22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Kadına »lıak* yarım kaldı Türk kadını 57yıl önce aldığı siyasi haklannı kullanma savaşı veriyor 'ünyanın en 'müreffeh' ülkelerinden Isviçre, kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanıdığmda, bir uzay aracı Venüs'e doğru yol alıyordu. Oysa Türk kadını bu hakkı, 5 Arahk 1934 yılından bu yana 'kullanıyordu! s,'onraki seçimlerde kadınların parlamentoda temsil sayısı sürekli azaldı. Ne var ki politikaya bir kez ısınan kadını artık seçim kampanyalarında, parti kongrelerinde mikrofon başında görmek olağan sayıbyordu. 'u arada kadın "ilk siyasi mahkûmu"nu da göndermişti cezaevine. Komünist' tevkifatlarından "memuru tahkir" suçuna kadar siyasetin külfetinden de payına düşeni aldı kadın. 57 yıldır siyasette kadınlar da var. AYŞENUR ARSLAN Dünyanın en "müreffeh" toplumla- nndan Isviçre kadınlarına seçme ve se- çüme hakkını tanıdığında, bir uzay ara- cı, binlerce yılbk tannça Venüs'e doğ- ru yol alıyordu. 1970*li ydlardı... Türk- iye ise sandık başındaki, parlamento- daki kadınlara çoktan alışmıştı. Türk kadını, 5 arahk 1934 tarihinden beri seçme ve seçilme hakkına sahipti. Cumhuriyet gazetesinin 6 birincika- nun 1934 tarihli sayısında manşet ha- berlcriyle duyurduğu gibı, "Büyük Mü- let MccHsi, yapbgı tarihi topbutıda ka- dınlann meb'os seçme ve seçilmelerini aHoşiar araanda ittiıakU kabuT etmis- ti.,Bu haklar, ilk urunlerini 1935 seçim- lerinde verdi. Aralarında, Kazan Köyu muhtarı Satı Hanım'ın da bulunduğu 18 kadın parlamentoya girdi. Aslında kadınlar, bir bakıma siyasete hazırla- nıyordu. 1930 yılında çıkanlan bir ya- sayla, kadınların belediye meclisine gir- meleri sağlanmıştı. Nitekim, ilk kadın parlamenterlerden Nakiye Elgun, da- ha önce tstanbul ll Genel Meclis üye- liği yapmıştı. Sonraki seçimlerde, kadınların par- lamentodaki temsilcilerinin sayısı gide- rek azalıyordu. Ne var ki kadınlar po- litikaya ısınmıştı bir kez. özellikle çok partili dönemden itibaren onları, çift parçah modern giysileriyle, seçim kam- panyalannda, parti kongrelennde gör- mek olağandı. Ve siyasetin nimetleri kadar külfetlerini de paylaşmaya baş- lamışlardı. CHP Kadınlar Kolu uyesi Zeynep Üstiin, 1957 yılında Kıbns ko- nusuna ilişkin bir konusması yüzunden yargılanmış. ve Türkiye nin "ilk kadın siyasi mahkâmu" olmuştu. Kadınlar, siyaset arenasmda, komünist tevkifat- larmdan "memuru tahkir" suçuna ka- dar, bu külfetten nasibini alıyordu ar- tık. Kazan Köyü muhtan Satı Hanım, Atatürk'ün dikkatini çektiği için, iki polis nezaretinde Ankara'ya getirilmiş ve "meb'us oklun" denilmişti. Sonra- ki yılların kadınları ise onun kadar şanslı değildi. Politika mücadelesine yıllannı vermek zorundaydılar. Belki de bu nedenle "çok az'Mılar. O kadar ki, örneğin 1961-1977 yıllan arasındaki se- çimlerde yalnızca 351 kadın milletve- kiliği için aday olmuştu. Parlamento- ya girebilenlerin sayısı ise çok daha az- dı. Kadın milletvekillerinin parlamen- todaki oranı genellikle yüzde 2'nin bı- le altında kalıyordu. Bu oran, Birleş- miş Milletler üyesi 130 ülkede, ortala- ma yüzde 10'a ulaşıyor bugün. Türkiye'nin 1991 seçimkrindeki oran ise yalnızca 1,7 olabildi. Nufusun ya- rısını oluşturan kadınların, yalnızca 8 temsilcisi var parlamentoda. Ama kadınlar, Meclis'te değilse bi- le, hayatın her alanında politikamn içinde. 57 yıldır, siyasette kadın var... Siyasi hak kazammının 57. yıldönümü 'Kadın, iki cephede birden savaşmalı'Haber Mefkezi — Turk kadı- nına seçme ve seçilme hakkının verüişinin 57. yıldönümü ülke genelınde etkinliklerle kutlandı. Etkinlikler kapsamında düzen- lenen panellerde Türk kadmmın yasamda layık olduğu yere ge- lip geknediği, sorunlan ve yapıl- ması gerekenler tartışıldı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, yıldönümü nedeniyle yayımladı- gı tnesajda, Turk kadınırun sos- yal, külturel ve ekonomik ya- şamda layık olduğu mümtaz ye- rini aldığını, demokratik yasam- da da ön saflarda ustun yetenek ve meziyetlerini gösterdiğini bil- dirdi. TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindonık, yıldönümü nedeniyle Prof. Zeynep Davran baskanlığındaki Türkiye Sorop- timist Kulüpleri Federasyonu yöneticilerini kabulünde, "İna- nıyornm ki Türk siyasi hayatı- nın en önemli hedeflerinden bi- ri, kadınlaıia erkeklerin fıili eşit- Uğkiir. Bu konu Türkhe'nin göiHfemiiKİedir. ÖzeUikle eğitim görmfis kadınlara siyaset yap- malan tavsiyesinde bnlım»yo- rnm. Ülke meselelerine sahip çıkmak için siyaset yapariarsa tm dengesizlik ortadan kalkar" diye konuştu. Kadınların çağdaş, katılımcı, çoğulcu, demokratik hayata ya- pacaklan katkıların daha art- masının toplumun arzusu oldu- ğunu belirten Başbakan Süley- man Demirel ise "Evde, tarla- da, sana>ide, okulda, hastane- de, bdrokraside, parlamentoda kısaca hayatm ber anında ve ev- resinde kadınlanmıza daha iyi, daha mutiu yannlar sağlamak hukiuıetimizin en çok onern verdiği konular arasındadır" dedi. Erkeklerin kıskançhğının Türk kadınırun siyasette erkek- lerden daha geride kalmasına neden olduğunu behrten Anaya- sa Mahkemesi Başkanı Yekta Gttngör Özden ise kadınsız de- mokrasiyi "topai demokrasi" sözleriyle nitelendirdi. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federas- yonu ile Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Mü- dürlüğü tarafından düzenlenen panelde konuşan özden, "ka- dın haklan" deyimine karşı ol- duğunu da söyleyerek kadın ve erkeğin ayn haklan ohnadığmı, insan haklan bulunduğunu vur- guladı. özden şöyle konuştu: "1900'lerin başmda kafalar- da sanlı olan sank, şimdi bazı insanlanu beyinlerine sanldı. Bundan kurtulmak lazım. De- mokratik olmak dine karşı ol- mak degildir, akıllı olmaktır. Aldı oimayan insanın Allah'ı da olmaz. Kadınia erkeğin birbiri- ne kadın-erkek çekiciügi Ue yak- laşması degil, insan olarak sa>- gı ile birbirine yaklaşması de- mektir." tstanbul'da Türk Üniversite- h Kadınlar Derneğı'nce düzen- lenen "Üniversiteli kadın eğiti- mini degerlendirebiliyor mu" konulu panelde konuşan Prof. Hande Siiher, Türk kadımna seçme ve seçilme hakkının veril- mediğini, Türk kadmmın, Kur- tuluş Savaşı'na hem ana hem de kendi gucüyle katılarak bu hak- kı aldığını söyledi. Cinselliğini evde bırakarak is yaşamında ba- şarı kazanmanın doğal olmadı- ğuıı vurgulayan gazeteci Şükran Ketenci ise üniversiteli kadının da kendi ufkunu daralttığını, bi- rikimini yeterince kullanamadı- ğım, kendini yasaklar zinciri içinde bulduğunu anlattı. Ke- tenci, haklann ve özgürlüklerin kitleselleştirilmedikçe önem ta- şımadığına da değindi. Sanatçı Zeliha Berksoy ise kadınların hem kendileriyle hem de ku- rumlarla savaşmaları gerektiği- ni vurguladı. Derneğin Antalya şubesince düzenlenen panele Prof. Dr. Türkân Saylan da ko- nuşmacı olarak katıldı. Saylan, "Toplumumuzda kadına gele- oeksel rolii oynatılıyor. Kadın ve erkek eşit olsa kadınlar siya- sette gerekli yeri alır" dedi. Adına heykel dikildi Türk Kadınlar Birli- ' ği İstanbul il ve ilçe- lerinin yaptırdığı, Prof. Hüseyin Gezer'in vapıtı olan "Kadın" he>- keli, dün Kadıköy Söğütlıiçeşme İstasyon Parkı'nda yapılan bir törenle açıldı. Torende konuşan Turk Kadınlar Birliği Başkanı Ayseli Gursoy. Turk kadımna seçme ve seçilme hakkının verilişi- nin 57. yıldönümünde böyle bir anıtın açılmasının, Atatürk'e olan şükranlanmız açısından anlamlı olduğunu belirtti. Daha sonra törende konuşan Kadıkoy Belediye Başkanı Cengiz Özyalçın da erdemli politikacıları doğuran ve yetiştirenin kadınlar olduğunu bclirterek kendi meclisinde de daha fazla kadın uye görmek iste- diğini söyledi. Özyalçın. Atatürk'e sahip çıkmak islediklerini ve onun karşısında olan, laikliği yozlaştırmak isteyen kara irtica ha- reketine karşı da en iyi karşı koyuşu kadınların ve onların yetiş- tirdiği evlatlann yapacağını söyledi ve "Atatürk'e karşı olanlara, ölümum pahasına sizlerle birlikte karşı koyBcağım" dedi. YlL 1973. EKŞİOĞLU SUNATA TAKDÎM EDİLÎYOR: tstanbul Haber Servisi — Yıl 1973. Bayburtlu Münibe Ekşioğlu'nun başkanlığında Mübeccel Tunıer, İhsan Kiper, Jale Yaşan, Gülseven Aj, Saime Alpdoğan, Ajla Cerrahoğlu'dan oluşan heyet, dönemin cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın huzurunda. Ekşioğlu, Sunay'a şu sözlerle takdim ediliyor: "Türkiye Kadın Partisi Genel Başkanı!' Partinin kurucusu ve ilk Genel Başkanı Münibe Ekşioğlu, bugün 85 yaşında. CHP'de uzun yıllar kadın kolu başkanlığı yapan, bir dönem milletvekilliğine adayhğını koyan, 10 yıh aşkın bir süredir de Kadın Haklarıru Koruma Derneği'ne başkanlık eden Ekşioğlu, parti kurmasının nedenlerini şöyle özetliyor: "Atatürk bir vecizesinde şöyle diyordu: 'Birçok milletin kadınlarını gördüm, görüştüm. Benim milletimin kadınları hepsinden akıllı, çalışkan ve zeki: İşte ben bu sözlerden esinlenerek partiyi kurdum." 50 üyesiyle 1980'e kadar açık kalan partinin genel başkanlığını bir ay sürdürebilmiş Ekşioğlu. Parti içi hizipleşmenin büyümesi üzerine bir köşeye çekilmeyi uygun görmüş. "Biz birbirimizi tutmayız. tş görecek insanlara destek olmayız. Oysa Türk kadınını ayağa kaldırmak için bize gerekli olan bu" sözleriyle anlatıyor hizipçiliğin nedenleri. Ekşioğlu, Türk kadmmın bugün hâlâ istediği yere gelemediğine inanıyor ve Kadın Partisi'nın yeniden kurulmasını istiyor. Çocukların vatan sevgisini öğrenmedikleri için önce annelerin eğitilmesi, annelerin eğitilebilmesi için de "aydın kadınlara" görev düştüğüne inanıyor Ekşioğlu. Aydın kadınlar bir araya gelerek parti kurmalı, çünkü Türk kadını isterse aldığı her görevi başarıya ulaştırır. Ekşioğlu'nun bir isteği de bütün kadınları bir araya toplayabilecek bir oluşum. Bu oluşum için de bugün başkanlığını yaptığı Kadın Dayanışma Derneği'ne yeni ve büyük bir bina. M U L K I Y E H A F T A S I 1 3 2 . Y l L DIŞ POLİTİKA VE EKONOMİ AÇISINDAN TÜRKİYE'NİN STRATEJİK ONCELIKLERİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU The Marmara Oteli, İstanbul 5-7 ARAUK-1991 B U G U N Y A R I N 6 ARALIK1991 CUMA 1. OTURUM / KONFERANS 10 00 TÜRKIYE'NIN STRATEJİK ONCELIKLERİ Mesut Yılmaz, ANAP Genel Başkanı 2. OTURUM > PANEL 11 00 TÜRKIYE'NIN STRATEJİK ONCELİKLERI AÇISINDAN BATI, ATVEABD Yonetım ve Sunuş Prol Dr Yaşar Gurbüz, M U Fransızca Kamıı Yonetımı Bolumu Başkanı Panelıstler Ishak Alaton Işadamı Şukru Elekdağ Oışışlerı Bakanlığı Eskı Musteşan Ennekl Buyukelçı Pro) Dr Haluk Kabaalioğlu. M U AT Enstıtusu Muduru Andrew Mango BBC Edıtör 3. OTURUM KONFERANS 14 30 TÜRKIYE'NIN STRATEJİK ONCELIKLERİ Erdal Inonu, BaşOakan Yarüımcısı. SHP Genel Başkanı 4. OTURUM / KONFERANS 15 00 TÜRKIYE'NIN STRATEJİK ONCELIKLERİ AÇISINDAN JAPONYA VE UZAKDOĞU Vonelım ve Sunuş Prof Dr C Tayyar Sadıklar, Merkez BanKası Eskı Başkanı Panelıstler Toshiyukı Fujiwara. Japon Buyukelçılığı Musteşan Katsuaki Noguchi, Japon Dış Tıcaret Orgu- tu Başkan Şarık Tara, Turk-Japor Konseyı Başkanı Prof Dr Besım Üstünel.Mahye Eskı Bakanı Giriş Davetiyelidir 7 ARALIK 1991 CUMARTESI 1. OTURUM KONFERANS 10 00 TURKIYENIN STRATEJİK ONCELIKLERİ Necmettın Erbakan, RP Genel Başkanı 2. OTURUM PANEL 11 00 TÜRKIYE'NIN STRATEJİK ONCELIKLERİ AÇISINDAN ORTADOĞU Yonetım ve Sunuş Prof Dr Haluk Ulman Panelıstler Cengiz Çandar, Gazetecı-Dış Politika Yazarı Haluk Ozdalga. Gazetecı-Dış Politika Yazarı Phılıp Robıns, Kralıyet Uluslararası llışkıler Ens Ortadoğu Program Mudurü Celal Talabani, Kurdıstan Yurtsever Partısı Lıderı 3. OTURUM / KONFERANS 14 00 TURKIYE'NIN STRATEJİK ONCELIKLERİ Bülent Ecevit. DSP Genel Başkanı 4. OTURUM PANEL 15 00 TÜRKIYE'NIN STRATEJİK ONCELIKLERİ AÇI- SINDAN SOVYETLER BİRLİĞİ. TÜRK CUMHURIYETLERI.BAL-KANLAR Yonetım ve Sunuş Prof Dr llber Ort'ayh, Aîl SBF Panelıstler Dr Sadık Ahmet, Yunamstan Mılletvekıiı Prof Dr Çelik Kurdoğlu Dış Ekonomik f| llışkıler Konseyı (OEIK) Dırektoru "ş, Ali Şen, Sanavıcı Prof Dr Turhan Yazgan, I U Iktısat Fak K A D I K O Y SÜRKUR SÜRÜCU KURSU Hafta Sonu - Hafta içı GündCız - Akşam kayıtlar devam ediyor TAKStTLE KAOIKÖY (Söğûlfüçeşme Camıı yar») 161:34918 24-3360206 3360279 FCK 3491825 Anadoluhisarı'nda, bebek bakımında deneyimli gündüz çalışacak bayan aranıyor. 332 35 50 Türkiye'nin ilk kadın partisini kunn Münibe Ekşioğlu, Türk kadınuun bugön hâlâ istediği yere gelemedigine inanıj or ve Kadın Partisi- nin yeniden kurulmasını istiyor. Ekşiofra, "aydın kadınlan" görrve çağınyor. 'TürkiyeKadın PartisiGenelBaşkanı' GUNUN NOTLARI OSMAN ULAGAY Ekonomide Bayram Yok... Ekonominin röntgenini çekerek SHP'li koalisyon ortakla- nna ayrıntılı bir brifing verecek olan DYP'nin ekonomi kur- maylarının sanırım bıraz daha zamana ihtiyaçlan var. Bu hafta yapılması tasarlanan brifing, muhtemelen ancak gelecek haf- ta yapılabilecek. Ortaya konacak tablonun kimsenin hoşuna gitmeyeceği anlaşıhyor. Ekonomik durum bütün ayrıntılanyla masaya kon- duğunda Ankara'da esmekte olan bayram havasının, yerini ağır bir havaya bırakacağını tahmın etmek pek zor degil. Bu iyimsertik ortamında karamsarlık tohumları atmak istemiyo- rum, ama ekonominin gerçekleri iyimser olmayı hayli güç- leştiriyor. Ankara büromuzun dünkü Cumhuriyet'te yer alan habe- rinde de belirtildiği gibi KİT ürünlerine yüksek oranlı zamlar yapılması kaçınılmaz görünüyor. Ancak yüzde 60'a varan oranlarda KİT zamlarının bile KİT açıklarının sınırlı bir bölü- münü kapatabıleceği ve tek başına derde deva otamayaca- ğı belirtiliyor. KIT'lerin önemli bölümünün birbirinden girdi alması ve bazı KİT'lerin dış rekabeti düşünerek keyfi zam ya- pamaması, bütün zam yükünün tekel konumundaki KİT'le- re yüklenmesinı gerektiriyor ve zam yoluyla yaratılabilecek kaynak miktarını sınırlıyor. Bu durumda yeni iktidar, kamu açığını kapatma ve enflas- yonu düşürme hedeflerine yönelrrıede samimi ise çok zor ter- cihterle karşı karşıya kalacak. KİT zamlarının yaratacağı şo- ku ciddi vergi önlemlerinin ve kamu harcamalarında ciddi ta- sarrufların izlemesi gerekecek. Bu önlemlerin "halkı rahatlatma" vaatleriyle bağdaşması ise özellikle kısa dönem- de hiç de kolay olmayacak. Enfiasyon patlar mı? Politık motıfler öne çıkar ve "önce biraz halkı rahatlata- lım, acı ilacı arkadan veririz", denecek olursa bu kez enf- iasyon canavarınm yeni bir şahlanışına tanık olabiliriz. Mer- kez Bankası'nın yaptığı ilgınç bir çalışma var. Buna göre ge- lecek yıl çok katı bir mali disıplıne gırilerek kamu harcama- ları reel olarak yüzde 5 darartılabilır ve kamu gelirleri reel ola- rak yüzde 10 arttırılabılırse, yılbaşı-yılsonu hesabıyla enttas- yonu yüzde 50'nın bıraz attına çekmek şansı var. Tersıne ciddi bir mali disiplın uygulamasına hemen geçilmez ve kamu ge- lırleriyle gıderlerı reel olarak son yılların trendi içinde geliş- meye devam ederse enflasyonun gelecek yıl yüzde 100'ü aş- ması kaçınılmaz görünüyor. Görülüyor ki enfiasyon cephesınde durum çok kritik. KİT 1 lerde yüklü zam dalgası hemen devreye sokulabilirse, tıpkı 24 Ocak 1980 sonrasında olduğu gıbi önce bir şok yasana- cak ve aylık fiyat artışı yüzde 10 dolayına yükselecek, 12 ay- lık artışlar ise tuketıcı fiyatlarıyla yüzde 80'lere, toptan eşya fıyatlarıyla yuzde 70'lere doğru tırmanacak. Ancak KİT zam- larını dığer onlemler de ızler ve tutarlı bir maliye ve para po- litikaları bütünü uygulanabılırse enflasyonun sonraki aylar- da ınış trendıne geçmesı sağlanabılecek. Pekıyi bu arada halk zamlarla mı rahatlayacak? Vergilerie mı rahatlayacak? Kısa dönemde fiyat artışlarına paralel yük- sek ücret taleplerine nasıl yanıt verılecek? Ciddi bir mali di- siplin uygulanırsa ekonomide özlenen canlanma nasıl sağ- lanacak? Dedim ya kp&lisyon hükümeti ekonomide zor tercihlerle karşı karşıya. İnşallah olaya kısa vadeli hesaplarla yaklaşıl- maz ve daha derin bir çıkmaza doğru sürüklenmez ekono- mi. Özal ve KİT fırtınası Cumhurbaşkanı Özal dün MülkiyeUler Birliği tarafından dü- zenlenen sempozyumu açarken yaptığı konuşmada, yakla- şan KİT fırtınaşında kendi konumunu ortaya koydu. "Devle- ti süratle bu KİT işinden çıkarmamız lazım; rehabilite ede- lim, özerk yapalım da ondan sonra satalım demek yan- lış. Bunları nasıl satarsanız satın, ama saiın, zararın ne- resinden donerseniz kârdır" diyen Özal, bugün gelinen noktada KİT'lerin hiçbir rekabet şansı kalmadığım, gelecek yıl belkı de 90 trilyonu bulacak olan kamu açıklarının 50-60 trilyonluk bölümünün KİT'lerden kaynaklanacağını belirterek bu parayı KİT'lenn ücret ve dığer carı giderierine akıtmanın sosyal adaletle de bağdaşmayacağını söyledi, "KİT mese- lesini halletmeden enflasyonu aşağı çekemezsiniz" de- di. KİT tartışmasında taraflar yavaş yavaş bellı oluyor. Hükü- met kendi önerilerinı geliştirdikçe herhalde bu tartışma da alevlenerek sürecek ve ilginç yeni boyutlar kazanabilecek. KlSA KISA • Gazeteci Nejat Çerman Istanbul'da öldü. Basın Şeref kartı sahibi Çerman'ın cenazesi, yarın Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 1929 yılında Lüleburgaz'da doğan Çerman, 1946 yılında Lüleburgaz'da yayımlanan Özdilek Gazetesi'nde gazeteciliğe başladı. Ulus, Son Telgraf, Dünya, Öncu ve Hareket gazeteleri ile Kim Dergisi, ANKA ve Haber Ajansı'nda mesleğini sürdüren Çerman, CHP Basın Bürosu, İstanbul Valiligi Basın Bürosu ve Basın Ilan Kurumu'nda görev aldı. Nejat Çerman, evli ve iki çocuk sahibiydi. • Diyarbakır'ın Mardinkapı semtınde bakkallık yapan genç, 15 gun once sevgilisiyle kaçan nişanlısım öldürdü. Kemal Demir'in (20) bir süre once nişanlandığı amcasırun kızı Aynur Demir (16), 15 gun once sevdiği kişiyle kaçmak isterken yakalandı. Aynur Demir'i kaçıran kişi de çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak flzere serbest bırakıldı. Amca kızı ile dun sabah sokak aralarında dolaşarak konuşan Kemal Demir, aralarında çıkan tartışma sonucu taşıdığı Çek Vizör marka tabancasıyla nişanlısım öldürdü. Kemal Demir, olaydan sonra suç aleti tabancayla birlikte Mardinkapı Karakolu'na teslim oldu. • Trakya Gazeteciler Derneği tarafından düzenlenen 1. Basın Başan Yanşması'nda odul kazananlara, ödülleri 14 arahk cumartesi gunu dağıtılacak. Trakya Gazeteciler Derneği Başkanı Behiç Gıinalan imzası ile basına yapılan yazılı açıklamada, ödul töreninin Edirne Gençlik ve Spor 11 Müdürluğu Milli Takımlar Kamp Eğitim Tesisleri'nde saat 14.00-16.00 arasında düzenlenen törenle verileceği duyuruldu ve odül kazananların odulierini almak uzere törene katılmaları istendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle