Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 6ARALIK 1991
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN
yevre Bakanlığı Meteoroloii İş-
mGenelMûdürtûğûrtdenafınan
bitgiye göre, Marmara, Ege, Bat
AWeniz, İç Anadohı'nun babsı ya-
öışJı geçecek. Yağışlar yağmur,
Batı Karadenizln iç kesinterı ıle
iç Anadolu'nun yüksek kesimle-
rinde karta kanşık yağmur ve kar
şekünde olacak. HAVA SICAKLI-
5 : Biraz'artacak. RÛZGÂR: Gü-
ney ve bat yûnleroen hafif, ara a- te 10-21 denız miı hcla esecek. Var GÛKı'nde haa; bu-
ra ortataıvvetteesecek Denizler- luflu geçecek. Rüzgâr gûney ve doğu yönterten orta kuv-
de, BaıKafadenCdeyildızvepoy- vette esecek. Görûşuzakltöı 10 km.dobymdabulunacak.
raz, diğer öenizJeıtJetobteve ke-
şişJemeden 5-6 kuvvetinde saat-
Bına
Çaakkak
Conm
Dmrf
16° fOıprtalor A
10° 2°E*m Y
12°-1° EJ*C*I B
8°-4°Eıanın B
-2° -«°E3tJs«l»r Y
8»-2" GBanHp A
15° 6°Srasun B
W> PGûmuşhaneB
G° 0°HaMdn B
15° 4°lt|Hrtı Y
1 2 ° - 2 * I « M W Y
P-3°lm* Y
6°-S>K»rs B
5°-7° KasömortJ 8
5°-2°K«sw B
12° (PKııUanl Y
t2° 3°Kon»i Y
6°-8»lffltJ*»> Y
13° 3°MlMya B
8° Jp Mansa
10° 0°K.Mmş
«»-8°Mtısn
-8°-22-UuOia
7°-3°Mut
12°-1° Mfrto
11° «°Ortu
2°-WFte
e°-S°Samsun
8°-*>S*t
12° 5»aaop
14° 4 ° S N K
-6°-18-TetedJO
5°-3° fsbnfi
4°-10°1mai
11° O°Uş»k
5°-5° Van
10° -2" Yugat
8°-4° Zanguld*
Y 13° 2°
B 10°-2°
B 16° 8*
Y V 2°
B 2°-12°
B 3»-8°
B 10° 4°
B 9° 3°
B «P 4°
A W-P
B V T
B 2»-8°
Y tr *•
B 9° 3»
B 10" -5°
Y 10°-2°
B «°-9°
B 10° 4»
ı butuOu rkart A-ıçtf B-buluDu G-gûıeşi K-kartı S-sel
DÛNYA'DA BUGÜN
B 10°
A «°
Y «•
4 A 18°
Bratora A 16°
sarBom
BnVsel
Cttk
Fmkttft
a™
fetan
Kopanhag
KHn
K 2°
B 2°
B 5°
B 4»
K 1°
B 3°
8 18°
A 24°
A 25°
B 5°
B « °
B 3°
A 19°
B 10°
B 4°
B 19°
Unngrad
Londra
Mafrid
Mtano
Mortrea]
MosfeM
M M ı
Nmfok
Oskı
Pans
Pnfi
Ffyrt
Rona
Sofyı
Şm
WMv
taus
K 0°
B 9°
A 15°
B 4=
vitnadfc
Vıyana
Zûrih
B 6°
B 8°
K 0°
A28°
Y «»
K 1°
A20°
K r
B 11°
K 0°
i
B 4°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Dantel örmek
için kullanılan silin-
dir biçimli bir araç
ve bu araç üstünde
örülen bir tür dantel.
2/ Bir anadilin sınır-
ları içinde bölgelere
ve sınıflara göre de-
ğişen söyleyiş özelli-
ği... Metal parlaküğı
verilmiş deri. 3/ İs-
kandinav üLkelerine
özgü eski bir üfle-
meli çalgı... Kuşlann
gövde, kanat ve kuy-
ruğunda bulunan
kalın eksenli tüy. 4/ Katma, ekleme...
Kraliçe. 5/ Bir tür tuzsuz ve yumu-
şak peynir. 6/ Japonlara özgü kâğıt
katlama sanau. 7/ Vücudunda has-
ta ya da eksik bir yaru olan... Gümüş.
8/ Olumsuzluk belirten bir önek...
Köpek... Bir nota. 9/ Argoda esrar...
Kokulu tohumu hamur işlerinde ve
rakı yapunında kullanılan bitki.
YUKARroAN AŞAGIYA:
1/ Levreğe benzer bir balık. 2/ Bey
denilen bir dişi anyla kovandan çıkan arı topluluğu... Bir mal
ya da paranın emek verilmeden sağladığı gelir. 3/ Kıyı sağlık
idaresince gemilere verilen giriş çıkış izni. 4/ Ender, seyrek...
Kuzey gökkürenin en parlak yıldızı. 5/ Bir tür sağlam ve yu-
muşak dana ya da öküz derisi. 6/ Bir cins Ingiliz birası... llaç...
Tantalın simgesi. 7/ Bir tür misk faresi. 8/ Köydeki işlerin el-
birliğiyle bitirilmesi... Uluslararası Çalışma örgütü'nün simge-
si. 9/ Kurna2, açıkgöz... Evli olmadığı bir kadının dostluğuna
mazhar olmuş kimse.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Fransa'da işsizler
Kotay fnaş oımak
vc rıUhntztn cıı/cllıpnı muhafa/-.ı
rtmck ıstrrscniz
TIMSAH
( K R O K O D İ L )
mariu lırı b>(ıkUııw
Ultna
DcpoMi Çlçrt paz«r hırjDjadı
Hın No 7-8
6 ARALK 1931
Işsizlerin miktanna ait son
haftalık istatistik - ki 23 ilâ
28 teşrinisani tarihleri
arasındaki devre aittir -
Mesai Nezareti tarafından
neşredilmiştir. Bu
istatistiklere nazaran,
işsizlerin miktarı 1914
tarihindenberi görülmemiş
olan bir raiktara çıkmıştır.
Tamamen işsiz olan ve
işsizlik tazminatı almak üzere kaydedilmiş bulunan
işsizlerin miktarı 92 bin 157 olup bunların 16 bini
kadındır. Geçen sene, ayni devrede yalnız 4.893 işsiz
vardı. Sene bidayetindenberi kaydolunan işsizlerin
miktarı şu suretle tahavvül etmiştir. Kânunusanide 29
bin, şubatta 41 bin, martta 51 bin, nisanda 50 bin,
mayısta 41 bin, haziranda 27 bin, temmuzda 36 bin,
ağustosta 28 bin, eylülde 39 bin, teşrinievvelde 57 bin.
Gazetelerin ekserisi, Ingiltere ile yakında yapılacak olan,
iktisadî müzakeratın tehlikeye düştüğünü tahmin
etmektedir. Excelior gazetesine göre, Nazırlar meclisi
Ingiltere'ye bir heyeti murahhasa göndermenin lüzumlu
olup olmadığını bugün tetkik edecektir.
Evvelce söylendiğinin hilâfına olarak, Fransız ticaret
heyetinin hafta tatilinde Londra'ya gelraesine intizar
edilmemektedir. M.Ruciman'm Avam Kamarasında dün
yapmış olduğu beyanattan sonra bu seyahatin tehiri
keyfiyeti, havret tevlit etmiştir. Daily Express gazetesi,
dün New-York borsasında fiatlarda vukua gelen
tenezzülün Almanya'nın vaziyeti hakkında çıkmış olan
heyecanlı haberlerin ve Hitler tarafından yapılan
beyanatın mahsulü olduğunu yazmaktadır. New-York
borsasında Almanya'nın harp borçları için beş senelik bir
moratorium talep edeceği altın mikyasını terkeyliyecegi ve
Hitlerin pek yakında iktidar mevkiine geleceği beyan
edilmektedir.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Uzakdoğu'da buhran
6 ARALIK 1961
Nehru bugün Parlâmentoda yaptığı bir konuşmada,
Hindistan Himalaya hududunda askeri harekâta devam
ettiği takdirde, Kızıl Çinin kuzey doğu Hindistanı istilâ
edeceğini bildirdiğini söylemiştir.
Nehru, Kızıl Çinin bu tehdidi bir kaç gün evvel
gönderdiği notada belirttiğini sözlerine ilâve etmiştir.
Kızıllann notası 30 kasım 1961 tarihini taşımaktadır.
Nota Yeni Delhiye üç gün evvel varmıştır.
Kuzey doğu hududu Kızıl Çinliler tarafından aşıldığı
takdirde Hindistanın ne yapacağına dair sorulan bir
suale Başbakan Nehru: "Böyle bir şey olduğu takdirde
mukavemet edeceğimiz ve istilâyı püskürteceğimiz
aşikârdır" diye cevap vermiştir.
Bu notalarında Kızıl Çinliler Hindistanın Ladakh'ta ve
Basra Hotti ile Uttar Pradesh eyaletleri gibi raerkezi
yerlerde mevziler hazırladıklarını ileri sürerek şikâyette
bulunmuşlardır.
Nehru, Kızıl Çin notası hakkında: "Askeri harekâtımıza
son verilmediği takdirde McMahon hattının güneyine
asker sevketmek suretiyle mukabelede bulunabileceklerini
imâ ettiler" demiştir.
McMahon hatü 1903 ten beri Assam ile Tibet arasında
tesbit edilmiş bulunulan beynelmilel bir huduttur, fakat
Kızıl Çin McMahon hattının 62.400 kilometre karesine
sahip çıkmaktadır ve halen bu hattın 13.200 kilometre
karesini işga] etmiş durumdadır.
GEÇEN YIL BUGUN CumhuriY
e(
Demirerden çağrı
6 ARALK 1990
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, SHP'ye "sinc-i
millete dönme" çağrısı yaptı. Kendilerinin buna hazır
olmasına karşm SHP'nin "seçime kadar bekleyelim"
dediğini söyleyen Demirel, "Birlikte sine-i millete
dönelim. O zaman bu Meclisi de ayakta tutamazlar"
dedi.
Partisinin fstanbul İl örgütü tarafından Sheraton
Oteli'nde düzenlenen "Aya Bakış" toplantısında konuşan
Demirel, Türkiye'nin demokrasi konusunda standart dışı
davranmaya devam edemeyeceğini savundu. DYP lideri,
"Kendi kendimize bakarak çeki düzen vermemiz şarttır.
Biz; halk, 'Bu benim anayasam, hükümetim, Meclisim'
desin istiyoruz. Madem ki Paris Antlaşması'nı imzaladık,
her şeyi, Meclisi, anayasayı halkın olacak hale getireüm"
diye konuştu.
T4RTISMA
Birinci Dlusal Kadın Kongresâ
Türk kadını, köylüsüyle kentlisiyle, işçisiyle memuruyla,
çalışanı ile evde oturanıyla, yazanyla yazmayanıyla... Bütün
Uetişim araçlarıyla sesini duyurmaü... Bilinmeli ki yeni bir
milli mücadelenin içindeyiz.
Türk kadınının Atatürk ideolojisine uygun
olarak toplumda gerçek yerini alması gerek-
tiğine inanıyorum. Bu ulusal kongrenin ger-
çekleşmesini sağlayan Lioness Yönetim
Çevresi Başkanı Zehra Akın'a ve bütün Li-
oness kulüplerine teşekkürlerimi sunanm."
Peki, Zehra Akın'ın nelerden şikâyet et-
tigine kulak vermek gerekmiyor muydu:
"- Lionessler olarak insanhk ve hizmet
adına yaptıklanmız toplum tarafından bi-
linir ve değerlendirüirken, ne hikmetse ka-
muoyunda ve daha doğrusu kamuoyu ile-
tişim araçlarında yeterince ilgi görmez ve-
ya yanlış yorumlanır. Diyalog kurmakta
güçlük çektiklerimiz:
1) Basın ve televizyon, 2) Kamu kurum
ve kunıluşlan... Her ikisi de dernek faali-
yetlerini "reklam olur" korkusuyla geri
planda tutmayı öngörürler. Bu son derece
yanlış bir görüştür.."
Zehra Akın'ın uzun konuşmasının özeti
bu... Şu anda elimde, tstanbul Üniversitesi
Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama
Merkezi'nin dünya kadınlanna bir çağnsı
var... Birleşmiş Milletler 1993 tnsan Hak-
lan Dünya Konferansı'na önerge verilmesi
için imza topluyorlar. "Kadınlara uygula-
nan şiddet insan haklanna aykındır" diye...
Biliyonız ki insan hakları evrensel bildirisi
şunlan söyler:
"Irk, renk, cins, dil veya başka türden
herhangi bir ayrım yapmaksızın herkesi ko-
rur/(madde 2) Aynca herkesin yaşamak, öz-
gürlük ve kişisel güvenlik hakkı var-
dır/(madde 3) Ve hiç kimse işkenceye (bu-
nu büyük harfle yazmak lazım) işkenceye,
kötü, insanhk dışı, ya da asağılayıa işlem
veya cezaya uğramayacakur (madde 5)"
Yerim'kalırsa, kongreye gelenleri, aynca
saymak istiyorum. Ama önce, kongreye il-
gisiz kalanları söylemek isterim: Kadın ya-
zarlanmız... Muhabir, gazeteci hamm kız-
lanmız, canla başla görev yapülar... Kimi
1
"Gelişen Türkiye'de Kadının Rolü ve Et-
kinliği", geçenlerde, 6-7 kasım tarihlerinde
toplanan Birinci Ulusal Kadın Kongresi'nde
tartışıldı... Bu, "birincilik" sözü, cumhuri-
yet dönemi için geçerli. Çünkü, cumhuri-
yet'ten önce 1919"da yine bir kasım ayında,
28 kasımda Sıvas'ta bir Ulusal Kadın Kong-
resi yapılmış ve Türk kadınının ne denli güç-
lü olduğu yolunda, Türkiye'yi işgale kalkı-
şan devletlere anlamlı bir mesaj verilmek is-
tenmişti... Yani, Türk kadım, milli mücadele
veren Türk erkeğimn daima yanındadır. Da-
hiliye Nezareti (tçişleri Bakanlığı) bu olayı
telgraflarla bütün dünyaya duyurmuştu.
Cumhuriyetten sonra da 8 Nisan 1935'te Yıl-
dız Sarayı'nda ilk Uluslararası Kadın Kong-
resi toplanmıştı.
Evet, Birinci Ulusal Kadın Kongresi idi,
bu kasım ayında toplanan. Bence, kongre
başanlı olmuştu. Kadın birliklerini temsil
eden kadmlanmız, son derece güzel ve
"hakh" konuşmalarla yine "erkeklerin ya-
nında olup başanyı paylaşmak" isteklerini
dile getirmişlerdi, milli mücadele yılların-
daki kadınlar gibi... Ama, acaba, erkekle-
rimiz, bugünkü toplumumuzda, aynı dü-
şünceyi paylaşıyor muydu? Çözüme ulaştı-
nlması gereken, sağlık, ekonomi, hukuk,
eğitim ve istihdam alanlanndaki bütün ko-
nulan ortaya dökmuşlerdi. Konular, gün-
deme gehnişti... Şimdi, onları, kaldınp "gö-
türmek"teydi sıra... Ve acaba "güç
beraberliği" istekleri, kadınlan bu savaş"-
tan çıkaracak mıydı? Cumhuriyetten önce,
erkeklerinin yanında savaş veren Türk ka-
dım acaba, şimdi erkekleri, yanlarında bu-
labüecek miydi?
lstanbul'un yeni valisi Hayri Kozakçıoğ-
lu, iyimser görünüyordu:
"- Bizim örf ve âdetimize göre yuvanın
gerçek sahibi olan kadın, ailenin ve toplu-
mun temel direğidir. özellikle milli müca-
delede erkeğin yanında yer almasını bilen
hiç yayımlanmadı, kimi de gazetelerimizin
cansız köşelerinde kaybolup gitti. Ya tele-
vizyonumuz? Radyolanmız? Çeşith' sohbet
ve eğlence prograrrilannda sadeci mini etekli
sevimli mankenlerimizi ağırlayarak mı ka-
dın haklanna hizmet verilebileceği sanılıyor-
du dersiniz? Ulusal Kadın Kongremize ka-
tılarak son derece önemli konuşmalar ya-
pan kadınlanmız, "konuk ohna haklan"na
layık görülemezler miydi?
Gazetelerimizin seçkin sütunlannı süsle-
yen ünlü kadın yazarlanmıza tek tek dave-
tiyelerini ileten benim... Peki, zaman zaman
kadın sorunlanna eğilen sütunlannda Ulu-
sal Kadın Kongresi'nin sesini hiç mi duyu-
ramazlardı? tnsan Haklan Evrensel Beyan-
namesi'ndeki işkence kelimesini bu neden-
lerle büyük yazmak istedim. tlgisiz kal-
mak... Görmezden geunek... Ciddiye alma-
mak da kendi çapında bir başka işkence tü-
rü değil midir? Değer yargılanna ters düş-
mek içinde bulunduğumuz toplumun en aa-
masu gerçeklerinden bin de budur bence...
Ulusal Kadın Kongresi iyi bir amaç için
toplanmıştır.Amacına ulaşmış mıdır? Bu-
nu zaman gösterecektir.
Netice: Ulusal Kadın Kongresi'nin kapa-
nış konuşmasım, kongrenin iki erkeğinden
biri yaptı: Taylan Karatuna, Uluslararası Li-
ons Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni...
Ikinci erkek Aydın Karhbel'di, piyanosu ile
nefis bir konser verdi. Kongrenin en
"renkli" tarafı, 36 kadın ressamımızm bir-
birinden güzel ve renkli tablolan ile Kadın
Ressamlar Sergisi oldu.
özetle: Türk kadını konuştu yine Türk
kadınının bir bölümü ilgilendi ve dinledi.
Kadın yazarlanmızın sütunlan, kongreden
habersiz, yine erkeklerin yönleridirici olay-
lann işgali alnnda kalmaya devam etti. Ben-
ce: Türk kadını, köylüsüyle kentlisiyle, iş-
çisiyle memuruyla, çalışanı ile evde otura-
nıyla, yazanyla yazmayanıyla... Bütün Ue-
tişim araçlarıyla sesini duyurmalı... Bilin-
meli ki yeni bir milli mücadelenin içindeyiz.
SELMA SELÇUKER
Iioness Yönetim Çevresi HaHda .
tüfldler ve Basın Damşmanı
LOKANTAa BAR 13O 21 87 • 14O 84 74
2000'Ü YILLARA DOĞRuTO'DE HER ŞEY ESKİ
Rumelihisarı: Eski bir seml Vapur İskelesi: Eski (ve kullanılmıyor).
Karşısında Han. Üst kata çıkan merdivene dikkat! Çok eski ve gıcırdıyon
Üst katta bir amplifikatör: Elbette eski. Hoparlör: Es-ess-essski. Ve Tank Öcal!
Bizim TÖ: Kaçın kunası! Nasü da eski tüfek! Bi kaç kadeh "YENİ" RAKI içmek
ve Boğaz'm yeni tutulmus, lüferlerinden tatmak isterseniz, bunca eski şeye elbet
tahammül etmelisiniz. Necati'mi? Ha, o da eskiden beri HAN'ın sahiplerindendir.
RES1AURANT
Rumelihisarı, eski vapur iskelesi
Gmımt., gerftt bir amrrlhanbar
Oıirmlni duyaniara beUetügintn
entyisinisuntsyor...
SİMTEN
&
ALDO
Musicslıaw
Aynca gltan İle
MUTLU
Hnnci cad. ns/A Arnavtıtfcöy
R«I:16I 25 25
Pizza, et, deniz ürünleri,
zengin bir bar, sıcak bir atmosfer
ve güleryttz;
Hepslne KDV dahMlr.
ReUaumnt-Bar
8»3aat Caa Kasaocr
566 08 47
BAR
Ahşkanhğuuz bizim özelüğimiz...
Sıcak-soguk aperatiûerimlz,
pastaJanmız, çöreklerimiz ve
barımız üe bu jrılda
14.00-22.CX) arası slzaerleylz.
Abdl tp»kç) Cad. 4A/3 M«anta«ı Tafc 141 18 O2
MODAHAN
Alt tarafı meyhane!..
Ama içinizdeki şeytanı
uyandtnyor.
Moda Cad No 239 Tel 345 M 74-349 12 0
LOKANTA • BAR
130 21 87
140 84 74
H ^ H Cemal Reşit Rey Toplanhları
L f l YÜZYILIN SONUNA DOĞRU TÜRKİYE'DE
P J MODA
^ ^ ^ | Ali Bayramoğlu, Vitalı Hakko, Begüm Özbek,
t ^ ^ B Zeynep Tunuslu, Neslihan Yargıci
B ^ ^ l Cemal Reşıt Rey Konser Salonu Saat 17°°
tLAN
KÜÇÜKÇEKMECE
İKİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ
Dosya No: 990/312 Es.
Davacı Hıdır Özçelık vekili Av. Mehmet Arslanargjn tarafından
davalı Mustafa Kapusuzoğlu aleyhine açüan tecavüzttn önlenmesi da-
vasında veçilcn karar gereğince;
Yukarıda adı geçen davalı Mustafa Kapusuzoğlu adına çıkanlan
davetiye bila tebliğ iade edilmiş, yapılan araştırma neticesinde adre-
sinin tespitine imkân olmadığından adı geçenin duruşma günü olan
12.12.1991 saat 10.00'da bizzat dunışmada hazır bulunması veya ken-
disini bir vekille temsil ettirip diyecekierini bildirmesi, aksi takdirde
usulün 377. ve müt. maddesi gereğince duruşmanın gıyabmda devam
olunup sonuçlandınlacağı ilan olunur.
Basın: 14245
ÎLAN
KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1990/1139
Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından davalı Şevki Albayrak vs.
aleyhine açılmış bulunan Kamulaştırma Yasası'nın 17. maddesine göre
tescil davasının yapılan açık duruşmaları sonucunda;
Dava konusu Küçükçekmece, tkitelli Köyü, 50 pafta, 2430 parsel
sayılı 54221 m' miktarındaki taşınmazdaki davalılar hissesinin iptaü
ile davacı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tapuya kayıt ve tescili-
ne dair kabili temyiz olrnak üzere verilen 24.10.1991 tarihli karar yu-
karıda adı geçen davahlara ilanen tebliğ olunur.
1— Şevki Albayrak 694/54144 hisse
2— Ayfer Kara 376/54144 hisse
Basın: 45823
KEMALİZMİN
DRAMI
Vedat Nedim Tör
2. bası 8.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödcmeti gönderilmez.
ÇOKKAPIU
ODA
AsımBezirci
3. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ödemeli gönderilmez.
İşinde başarıya ulaşmak isteyenler,
başarı için yarını bekleyin: BEST!
ANKARA
A1NKA...
MÜŞERREF HEKÎMOĞLU
Duvarda Resimler,
Gündemde Kadın Bakanlığı
Üzgünüm, Oya Katoğlu'nun son resimlerini başkentliler gö-
remedi. Doğrudan istanbul'a galeriye gitti. Oysa ben Sayın
Güler ileri'ntn de görmesini dilerdim. Kimi tablolar değerli
ressamdan bir uyarı kadınlara. Belki de ben öyie algılıyorum
ama kimi sorunlan güzel yansıtıyor gerçekten. Bir pazar ye-
ri, pazar sonu eski deyişiyle "makineye" dolup köyüne do-
nenler, bir hamam, daha doğrusu üç hamam, bir köprüde
durup suyu seyreden kadınlar ve bir göl. Kadınlar renk renk
giysiler içinde, bir çiçek demeti gibi, bir tabloda kaç tablo yan-
yana, tuvalde fırçasıyla danteller örüyor sanatçımız. Dantel-
lerde ülkemizin insanlan konuşuyor. Kadın-erkek ilişkileri, ka-
dınlann yalnızlığı, elbet erkeklerin de.. Biriiktelik yalnız pa-
zarda, alışverişte...
Göl adlı bir tabloya takıldım ben. Gümüş sularda bir ka-
dın. Göle vuran yüzünü seyrediyor. Kıyıdaki kadınlar da ona
bakıyortar. Oya Katoğlu'nun kadınlan çiçek türü ama götde-
ki kadın sotuk geldi bana, yüzünde gölün durağanlığı var. Sa-
natçımız birkaç çizgi ile yansıtıyor kadının yalnızlığını.
O tablo bana kadın bakanlığını düşündürdü. Kadın sorun-
lan ANAP döneminde geldi gündeme. Sayın İmren Aykut:
un döneminde başladı çalışmalar. Ama DYP-SHP koalisyo-
nunda başlı başına bir kadın bakanlığı var. Güler İleri ile gö-
rüşmedik henüz. SHP Tokat Millevetkili iken, çalışkan bir par-
tili olarak tanınıyor. Kolay gelsın, ama güç bir görevi var. Ye-
ni bir bakanlık kuruluyor, o bakanlığın ışlerlik kazanması ge-
rekiyor. Devlet yönetiminde deney ve birikimi olmayan kişi-
lerin bu işlerliği sağlaması için iyi bir kadro oluşturması
gerekiyor. Kadın bakanlığı Batı ülkelerinde de tartışma ko-
nusu hâlâ. Galiba yalnız Fransa'da, belki de başındaki ka-
dın nedeniyle varlıgını hissettirdi. Başka ülkelerde bakanlık
değil, müştesarlık var. Öte yandan Avrupa Konseyi'nde ka-
dın komisyonu giderek güçleniyor. Demokrasinin temel taşı
bu. Kadın erkek eşitliğinin benimsenmesini demokrasinin
vazgeçilmez koşulu olarak öngörüyor Avrupa Konseyi. Ka-
dın erkek eşitliğinin gerçekleşmediği bir ülkede demokrasi-
den söz edilmez, ölçü bu.
Acı ama gerçek, ülkemizde hayli çelişik bir durum var iki-
binlere doğru. Nüfusumuzun yarısı kadın, Atatürk'ün kadın
devrimi doğruttusunda boyveren kadınlar var, ama yasal eşit-
liği yaşamlarında hissetmeyen, demokratik hak ve özgürlük-
lerini, dahası kimliklerini kişiliklerini hissetmeden ezikliğe,
yalnızltğa, sessizliğe gömülenler de var. Kadın nüfusunun ço-
ğunluğunu da onlar oluşturuyor galibaOya Katoğlu'nun tab-
losunda, gölde yüzünü seyrederken donuklasan, durgun su-
larla bütünleşen kadın nasıl canlanacak? Nasıl seslenecek,
yalnızlığını kimle paylaşacak, sorunlanna kimler çare bula-
cak?
Sayın Güler İleri'nin durmadan mesajlar vermesi gereki-
yor bence. Toplumun tüm kesimlerindeki kadınlara seslen-
mesi gerekiyor. Sesini duyurmak için örgütlenmesi gereki-
yor. Tüm kadın örgütleri, ama asıl yerel yönetıcilerle işbirliği
gerekiyor Sayın bakanları kutlamaya da olanak bulamıyoruz
hâlâ! Konuşmaya da vakit bulamayabilıriz. Ben Atatürk'ün
kadın devrimini çok ı
Gilerhefi SHP Tokat
MilletvekJfi Iken, çalışkan
MrpartHİ
olarak tanınıyor.
Kolay geteln, ama gûç bfr
görevi var. Yeni bir
bakanhkkıınıluyor,o
bakanlığııişleriik
•ereklyor.
derinden hisseden bir
kadın, bir fikir işçisi
olarak belli gözlemle-
rimi ve düşüncelerimi
belirtmeyi görev sayı-
yorum. Göldeki kadı-
nın yüzünü güldürme-
yi özlüyorum her şey-
den önce. Yalnızlığı
aşmasını, ses verme-
sini. Kırsal ya da kent-
sel tüm kadınların de-
mokratik hak ve öz-
güriüklerini yaşamala-
rı gerçekleşmeden,
çağdaşlığa ulaşama-
yacağımıza inanıyorum. Kadın bakanlığının kuruiması olumlu
bir asama kuşkusuz. Programda güzel sözler de var, ama
program başka, uygulama başka. Programı gerçekleştirecek
doğru ve de hızlı yöntemler gerekiyor. Kâğıttan yaşama geç-
meyen programlar ancak düş kınklığı yaratır. Öteyandan Sa-
yın Güler İleri, DYP-SHP orkestrasının bir üyesi yalnız. Oy-
sa kadın sorunlan, öteki üyelerin, aynca yerel yöneticilerin
de ilgisini bekliyor. Eğitim sorunu nasıl çözümlenecek? Bu-
gün genç kızlar, genç kadınlar gerçek değerleri tanıyoriar mı?
Kimi TV'de seyrettiği, boyalı basında izlediği zenginliği, şık-
lığı, lüksü bir yaşam biçimi olarak özlüyor. Kimi ideoloji uğ-
runa yüzünü gözünü kapıyor. Bu kapanma bireysel mi, gü-
dümlü mü bilmek, nedenlerine eğilmek gerekir. Yeni bakan-
lığın görevlerinden biri de çelişikleri saptamak bence. Ber-
del filmini seyrettiniz mi? Parlak ödüller aldı ama kadın çev-
relerinde yeteri kadar tartışılmadı. Tepkileri saptanmadı. Ya-
pılsa ne sesler yükselir kimbilir. Oya Katoğlu'nun gölü nasıl
dalgalanır! Kırsal alanda çalışan kadınların işçi haklarından
yararlanmaması bir başka çelişki değil mi? Ucretleri kam-
yonla saptanıyor kimi bölgelerde. Bir kamyon karpuz gibi, bir
kampon işçi! Peki, büyük kentlerde, evlerde çalışanların, dış
satıma mal üretenlerin güvencesi var mı? Onlar için koope-
ratifler kurulsa belli güvenceye kavuşmazlar mı? İş müfettişi
kadın var mı acaba? İlle kadın olması gerekmez; ama kadın
işçilerin sorununa sıcak bir bakış gerekir.
Aile planlaması da çok önemli bir sorun ülkemizde. Belli,
olumlu çalışmalar var. Ama çelişkilerden kaçınılmıyor. Kimi
çevreler de anneliğin en yüce değer olduğunu vurgulayarak
kadını doğurmaya, evde oturmaya zorluyor nerdeyse. Kapalı
bir yaşam öngörüyorlar, göle saplanmasını. Nüfusumuzun
yarısı göle saplanır mı hiç! Okyanuslara ulaşacak yöntemler
gerekiyor. Amaç belli, karar da kesin olunca gerekli yöntem-
ler bulunabilir. Sayın bakanın her şeyden önce ço! geniş bir
danışma kurulu oluşturması, belli deney ve birikimi olan ki-
şilerden yararlanması gerekiyor galiba. Bu kurullar giderek
kurumlaşabilir, yerel yönetimlerle işbirliği yapılabilir, bölge ku-
rulları oluşabilir. Şu anda aklıma gelen bir çok kadın var. Bi-
lim dalında, değişik meslek dallarında, bakanlık hepsinden
yararlanmalı doğrusu. Yoksa Oya Katoğlu'nun gölündeki du-
rağan sulara gömülmek tehlikesi bakanlık için de var. Oysa
o gölden güzel ürünler bekleniyor. Kadın sorunlan da say-
damlığa ulaşabilir o sularda. Çevresi yeşerebilir, demokra-
tik yaşamdaki boşluk dolabilir.
Eşit koşullarda, el ele, yan yana.
SCİTÂf KITAP
•Yayın dünyasından haberler,
kitap tamtımlan, söyleşiler...
•Türk yayın dünyasının çok
yönlü coğrafyası...
• 1991 yılının "en önemli
edebiyat olayı"
• Uluslararası ekonomi
lıteratüründe yeni kitaplar...
BUGÜN ÇIKTİ
DÜNYA Gazetesi ile birlikle
Narhbahçe Sok. No: 15 Cağaloğlu - İstanbul
Tel: 527 52 38 - 512 01 90 (20 hat)
GEÇMİŞLE GELECEK
Sabahattin Kudret Aksal
2. bası 8.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul