22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 'Kürtçe yasağı kalksırî • ANKARA (UBA) — Aydın Menderes, "Kürtçe yasagY'nın bölücülük olduğunu belirterek Kürtçe yasağının kaldınlmasının doğnı bir karar olduğunu söyledi. Menderes, hükümetin Kürtçe yasağını kaldıran yasa tasansı ile ilgili olarak görüşlerini açıklarken alınan karan olumlu bulduğunu söyledi. Aydın Menderes, "Kürtçe yasağı gereksiz bir yasaktı. Zaten işletilmesi de olanaksızdı. İşletilmeyecek bir yasağın yasaJarda bulunmasına da gerek yoktu. Kürtçe yasağının kaldınlması kesinlikle bölücü bir rol oynamaz. Bence Kürtçe yasağı getiren yasanın kendisi bölücüdür. Kürtçe yasağının kaldırılmasına yönelik tepkiler yanhştır" dedi. Çetin'den DSP'ye çagrı • POÇA (AA) — SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, DSP'ye çağnda bulunarak her iki partinin tabanlannın yanı sıra, partili olmayan vatandaşlann da birleşme istediğini savunarak, "Umuyoruz ve diliyoruz ki, seçünde tek bir parti olacağız" dedi. Çetin, Izmir'in Foça ilçesinde partililere hitap ederken, olağanüstü kurultayın iki mesaj verdiğini, bunlardan birinin, tabanın, partide birlik ve beraberlik içinde dışa dönük mücadele isteği olduğunu anlattı. Diğer mesajın da tüm sosyal demokratların bir araya gelmesi olduğunu belirten Çetin, şöyle dedi: "Bu halkımızın da isteği. Bu istek, birleşme gerçekleşinceye kadar da devam edecek. Bu konuda, parti yöneticileri olarak çabalarımın sürdürüyoruz. Çünkü, halkımız ve örgütümüz, sosyal demokratlann ayrı olmasını gerektirecek bir neden görmüyor. Biz de görmüyoruz. Zaten, bir neden görsek, biz de bu konunun uzerine gitmeyiz." Cezaevinde ttinel • MALATYA (AA) — Malatya E Tipi Cezaevi'nde 40 metre uzunluğunda olduğu bildirilen bir tünel ortaya çıkarıldı. Tünelin, 70 dolayında yasadışı sol örgüt davalanndan hükümlünün kaldığı 16 nolu blokun banyosundan itibaren kazıldığı belirlendi. Tünelin cezaevi dışına ulaşması için çok az bir mesafe kaldığı tespit edildi. Tünel, şuphe uzerine yapılan denetimler sonucu ortaya çıkarıldı. Tünelden alınan toprakların bir bölumUnün tuvaletlere akıtıldığı, bir bölümunün de blok çatısına atıldığı anlaşıldı. Ayrıca tünelin içinde, kazmak ve havalandırmayı sağlamak amacıyla el yapımı aletler ile seyyar lamba bulundu. MGK toplantısı • ANKARA (AA) — Milli Güvenlik Kurulu, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elanğ, Hakkari, Mardin, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van ülerinde devam eden olağanüstü hal uygulamasının, 19 mart tarihınden geçerli olmak üzert 4 ay süreyle uzatılması görüsünü hükünete bildirmeye karar verdi. Milli Güvenlik KunJu toplantısında, aynca, genel güvenlik ve asayış durumu ile Körfez savaandaki ve diğer dış olaybrdaki gelişmeler değeiendiriidi. Taşan başkan • lıtanbul Haber Servisi — lasın-llan Kurumu Olajan Genel Kurulu dün yaptğı toplantıda başlanlığa Orhan Taşan'ı getidi. Yeni yönetim kurulu seçinleri sonucunda, Orhan Taş-aı, Beyban Cenkçi, Kenun Akın, Prof. Ilhan Afcıı, Prof. Latif Çakıcı ve Bülnt Yavuz Bakiler seçfiirken kendi aralarında yaptıkiarı seçim sonucunda Ortın Taşan başkanlığa getaıldi. 6'sı bakan 23 milletvekiliyleyemekli toplantı düzenledi Semra Özal ittifakıANAP Istanbul II Başkanı adayı Semra Özal'm yemeğine 18 İstanbul milletvekili katıldı. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Cavit Kavak ve Bülent Akarcalı, mazeret bildirerek yemeğe katılmadı. Parti içi muhalefetin adayı olarak ortaya attığı Ali Çoşkun, aday olmayacağını açıkladı. Semra Özal'a karşı Fatih îlçe Başkanı Talat Yılmaz'ın adaylığı kesinleşti. İDRİS AKYÜZ ANAP İs- tanbul tl Baş- kanbğı adaybk çalışmalarını surdüren Cum- hurbaşkanı'nın eşi Semra Özal, dün aksam 6'sı bakan, 23 mil- letvekili ile yemekli toplantı dü- zenledi. Toplantıya 18 İstanbul milletvekili katıldı. Bu arada ANAP parti içi muhalefetin, Semra Ozal'ın karşısma aday olarak çıkannak istediği eski Türkiye Odalar Birliği Başkanı AU Coşkun, "şimdilik aktif po- litikaya girmeyecegini" açıkladı. Coşkun'un bu kararından son- ra muhalif ilçe başkanlan il baş- kan adayı olarak Fatih İlçe Baş- kanı Talat Yılmaz'ı gösterecek- leri belirtildi. ANAP İstanbul il kongresine 8 gün kala, Cumhurbaşkanı'nın eşi Semra Özal dışında, il baş- kanhğına henüz başka bir aday çıkmadı. Semra Özal'a muhalif 18 ilçe başkanımn, eski Türkiye Odalar Birliği Başkanı Ali Coş- kun'u aday çıkanna girişimleri de sonuçsuz kaldı. Ali Coşkun, dun yaptığı yazılı açıklamada, "şimdilik aktif siyasete girme durumunda oimadıgını" bildir- di. Daha önce, bu konuda "Böyle bir teklif geldiginde dtt- şüniip değertendiririz" diyen Ali Coşkun açıklamasında, adaylı- ğı konusunda son günlerde çı- kan haberlerin kendisinden kay- naklanmadığım belirtti. Coş- kun, daha sonra şöyle dedi: "ANAP İstanbul ilçe başkan- laruun çoğunun müşterek itimal ve teveccahleriyte il başkanlıgı- na aday gösterilmem onur veri- cidir. Ancak mevcut şartlar kar- şısında şimdilik aktif siyasete girme durumunda degilim. İs- tanbnl D Başkanugı secunkrinin demokrasimiz ve ülkemiz için hayırtı bir biçimde sonuçlanma- sını dUiyorum." Coşkun'un bu açıklamasın- dan sonra arayışını surdüren İs- tanbul'daki parti içi muhalefe- tin, Fatih İlçe Başkanı Talat Yıl- maz'ı aday olarak açıklamak üzere dün Fatih ilçe merkezin- de bir araya geldikleri öğrenildi. Ancak Milli Savunma Bakanı Hflsnü Dogan'ın görevinden az- ledilmesi haberinin alınmasıyla açıklama yapmaktan vazgeçildi. Semra Özal da ANAP il baş- kan adayı olarak dün akşam 6'sı AGLADI — Semra Özal, Nurettin Kocak'ın eşi Yiiksel Koçak'ın cenazesinde ağladı. (Fotograf: Muharrem Aydın) Semra Özal ve bakanlar cenazedeİstanbul Haber Servisi — Kutlutaş Hol- ding'in sahibi Nurettin Koçak'ın eşi Yük- sel Koçak'ın (57) cenazesi dün Cumhurbaş- kanı Turgut Ozal'ın eşi Semra Özal ile çok sayıda bakan, parlamenter ve işadamının katıldığı törenle toprağa verildi. Teşvikiye Camisi'ndeki cenaze töreni sırasında, ya- kın doştlan Koçak'ın yanında bekleyen Semra Özal'm çok üzgün olduğu ve bir ara ağladığı görüldü. Teşvikiye'deki cenaze törenine, Nurettin Koçak, kızı Zeynep, damadı Ekin Özkar, Koçak ailesi yakınlan ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal adına yaveri Jandarma Albay Sedat Özdemir, Semra Özal, devlet bakan- ları Güneş Taner, tbrahim Özdemir ve Er- cüment Konakman, Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Fahrettin kurt, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut, mil- letvekilleri Safa Giray, Mükerrem Taşçıoğ- lu, Sudi TUrel, Mesut Yılmaz, katıldılar. Beyoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan, Sarıyer Belediye Başkanı thsan Yalçın, DYP İstanbul II Başkanı Orhan Keceli, Vehbi Koç, Suna Kıraç, Ömer Koç, Fey- yaz Tokar, Halit Narin. Ali Kocman, Ali Rıza Çannıklı, Bülent .Eczacıbaşı, Üzeyir Garih, Erdogan Demirören, Mehmet Ce- vahir, Nuh Kuşçulu, Vahit Halefoğlu, Rah- mi Gumrükçüoglu, Fuat Bayramoğlu, Ad- nan Baser Kafaoglu, Cahit Kocaömer, Ömer tnönii, Ahmet Özsökeoğlu da cena- zede bulundular. İş Bankası Genel Müdü- rü Ünal Konıkçu, Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan, Finansbank Genel Müdttrü Hiisnü Özyegin, Turk Merchant Bank Genel Müdürü Vural Akışık, THY Genel Müdürü Cem Kozlu, MESS Başka- nı Bahri Ersöz de cenaze törenine katılan- lararasındaydı. Çelenk gönderenler arasında SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan, devlet bakanı Mustafa Ta- şar. İstanbul Valisi Cahit Bayar. Buyükşe- hir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, M. Ali Yılmaz, Sezai Tiirkeş, İshak Alaton, Yiıksel Uzel, Cavit Ka>ak, Ömer Dinçkök, Ferruh İlter, Bülent Özturkmen, Mehmet Yeğinmen gibi isimler bulunuyordu. Yakalandığı amansız hastalıktan kurtu- lamayarak ölen Yiiksel Koçak, cuma nama- zındanEmirgânMezarlığı'nda toprağa ve- rildi. bakan 23 milletvekili ile The Mannara Oteli'nde yemekli bir toplantı düzenledi. Toplantıya katılan bakanlardan Güneş Ta- ner, Semra ozal'ın karşısında hiçbir adayın şansının oimadı- gını söyledi. Taner, "ANAP ice- risindeki kavganın nedeni" ile il- gili bir soru uzerine de "Bunu kavgayı yapmak isteyenlere sor- mak lazım. Biz, partinin sahibi- yiz, hizip olmaya çalışmıyomz" dedi. Cumhurbaşkam Turgut özal'm açıklamalarıyla hedef aldığı dört bakandan Keçeciter, ÇSçek ve Aksu'nun istifa edip et- meyeceklerinin sorulması uzeri- ne de Bakan Taner, "Her koyun kendi bacagından asılır. İstifa şerefli bir müessesedir. Bunu ben bir kere kuDandım. Eger ge- rekiyorsa başkalan da kullan- malı" karşıhğını verdi. Bu arada, İstanbul milletve- killerinden Sudi Tiirel, Leyla Yt- niay Köseoğlu ile Yaşar Albay- rak da Ali Coşkun'dan sonra Fatih İlçe Başkanı Talat Yılmaz- ın da aday olacağını sanmadık- larını söylediler. Köseoğlu bu konuda "Eğer demokrasi kap- samında aday çıkarmaya çalışı- yorlarsa bu göstennelik olur. Eğer büiik ve berabertigi istiyor- larsa işte Semra Hanun" biçi- minde görüşlerini ifade ctti. Çankaya şarabı Semra özal'ın yemeğine daha önce kendisine desteklerini bil- diren 22 milktvekilinden Bülent Akarcalı, Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek ile Cavit Kavak mazeret bildirerek katılmadılar. Toplantıda devlet bakanlan Gü- neş Taner, Ercüment Konuk- man, tbrahim Özdemir ile Mil- li Eğitim Bakanı Avni Akyol, Çalışma Bakanı tmren Aykut ile Ulaştırma Bakanı Cengiz Tun- cer'in yanı sua şu milletvekille- ri hazır bulundular: Sudi Türei, Safa Giray, Yaşar Albayrak, Ne- cat Eldem, Ahmet Karaevli (Te- kirdağ), Cevdet Akçalı, Ferruh Üter, Tevfik Ertürk (Ankara), Orhan Ergüder, Reşit Ülker, Al- tan Kavak, Leyla Yeniay Köse- oğlu, Sadi Abbasoğlu, Temel Gündoğdu, Mehmet Topaç (Uşak), Hilmi Özen ve Yalçın Koçak (Sakarya). İstanbul'dan 29 milletvekili olan ANAP'ta, Semra özal'ın yemeğineMah'ye ve Gümrük Bakanı Adnan Kah- veci, Baki Albayrak, Adnan Yd- dız, Nuri Gökalp, Hayrettin Q- mas, Talat lçöz ile Orhan De- mirtaş katılmadılar. Ali Tannyar ise eşinin rahatsızlığı nedeniyle yemeğe gelemedıği bildirildi. The Marmara Oteli'nin ru- fundaki toplantıda önce kokteyl verildi. Daha sonra yemek salo- nuna geçildi. Semra Özal'm mil- letvekillerine verdiği yemeğin mönüsü, kuşkonmaz garnitürlü "somon füme", karışık salata, karışık ızgara, Çin böreği, ana- naslı dondurma ile kırmızı-be- yaz "Çankaya şarabı"ndan oluş- tu. Yemekte, Hüsnü Dogan'ın Milli Savunma Bakanhğı'ndan azledilmesi ile ortaya çıkan ge- lişmelerin değerlendirildiği, ANAP'ın geleceği üzerinde ko- nuşulduğu öğrenildi. Ancak ko- nuşmalar hakkında bilgi veril- medi. Cumhurbaşkanı'nın eşi Semra Özal, Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı Başkanlığı'nı bıraktı \akıf, HvanÖzal'a emanetANAP İstanbul İl Başkanlığı'na aday olan Cumhurbaşkanı'nın eşi Semra Özal, Türk Kadınını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı Başkanlığı'ndan ayrılırken "daha önemli bir görev için" istifa ettiğini söyledi. Şemra Özal'ın yerine gelini Elvan Özal, katılan üyelerin oy birliği ile yeni başkan seçildi. Vakfm olağanüstü genel kuruluna 72 üye katıldı. Ancak tüzük gereği 45 üye oy kullanabildi. Yapılan seçimlerde, vakfın genel yönetim kurulu ile İstanbul ana şubesi yöneticileri tamamen değişti. Vakfın yeni Başkanı Elvan Özal, "politikaya girmeyi düşünmediğini" söyledi. İDRİS AKYÜZ AYŞE YILDIRIM ANAP îstanbul İl Başkanlığı'na aday olan Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın eşi Semra Özal, dün Türk Kadınını Güçlen- dirme ve Tanıtma Vakfı Başkanlığı'ndan istifa etti. Semra Özal, vakfın "onursal başkanı" olarak kalırken, başkanlığa ge- lini Elvan Özal getirildi. Vakfın genel merkez ve İstanbul ana şubesinin tüm yöneticileri de yenilendi. TKGTV'nin yü- lık bütçesinin 4.3 milyar lira olduğu bil- dirildi. Semra Özal, dün Yüksel Koçak'ın ce- nazesine katıldıktan sonra Yıldız Sara- yı'na geçerek vakıf merkezinde bir oda- ya çekilerek bir süre dinlendi. Vakıf üye- leri, Semra Özal'ın, Koçak'ın ölümüne çok üzüldüğunü bildirerek kendisine başsağlığı dileğinde bulundular. Gazete- ciler salona ahnmadıklanndan, genel ku- rul çalışmalannı izleyemediler. Yaklaşık 72 üyenin katıldığı genel kurulda Sem- ra Özal, beş yıldır yürüttüğü vakıf baş- kanlığından istifasını sundu. Özal'ın is- tifa gerekçesini açıklarken "Daha önemli bir görev nedeniyle bu görevimi bırak- mak zorundayım, ama aranızdan ayrıl- mayacağım. her zaman ihtiyaç duyuldu- gunda yine sizinle olacagım" dediği öğ- renildi. Daha sonra verilen bilgiye göre gündemin seçim maddesine geçildi. Ah- met Özal'ın eşi Elvan Özal, üyelerin oy- birliği ile genel başkanlığa önerildi. An- cak seçimlerin yasa ve tüzük gereği "çift dereceli" yapılacağı düşünülerek Elvan Özal'm da içinde bulunduğu yeni yöne- tim kurulu listesi önerildi. Vakıf şube başkanlannın "tüzük gereği" oy kulla- namadığı secimde, önerilen liste 45 oyla seçildi. Bu sırada, genel kurul üyelerinin Semra Özal'a, "Biiliin hammlar sizi destekliyornz" diye tezahüratta bulun- dukları öğrenildi. Dışarıda bekleyen basın mensuplan- na Elvan Özal'ın vakıf genel başkanlı- ğına seçildiği duyuruldu ve foto muha- birleri fotoğraf çekmek üzere salona alındılar. Burada Semra Özal'la Elvan Özal karşılıklı olarak birbirlerini kutla- dılar. Bu sırada Semra özal'a Elvan özal'm "başkan seçilip, seçilmedigi" soruldu. Semra Özal bu soruya once "evet" kar- şılığını verdi, ancak hemen ardından, "Yok hayır, buna yeni seçilen yönetim kurulu karar verecek" dedi. Bu gelişme- lerin ardından, yeni yönetim kurulu da "hızlı" bir toplantı yaparak Elvan Özal'ı vakıf başkanlığma seçti. Yönetim kuru- lu toplantıandan önce gelini Elvan Özal'la birlikte gazetecilerin çeşitli soru- larını yanıtlayan Semra özal, "Vakfın bütün kurucularuun yönetimden geri çe- kildigini ve yerlerini gençlere bıraktıkla- rmı, her zaman kendilerine yardımcı ola- cagım, ancak buna gerek kalmayacağı- nı, çünkü yönetime gelenlerin çok iyi ye- tişmiş hanımlar olduğunu" söyledi. Elvan Özal ise çok heyecanlı olduğu- nu, yeni genç kadro ile birlikte bütün va- kıf üyelerinin desteğini alarak çalışma- lara devam edeceklerini ifade etti. Elvan özal, "Siz de ileride politikaya girecek misiniz" sorusuna da "Hayır, böyle bir şey düşunmüyorum" karşıhğını verdi. Semra Özal bunun uzerine, "Daha çok yeni ve heyecanlı, bugünlük bu kadar ye- ter. Çalışmaiara başlayınca konuşursu- nuz" diyerek göruşmeyi noktaladı. Sem- ra Özal, bir başka soru Uzerine de "ema- neti rahatlıkla devrettigini" bildirdi. Türk Kadınını Tanıtma ve Güçlendir- me Vakfı'nın yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Prof. Rüveyda Akbay, Elvan Özal, Nilgün Aslan, Seniha Ha- sipek, Sümer Ongun, Sultan Yılmaz, Na- zire Önal ve Seval Barbut. Vakfın, İstan- bul ana şubesi yönetim kurulu üyelikle- rine de Demet Egeli, Cenap Egeli, Çig- dem Yeğinmen, (Semra Özal'ın yengesi), Çiçek Çetinoglu ile Münevver Gürsel seçildi. Katılmayanlar Vakfın dünkü genel kuruluna vakıf kurucularından Lale Tara, Berna Tokar, Türkân Sabancı, Lale Bulak, Semahat Arsel ve Meral Kubalı'nın katılmadığı görüldü. Abant'ta bulunan Türkân Sa- bancı'mn vekâletini Melike Hasefe'ye verdiği öğrenildi. Vakfın kurucularının çoğunluğunun "papatya" sözcüğünden rahatsız olduğu belirtiliyor. Çeşitli çağrışımlara yol açan davranışlann genellikle kurucular dışın- daki katıhmcılardan kaynaklandığı vur- gulanıyor. Vakfm vitrinini oluşturan yönetim ku- rullannda geçen dönem aktif görev alan vakıf kuruculan Güngör Sipahioglu, Adla Cerrahoglu, Melike Hasefe, Sem- ra Edes, Güzide Kılıç, Fatoş Hataylı gi- bi isimlerdi. Kuruculardan Lale Bulak, Berna Tokar, Ayşegül Dinçkök gibi isim- lerin kuruluştan sonra hiçbir faaliyete katılmadıklan belirtiliyor. Lale Bulak, eşi Paris Büyükelçisi Adnan Bulak'ın ölumünden sonra Paris'te yaşıyor. Ber- na Tokar'ın ise kuruculuktan Sonra bir görev üstlenmeyeceğini başlamçta Sem- ra özal'a söyleyip iznini istediği belirti- liyor. Eski TÜSİAD Başkam ömer Dinçkök'ün eşi olan Ayşegül Dinçkök ise kuruluştan bir süre sonra vakfın calış- rnalarına zaman ayıramamıştı. Gazeteciler, genel kurulun gündemi Ue faaliyet raporuna ilişkin metni alamadı- lar. Ancak vakfm muhasebecisi Sevgi Al- tınbağ bu konudaki sorulara "Faaliyet raponınu yönetim kurulu üyeleri ve ma- liye onayladıktan sonra gazete ilanı ile duyuracagız" biçiminde yanıt verdi. öğrenildiğine göre vakfın gelirlerinde şartlı bağışlar 1.949 milyon, nakdi bağış- lar 826 milyon olarak gozükürken, büt- çe 4.333 milyona bağlandı. CUNEYT ARCAYUREK YAZIYOfl Dunya Banşla, Biz ise Bakan Azliyle Tarih Y^zarken... ANKARA — Saddam Hüseyin, Sovyet banş planını ka- but etmiş. Kuveyt'ten koşulsuz çekiliyormuş. "Bizimki"nin inadı ve bizdeki olayların yanında ne öne- mi var bu haberin? Haberin de olayın da hası bizde. Asıl önemli açıklamalar ne Gorbi'nin yapacağı dünkü basın top- lantısında ne de Ortadoğu'ya gelecek Saddam'lı barışta. "Bizirnki" ne yapıyor, ona bakalım. Muhafazakârlarla baş- lattığı savaşımı nasıl noktalayacak, Hüsnü Doğan'ı nasıl yi- yecek ya da takıştığı öteki üç bakanla uzlaşmanın yollarını arayacak mı? Oün sabah halkımız iki açıklamayla uyandı. İkinci olay içe dönüktü. Bir bakanın, dünkü gelişmelerle yetimliğini artık kanıtlayan Hüsnü Dogan'ın görevinden azledilmesiyle so- nuçlandı. Saddam barış planına evet demişti. Ya öteki haber? Ön- ceki geceden dün sabaha, MGK'nın toplanacağı 14.00'e ka- dar siyasal kulisleri baştan sona uğraştıran oiayla ilgifiydi. Üstelik "bizimkine" göre "dünya banşından çok, ama çok daha önemliydi" Hüsnü Dogan'ın kabıneden uzaklaşth rılması. Dogan'ın azledilmesinden önce, ANAP'taki muhafazakâr- ların parti içi bir darbeyle iktıdarı ele geçıreceklerı, büyük kongrede "delegasyonu" yanlarına çekerek liderlige Hüs- nü Doğan'ı getirecekleri açıklanmıştı. Sağlam, hem de çotc sağlam bir Çankaya kaynağına dayanarak! Bizim bürodaki genç parlamento muhabirleri dün sabah manşetten verilen haberi okur, "sağlam kaynağa" dayalı bilgiler üzerindeki yorumlan izlerken kıs kıs gülüyortardı. Me- ğer azil olayının öncüsü darbe haberini, üç beş gündür par- lamento kultsinde eski bir Savunma Bakanı'yta Sağlık Bakanı önlerine çı- Önceki gece aradığım Hüsnü Doğan'a, dünkü MGK toplantısına Milli Savunma Bakanı olarak gidip gitmeyeceğini sordum. Saat 22.30'a geliyordu. "Hele bir yarın olsun, şimdi yorum yapamam" diyordu. Hayat Pahalılığına alternatifi Sebze ve Meyve de ERAL buldu... BekieB e kI e y ini z y yormuş. Hatta Çan- kaya'nın iznini almadıkları için ha- berde kaynağın is- minden söz edilmemesi "rica" ediliyormuş... Nedense TÖ ile aile, muhafazakârla- rın ülke çapında ya- rattığı teMikenin farkına yıllar sonra birdenbire SÖ'nün il başkanlığma karşı çıkmalanndan sonra varmışlardı. Üstelik parti içi darbe habe- rinde eksik kalan bir önemli öğe vardı! Muhafazakârlar Türkiye'ye egemen olur olmaz islam Cumhuriyeti ilan edeceklerdi! Muhafazakâr tehlike, TÖ ve ailenın siyasal heveslerine bulunan son bir kılıf, bir maskeydi. Yıllardır söylenenlerle yazılanlan gözardı ettikten, yıllarca birlikte iç içe çalıştıktan sonra muhafazakârlara karşı girtştiği son savaşın gerekçe- leri kabul edilebılır miydi? Önceki gece aradığım Hüsnü Doğan'a, dünkü MGK top- lantısına Milli Savunma Bakanı olarak gidip gitmeyeceğini sordum. Saat 22.30'a geliyordu. "Hele bir yarın olsun, şimdi yorum yapamam" diyordu. Oysa o saatte Yusuf Özal Köşk'- le konuşuyor, TÖ'nün üç bakan dışında, son günlerin du- yarlı ortamında Savunma Bakanı olarak "Hüsnü'yü kabul edemeyeceğinı bıraderine yumuşak, ikna edici" üslupla an- latıp kabul ettirdiğini Doğan bılmiyordu. Kuliste verilen bilgılerın doğru olmadığı Hüsnü Dogan'ın açıklamasıyla ortaya çıktı. Akbulut mu -yukannın baskısıyla- azletmişti, yoksa anayasal yetkisi olmadığı halde TÖ mü Do- ğan'ı MGK'dan kovacağı tehdidiyle siyasal tarihimizde gö- rülmedik" bir çirkin olay mı yaratmıştı? Dogan'ın açıklamasına göre Başbakan yapılan toplantılarda azletmeyi de istifayı da reddetmişti. Ancak TÖ, son dakika Akbulut'u aramış, Hüsnü Doğan MGK'ya gelirse "orada azledeceğini" biklirmişti. Tezkere bu tehdit uzerine yazılmıştı. İstediği olmazsa, TÖ bir skandal yaratacaktı. TÖ bir aile olayıyla yarattığı buhranı bir skandalla noktalamayı göze ala- bilirdi, bir skandal yaratabilirdi. Kabinede kalmalarına TÖ'nün izin verdiği Keçeciler'le Çi- çek, Savunma'ya koşup Doğan'la buluştular. Bir teselli ve- recekleri yerde, asıl yapmaları gereken birlikte yola çıktıklan Doğan'ı yalnız bırakmamaktı. Azil ya da başka yol, ama bir savaşımdan sonra sonuç, çirkin. Arkadaşlarına reva görü- lenden sonra öteki üç bakanın istifa etmeleri gerekmez miydi? Dünya banş planıyja ilgili gelişmelerle uğraşadursun, biz burada, TÖ ile SÖ'nün siyasal hiçbir kalıba uymayan serü- venlerini izliyorduk. Tarihi; dünya öyle, TÖ sayesinde biz, işte böyle yazı- yorduk... SİSAV'IN SEMtNERİ 'Ozal suç işliyor9 İç PoUdka Servisi — Cum- hurbaşkanı Tnrgnt Özal'm ana- yasada yer alan tarafsızlık nite- liği ile grey ve yetkilerini içeren maddeleri açıkça ihlal ettiği savlandı. Prof.Dr. Erdogan Te- ziç, Özal'm Körfez politikası ve eşinin il başkanlığı adaylığı ko- nusunda yaptığı açıklamalarla ağır ihlal suçu işlediğini belir- terek konunun Meclis tarafın- dan takdir edilmesi halinde Yü- ce Divan yolunun açılacagını vurguladı. Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (SİSAV) tarafından dü- zenlenen "Cumhurbaşkanlıgı- nın Türk Anayasası ve Türk si- yasi hayalındaki yeri" konulu seminer dün iki oturum halin- de Maçka'daki Destek Reasü- rans Salonu'nda yapıldı. Semi- nerin sabahki otunımunda baş- kanlık görevini yürüten Prof.Dr. Orhan Aldıkactı, yü- rütmenin iki baştan yapıldığı için rejimin işleyişinde aksaklık görüldüğünü belirtti. Aldıkaç- tı, açış konuşmasında aynca parlamento önünde sorumlu olmayan cumhurbaşkanına ge- niş yetkiler verilmesinin bu yet- kilerin kötüye kullanılmasına da yol açabileceğini söyledi. Oturumun ilk konuşmasım ya- pan Prof.Dr. Ergun Özbudun ise böyle bir bilimsel toplantı- nın tertiplenmesinin bile çağdaş siyaset biliminde kuramsal bo- yutun, başka bir deyişle anaya- sal kurum ve yapıların yeniden ağırlık kazanmaya başladtğının bir kanıtı olarak değerlendiri- lebileceğini belirtti. Prof.Dr. Erdogan Teziç, cumhurbaşkanının tarafsızlığı- nın ihlalinin cezai müeyyidesi- nin ulkemizde henüz uygulan- madığına dikkati çekerek şöy- le konuştu: "Cumhurbaşkamna yetkilerin nitetigi ortaya konur- ken de işaret edilecegi gibi, cumhurbaşkam siyasi açıdan sorumsuzdur. Çfinkö kamu hu- knknnnn temel Ikdermden birt de yetki ile sorumhüugun bir- likte olmasıdır, yetki olmadan sonımluluk da olmaz. Meclis bunu takdir ederse ve üçte bir üye kalkar teklifte bulunnrsa konu Yüce Divan'a götürülebilmir. Burada yeterli çogunluk saglanırsa Meclis pekftlfl hesap sorar. Çünkü sorumsuz bir kişinin ya- pacagı açıklamalar degil bun- lar." ANAP İstanbul Milletvekili Reşit Ülker de konuşmasında 1982 Anayasası ile ilgili Turgut özal'ın "Cumhurbaşkanı'nın bn yetkileri kâfidir" sözlerini hatırlattı ve bugüne kadar uy- gulamaya konulan anayasalara getirilen eleştirileri özetledi. ikinci konuşmacı olan SHP Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Gü- neş de Türkiye'de bugün ciddi bir yönetim boşluğu ve karma- şasuun yaşandığını belirterek Türkiye'yi hükümetin yerine cumhurbaşkannıın yönettiğini söyledi. Oturumun son konuşma- cısı olan Hüsametün Cindonık da 1983-89 yıllarında cumhur- başkanlığı görevini yürüten, ba- şa kılıç kuvvetiyle gelmiş Kenan Evren'in bile konuda anayasa- yı ihlal etmediğini belirterek şunları söyledi: "Şu anda cum- hurbaşkanlıgı boşlugu yaşan- maktadır. Çünkü cumhurbaş- kanlıgı makamında otnran zat, bütün tarafsızlık ilkelerini çig- nemiş, cumhurbaşkanlıgı kav- ramı nileligini yitinniştir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle