Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 23 ŞUBAT 1991
Yugoslavya
kaynıyor
• ZAGREB (AA) —
Yugoslavya'nın Hırvatistan
Cumhuriyeti Parlamentosu,
federal yasalann kendi
topraklannda geçersiz
olduğunu ilan eden bir
yasayı kabul etti.
Parlamento, büyük bir
çoğunlukla kabul ettiği yasa
ile cumhuriyet yasalannın
federal yasalardan üstün
olduğunu ilan ederken
oybirliği ile kabul ettiği 12
maddelik başka bir
tasanyla da Yugoslavya'dan
ayrüma sürecini başiatmış
oldu. Slovenya
Parlamentosu da federal
yasalann cumhuriyet
topraklan üzehnde geçersiz
olduğunu öngören bir
yasayı kabul etmiş ve
ayrılma sürecini resmen
başlatan bir karar tasansını
onaylamıştı. Hırvatislan
Parlamentosu'nun oybirliği
ile kabul ettiği karar
tasansı Yugoslavya'nın iki
ya da daha fazla ülkeye
bölünmesini öngörüyor.
Endonezya'da
polisi protesto
• JAKARTA (AFP) —
Endonezya'nın çeşitli
kentlerinden gelen
Müslüman öğrenciler,
başkentte Meclis'ın önündc
bir gösteri düzenleyerek
polisin savaş karşıtı
gösterilere takındıgı tavn
protesto ettiler. Jakarta
Post gazetesinin büdirdiğine
göre Endonezya îslami
Halk Cephesi'ne bağh
öğrenciler, polisin
Bandung'daki $avaş karşıtı
bir gösteride öğrencileri
dövmesini ve 7 öğrenciyi
gözaJtına almasıru protesto
ettiler.
Dtinyada
kaduun yeri
• NEW YORK (AA) —
Dünya nüfus artışının
istikrara kavuşturulması
için kadının toplumdaki
yerinin onaylanması
gerekiyor. Sıfır Nüfus Aıtışı
adlı kuruluşun yürüttüğü,
"Görülmeyen Kadın:
Kadının Statüsünün
Geliştirilmesi Dünya Nüfus
Istikrannın Sağlanmasmda
Temel" adlı araştırmaya
göre dünya nüfusunun
yansını oluşturan, toplam
gıda üretiminin yüzde
50'şini ve genelde üretimin
yüzde 60*1111 gerçekleştiren
kadın, toplam gelirin ise
sadece yüzde 10'unu alıyor.
Araştırmada dünya
genelinde kadının
toplumdaki yerinin
geliştirilmesinin, nüfus
planlamasında temel
olduğuna da dikkat çekildi.
Rıunlann
gilahlanmaâina
tepki
• NEW YORK (AA)
— Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri'nin Siyasi Iş-
ler Dairesi Başkanı Gustave
Faysal, Dışişleri Bakanlığı
Kıbns Masası Başkanı
Korkmaz Haktarur ve
KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'ın Danışmanı
Prof. Mümtaz Soysal ile
KKTC'nin New York
Temsilcisi Osman Ertuğ
arasında hafta başından
beri New York'ta
sürdürülen görüşmelerde
yeni bir etap daha
tamamlandı. KKTC
yetkilileri, taraflar arasında
doğnıdan görüşmelerin
başlaması için Kıbns Rum
tarafının üç esas konuda
(kültürel, sportif ve ticari
alanlarda KKTC'ye
uygulanan ambargonun
kaldınlması, Rumlann
yürüttüğü propaganda ve
silahlanma gibi somut
düşmanca faaliyetlerin son
bulması) jest yapmasının
beklendiğini bildirdiler.
Ayrıca son günlerde, Kıbns-
Kuveyt benzetmesi
yapümasmdan faziasıyla
rahatsız olan KKTC, Genel
Sekreterliğe, "tki sorun
arasında herhangi bir
benzerlik bulunmadığı gibi
Rumlann silahlanmaya
günde 1.4 milyon dolar
ayırmayı planlaması, Irak'ın
silahlanduılması sonucu
ortaya çıkan Körfez
hıınaiımıni
hatırlatmaktadır" biçiminde
bir mesaj verdi.
Popov'a tepki
• tSTANBUL (AA) —
Göçmenlere Yardım Derneği
Genel Başkanı Fahri
Vatansever, Bulgaristan
Başbakanı Popov'un,
Buigaristan'daki Türklerin
varhğuıı inkâr eden
demecinin, son zamanlarda
Türk düşmanbğının yeniden
ortaya çıktığının açık bir
kanıtı olduğunu belirtti.
Vatansever, "Başbakan
Popov'un, Türklerin
varbğmı inkâr eden
demecini düzeltmesini
istiyoruz.
ABD Savunma Bakanlığı Müsteşan Ftoul Wolfowitz'den 'savaş sonmsı Ortadoğu' değerlendirmesi:
Türkiye bölgede başrol oynayacak
UFUK GÜLDEMİR
Wolfowitz, savaş sonrası Ortadoğu için düşünülen düzenlemede,
"ılımlı ülkeler" olarak nitelediği Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan
ve Körfez ülkelerinin "merkezi rol oynayacağını" söyledi.
Irak'ın askeri gücünün tamamen yok edilmesinin ABD'nin
çıkarlanna uymayacağmı vurgulayan Wolfowitz, "Başkalarının
doldurmak isteyeceği bir boşluğu yaratmaktan kaçınmalıyız" dedi.
Irak'ın parçalanmasının, en az Saddam Hü-
seyin'in hırsı kadar bölge için tehlikeli ola-
bileceğini vurgulayan Wolfowitz, bölgede sa-
vaş ertesi için düşünülen düzenlemeyi ve
Türkiye'nin bu düzenleme içindeki yerine"
ilişkin Amerikan görüşlerini beş maddede
özetledi:
1) llk savunma hattı: ABD Savunma Ba-
kanlığı'run iki numarası, savaş sonrasında
bölgede kurulacak güvenlik rejiminde "ilk
savunma hatbnın bölge ülkelerince olustu-
nılması ve sorumluluğun onlara ait olması"
gereği üzerinde durdu. Bölge güvenlik reji-
minin yapısının dışarıdan empoze edilmesi-
nin uygun olmayacağmı, orijinal bir model
geliştirmesinin daha verimli olabileceğini be-
lirten Wolfowitz, "Ama bölge iilkeierine da-
yalı bir güvenlik yapısının da kendisni sa-
vnnacak araçlarla dışandan teçhizi gerek-
lidir" diye konuştu.
2) Ibnüı ülketer: Wolfowitz, bu güvenlik
düzenlemesi içinde "Ilımlı ülketerin merke-
WASHINGTON — Siyasi konularda
ABD Savunma BakanhğVnın iki numarası
olan Müsteşar Panl Wolfowitz, önceki gün
yaptığı bir konuşmada, Türkiye'nin savaş
sonrası rolü konusunda ilk aynntılı Ameri-
kan görüşlerini açıkladı. Wolfowitz, savaş
sonrası Ortadoğu'da Türkiye'nin 'başroP oy-
nayacağmı ifade etti.
Türkiye'nin Amerikalı Dostlan Derneği'-
nin yülık toplantısında yaptığı konuşmayı,
sık sık, "yanlıs hesap Bagdat'tan döner" tü-
rü Türkçe atasözleri ile süsleyen Wolfowitz,
Incirlik Hava Üssü'nün kullammının ABD
havu kuvvetlerinin Irak'a karşı yürüttüğü ha-
va saldırılarınuı etkisini arttırdığmı söyledi.
Ancak Irak'ın askeri gücünün tamamen
yok edilmesinin Amerika'nın çıkarlanna ol-
mayacağırun altını çizen Wolfowitz, "Baş-
kalanHin doldurmak isteyebilecegi bir hava
boşlufta yaratmaktan luicınmauyız" dedi.
a bir rol oynayabilecegkd" söyledi. Müste-
şar, bu maddeyi aynntılandınrken Türkiye,
Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri-
nin adını telaffuz etti. Ancak "merkezi rol
oynayacağını" savunduğu bu ülkelerin, ay-
m zamanda ilk savunma hattında yer alma-
sının düşünülüp düşünülmediği konusuna
tam olarak açıklık getirmedi. Wolfowitz, yu-
kanda adı geçen ılımlı ülkelerin "krizden si-
yasi etki alanlan genislemiş" olarak çıkaca-
ğmı ve bölgenin geleceğinde "başrol oyna-
yacağını" ifade etti.
3) Dış destek: Wolfowitz, güvenlik rejimi-
nin üçüncü ayağmı dış desteğin oluşturaca-
ğını, bu çerçevede de Amerika'nın gerekti-
ğinde vakitlice bölgeye asker gönderebüece-
ği bir düzenlemeye gidilebilecegini vurgula-
dı. Körfez krizinin, Arap yanmadasındaki
ülkelerin kendilerini Kuzey'deki güçlü kom-
şulara karşı koruyabilmek için dış desteğe ge-
reksinmesinin devam ettiğini gösterdiğini be-
lirten Wolfowitz, çok büyük olmamakla bir-
likte bölgede bir Amerikan askeri varlığı ba-
rındırmayı sürdüreceklerini açıkladı. Bu
maddenin bir diğer ayağını da bölgeden sağ-
lanacak lojistik desteğin oluşturacagı işare-
tini verdi. Wolfowitz, "Eger tekrar Körfez'e
ek askeri gttç göndermek lorunda kalırsak,
bunu şu anda yaptıgunızdan çok daha hızfa
yapabilmeliyiz" dedi. Wolfowitz, bu kap-
samda Türkiye'nin adını telaffuz etmedi ama
Washington'un gözunün Türkiye'nin coğrafi
konumunun sağladıgı avantajlar üzerinde ol-
maya devam edeceğinin işaretini verdi.
4) Silahlanmanın kontrolü: ABD Savun-
ma Bakanlığı Müsteşan, bölge güvenlik re-
jimi içinde, "silahlanmanın kontrolü ve da-
ha düşük düzeyde silahlanma dengesi" sağ-
lanmasının da önemli yeri olacağına dikkat
çekti. Wolfowitz, bu çerçevede "saldırgan
diktatörlerin somürebüecegi bölgesel so-
runlann" cözüme kavuşturuhnasımn gere-
ğine de değindi. Ancak bir süreden beri bu
tür savaş ertesi senaryolarda ABD'ye atfe-
dilen, bölgedeki varsıÜarla yoksullann daha
adil bir ekonomik düzene kavuşması için ça-
ba gösterileceği yolundaki spekülasyonlan
dışladı. Wolfowitz, "Gelir dagılunının yeni-
den düzenlenmesi kalkmmanın anahtarı de-
ğildir. Kalkmmanın anahtan; özgürlük, de-
mokrasi ve serbest ekonomiye dönük bir ya-
pılanmanın bireylerin kilitlenmiş yetenekle-
rinin harekete geçirilmesinden geçer" diye
konuştu.
5) Türk modeli: ABD Savunma Bakanlı-
ğı Müsteşan, Türkiye'nin, bölgesel sorunla-
nn "dikutörterce sömürülmesini" engelle-
yecek çozümler geliştirilmesinde de rolü ola-
bileceğini vurguladı. Türk makamlan geçen
günlerde birkaç kez bu kapsam içinde Filis-
tin sorununa adil ve kalıcı bir çözüm getiril-
mesi gereğini gündeme getirmişlerdi. Wolfo-
witz, Türkiye'nin bu konudaki liderlik rolü-
nün Amerika tarafından memnuniyetle kar-
şılanacağını dile getirdi. "Özgürlük, demok-
rasi, serbest piyasa gibi kummlann yülarca
yanJış olarak Batı modeli" diye adlandınl-
dığını kaydeden Wolfowitz, Türkiye ve As-
ya'daki bazı ülkelerin, bu kavramlann 'ev-
rensel' olduğunu kanıtladığını belirtti ve
"Köklü geteackleri, dnrüst ve gerçekçi hal-
kıyla, bir »yagı Batı'd» diger ayagı DoğV-
da olan Türkiye'nin, bu knrnnüan benim-
semekte İslam dünyasma önderlik etmiş ol-
ması siirpriz degildir" diye konuştu.
Türkiye'nin Amerikah Dostlan Derneği'-
nin yıllık toplantısı, iki önemli yönetim men-
subunun daha konuşmasına tanık oldu. As-
keri konulardan sorumlu Dışişleri Bakan
Yardımcısı Rkhard Clarke, yaptığı konuş-
mada, Cumhurbaşkanı Turgot Oıal'ın Kör-
fez krizinde aldığı inisiyatifı hararetle övdü.
Clarke, özal'ın attığı adımlann Türkiye'de
çok popüler olmadığınm farkında oldukla-
nnı, ama zaman geçtikçe bu adımlann doğ-
ruluğunun teslim edileceğini vurguladı. Tür-
1
kiye'nin, "NATO içinde, ABD'den sonra
Irak'a karşı en fazla asker seferber eden
iilke" olduğuna ilk kez dikkat çeken Clar-
ke, "Irak'ın ileride komşolannı tehdit ede-
bilecek düzeyde tekrar silahlanmasının ön-
lenmesi gerektigi yolundaki Tirk önerisini
destekliyonu" diye konuştu.
ABD: îrak ondusü, çekUmeden önce Kuveyt'in petrol tesisleriniyakıp yıkıyor
Saddam, petrolkuyıılarını ateşe verdi
ABD askeri sözcüsü, Kuveyt'teki
petrol kuyulannın dörtte birinin
yandığını söyledi. Bağdat dünilk
kez gündüz bombalandı.
Dış Haberler Senisi — Körfez savaşına si-
yasi çözüm arayışlan yogunlaşırken, savaş da
bütün şiddetiyle sürüyor. Irak'ın Kuveyt'te-
ki petrol kuyulannın dörtte birini son 24 sa-
at içinde ateşe verdiği öne sürüldü. ABD'li
yetkililer hava saldınlannın planlandığı gibi
süreceğini söylediler. Müttefık kuvvetlere
bağh askerlerin Irak ve Kuveyt topraklann-
da çeşitli operasyonlar düzenledikleri ve Bağ-
dat'ı ilk kez gündüz bombaladıklan bildiril-
di. Vietnam savaşında yoğun olarak kullanı-
lan ve büyük eleştirilere hedef olan
"Napalm" bombasının Körfez savaşında da
kullanılmaya başlandığı bildirildi.
ABD askeri sözcülervnden Tuğgeneral Rk-
hard Neal, Riyad'da duzenlediğı basın top-
lantısında, Kuveyt'teki 140 petrol kuyusunun
yanmakta olduğunu söyledi.
Richard Neal, "Bu, petrol tesfaJerinin vak-
laşık dörtte birini oluştunnaktadır. Diter te-
sisJer de sistemli bir şekUde tahrip edflmek-
tedir. Bu, bir tahrip poiitikasHun başlangKi
izlenimi vermektedir" dedi.
Kuveyt'te toplam 950 petrol kuyusu bulun-
duğunu ve bütün bu tesislerde faaliyet göz-
lemlediklerini söyleyen Neal, Irak'ın tahrip
politikasına karşı ABD'nin acil önlem plan-
ları olduğunu vurguladı.
ABD öncülüğündeki müttefık kuvvtelerin
dün sabah Bağdad ve çevresini bombaladık-
lan bildirildi. Ajanslann haberine göre Bağ-
dad böylece savaşm 37. gününde ilk kez gün-
düz bombalanmış oldu.
Verilen bilgilere göre Bağdad'da dün TSİ
9.30'da hava saldınsı alannı verildi. Bağdad-
SINIRDA GÖZLEM — ABD özel birlikterine baglı askerler Suudi Arabistan stnınndaki siperlerinden Amerikaa açaklannıa Irak
içlertndeki hedeflere düzenledikleri saldınlan izliyorlar. (Fotograf': AFP)
daki gazeteciler, sirenlerin çahnasından he-
men sonra başlayan ve 45 dakika süren hava
saldınsı sırasında kentin çeşitli yerlerinden
patlamalar duyulduğunu bildirdiler.
Napalm bombası
Bir ABD askeri sözcüsü Napalmların yal-
mzca müttefikleri kara harekâtına mani ol-
mak üzere kazılan ve içi petrolle doldurulan
hendeklere karşı kullanıldığım söyledL Ge-
çen hafta müttefık kuvvetlerden bir başka as-
keri sözcü Vietnam'da oluşan olumsuz imaj
dolayısıyla Körfez savaşında Napalm bom-
bası kuHanılmayacağını söylemişti.
Napalm bombasıyla elbiseleri yanan ve bü-
yük bir acı içinde koşan genç bir Vietnamh
kız resmi tüm dünyada Napalm'e karşı bü-
yük bir tepki yaratmıştı.
Amerikan Hava Km
r
vetleri'nin OH-58 Ki-
owa tipi bir keşif helikopterinin düştüğü ve
iki pilotun öldüğü bildirildi.
General Richard Neal, helikopterin önce-
ki gece, düne kadar girilmemiş bir bölgede
keşif yaparken düştüpnü söyledi.
Avcı bombardunan F-16 uçaklarından bi-
rinin de dün, havada yakıt ikmali yaparken
motorunda meydana gelen anza nedeniyle
düştüğünü bildiren Neal, uçağın pilotunun
özel fırlatma sistemini kullanarak atladığını
ve durumunun iyi olduğunu belirtti.
Operasyonlar
Müttefık kuvvetlere bağh uçaklanmn son
24 saate 2 bin 400 çıkış yatıklan ve savaşın
başından beri yapılan çıkış sayısırun 88 bine
ulaştığı bildirildi.
Müttefıklere bağh kara kuvyetlerinin, Ku-
veyt ve Irak topraklannda çeşitli operasyon-
lar düzenlediklerini söyleyen ABD askeri söz-
cüsü Richard Neal, müttefik askerlerin Su-
udi Arabistan-Irak ve Suudi Arabistan-
Kuveyt smırlanndan sızdıklannı belirtti.
Irak: Kara savaşı başladı
Bağdad Radyosu dün yaptığı bir yayında,
müttefik kuvvetlerinin kara savaşını başlat-
tıklanm duyurdu. TSİ 10.15'te yapılan bu
açıklama, müttefîklerce yalanlandı.
Bağdad Radyosu'nun yayımnda, müttefik-
lerin karadan saldırıya geçtikleri bildirilerek
"Bu, kuşkusuz, düşman, kara savaşına bmş-
ladı demekür. Evet düşmanın sakurganlığı-
•u büyikliitüac baksnaaız, kara savaşı
başUmıştır" denildi.
Ancak Bağdad Radyosu'nun bu acıklama-
sı müttefik çevrelerce yalanlandı. Suudi Ara-
bistan'ın başkenti Riyad'daki bir ABD aske-
ri yetkilisi, "Kara savaşı bsflamadı" dedL
Sınırda temizlik
Suudi Arabistan askeri sözcüsü Albay Ah-
med El-Rubayan Suudi Arabistan'ın kuzeyinf«
de bir devriyelerinin Irak tarafından mayın-.'/
lanmış bölgede 60 rnetre uzunluğunda 10
metre genişliğinde bir bölgeyi mayından te-
mizlediklerini söyledi. Sözcü, smır devriye-
lerinin mayın temizleme operasyonu sırasın-
da herhangi bir direnişle karşılaşmadığım be-
lirtti. Albay Rubayan, operasyonda 75 ma-
yımn temizlenildiğini de söyledi. Müttefık
kuvvetler Irak'ın herhangi bir sızma operas-
yonuna karşı Kuveyt sımnna yarun milyon
kadar mayın yerleştirdiğini öne sürüyorlar.
Gözlemciler, mayın temizleme operasyo-
nun büyük bir kara saldınsına hazırhk nite-
liğinde olduğunu vurguluyorlar.
Türkiye, Körfez savaşı sonrasında daha aktif bir dış politika planlıyor
Ankara
;
su atağına' soyunuyor
SEMtH İDİZ
ANKARA — Türkiye, Körfez savaşı
sonrasmda. "Acil çözüm bekleyen" so-
nınlar kapsamında gündeme gelmesi
beklenen "Bölgesel sulann ortak
kaüanımı" konusunda diplomatik ata-
ğa hazırlanıyor. Savaş sonrasında "Böl-
gesel istikran sarsan" sorunların tek tek
ele alınacağı beklentisinin Ankara'yı bu
konuda aktif bir politikaya yönelttiği bil-
diriliyor. Cumhurbaşkanı Ozal'm kasım
ayında devlet başkanlan düzeyinde ls-
tanbul'da yapılmasım önerdiği "sn
drvesinin" de bu çerçevede değerlendi-
rilmesi gerektiği belirtiliyor. Türkiye'nin
daha önce önerdiği "banş suyu" proje-
sinin bu kapsamda yeniden canlandınl-
masının yanı sıra Şattülarap'tan Basra
Körfezi'ne akan Fırat ve Dicle sulanmn
değerlendirUmesine yönelik bir projenin
üzerinde de dunılduğu kaydediliyor. •
Yttküi çevreler Israil-Filistin sorunu-
nun yanı sıra su konusunun potansiyel
olarak Ortadoğu'nun ileriye dönük en
büyük sorunlan arasında yer aldığını bil-
diriyorlar. Bölgede bu sprundan 'Nasi-
b«i almayan ölkenin hemen bemen
bulunmadıgnıa' işaret eden söz konusu
çevreler, bu çerçevede Türkiye-Suriye-
Irak arasındaki Fırat ve Dicle sonınu, Is-
rail ile Ürdün arasındaki Urdün Nehri
sonınu ve Mısır ile Etiyopya arasındaki
Nil Nehri sonınu ile Körfez ülkelerinin
icme suyu gereksinimlerine işaret ediyor-
lar.
Bu sonınlann Ugüi taraflarca kabul
edilebilir çözümlere kavuşturulmaması
dunımunda gelecekte bölgede yeni bu-
nalımlar için zemin hazırlayacağım ifa-
de ediyorlar.
Aym yetkililer, su açısından "kaynak"
ülke olan Türkiye'nin "ö«l" konumu-
na dikkat çekerek Ankara'nın bu konu-
da tasarladığı "aktif politikanın" dayan-
dığı gerekçeleri şöyle özetliyorlar:
— Türkiye, bir bütün olarak ele ahn-
ması gereken bölgesel sulann ortak kul-
lanımı konusunda geçmişte komşulan-
mn ve Ortadoğu'daki diğer Arap ülke-
lerinin olumsuz tavırları ile karşüaşıyor-
du. Teknik fızibilitesi olan ve tüm taraf-
lara yarar getirecek projelerimiz bu çer-
çevede kabul görmüyordu. "Hakkımız
olan suyn verin gerisine kanşmayın"
yaklaşımıyla karşırmza çıkıyorlardı. Kör-
fez bunahmı ise katı tutumlann bölgeyi
hangi noktalara geüreceğini gösterdi. Bu
nedenle Körfez bunahmı aym zamanda
su sonınu dahil çeşitü sorunlara yeni
yaklaşımlar getirUmesi açısından katali-
ZÖT rolü oynadı.
— Su, ülkeler arasında aynhk tohum-
lan ekeceği gibi birleştirici rol de oyna-
yabilir. Başka bir ifade ile istikrarsızhk
nedeni kadar istikrar unsuru da olabi-
ür. Körfez savaşı sonrasında ise bölge-
deki tüm ülkelerin ortak arzusu istikrar
olacaktır. Ankara olarak, gelin bu sonı-
nu mantıkb bir baza oturtahm ve suyun
herkes tarafından optimal şekilde kulla-
mlmasını sağlayacak sistemler oluştura-
lım görüşü ileri sürülüyor.
Kürdistan Yurtsever Birliğitideri,görüşme isteğinde bulundu
Özal-Talabani diyaloğu gündemdeDış Haberler Seryisi — Cum-
hurbaşkanı Turgut Önd ile Kür-
distan Yurtsever Birîik (YNK) li-
deri Celal Talabani arasında
"güli" bir mesaj teatisi gerçek-
leştirüdiği öne sürüldü. BBC'nin
sorulannı yamtlayan Talabani,
Ozal ile görüşme talebinde bu-
lunduğunu doğrularken buna
özal'dan yanıt gelip gelmediği-
ne ilişkin açıklama yapmaktan
kaçındı. YNK lideri, gelişen sü-
reç içinde Türkiye'de "demokra-
tik ve fedenıtir bir yönetime gi-
dihnesini istedi. Talabani, "PKK
yönetimmin, Türkiye'nin açıkla-
dıgı adımlan çok büyük dikkat-
le inceleyecegiııi, bunlann ger-
çekten ciddi adımlar oluştnr-
dukları sonncuna varılırsa
olumlu tepki gösterecefini dü-
şünüyonım" dedi.
Ankara Büromuzun haberine
göre Talabani'nin geçen hafta
sonu Cumhurbaşkanı özal'a
özel bir mesaj gönderdiği ve
özal'ın da daha önceden hazır-
ladığı bir mesajı cevaben Tala-
bani'ye ilettiği yolundaki haber,
Ankara'da lngüizce yayımlanan
Celal Talabani, görüşme isteğine
Cumhurbaşkanı Özal'ın olumlu yamt
vermesini beklediğini söyledi. Talabani,
Türkiye'nin demokratik ve federatif bir
yönetime gitmesini istedi.
Türkish Daily News gazetesinde
dün yer aldı. Londra kaynaklı
bu haber, Türk ve Batılı diplo-
matlar tarafından dolaylı biçim-
de doğrulanırken Dışişleri Ba-
kanlığı'nın bir yetkilisi, "Resmi
düzeyde bir mesaj teatisi yok.
Ancak belki kisisd haberleşme
olabihr. Bn duramda da her-
hangi bir taahhödün her iki ta-
rafça da verüdigini sanmıyoruz.
Ancak diyalog başUtma yönnn-
de bir adun sayüabUir" dedi.
Cumhuriyet muhabirinin gö-
rüştüğü bir Baulı diplomat,
YNK lideri Talabani'ye Türk yö-
neticileriyle doğnıdan temasa
geçmesi konusunda Ingiliz hü-
kumetinin öneride bulunduğu-
nu da öne sürdU. Buna göre In-
giltere Dışişleri Bakanlığı ile Ta-
labani arasında geçen haftalar-
da yapılan göriişmelerde Türki-
ye'nin Irak'ta özerk bir Kürt böl-
gesi kurulmasına karşı alacağı
tavnn gündeme gelmesi üzerine
Londra'daki yetkililer, Talaba-
ni'ye bu konuda Türk hüküme-
ti ile doğnıdan görüşmesini
önerdiler.
Türkish Daily News'ın habe-
rinde, Talabani'nin mesajının Is-
tanbul'da Turgut Özal'a iletilme-
sinden sonra Özal'ın bu mesajı
okumadan önce hazırladığı bir
cevabı lxındra'da bulunan Tala-
bani'ye gönderdiği ifade edilmiş-
ti.
Celal Talabani, BBC'nin dün
akşam yayımlanan radyo haber
bülteninde, Cumhurbaşkanı
özal'dan "Ortadoğu siyasetinin
gerçeklerini iyi bilen, Türklerle
Kürtler arasında iyi Uişkilerin,
kardeşligin önemini kavrayan
son derece raakul bir insan, ger-
çekçi siyasetçi" diye söz etti.
"Özeöikle Türkiye'de yaşayan
Kürt halkının varlıgının tanın-
ması ve Kürtçe konuşma yasa-
ğının kaidırümasıyla gözlenen
olumlu ve yapKi geüşmeler ar-
dından Cumhurbaşkaaı THrgut
Özal ile görüşmeyi çok arznlu-
yorunı" diyen Talabani, "Bu
adımlann Türitiye'nin Kürt hal-
kına karşı siyasetinde yeni bir
sürece işaret ettigine inanıyo-
ram" diye konuştu.
Talabani, "Bu sürecin nasıl
geliştigini gönnek istersiniz"
şeklindeki soruya, "Türkiye'de
demokrasiaia eksiksiz kuralma-
sını, Türkiye Cumhoriyeti'nin
sınırian içindeki Kürt halkının
demokratik ve ulasal haklanaa
saygı göstenldigi gerçekten de-
mokraük, federatif bir yönetime
gidilmesini görmek isterim" di-
ye karşıhk verdi.
Talabani, "Özal ile görüşmek
istediginizi söylediniz. Bu konıı-
daki girişimlerinize Türkiye'den
bir >-anıt geldi mi" sonısuna,
"Büemiyorum, ama bu istegjmi-
K oluralu bir yanıt verilecegini
umarun" yanıtıru verdi. Talaba-
ni, özal'ın Londra'da yayımla-
nan El-Hayat gazetesine verdi-
ği demeci olumlu bulduğunu da
kaydederek "Özal bu mülakat-
ta Irak Cumhuriyeti çerçevesin-
de, Irak Kürtlerinin federatif bir
devlet knrmalannı dahi destek-
lediğini ilk kez açıkladı. Bu ile-
riye doğru atılmış olumlu bir
adını" dedi.
ARNAVUTLUK
Gösteridler askeri
akademiyi bastıBELGRAD (Ajanslar) —
Arnavutluk'ta dün gece çıkan
olaylarda ilk beUrlemelere gö-
re en az dört kişi vuhılarak öl-
dü, çok sayıda kişi de yaralan-
dı. Bir haftadır süren olaylann
ardından hükümet görevlileri-
nin çoğunluğu da görevinden
alındı.
Reuter ajansının anti-
komünist olarak tanımladığı
kaynaklara dayanarak bildirdi-
ğine göre olaylar birkaç yüz
"asın sağcının" başkent Tiran
yakınlanndaki askeri akademi-
ye girerek oradaki Enver Ho-
ca heykeUni kaçırmak isteme-
siyle başladı. Göstericiler daha
sonra kendilerine mani olmak
isteyen polise ateş açtılar ve bir
polisi vurarak öldürdüler. Po-
lisin ateşle karşıhk vermesi üze-
rine göstericilerden en az Uç ta-
ğunu, ancak göstericilerin as-
keri akademiye yürümesinin
ardından tanklann yeniden or-
taya çıktığını belirtiyorlar.
Hükümette operasyon
Arnavutluk'ta, Savunma ve
Dış Ticaret Bakanları dışında-
ki tüm kabinenin görevden
alındığı bildirildi.
Yugoslav haber ajansı Tan-
jug'un haberine göre, hüküme-
tin görevden aünması yolunda-
ki parlamento karan, başkan
Ramiz Alia tarafından imza-
landı.
Tanjug, geçki Başkanhk
Konseyi'nin eski Genel Sekre-
teri Fatoş Nano tarafından
oluşturulduğunu, Nano'nun
dünden itibaren başbakanlık
görevini Adil Carcani'den dev-
Arnavutluk'ta dün gece "aşın sağcı"
göstericilerle polis arasında çıkan çatışmada
biri polis 4 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
Polis 50 göstericiyi tutukladı. Hükümet
üyelerinin çoğunluğu görevden alındı.
nesinin öldüğü, çok sayıda gös-
tericinin de yaralandığı bildiril-
di. Poüs yetkilileri olaylarda 50
kişinin de tutuklandığını söyle-
diler. Bazı ajanslar ise akade-
mi çevresinde silah sesleri du-
yulmasını darbeci ve reformist
subaylar arasında çatışma ola-
rak yorumladılar.
Akademi öğrencileri dün
gündüz saatlerinde geçen gün-
lerde göstericiler tarafından
devrilen Tiran'daki Enver Ho-
catıeykelinin tekrar yerine ko-
nulması talebiyle bir gösteri dü-
zenlemişlerdi.
Tiran'da bulunan gazeteciler
son iki gündttr yaşanan olayla-
nn ardından Devlet Başkanı
Ramiz Alia'nın kontrolü ele al-
dığını acıklamasıyla başkentte-
ki tanklann gözden kayboldu-
raldığını kaydetti.
Kabinede bıraküan iki baka-
nın ise, Savunma Bakam Kko
Musuki ve Dış Ticaret Bakam
Shane Korbeci olduğu bildiril-
di.
Tanjug, yeni Başkanlık Kon-
seyi'nin çok partili seçimlerin
yapılacağı 31 mart gününe ka-
dar görevde kalacağmı bildirdi.
Ajans haberinde, "Başkan-
lık Konseyi'nin, bunun, Avru-
pa'ya giden bir yol olmadıgını
söyleyerek halktan grevlere ve
protestolara son yermesini
istediğiai" kaydetti.
Başkent Tiran, geçen hafta
boyunca, komünist aleyhtan
gösterilere sahne obnuş, göste-
riciler Enver Hoca'nın heyke-
lini yıkıp, kitaplannı yakmış-
lardı.