Katalog

CUMHURlYET/4 HABERLER 10 ŞUBAT 1991 taya davet • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — Sağlık Bakanlığı'nca Güneydoğu'ya doktor, hemşıre ve öteki sağlık personelinin gönderilmesi, ilgıli meslek birliklerince eleştirildi. Tabipler, dişhekimleri, eczaalar ve veteriner hekimleri odalannca oluşturulan Diyarbakır Sağhk Meslek Birlikleri Bölge Danışma Kurulu Başkanı Dr. Mahmut Ortakaya, dün düzenlediği basır. toplantısında, bölge hastanelerindekj yataklann bir bölümünün bu personelin barındınlmasına ayrıldığını, bölge halkına verilen sağlık hızmetinin bflyük bir aksamaya uğradığını söyledi. Kıırt, lîflis'te mahsur kaldı • BATLM — (Cumhuriyet) — Bir günlük ziyaret için SSCB'nin Gürcistan Cumhuriyeti'ne giden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, yoğun kar nedeniyle Tiflis'te bir süre mahsur kaldı. Beraberinde Trabzon Valisi Enver Hızlan, ANAP milletvekilleri Eyüp Aşık ve Mehmed Gedik olduğu halde birkaç saat için pasaportsuz olarak sınırı geçen Kurt, Batum'da özerk Aceristan Başbakan Yardımcısı Zaur Aliyeviç Patlatdze ile Batum Belediye Başkanı Rostom Dolidze'nin onuruna verdiği yemeğe katıldı. Yemek sırasında Gürcistan Cumhurbaşkanı Zevaid Gamsokurdie Ue Başbakan Tengiz Sigua'nın telefonla davetini alan Kurt, Batum'a gönderilen özel bir uçakla ikı saatliğine Tiflis'e gitti. Yoğun kar yagışı nedeniyle uçakla Trabzon'a geri dönemeyen Kurt, Tiflis ile Batum arasındaki 400 kilometrelik yolu yaklaşık 9 saat süren bir karayolu yolculuğu ile alarak dün gece geç saatlerde sınırdan Türkiye'ye döndü. Çavdar başkan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)— Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı'na Avukat Arif Çavdar seçildi. Bir süre önce görevinden istifa eden Nejat Kaymaz'ın yerine Çavdar başkanlığa getirilirken genel sekreterliğe de eğitimci yazar Mustafa Coşturoğlu seçildi. Genel Başkan Yardımcılanndan Doç. Dr. Anıl Çeçen başkanlığjnda toplanan Genel Yönetim Kurulu'nca başkanlığa oybirliği ile seçilen Çavdar, 1952 yıbnda Harp Okulu'nu, 1954 ydında Zırhlı Birlikler Okulu'nu, 1963 yıbnda da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Anayasa değişikligi • Haber Merkezi — Başbakan Yıldırım Akbulut, başkanlık sistemi için gerekirse anayasa değişiklıği yapüabileceğini söyledi. Haftabk Nokta dergisinin sorularını yanıtlayan Akbulut, "Başkanlık sistemi gibi bir düşüncemiz yoktur. Ancak Türkiye'nin şartlannda başkanlık sisteminin yararlı olacağraa inanılırsa, bu konuda bir mutabakat doğarsa, çok kısa zamanda oturup anayasayı değiştiririz" dedi. Akbulut, af konusundaki bir soruya da "Toplum yararına olduğuna inamldığında bir af söz konusu olabilir" yanıtını verdi. Ifeşiller işi 'deliliğe vurdu' • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Yeşiller Partisi Izmir il yöneticileri, yapmayı planladıkları "banş mitingi"ne izin verilmemesini protesto etmek amacıyla "işi deliliğe vurma" eylemi yaptı. Akordion, kaval, tef ve darbuka çalarak Birinci Kordon'da simgesel olarak "işi deliliğe vuran" Yeşiller, "Dünyada savaş, yurtta nişan" başlığı altında bir açıklama yaptılar. Savaş nedeniyle er, erbaş veyedeksubayların izinleri durdurulmuştu Terhîsler serbest bırakıldı POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİHKAYA Milli Şavunma Bakanlığı'ndan bir üst düzey yetkili, yayımlanan bir emirle er, erbaş ve yedeksubayların savaş nedeniyle durdurulan terhise tabi izinlerinin kullandırılmasına karar verildiğini bildirdi. TBMM Milli Savunma , Komisyonu Başkanı Recep Ergım da askerlik W yasasında değişiklik için hazırlık yapıldığını söyledi. izinlerin, Türk SUahlı Kuvvetle- ri'nde tüm izinlerin kaldırılma- sı çerçevesinde durdurulduğu belirtildi. Milli Savunma Ba- kanlığı'ndan üst düzeyde bir as- ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nde er, erbaş ve yedeksubay olarak askerliklerini yapanlann terhis işlemlerinin serbest bıra- kıldığı ve terhise tabi izinlerin yeniden kullandınlmaya başlan- dığı bildirildi. Körfez savaşımn başlamasın- dan hemen sonra kamuoyunda "tüm terhisler durdunıldu" şeklinde yayılan haberlerin ger- çekleri yansıtmadığı, yalnızca belirli bir süre için terhise tabi keri yetkili, terhislerin serbest bırakıldığmı bildirirken şöyle konuştu: "Yalnızca bir süre için fcrin- ler kaldınlnnştı, terhise tabi izinler. GeneMe askerier izinle- rinin bir bölümiinii askeriilüeri- nin son dönemine sakJayarak daha erken teskere almak ister- ler. Körfez savaşı nedeniyle TSK'da tüm izinler kaldınlınca avnı uygulama onlar için de ge- çerii olmuştu. Ancak yayımla- nan bir emirle er, erbaş ve ye- deksubay olarak askeriik yü- knmlülüklerini yerine getirenle- rin terhise tabi izinlerinin kul- landınlmasına karar verildi. Ya- ni mesela 28 subatta teskere ala- cak bir erin 10 gün kullanılma- mış izni varsa o er 18 şubatta teskereye tabi olarak izne gön- derilecek." öte yandan aynı askeri yetki- li, TSK'da subay ve astsubayla- nn "izinlerinin durdurulması" konusundaki emrin ise halen ge- çerli olduğunu da bildirdi. Çağdaş ordu öte yandan TBMM Milfi Sa- vunma Komisyonu Başkanı ve ANAP Kayseri Milletvekili Re- cep Ergun, askerlik yasasında yapılacak değişikliğin amacının, "Kurucu, süratli ve çağdaş bir ordu yaratmak" olduğunu söy- ledi. AA'nın haberine göre Ergun, Savunma Bakanı Hüsnü Do- ğan'ın yasa değişikliği için bir komisyon oluşturulduğunu ken- disine bildirdiğini kaydedede- rek, şöyle dedi: "Ulke şartlan, nüfus dunımu ve tahsil gibi unsuriar yasanın yenilenmesini zorunlu kılıyor. Bir zamanlar ortaoknl mezna- lan yedeksubay olurdu. Daha sonra h'se seviyesine çıkartüdı. Sonraki aşamada ise üniversite bitinnek zonınlulugu getirildi. Ülkedeki insan kaynağının dört- te biri şu anda yedeksubay ol- ma hakkına sahip. Bu kaynak, sekiz ayhk bir uygulamayia erit- me yoluna gidiliyor. Ancak bıı- nun doğru olup oimadığı tartı- şılabilir. En verimli insanlan, orduya katkısı olacak gençleri yeni esaslar çerçevesinde tespit etmeniz gereldr." Askerlik siiresi Askerlik süresinin gerekirse kısaltılabileceğini de kaydeden Ergun, "Bu geniş kitleterin Ugi- sini çektiği için öne çıkartüıyor. Yani bir anlamda politik oln- yor. Elbette yasa ele ahmhgı za- man bu da konuşulacak" diye konuştu. Emekli Orgeneral Ergun, Ge- nelkurmay Başkanlığı'nm Mil- li Savunma Bakanlığı'na bağ- lanması konusunda kendisine intikal eden bir çalışma bulun- madığını da bildirerek "bu za- ten Anayasa değişikh'ğini gerekli kılıyor" diye ekledi. Yol-İşpanelinde înönü, "Demokrasiye şaşı bakılıyor" dedL Cindoruk, ANAP'lımilletvekillerinisuçladı: Çankaya ıınılıafızlarıYol-İş Sendikası'nın düzenlediği "Demokrasi ve Grev Hakkı" panelinde konuşan SHP lideri Înönü, iktidarın demokrasiye yanlış bakışı sonucu, çalışma barışımn bozulduğunu söyledi. tnönü, ilk seçimde oluşacak parlamentonun anayasa ile birlikte çeşitli yasaları düzenleyeceğini belirterek 1 Mayıs'ın da işçi bayramı olarak yasallaşacağını ifade etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — "Çankaya muhafızlan" diye adlandırdı ve "Türkiye, Çankaya devleti ve Çanka- ya muhafızlannı aşmalıdır" dedi. Yol-İş Sendikası tarafından sendika- nın yeni genel merkez binasında düzen- lenen "Demokrasi ve Grev Hakkı" ko- nulu panele SHP Genel Başkanı înönü, DYP Genel Başkan Yardımcısı Cindo- ruk, RP Genel Başkan Yardımcısı Şev- ket Kazan ve Türk-lş Genel Başkanı Şev- ket Yümaz, konuşmacı olarak katıldılar. Yol-îş Sendikası tarafından düzenlenen "Demokrasi ve Grev Hakkı" konulu pa- nelde, hükümet tarafından 2 ay süre Ue grev ertelemesinin gerekçesinin Körfez savaşı olamayacağı bildirildi. SHP Ge- nel Başkanı Erdal Inönü, Körfez'de "Ba- tı gücünün aracı olunmaması gerektigi- ni" bildirirken DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Hüsamettin Cindoruk, TBMM'deki ANAP milletvekillerini Prof. Dr. Alpaslan Işıklı'run yönettiği panele iktidar partisi ANAP'tan çağrı yapılmasrna karşın kimsenin katılmama- sı dikkat çekti. . Panelde ilk olarak söz alan SHP Ge- nel Başkanı Înönü, çalışma yaşamında, anayasa ve yasa ile iktidann uygulama- lanndan kaynaklanan engeller bulundu- ğunu belirterek bütün bu etkenler bir araya geldiğinde işçi haklarında büyük kısıtlamalann oluştuğunu söyledi. Çalış- ma hayatına ve grev hakkına getirilen sı- nırlamalar sonucunda toplumda yanlış bir hava yaratıldığına işaret etti. tnönü, "lşte bu demokrasiye şaşı bakışın, de- mokrasye yanlış bakışın, demokrasiye güvenememenin çalışma barışındaki sonucudur" dedi. Yapılacak ilk seçimler sonucu oluşa- cak yeni parlamento ile çalışma yaşamı- İ TV*»nî Vfllrlfl ^örfez savaşım, tnciriik'te duzenlenecek bir basın toplantısı ve üste konuşlandırılan J-ITÎI11 J U I U U Patriot füzelerine karşı verilecek bir "kır yemegi" ile protesto edecek olan "Savaşa Hayır Platfonnu" üyeleri ile milletvekili ve sanatçıları taşıyan "Banş Treni" dün Ankara'dan hareket etti. Trenin Anka- ra'dan hareketinden önce Emniyet Müdüriügu Dernek Masası'ndan görevlilerin, Savaşa Hayır Platformu'nun üyesi ör- gütlerin temsilcilerini arayarak, "seyahatin amacını, bu seyahata kimlerin katıldığını, nerelere gidilip neler yapılacağını" sorduklan ögrenildi. Ankara Gan'ndan bazı meslek kuruluşlan ve örgütlerin yöneticilerince ugurlanan "Banş Treni" Kayseri ve Nigde'de bazı vatandaslarca geziye katılanlara çiçek ve elma ikram edilerek setamlandı. SHP'den Kürtçe atağı SHP'nin Güneydoğu raporunun içeriğini yansıtan yasa önerisinde Türkiye devletinin resmi dilinin Türkçe olduğu vurgulanarak "Özel kurum ve kuruluşlarda gerçekleştirilen yazıh, sözlü ve görsel yayınlarda her türlü dilin kullanımını serbest olduğu" hükmüne yer veriliyor. nın önUndeki engellerin anayasa Ue bir- likte ele alınarak düzenleneceğini bildi- ren Înönü, iktidarlannda 1 Mayıs'ın iş- çi bayramı olarak yasallaşacağını söyle- di. Konuşmasında Körfez savaşına da değinen Înönü, Türkiye'nin savaşa kaül- masına karşı olduklannı bildirirken **Or- tadogu'da Batı gucünün aracı olmama- lıyız. Savasan ülkeJer kendi geieneksd dış politikalan çerçevesinde savaşıyoriar" dedi. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Qn- doruk, Türkiye'de "tepeden inmed" ana- yasa sisteminin sürüp gittiğini, 1980"deki militarizmin son zincirinin de halen gö- revde olduğunu söyledi. Cindoruk "Her sey Çankaya'nın tepesinde toplanmışür. Bir Çankaya devleti vardır. Bu aşılmalı- dır. Aynca TBMM'de Çankaya devleti- ni kornyan Çankaya muhafızlan rardir. Siyasal demokrasiyi korumak için bunn da aşmak lazımdır" dedi. Cindoruk'un bu sözleri salondaki dinleyicilerden yo- ğun alkış aldı. Cindoruk, maden işçilerinin grevinde birçok kanunsuzluk yapıldığını da belir- terek "En başta yüriiy üş hakkı engellen- di. New York'ta Türkler kentin en işlek caddesi olan 5. caddede rahatça yüriiyor- lar. Türkiye'de ise insanlar E-5 karayo- luna çıkamıyor. Daha sonra grev, bir iş- çi bir de işveren tarafı vardır. Ama biz de bunların arasına ilk önce bir 'prima donna' çalışma bakanı giriyor. Becere- miyor, flörtçü bakan giriyor. CMmuyor, hükümet el koyuyor" dedi. Refah Partisi Genel Başkan Yardım- cısı Sevket Kazan ise 1982 Anayasası'nı eleştirirken "Bu anayasayı delmeyen kal- madı. Bir tek işçiler, bir de millel delmedi" diye konuştu. Türk-lş Genel Başkanı Şevket Ydmaz ise Bakanlar Kurulu'nun grevlerin erte- lenmesine ilişkin aldığı karan sert bir üs- lupla eleştirdi. Yılmaz şöyle konuştu: "Gerekçe güvenlik olarak gösterilmiş- tir. Taşkömürü üretiminin, kfiğıt üreti- minin güvenlikle ne ilgisi olduğunu sor- mak gerekir. Kaldı ki şayet sorun güven- lik ise güvenh'ği Ugilendiren grevlerin er- teknmesi söz konusu olurdu. Tüm grev- lerin ertetenmesi, bir pastane grevinin bi- le güvenlik kapsamında degeriendirilme- sinin anlamı yoktur." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Kürtçe konusundaki karşı atağını başlatıyor. SHP Diyarbakır Milletvekili Fu- at Atalay'ın hazırladığı "Türk- çeden farkh dillerin kullanılması hakkında"ki yasa önerisinin hafta başında TBMM Başkan- lığı'na sunuhnası bekleniyor. SHFnin Güneydoğu raporunun içeriğine uygun olarak hazırla- nan yasa önerisinde Türkiye devletinin resmi dilinin Türkçe olduğu vurgulanarak "özel kn- nun ve knruluşlarca gerçekleş- tirilen yazıh sözlü ve görsel ya- yınlarda ber türlü dilin kulland- ması"nın serbest olduğu belir- tih'yor.' Altı maddeden oluşan yasa önerisinin genel gerekçesinde, Türkiye'nin sosyolojik olarak et- nik çoğulcu bir yapıya sahip ol- duğu, Türkiye'de Türkçeden başka dilleri konuşanlanmn sa- yısınm azımsanmayacak düzey- de bulunduğu büdiriliyor. Genel gerekçede özetle şu görüş savu- nuluyor: "Degişik etnik kimlikkrin kendilerini ifade etme olanakla- ruun ortadan kaldınlması, or- tak kültür mirasımızdan bir kıs- mının yok sayılması kabul edi- lemez bir durumdur. Devlet bü- tün yurttaşlanna bangi etnik ya- pıda oluriarsa olsunlar, hangi düşünceieri paylaşuiarsa paylas- sınlar. hangi dinsel göriişe sahip oluriarsa olsunlar eşit davran- mak durumundadır. Türkiye'de Türkçe dışında çok degişik sa- yıda dillerin varlıgı ve bu dille- rin devietin yıırttaşlannca konu- şuldugu biünmekledir. Bu dUle- rin konuşulması, bu dillerde in- celeme ve araştırma yapılması Türkcenin resmi dil olarak kul- lamlmasına engel degildir" 12 Eylül döneminde cıkanlan 2932 sayüı Türkçeden başka dil- lerde yapılacak yayınlar hakkın- da yasanın yürürlükten kaldınl- masını öngören yasa önerisi 6 maddeden oluşuyor. Önerinin "amaç" maddesinde bu yasa ile "Türkçe djşındaki dillerin konu- şolması, yazdması, öğretilmesi, bu dillerde yayın yapılması, ba- süı eser çıkardması, degişik et- nik kültürlerin araştınlması, durrya ve Anadolu kültürierinin bir parçası olarak bu kültürlerin geliştirilmesi, bu yolla evrensel kültüre katkıda bulunmaya dö- nük bUimsel araştırma vapılma- sıyla Ugüi esas ve usullerin" sap- tandığı belirtiliyor. Devletin resmi dilinin Türkçe olduğu belirtilen önerinin öteki maddelerinde öngörülen düzen- leme şöyle : Basüı eser ve yayınlarda kul- lanılacak diDer Resmi kurum ve kuruluşlarca çıkartılan gazete, haber ajanlan neşriyatı ve belli aralıklarla yayunlanan diğer ba- sılmış eserlerle, devlete ait rad- yo ve televizyon yayınlannda esas anlaşma dili Türkçedir. özel kurum ve kuruluşlarca ger- çekleştirilen yazıh, sözlü ve gör- sel yayınlarda her türlü dilin kullanımı serbesttir. Türkiye devletinin taraf olduğu milletle- rarası anlaşma hükümleriyle, egitim, öğretim, biüinsel araştır- ma ve kamu kurum ve kuruluş- larının yayın ve yayınlanna iliş- kin mevzuat hükümleri sakhdır. Careers Driven by HIGH TECHNOLOGY MİKES, vvorking in the field of Electronic VVarfare, seeks experienced Purchasing Supervisor Job scope: • To undertake the full responsibility of procurement events of a military project as a whole. Desired qualifications: ü Experience in international purchasing for more than five years. ü Knovvledge of purchasing commodities with military standards. 3 Experience in developing, controlling arıd finalizing contracts. ü Knovvledge of Turkish customs regulations, international payments terms and conditions, consolidated transportation and related paperwork. • Experience in tracking the purchasing with an MRP system. • Ability to lead, control and support of the related staff. ' Send your resume vvith a recent picture to: MİKES Mikrodalga Elekrronik Sistemler San. ve Tic. A.Ş. P.K. 41 06652 Çankaya ANKARA not later than March 01, 1991. Successful candidate will make quarterly trips to U.S.A. throughout 1991 and will be posted in the U.S.A. for most of 1992 and 1993. All applications will be kept confidential. All male applicants must be free from military obligations Yaftalı Demokrasi TRT Ekranında...Türkiye çağdaş bir hukuk devleti midir? Türkiye, 2000'e 9 kala demokrasi yolunda ne kadar yol almıştır? On üç gün önce CNN'de savaş tutsağı Amerikalı, İngiliz, italyan pilotları izlerken şöyle düşünmüştük: — Evet, Saddam bu tutsaklara işkence yapmış Cenevre Sözleşmesi'ni çiğnemiş. insanlık adına utanç verici bir davranış. Perşembe gecesi, TRT televizyonunun birinci kanalında haberleri izlerken Ankara'da yakalanan yasadışı örgüt üye- lerinin gögüslerinde isimleri yazılıydı. Genç kız ve erkekler- den oiuşan topluluk, milyonlarca televizyon izleyicisine şöyle tanıtılıvordu: — Yasadışı sol örgüt mensupları... Erkeklerin sakalları uzamıştı. Kızların saçı başı darmada- ğınıktı... 12 Eylül 1980 sonrasını anımsayanlar böyle görüntülere alışıktırlar. 20-25 gün göz bağıyla emniyetin küf kokan, ru- tubetli hücrelerinde yatanlar, askeri gözetimevine gönderi- lirken gazeteciler, TV kameramanları emniyete çağnlır, *ya- sadışı sol örgüt' onlara tanıtılırdı. Polisle içli dışlı olmuş, hatta işkencelere bile katılmış ki- mi gazeteciler resim çekerlerken şöyle sesleniıierdi: — Ulan o çek elini yüzünden de artiste benze... Emniyetin küf koku- c*ı m -n ±. ı -n • • IU o rutubetii hücreie- SHP mılletvekıllerının rinde yatanlar, o acıyı "TRT baskini"ni bilir. Işkenceden yürü- kır)Q\/Qp BSSIH 1EFSS2S VS Konseyi, Gazeteciler ellerini yüzlerinden Ceftlİyetİ, TGS Ve zinierier... 9 e PÇ. Msanların Perşembe gecesi gÖĞÜSİerine Vaf görünce 12 Eylül 1980 y sonrası günleri anım- SuÇlUİUğu sadık birden. O dö- k t l nem askeri yönetim vardı.İnsanlanngece- y yarıları evlerinden Çlkaran 12 Eylül S : yönetimi bilebu tür mokrisi askıya ai.n- aşağılayıcı bir tutum mıştı. Ancak gazete İZİetTiemİŞtİ TRT fotoğrafçılartnın ™ T V t l İ d k a m e r a l a r ı n ı n karşısı- na çıkarılan Vasadışı sol örgüt üyeleri'nin o dönemde gö- ğüslerine yafta asılmazdı... Ne diyor yönetimi elinde bulunduran kişiler bugün: — Türkiye bir hukuk devletidir. Kişi temel hak ve özgür- lüklerini koruyoruz. Türkiye'de demokrasi tüm kurum ve ku- rallanyla işliyor... Televizyonda gögüslerinde adları yazılan 13 kişi önceki gün DGM'ye çıkarılmış ve 9'u serbest bırakılmış. Cuma ak- şamı 20.00 haberlerini izliyorduk. Bu kez, TRT aynı görün- tüyü yineledi. Gençkız ve erkeklerin gögüslerinde şu yazı vardı: — Serbest... TRT televizyonu, bir gün önce 'yasadışı sol örgüt üyesi' olarak tanrtuğı 13 kişiden 9'unun göğüslerine yapıştırdığı yaf- taya bu kez 'serbest' yazarak işlediği insanlık suçunu, çiğ- nediği kişi temel hak ve özgüriüklerini örtmeye çaiışıyor... Bu ülke, bu denli sahipsiz midir? Türkiye Barolar Biriiği ve diğer demokratik kitle örgütleri, 12 Eylül döneminde bile uygulanmayan bu utanç verici cağ- dışı tutuma ses çıkarmayacaklar mıdır? Televizyona çıkanlıp suçlanan bu gençlerin suçlan gasp, soygun, adam öldürmek değil; bildiri dağıtmak 'savaşa hayır' pankartı'asmak... Ülkenin polisi, bildiri dağıtanları, pankart asanlan anında yakahyof, ama adam öldürenlerin izlerini bir türlü bulamıyor. Devlet televizyonunu her gün işgal edenler milyonlann yüz- lerine karşı 'demokrasi' diyorlar: — Biz Ortadoğu'ya demokrasi getireceğiz, banş, huzur • ortamı yaratacağız... Kim inanır bunlara? SHP milletvekillerinin "TRT baskını"nı kınayan Basın Korv seyi, Gazeteciler Cemiyeti, TGS ve diğer tüm kuruluşlar, genç insanların göğüslerine yafta asanlan bakalım kınaya- cak mı? Suçluluğu kanıtlanmamış insanlan televizyona çıkaran 12 Eylül yönetimi bile bu tür aşağılayıcı bir tutum iziememişti TRT televizyonunda. 2000'e 9 kala, 'çağı yakalayan Türkiye' masallarının an- latıldığı bir dönemde böytesine inanlık onurunu kıran olay yaşanıyor... Kişi temel hak ve özgürlükleri çiğnenen insanlar, elbet •TRT'nin bu insanlık dışı uygulamasına karşı yasal haklannı kullanacaklar. Göğüslerine yafta asılarak milyonlar önüne çıkarılmanın ne habercilikle ne de yayıncılıkla ilgisi otmadı- gını kanıtlayacaklar. Haydi bakalıml Siyasal iktidara demokrasi maskesi takanlar, çağdaşlık masallanyla kamuoyunu oyalayanlar; sizler neler soyleye- ceksiniz, merak ediyoruz... Acaba neler söyleyeceksiniz? VEEAT Tokatlı merhum Cemal Deniz'in eşi, sevgili annemiz. canımız ZEKİYEDENİZ9 Şubat 1991 günü vefat etmiştir. Cenazesi 10 şubat pazar günü Ankara Haabayram Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarhğı'nda defnedilecektir. ÇOCUKLARI: TUNCER, HİLDRUD, ÖZER, ÖZEN, YILMAZ, GÜNSEL, YALÇIN, TAMER TORUNLARI: ÇAĞRI, KAYA YARIŞMA DUYURUSU Çağdaş Yaşamı Destekteme Derneğı'nce ılkokul öğretmen- leri arasında açılan "Egitim alanında çocnklınmıza ne kadar hak tamyonız?" adlı yazı yanşması mart sonuna ertelenmiştir. Tüm ilkokul öğretmenlerine açık olan yanşmada yazılar ikJ ara- bklı beş daktilo sayfasını aşmayacak, 20 Nisan 1991'e kadar PK 330 Sirktci adresine postalanacak ve sonuçlar Mayıs ayı içinde duyurulacaktır. Yanşma jürisi Ögr. Nuran Direk, Gökşin Sanal, Prof. Ncda Anıt, Doç. Zehra lpşiroflu ve Ögr. Ayten Altuna'dan oluşmakta olup birinciye 1 milyon, 2'nciye 750 bin ve 3'uncüye 500 bin TL. ödül verilecektir. PRIVATE ENGLISH LESSONS -NATTVE AMERICAN -YOUR HOME OR M1NE -CO^A/ERSATION/GRAMMER -GROUP OR INDMDUAL Deyna Smith 321 79 89