11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4ARALIK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9 YUNUS EMRE TOPLANTISI Yunus Emre UNESCO'da • Kültttr Servisi — 1991 yılının UNESCO tarafından "Yunus Emre Yılı" ilan edilmesi dolayısı ile Paris'te bilimsel bir toplantı düzenlendi. Türkiye'nin UNESCO'daki daimi temsilciliği, Anadolu Kültür Merkezi (Centre Culturel AnatoUe) ve Fransız Doğu Dilleri ve Kültürleri Enstitusü'nün düzenlediğı toplantı, bugün saat 09.00'da UNESCO'nun merkez binasında yapılacak. UNESCO Genel Müdürü, Mayor ve Türkiye'nin UNESCO nezdinde- ki büyükelçisi Pulat Tacar, Yunus Emre ile ilgili bilimsel toplantının açıhş konuşmasını yapacaklar. Daha sonra Talat Halman, Pertev Naili Poratav, Altan Gökalp, Yüksel Pazarkaya, Nedim Gürsel'in yanı sıra Fransız bilim adamlan Gilles Veinstein, Saıd Khourchid, Remy Do, Irene Melikoff, Yvon Le Bastard Yunus Emre'yi çeşitli yönleriyle tanıtan bildiriler sunacaklar. KAHİRE FİLM FESTİVALİ 'Hasan Boğuldu' Mısır'da • KAHİRE (AA) — Arap dünyasındaki en önemli sanat etkinliklerinden biri olarak kabul edilen 15'inci Kahire Uluslararası Film Festivali başladı. 12 yıllık bir aradan sonra ilk kez ödüllerin dağıtılacağı festivalde, "En lyi Film", "En Jyi Kadın Oyuncu", "En lyi Erkek Oyuncu" ve "En lyi Yönetmen" kategorilerinde yarışma yapılacak. 17 ülkeden 18 filmin yarıştığı festivale Türkiye'den de Orhan Aksoy'un yönettiği "Hasan Boğuldu" adlı film katılıyor. Kahire Film Festivali çerçevesindeki etkinliklerde, aynca "Gün Ortasında Karanhk" (Memduh Ün), "Sevdalı Bulut" (Muammer özer), "Uzlaşma" (Oğuzcan Tercan) ve "Camdan Kalp" (Fehmi Yaşar) adlı fılmler de Mısırlı sinemaseverler tarafından izlenebilecek. "Gün Ortasında Karanhk" filminin yönetmeni Memduh Ün ve başrol oyuncusu Fatma Girik de, çeşitli ülkelerden sanatçılarla birlikte Festival Komitesi tarafından Kahire'ye davet edildi. 46 ülkeden toplam 214 filmin izlenebileceği 15'inci Kahire Film Festivali, 15 aralıkta sona erecek. SİNEMA Sinemaya davetiye • İSTANBUL (tÜHA)— Beyoğlu Sineması, Beyoğlu Sineması'nda gösterime giren filmlerin ilk seansı için değişik semtlere iki kişilik 100 davetiye gönderiyor. Beyoğlu Sineması Müdurü Cemal Şan konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Sinemamızın unutulup, seyircinin TV kanallanna rtıahkûm olduğu ülkemizde, sinemayı kitlelere yaymak, farklı kültürlerden insanlan bir araya getirmek ve filmi sinemalarda seyrettirmek için bu yöntemi seçtik. İlk günler seyircinin 'şok'uyla birlikte yeterli ilgi yoktu davetiyelerc. Ama daha sonra da değişik semtlere gönderdiğimiz davetiyelerle Bayrampaşa, Gülsuyu, Zeytinburnu, Esenler'den gelenlerin yoğunluğu bizi sevindirdi. Sinema davetiyeleriyle gösterime giren her yeni fıtaıe yaklaşık 40 kişi geliyor. Bu arada Beyoğlu Sineması, yönetmenliğini Örner Kavur'un yaptığı "Gizli Yüz" için şehrin değişik semtlerine ikişer kişilik 150 davetiye gönderildi. Ev adresleri telefon rehberinden seçilerek belirlendi. MÜZİK Eüington'ııı plakları • Kültür Scrvişi — Caz ustası Duke Ellington'ın plaklan, 188 sandık içinde Kongre Kütüphahesine verildi. 65 yaşında emekli bir kayıt teknisyeni olan Jerry Valburn'ün 13 yaşında "hobi" olarak başlattığı koleksiyon bugün en az 600 bin dolar değer taşıyor. Aralarında bilinmeyen Duke parçalarınm da yer aldığı plaklar, 1924 tarihindeki ilk "Duke" kaydı "It's Gonna Be Cold Cold Winter" ile başhyor. Koleksiyonda, Duke*un 1974'teki cenaze töreninin renkli fılmi de var. ABD'nin en büyük kültür koleksiyonlanndan birine sahip olan Kongre Kütüphanesi, Valburn'e 250 bin dolar ödedi. Parçalar için en az 100 bin dolar harcadığı söylenen Valburn, ayrıca 250 bin dolar için gelir vergisi vermeyecek. Sandıklar içinde teslim edilen parçalar 78 devirli 3 bin, 33 devirli 5 bin plak ve daha önce duyuknamış 3 bin bant kaydı yanında ITP film, video, fotoğraflar, konser programlan ile Duke'a ilişkin gazete-dergi kupürlerini içeriyor. Valburn'ün elinde iyi bir "Duke" koleksiyonu bulunduğu ve çoğu duyulmamış önemli parçaları içerdiği belirtildi. Valburn'ün, koleksiyonu için bir Japon meraklının önerdiği 700 bin doları, "Duke Amerika'da • kalmah" diyerek geri cevirdiği kaydedildi. SERGİ Köseler'den deniz layıları • Kültür Servisi — Zuhal K. Köseler'in resim sergisi cuma günü Ümit Yaşar Sanat Galerisi'nde açılıyor. Mimar Sinan Üniversitesi Prof. Ali Avni Çelebi Atölyesi'nden 1959'da mezun olan sanatçı yurt içinde 33 kişisel sergi açtı. Yurtdışında ltalya, Fransa ve Almanya'da çeşitli kişisel sergiler açan sanatçı halen MSÜ Devlet Konsçrvatuvarı öğretim üyesi. Köseler yapıtlannda kent insanını, ağ seren kadınlan, deniz kıyılannı, deniz ve gökle bütünleşen martıları, mevlevileri, balerinleri betimliyor. TEŞEKKÜR Annemız ASİYE MELİHA KUTLAR'ın glokom-katarakt ameliyatını büyuk bir özen ve başanyla gerçekleştirerek sağlığına kavuşturan CERRAHPAŞA T1P FAKÜLTESİ GÖZ KLtNtĞl Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. ZEKİ SÜREL, ameliyatı yapan çok değerli hekim Prof. Dr. NEZtR SUYUGÜL, Yardımcısı Asslst Dr. VEYSEL ÖZATEŞ, • Servis sorumlu hemşiresi ZL'HÂL TAŞKIN ve Başbekim Prof. Dr. ATİLLA MÜFTLOĞLU'nun şahsında tum hastane ve klınik personeline sonsuz teşekkurlerimizi sunanz. ÇOCUKLARI O K M Bu Filmi İzleyin, Çünkü Sizi Anlatıyor. ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI Yön: Lino Brocka OKM 158 69 87 İstek ûzerlne 13 00-15.30-18.00-20 30 Cuma'ya kadar Ünlü heykeltıraş Rodin'in başyapıtları Almanya'nın Mannheim kentinde 'Cehennem Kapısr açıldıHeykel sanatının en büyük ustalarından Rodin (1840-1917), "Cehennem Kapıları" başlığıyla düzenlenen bu sergiyle yeniden tartışmaya açıldı. NECMİSÖNMEZ MANNHEIM- Heykel sa- natının en önemli ustalanndan Angnst Rodin (1840-1917) Kunsthalle Marmheim'ın "Cc- bermem Kapılan" (Höllentor) başlığı altında düzenlediğı bü- yük çaplı sergilemesiyle yemden tartışmaya açıldı. 111 parça ırili ufaklı heykel ve desenin sergilendiği bu görkem- li organizasyon. Rodin'ın aşağı yukan 30 yıl boyunca çalıştığı "Cebennem Kapılarf'm retros- pektif bir yaklaşımı aşan kalıte ile izleyiciye sunuyor. Çünkü her bin dünyanın dört bir ya- nındaki cehennemlerı bekleyen bu kapılar üzerine sergi hazırla- mak, bir retrospektif oluştur- maktan daha zor. Rodin'in büyüklüğü, aşka olan tutkusu ve sanatçının işle- nne Camille Claudel'ın ortaya çıkanlan potansıyelinden sonra nasıl bakılabileceği gibi konu- lar, Alman heykel sanatının Kâbesi olarak bılınen Kunst- halle Mannheım'daki bu unu- tulmaz sergi ile yetkin bir biçimde ele alınıyor. Rodin, 1880 yılında Fransı/ hükümeti tarafından yeni açıla- cak olan "Dekoratif Sanatlar Mnzesi"nin portalini yapmakla görevlendirildiğinde tam 40 ya- şmdaydı. Olgunluk sürecinin başlangıcı olan bu yaş dönemin- de Rodin, Rönesans ustalannı incelemiş ve insan vücudunun oranlan arasında yakaladığı şi- irsellıği çalışmalanna aktarma- ya başlamıştı. Portal projeşı için kendısine konu verilmediğı halde Dante'- nin ünlü "llahi Komedya"sını seçti. Cehennemi ele alan bu ya- zınsal yapıt Rodin'de ateist olmasma karşın "De Profin- dus" (Yaşama Ağıt) bir karak- ter kazandı. Hükümetin. yedi yıl üzennde çalıştığı bu projeyı müze açıl- mayacak diyerek geri çekmesı üzenne sanatçı ölümüne dek bı- tiremeyeceği bir olgunluk işine. yaşamının ereğine dönüştürdü- ğü "Cehennem Kapılan"nda 20. yüzyıl sanatı içinde hiçbır hey- kaltıraşın aşamadığı sanatsal yetkinüğe vardı Bir başyapıt olan •'Cehennem Kapısı" ancak sanatçının ölü- münden 10 yıl sonra 1926'da tamamıyla bronza döküldü. Rodin, alcı kopyası üzennde ça- lışırken bu büyük projeyı tamamlamaya ömrünün yetme- yeceğini sezdı ve bronz döküm- lerin sadece 5 adet yapılmasını vasiyetineekledı. Bu yapıt, Kunsthalle Mann- heim'ın özel çabalanyla Paris'- teki Rodin Müzesi'nden getirt- tiği ve şimdiye dek hiçbir yerde sergılenmemiş fıgür araştırma- lanyla birlikte izleyiciye sunulu- yor. Karşımızda duran bu baştan çıkancı sergi, sadece Ro- din'in değil, 20. yüzyıl modernı- ne damgasını vurmuş olan seçmesinden sonra gerçekleştir- oluyoruz. Ölüm, cehennem, aşk lzlenimcilik Akımı'nın özellikle- diği desenlerde, suluboya ve ve sevişmenin bir y?^am coşku- rını yansıttığı için bulunmaz bir ınce füzen desenlerini izlediğı- su ile renklendiğı bu sergileme. fırsatnıtehğinde.. mızde, onun soyutlamave konu sanatçının nesne ile kavram "Divına Commedia"yı Ro- ile olan yakın ilişkisine, ışık kar- arasındakı başanlı dengesini de dın'ın kendısine konu olarak şısındaki duyarlılığına tanık gözler önüme seriyor. Çağının tanığı olan yazar, şa- ir, romancılan yakından tanı- yan. eserlerını okuyan Rodin, "Cehennem Kaptsı" üzenne ça- lışırken özel mektuplanndan öğrenıldiğine göre Baudelaire'ın ünlü "Elem Çiçekleri"nden et- kilenmış. Bu duygusal bağlılık, sanatçının yıne sergıde yer alan ünlü "öpöşme", "Lanetli", "Dans" gibi heykellenvle birlik- te ızlendiğinde onun entelektüel boyutunu, beslenme damarlan- nı duyumsamamıza yardımcı oluyor "Cehennem Kapısı", içinde 110 adet figürü banndıran muhteşem bir düzenleme Bura- da konu. tannsallıktan, ulvilik- ten kurtanlarak ınsanlaştınldı- ğı ıçın Rodin dramatık anlatımıyla izleyicide anlatıl- ması zor bir mclankoli uyandı- nyor. Çünkü burada ağlayan, ölen. sevişen, cehennem boşlu- ğuna yuvarlanan hep biz oluyo- ruz. "Cebennem Kspısı"ndakı kargaşa, fıgür gruplannın üç boyutluluğu, her detayın yük- lendığı kavramsal anlatım gibi özellikler. aslında bir ortaça| süsleme dekoru olan portal ko- nusunda sanatçının modern heykel lehıne gelıştirdiği tema- tik yaklaşımı vurgulamakla kalmıyor, onun kalbi ile kafası arasında sadece bir araç olan "el"inı ne denlı duyarlı kıldığı- nın da altını çıayor. 1888'de Rodin Camılle'den aynldı. Sa- natçının bu tarihten sonraki ışlerı daha öncekilerle kıyaslan- dığında. Camille'in sanatçının ışlerindeki kaıkısının, payının abartıldığı kadar olmadığı açı- ğa çıkmaktadır. "MUo Venüsü'ne" başlığı ile ancak I945'te yayımlanan özel notlannda Rodin. "Anla>ıp da göraıek, gerçekten görmektir. Ne kadar güç, ne kadar uzun olursa olsun anlamak. mutluluğa ernıeyi bekleyenler içindir" di- yordu. Yaşamını guzelhklere adayan bu izlenimci heykeltıraş "Cehennem Kapılan"nda bizi aslında yaşamın dar kenan sa- yılabilecek bir noktada bırakı- yor, mutluluğa ermek ya da ermeyi beklemek aşamasında. Uluslararası Yunus Emre Sempozyumu dün başladı Hümanizmin büyük mimarıIstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Yunus'u hümanizm idealinin büyük mimarlarından biri olarak tanımladı. TYS Başkanı Oktay Akbal ise Yunus'un bir "düş insanı" olduğunu söyleyerek "O hem klasik hem de çağdaştır" dedi. Açılışı Nurettin Sözen ve Oktay Akbal yaptılar. Kültür Servisi — Uluslarara- sı Yunus Emre Sempozyumu dün Cemal Reşit Rey Konser Sa- lonu'nda başladı. Türkiye Ya- zarlar Sendikası ve Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi'nin ortakla- şa düzenledikleri sempozyumun açılışım Istanbul Bü>*ükşehir Be- lediyesi Başkanı Nurettin Sözen yaptı. Sözen, "Hümanizma ideali- nin böyük mimaıianndan Yn- nus Emre'nin yüzyıllardan ses- BU AY DA PERDEDEN ÖNCE ANTRAKTTA OLACAK! Şiddetin »tetiğine düzeyli bir 8mek : ÎKİZKAN. JEAN CXAUDE VAN DAMME ve Hollrvrood'dan eıkek manzanian.. Çingeneyle popçu kızm »?kı: ÇtNGENE VE MELEK... Işçi luufnun mOziği Irlanda sobüdınnda yanküanıyor : THE COMMTTMENTS ve yantıcısı ALANPARKER füminı uüatıyor... ISTVAN SZABOmm yeni fılmi: VENÜSLE BULUŞMA... Yakrn plan ba;ıol oyuncusu C j L E N N C L O S E ve VVagner'in Dnlü openn Tannhauser... SELİN DENİZ'mbtanınden.. İki çizgi romsnuyadaması.ROCKElÜtK veRED KJT... Ayncaçizgi ronunayuiumlanUzerine birçalışma... YüzünüBziediğuniz ALAIN DELON'unDANS MAKÎNASI... S U N G U ÇAPANintadanintaDdc. H 0 L L Y W 0 0 D EX)KTORU « yanetme™... THELMA V E LOUISE... Femimzmın yeni söylemi mi, ludm fk^izrai mi? RIDLEY SCO 1 1 un Urtışmalar yuatan çaüşnusı... Ç.yi^MMristKHOURİ.fümündegerkodiriyor... Aync SUSAN SARANDON ve GEENA DAVİS... CANAN GEREDEninbeklenençri^.MS. ROBERTIN FİLMİ... Bir sinema uiamuun gBn ışığına çıkmamif pottresi... GOKHAN AKÇURAnın kıleminden CEVAT BOYER... ATİLLA DORSAY,SOO gıttıği iki fesüvale Ui^km gözlemlenni alctanyor : İKİ KITA, İKİ FESTİVAL... ve 1992YE GİRERKEN EROTİZM, CİNSELLİK VE KADIN... AGAH ÖZGÜÇyaaü. SİNEMALARDA VE BAYİLERDE lenen evrensel çağnsıyla" dınie- yicileri selamlayarak başladı ko- nuşmasına. Yunus'un asıl öne- minin ölümünden çok sonra kavrandığını ve öngördüğü ide- allerin insanlığın ortak malı ol- duğunu belirten Sözen, "UNES- CO'nun 1991 yıhnı Yunus Em- re Sevgi Yılı ilan etmesi bn açı- dan son derece anlamlıdır" de- di. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Oktay Akbal ise yaptı- ğı konuşmada Yunus Emre'nin bir "düş insanı" gibi olduğunu, nerede yaşadığı ve nerede öldü- ğünün belli olmadığını belirtti. Akbal, aynca Yunus'un hem bir klasik hem de duyarlı düşünce- leri ile bir çağdaş olduğunu dile getirerek "Tasavvuftan esinlen- miş, etkilenmiş, ama hep gerce- ğe baglı kalmış, yobazlıklara, bagnazlıklara karşı çıkmış. Yu- nus 700 yıl önce şeriatin katı bağnazlıgını yıkmış" dedi. Bildirilerin sunulmasına geçil- meden önce son konuşmayı Kültür Bakanhğı Danışmanı Hasan Bülent Kahraman yaptı. Kahraman, Yunus Emre'yi şair Cemal Süreya'nın deyişiyle "Türkçenin süt dişleri ile yazan insancıl, evrensel duvarlıhğını 700 yıl öncesinden getiren şair" olarak tanımlayarak "Yunus'nn aydınlık, insan merkezci yakla- şımı bugün bile baş döndürecek düzeydedir" dedi. Açıhşm ardından sempozyu- mun 1. oturumunda Yunus Em- re'nin yaşamıyla ilgili bilgiler su- nuldu. İlk konuşmacı tsmet Ze- ki Eyuboğlu, "Yaşayan Üç Yunus" baslıklı konuşmasında, tartışma götürmez şekilde "bir" Yunus'un ortaya konamadığını vurgulayarak "Araştınnalar üç ayn Yunus ortaya çıkarmakta- dır. Yunus üç ayn anlayış orta- mında, üç ayn nitelikte yaşa- maktadır"dedi. 2. konuşmacı Geoffrey Le- wis'in bildirisi ise "My Ynnus" (benim Yunus'um) bashğını ta- şıyordu. Lewis konuşmasında sûfı ozan olarak tanımlanan Yu- nus'un sûfi tanımlamasının ken- di seçimi olmadığını belirterek Yunus'un şiirlerindeki mahlasın, şiirlerin ona ait olduğunu anla- mak için bir ölçüt oluşturama- yacağını, şiirlerindeki birbirine zıt düşüncelerin onun yaşamının farklı dönemlerinin yansunası olamayacağını söyledi. Sempozyumun 2. oturumun- da Yunus'un edebiyat yapıtlann- daki portreleri tartışıldı. Oturu- mun ilk konuşmacısı Konur Er- top, yer, çevre ve okura göre farkh Yunus portreleri bulundu- ğunu belirterek çeşitli yazar ve düşunürlere ait Yunus portrele- rini örnekledi. Pissarro'ya 16.5 milyar • LONDRA (AFP) — Ünlü Christie muzayede firmasımn Londra'da düzenlediğı açıkarturmada Camille Pissarro'nun iki yapıtı ve Pablo Picasso'nun bir tablosu en yüksek fıyatlara alıcı buldu. Pissarro'nun "Odun Kıran Kadın" adlı tablosu 3.30 milyon dolara (yaklaşık 16.500.000.000 TL) satıldı. Yine Pissarro'nun "Büyük Seraya Giden Yol" adlı tablosu ise 850 bin dolara (yaklaşık 4.250.000.000 TL) alıcı buldu. İsveç'te Türk sineması • STOCKHOLM (AA) — tsveç Türk İşçi Dernekleri Federasyonu ile Isveç Film Enstitüsü ve Isveç Eğitim Enstitüsü tarafından ortaklaşa düzenlenen Türk Filmleri Festivali, Stockholm'de başladı. Stockholm'deki sinemalarda 14 aralığa kadar surecek Türk Film Festivali'nde 7 film gösterilecek. Festivalde, "Camdan Kalp" (Fehmi Yaşar), "Karartma Geceleri" (Yusuf Kurçenli), "Hakkâri'de Bir Mevsim" (Erden Kıral), "Sevdalı Bulut" (Muammer özer), "Anayurt Oteli" (Ömer Kavur), "Sahte Cennete Veda" (Tevfık Başer) ve "Yer Demir Gök Bakır" (ZülfU Livaneli) adlı fılmler gösterime girecek. UGUN • Rimbaud Günleri Ece Ayhan ve Ahmet Soysal "Rimbaud Günleri" çerçevesinde saat 19.00*da şiir üzerine konuşacak. (144 44 95) • Üç psikoloji laboratuvan Adnan Kurt'un Boğaziçi Üniversitesi'nde Üç Psikoloji Laboratuvan Var konulu söyleşisi saat 18.00'de Içgörü Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde (161 71 47) • Sappho'nun kadınlan Nevra Bucak'ın Sappho'nun Mor Kadınları adlı söyleşisi saat 18.30'da TYS'nın Kabataş'taki merkezinde. (152 19 30) • Yonca'da Kırmızı Mukadder Kırmızı'nın resim sergisi Yonca Modern Sanat Galerisi'nde açılıyor. (144 18 56) • Fındıkkıran Çaykovski'nin Fındıkkıran- balesi saat 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde sahneleniyor. (151 56 00) bugün bilsak Fotograf Çalışmaları M. Ziya ULKENCtLER yonctıminde Latince Çalışmalar 3 Aralık'tan ıtıbarcn Salı-Pcrşembc 19.30-21.30 Seramik Çalışmaları KadriycEzcl AĞAOĞLU 10.00-14.00 Gorsel Sanat Atolyejeri Mchmcı GÜLERYÛZ yönaıminde(Pcr -Cuma) Yoga Zcrnn AKGUN 18.30-19 30 BİLSAK FINDIKLI Cafe-Bar-Restaurant Rezervas\on: 152 3868-1520130 Cafe-Foyer-Bar(Ginş) 12 0O-0Ö.3Ü AfricanCafe-Bar(5.Kat) 21 30 Erkin KORAY bilsak, sırasclvilcr cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99 OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 72. DÖNEM KAYITLARI BAŞLADİ Hafta Sonu - Hafta içi akşam kurslan da vardır. Dersane Uskudar 343 67 82 PISTLERIMIZ Kozyatağı 362 47 33 Tarabya 162 08 18 Tek Yol Eğtım KAYIP Istanbul'da 1 Mayıs 1989 gösterilerıne katılan, daha sonra evınden aynlmak zorunda kalan oğlumuz 1964 doğumlu MEHMET ALİ DOĞAN'dan bugune kadar haber atamadık. Hayatından endişelıyız. Bilenlerin ınsaniyet namına bıldırmelerı rıca olunur. Tel. 9.7796 2361
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle