Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 ARALIK 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/U
Aylık mutfak
harcaması
ytizde 7.1 artü
• ANKARA (AA)— Türk-
tş tarafından yapılan
araştırmada, dört kişilik bir
ailenin gıda harcaması
tutarının, arahk ayı
itibanyla kasım ayına göre
yüzde 7.1 oranında artış
göstererek 1 milyon 73 bin
30 liraya ulaştığı saptandı.
Bütçeyi ücretli
fînanse etti
• ANKARA (ANKA) —
1991 yıhnda da bütçe
ücretlilerden alınan Gelir
Vergisi ile mal ve hizmet
alunlarından ödenen katma
değer vergileriyle finanse
edildi. Ücretlilerden peşin
olarak alınan Gelir
Vergisi'nin vergi gelirleri
içerisindeki payı yüzde
27'ye yükselirken, KDV'nin
payı yüzde 41.6 oldu.
Şirketlerden alınan
Kunımlar Vergisi ise yine
duşük kaldı.
Çarıkçı'nın
yeni kitabı
• Ekonomi Servisi —
Hacettepe Üniversitesi
öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Emin Çankçı'nın
"Türkıye'de Ekonomik
Güçlükler ve Çözüm
Yollan" adlı yeni bir kitabı
yayımlandı. Yazann bugüne
kadar değişik dergi ve
gazetelerde yayımlanmış 40
kadar makalesini kapsayan
kitapta 80'li yıllann
başından bu yana
uygulanan ekonomik
politikalar ve çıkış yollan
tartışıhyor.
Vergide
mahremiyet
• ANKARA (AA>—
Yeminlı malı muşavirler,
vergi dairelerinden sadece
"tasdik hizmeti verdikleri
müşterileri" ve vergi
mahremiyeti kapsamına
girmeyen konularda, tasdik
hizmetiyle ilgili "bu
muşterilerin ticari ilişkide
bulunduğu üçüncu şahıslar
hakkında" bilgi
alabilecekler.
THY'de şimdilik
zam yok
• ANKARA (AA) —
THY Genel Müdur Vekili
Yusuf Bolaylı, THY'nin
yolcu kapasitesinin giderek
düştüğünü belirterek uçak
tarifelerine şimdilik zam
yapmayı düşünmediklerini
söyledi.
Üapı Kredi'nin
günlük limiti
• Ekonomi Servisi— Yapı
Kredi'den yapılan
acıklamaya göre 26 Arahk
1991 Perşembe gunünden
itibaren Yapı Kredi
Telebank'lanndan günluk
para çekme limiti 1.500.000
TL'den "2.000.000 TL'ye
yûkseltildi.
ATden telif
baskısı
• ANKARA (ANKA) —
Avrupa Topluluğu, telif ve
sanayi mülkiyet hakları
konusundaki taleplerinin
yerine getirilmesi amacıyla
Türkiye'ye yaptığı baskıyı
arttınyor. 19 ocakta
Türkiye'ye gelecek olan AT
Komisyonu Başkan
Yardımcısı Martin
Bengemann'ın yapacağı
göruşmelerde telif ve sanayi
mülkiyet haklan ile demir
çelik sektörüne ilişkin
AT'nin taleplerini en üst
düzeyde yineleyeceği
öğrenüdi.
Mehmet
Yazar'ın şirkeü
• ANKARA (UBA) —
Eski Devlet Bakanı Mehmet
Yazar, politikayı bir ölçude
bıraktıkten sonra şirketinin
başına geçti. Yazar Pompa,
sermayesinı 400 milyon
liradan 6 milyar liraya
çıkcardı. Ankara Asliye
Ticaret Mahkemesi'nin
onayladığı sermaye
arttınmına göre şirketin
sermayesi 6 milyar liraya
çılcaniırken beheri 5 bin
liradan 1 milyon 200 bin
kupür olarak beUrlendi.
Türkıye'depet vePVC malzemeleri kullanan 2500'eyakınfırma bulunuyor
Dıırdurun peti, yaşayan var!
İDRİS ADİL
Çevre düşmanı petler onada
kaldı. özellikle kentlerde ve tu-
rizm merkezlerinde büyük çev-
re kirliliğine yol açan pet ve PVC
auklar ile metal ve alüminyum
kaplan ambalaj malzemesi ola-
rak kullanan finnalar, Çevre
Bakanhğı'nın bu kapların gen
toplanmasına ilişkin "amir
hikmüne" karşın isteksiz davra-
nıyorlar.
Pet ve PVC atıklar ile metal
alüminyum kapların depozito ya
da kota uygulanmasını içeren
"Katı Atıkların Koatrolü
Yönetmeligi" 1 ocak 1992'de yü-
rürlüğe giriyor. Edinilen bilgiye
göre Türkiye'de bu malzemeleri
kullanan 2 bin 500'e yakın fir-
ma bulunuyor. \ncak bugüne
kadar bakanhğa başvurarak geri
toplama bildiriminde bulunan
firma sayısı 20'de kaldı.
Yapılan araştırmalara göre
Pet ve PVC turü plastik atıkla-
nn Türkiye'deki tuketimi büyük
bir hızla artıyor. 1980 yıhnda ki-
şi başına tüketilen plastik mik-
tarı 2.6 kilogram iken hızlı bir
amş göstererek 1985 yıbnda 6.35
kilograma, 1987 yıhnda da 9.12
kilograma yükseldi. Araştırma-
Plastik çöpler Istanbul'u lehdit ediyor.
Yapılan araştırmalar, 1980 yıhnda
kişi başına tüketilen plastik
miktarının 2.6 kilogram iken 1985
yıhnda 6.35 kilograma, 1987'de de
9.12 kilograma yükseldiğini
gösteriyor. Araştırmalar 2000
yıhnda bu miktarın 20 kilograma
kadar yükseleceğini ortaya koyuyor.
Bu malzemeleri kullanan 2500'e
yakın firmadan bugüne kadar
bakanlığa başvurarak geri toplama
bildiriminde bulunan fırma
sayısının 20'de kaldığı belirtiliyor.
lar 2000 yıhnda kişi başına tü-
ketilen plastik miktannın önlem
ahnmaması halinde 20 kilogra-
ma kadar yükseleceğini oriaya
koyuyor.
Gelecek yıllarda Türkiye'yı
'plastik cehennemine' dönüstü-
recek bu tüketim eğıliminin
önüne geçecek uygulamalara
üretici fırmalarca sıcak bakümı-
yor. Çevre Bakanlığı bu konu-
da ilk girişim olarak depozito
uygulaması getirmek istedi. An-
cak 'ÇEVKO VakfV adı altında
örgutlenen üretici fırmalann ıs-
ran üzenne plastik içerikli am-
balaj malzemelerinin geri kaza-
nımı çoktan seçmeli hale getiril-
di.
1 ocakta uygulamaya girecek
olan yönetmeliğe göre isteyen
firmalar depozitoyu kabul ede-
cek isteyen fırmalar ise atıklan-
nın belli bir bölümünü toplama
garantisi verecekler.
Bütün bu "yumuşak geçiş"e
karşın plastik içerikli ambalaj
malzemeleri ile metal ve alümin-
yum kaplan üreten firmalar bi-
rün maliyetini arttırdığı gerekçe-
siyle çevTecüerden gelen bu istegi
gözardı ediyorlar.
Üretici firmalar depozito ya
da kota uygulamasının önemli
bir örgütlenme gerektirdiğini
öne surerek yönetmeliğin uygu-
lanmasını bir süredir erteletiyor-
lar.
Katı Atıkların Kontrolü Yö-
netmeliği daha önceki çalışma-
lara göre 1 aralık 1991 tarihin-
de yürürlüğe girecekti. Ancak
firmalann itirazı üzerine bu ta-
rih 1 ocak 1992'ye ertelendi.
Çevre Bakanlığı yetkililerinden
edinilen bilgiye göre firmaların
yönetmeliğe ne şekilde uyacak-
lanna ilişkin bildirimlerini ise 31
ocak 1992'ye kadar yapma süre-
si tanındı.
Söz konusu ambalaj malze-
melerini üreten ve bakanlığa
başvuran 20 firmadan büyük bir
bölümü ise plastik içerikli mal-
zemeleri terk edeceklerini, cam
ürünlerini tercih edeceklerini
büdirdiler. Yetkilikr bu eğüimin
sürmesi halinde kısa bir süre içe-
risinde Türkiye'de ambalaj mal-
zemelerinde cama dönüşün ger-
çekleşebileceğine işaret ediyor-
lar. Ancak başta Tekel gibi cam
ambalaj malzemesi kullanan fir-
maların depozito kurahna uy-
ması gerektiğine de dikkat çeki-
liyor. Çevre Bakanhğı'ndan bir
yetkili plastiklerle savaşımda asıl
önemli olanın ana üretici firma-
lann depozito uygulamasını ka-
bul etmesi olduğunu belirtiyor.
Aynı yetkili buyuk pet üreticisi
SASA'nın 1990 yıhnda 200 mil-
yon adetlik bir üretime ulaştığı-
na işaret ediyor.
Çevre Bakanı Dogancmn Ak-
yürek daha önce konuyla ilgili
açıklamasında uygulamamn ba-
şarıh olabilmesi için çevre gö-
nüllülerine buyük iş düştüğünü,
belediye ve derneklerle işbûiigi-
ne gideceklerini bildirmişti.
ISADAMLARININ YENİ YIL MESAJI
91'i kaybettik, yaşasınyeni yıl!Ekouomi Servisi — Türk iş
âlemi, Körfez savaşı ile başla-
yan, SSCB ve Yugoslavya olay-
lan ile devam eden 1991'i, eko-
nomik açıdan "kaybedilmis bir
yıl" olarak değerlendirirken
1992'yi "umut yüı" olarak
görüyor.
Türk Sanayici ve tşadamlan
Derneği (TÜSLAD) Başkanı Bii-
lent Eczacıbaşı, yaptığı açıkla-
mada, 1992 yıhnda sanayicilere
büyük iş düşeceğini belirtti.
20 Ekim seçimlerinin, yeni bir
hükümet, yeni bir başlangıç
noktası oluşturduğunu bildiren
Eczacıbaşı, seçimlerin Türkiye'-
de yeni ufuklar açacağını kay-
detti. Eczacıbaşı, şunları
söyledi:
"1991 yıhnda biri dıştan, di-
ğeri içten gelen iki önemli fak-
tör ekonomik sorunlann daba
da ağıriaşmasına yol açtı. Kör-
fez savaşı ve secim ekonomisi
aygulaııuilan.. Bunlara dış duo-
yadaki resesyonu da ekkyebili-
riz. Neticede bnyttme hızı döş-
rü. Kamu açıklan, enflasyon
yaksddi. lç borç arttı. Öle van-
dan cari ödemeler dengesi açı|ı
azaldı ve olumsuz gelişmelere
rağmen ihracatta artış sağlandı.
1991 yılı. serbest pijasa ekono-
misinin >asal, kurumsal ve fizi-
ki alrvapısı açısından son yıllar-
da geliştirilen iistunluklerin va-
nı sıra. mevcut sorunlann mira-
azaltılması koşullanna bağlayan
Eczacıbaşı yeni yıl için şu değer-
lendirmede bulundu:
"Ekonomik büyüme hızının
düştuğü bir dönemde enflasyon-
la miicadelede uzerinde en bu-
yuk ozenle durulması gereken
nokta, üretimde ve yatınmlar-
TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı yaptığı
açıklamada, 1992 yıhnda ekonominin
başarısmı devletin ekonomideki ağırhğının
azaltılması ve serbest piyasa ekonomisine
geçiş sürecinde engellerin kaldırılması
koşullanna bağladı.
TOBB Başkanı Rona Yırcalı da
açıklamasında, 1991 yıhnda içte ve dışta
yaşanan şokların Türkiye ekonomisi uzerinde
olumsuz etkilere neden olduğunu belirtti.
sını da 1992 yılına devretmekte-
dir."
1992 yıhnda ekonominin ba-
şansını, serbest piyasa ekonomi-
sine geçiş sürecinde önünde du-
ran engellerin kakimlması ve
devletin ekonomideki ağırhğının
da bir durgunluga yol açüma-
ması olacaktır. Enflasvonla mii-
cadelede başarüı olmak için ka-
muoyunun guvenini kazanmış
orta vadeli bir istikrar progra-
mmın tutarlı ve kararh bir bi-
çimde, sureklilik içinde uygu-
92 'DENNEBEKUYORLAR?
Dolar 8000, enflasyon %60
Ekonomi Servisi —
tstanbul Ticaret Odası'mn
uzun yıllar Yönetim Kurulu
Başkanlığı'nı yapan Nun
Kusçulu, 1992'den fazlaca
umutlu değil. 20 Ekim
1991'de yapılan erken genel
seçimde ANAP'm
Kayseri'den kontenjan
milletvekili adayı olan
Kuşçulu, yeni yıl beklentileri
ile ilgili sorulanmızı
yanıtlarken "1992 bizim için
çok karanhk bir yıl olacak"
diyor.
tş dünyasımn, yeni yıla
girerken yatırım-uretım kararı
alamadığını, "önlerini
gönnekte güçlük çektiklerini"
behrten Nuh Kuşçulu,
ekonomik istikrar programını
beklediklerini, önlerini ne
kadar göreceklerinin 15
ocakta belli olacağını
söylüyor. Oğlu Matamut
Nuh Kuşçulu
Mahir KUŞÇDIU ile ortak
olduğu Kutaş Ehş Ticaret ve
Pazarlama A.Ş.'nin 1992'de
neler yapacağı sorumuzu ise
Kuşçulu, "Onumuz karanlık,
bir şey söyleyemem. Ancak
aklıgımız yatınm kararlannı
15 ocaktan sonra revize
edebiliriz" diye yanıthyor.
Kuşçulu'ya göre ekonomik
istikrar paketi, iç piyasada
talebi daraltacak.
Enflasyonun yılın ikinci
yansına kadar yükselmeye
devam edeceğini ifade eden
Kuşçulu, faiz ve dövizdeki
artışın da enflasyon oranıyla
paralel seyredeceğini
düşünüyor. Kuşçulu'nun 1992
yılı sonu enflasyon tahmini
yuzde 50-60, dolar tahmini
ise 7.500-8.000 Mra.
İTO'nun eski Başkanı
Kuşçulu'ya göre 1992'de iş
dunyasmı bekleyen
sıkıntılardan biri de
sendikaların "gerçekçi
olmayan taleplerle"
karşılanna gelecek olması.
1992'de işçi çıkarmalan ve
kapanmalar yaşanabileceği
tehlikesine işaret eden
Kuşçulu, yeni yıl için
olumsuz bir tablo çiziyor.
Kuşçulu'nun umutla baktığı
tek İconu dış piyasalar.
lanması gerektiğini düşünöyo-
nız. Ülkemizdeki ve dünyadaki
son gelişmeler Türkije'nin
önünde tarihsel fırsatlann doğ-
duğunu bize gösteriyor. Şimdi
dileğimiz hükiimetimizin yara-
tüan banş, hoşgöru, anlayış ve
diyalog ortamında ülkemizi
bekleyen ekonomik ve sosyal
somnlanna yeni bir heyecan ve
enerjiyle sanhnasıdır."
Turkıye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) Yönetim Kuru-
lu Başkanı Rona Yırcalı da
"1991 yıhnda Türkiye ekonomi-
sinin içte vc dışta yaşadıgı
şokların" ekonomi uzerinde
olumsuz etkilere neden olduğu-
nu söyledi.
Yırcalı, 1991 yüını değerlen-
dirirken Türk ekonomisinin bu
yıl Körfez krizi ve erken siyasi
iktidar değişikliği ohnak uzere
iki şokun etkisi altından geçti-
ğini belirterek bunlara ek olarak
bazı sektörlerde yüzde
200-300'lük ücret artışlarından
kaynaklanan iş gücü maliyeti ile
ithalatın' daralmasından kay-
naklanan piyasa daralması gibi
şoklarından ekonomide daha
kısmi zorlayıa etkiler yaratüğmı
söyledi. Yırcah, "1991 yıü-
nın bir çöküntü ve bttyttk kriz
yılı olması riski atlatılmışür. Bu-
na karşüık 1991 >ıhnın iktisadi
açıdan kayıp bir >ıl olması en-
genenememiştir. Âynca 1991 yı-
lının, 1992 yüını da ipotek altı-
na alması olasılıgı azaltılama-
mıştır" dedi.
Yırcah, şunlan söyledi:
"Bu koşullar altında 1992 yı-
tana çok yüksek beklentilerie gir-
menin gerçekçi olma>acağı or-
tadadır. Ancak 1992 yıh için kö-
tiimser olmayı gerektirecek
önemli neden yoktur.92yılı sonu
itibanyla enflasyonun yıizde
40ın altma cekilmesi beklenebi-
lir."
Istanbul Sanayi Odası (ISO)
Başkanı Memduh Hacıoglu da
1991 yılını kaybedilmis bir yıl
olarak niteledi.
Hacıoglu, 1992 yıhnda kronik
hale gelen enflasyonun önlen-
mesi gerektiğini kaydederek
"Hükümet öncelikle imalat sa-
nayi politikalanna ağırlık ver-
meiidir. Bu kesim, tefecinin
elinden kurtarılmalıdır"
dedi.
Harwardlı profesor
'Ozerkleştinne
değü
özelleştirmeye
gidin'
Polonya'nın da aynı
hatayı yaptığını belirten
Prof. Sachs, Türkiye'nin
bunu tekrarlamaması
gerektiğini söyledi.
Rusya'daki son
gelişmelere de değinen
Sachs, ülkede yılda yüzde
12 bin 900 enflasyon
beklendiğini belirtti.
Ekonomi Servisi — Ülkemi-
zi ziyaret etmekte olan, Polon-
ya'nın piyasa ekonomisine ge-
çiş hazırlığı mimarlanndan
Harvardlı profesor Jeffrey
Sachs Doğu Avrupa ve parça-
lanan Sovyetler Birliği'ndeki
cumhuriyetlerin Turkiye'yi
| ekonomik liberalizasyon açı-
sından örnek alabileceklerini,
ancak "özelJeştinne" konusun-
da Türkiye'nin kötü bir ömek
olduğunu söyledi. Sachs,
"Türkiye'de diger ekonomik
rcformlar işleriik t
ragmen yülanhr konoşalan
özelleşünne lafta kalmıştır"
dedi.
İstanbul Üniversitesi Işletme
Fakültesi, Harvard Mezunlan
Derneği ve tSO işbirliğiyle dü-
zenlenen "Dogu Avrupa ve
Dttnya Ekonomisindeki Son
Getişmeter-Enflasyon ve önk-
me Çareteri" konulu konfe-
ransta konuşan Prof. Sachs,
Rusya'daki son gelişmelerle il-
gili olarak da "Rusyadabüyiik
bir olasılıkla 5-6 ocak tarihfe-
• rinde fiyatlar yaklaşık yüzde
i 300'lük bir sıçrama yapacak,
daha sonraki aytarda bu oran
her ay için yüzde 801er dola-
yında artacaktır ki bu da yıl-
da yuzde 12 bin 900 enflasyon
anlamına gelir" dedi.
özerkleştirmede mülk sahı-
binin kim olduğunun belli ol-
mamasuun sakıncah olduğunu
söyleyen Sachs, Türkiye'nin bir
an önce özelleştirme yoluna
gitmesi gerektiğini savundu.
Polonya'nın bu hatayı yapüğı-
m, aym hatayı Türkiye'nin tek-
rarlamaması gerektiğini söyle-
di.
dan adamlar
en cok neden
ÖZELLİKLEHİ:
QUARTZISITICILARI»YÜKSEK KALORİ • FANLI ISI DAĞILIMI • GÜVENİLİRÜK
OUARTZ ÇUBUK
FAN SİSTEMİ
EMNIYET DÜĞMESİ
2000 W = 1000 • 1000 Ayarll l
TÜRKİYE GENEL
TEMSILCISI :CORAL A.Ş.
ÜRETİCİ FİRMA: FANSET SAN.l
\İ
*!»
OZELÜKLERİ:
OUARTZ ÇUBUK
FAN SİSTEMİ
EMNİVET DÜĞMESİ
1600 w sABhr ısı
180° DOHER KAFA
DAIWA
5«*'
•••'
SATICIIARINOAM
ARAYINIZ
CEL1K KURDOfiLU
Son yıllarda Türkiye ile
ilgilenen yabancı
sermayeyi ucuz işgücü
Yabancı Sermaye
Bir firma niçin vardır? Kâr etmek için.
Kâr etmek için üretimin satılması gerekir; pazar büyü-
dükçe hem maliyetler azalmakta hem de satış arttığı için
kâr çoğalmaktadır. İhracat, pazarı büyütmenin en kolay
yoludur.
Ama ihracat gümrük, kota, yerel alışkanlıklar, yabancı
pazara girişte çeşitli standart, sağlık koşulları gibi engel-
lerle karşılaşmaktadır. İşte bu engelleri aşmak için evvel-
ce ihracat yapan firmalar kendileri için kazançlı olduğu-
na inandıkları zaman ihracat yerine diğer ülkelerde yatt-
rım yapmayı tercih etmekiedirler.
Böyle bir durumda yabancı sermayenin katma değeri
yatırımcı kuruluşla ev sahibi ülke arasında paylaşılmak-
tadır. Firma kendi teknolojik ve organizasyon katkılanyla
kânnı, ev sahibi ülke ise yerel hizmetlerin sağladığı girdi
karşılığı ile işgücü gelirini elde etmektedir.
Ev sahibi ülkenin gelirini arttırabilmesi, pazarın büyûk-
lüğü kadar ülkedeki girişim, organizasyon, teknoloji ve fi-
nansman gücü ile müzakere yeteneğine bağlıdır. Büyük
ve iyi örgütlenmiş, üretim süreci içinde önemli görevleri
yerine getirebilecek firmaların bulunduğu piyasalarda ya-
bancı sermaye kendi payını, bizzat sağladığı ve doğru fi-
yatlanmış girdilerle sınırlı tutacaktır.
Yabancı sermayenin ülkeye teknoloji gelmesine ne ka-
dar katkı yapacağı, ev sahibi ülke firmalarının teknolojiyi
alma, özümseme gücüne bağlıdır. Türk firmaları artık ya-
bancı yatırımcılarla eşit koşullarda çalışabilecek düzeye
gelmişletdir. Teknoloji transferi alıcının rolünün, gücünün
çok önemli olduğu bir süreçtir.
Uluslararası sermayenin stratejisi tarif edilebilir mi? Tabtf
sermaye, kârın en büyük olduğu ülkeye gidecektir. Kân
belirleyen unsurların maliyet, pazar ve yerli ortağın be-
cerisi olduğuna daha önce değindik. 196O'lı yıllarda çok-
uluslu şirketler başta olmak üzere firmalar ucuz işgücü
ve doğal kaynak faktörterinin cazibesine kapılarak Güney-
doğu Asya ülkelerine
yöneldiler. Önce
Hong Kong ve Ma-
cao, ardından Filipin-
ler, Singapur, Malez-
ya ve Kıta Çin'i ya-
bancı sermayenin
yerleştiği yerler oldu.
Günümüzde ya-
bancı sermaye yatırı-
mı firmanın stratejisi-
ne, endüstrinin teknik
özelliklerine bağlı olarak değişik amaçlaria yapılmakta-
dır. Bazı durumlarda ev sahibi ülkenin ihtiyaçlarına tale-
bin özelliklerine cevap vererek pazar yaratmak önem ka-
zanmaktadır. Bazı firmalar hâlâ ucuz ışgücünü aramak-
tadır. Nitekim son sıralarda Meksika'ya yönelen yatırım-
lar iç pazar, ucuz işgücü ve ABD pazarına öncelik ver-
mektedir. Enflasyonun düşmesi bu cazibeyi arttırmıştır.
Türkiye'de yabancı sermaye miktarı 8 milyar dolara ulaş-
mıştır. Dünyada toplam yabancı sermaye bin milyar do-
lar mertebesindedir. Buna göre Türkiye'nin toplam yaban-
cı sermaye stoku ıçindeki payı binde sekiz mertebesin-
dedir. Toplam ticaret içinde payımız binde altt civarında-
dır. Her iki rakam da Türkiye'nin nüfusu ve potansiyeli göz
önüne alındığında çok düşüktür.
Son yıllarda Türkiye ile ilgilenen yabancı sermayeyi
ucuz işgücü değil, hızla gelişen iç pazar ve komşu ülke-
lerde iş yapma olanağımn ortaya çıkması cezbetmekte-
dir. Nitekim Körfez krizine, çimento sektöründe yapılan
özelleştirmede karşılaşılan sorunlara rağmen bu ilgi azal-
mamış, artmıştır. Üstelik yabancı sermaye her zaman yüz-
de yüz yatınm yapmakta ısrarlı olmamakta, Türk firmala-
rıyla ortaklık kurma tercihı yaygınlık kazanmaktadır.
Gözden uzak tutulmaması gereken bir diğer önemli ge-
lişme, yabancı firmalarta işbirliğinin sadece sermaye ya-
tırtmı şeklinde değil, teknoloji akımı, pazarlama ortaklığı,
satış sonrası hizmet, marka kiralama gibi üretim, finans-
man, pazarlama aşamalarındatarafların karşılastırmalı üs-
tünlüğüne göre yapılabilmesidir. Türkiye artık bu olanağı
değerlendirebıiecek güçtedir.
Bir başka önemli husus, Türkiye'nin artık yabancı ser-
maye alan değil, geniş anlamıyla yabancı sermaye ihra-
catçısı haline gelmiş olmasıdır. Türk firmaları Batı ve Or-
ta Avrupa'da, Sovyet cumhuriyetlerinde, Pakistan'da ya-
tınm yapmaktadır Bunu önemli boyutta arttırmak önceki
paragrafta değindiğimiz yeni düzenlemeler sayesinde
mümkündür. Bunun için hükümetin dışanda yatınm ya-
pan firmaları ihracat sigortası gibi müesseselerle destek-
lemesi ve koruması gereklidir.
Diğer ülkelerde yatınm bir yandan ihracatta karşılaşı-
lan engelleri aşmamıza imkân verecek, bir yandan da ya-
tınm yapılan ülkede Türk imajının yerleşmesine, Türkiye
1
den ithalat talebinin artmasına yol açacaktır.
Prof. Dr. ÇELİK KURDOĞLU, DEİK (Dış Ekonomik
llişkiler Kurulu) Direktörü
ve komşu ülkelerde iş
yapma olanağımn ortaya
çıkması cezbetmektedir.
Dış borç ödemesi
5.5 ıııilyar dolar
ANKARA (ANKA) — Tür-
kiye'nin bu yıhn ocak-eylül dö-
neminde dış borçlanyla ilgili
olarak yaptığı faiz ve anapara
geri ödemelerinin toplamı 5.5
milyar dolan aştı. Bu dönemde,
kamu ve özel sektörle, banka-
cıhk kesiminin yaptığı uzun ve
orta vadeli kredi kullanımlan ise
yapılan anapara geri ödemesine
çok yakın bir düzeyde gerçekleş-
ti.
Merkez Bankası verilerinden
yapılan hesaplamalara göre
Türkiye söz konusu 9 aylık dö-
nemde 2 milyar 968 milyon do-
lar dış borç anapara geri ödeme-
sinde bulundu. Geçen yıl aynı
dönemde yapılan anapara geri
ödemeleri ise 2 milyar 922 mil-
yon dolar olmuştu. Bu yılki
anapara geri ödemeleri geçen yı-
la göre yüzde 1.6 oranında ar-
tış kaydetti.
Geçen yıl bu dönemde IMF'-
ye 53 milyon dolarhk bir ödeme
yapan Türkiye bu yıl bu kalem-
den herhangi bh- ödeme yap-
mazken dış borç faizi ödemele*
ri ise yüzde 12 gibi yüksek bir
düzeyde artış kaydetti. Türkiye,
9 aylık dönemde 2 milyar 551
milyon dolar faiz ödedi. Geçen
yıl ödenen faiz ise 2 milyar 306
milyon dolar olmuştu.
Böylece geçen yıhn ocak-cylül
döneminde 5 milyar 280 milyon
dolarhk toplam bir ödemede
bulunan Türkiye bu yd yüzde
5.1 oranında bir artışla 5 milyar
551 milyon dolar ödemek zo-
runda kaldı.
Yapılan dış borç anapara
ödemelerinin büyük kısmıru ka-
mu sektörü karşıladı. Kamu
sektörü bu dönemde 237 milyon
dolarhk bölümü Merkez Banka-
sı tarafından ohnak üzere 1 mil-
yar 697 milyon dolar anapara
geri ödemesi yaptı.
DÖVİZ KURLARI
Mvtfin
Dnsı
1 ABO Dolan
1 AlmanMartd
1 Avuüralya Dolan
1 Avusturya Şılım
1 BetçıKa Frangı
1 Oaımria Kronu
1 fin MartdüKi
1 Fransa Frangı
1 Hohrahflonm
1 Ispanyol Puetası
1 Isvec Kronu
1 Isvıçte Frangı
100 Italyan Lırelı
1 Japofi Yeni
1 Kanada Dotarı
1 Noneç Kronu
1 Steılın
1 S Arabıstan Rıyalı
Dövız
Alış
5059 86
3334 34
3855 61
473 99
16192
856 79
1217 78
976 80
2960 54
52 38
91152
3746 93
439 99
40 22
435969
84613
9488 25
1349 26
30 ARALIK 1991
Dövu
Satç
5070 00
334102
3863 34
474 94
162 24
857 51
1220 22
978 76
2966 47
52 48
913 35
3754 44
440 87
40 30
4368 43
847 83
9507 26
135196
Efetrtıf
5054 80
333101
3797 78
473 52
160 30
847 23
1206 60
975 82
2957 58
5133
902 40
374318
435 59
39 62
4294 29
837 67
9478 76
1329 02
EfeMrf
Satış
5085 21
335104
3874 93
476 37
162 73
860 06
1223 88
96170
2975 37
52 64
916 09
3765 70
442 19
40 42
438154
85037
9535 78
1356 02
$ 1 5175 Almarı Marto
$ 1 3123 Avust Dolan
$ 106750 AOTB Süını
i 31 2500 Bel Frangı
i 5 9125 Dan Kronu
S 4 1550 Fın Martdusı
$ 5 1800 Fran Frangı
$ 1 7091 Kol Flomı
$ 96 61 Isp Peatası
$ 5 5510 Isveç Kronu
% 1 3504 Isv Ftarrçı
$ 1150 00 1ta) Lıretı
$ 125 80 Japod Yern
$ 1 1606 Kanaüa Dol
t 5 9800 Norveç Kr
C 1 8752 ABO Dolan
S 3 7501 Suudı Fbyah