Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r
HURÎYET/10 DIŞ HABERLER 4 ARALIK 1991
Çevik Güç'e
Türk tngayı
EDİP EMtL ÖYMEN
LONDRA — NATO bünye-
sinde kurulması öngörülen Çe-
vik Güç'e Türkiye'nin iki tu-
gayla katılmak istemesi, ayn-
ca Gttney Kanat Karargâhı'nın
da TürkiyeMe kurulmasını
önermesi, Baü Avrupa Birliği
(BAB) tarafından hazırlanan
bir raporda, "Körfez Savaşı'n-
dan sonra Tiirkiye'ııin bölgede
artan önemini vurgMİamayı
amaçuyor" seklinde değerlen-
dirildi.
Raporda, Türkiye'nin NA-
TO ülkeleri ve NATO'nun as-
keri kanadında yer almayan
Fransa'nm BAB üyesi sıfatıy-
la Çevik Güç'e yapmayı öner-
dikleri katküardan aynntıh
olarak söz ediliyor. Ancak Yu-
nanistan'ın hiçbir öneri getir-
mediği görülüyor. "Avrapa ÜV
kelerinin Mevcat Askeri
Yetenekleri' başhklı bölttmde
Yunanistan'ın adımn geçme-
mesine ilişkin bir yorum ya da
ifade raporda yer almadı. Sa-
dece Yunanistan'ın, NATO Çe-
vik Gücü'nde ohışturulacak
dört tümenden üçüncüsunde,
Türkiye, Ispanya ve ttalya ile
birlikte yer alması öneriliyor.
"Avnıpa Hızh Tepld Guc* tcn
Sflab ve Domuıım" başlıklı, 29
sayfa ve 4 ekten oluşan aynn-
tıh raporda, NATO'nun, 70 bin
kişilik böyle bir kuvveti, 5 yıl
içinde göreve hazır duruma ge-
tirebilecegi, gerektiği zaman
kuvveti 5-7 günde sonuçlandı-
nlabileceğinden söz ediliyor.
ITAIZA
Hâkimler
grevde
NtLGÜN
CERRAHOĞLU
ROMA— Italya'da dün 7
bin hâkim greve gitti. tvedilik
taşıyan hukuki önlemler dışın-
da ülkede bir gün boyunca hiç-
bir dava gorulmedi. Acil bazı
tutuklamalar için görevdc ka-
lan belli sayıdaki hâkim dışın-
da çizmenin tüm hâkim ve sav-
cüarı greve katıldı. Italyan
cumhuriyet tarihinde ilk kez
rastlanan "haUmler grevi",
Yüksek Hâkimler Kurulu'nun
(YHK) Başkanlığı'nı yapan
Cumhurbaşkanı Francesco
Cossiga'ya karşı düzenlendi.
Olayı "bir başkatdm hanketi"
olarak nitelendiren Cossiga,
son ana dek yaptığı çeşitli çağ-
nlarla hâkimlerin eylemini ön-
lemeye çahştıysa da bu girişim-
lerinde başan sağlayamadı.
Yüksek Hâkimler Kurulu'-
nun tartışma konulannı kimin
belirleyeceği konusu 15 gün
önce alınan grev karannı tu-
tuşturan "krvücnn" oldu. Ital-
ya'da 1988'de çıkan ve Cum-
hurbaşkanı Cossiga'mn imza-
sını taşıyan bir yasa gereğince
YHK kendi gündemini ser-
bestçe belirlemek hakkına sa-
hip bulunuyor. Ancak Cossi-
ga, pratikte bunu engelliyor. 15
gün önceki son toplantıda hâ-
kimlerin kendisine sormadan
gündem belirlemelerine karşı
çıkan Cossiga, cumhurbaşka-
oının onayı olmadan YHK'nın
gundemindeki konulann tartı-
şılamayacaginı soyledl
Ankara'nın gözü AT doruğunda
Türkiye, "AT'nin genişlemesi" konusunun Maastricht'tekitarihi doruğa nasılyansıyacağını dikkatle izJliyor
SABETAY VAROL
BRUKSEL — Avrupa Topluluğu
önümüzdeki pazartesi ve salı günleri
gerçekleşecek Maastricht doruğuyla ta-
rihinin en önemli virajlanndan birini
almaya hazırlaruyor. Yeni "birlik"
sözleşmesinin imzalanacağı bu doruğa
bir haftadan az bir zaman kala 12'lerin
kendi aralanndaki görüş aynhklan he-
nüz giderilemedi. Hem siyasi hem de
parasal birlik konularında ulusal ege-
menlik haklanndan fedakârlık etmeye
bir türlü yanaşmayan Ingiltere'yi ke-
narda bırakan bir "Birleşik Avrupa",
artık Brüksel'de hayli güçlü eğilim ola-
rak görünmeye başladı.
Bütün dünya gibi AT nezdindeki
Türk diplomatik misyonu da siyasal ve
parasal "birlik" muzakerelerini çok
yakından izlemeye devam ediyor. Do-
ruğa beş gün kala yoğunlaşan trafik,
Türk daimi temsilciliğindeki görevlilere
de heyecanh anlar yaşatıyor. Misyona
hâkim olan eğilim şu: AT ülkeleri ara-
sında yoğun pazarlıklar, dorağun son
beş dakikasına kadar sürse dahi 12 Av-
rupa ulkesi arasında yeni birlik sözleş-
mesi Hollanda'nın Maastricht kentin-
de mutlaka imzalanacak. AT nezdin-
de Türk daimi delegasyonunun bir üst
düzey yetkilisi, bu aşamada tarafların
kendi pazarlık marjlannı arttırmak için
gerilimi yüksek tutmaya devam ettiği-
ni, bunun görüşmelerin fiyasko ile so-
nuçlanacağı anlamına gelmediğini ifa-
de etti.
Nitekim Bonn ve Paris'in geçen haf-
ta içinde verdiği önemli tavizlere ve 12
dışişleri bakaru arasında iki gündür de-
vam eden çok sıkı pazarlıklara karş;n
Londra "oy çokluğu ik ortak dış po-
litika saptama" ilkesini kabule düne
kadar yanaşmadı.
Avrupa Topluluğu'nun "savunma
yeteneği" olan bir kuraluş haline ge-
tirilip getirilmeyeceği, belirsizligini ko-
ruyan konular arasında yer aldı.
Genel kanı, Maastricht doruğunun
birlik sözleşmesine bu konuyu sadece
birkaç cümleyle dahil edeceği yönün-
de. Başka bir deyişle Avrupa Siyasal
Birliği'nin can damarı sayılan "Avrn-
pa Savnnma Kimtigi" daha sonra ele
alınmak üzere bir anlamda şimdilik ke-
nara konacak. Pek haklı olarak yeni
vrupa savunma kimliğinden dışian-
ma endişesi taşıyan Ankara, bu konu-
daki gelişmeleri büyük bir dikkatle ve
belli bir rahatsızlıkla izliyor.
Ankara'mn Maastricht doruğu ha-
arlığıyla ilgili olarak üzerinde hassa-
siyetle durduğu noktalardan bir diğe-
rini ise "genişteme" konusunun doru-
ğa nasıl yansıyacaği oluşturdu. Şimdiye
kadar edinilen bilgilere göre 12 lider,
Avrupa Komisyonu'nu "yeni 4ye ül-
kdere gaüsteme" sorununa global bir
çözüm bulmak üzere görevli kılacak.
AT'nin "yüriitme organ" sayılan,
ancak yeni birlik sözleşmesiyle yaptı-
nm etkinliğı Bakanlar Konseyi aleyhi-
ne zayıflayacak olan komisyon, 6 ay-
bir yü arası bir sure içinde yeni tam
üyelik başvurulanna karşı topluluğun
genel politikasrm saptayacak. Komis-
yon, raporunu bundan sonraki doruk-
lardan birine sunacak.
BUindiği gibi Isveç ve Avusturya
şimdiden tam üyelik için başvurdu. Is-
viçre, Finlandiya ve Norveç gibi
"zeBgin" kuzeyli ülkelerin de "eger
başvunı yapmaya niyetli iseler" bunu
bir an önce gercekleştirmeye teşvik edi-
leceği tahmin ediliyor. Bundan sonra
AT, adı gecen bu EFTA ülkeleri hak-
kında nasıl bir ortak tutum alacağmı
belirleyecek. Bu ülkelerin 1995-96 yü-
lannda topluluğa tam üye otmalan
sürpriz teşkil etmeyecek.
Eğer bu süre içinde daha iyimser ba-
zı gelişmeler yer almazsa Ankara'mn
tam üyeliği konusu, sadece bu tarih-
ten sonra kaldınldığı raftan cıkarüa-
büecek.
T n . l r » n M : n « n M ' < 1 n > > Resmi bir ziyaret için AD-
1 u r k m e n ı s t a n d a n k a r a d a bulunaıl Turkmen-
t$ininmîl tilİPhİ i s t a n
Devkt Başkanı Sa-
l a n ı n ı n a utıeoı p a r m u r a d Nsyazov, Turki-
ye'nin Tiirkmenistan'ı tanunasına ilişkin resmi talebini diın Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'a sundu. Niyazo\, "Ancak acelemiz
yok, kardeş Türkiye için uygun bir zamanda tanınmak isteriz"
dedi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Cumhuriyet'in bu konu-
daki sorusunu yanıtlarken, "Sovyetler Birliği'ndeki cumhuri-
yetleri bir bntün olarak degerlendiriyoruz. Türkmenistan'ın ta-
lebi bu cerçevede degertendirilecektir" dedi. Niyazov, Cumbur-
İ992 ABD BAŞKANLIKSEÇİAİI
başkanı Turgut Ozal ile birlikte Ortadoğu Sanayi ve Tkaret Mer-
kezi (OSTİM) ile Aselsan'ı gezdi. OSTÎM'de bir sanayici, uran-
lerinin pazarianması için Cumhurbaşkanı Özal'dan istekte bu-
lundu. Özal'ın "Ben httkumette degilim" karşıbğını vermesi
uzerine sanayici, "Biz bunu zaten Sayın Demirelden isleyecegiz"
karşdığını verdi. Bu arada konuk Devlel Başkanı Niyazov, Cum-
hurbaşkanı Özal'a "Meleki" adında 3 yaşında bir tay hediye
etti. "Meleki"nin 360 kilometrelik çolu hiç su içmeden 3 günde
geçtiği belirtildi. Özal da Niyazov'a bir av tufegi sundu. Ak-
şam, Özal onuruna bir yemek veren Niyazov, bugün İzmir'e gi-
decek. (Fotograf: AA)
TüRKtYE/YUNANİSTAN
BAB'a üyelik
sorun olduParis'te "BAB'a üyeliğin AT üyeliğine
bağlanamayacağı" karan tavsiye olarak
benimsenirken, Brüksel'deki AT Dışişleri Bakanlan
Toplantısı'nda, Türkiye'nin üyeliği dile getirilmedi,
Yunanistan'ın üyeliğine ise sıcak bakıldı.
BRÜKSEL/PARİS (Camha-
riyet) — Baü Avrupa Birliği'nin
Paris'te süren toplantısında AT
üyeliğinin BAB'ye üye olmak
için önşart olamayacağı tavsiye
karan olarak benimsenirken
Brüksel'de toplanan AT Dışişleri
Bakanları Toplantısı'nda Turk-
iye üyeliğinden söz edilmemesi
dikkat çekti. Yunanistan Dışiş-
leri Bakanı Andonis Sanuras,
BAB'ye alınmadığı takdirde,
Maastricht zirvesinde imzaya
açüacak birlik sözleşmesini ve-
to edeceklerini söyledi.
Mine Sa«l«ier'nin Paris'ten
bildirdiğine göre Ingiliz Parla-
menter Sir Geoff rey Finnsberg,
"BAB'ye girebilmek için AT
üyesi olmak gerektiği uydunna-
casuu son verilmesini" istedi.
Finnsberg'in tavsiye karan 31
olumlu, 7 olumsuz ve 14 cekim-
ser oyla kabul edildi. Yunan
Milletvekih Pathas da "Türki-
Başkan Bııslı 'gizli solcu'Reagan yönetiminde büyük bir sıçrarna yapan
Amerikan sağı, Bush'un "ıhmlı" çizgisinden
ötürü "liberaUer sağı içten ele geçiriyor" diye
feryada başladı. Teksaslı, muhafazakâr 'vahşi
kapitaüst'e karşılık, Doğu yakasında yaşayan
burjuva 'ıhmlı kapitalist' gruptan olan Bush,
'gizli solcu' suçlamasıyla karşı karşıya.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — ABD sa-
ğının bu seçündekı en buyuk iki-
temini "Bush usolM ılımlı
sagcıkk" oluşturuyor.
Amerikan sagı 1980'lerde Ro-
nald Reagan'ın önderliğinde
müthiş bir sıçrarna yaptı. Rea-
gan sağcılığı, Avrupa'da "vahşi
kapjtılfom" denilen, Amerika'-
da ise "Amerika'yı Amerika ya-
pan olgn" diye ifade edilen an-
layışa dayanıyordu.
Ancak George Bush'un yöne-
timi altmda bu anlayış yumuşa-
dı ve yerini ekonomik açıdan
daha ıhmlı, sosyal açılan da in-
san haklanna daha duyarh bir
sağalığa bıraktı. Bunun üzerine
Amerikan sağı "Liberaller, sagı
içten ele geçiriyor" diye feryada
başladı.
Bush, Amerika'nın köklü
zengin ailelerinden "Walker"lar-
dan geliyor. Bush'un temsil et-
tiği "eski para" aym zamanda
Amerikan sermaye dünyasuun
"libend" kanadını oluşturuyor.
Yani Teksaslı, muhafazakâr,
"vahsi kapitaliste" karşılık, do-
ğu Yakasında yaşayan burjuva
"ılımlı kapitalist" ikinci gruba
ait olan Bush şu anda Teksas
çizgisindeki sağın "gizli solcu"
suçlaması ile karşı karşıya.
Reagan sagını temsil eden
muhafazakâr yazar Patrick Buc-
hanan, geçen günlerde Washing-
ton Post'ta "gerçek muhafaza-
kâriann tekrar cumhuriyetçüe-
rin iiderligini ele geçirme
zamanı" djye yazdı ve "Ameri-
kan sagını, elit, yumurta kafa-
h, haki pantolonla, mavi çizgili
gömleUi baıjavalaru dinden
kurtarma" kampanyası başlattı.
Bu kavgayı daha iyi anlamak
için, "post-komünizm" dönemi-
ne giren Amerikan sağımn bazı
değerlerine bakmak gerekiyor.
Buchanan'm temsil ettiği muha-
fazakâr çizgi milliyetçi, ekono-
mide korumacı, dış politikada
izolasyonist, göçmen karşıtı,
kızgın vereaksiyoner.Bush'un
temsil ettiği cizgi ise enternasyo-
nalist, ticaret duvarlanna karşı,
insan haklanna duyarh, bu çiz-
ginin önde gelen entelektüelle-
ri 1964 İnsan Haklan Yasası'nı
destekleyerek ırkcıhk ile aralan-
na mesafe koydu. Buna karşılık,
birinci çizginin entelektüeli
Murray Rothbard karşı çıktı.
Bush, özel okullara gitmiş,
Yale Universitesi'nden mezun ol-
muş bir senatör oğlu. Üniversi-
te günlerinden beri "Unhed
Negro Fund" adlı zenci yardım
fonuna bağışta bulunuyor. Re-
agan'ın başkan yardımcısı oldu-
ğu günden bu yana "kurtaj
özgürlügüni" ağzına abruvor.
Ancak yakm çevresi, "Her ka-
dın buna kendisi karar versin,
oıiar adına devlel degU" diye
düşundüğünu aktanyor.
Princeton Üniversitesi'nin
"başkanlık tarihi" hocası Prof.
Fred Greenstein, "Başkan olalı
ttç yıl oMn, ama bu adam sagcı
mı soku mu MUa anlayamadım"
diyerek Amerikan "gerçek" sa-
ğımn, Cumhuriyetçi Parti'nin
başkanhk önseçiminde "sağın
nrtındaki sol parazit" Bush'a
karşı büyük bir mücadele vere-
ceğini söylüyor.
ye'yi Avrupa platformundan
dtşlayan, Yunanistan degil BM
>ararian ve AT'dir" dedi.
Brüksel'den SabeUy Varol'un
bildirdiğine göre AT'nin karaı
organı dışişleri bakanlan top-
lantısında dün Türkiye'nin üye-
liği hiçbir şekilde dile getirilme-
di. Sadece Ankara'mn bir sa-
vunma kuruluşu olarak BAB'-
ye "ortak üye" olması olasılığı
üzerinde duruldu.
İki gün süren AT Dışişleri Ba-
kanlan Toplantısı sırasında Ati-
na'nın BAB'ye üye ohna konu-
sunda ısrarü olduğu Yunanistan
Dışişleri Bakaru tarafından acık-
ça dile getirildi. Yunanistan Dı-
şişleri Bakanı, ülkesinin BAB
üyeliğinin kendi hükumeti için
çok önemli olduğunu ve bu ko-
nuda geri adım atmalannın ola-
nak dışı olduğunu ifade etti. Yu-
nanistan'ın Batı Avrupa Birliği-
ne üyeliği BAB protokolünde
acıkça yer almadığı takdirde Yu-
nan Başbakanı KonsUntin Mit-
sotakis'in AT'nin yeni "birlik"
sözleşmesini veto etmeye kesin
kararlı olduğu haber verildi.
Ne var ki Yunanistan'ın BAB
üyeliği, Maasticht doruğu önce-
sinde Brüksel'de devam eden AT
Dışişleri Bakanlan Toplantısı-
nda önemli tartışmalardan biri-
ne konu oldu.
Uzun vadede Batı Avrupa
Birliği'nin AT'nin "silahlı kolu'
olmasını arzulayan Almanya ve
Fransa, Atina'mn ü>rliğinin ka-
çınıhnaz ve gerekli olduğunu be-
Urttiler. Ancak ATyle BAB ara-
sında bu tür bir bütünleşmeyi
engellemek isteyen Londra, "Bir
NATO üyesi olan Türkiye'ııia
dışanda kalması halinde Ynna-
nisUn'ın BAB'yettyeügininim-
kâasz" olduğunu vnrguladı. AT
Dönem Başkanı Hollanda'nın
da Ingiltere'nin görüşüne katıl-
dığı belirtildi. Ancak dönem
başkanı olarak Maastricht doru-
ğunun başanyla sonuçlanması
hususunda herkesten çok çıka-
n olan ve sorun istemeyen La-
hey'in, Londra'yı yeterince arka-
lamadığı gözlendi.
Mitterrand ile
Major anlagtı
• LONDRA (AA) —
tngiltere ve Fransa'nın, yeni
bir uçaksavar firkateyni
geuştirme konusunda
anlaşmaya vardıklan
açıklandı. Ingfliz
yetkUilerin, "Anglo-Fransız
savunma işbirüğinin yeni
bir kilometre taşı" olarak
nitelendirdikleri anlasma
konusundaki açıklama,
Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand Ue
tngiltere Başbakanı John
Major'ın, üçbuçuk saat
süren görüşmesi sonrasmda
yapüdı. Açıklamada, yeni
fırkateynin maliyeti
hakkında detayh bilgi
verilmezken, geminin
önümüzdeki yıüarda
hizmete gireceği bildirildi
X£: Mülteciler
özümlenmeli
• BRÜKSEL (AA) —
Avrupa Parlamentosu,
ATnin "mültecileri
özümleyerek" ırkçüığa karşı
savaşması gerektiğini
bildirdi. Avrupa
Parlamentosu başkanı
Enrique Baron Crespo,
Brüksel'de yaptığı
açıklamada, AT ülkelerinin
dışişleri bakanlanndan
"geçmişin yeniden ranlanan
kötülük ve
hoşgörüsuzlüklerinin"
karşısında yer almalannı
istedi.
Esad, yeniden
deviet başkanı
• ŞAM (AA)— Suriye
Deviet Başkam Hafız Esad,
önceki gün yapılan ve tek
aday olarak katüdıgı
referandumda, 4. kez bu
göreve seçildi. Içişleri
Bakanı Muhammed Harba,
düzenlediği basın
toplanüsmda, halkm hemen
hemen tümünün, Esad'm 7
yıllık yeni bir dönem için
yeniden deviet başkam
olması yönunde oy
kullandığını açıkladı. Esad,
daha önce de 1971, 1978 ve
1985 yıllannda deviet
başkanlığına secilmişti.
Togo'da
başbakan
tutsak alındı
• LOME (AA) — Togo
Başbakanı Joseph Kokdu
Koffigoh'un, "silahlı
kuvvetlerin elinde ve
güvenlik içinde" olduğu
bildirildi. Perşembe
gününden bu yana
askerlerin işgali altındaki
Lome Radyosu, silahlı
kuvvetlerin başbakanı ele
geçirmeyi başardığım
duyurdu. Radyodan yapılan
açıklamada, başbakanın
sağ-salim ve güvenlik içinde
olduğu kaydedildi. Askerler,
başbakanlık binasına dün
sabah saldırmışlardı.
lanıklann ifadelerine göre
askerler, iki tankla
başbakanlığm ana kapısuu
kuarak avluya girdiler,
Koffigoh'un bulunduğu
binaya ateş açtılar.
Başbakanlığm 60 kadar
koruması ise askerlerin
hareketine silahla karşılık
verdi.
"İlk Isuzu 'yla başladtk
ise, sonra bOyüdük.
Hiçbirine
motor yapmadtk."
BİLAL ŞAHİN
06 F2335
"Bizde kilometre yapmak
sorun değil!
Isuzu devirii kullanmayı
seven birkamyon.
Şu anda 1 mılyonu
geçmiş vaziyette "
AU İHSAN BİLİCI
06 E9650
"Bizım orolorkıs!
Başkalan kalır,
bızgideriz.
653 bin kıhmetredeyiz,
daha motor kapağı
e!lenmedı "
CELAL AKPOLAT
58DE876
"Benım Isuzu 572 bınde.
Servise tamiriçin değıl,
çay içmeye gidiyonjm.
Isuzu hep kazandınyor."
HALİL CİĞDEM
38FNS03
••M^BHa^MM
"Kilometre 1 milyonda.
!kişoför yoruluyonjz,
Isuzu'yu yorumryoruz."
AHMETAKIN
58DK158
^HMMMMa^BM
"Şu an 669 bin
kilometrede.
\folla Isuzu, neklamını
kendi yapıyor!"
MÜNİRDEMİR
34NN825
o4 ren ben Isuzu
kullanmz. .
Halen 3 Isuzu araamız
var, 3'ü de 500bint
geçtı, motorda tık yok!"
RIZA YOĞUNAU
28AV205
"Ştrndı 1,5 milyon
kilometredeyiz.
Ben ınanıyotvm ki,
Isvzu'ma 2 milyon km
yoptınnm."
'BURHAN
HENDEKCİGİL
UAF233