin-
den ayrıldılar. Hüsnü Doğan,
Maliye Bakanı Vural Ankan'ın
1984 yılında "Kapıkule gümriik
olaylan" nedeniyle görevden
alınmasının ardından, azledilen
ikind ANAP bakanı oldu.
GOZLEM
UGUR MUMCU
Bakanlardan
mücadele karan
Doğan'a destek veren Keçeciler, Çiçek ve
Aksu'nun bugün ortak bir deklarasyon
yayımlayacakları belirtildi. Keçeciler ve Çiçek
makamlarından özel eşyalarını topladılar.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Hüsnü Doğan'ın Milli
Savunma Bakanlığı'ndan azle-
dilmesi üzerine, Semra Özal'ın
adaylığına Doğan ile birlikte
"bayrak açan" Devlet Bakanla-
n Mehmet Keçeciler ve Cemil
Çiçek ile lçişleri Bakanı Abdül-
kadir Aksu, bugün "Hüsnü Do-
ğan'a destek deklarasyonu" ya-
yımlama ve "mücadele" karan
aldılar. Dün gece geç saatlere
kadar süren görüşmeler sonun-
da üç bakan, "istifa ederek geri
adıma atmayalım, Cumhurbaş-
kanı bizi de azletsin" göruşun-
de mutabık kaldılar. Keçeciler ve
Çiçek dün gece makam odala-
nndan özel eşyalannı topladılar.
Keçeciler, "İstifayı düşünmüyo-
ruz. Ama Hüsnü Bey ile
beraberiz" derken, Cemil Çiçek
de "Görevden aynlmak dahil,
sonuna kadar kendisini
destekliyorum" şeklinde konuş-
tu.
Direniş trafiği
Doğan'ın azledilmesinin ar-
dından dün gece Ankara'da yo-
ğun bir "direniş trafiği" yaşan-
dı. Hüsnü Doğan, Milli Savun-
ma Bakanlığı'ndan askeri tören-
le uğurlandıktan sonra, Turgut
Özal ile birlikte ANAP'ın kuru-
luş çahşmalannı yürüttükleri ve
parti programını kaleme aldık-
lan Kader Sokak'taki evine çe-
kildi. Doğan'ı ilk ziyaret eden,
Cumhurbaşkanı'nın kardeşi
Korkut Özal oldu. Yaklaşık 35
dakika suren görüşme sonrası
Korkut özal, gazetecilerin soru-
lannı yanıtsız bıraktı. Korkut
özal'ın Doğan'a, kendisini des-
teklediğini bildirdiği öğrenildi.
Korkut Özal'dan sonra Do-
ğan'ı Mehmet Keçeciler ziyaret
etti. Keçeciler, bir süre görüştük-
ten sonra, önce Başbakanlıkta-
ki makamına giderek özel kale-
mine "eşyalannın toplanması"
talimatını verdi. Aynı saatlerde
Cemil Çiçek de makamına gide-
rek kişisel eşyalannı topladı ve
bakanlıktan aynldı.
Gecenin önemli toplantılann-
dan biri saat 20.30 sıralannda
Keçeciler'in Milletvekili Loj-
manlan'ndaki evinde gerçekleş-
ti. lçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu, saat 19.00 sıralarında so-
na eren Milli Güvenlik Kurulu
toplantısından ayrıldıktan son-
ra önce bakanlığına daha sonra
da Mehmet Keçeciler'in evine
gitti. Hasan Celal Güzel de Ke-
çeciler'in evindeki toplantıya ka-
tıldı.
Semra Özal'ın adaylığına kar-
şı çıkan muhafazakâr bakanla-
nn birbirleriyle temaslannda
once "istifa etmeleri" görüşü
ağırlık kazandı. Ancak Keçeci-
ler ile birlikte yapılan topiantı
sonunda, istifa etme yerine Hüs-
nü Doğan'ın yanında yer aldık-
larını vurgulayan bir deklaras-
yon yayımlanması görüşu ağır
bastı. Muhafazakâr bakanlar,
Hasan Celal Guzel'in de destek-
lediğı, "Neden istifa ederek ge-
ri adım atalım? Cumhurbaşka-
nı Özal bizi de azletsin" göru-
şünun uygulanması kararını al-
dılar.
Mehmet Keçeciler, Cemil Çi-
çek ve Abdülkadir Aksu'nun
bugün yayımlayacakları dekla-
rasyon ile îstanbul il başkanlığı
için Semra Özal'a karşı aday çık-
ması kararlaştırılan Fatih ilçe
başkanı Talat Yılmaz'ı ve Hus-
nü Doğan'ı desteklediklerini
açıklamaları bekleniyor.
Devlet Bakanı Cemü Çiçek,
saat 21.00 sıralannda makam
aracı yerine özel bir araçla Do-
ğan'ın Kader Sokak'taki evine
geldi. Çiçek, gazetecilerin "siz ve
Keçeciler istifa etmeyi diişünü-
yor musunuz" sorulanna şu ya-
nıtı verdi:
"Gerekirse istifaya hazınz.
Onu arkadaşlarla konuşunız,
ama azil hadisesi, fevkalade
üzücüdür. Hüsnü Bey, partinin
iki numaralı kurucusudur. Bu-
güne kadar da partinin başarısı
için canla başla çalışmış olan ve
attığı her adımla da parti men-
faatini düşünen bir arkadaşı-
raızdır. Görevden aynlmak da
dahil sonuna kadar kendisini
desteklediğimi ifade ederim."
Haklı bulmuyoruz
Devlet Bakaru Mehmet Keçe-
ciler ile tçişleri Bakaru Abdülka-
dir Aksu da Milletvekili Loj-
manlan'ndan ayrıldıktan sonra
saat 21.40'ta Husnu Doğan'ın
evine geldiler. Mehmet Keçeci-
ler'in kullandığı özel araç ile Do-
ğan'ın evine gelen Aksu, her-
hangi bir açıklamada bulunma-
dı.
Ancak Keçeciler, gazetecile-
rin Çiçek'in istifaya ilişkin söz-
lerini anımsatması üzerine "Ko-
nuşacağız, konuşacağız" karşı-
lığmı verdi.
Keçeciler, "Gerekirse istifa
eder misiniz" sonısuna, "Aynı
beyandır. Hüsnü Bey'e yapılan
işlemi haklı bulmuyoruz. Istan-
bul'daki seçimler dolayısıyla
tavnmızda bir değişiklik yoktur.
Hüsnü Bej ile beraberiz" yanı-
tını verdi.
Keçeciler, Aksu ve Çiçek, sa-
at 22.50'de Doğan'ın evinden ay-
nldılar. Keçeciler, "Hüsnü Do-
ğan'ın morali gayet iyi" demek-
le yetindi.
Akbulut: Üzgünüm
Cumhurbaşkanı Özal'ın Hüs-
nü Doğan'ı azletmesine karşı
muhafazakârlann direniş trafi-
ği sürerken, Mehmet Keçeciler,
Başbakan Yıldınm Akbulut'u
da aradı. Keçeciler, Başbakan
Akbulut'a Cumhurbaşkarunın
azil isteğine uyma gerekçesini
sordu. Akbulut'un Keçeciler'e,
"Üzgünüm. Buna mecburdum"
dediği öğrenildi. Cumhurbaşka-
nı özal'ın Akbulut'a Hüsnü Do-
ğan'ın bakanlıktan alınması ko-
nusunda baskı yaptığı ve "ya
sen, ya o" ikilemi içerisinde bı-
raktığı, ANAP kulisinde yayüdı.
Muhafazakâr bakanlar, Mil-
li Güvenlik Kurulu sonrasında
Başbakan Akbulut'tan da ran-
devu isteğinde bulundular.
Muhafazakâr diğer bakanlar
Keçeciler, Çiçek ve Aksu'nun
"istifa etmeyiz, azletsinler" ka-
rannın Başbakan Akbulut'u çe-
kilmeye zorlayabileceği belirtili-
yor.
Başbakanhğa yakın kaynak-
lar, Akbulut'un "dört bakanını
azleden Başbakan" olma yerine
istifa etme yolunu seçebileceği-
ni belirtiyorlar. Akbulut'un isti-
fa etmeyi yeğlemesi halinde hü-
kümet düşecek. Cumhurbaşka-
nı Özal'ın bu durumda Akbu-
lut'u yeniden hükümeti kurmak-
la görevlendirebileceği, böylece
Çankaya ile uyum içerisinde ça-
lışabilecek bir hükümet oluştur-
ma fırsatı yakalayabileceği ifa-
de ediliyor.
(Baştarafı 1. Sayfada)
Sovyetler. bombardımanın durdurulacağı konusunda gü-
vence vererek Irak'ı Kuveyt'ten çekilmeye zorluyor. ABD,
Irak'ın Kuveyt'ten "kayıtsız-koşulsuz çekilme" yerine çe-
kilmeyi bazı koşullara bağladığı gerekçesi ile Sovyet pla-
nını benimsemiyor; Sovyet planına yeni öneriler ekleyerek
Saddam'ı, bu kez de diplomatik bombardıman altında tu-
tuyor.
Saddam, önceki gün akşamüstü kendi kamuoyuna "di-
renen lider" görüntüsü veren bir "moral" konuşması ya-
parken Dışişleri Bakanı Tarık Aziz de kayıtsız-koşulsuz çe-
kilme önerisine "evef" diyen yanıtı Moskova'ya götürüyor-
du.
Bu, "arabesk" yanları ağır bassa da başanlı bir satranç
oyunudur. ABD de Sovyet Barış Planı ve Saddam'ın ma-
nevralarına karşı Saddam'ı köşeye sıkıştıran bir açıklama
yapıyor.
Saddam, bu satranç oyunu ile hem kendi kamuoyunun
moralini ayakta tutmaya hem de çokuluslu güçler koalis-
yonunu bölmeye çalışıyor. Bush'un şu aşamada bütün
amacı koalisyon güçleri arasında bir çatlak yaratılmasına
engel olmaktır.
Batı kamuoyu, başlayan bu süreci göz ardı edemez.
Bu sürecin doğal sonucu, Sovyetler'in Ortadoğu'da ye-
niden şu ya da bu ölçüde soz sahibi olmasıdır. Ortadoğu'-
da başlayan yeni süreç, Sovyet etki ve katkısını da ister
istemez gündeme getiriyor.
Bölgede, Sovyetler ile birlikte İran'ın arabulucu ve uz-
lasmacı rolü de beliriyor.
Bu başdöndürücü diplomatik trafik içinde Türkiye'nin rolü
giderek azalıyor.
Türkiye "müttefiklerin sınır karakolu" konumuna girmiş-
tir. Bu "karakol siyaseti"r\\n ilerıyedönükolumlu sonuçlar
doğurması olanaksızdır.
Tersine; bu gelişme sürecinde Türkiye'yi bir başka tehli-
ke bekliyor.
Bu tehlike Kıbrıs sorunudur.
Irak, Kuveyt'ten çekilınce ya da kara savaşı sonunda Ku-
veyt kurtarılınca Türk askerlerinin Kıbns'tan çekilmesı ko-
nusu, büyük olasılıkla, Yunan hükümeti tarafından Birleş-
miş Mılletler'e getirilecektir.
Bundan önce de yine büyük olasılıkla Kuveyt şeyhlerin-
den alınan mali destekle silahlanan Kıbrıs Rum yönetimi,
küçük çapta da olsa bir silahlı çatışma başlatacak; sorun,
dünyanın ve Birleşmiş Milletler'in gündemine bu çatışma
ile girecektir.
Bugünden bu gelişmelerin ipuçları sergilenmeye başlan-
mıştır.
Türkiye AT'ye girişi İncirlik Üssü'nü ABD bombardıman
uçaklarına açarak da sağlayamaz. Türkiye'nin AT'ye alın-
ması için engel görülen binbir türlü koşul vardır. Koşullar-
dan biri de Kıbrıs sorunudur.
AT, Türkiye'ye değil, Sovyet blokundan kopan eski sos-
yalist ülkelere yeşil ışık yakmaktadır.
Bir yanda Bağdat-Tahran-Moskova hattındaki diploma-
tik girişimler. Öte yandan çokuluslu güçlerin hava bombar-
dımanları ve başlayan kara savaşı.
VVashington-Londfa-Ankara hattında da "karakol
siyaseti" ve diplomasisi.
Bu kan ve ateş çemberinde Türkiye'nin oynayacağı uz-
laştırıcı ve barışçı etkin rol, bu "karakol diplomasisi" yü-
zünden elden kaçtı.
incirlik, bu yanlış siyasetin kod adıdır!
Öyle görünüyor l.i Türkiye, Körfez bunalımından sonra,
tıpkı 1974 Kıbrıs olayından sonra olduğu gibi yeniden teh-
likeli bir yalnızlığa itilecektir.
•
Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan'ın görevine son ve-
rildi; yerine vekâleten Devlet Bakanı Mehmet Yazar geti-
rildi.
Cumhurbaşkanı ile Milli Savunma Bakanı arasında "yen-
ge davası" nedentyle uyuşmazhk başgösterince'Doğan; Ak-
bulut'a gidip "Ben aynlayım" diyor. Başbakan, Doğan'a gü-
vence vererek ayrılmamasını istiyor.
Cumhurbaşkanı, Akbulut aracılığı ile Doğan'a "MGKtop-
lantosına gelirsen azlederim" tebligatında bulunuyor. Bu özel
ulaklı yıldınm tebligata karşın Doğan, toplantıya gideceği-
ni bildirince, Başbakan'ın önerisı üzerine Cumhurbaşka-
nı'nca görevinden alınıyor.
Öteki üç bakan da "İstifa mı edelim, yoksa görevden alın-
mayı mı bekleyelim" diye topiantı üstüne topiantı yapıyor.
Aile hukukundan kaynaklanan "yenge davası", Ûzal ai-
lesinin özel becerisi nedeniyle kısa sürede anayasal sorun
haline geldi. Parti ve hele hele aile içi bir sorun, tam savaş
sırasında Milli Savunma Bakanı'nın görevden alınmasına
neden olabilir mi?
Bu, anayasada yer alan yetkinın açıkça kötüye kullanıl-
masıdır. Anayasa, "hiçbir aileye imtiyaz tanınamaz" diyor.
Semra Özal, anayasada yasaklanan bu ayrıcalıktan yarar-
lanıyor. Bu ayrıcalık, Başbakan Akbulut'a görevden alma
yazısını yazdırıyor.
Son olay ve Başbakan'ın bu olaydaki tutumu tatsız bir
Akbulut fıkrasıdır!
PORTRE HÜSNÜ DOĞAN
'Yetim'likten
'Brutus'luğaHüsnü Doğan, ANAP
hükümetlerinin sırasıyla
Zeki Yavuztürk, Ercan
Vuralhan ve Safa Giray'dan
sonra 4. ve en kısa süreli
Milli Savunma Bakanı oldu.
1944 yılında Malatya'da
doğdu. Orta öğrenimini aynı
ilde tamamladı. ODTÜ
tnşaat Mühendisliği
Bölumü'nü 1%9'da bitirdi.
1967-69 yıHan arasında
Elektrik tşleri Etüd
tdaresi'nde proje mühendisi,
1969-73 yıllan arasında da
Devlet Planlama
Teşkilatı'nda araştırmacı
olarak çalıştı. Askerlik
görevini 1973-75 yıllarında
yedeksubay olarak yaptı.
1975'ten 1977'ye kadar Gıda
Tanm ve Hayvancıbk
Bakanlığı'nda Planlama
Genel Müdürlüğü ve özel
Müşavir görevlerini birlikte
yürüttü. Bir süre Toprak
Mahsulleri Ofısi Yönetim
Kurulu üyeliğinde bulundu.
1978-79 yıllannda özel
sektörde, otomotiv sanayii
projelerinde koordinatör
olarak görev aldı. 1980 yılı
başında AP azınlık
hUkümeti döneminde
dayıoğlu TAırgut Özal'ın
yükselişi ile birlikte DPT
Yabancı Sermaye Dairesi
Başkanlığı'na getirildi.
Başbakanlık ve DPT
müsteşarlıklarını o sıralarda
birlikte yürüten özal'a 24
Ocak kararlanmn
alınmasında yardımcı oldu.
1983 seçimlerinde MGK
tarafından veto edilişinin
gerekçesini dönemin
Cumhurbaşkaru Kenan
Evren, "DPT'de çok
kıymetli bir elemandı, onun
için veto ettik" sözleriyle
açıklıyordu.
ANAP'ın ilk teşkilat başkan
yardımcılanndan. Partinin
kuruluşu sırasında program,
tüzük, seçim bildirgesi vb.
metinleri hazırladı.
1. Özal Hükümeti
açıklandığında, vetolu
olmasına karşın dışarıdan
Tanm Orman ve Köyişleri
Bakanlığı'na atanması
sürpriz olmadı. Sürekli
yanında bulunduğu ve
kendisine "Yetim Hüsnü"
diyen dayıoğlu Tlırgut
özal'ın kabinede onu
unutması beklenmiyordu. 28
Eylül 1986'da yapılan ara
seçimlerde Îstanbul 6.
bölgeden milletvekili seçildi.
29 kasım seçimlerinde de
Izmir'den seçilerek
parlamentoya girdi.
Turgut özal kendisine olan
sevgisini, 1987'de ABD'de
by-pass ameliyatı olduktan
sonra düzenlediği basın
toplantısında "kafası
büyüktür, şapkası 60
numara" sözleriyle dile
getirmişti. "Yetim Hüsnü"
olarak biliniyor. Semra
özal'ın Îstanbul tl
Başkanlığı adaylığına karşı
çıkanlann önde
gelenlerinden. Bu girişimi
dayıoğlu Turgut Özal'ın
şimşeklerini üzerine çekerek
ona yeni bir sıfat takmasına
neden oidu: Bnıtus Hüsnü!