25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAT 1991 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Devlet Meteorok))! işlen Genel Müdürlûğû'nden alınan bilgiye gö- re bütün bölgelerimız çok buiut- hı ve yağışlı gececek Yağtşiar ge- ndlıkte yağnmjr. Iç Ege, Iç Anadolu Me Batı ve Orta Karadeniz'in ıç ke- simlennın yükseklennde karia ka- rışık yağmur ve kar şekiinde ola- cak. HAA SICAKLIĞI Önemli bir değişiHik olmayacak RÛZGÂR: Gûney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, batı bölgeleri- miaJe kuvveöi ve kısa sürelı fırtı- na şeklinde olacak Denizterimiz- de: Gûnbatıs ve lodostan 4-6. Ka- radeniz, Marmara. Ege ve Batı Ak- dertiz'de 7-8, yer yer 9 kuvvetın- Y 16° 8° Dıyarbakır Y 16° 5°Edıme Y 13° 4°Erancan K 8° 1°Eraırum K -4° -14°E5*iî«w K 4°-2°Gaaamep Y 16° 8°&resun de saatte 16-21 Karadeniz, Marmara, Ege ve Batı Akde- nız'de 33-40. yer yer 45 denız mili hızla esecek. Dalga yükseMığı 15-2 metre, yer yer 3-4, Karadeniz, Ege ve Bat Akdenız açıklarında 5 metre civannda bulunacak... Van Götiınde hava Çokbulutlu ve yaömurlu geçecek. Bıleak Bıngfll SıOıs Boiu Bursa Çanaktaıe Corum DemzS Y 15° PGûmüslnneY K Y Y Y K Y 18° 7°lspam Y 18° 3°lstant>ul Y 10° 1" Izrnır 6°-2° Kars 2°-6° Kasömonu K 8° 0°Kaysen ° K K K Y Y K 5°-3°Künh»a Y 14° 4°MaMya 14° 15° 4°Kon»a 5 ° 3 ° K ü h 10° -T» Mamsa 10° 0°KMaraş 0°-6° Merein 0°-«°MuOla 6° 0°Muş 12° 5°Nıjde W10°0tdu 8° 0°Hia 3° -5° Samstın 8° O°Sirt 12° 4°Sino[) 16° 8°Sıvas -2° •12°Teton)aO 6°-1° Trataon 7° 2°Tuncetı 14» ruşak 4°-3° Van 7° 2°\tega( 4°-1° Zonguldak Y 17° 6° Y 14° 7° Y 18° 10° Y 12° 2° K 0°-7° K 10° 0° r ie° io° Y 16° 12" Y 16° 8° Y 13° 3° Y 14° 8° K 16° 1° Y 12° 2° Y 18°1T° K S°-2° K 8° 2° K 2°-6° 6° 1°K 6 Y 14° 5° * * bufcjtfcı g|sslı A-açık B-tajkıflu frgûneş» K-kart S-as* Y-yaOmıriu Helsınki ^ ^ Lemngrad Kahıre • DÜNYA'DA BUGÜN Amstertiam K 2° Amman Atına B 16° Y 7° K 1° B 0° K 0° K 2° Y 4° K -3° K 1° B 10° K 0° Y 14° B -3» K 0° K 2° Y 15° LBiıngrad K -1° Londra Y Y 8° B 7° BarctriuB Basel Belçrad Beriı- Bonn Brtteel Bufepeste Cenevre Ceayır Oftte Out» Frankfurt &me Hefenkı Kallıre Kopenhag Kâh Leftosa Montnal Moskova NmYork Osto Parıs Prag £5? Roma Sofya Şam V *m< Tunus Varsova vemdık Viyana W3stınQtofi K 2 Zünh K 0° B -4° Y 8° K 2° B 7° B 1° K -1° B S° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Zeki ve becerikli olmadığı halde ken- dini öyle sanan. 2/Buğday tanesinin olgunlaşmış içi... Huysuz hayvanlann ağzına takılan arac. 3/ Baldırla uyluğun birleştiği yer... Üç ki- şiyle oynanan bir kâ- ğıt oyunu. 4/ Da- ML. Eskiden trajedi- ye verilen ad. 5/ öğ- rencinin genel dunı- munu gösteren bel- ge. 6/ Koyun kırkıl- dığında üzerinde bıraküan yün... Yi- ğk. 7/ Halk edebiyatı şiir türlerinden biri... Karışık renkli. 8/ Kiraya veri- lerek gelir getiren mülk... Maksat. 9/ öne sürülen bir savın doğruluğunu mantıksal yöntemle gösterme. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/ Kaynatılmış buğday... Doğu Ana- dolu'nun Irak sının yakımnda yük- sek bir dağ. V Türk müziğinde bir makam... SSCB'de 1917-1922 yıllan arasındaki gizli polis örgütü. 3/ Kunduraalann delik açmaku kullandıklan çelik tığ... Bir çalgı. 4/ Hayvanlara vurulan dam- ga... Çok yaramaz, ele avuca sığmaz. 5/ Ortak düşünce ve gö- rüşteki kişilerin oluşturduklan siyasal topluluk. 6/ Yüksek bir sapın ucunda şemsiye halinde toplu çiçekleri olan güzel bir süs bitkisi... Yabancı. 7/ "Bir rekoru yineleme" anlamında kullanı- lan spor terimi... Mesafe. 8/ Terazi gözü... ÜzüntU. 9/ Makam GorÛ'nin bir romanı... lri taneli bezelye. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Çumhuriyeti koruma MELEK SİNEMASIHDA f'Comcdıe Krtnçnse) den MARCEL1İ ROMEE B:R AŞK MEKTU6U OfDaaıcn Frtnsızca sozlu Mfunnı ırKtda5 l*n ANDRC ROANN'Eve CAHRD.LE GABRtO ılc tem - -ıl edrccicnr. 17 ŞUBAT 1931 Menemen Divanı harbinde derdesti rüyet bulunan davalar şubat nihayetine kadar intaç edileceğinden idarei örfıyenin temdidi mevzuu bahis değildir. Hükümetçe tanzim edilmiş olan Çumhuriyeti koruma kanunu şubatın son haftasında meclise sevkedilecek ve az zaman zarfında müzakere ve kabul edilecektir. Bu sebeple yeni kanunun idarei örfiye müddetinin hitarrundan evvel mevkii tatbika vazedilmesi pek muhtemeldir. İdarei örfıyenin nihayetiae kadar Divanı harpte mevcut davalardan intaç ve karara raptedilmiyenler olursa bunlar hakkmdaki Çumhuriyeti koruma kanununa tevfıkan muamele olunacakür. Çumhuriyeti koruma kanununa göre Cumhuriyet ve inkılâp aleyhindeki hareketlerden mûtevellit cürumler, Ankara, tstanbul, Izmir gibi büyük ve muayyen merkezlerdeki ağırceza mahkemelerinde muhakeme olunacaktır. Bu takdirde Ağırceza mahkemesi heyeti hariçten iki aza ilâvesile takviye edilecektir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Bilim adamlarımız 17 ŞUBAT 1961 Türkiyenin Birieşik Amerika nezdindeki Büyuk Elçisi Bülent Uşaklıgil geçen hafta Tûrkiye ve Birieşik Amerika Atom Enerjisi Komisyonu (AEC) arasında imzalanan anlaşmanın "Atom Enerjisinin banşçı kullanılışlannın | gelişmesinde Türkiye'nin istikbali bakımından iyi bir alamet" _..., ., . . _ olduğunu söylemiştir. B u l e n t Uşaklıgfl Bu anlaşma tahtında Atom Enerjisi Komisyonu reaktör yakıtı olarak kullanılmak üzere birkaç hafta içinde Tûrkiye'ye ikibuçuk ton tabii uranyum sevkedecektir. Türkiye namına anlaşmayı imzalamış olan Büyuk Elçi Uşaklıgil uranyumun Ankara Üniversitesi atom reaktöründe kullamlacağını söylemiştir. Büyük Elçi basına verdiği özel bir mülakatta uranyum yakıtmın araştırma faaliyetleri ve "sadece bu banşçı gayeler için" lcullanılacağım tebarüz ettirmiştir. Türk temsilcisi Mületlerarası Atom Enerjisi Teşkilâünın da işbirliğinde bulunarak bir Üniversite Araştırma Reaktörünün inşası ile ilgüi teknik bilgi ve diğer materyeli sağladığını söylemiştir. Uşaklıgil bu uranyum yakıtının Ankara Üniversitesine sevki ile Atom Enerjisinin esas prensiplerini kendi memleketlerinde inceliyebilecek Türklerin sayısının daha artacağun ifade etmiş, maamafih, dâvet edildikleri takdirde Türk fen adamlanrun atom enerjisi sahasında ileri incelemeler yapmak üzere Birieşik Amerika'ya gelmeye devam edeceğini söylemiş ve demiştir ki: "Buraya geldiğimden beri Türk fen adamlanna büyük bir kıymet verildiğini gördüm. Her sene bir hayli sayıda Türk fen adamı incelemelerde bulunmak üzere Amerika'ya geliyor. Müteaddit Amerikan müesseseleri de bundan büyük bir memnuniyet duyuyor." Büyük Elçi bu inceleme ve çalışma programının her Türk için bir iftihar kaynağı olduğunu söylemiştir. GEÇEN Y1LİİUGÜN Cumhuriyet Maç çıkmazı 17 ŞUBAT 1990 Siyasi partilere karşı tarafsız davranmadığı yolundaki eleştirilerden sonra TRT'nin başı spor kulüpleri ile iyice agnmaya başladı. TRT ile Futbol Federasyonu arasındaki maç nakilleri konusundaki sorun tam bir çıkmaza girdi. Yannki futbol karşılaşmalanmn radyo ve televizyondan naklen yayımlanması için hiçbir olumlu gelişme olmadı. Ancak TRT yaptığı açıklamada, "Yasal görevinin gereği olarak karşılaşmalan. takip etme ve kamuoyunu aydınlatma karanna" vardığım açıkladı ve uluslararası kural gereği maçları üç dakika süreyle yayımlama hakkına sahip olduğunu bildirdi. TABÜSMA i Kente Sokmamak Istiyorum' Bugün Istanbul'da kayıtlı 5000'e yakın minibüsün dışında, korsan çalışan, çahştınlmasına göz yumulan, ama üstünde hat adı yazılı azımsanmayacak sayıda minibüs vardır. 11.2.1991 tarihli Comhuriyet gazetesinin arka sayfasını okuyunca heyecan duydum. Toplu taşımaahkla ilgili bir kangreni gör- mek, doğal ki her yerel yöneticinin görevi; ancak çözüm yolunu bu denli açıkhkla di- le getirebilmek samrım cesaret istiyor. Ya- zı bütünü içinde Sayın Nurettin Sözen'in "Minibisleri kente sokmamak istiyonım" tümcesidir bana bu yazıyı yazdıran. Toplu taşımacüık yapmakla görevli ka- mu kuruluşunu zayıflatarak toplumun ula- şım sonınunu ertelemek, duraklarda sefa- let çeken yığınları kendi ulaşım sonınunu çözmeye itmektir. "Kendi ulaşımını kendin çöz" anlayışma itilen yolcu, kampanyalar yöntemiyle otomobil satın alarak özel ser- visler peşinde koşarak veya uzun süre yu- rüyerek bireysel çözüm yollannı ararken ki- mi çevreler bu ortamdan yararlanarak al- ternatif ulaşım modellerini üretmişlerdir. Minibüs olayı da bu anlayışın sonucudur. Bugün Istanbul'da kayıth 5000'e yakın minibüsün dışında, korsan çalışan, çalıştı- nlmasına göz yumulan, ama üstünde hat adı yazılı azımsanmayacak sayıda minibüs vardır. Istediği saatlerde çalışan, istediği yerde indi-bindi yapan, istediği durakta korna ça- larak bekleyen, istediği süre kadar bekle- yerek trafiği felç eden, yolcuya insan dışı ilişkilerle yaklaşan, kaba, çirkin, tstanbul'a yakışmayan bu toplumun aynk ve denetim- siz unsurlan için bugüne değin açık bir ifa- de, net bir tavu* konulamamıştı. Samrım minibüsçülerin örgütlü olması, seçilenleri ürkütmekte ve hastahga karşı ta- vır konulamamaktadır. Kamu toplu taşım kuruluşlan dışında yolculuk yapmaya mah- kûm edilen büyük çoğunluk da bu nedenle göz ardı edilebilmektedir. tlk kez Sayın Sö- zen'in bu denli net tavır koyması, sessiz ço- ğunluğu oluşturan İstanbullulan umutlan- dırmıştır. Trafıgin çok ağır aktığı kent merkezle- rinden bu aykın unsurlann uzaklaştırıuna- sıyla boşalacak alan, o denli çok olacak ki belki de tercihli yollara gerek kalmayacak- tır. Çünkü bir minibüsün işgal ettiği yer, beş otobüs karşılığıdır. Bugün için Bostana-Topkapı-tncirli çev- re yolu çemberinin sahil yönüne doğru, mi- nibüs akışının engellenmesi artık kaçınıl- mazdır. Çevre yolu-sahil bağlantısı otobüs- lerle sağlanarak (aktarma merkezleri yön- temiyle) trafık akışına da ivme kazandırıl- malıdır. Istanbul'un saygın insamna, büyük ve sessiz çoğunluğa verilen bu mesaj, sanınm sadece bende değil, tüm okuyanlarda he- yecan yaratmıştır. Bu düşüncenin, kamu toplu taşım araçlannın artışına paralel ola- rak eyleme dönüşmesi, Istanbul'u köy gö- rünümünden kurtarmanın önemli bir aşa- masıolacaktır. TAHStN M. HOŞATAR tsUnbul LISKUR SÜRÜCÜ KURSU Devrelar: Hafta Sonu: 16 Şubat Hafta içi: 18 Şubat KADIKÛY (Söğûtlûçeşme Camii yanı) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 . Ehliyetiniz için bizi seçin ALTIYOL SÜRÜCÜ— KURSU Alttyol Kavşağı, Mürverçiçeği Sk. No: 12, Kat: 2 Tol: 347 83 62-349 13 81 VEFATLAR İÇİN Yurtiçi, yurtdtşı cenaze nakle- dilir, cenaze ilaçtama, malzeme. tabut. butün işlemler hassasi- yetle, suratle yapılır. Işletmede ayrıca 18 ambülans mevcuttur. Cenaze ılanlarında hızmet be- deli alınmaz İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06-14068 86 Mesul Müdür HafızVEÜERDEMİR tLAN T.C. SAKARYA ASLtYE 2. HUKUK MAHKEMESt Sayı: 1989/549 E. 1991/19 K. SSK Genel Mudürlüğü vekili Av. Deni2 Karabayır tarafından Estaş Endüstri Sanayi Tesisleri ve Ticaret ve Sanayi AŞ aleyhine açı- lan ifias davasımn yapılan yargı- laması sonunda davanın kabulü ile Adapazan Bankalar Cad. No: 29'- da faaliyet gösteren Estaş Endüstri Sanayi Tesisleri Ticaret ve Sana- yi AŞ'nin tİK'nın 178. maddesince iflasma, iflasın 31.1.1991 günü sa- at 15.00'ten itibaren açılmasına karar verilmiş olup işbu karar da- valı şirkete tebligat yerine kain ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 45624 DENİZLİ 2. tCRA MÜDÜRLÜCÜ'NDEN Dosya No: 1990/9313 Alacaklısı Vedat Uluer vekili Av. Irfan Gürsoy tarafından Denizli Merkez Kiremitçi mahallesi 1478 sokak, No: 62'de mukim iken ad- resi meçhule giden ve adresinin tespiti mfimkun olmayan Halil Merç aleyhine 6.204.000.- lira alacak ile icra giderleri, ücreti vekâlet ve fa- izinin tahsili için yapılan takip sebebiyle: Yukanda yazılı borç ve masraflan işbu ödeme emrinin tebüği ta- rihinden itibaren on gun içinde ödemeniz, takibin dayanağı senet kam- biyo senedi niteliğini haiz değilse (5) gün içinde mercie şikâyet etmemz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu (5) gün içinde aynca ve açıkça bir dilekçe ile icra dairesine bildirmeniz, aksi takdirde icra takibindeki kambiyo senedi altındaki imzanın sizden sadır sayılacagı, imzamzı haksız yere inkâr ederseniz, alacağın % 10 tazminatı ile mahkûm edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya ihmal edildigini veya alacağın zaman aşıraına uğradığı hak- kında itirazınız varsa bunu sebepleri ile birlikte (5) gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazınızın kabulüne da- ir bir karar getirmediginiz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz edilmediği ve borç ödenmedigi takdirde on gün içinde 74 madde ge- reğince ma) beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olu- nacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulumırsanız hapisle cezalandırılacağınız hususu tebliğ yerine kain olmak üzere ilan olunur. Basm: 45612 ANTALYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt Sayı: 1990/263 Esas 1990/44 Karar Mahkememiz 1990/263 esas 1990/44 karar sayılı dosyasında: HÜKÜM: Van ili Sabaniye Mah. Cilt No: 011/7, sayfa No: 6, kü- tük sıra No: 264'te nOfusa kayıtlı bulunan Musa Oglu, Makbule'- den olma, 2.3.1962 doğumlu, Dırbaz Uyuğ'un Dırbaz isminin silinerek yerine Yılmaz isminin yazılmasına, ismin bu sekilde düzeltilmesine karar verihniştir. Basm: 45628 T.C. İZMİR 4. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ 1991/44 Davaa Ziya llısu tarafından Davalüar Vedat Edipkapı, Cengiz Eriğ aleyhine açılan tazminat davasmda verilen tensip karan gereğince; Davalılardan Vcdap Edipkap'ın duruşraa günü olan 26.2.1991 günü saat 09.00'da Izmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde duruşma salo- nunda hazır bulunması veya kendisini vekil ile temsil ettirmesi aksi halde yokluğunda duruşmaya devam olunacağı ve karar verileceği hususunu bildirir işbu ilan davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olu- nur. 4.1.1991 Basın: 17234 HANIMLAR ARTIK AYLIK BÜTÇENİZ AÇIK VERMEYECEK!... ERAL'ı Bekleyiniz. ANKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇİ Ölüm Kuşlan"Barış Treni" ile Adana'ya, oradan İncirlik'e geçen "Ba- rışçılar"a, Adana basını büyük ilgi gösterdi. İncirlik'teki ba- sın toplantısında, karşımda sıra sıra fotoğrafçılan görünce ürk- tüm doğrusu; alışmamıştım böyle şeylere. Demokratik kitle örgütlerinin haberleri, bizim İstanbul basınında ya kısacık haberler içinde verilir ya da f\iç verilmez, görmezden gelinir. Onlar nedir ki parasız pulsuz derneklerdir! örneğin Çağdaş Gazeteciler Oerneği'nin daha doğru dürüst bir çalışma yeri bile yoktur. Çoğu "öyledir. 21 demokratik kitle örgütünün "Savaşa Hayır" gezisiyle ilgili olarak Adana'nın yerel basınında çıkan haberlerle yazı- lardan birkaç özet verirsem Adana basınının olayı nasıl önem- sediğini göstermiş olurum. 73 yıllık bir geçmişi olan "Yeni Adana" gazetesi, tepeden dört sütuna "Barış Treni" haberi- ni şu başlıklarla verdi: Barış Treni ile geten heyet geniş güvenlik önlemleri ile kar- şılaştığı İnciriik'te basın toplantısı düzenledi. Barıştan Kor- kanlar var! Helvacı: "Barış için geldik ama toplantıdaki in- sanlardan daha kalabalık güvenlik kuvvetleriyie karşılaştık"; Ekmekçi, "Kırk yıllık gazeteciyim, ama kendi vatanımda ya- bancı gibiyim." Haberde, İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Aktn Bir- dal'ın konuşmasına da yer veriliyor. Akın Birdal şöyle diyor: "Bu savaş bizim savaşımız değildir. Biz bu savaşa karşı- yız. Bizler şu anda buraya İncirlik Hava Üssü'nün sökülüp atılması için geldik. Buraya gelmeden önce de Ankara'da si- yasi parti liderleriyle dernek temsilcileriyle konuştuk görüş- tük. Onlar da savaşa karşı olduklarını söylediler." Nevzat Helvacı da derhal barış masasına oturulmasını is- tiyor, özetle şöyle diyor: "Ulkemiz için değil, tüm dünyamız için savaşa hayır diyo- ru. Bizler buraya ellerimizde çiçeklerle geldik, barış için gel- dik; ama savaşa gelmiş gibi toplantıdaki insanlardan daha da kalabalık güvenlik kuvvetleriyle karşılaştık. Biz buraya Pat- riot getirmedik. Barış her şeye değer, bizler de barış için gel- dik. Barışı korumalıyız, ama birileri barıştan korkuyor." Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkan Yardımcısı De- mirtaş Ceyhun, toplantıda konuşmak için hazıriık yapmadı- ğını belirterek "Konu barış ise banş için önceden konuşma hazırlamaya gerek yoktur. Ben bu savaşa karşıyım, çünkü Adanalıyım ve benim anam da burada" dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Ek- mekçi ise incirlik'in Türkiye'nin bir parçası olduğunu bu va- tan parçasına da bir Türk olarak elini kolunu sallayarak giril- mesi gerektığini söyledi. Kimseye Amerikan uşaklığı yapma hakkını tanımadıklarını açıklayan Ekmekçi, "Ben kırk yıllık gazeteciyim, ama kendi ülkemde yabancı gibiyim" dedi. (Ne- ler de demişim!) Adana'da yayımlanan "Bölge" gazetesi, "Barış Treni" ada- na'da, başlıklı haberini, çift fotoğrafla üç sütuna vermiş. Be- şinci sayfada, "Söz Sırası" başlıklı yazısını Mehmet Mercan, "Barış Treni"ne ayırmış. "Gelenler, Gidenler" adlı yazıda, Mercan bir yerde özetle şöyle demiş: "Savaşın başladığı 17 ocak gününden bu yana içerde ve dışarda bütün dikkatleri üzerinde toplayan İncirlik bir uğrak yeri oldu. Parti liderlerinin çoğu heyetler halinde gelerek İn- cirlik'i gördüler ve döndüler. Gelip gidenlerin tümünün yargısı aynı. — İlk hedef Adana. Şöyle bir İncirlik'e uğrayıp "Savaşa Hayır" demek vetti parti liderterine, partamentetiere. Adana'ya, Adanalılara "Vah, vahl Geçmiş olsun" dıyenlerin hiçbiri henüz Adana'yı parlamen- toya getirmiş değil. .- Ölü evine taziyeye gelmiş gibi. Kapıdan çıkan unuttu gitti. Politikacılann, lideıierin, İncirlik önüne gelip birer nutuk at- maları bir yana, bizce dünkü ziyaret hepsinden anlamlıydı. Aralarında yazarlann, zanatçıların, bilim adamlarının, genç- lerin yaşlılann bulunduğu banş kervanıırn ziyareti... Hiçbirinin en küçük bir politik ya da başka hesaba dayalı beklentisi olmayan barışseverlerin buraya kadar gelip "geç- miş olsun" demeleri Adanalıları mutlu etti. Barış ısteyenler İncirlik'e sokulmuyor. Dün Adana'ya gelen "Banş Treni" yolculan da sokulma- dı. Çok doğal. İncirlik hiçbir zaman barış için oluşturulmadı ki. "Güney Haber" gazetesinin, dört sütuna tepeden verdiği haberin başlıkları: "Barış Treni'nin bildirisi engellendi." İn- ciriik'te "Savaşa Hayır" Yasak!.." "Ekspres" gazetesinin, altı sütun üzerine attığı başlık: "Ba- nş Treni" ile Adana'ya gelen banşseverier inciriik'ten seslen- di: "Savaş İstemiyoruz." Haberleri, yazıları iki gün üst üste verenler var. Adana Be- lediye Başkanı Selahattin Çolak'ın, verdiği kokteyli, "Güney Extra" gazetesi, sekiz sütundan gösterdi. Adanalı gazeteci- lere, bu arada Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Çe- tin Yiğenoğlu'na, Devlet Demiryolları çalışanlarına, Seyhan Belediye Başkanı Yalçın Akyol'a, İncirlik Belediye Başkanı Cumali Kar'a, Anakent Belediye Başkanı Selahattin Çolak'a siyasal partiler temsilcilerine, demokratik kitle örgütlerine, okurlara, tüm Adanalılara, gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür borçluyuz. İnciriik'ten kalkan uçaklar, Irak'ın çeşitli kentlerini bombalıyorlar. Sığınaklarda, insancıklar ölüyor. Bu cinayetlere "dur" demenin zamanı geldi, geçiyor. Adanalı- lar, kentlerine gelecek politikacılara sivil, asker herkese, sa- vaşın hesabını sormalıdırlar Yurtseverlik bunu gerektirir. 2 Şubat 1991 günlü Cumhuriyet'te, Erhan Karaesmen'in "Ya- r^ancıya Ait Olüm Kuşlan" başlıklı yazısını okumadıysanız, bulup okuyun. Ben, kesip sakladım... ÇALISANLARIN SORULAR1/SORUNLAR1 YILMAZ ŞİPAL kbancı Ülkede \e Yerahmda" SORU: Bir yabancı ülkede ve yeralünda çalışıyonım. Çalış- tıgım işyeri, bir kömür madenidir. Türkiye'de kömür madenlerinde çabşaniar için er- ken emeklilik yasası olduğunu duydum. Biz, yabancı ülkelerde ve yenütında cahşanlara da bu haklar tanınıyor mu? E.N. YANITi Maden işletmelerinin yeraltı sürekli ya da yeraltı de- ğişimli (münavebeli) işlerinde çalışan maden işçilerine az da ol- sa, bazı haklar tamnmıştır. Maden işçilerinin sigortalıhk süresi 25'ten 20'ye indirilmiş, yaş sımn da 55'ten 50'ye düşürülmuş- tür. Aynca, yeraltında çalışan maden işçilerine, bu işlerde en az 1.800 gün (S tam yıl) çahşmalan koşulu ile çalıştıklan sttre- lerin dörtte birinin itibari hizmet süresi olarak ayncafiiliça- lışma sürelerine eklenmesi öngörülmüştur. Bu haklar, bir yabancı ülkede ve yabancı maden işletmeleri- nin yeraltı işlerinde çalışan vatandaşlanmıza da tanınacak mı- dır? Bu sorunun yanıtım, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 10 Mayıs 1983 günlü, 1983/1909 esas ve 1983/2488 karan vermektedir. (x) "(...) Itibari hizmet zammımn verilişindeki amaç, özen- dirme düşüncesiyle birlikte, bu gibi yerlerde çahşanlann her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıya buhınmalanna, bedence ve ruhca anzaya uğrama olasılığının yüksek oluşuna ve benzeri neden- lere dayanmaktadır. Gerçekten, Belçika'da aynı nitelikteki işyerlerinde çalışan si- goıtalılara da bu hakkuı tanınması yerindedir. Zira, Sosyal Gü- venlik Hukuku'nun, aynı koşullara sahip şahıslara, eşit biçimde uygulanması bu hukuk dahnın temel ilkelerindendir. Tersi bir yoruma gitmek, Belçika'da çalışan sigortahnın Türkiye'de ay- nı nitelikte olan işyerinin yeraltında çalışan ve yaşhlık ayhğı al- makta olan sigortalılardan daha az yaşhlık aylığı alması sonucunu doğurur. Gerek Belçika'da gerekse diğer ülkelerde çalışan işçilerimi- zin çözümlenmemiş ağır sorunlannın olduğu, buna rağmen eko- nomimizin güçlenmesine önemli ölçüde katkıda bulunduklan gerçeği inkâr edilemez. Esasen sözleşme hükümleri uyarınca, Belçika'da geçen sigortalıhk süresi Türkiye'de geçmiş gibi ka- bul edilmektedir. O halde, bütün bu faktörler birlikte değer- lendirildiğinde, mahkemenin itibari hizmeti kabul etmesinde bir isabetsizlik görulmemiştir. (...) (•) Kaynak: Yasa Hukuk Dergisi, Arahk 1984, sayfa: 1764
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle