Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ŞUBAT 1991 KÜLTUR-SANAT CUMHURİYET/7
DERĞT
\ariık'ta masallar
I Kültür Servisi —
I Varlık dergisinin bu ay
Içıkan 1001. sayısının özel
lbölümü 'masal'lara
laynldı. Dergi, masal
lolgusunun özellikle
I çağdaş edebiyat içindeki
lyerini ve yapıtlannda
I masal öğelerınden
lyararlanan yazarların
I masal olgusuna bakış
laçılannı yansıtmayı
lamaçlıyor. Dergide Sulhi
İDölek, Cahit Orkmen,
lErbil Göktay, Ayşen
IGüner Ağın, Süreyya
JEvren, Şule Türcan,
I Erdal Atabek, Evren
lErem, Aydın Oy, Sennur
'Sezer, Ünsal Oskay,
Nurcr Uğurlu, Erdoğan Alkan, Sera Tbkay, Donald
Macedo ve Hasan Bülent Kahraman'ın yazı ve
söyleşilerinin yanı sıra Süha Tuğtepe, Kübilay Ünsal,
Hüseyin Avni Cinozoğlu, Kemal Ozer, Yugoslav şair
Vasko Popa ve Hintli şair Balu Rao'nun şiirleri yer
alıyor.
EĞLEMCE VERGİSİ
'\erli sinemaya destek'
• ANKARA (AA) — Yerel yönetimlerin fılm gösterimi,
tiyatro ve opera gösterilerden aldığı "eğlence vergisi"nin
tamamen kaldınlmasını işletmeciler sevinçle karşüadı.
Ankara'daki sinema işletmecileri, sinema ve tiyatrolann
eğlence yeri olarak görülmesinin büyük yanılgı olduğunu
belirterek yabancı filmlerden alınan 'rüsum'un da
azaltılmasını istediler. Yeni düzenleme öncesi iyi bir
fîlmle bir haftada ödedikleri eğlence vergisinin, bir gece
kulübünün aylık eğlence vergisi oranından yüksek
olduğumı anlatan sinemaalar, "yanlışın
düzeltilmesinden" memnunluk duyduklarının belirttiler.
önceki gün Resmi Gazete*de
yayımlanan Bakanlar Kurulu karanna göre tüm kültürel
etkinliklerden alınan yüzde 5 eğlence vergisi ile yerli
fllmden alınan yüzde 10 eğience vergisi kaldınlrnış,
yabana fılm gösteriminden alınan yüzde 30 eğlence
vergisi ise yüzde 25'e indirilmişti.
YARIŞMA
Otomobil-İş'in fotoğraf yanşması
• Kültür Servisi — Otomobil-lş Sendikası'nın
düzenlediği "Yaşadığımız Günler" birinci fotoğraf
yarışması sonuçlandı. Yapılan değerlendirme sonucunda
Baytekin Kara, Erdal Yazıcı ve Hüseyin Vanş'tan oluşan
seçici kurul, Birol Üzmez, özalp Dündar, lsmail Akman,
Ahmet Dülger, Hamit Çulha, Hatice Akman ve Tayfun
Sözün'ü ödüllendirdi.
SERGİ
lzer'in renkli dünyası
• KiUtttr Servisi — Zeki Faik lzer'in hiç sergilenmemiş
pastel, renkli kalem ve suluboya resimleri Mine Sanat
Galerisi'nde 11 şubat-8 mart tarihleri arasında
görülebilecek. 1988 yüında ölen Zeki Faik tzer'in
yapıtlannın sunulacağı bu sergi, sanatçımn oğlu Sadi
Faik tzer tarafından düzenlendi. Sergiyle ilgili olarak
Sadi Faik tzer şunları söylüyor: "Çahşması için bir
sergiye katılması gerekmezdi. Sorun, hazır olan yüzlerce
resiro arasından seçim yapmaktı.
Bu sergide onun 1960-1980 yıllan arasında çok
severek gönülden yapüğı renkli kalem, pastel suluboya
türü çalışmalannı sunmayı, bir oğulun babasına olan
görevi olarak görüyorum!'
Dinçer Sümer'in 'Eski Fotoğraflar'adlı oyununu sahneleyen Müşfik Kenter:
Gtinltik yaşamaya alıştırıldıkDinçer Sümer'in 1970'lerde Devlet
Tiyatroları'nda oynanan "Eski Fotoğraflar"ı
bu kez Kent Oyunculan'nda. îki perdelik
oyun, Keht Oyunculan'nın Harbiye'deki
salonunda cuma, cumartesi ve pazar günleri
oynanıyor.
HERHANGİ BtR KADIN, HERHANGt BtR ERKEK — Din-
çer Sümer'in "Eski Fotoğrafltr"ı, herhanei bir kadmla erkegin
başından geçebilecek öykülerden oluşuyor. Iki kişilik oyunda rol-
leri Kadriye Kenter ile Müşfik Kenter üstleniyorlar.
(Fotoğraf: tbrahim Günel)
ASLI KAYABAL
"Eski Fotograflar"... Her-
hangi bir zamanda, herhangi bir
kadın ya da erkeğin başına ge-
lebilecek olayları konu edinen
bir oyun. Kent Oyunculan tara-
fından sahnelenmeye başlayan
oyunun yazan Dinçer Siimer.
Müşfik Kenter'in yönettiği "Es-
ki Fotograflar"da yönetmen
yardımcılığını Hakan Gerçek
üstlenirken dekorlan Naz Ermy-
da hazırlamış.
tki perdelik "Eski Fotogref-
iar"ın oyuncu kadrosu da iki ki-
şiden oluşuyor: Müşfik ve Kad-
riye Kenter... Oyunun yönetme-
ni Müşfik Kenter, 1970'li yılla-
rın başında Devlet
Tiyatroları'nda sahnelenen
"Eski Fotoğraflar"ı, bu yıl
Kent Oyunculan'nın oynamayı
tasarladığmı söylüyor. Kenter,
"Herhangi bir kadın ya da er-
keğin, değişik zamanlarda ba-
şından geçebüecek birtakım öy-
külerden kurulu bir oyun Eski
Fotoğraflar" diyor.
Oyunu kuşatan beş-altı öykü
çeşitli toplumsal olaylara deği-
niyor. Müşfik Kenter, oyunun
"absurd" bir yönü olduğuna
dikkati çekiyor. "Her sahnede
değişik rolier varnuş gibi gonin-
se de bn rolier aynı insanın de-
vamı gibi" diyor.
Türkiye'de nitelikli oyunlann
çok az oynandığını söyleyen
Kenter'e bunun nedenlerini sor-
duğumuzda şöyle yamtlıyor:
"Tiyatroda seyird ve oynn ya-
zan eksik. Gercekte oyun bütiin
dünyada az yazılıyor. Türk ti-
yatrosundaki mevcut eksiklikle-
rin özitnde eğitim yer alıyor.
Türk tiyatrosunun 60-70 yülık
çok yeni bir kökü var. Ne yank
ki Türk tiyatrosunda seyirci ar-
tacağına azalıyor ya da yerinde
sayryor."
Kenter'e göre 1990 yılının ts-
tanbullu tiyatro izleyicisi, 1960
yılnıın tiyatro izleyicisine oran-
la, artan nüfusa karşın bir ço-
ğalma göstermemiş. Kenter,
"Bu durumdan odeneksiz tiyat-
rolar dognıdan zarar göruyor.
İstedikleri oyunu sahneleyemi-
yorlar. Türk tiyatrosunun bir
kökü olmadıgı için insanlar he-
nüz tiyatro ve diğer sanat dal-
lanna bir gereksinme duymu-
yor" diyor.
Sanat dalları peynir-ekmek
gibi bir gereksinme durumuna
geldiğinde, sanatçıların ortaya
daha nitelikli yapıtlar koyabile-
ceğine inanıyor Müşfik Kenter.
Kenter'e göre sanat olaylan
her şeyden etkileniyor: 12 Mart,
12 Eylül gibi özel dönemler;
karlı, yağmurlu ve güzel hava-
lar... Bütün bu koşullar sanat
olaylannın aleyhine işliyor.
"Neden?" diye sonıyor Müşfik
Kenter ve şöyle yarut veriyor:
"Çünkü kökü yok. tnsanlar ge-
reksinme doyrauyor. Biraz da
insanlan gunlük yaşamaya alış-
tırdüar. Gazinoya giden bir ke-
simin zaten umunında değil.
Oyunlara en çok üniversite öğ-
rencileri ilgi gösteriy or. Ancak
üniversite sonrası yaşamm icine
girdiklerinde onlar da yavaş ya-
vaş kopuyor."
Kenter'e, oyunlannı izlemeye
gelen seyirciyi nasıl değerlendir-
diğini sonıyoruz. Artık bir kent
olmaktan çıkıp memlekete dö-
nüşen lstanbul'un seyircisinin
tiyatroya gitmesinin çok güç ol-
duğunu belirtiyor sanatçı. In-
sanlann var olan koşullarda ev-
de otunnayı seçtiklerini söylü-
yor. "Ancak beili bir kök olsay-
dı, gökten taş yağsa gMerlerdi
tiyatroya" diyor.
Körfez krizinin tiyatroya yan-
sıması konusunda Kenter, "lz-
mir tumemizde izleyid aldıgı bi-
letleri iade etti. Niçin böyk dav-
randüar, belti degli. tnsanlar he-
men can derdine düşüyor. Un
ve ekmek alıyor. Bir anda her
şeyden çekiveriyorlar kendileri-
ni. Oysa Almanya'da savaş sı-
rasında bütün tiyatrolar oynu-
yordu."
"Eski Fotoğraflar"m öykü-
lerinde yazılı, herhangi bir ka-
dın ve erkeği kuşatan sorunlan
zamamn bir diliminde yakala-
mak isteyenler için oyun Kent
Oyuncuları tarafından cuma,
cumartesi ve pazar günleri seyir-
ci karşısına çıkıyor.
Tiyatro Devran Taustofeles'i Karaca Tiyatro'da sahneliyor
Bütün günahlar kötülük müdür?Faostofefes / Yazan-Yöneten: Kerem Kurdoğlu /
Müzik: Serdar Ateşer / Dekor-Kostüm: Naz Erayda /
Işık: Neşat Kırcalıoğlu / Masklar:Aytül Kipkurt /
Oynayanlar: Şerif Erol, Emre Baykal, Selma Köksal,
Aysun Yontar, Tuğrul Tütüncü, Fatma Taşkent,
GüisUm Soydan, Cem Bender / Tiyatro Devran.
DİKMEN GÜRÜN
UÇARER
Geçen yıl "Dakülolar'la du-
zeyli bir çalışma sergileyen Ti-
yatro Devran, bu sezon da "Fa-
ustofeles'Me dikkati çekiyor.
Genç bir ekibin oluşturduğu Ti-
yatro Devran'ın "Fanstofeles'—
te hareket noktası felsefi bir tar-
tışmanın teatral bir çarpıcılıkla
sunulması ve böylesi görsel bir
dinamizm kapsamında oyunun
özünü oluşturan "günah" tema-
sının değişik düzlemlerde irde-
Ienmesi...
Günah nedir? tyilik-kötülük
nedir? Bütün günahlar kötüluk
müdür? lyilikle kötülük arasın-
daki sınır nedir? Tarih sürecin-
de, teknolojik çağımızda iyilik
nerede başlar, kötülük nerede
biter? Kerem Kurdoğlu bu soru-
lann yanıtlarını Faust-Mefısto
hesaplaşmasından yola çıkarak
tartışırken insanın çelişkilerini
de vurgular.
Bu bağlamda oyunun biçim-
sel ağırlığını taşıyan cinler bir
yandan koro görevini üstlenerek
olaylan şarkılanyla izleyiciye
aktarırken öte yandan kendi
aralanndaki "şeytanca" ilişkiler-
de naivlikleriyle sanki insanın
sonsuz arzulannı, düşünme gü-
cünü, yaratıcı ve yıkıcı bütünlü-
ğünü belirlerler. "Istemeyi iste-
mekten başka hiçbir istek kal-
madı içimde" diyen yaşlı Faust,
sınır tanımayan arzusuyla "ru-
hunun derinliklerinden kopup
gelen ırmaklan" bilinen-bilin-
meyen bütün zevklerin Ustadı,
kötülüğün efendisi Mefisto ile
birlikte dolaşacak ve sonuçta
onu alt edecektir "bügi"nin gü-
cüyle.
Şerif Erol, yaşlı Faust'ta onun
arzularını, çelişkilerini vurgula-
yan bir oyun sergilerken ikinci
bölümde daha tekduze bir yo-
rumla çıkıyor karşımıza. Mefis-
to'da Emre Baykal'm yonımun-
da ise bu tekdüzelik baştan so-
KAZANIŞ VE KAYBEDİŞ— Kerem Knrdoglu'nnn yazdığı bu
flk oyunda kazanış ve kay bediş arasındaki uçurum vurgulanmıyor.
na gözlemleniyor. Kazanış ve
kaybediş arasındaki uçurum
vurgulanmıyor.
Kerem Kurdoğlu incelikle sür-
dürdüğü bu yoğun tartışmada
zaman zaman detaylara, uzat-
malara saptanarak izleyicinin
dikkatinin dağıhnasına neden
oluyor. Örneğin, Helen-Paris-
Faust üçgenindeki aynntüar akı-
şı köstekleyen unsurlardan biri.
Slaytlarla yapılan anlatım ise
hızlı tempoyu düşürdüğü gibi
bütün içinde bir işlevsellik de ta-
şımıyor kanımca. Ama bunlar
bir dramaturji çahşmasıyla gide-
rilebilecek eksikler.
Yıllardır belü konular, beili
biçimler arasında sıkışıp kalmış
oyun yazarlığımızda genç soluk-
lardan biri Kerem Kurdoğlu, bu
ilk yapıtıyla. Yazarlığının yanı
sıra yorumuyla da çağdaş bir de-
nemeci olduğunu kanıtlıyor.
M
Fanstofeles"te dansm, sözün,
ışığın, kostümün, dekorun, mü-
ziğin, maskın birlikte yoğruldu
ğu bir tiyatro yaklaşımı öne çı
kıyor.
"Yaraddış" sahnesüıde (Cem
Bender) müzik, ışık ve hareke-
tin etkileyici beraberliği, yorum-
daki önemli panltılardan sade-
ce biri. Yönetmenin düş gücü-
nü alabildiğince kullanmasına
yardımcı olan ve bunun izleyici-
ye aktanlmasını destekleyen ele-
manlann başında Naz Erayda'-
nın »dekor-kostüm çahşmalan
geliyor. Fanteziyi körükleyen
renk uyumu ve renk karmaşası-
nın ışık ve müzikle beslenmesi
"Faustofeles"teki soyut estetiğin
bütünü.
Bir yanda "Cadılar
Macbeth'i" ve Müge Günnan
(ne yazık ki Gürman'a boyle bir
olanak bir kez daha tanınmadı
cahştığı kurum tarafından), bir
yanda çağdaş yorumun başka
bir düzlemde "tşte Baş tşte Göv-
de tşte Kanaüar"la ustün bir ör-
neğinı sergileyen BtLSAK Tiyat-
ro Atölyesi ve bir yanda ortaya
getirdiği sorunu tartışma biçi-
miyle görselliğin sınırlarını zor-
layan Tiyatro Devran... Birtakım
kapılar aralanıyor deneyselliğin
değişik düzlemlerine doğru.
önemli olan genç izleyicinin bu
kapılardan girmesi, bu yapılan-
lara el vermesi.
Careers Driven by
HIGH TECHNOLOGY
MİKES, working in the field of Electronic VVarfare, seeks
experienced
Manufacturing Manager.
Job scope:
• To manage assembly, test and manufacturing
support personnel in a modern manufacturing cell
environment. The various cells will be responsible for
cost, schedule and quality from incoming material to
outgoing product.
• Direct responsibility for all assembly andtest
operations.
• Matrix responsibility for manufacturing support.
ü To coordinate efforts of all other departments to
ensure that cost, schedule and quality objectives
are met,
• To prepare status and exception reports for
management and to recommend course of action.
3 To provide managerial support and assistance for
subordinates.
Desired qualifications:
• BS technical discipline,
• Minimum of 8 years experience in a similar position,
5 of which are preferred to be in a military electronlcs
or high technology electronics firms,
Q Must be an excellent communicator in English.
Send your resume with a recent picture to :
MİKES Mikrodalga Elektronik Sistemler San. ve Tic. A.Ş.
P.K, 41 06652 Çankaya ANKARA
not later than February 28, 1991.
Successful candidate will make quarterly trips to U.S.A.
throughout 1991 and will be posted in the U.S.A. for most of
1992.
All applications will be kept confidential.
All male applicants must be free from military obligations.
Nokta Anayasa değişikliği
paketiıti açıklıyor
177 madde 50 ye iniyor. 141., 142. ve 163.
maddelerin bağlantılı olduğu maddeler kaldırılıyor.
Memurlar sendika kurabiliyor ve...
ANAP meydan okuyor "Muhalefet hazırlansın
uzlaşma masasına oturalım."
Savaş sonrası Türkiye
Kürtler'denÖzal'a
destek var
Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan:
"Mustafa Kemarden bu yana Türkiye'de
Kürt varlığını ılk kez kabul eden devlet adamı,
Özal oimuştur."
ÖZAL'I DESTEKLİYORUZ
Civciv çıkacak kuş çıkacak
•Körfez Savaşı sonrasmda Türkiye, hangi "çehreyle" masaya
oturacak? Demokrasi mi? Şeriat mı? Dikta mı?
•Oğuzhan Asiltürk: "Özal Saddam'a da benziyor...Bu savaş
hepsini götiirür."
•Bedrettin Dalan: "163 ün kalkması demokratikleşme falan
değildir."
• Erdal İnönii: "Özal dünyaya yanlış imajlar verdi. Son günlerde
bunu ortadan kaldırmaya çalışan bir yolda. Bu iyi bir şey."
• Deniz Baykal'a karsı olan Baykalcılar.
• Denizer'in gündemınde Türk-lş Genel
Başkanlığı var
• Fenerbahçe'nin AmerikalısıRichard:
"Arkadaşlarım korktukları için döndüler."
• Yeşiller Partisi'nin en temel sorunu,
başkanı emekli etmek.
Surayyo
hoyatiRiyauı
Prenses Süreyya'nın Iran
imparatoriçesi oluşundan bu
güne yaşamından kesıtler foto-
röportaj sayfalarında
Fohuşvnfosyal
CİVCİV
ÇIKACAK
ÇIKACAK
Tarıhin en eski mesleği fahişelik
artık hem toplumun, hem de
aılelerın göz yumduğu bir
sektore dönuştü.
HAFTAUK HABIR DİRGİSİ
'Çağdaş
Karma-P
• Kültör Servisi — Çağdaş
Yaşamı Destekleme
Derneği'nce 11-25 şubat
tarihleri arasında Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nda "Çağdaş
Karma-I" adlı bir resim
sergisi düzenlendi. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Dernefi
kültür ve sanat
etkinliklerinden biri olan
bu sergide Mukadder
Kırmızı, Hakan Kamışoğlu,
Nuyan, Deniz Orkuş, Taner
Ceylan, Güla>' Alpay, Hale
Eryaman, Zehra Ozmeral,
Asuman Destecioğlu,
Bedriye Kaya ve Selçuk
Fergökçe adlı çok genç bir
sanatçı gnıbunun resimleri
sergilenecek.
Vulilikten
• Kültür Servisi — Son
olarak Edirne Valiliği
tarafından yasaklanan 'Pir
Sultan Abdal' adlı oyuna
bir yasaklama da Kırklareli
Valisi Kenan Güven'den
geldi. 16 şubatta
Kırklareli'nde oynanacak
oyunun yasaklanması
üzerine Ankara Birlik
Tiyatrosu ve yazar Erol Iby
idare mahkemesine baş
vuracak.
Karikatür
seı^gisi
• Kültür Servisi —
Hürriyet Vakfı'nca
düzenlenen ve Kadıköy
Belediyesi Kültür ve Sanat
Merkezi'nde 25 Ocak 1991
tarihinde açılan "8.
Uluslararası Simavi
Karikatür Yanşması" sergisi
izleyicilerin genel ilgisi
üzerine 25 Şubat 1991
tarihine kadar uzatıldı.
Sergide 50 ülkeden katılan
çizerlerin yapıtları ile ödul
alan karikatürler
bulunuyor.
BüGÜN
• Konser Kara Karayef
Azerbaycan Devlet Oda
Orkestrası şef Nazım
Rızayef yönetiminde saat
16.00'da Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda
Çaykovski, Rossini, Uzeyir
Hacıbeyof, Kara Karayef,
Ahşin Alizade, Galip
Mehmetof, Handel ve \ '-
Bellini'nin yapıtlarından
örnekler sunacak.
bu hafta
bilsak
11 ŞUBAT PAZARTESİ:
19.00 Sinemaa Yılmaz Güney:
AufYILMAZ,Onat
KUTLAR, Agah ÖZGÜÇ,
Tank AKAN
12 ŞUBAT SALI:
19.00 Bilim Dizisi 9: "HcrTiirlü
Bağımlılık"
Mansur BEYAZYÜREK
19.00Güncy Anadoluda
Arkcolojik Bir Gczinıi:
Semavi EYİCE
13 ŞUBAT ÇARŞAMBA:
19.00 "NilgünMarmara: Şiiri
ve Dünyası": Gülseli İNAL,
Orhan KAHYAOGLU,
Seyhan ERÖZÇELİK
19.00 Dcncysel Sanatlar
Mcrkezi:: "Arüsl as ^Tıore"
Desing: StuanBrisley71 -72,
Repliklen EmilcAiar, Oyuncu:
Ali AYTUĞ
14 ŞUBAT PERŞEMBE:
19.00 TüketicininGiinü: Mcral
TAMER
19.00 SovyeücrBirliği'nde
Milliyctler Sorunu: Nail
SATUGAN, Ardan
ZENTÜRK, Sami KOHEN,
Fatih YILMAZ
15 ŞUBAT CUMA:
19.00 Günlcrin Gölürdüğü:
" Savaş BirZorunluluk mudur?"
19.00 "Türkiyc'de Balıkçıhğın
Sorunlan "MuraıRElS
19.30 BilsakTiyatfoAtölyesi:
"işteBaşlşteGövdeîşıe
Kanaılar"
Yazan: Sevim BURAK
16 ŞUBAT CUMARTESİ:
16.00BüsakKonscrIcri9:
"FİYASKO" Düzcnleycn:
Nejal YAVAŞOĞULLARI
Görsel Sanat Atölyejeri
Mchmel GÜLERYÜZ
yönaimindc(Per. - Cum.)
Ta'iChiChu'anHarekeÜi
Mediiasyon
llhan GUNGÖREN
(Her Sa. 14.00-20.00)
Yoga
Zcrrin AKGÜN
(P.tcsi - Per. 18.30-19.30)
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
Rock Cafe-Bar(5.Kal)
bilsak, sırasclvilcr cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
143 28 79-99