Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 13 ŞUBAT 1991
Akbulııt
Erzincaıvda
• ANKARA (UBA) —
Başbakan Yıldırım Akbulut,
bugün memleketi
Erzincan'a gidecek.
Akbulut, Erzincan'ın
kurtuluş yıldönümü
törenlerini izleyecek, daha
sonra "Yıldmm Akbulut
Spor Salonu"nu hizmete
açacak. Akbulut'a gezisi
sırasında Içişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu, devlet
bakanlan Işın Çelebi,
Kemal Akkaya ve Mustafa
Taşar ile çok sayıda
milletvekili eşlik edecek.
Hint fakiri
• tç Politika Servisi —
DYP îl Başkanı jOrhan
Keçeli, lstanbul'da
vatandaşın Hint fakirine
döndüğünü söyledi. Rekor
dereceye varan zamlarla,
'İstanbulluların çıldırma
noktasına' geldiğini belirten
Keçeli, "Yılbaşı öncesinde
başlayan zam furyası
bitmek bilmemekte, ustelik
zam gelen ürünlere tekrar
zam gelerek, milleti
çıldınmaktadır. tstanbullu
vatandaş, ANAP iktidan ile
SHP'ü belediyelerin
zamlarından Hint fakirine
dönmüştür. Çıplak vücutla
çivilerin üzerine yatmadığı
kalmıştır. Zam
yetişmiyormuş gibi,
İstanbulluların, ulaşım, su,
sağlık sorunu ile had
safhaya gelen kirli hava ve
gürültü herhalde bu gidişle
milleti çivilerin üzerine
yatırtacak" diye konuştu.
Beşikçi
yargılandı
• Istanbul Haber Servisi
— Yayunlanan üç
kitabından dolayı "bölücü
propaganda" yaptığı savıyla
yargılanmakta olan Dr.
Ismail Beşikçi'nin
yargılanmasına devam
edildi. Beşikçi, "Yargı
organları düşünceyi yargılar
olmaktan çıkarılmahdır.
Düşünceyi, bilimi ceza
akında tutmakla ortaya
çıkacak olan sakınca, her
türlü düşuncenin serbest
bırakılmasıyla doğacak
sakıncadan çok daha
fazladır" dedi. Istanbul 2
No'lu DGM'deki
duruşmada Beşikçi'nin
avukatlannın önceki
duruşmada, mahkemeye
sunduklan "TCK 142/3.
maddenin anayasaya aykın
olduğu" yolundaki
dilekçenin Anayasa
Mahkemesi'ne sunulmasının
reddedildiği bildirildi.
Kürtçe kitaba
toplatma
• tSTANBUL (AA) —
"Kürtçe öğrenme Metodu"
adlı kitap mahkeme kararı
ile toplatıldı. tstanbul 3.
Sulh Ceza Mahkemesi'nin,
Mersa Yayınlan tarafından
yayımlanan kitap hakkında,
"Kürtçe yazıldığı ve Kürtçe
öğretmeyi" amaçladığı
gerekçesiyle toplatma kararı
verdiği bildirildi. "Kürtçe
öğrenme Metodu"nun, bu
konuda yazılan ilk kitap
olduğu belirtildi.
Reddi hâkim
talebi
• ANKARA (AA) —
Anayasa Mabkemesi
Başkanı Necdet Dancıoğlu,
ANAP TBMM Grubu'nun,
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Yekta Güngör
özden hakkında reddi
hâkim talebiyle ilgili olarak
yasal çerçeve içerisinde
gerekenin yapılacağıru
söyledi. Danaoğlu, konuyla
ilgili olarak Başbakan
Akbulut imzalı reddi hâkim
talebinin kendisine
ulaştığmı, konuyu
inceleyeceğini belirterek
"yasal çerçeve içerisinde
başvurunun gereği
yapılacak" diye konuştu.
Sayıştay seçimi
bugün
• ANKARA (ANKA) —
TBMM'deki Sayıştay üyeliği
seçimi bugün yapıhyor.
TBMM Plan Bütçe
Komisyonu 7 boş Sayıştay
üyeliği için 72 aday
arasından seçim yapacak.
TBMM Plan Bütçe
Komisyonu toplantısında
Sayıştay üyeliği seçimleri
gerçekleştirilecek. Bu seçim,
komisyonun 40 üyesinden
sadece 14'ünun katılımıyla
yapılabilecek ve bu 14
mületvekilinden 8'inin
oyunu alan aday Sayıştay
üyeliğine seçilecek.
ÖzaVın "Irak, Türkiye'ye saldırsaydı darmadağın olurduk" sözlerine tepki
Muhalefet orduyu savunduANKARA (Cumbnriyet Büroso) —
SHP ve DYP liderleri, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal tarafından yapüdığı öne sü-
rülen "Maazallah, Irak Kuveyt yerine
Tnrkiye'ye girseydi darmadağın
olurduk" değeriendirmesi üe Türk Silah-
h Kuvvetleri'ni görevini yapamayan bir
kuruluş gibi gostermeye çalıştığım bildir-
diler. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü,
özal'ın konuşmasım son derece "sornm-
suz ve talitasiz" olarak nitelerken, DYP
Genel Başkanı Süleyman Demirel "Sa-
yın Özal'ın, çok güç şartlar altında sı-
nırda görev yapmaya çalışan Türk aske-
rini teşvik etmesi gerekirken moral boz-
masının anlamı ne?" diye sordu. Milli
Savunma Bakanı Hüsnü Doğan ise
TSK'nın "Türk vatanının, bütünHiğünün
en güçlü teminatı olduğunu" söyledi.
DYP'nin, TSK'nın savunma gücü konu-
sunda Meclis araştırması isteyeceği bil-
dirildi.
SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, par-
tisinin dünkü grup toplantısında, özal'uı
ANAP'lı milletvekilleriyle görüşmesi sı-
rasında orduyla ilgili açıklamalarını sen
bir şekilde eleştirdi. Inönu şöyle konuştu:
"Savunma ile ilgili önlemlerin aluuna-
masında kendi iktidariannın önde gelen
sorumluluğunu bir yana bırakarak Özal
ordumuzu 'hareket kabiliyeti olmayan,
silahlan eskimiş, âdeta savunma görevini
yapamayacak' bir kuruluş gibi göster-
mişür. Bu kadar sorumsuz bir konuşma
yapnuş olmasını, en güç şartlarda görev
yapan silahlı kuvvetlerimize beslediği gü-
veni sarsılnuş gösterecek sozier söylemeyi
soo derece yakışıksız, talihsiz ve ters bir
davranış olarak göriıyorum. Kendi ha-
talannı örtbas etmek ve geçmişte yapü-
ması gerekenleri, yapmadıklannı unut-
tnnnak için yeni hayali projelerle mille-
ti avutan ve bu arada en değerli variık-
lanmızı küçümsemekten, yaralamaktan
çekinmeyen bu yönetim anlayışını anla-
mıyornm. kabul etmiyonım. Biz geçmiş-
te olduğu gibi gelecekle de ordumuzun
dışandan gdecek saldınlara karşı ülke-
mizl koruyacak güçte olduguna inanıyo-
raz."
DYP Genel Başkanı Demirel de dün
partisinin TBMM grubunda konuşur-
ken, Özal'ın "Orduya neşter vurmak
laznn" sözlerini anımsattı. Demirel,
CumhurbaşkanlığYnın bir tekzipte bu-
lunduğunu, ancak sorunun böyle geçiş-
tirilemeyeceğini söyledi. Bu açıklamala-
nn eski Genelkurmay Başkanı emekli
Orgeneral Necip Torurntay'ın da istifası
üzerindeki "sisi" kaldırdığını anlatan
Demirel özetle şöyle konuştu:
"Bunlar söylenecek laf mı? Siz ne de-
mek istiyorsunuz? Siz başbakanhk yap-
tıgınız 6-7 yıl içinde Irak silahlanmış, biz
nyumuşnz. Merdi kıpti sirkatin söyler-
bugiinkii yenne nerede? Bo uçaklan, Ka-
rakocan Belediyesi seçimlerini kazanmak
için mi yaptırmıştınız?"
Mareşal elbisesi
Kontrgerilla sorununda olduğu gibi
ordunun "konuşrnak" zorunda bırakıl-
dığını anlatan Demirel, "Özal rnı doğru
söylüyor, Güreş mi?" derken, "Sivil ma-
reşal elbisesi diktiriyor" dediği özal için
alaylı bir dille, "Onu giyemez gerçi, ama
insan nasü giyeceğini de düşünmeli. El-
bise diktirmek mareşal olmaya yetmez"
diye konuştu.
Ordunun tabu olmadığını, tabu oldu-
ğu inancıyla bu tür konuşmalar yapıl-
maktan kaçınıldığını vurgulayan DYP li-
deri, "KJmse bunlann konuşulmayaca-
SHP lideri înönü, orduya güvenin sarsılmış
gösterilmesinin son derece yakışıksız olduğunu söyledi.
lnönü, "Ordumuzun, saidınlara karşı ülkemizi koruyacak
güçte olduguna inamyoruz" dedi. DYP lideri Demirel de,
"Türk askerini teşvik etmesi gerekirken moral bozmasının
anlamı ne" diye sordu. Savunma Bakanı Doğan da,
ordunun en güçlü teminat olduğunu belirtti.
ken secaat arzedermiş. Bu söyledikleri-
nizle, yönetim yaptığınız süre içinde gö-
revinizi yapmadığınız ortaya çıkar. Olay,
sayın Çankaya sakininin dediği gibiyse
ortada çok onemli bir sorun var. Genel-
kurmay Başkanı'nın dediği gibiyse yine
çok önemli bir sorun var. Bu kez giiven-
sizlik söz konusu. Mareşal elbisesi dik-
tirmeye kalkan, kendisi ile 'cumhurbaş-
kanıyım' diye övünen Sayuı Özal'ın, çok
güç şartlar ahında sımrda görev yapmaya
çalışan Türk askerini teşvik etmesi gere-
kirken moral bozmasının anlamı ne? Ge-
nelkurmay Başkanı ile Bakanlar Kuru-
In'nu karşı karşıya mı getirmek istiyor-
sunuz? 26 Mart seçimlerinde F-16'lar ile
övünüyordu. O günkü övünme nerede,
ğını düşünmesin. Biz iyiniyetle görevimi-
zi yapıyoruz" dedi.
Doğan'ın açıklaması
Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan
ise TSK'nın, Türk vatanının bütünlüğü-
nün en güçlü teminatı olduğunu söyle-
di. Bakan Doğan imzası ile dün öğle sa-
atlerinde yapılan yazıh açıklamamn,
"Son günlerde çeşitli gazetelerde Türk
Silahlı Kuv\etleri hakkında Milli Savun-
ma Bakanhğı'na atfen aslı olmayan ha-
ber, yorum ve yazılara" yanıt niteliği ta-
şıdığı belirtüdi.
Bakan Doğan açıklamasında, "TSK-
ca teknolojik gelişmeler ve komuta kont-
rol sistemlerindeki yenilikierin yakından
iziendigini. değerlendirikliğini ve bunlar-
dan imkân dahilinde olanlann uygnla-
maya konulduğunu" bildirdi. Bu çalış-
maJarın "silafilı kuvvetler için eşyanın
tabiaündan" olduğunu kaydeden Do-
ğan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Milli Savunma Bakanlığı'nda 1111
sayuı Askerlik Kanunu ile 1076 sayılı Ye-
deksubaylar ve Yedek Askeri Memurlar
Kanunu'nun modern bir anlayışla de alı-
narak gıinün ihüyaçlanna cevap verecek
biçimde yeniden düzenlenmesi için çalış-
malar yapılmaktadır.
Silahlı kuvvetlerdeki reorganizasyon
ve modernizasyon çalışmalan ise ber iki
yılda bir yenilenen altı yıilık stratejik he-
def planlan ve NATO savunma planlan
çercevesinde 1970'li yıllann başından be-
ri sürdürülmekte olup, bütçe ve dış as-
keri yardımlar ve son yülarda Savunma
Sanayiini Geüştirme Fonu ile sağlaaan
imkâniar ölçüsünde gerçekleştiril-
mektedir.
Türk milletinin huzur ve güvenHğinin
ve Türk vatanuun bütünlüğnniin en güç-
lü teminatı olan TSK'nın, çağın gereği
olan her türlü gelişmeye açık olduğu ka-
muoyuna saygıyla duyurulur."
DYP, Meclis araştırması
istiyor
öte yandan DYP grubu, Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin savunma gücü konusun-
da Meclis araştırma önergesi verilmesi-
ni kararlaştırdı. DYP Adana Milletvekili
Selahattin Kılıç tarafından hazırlanan
Meclis araştırma önergesi bugun TBMM
Başkanhğı'na sunulacak. önergeyle ilgüi
olarak bugün bir basın toplantısı da dü-
zenleyecek olan DYP Grup Başkanvekili
Vefa Tanır, "Amaçlannın, varsa ordunun
eksikliklerinin belirlenmesi ve bunlann
giderilmesi" olduğunu söyledi. Tanır, ge-
rek duyulması halinde araştırma öner-
gesinin gensoruya çevrilebilecegini söz-
lerine ekledi.
Zenger gizlipolitik'dantşmanhğmıyaptığı Semra Özal'a görev biçtk
Kadın işleiinden sorumlu bakan
Semra Özal'ın "tabandan
tavana güreştiğini"
söyleyen başbakanın
teknik danışmanı Erkal
Zenger "uyuşuk
durumda" ve "ahbaplar
topluluğu" olarak
gördüğü ANAP'a Semra
Ozal'la bir hareketlilik
geleceğini söylüyor.
TUNCAY ÖZKAN ~
ANKARA — Başbakanın
teknik, Semra Özal'ın "gizti po-
litik" daruşmanhğı görevlerini
yürüten Erkal Zenger, Semra
özal'ın önümuzdeki dönem
"kadın işlerinden sorumlu
bakan" olacağını söyledi. Zen-
ger, Semra özal'ın en büyük
destekçisinin eşi Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal olduğunu belir-
terek "Semra Hanım, Mesut
Yılmaz'ın liberal koltuğunu
dolduraeak" dedi.
Semra özal'ın "tabandan ta-
vana güreştiğini" söyleyen Zen-
ger, Özal'ı politikaya iten ne-
denler konusunda Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtladı:
—Semra Özal'ı politikaya
iten nedenler neler?
ZENGER — Politikada gös-
terişli projeler gerçekleştirip uy-
gulamalar yapacak politikacı
eksikliği var. Renkli işler yapa-
cak bir politikacı yok. Turgut
özal vardı, cumhurbaşkanı ol-
du, bu saha boş kaldı. Yüdınm
Akbulut daha değişik, bugün-
kü durumu muhafaza edecek,
atılımlar yapacak, kâr oranı
yüksek, rizikolu işlere girecek
bir insan değil. Semra Özal bu
atak politikacı kimliğini dol-
durmak için politikaya giriyor.
—ANAP içinde bu durum
nasıl tepki göriir, ANAP, Sem-
ra Özal'dan nasıl etkiknir?
ZENGER — ANAP'a bir
hareketlilik gelir. Çünkü
ANAP çok uyuşuk bir durum-
da. ANAP'ı ben Turgut Bey bı-
raktığından bu yana parti gibi
ZENGER — "Semra Hanım iyice yetişip en tepeye oynuyor" diyor.
görmüyorum. Ahbaplar toplu-
luğu gibi bir sey. Onlar da ken-
dilerini böyle muhafaza ediyor-
lar, fırsatlardan yararlanamı-
yorlar. Politika fu^atlan değer-
lendirme işidir, oysa sadece bu-
rada nasıl dururuz diye düşü-
nüyorlar.
—ANAP içindeki Özal hı-
şımlan veya akrabalan Semra
Özal'ın politikaya atılmasına
nasü bakaıiar?
ZENGER — Semra Hanım^
ın politikaya atılmasına bunlar
sıcak bakmasalar bile elleri
mahkûmdur, bakarlar. Semra
Hanım, ANAP'a yeni bir libe-
ral hava getirecektir. ANAP'ın
da buna ihtiyacı var.
—Semra Hanım, Mesut Yıl-
maz'ın liberal koltuğunu mu
dolduracak?
ZENGER — Evet. Mesut
Yılmaz bir kere büyük bir kit-
leyi peşinden sürükleyecek bir
lider değil. Ailesi, eğitimi çok
iyi, ama kitleyi peşinden sürük-
leyecek bir insan değil.
—Semra Hanım kitleleri pe-
şinden süriikler mi?
ZENGER — Semra Hanım
eğer başbakan olarak çıkarsa
onu ve cumhurbaşkanını yıpra-
tırlar. ll başkanlığı Semra Ha-
nım için attan inip eşeğe bin-
mek gibi bir şeydir, ama o "Ben
aşağıdan yûkarıya çıkacagım"
diyor. Otomatik başbakan ol-
mak istemiyor 3-5 sene sonra.
Semra Hanım genç ve dinç. tle-
ride politikada iyice yetişip ge-
lir. En tepeye ileride oynayabi-
lir.
—İlk kadın başbakan olnr
mu?
ZENGER — Tabii olabilir,
ama benim bir düşüncem var.
Türkiye*de bütün basın yanıh-
yor. Türkiye'de ANAP'a kim
başbakan olacak diye bir sorun
yok. ileride devlet başkanı yar-
dımcısı kim olacak o sorun var.
Başkan yardımcısı aranıyor.
Bir süre sonra fiili başkanlık
sistemine geçilecektir. Körfez
savaşı bittiğinde Tbrgut Özal
dünyaya adım televizyonlardan
duyurmuş. Propagandasını
yapmış bir lider olarak kamu-
oyunun karşısma çıkacak. Sem-
ra özal'ın arkasındaki esas fak-
tör de Turgut özal'dır. Eksik-
lerini tamamhyorlar.
—ANAP içinde muhafaza-
kflrlarla milliyetçiler Semra
Özal'a karşı çıkarlarsa mücade-
leden kim kazançlı çıkar?
ZENGER — Onlar Semra
özal'a karşı cıkmazlar. Semra
özal akıllı bir kadın. Yarın bir
gün Semra Hanım önce millet-
vekili olacaktır, sonra kadın so-
runlanna bakan bir bakan ola-
caktır. Semra Hanım içinde bu-
lunduğu kabinede başbakan-
dan daha etkili bir insan ola-
caktır. Yani meyveleri kendisi
toplayacak, kurşunları başba-
kan yiyecektir. Kamuoyundaki
genel kam da bu başbakanın
Mesut Yılmaz olması yolunda,
ama Başbakan Akbulut ola-
cak. Çünkü Sayın Turgut Özal,
Akbulut'u çıkardığı zaman or-
taya bir sürü güçlüğü göğüsle-
di. Denizler dunilmuşken orta-
hğın yeniden karışmasına izin
vermez Turgut Özal.
Hükümet, Anarşi ve TerörleMücadele Yasası'nı bekliyor
141,142,163 rafa kalküHükümetin bu 3 maddedeki
değişikliği söz konusu yasa
oluşuncaya kadar bekleteceği
öğrenildi. 3 yasada suç sayılan
fiillerin büyük oranda "terör
yasası"na aktarılacağı
belirtildi.
TURAN YILMAZ
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA — Türk Ceza Yasası'nın 141,
142 ve 163. maddelerinde değişiklik amaç-
layan hükümet çahşmasımn, hazırhklan
halen süren Anarşi ve Terörle Mücadele
Yasası sonuçlanıncaya dek "rafa
kaldınldığı" öğrenildi.
Bakanlar Kurulu'nda yaklaşık bir yıldır
tartışılan ve kaldırılmalan yönünde an-
cak"prensip" kararı alınabilen 141, 142 ve
163. maddelere ilişkin çalışmalarda henüz
ciddi bir gelişmenin katedilemedigi belirtil-
di. Adalet Bakanlığı'nca, daha önce Bakan-
lar Kurulu'nda tartışılan seçenekli taslağm
tek bir metin haline getirilmesi ile oluştu-
rulan son taslak Başbakan Yüdınm Akbu-
lut'a sunuldu. Ancak bu taslak uzerinde
son sözün Cumhurbaşkanı Turgut Özal ta-
rafından söyleneceği belirtildi. Alınan bil-
gilere göre Adalet Bakanı CHtan Sunguıiu,
söz konusu taslağı, Cumhurbaşkanı Özal'ın
direktifleri doğnıltusunda hazırladı.
Yeni yasa bekleniyor
Cumhurbaşkanı Özal'ın, bu konudaki
son sözünü, hazırlanan Anarşi ve Terörle
Mücadele Yasası'nı gördükten sonra söy-
leyeceği savunuldu. Avrupa'da bu konuda-
ki ömek uygulamalann incelenerek sonu-
cu hazırlandığı bildirilen yeni yasa taslağı
uzerinde son rötuşların yapıldığı kay-
dedildı.
Hükümet kaynaklanndan alınan bilgilere
göre, Bakanlar Kurulu'nun 141, 142 ve 163.
maddelerin kaldınlmasına ilişkin "prensip"
kararının da hazırlanan bu yeni yasa ile
doğrudan bağlantılı olduğu öğrenildi. Ba-
kanlar Kurulu'nda da Cumhurbaşkanı özal
gibi, çıkacak bu yasa görüldükten sonra söz
konusu maddelerin kaldınlması düşünce-
sinin bulunduğu kaydedildi.
Hükümete yakın kaynaklar, 141, 142 ve
163. maddelerin kaldınlmasıyla doğacak
boşluğun, yeni yasa ile doldumlacağını, bu
nedenle her üç maddede de yer alan eylem-
lerin, şiddet unsuru koşulu ile birlikte yeni
yasaya taşınacağını söylediler. Hükümete
yakın bir kaynak, Cumhuriyet'in sorusu
üzerine, "Türkiye sadece Ankara, tstanbul
ve lzmir'den oluşmuyor. Anadolu bu mad-
dderdeki değişiklikleri uygun karşılamaya-
biür. Yeni yasa ile bn boşluklan dokJurmak
gerekü. Siz zannediyor musunuz ki yasa-
lar kalkacak, hemen bir komünist, faşist,
teokratik partiler kurulup, kavga başlaya-
cak. Buna müsaade edilmez. Kamuoyunun
bu konudaki nabzını çok iyi tutmak lazım.
Aceleye gerek yok" diye konuştu.
Aynı kaynaklar, öncelikle pohse geniş
yetkiler öngören yeni yasanın, 141, 142 ve
163'ün de aralannda yer aldığı "devlet aley-
hine işlenen suçlan" yeni bir yaklaşım ile
yaptınma bağlayacağını söylediler.
Yasa karmaşası
Terör Yasası ile 141, 142 ve 163. mad-
delerin işlevsiz hale getirileceği yönündeki
açıklamalar, bir başka tartışmamn da baş-
langıam oluşturdu. Hukukçular, Türkiye'-
de halen yaşanan bir yasa karmaşasına işa-
ret ettiler.
Hükümetin 141, 142 ve 163. maddelerin
kaldınlması kararı almasına karşın, bu
maddelerle aynı eylemleri suç sayan diğer
yasalarda değişikliği gündeme getirmeme-
si, bu tartışmamn odağı oldu. 141, 142 ve
163. maddelerle suç sayüan faaliyetler, ana-
yasanın 14, 24 ve 68. maddelerinde de ya-
saklanıyor. Aynı hükümler, Siyasi Partiler
Yasası'nda da yasaklanan siyasi faaliyetler
olarak yer ahyor.
Güreş,
Batman
Ussti'nde
Haber Merkezi — Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş, Erhaç ve Diyarbakır'dan
sonra Batman üssünde de ince-
lemelerde bulundu. Deniz Kuv-
vetleri Komutanı Oramiral tr-
fan Tınaz da, Mersin'deki de-
netlemelerini tamamlayarak Is-
kenderun'a geçti. Patriot ve
Hawk füzelerinin konoşlandınl-
dığı Diyarbakır üssü dun yerli
ve yabancı basın mensuplanna
gezdirildi.
Selahattin Gökatalay'ın ha-
berine göre Diyarbakır'daki in-
celemelerinden sonra dün sabah
08.30'da Batman'a geçen Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral
Doğan Güreş, üsteki fıloları de-
netledi. Orgeneral Güreş'in bir
süre Batman'daki Amerikalı
komutanlarla da görüştüğü bil-
dirildi. Genelkurmay Başkanı
Giireş'e daha sonra hava garni-
zonunda, filo komutam Hava
Tuğgeneral Orfaan Toksoy tara-
fından 2 saat 15 dakika süren
bir brifing verildi. Brifingi, Vali
Tuncer Perçinler ile Belediye
Başkanı Ataullah Hamidi de iz-
lediler. Orgeneral Doğan Gü-
reş'in Batman Havaalanı'nda
bulunduğu sırada üs çevresinde
geniş güvenlik önlemleri alındı.
Orgeneral Güreş 11.45'te C-30
tipi askeri uçakla Ankara'ya
döndü.
Brifing verildi
Alman Roland savunma fü-
ze sistemlerinin Malatya - Erhaç
Üssü'ne gönderilmesine dün de
devam edildi. Sevk işleminin
birkaç gün daha sürebileceği bil-
dirilirken Alman Savunma Ba-
kanı Gerhard Stoldberger'in 14
şubat perşembe günü Erhaç Üs-
sü'ne geleceği öğrenildi. Yetki-
liler, Savunma Bakam Stoldber-
ger'in Erhaç'tan sonra Diyarba-
kır ve Batman'a da geçebilece-
ğini söylediler.
AA'nın bildirdiğine göre dûn
sabah helikopterle Mersin'den
lskenderun'a gelen Deniz Kuv-
vetleri Komutanı Oramiral İr-
fan Tınaz'a tskenderun üs ko-
mutam Tümamiral Mustafa
Akgün tarafından brifıng veril-
di. Oramiral Tınaz, daha sonra
deniz kuvvetlerine bağlı birlik-
lerde inceleme ve denetlemeler-
de bulundu.
Gazeteciler gezdi
Patriot ve Hawk hava savun-
ma sistemlerinin kurulduğu Di-
yarbakır Havaüssü dün basın
mensuplanna gezdirildi.
Müttefik Basın Bilgi Merke-
zi (APIC) tarafından düzenle-
nen geziye katılan muhabirleri-
miz Günseli Önal ve Ergün Ak-
soy'un haberine göre burada ga-
zetecüere Patriot .hava savunma
sistemi konusunda bilgi verildi.
Hollandalı astsubay Bulggi
Pappa, dört haftadan beri Di-
yarbakır'da-bulunduklarını bil-
direrek Roland füzelerinin he-
nüz Diyarbakır'da konuşlandı-
rılmadığını söyledi.
Havvk füze sistemi konusun-
da bilgi veren Üsteğmen Ert
Melis de, Havvk füzelerinin ilk
kez 1965 yılında kullanıldığını
belirtti. Üsteğmen Melis, Patri-
ot'ların Scud füzelerine,
' Hawk'lann ise uçaklara ve
uçaklardan atılacak füzelere
karşı kullanıldığını söyledi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
ANAP,
Rahatsız Oluyor...
SHP'nin Körfez savaşı konusunda izlediği politikaların
ANAP iktidan tarafından eleştirilmesı doğal. Çünkü ANAP,
kamuoyunda yok olan gücünü Körfez savaşına bağlamış.
Çağdaşlık ve tutuculuk çızgisınde zikzaklar çizen siyasal ik-
tidar, SHP'nin izlediği politikalardan rahatsız oluyor. Türki-
ye'de siyasal gündemi belirlemede usta olan özal, SHP'nin
bu tutarlı politikası karşısında yeni ataklar yapma zorunlu-
luğu duyuyor.
SHP lideri Erdal İnönü ile son yaptığımız görüşmede Tür-
kiye'nin bağlı olduğu geleneksel dış politika öğelerinin bir
çırpıda silindiği, kişisel yönetim biçiminin ülkeye kabul etti-
rilmek için uğraşıldığı gerçeği bir kez daha ortaya çıkıyor-
du. inönü, Parti Meclisi'nde benimsenen ilkeler doğrultu-
sunda hareket ettiğini, oysa kimi partili milletvekillerinin bu
olayı görmezlikten gelip partinin yetkili kurullar dışında bir
tartışma platformu oluşturmaya çalıştığım belirtiyordu.
İnönü, dün SHP grup toplantısında da altını çizdiği iki
önemli noktayı şöyle özetliyordu:
— Irak'ın Kuveyt'i işgali ile başlayan Körfez bunalımı son-
rasında uluslararası hukukun yeniden kurulması için Irak1
ın Kuveyt'ten çıkması, Kuveyt'in yeniden bağımsızlığa ka-
vuşması doğrultusundaki Güvenlik Konseyi kararlarına Tür-
kiye'nin uymasını her zaman destekledik...
İkincisi ise şu:
— Irak'ın Kuveyt'ten çıkarılması için girişilen savasa Tür-
kiye'nin katılmasına karşıyız. Türkiye bu savaşta bir sakjırı-
ya uğrarsa kendimizi koruruz, bize saldıranlan pişman ede-
riz...
SHP'nin bugüne dek izlediği politikanın iki ana noktası
bu biçimde özetlenebilir...
SHP eski Genel Sekreteri Deniz Baykal, yaklaşık bir haf-
tadır partisinin yetkili organlarını görmezlikten gelip 'gölge
genel merkez'de üretilen 'haziran çıkışı' proje paketini, par-
tisinin Körfez politikasına ilişkin eleştirilerıni, önce örgüt ye-
mekleriyle sünnet düğünlerine, ardından dergi ve gazete-
lere taşıdı, dün de Meclis grubunda dile getirdi.
Deniz Baykal, bu- ^ _ ^ _ _ _
günkü SHP yönetimi- o ,,
ve dış oemra Hanım,
kın
yürüttüğü, inö- olacak, oradan da
nuiarfn
8
öte-' 9
enel
başkanlığa adım
başka öneri atacak. Semra Hanım
de getirmiyor. Baykal- AMAp>ın n
a/
e
ıHac
ın bu tutumu da ken-
n r ı n r
" ' V
a
y
U ö
y
di arkadaşları arasın- VÜZÜdÜr. TUÎUCU VÜZ
^ m S S t ise Mehmet Keçeciler
rininTRTziyaretibas- ve
arkadaşlarıdır.
havasına dönü- /» ...• .. . ,
en az Baykai Orgutle dıyalog kuran,
X'dfîScîS delegelerin nabzını
tepki koymuş- tutanlar da onlardır.
.«...«.
î
dö
Z
İ
s
5rrSsirîS İ.
s t a n b u l
> Ankara ve
kendi aralannda eleş- Izmir bil
tirmişlerdi. Zongul- f^HnHfiHir
dak maden grevinde ^ıiı'UcUll. ^ ^ ^ ^
SHP'nin tutumu Bay-
"kal'ın düşüncelerinin tam tersine doğruların ağırlıklı oldu-
ğu bir eylem biçimiydi.
SHP'de birlik ve beraberlik döneminin ne zaman gelece-
ği bilinmiyor. Böyle olunca da ANAP, potitık gündemi eiinde
tutmayı başanyor. işte Semra Özal'ın-"İstan6ul İl BaskafıUgi"
adaylığı balonu, SHP'nin Körfez politikasından kaynaklanı-
yor. SHP.'de bir kanat 20 şubatta başlayacak delege seçim-
leri için haziran kurultayı atağını başlatıp, sosyal demokrat-
ları çalkantı içine sürüklerken ANAP çağdaşlık ve tutucu
luk çizgisinde, bu tersliği giderme propagandasını başlatı-
yor.
Bir ANAP'lı muhafazakâr dün şunlan söylüyordu:
— Semra Hanım İl Başkanhğı'na aday olmaz. Bunun çe-
şitli sakıncaları da vardır ve kendisi de bu sakıncaları çok
iyi bilir...
Acaba bu sakıncalar nelerdir?
ANAP örgütlerinde bir suskunluk egemen. Hiç kimse fazla
bir şey söylemek istemiyor. Genel hava Semra Özal'ın, is-
tanbul il Başkanlığı'na aday olmayacağı, son dakikada bir
başka adayı destekleyeceğini açıklayacağı yoKjnda. ANAP,
kamuoyunu yeniden oyalamaya başlıyor. Yeni senaryolar ûre-
tiliyor, çekime hazırlanıyor:
— Semra Hanım, kurultay delegesi olacak, oradan da ge-
nel başkanlığa adım atacak...
Semra "Hanım ANAP'ın çağdaş yüzüdür. Tutucu yüz ise
Mehmet Keçeciler ve arkadaşlarıdır. Örgütle diyalog kuran,
delegelerin nabzını tutanlar da onlardır Istanbul, Ankara ve
İzmir bu ekiplerin elindedir. ANAP'ta şu ya da bu biçimde
belirleyici karan muhafazakârlar verir. Özetlersek altın anah-
tar Keçeciler ekibinin elindedir.
Bakın, Ekrem Pakdemirli'nin hiç sesi soluğu çıkıyor mu?
Çünkü Pakdemirii, kurultaya hazırlanıyor. Mesut Yılmaz Trab-
zon'u. Rize'yi kazansın. Bu, sonucu etkilemez, dengeleri de-
ğiştirmez. (
SHP, kendi içinde bir erken hesaplaşmaya giderken İnö-
nü ne diyor:
— Sayın Özal ANAP'ın yok olan itibarını, kişisel macera-
larla yakalamaya çalışıyor...
Öyle oluyor...
P A B T İ L E R D E N
İlçe başkanı görevden alındı
SAMSUN (Cumhuriyet) — SHP Samsun il
örgütü, merkez ilçe başkam Hacıbey Dilek'i
görevden aldı. Daha önce Dilek'in MYK'ya
! başvurusu sonucu yönetim kurulunun 8
üyesi değiştirilen ilçe örgütünde başgösteren
gerginlik sonrası il yönetiminin bu karan da
tepkilere yol açtı. ll merkezi, Dilek'in yerine
il yönetim kurulu üyesi llhami Çetin'i ilçe başkanlığına
atadı. Samsun il yönetim kurulunun, ıl DaşKanı naııiia
Türkpençe'nin başkanlığında yaptığı toplantıda, Dilek'in
partide birlik ve bütünlüğun sağlanmasına katkıda
bulunamadığı öne sürülerek görevden alınması istendi. II
Başkanı Türkpençe, değişiklikle ilgili olarak "Bu işlem
MYK ile ilgili değildir" dedi. Bu aracfa SHP genel
merkezince Denizli'ye gönderilen kimlik belgesi ve aidat
makbuzlarının çöpe atılması olayıyla ilgili sonışturma
tamamlandı. Müfettişler Tahir Köse ile Seyfi Oktay'm bir
rapor hazırlayarak Genel Sekreter Hikmet Çetin'e
verdikleri öğrenildi.
Seçim savaştan sonra
ANKARA (UBA) — ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Metin Gürdere, DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel'in seçim için
hodri meydan sözünü "önce Körfez savaşı
bitsin" karşılığım verdi. Metin Gürdere,
"Muhalefete göre Türkiye artık savaşın içine
girdi. Girdiyse normal seçimlerin bir yıl
ertelenmesi lazım. Türkiye savaşa girmediyse o zaman da
önceden söyledikleri, yaptıkları siyasi değerlendirmeler
yanlış. Bu tam bir çelişki" diye konuştu. Körfez meselesi
"hale yola" girmeden bir erken seçime girişmeyi gerçekçi
bulmadığını söyleyen Gürdere, Körfez savaşı bir yola
girdikten sonra erken seçimi düşünmenin mümkün
olabileceğini söyledi.