25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyrt Matbaacılık ve Gazetecilık Tûrk Anoıum Şırkeîı adına Na4ır Nıdi £ Genel VaMn Mudurıi HftSM Cenul. Muesscse Muduru EaiiK ls.klıgil. lazı l;!en Mudurü Ok» Gonnuia. % Habcr Merkczı Muduru talçia Bmytr. Sayfa Duzenı Yonetmenı Alı Acar 0 Temstlcı'er A\kAR\ thml Tu. İZMİR HMUBCI Çctınklyl, ADANA Çetın Is Polmka. CcfaJ B«»|U|K. Dn Hafcv'İCT fctM Mcı. Ekonomı Ccvfto İHtea. U Sendıka Şaınfl KcMct kuiıur OW 1 B*r li anbıı Habtdnı k m l Kacak Eğ m Gracn $•?!••. *un Haberlm N««*l D^a> Spot DaııflM \MalUar l ı c t t a ı Dzı ^azılar Ktmn Çahşkaıı 4raj! nra **hM Alpa», Du2dtm« AbdMİlAk Yiacı £ Koordınaıor Abnr* KorabM 0 Malı liler trot brkuı f K^attfc M M *m*r 0 Bulcc Pianlanu Sofi Oıaaabfieatia 0 Reilam Ay* lonM 0 Ek >a.tnlar Hul>a \k>o4 ^ Idare HHRİB Ganr 0 Islelme Omtef Çrtfk % 8ı gı lvl«m Saii laai £ Pcnonei s**fi BcrtMcıotliı hr> JI JUnjıu Ba*kan \adir Nrtı OklK MtaC Yalçı» taro. H*«» , Hikntf Çeualuoı. Ofci) f v M.-cn. llfcn S«kmk Ali Snrnt* \barl T» Î43J4 I }awi Cumhun>vt Matbuollk ve G&zetcaik T \ Ş Turkocajı Cad 39/41 Ca£alo{hı PK 2-16 tslanbul T« 512 05 01 ı20 tau Tde* 22246 Faı (I 526 60 "2 0 A«k=™. Z»a GOkaJp Blv Inkılap S- No 19 4 Td 133 1] 41 47 Tclc» 42344 Fa» 14) U3 0< 6* 0 Ijnir H Zıya BK 13'2 S. 2/3. T.A 13 12 30 Ttta <2359 Fm (Jl) 19 53 60 0 Adana Inûnu Cad 119 S Vo I Kal 1 Td 19 17 52 |4 h«>, Telo. 6215S, FM (71) 19 2* 78 TAKVİM: 13 ŞUBAT 1991 îmsak: 5.29 Guneş: 6.54 Ögle: 12.23 tkindi: 15.14 Akşam: 17.42 Yatsr 19 01 Futbolcunun değeri hergün artıyor Avrupa'nın milyarlık ayakları Türk takımlarının sezonluk maç hasılatları, yabancı ülkelerde top koşturan sıradan bir futbolcunun yarı fiyatına bile ulaşamıyor. CUMHUR CANBAZOĞLU Avrupa futbol pıyasasında 'oyuncu an' çok erken başla- dı. Dünya Kupası'ndaki kötu oyunlan cabucak unutulan bir- çok futbolcunun fîyatı yedı ay gibi kısa bir surede muthiş şe- kilde artarken Doğu Avrupa'- nın ucuz futbolculan büe piya- sayı duşüremedi. Yugoslavya'da top koşturan Zlado Boban'ın, tngiltere'de oynayan Paul Gascoıgne'nln fiyatlan 24 mılyar lira civarın- da. Her transfer sezonu oncesi gazetelerimizin spor sayfaları- ru süsleyen 30'unu aşmış yaşlı yıldızlar bile el yakıyor. Gelecek yıl bomba gibi bir takım kurup tekrar dunyanın 1 numarası olmayı hedefleyen Real Madrid'ın satmayı plan- Iadığı Hugo Sanchez 33'üne merdiven dayamasına karşın kritik golleri ve sahadaki şo- vuyla her takımın hayallerini süslüyor. Zorlu Ispanyol ligin- de oynadıktan sonra Ingiltere'- ye dönen Lıneker'in de iki se- zonluğuna Torino'ya gideceği söyleniyor. Piyasada öyle super isim yok. Kendilerine biçılen fıyat- ları hak eden birkaç kişiden ya- ramaz Gascoigne ve uslu Platt ttalya 90'daki başanlanmn meyvelerini yemeye hazırlanı- yorlar. Futbolcu fabrikası Yugos- layya'dan çıkan gençlerin 20 milyar TL'den kapı açmalan kulüpleri Güney Amerika'dan genç ve yetenekli isimlerini Av- rupa'ya ithal etmeye yönlendi- riyor. Latin gençleri eski kıta- ya göz kırparlarken ağabeyleri Maradona Boca Juniors'a dö- nüp bır yıl vefa borcunu öde- dikten sonra Japonya'ya gidip milyarlanna milyarlar katma- yı duşlüyor. Sezonluk maç hasılatlan ya- bancı ülkelerde oynayan sıra- dan bir futbolcunun yan fiya- tına bile ulaşamayan takımla- nmıza yine Yugoslavya ve Bre- zilya'nın 3. sınıf futbolculany- la, dolar zengini olmak isteyen Doğu Avrupalı futbolculann peşinden koşmak kalıyor. SANCHEZ — 16 milyar lira. GASCOIGNE — 24 milyar. A VRUPA'DA DURUM En ucuzu 8 milyar lira Zlado Boban (0) Paul Gascoıgne (0) Andreas Moeller (0) Gonzales Mıchel (0) Hontıi Sanchıs (D) Des VValker (D) Dand Platt (0) Mauriao Gaudino (I) Oano Paxev (I) Deıan Savtcevıc (!) Hugo Sanchez (I) Jurger Kofıler (D) Johnny Bosman (I) CMaf Thon (0) Henunng Povlsen (I) Otog Protassov (I) Franfc De Boer (D) Andreas Herzog (D) Gary Lıneker (f| •* 20 23 23 28 26 25 25 24 25 24 32 25 25 24 24 28 20 22 30 UHp Dınamo Zagrep Tottenham H Eıntracht Franttfurt Real Madnd Real Madnd Nottingham Forest Aston viila Stuttgart Kıalyıldız KızılyıMız Real Madnd Bayem Münıh PSV Eındhoven Bayer Leverkusen Borussa Dortmond Olımpryakos A|ax Rapıd Vıen Tottenham H Ûkt Yugoslavya Ingıltere Almanya Ispanya Ispanya Ingıltere Ingıttere Almanya Yugoslavya Yugoslavya Mekstka Almanya Hollanda Almanya Danımarta S Bpiıjı Hollanda Avusturya Inurtere Hyatm.) 24 mryar 24 24 21 21 20 19 19 19 19 16 16 • •1 16 " 13 5 " 13 " 13 ' 10.8 ' 10 • 8 TüRKİYE'DEKİ YABANCILAR Rekor Kosecki'de: 3 milyar Rcman Koseckı (I) tosıl Rotanu (0) FacH Vokn (I) Mtanıo Çukıç (t) Vokasın Petronovıç (K) lan VVılson (0) Tonı Schumacher (K) Jacotcewicz (D) Cevat Prekazı (0) Rednıç (D) Dettef Mûller (K) Alan Walsh (I) Micrıael Krart (K) Cemal Amanı (D) Ivan Vışnevskı (D) Uîanı Şen» (0) Jarcsavv Araszkıewıcz (I] Pıotr Novak (I) K Kalecı D Defans 0 Ortasaha I llen uç a* 24 28 30 25 28 32 36 28 33 27 25 34 24 24 31 26 25 26 KnMf Galatasaray Galatasaray c enerbahçe Trabîonspor Trabzonspor Besıktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Bursaspor Sarıyer Besıktaş BakırVöyspor Aydınspor Sarıyer Aydınspor Bakırköyspor Bakırköyspor Ûftt Polonya Romanya Yugoslavya Yugoslavya Yugoslavya Ingirlere Almanya Polonya Yugoslavya Romanya Almanya Ingıltere Almanya Cezayır Sovyetler Bırlığı Cezayır Polonya Polonya HnHTL) 3 milyar 25 15 15 15 1 1 1 1 1 950 mılyon 800 mılyon 650 mılyon 550 mılyon 500 mılyon 350 mılyon 500 mılyon 500 mılyon Büyük ustaAkira Kurosava'nın 'Ran'filmi üç sinemada gösterime giriyor Savaşa duyulan nefretSteven Spielberg: Kurosava, Japonya'nın sinemaya en büyük armağanı. George Lukas: Kurosava dahi bir yönetmen. Woodv Allen: Yaptığımız her şey 'Ran'ın yanında basit kalır. Knltiır Servisi — Sınema sa- natının büyuk ustalanndan Aki- ra Kurosava'nın "Rao" (Karga- şa) adlı filmi 15 şubattan başla- yarak Beyoğlu Fitaş, Kadıköy Kültür Sanat Merkezı ve Anka- ra Talip Sineması'nda gösterile- cek. 162 dakikalık "Ran", ünlu Japon yönetmenin başyapıtla- rından biri sayılıyor. Greenvvich Filrn Productıon (Serge Silbennan) ve Herald Ace (Masato Hara) şirketlerince fi- nanse edılen "Ran"ın çekımleri 1984-85 yülannda gerçekJeştıril- di. 12 milyon dolarlık butcesiy- le Japon sinema tanhinin en pa- halı filmı olan "Ran"ın savaş sahnelerınde 1400 tanhı dekor, 500 kukla, 250 at, 2500 fıgüran kullanüdı. 16. yuzyılda gecen 01- min dekor ve kostum çalışma- lan 3 yılda tamamlanabildi. Güçlü hukümdar Hidetora yaşlanmıştır. Kanlı savaşlar so- nucu kurduğu ulkesini 3 oğlu arasında paylaştırmayı duşünur. Hidetora'ya göre, en büyük oğ- lu hükumdar olmabdır. Ancak babalarının güçten düştüğunü anlayan Taro ile Jiro aralarında sinsice bir taht kavgasına gırişir- ler. Ikisi de iktidann kendi hak- ları olduğu, ülkeyi en iyi kendı- lerinin yönetebileceğı karusında- dır. Yalnızca en kuçuk oğul Sa- bura gerçekten ailesi ve vatanı için kaygı duymaktadır... "Ran"ın Oyküsu, Shakespea- re"in "Kral Lear" tragedyasıyla benzerlikler taşıyor. Ancak 1957'de çevirdiğı "Kanlı Taht"- ta Shakespeare'in "MacbetlTın- den esınlenen Kurosava, "Ran" da 16. yuzyılda yaşamış olan Montari Monı Ailesi'nin seru- venlerinden etkılendığini söylu- yor. Senaryo hazırlanırken "Kral Lear'le bazı paralellikler çıktığını belirten Kurosava, as- lında hiçbir zaman "Kral Lear" in Japon versiyonunu oluştur- mayı amaçlamadığını vurgulu- yor. "Ran"da kralın soytansı rolu- nü ünlü bir travesti olan Peter'e veren Kurosava, müzık konu- sunda çok titiz: "Müzigin bir film için riskli bir rol taşıdığına inanıyonım. Seyirci üstundeki etkisini iyi besaplamalı. Burada olçu çok onemli." Kalenin yan- dığı unlu sahnede hiç muzıİc ol- mamasını da Kurosava şöyle açıklıyor: "Bazen sessiziiğin, se- yircinin dikkatini çekmenin en iyi yoln olduğunu duşiınuyo- rum. Aynı şcyi, atlı sahnelerde de uyguladım. Buradald efeküer salonun zemininde bile hissedi- liyor." Son yıllann birçok Amerikan fılminde ve medyaiarda ortaya konulan "şiddkt" ve "sa*aş"ın zararları sürekli tartışılıyor. "Ran" filmi de ilk bakışta bu ıki öğeye dayal» görünuyor. Bu ko- nuda ne düşünüyor Kurosava? KADIN BU KEZ ON PLANDA— Akira Knrosava, nimlerinde genellikle kadını on plana çıkarmayan bir )onetmen. Ama "Ran" filmindeki Kaede, başkaldıran ve hırslı kişiliğiyle öne çıkıyor. Kaede rolünii, haftalarca suren provalardan sonra Mieko Harada oynadı. 162 dakika suren "Ran" filminin savaş sahnelerinde toplam 1400 tarihi dekor, 500 kukla, 250 at, 2500 figuran kuüamldı. "Şiddet ve savaş, nefret ettiğim öğeler. Sanılır ki insflnlar sevdik- leri, hoşlandıklan konularda da- ha iyi yapıtlar verirler. Ben nef- ret ettiğim konularda daha ba- şanlı oluvorum..." Son donemde Amerikan sine- masına damgalanm vuran Ste- ven Spielberg, Francis Ford Coppola ve George Lucas, Ku- rosava'nın en büyuk hayranlan arasında. Lucas, Kurosava'yı "dahi bir yönetmen" olarak nı- telerken Spielberg, "Kurosava, Japon kultuninun sinema dün- yasına verdiği annağanlann en nadidesidir" dıyor. Coppola, Kurosava'nın yapıtlarımn sine- ma tarihinde pek az gorulen bir niteliğe eriştiğini söylerken Wo- odv Allen da "Bizim yaptıgunız her şey gorkemli 'Ran'ın yanın- da basit kahr" diyor. Fransız si- nema dergısı Prenıier'ye göre "Ran"da Kurosava'nın buyüsu, ateşi, nefesi, guzelliğe bakışı se- yirciyi savaşçımn yuregine götu- rüyor. Ressamlıktan sınemaya geçen ve bugune kadar "Sarhoş Me- lek", "Raşomon", "Yaşamak", "Yedi Samnray", "Budala", "Kanlı Taht", "Ayaktalumı", "Denu Uzala", "Kagemua", "Ran", "Diişler" gibi yapıtlara ımzasını atan Akira Kurosava, 1951'de Venedik Şenliği'nde "Raşomon"la büyuk odulu ai- mıştı. "Raşomon"la Japon sine- ması ilk kez uluslararası duzey- de büyuk bir başan elde ediyor- du. "Raşomon"un bu ilk başarı- sının ardından başka Japon yo- netmenler de uluslararası başa- nlar kazandılar, ama Kurosava 1 nın yapıtları dunyada en çok il- gi çeken Japon filmlerı olmayı surdürdü. EKıygusal ve felsefi in- celikleri, görsel duzenlemeleri- nin parlaklığı, samuraylan, ta- rihi Japon temalannı ele alış bı- çimleriyle Kurosa\'a'nın filmle- n, Japon sanat öğelerini Batıh bakışıyla benzersiz bır bıçımde birleştirdi. Nitekim, Kurosava da filmle- rinin Doğu ile Batı'yı ayrılmaz bır sekilde birbirıne bağladığını belirtirken şunlan eklemeden edemıyordu: "Gençler kendi ulkeierinin külturune baglı kalmalıdıriar. Bu duşuncenin kokleri benim yaşamımda da etkin olmuştur. Bu temeli goz ardı etmeksizin, yabancı filmlerden etkilendim. Dolayısıvla Japon kultiiriınu ıınutmadan yalnızca bana i>i ve guzel gozukenleri aldım yaban- cı filmlerden. Kanımca, yonet- menler i>i bir yapıt verebilmek için kişiliklerinden odün verme- meli, iyiyle guzelin kulturlerin- de ve koklerinde yattığını unut- mamalı..." Tevfik Başer'in 'Sahte Cennete Veda' filmi cuma günü sinemalarda Hapisteki Valancı' özgürlükAlmanya'da kocasını öldüren bir Türk kadınının başmdan geçenleri konu alan film, Strasbourg'da düzenlenen şenlikte en iyi film seçilmişti. Sahte Cennete veda, 1989'da 8. Uluslararası Film Festivali'nde de gösterildi. Kültür Servisi — Çahşmala- nnı Almanya'da surdüren Tev- fik Başer'in "Sahte Cennete Veda" adlı filmi 15 şubat cuma günü Beyoğlu Lale, Kadıköy Ocak ve Ankara Gölbaşı sine- malannda gosterilmeye başla- nacak. 1989'da 8. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde de gösterilmiş olan "Sahte Cennete Veda", Fransa'nın Strasbourg kentindeki şenlikte en iyi film seçilmiş, 1989'da da Berlin Film Festivali'nde Zuhal Olcay'a en iyi kadın oyuncu ödülünü getir- mişti. Almanya'da kocasını ölduren bir Turk kadınının başından ge- çenleri konu alan film, yapıtla- nnı Almanca yazan Saliha Sche- inhardt'ın bir kitabından yola çıkıyor. Çekimlerinin buyuk bir bolumü Hamburg kentinde ve Fuhlsbuttel hapishanesinde ya- pılan "Sahte Cennete Veda"da Zuhal Olcay'm yanı sıra başlı- ca rolleri Brigitte Janner, Ruth Olafsdottir. Barbara Morawiecz ve A>şe Aitan ustlenıyorlar. Göruntu yönetmenlığini tzzet SAHTE CENNETE VEDA— Vonetmenliğini Tevfik Başer'in yaptığı filmin başrolunü Zuhal Ol- ca> (sağda) üştlenivor. Olcay, Sahte Cennete Veda ile 1989'da Berlin Film Festivali'nde En t>i Ka- dın Oyuncu Ödulu'nü kazanmıştı. 'Sahte Cennete Veda'nın gorüntü yonetmeni İzzet Akay. Akay'ın ustlendıği filmin senar- yosu da Tevfik Başer'in. "Sahte Cennete Veda"nın yonetmeni ve senaristi Tevfik Başer, 1951 Çankırı doğumlu. 1970 yılında Eskişehir'de liseyi bıtırdikten sonra 1973-1978 yıl- ları arasında Londra'da yaşa- yan Başer, 1978-1979 yıllannda Turkıye'de grafik sanatçılığı, sahne duzenleyıciliğı ve fotoğ- rafçıhk eğitimi gördü. 1979-1980 yıllannda kamera- manlık yapan Başer, 198O'de Almanya'da Hamburg Guzel Sanatlar Akademisı'nde öğre- nim görmeye başladı. 1983'te gerçekleştirdiği orta metrajlı bir belgesel filmin ardından, 1986 yılında ilk uzun metrajlı filmı "Kırk Metrekare Almanya'yı çevıren Başer, Almanya'da ya- şayan Türklenn sorunlannı çok boyutlu bir yaklaşımla işledıği filmiyle başan kazandı. "Sah- te Cennete Veda", Başer'in ıkinci uzun metrajlı filmi. "Sahte Cennete Veda"da Elif'i oynayan Zuhal Olcay, tı- yatrodan sinemaya gectikten sonra "thtiras Fırünası"yla An- talya Film Festıvalı en iyi yar- dımcı kadın oyuncu ödülünu, "Amansız Yol"la Antalya Fes- tıvali en ıyı kadın oyuncu odu- lunü, "Halkalı Köle"yle Sine- ma Eleştirmenlerı en iyi kadın oyuncu ödülünü, "Diinden Sonra Yarından Önce" ve "Med Cezir Manzaralan" ile Ankara Film Festivali en iyi ka- dın oyuncu ödullerıni almış, "Sahte Cennete Veda"daki yo- rumuyla Berlin Şenliği'nde en iyi kadın oyuncu seçilmişti. Kocasını öldurup hapse düş- mesiyle birükte Elif'in yaşamın- da yeni bir dönem başlar. Geç- mişteki dunyasından, iki çocu- ğundan, o gune kadar yaşaım- nı yönlendıren her şeyden kop- muştur. İçende altı uzun yıl ka- lacaktır. Hapishanede çevresındekilerin hepsi başka bir dili konuşan, töreleri farklı ya- bancılardır. Ancak, yeni çevresiyle girdi- ği ilişkıler giderek Elifin bakış açısını değiştirir. Çevresindeki- lerın konuştuğu dili oğrenen, hapishane yaşamına alışan Elif kendini geçmışinden, katı töre- lerden, aile baskısından kurtar- mıştır. Hapiste bulduğu bu yeni özgürlukten nerdeyse hoş- lanmaya başlar. Ne var ki, Elif, Türkiye'dekı kayınbiradennden tehdit mektuplan almaya başla- yıp Turkiye'de bir kez daha adalet önune çıkması gerektiğı- ni öğrendığinden cesaretini yiti- recektir. Almanya'da kalama- yacaktır, ama Turkıye'de de öz- İediği yaşamı sürdurmesine ola- nak yoktur. Hapisteki son gece- sinde canına kıvmaya kalkışma- sı bir çozum mudur? Izıııir örnek kent • tZMİR (AA) — Katı Atıklar Turk MiUi Komitesi Baskam Prof. Kriton Curi, Türkiye*deki büyük kentler arasında çevre çauşmalan bakımından en başanlı ilin fzmir olduğunu söyledi. İstanbul ve Lzmir buyukşehır beledıyelerinin katı atık danışmanlığıru da yurüten Prof. Dr. Curi, hastane atıklanyla ilgili yönetmeliğin, bugüne kadar yalnızca lzmir'de uygulandığını belirterek şunlan söyledi: "Hastane atıklan yonetmeliğinin uygulanması konusu, Istanbul'da belediye meclisinde bile görüşülmedi. Buyük kent olmasına karşın lzmir, hava kirliliğınde, nüfus artışında, trafik ve gurultude, insanı boğacak boyutlara ulaşmadı." Metropolis turlan • TORBALI (AA) — tzmir'in Torbalı ilçesinde bulunan Metropolis antik kenti ve çevresindeki kalıntıların tanıtımını sağlamak için, 65 kilometrelik parkur yapılacağı bildirildi. Torbalı Belediye Başkam Ertan Ünver'den edınilen bilgiye göre, turistlerin "Metropolis Turu" yapabilmeleri için gerekli parkurun hazırbklanna başlandı. Belediye Başkanı Ünver, aynca 9 kilometrelik küçük parkur yapılacağıru kaydederek, "65 kilometrelik parkur, Metropolis antik kenti, ana tannça mağaralan, Arap kahvesi höyüğu yolunu izleyecek. Bu bölgede bir de turistlerin tarihi mekânda dinlenebilmeleri için büyük bır park yapılacak" diye konuştu. İzmit'te kirlilik alarmı • KOCAELİ (AA) — Izmit'te, tl Hıfzıssıhha Kurulu'nun, 8 şubat oıma gunü aldığı "Birinci kademe alarm önlemleri" uygulamasına rağmen kentteki kritik durum devam edıyor. lzmit Belediye Başkan Yardımcısı Seyfettın Kule, "Hava kirliliği, yakıtların kötülüğünden kaynaklaruyor" dedi. Izmit'te, bir metreküp havadaki kükürt dioksit oranı, 9 şubat cumartesi gunü 686.0 mikrogram, duman oranı da 340.0 mikrogram olarak saptandı. 10 şubat pazar gunü yapılan ölçümde ise kükürt dioksit oranı 640.0 mikrogram, duman oranı da 234.0 mikrogram olarak belirlendi. alaııı olsıuı' • ANTALYA (AA) — Turkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi, bütun ilk ve orta dereceli okullarla üniversıte bahçelerinin doğal SİT alam olarak ilan edilmesini önerdi. Derneğin Antalya Şubesi Başkanı Dr. Tuncay Neyisci, özellikle kıyı kentlerinin duzensiz yapılaşma ile bütun doğal değerlerini yitirdiğini belirtti. Öte yandan Antalya kent merkezinde, belediye tarafından sürdürulen anıt ağaçlan belirleme çalışmalan tamamlandı. Yetkililer, anıt ağaçların tescili için Kültür ve Tabiat Varlıklan Antalya Bölge Kurulu'na başvurulacağıru bildirdiler. Kent merkezinde kapsamlı bir araştırma yapüdığını anlatan yetkililer, 51 anıt ağacın yanı sıra, korunması amacıyla 55 yeşil alanın da belirlendiğini söylediler. Turizınde haksız rekabet • MUGLA (Cumhuriyet) — SHP Muğla Milletvekili Musa Gokbel, turizm bölgesi ve merkezi ilan edilen yerlerdeki tesisler ile bunlann dışında kalan tesisler arasında haksız rekabet olduğunu belirterek "Bu haksızhk gıderilmeli" dedı. Turizm Teşvik Yasası'nın 16. maddesinde, turizm bölgesi ve merkezi ilan edilen yerlerdeki tesislerin elektrik, su, havagazı gibi, temel girdilerinde indirimli tarifeden yararlanması öngörüluyor. SHP Muğla Milletvekili Musa Gökbel, 18 arkadaşıyla birlikte bu maddenin değiştirilmesi için yasa teklifi verdiğini anımsatarak "Bu haksızhk giderilmeli" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle