11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 ARALIK 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/U Aylık mutfak harcaması ytizde 7.1 artü • ANKARA (AA)— Türk- tş tarafından yapılan araştırmada, dört kişilik bir ailenin gıda harcaması tutarının, arahk ayı itibanyla kasım ayına göre yüzde 7.1 oranında artış göstererek 1 milyon 73 bin 30 liraya ulaştığı saptandı. Bütçeyi ücretli fînanse etti • ANKARA (ANKA) — 1991 yıhnda da bütçe ücretlilerden alınan Gelir Vergisi ile mal ve hizmet alunlarından ödenen katma değer vergileriyle finanse edildi. Ücretlilerden peşin olarak alınan Gelir Vergisi'nin vergi gelirleri içerisindeki payı yüzde 27'ye yükselirken, KDV'nin payı yüzde 41.6 oldu. Şirketlerden alınan Kunımlar Vergisi ise yine duşük kaldı. Çarıkçı'nın yeni kitabı • Ekonomi Servisi — Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Emin Çankçı'nın "Türkıye'de Ekonomik Güçlükler ve Çözüm Yollan" adlı yeni bir kitabı yayımlandı. Yazann bugüne kadar değişik dergi ve gazetelerde yayımlanmış 40 kadar makalesini kapsayan kitapta 80'li yıllann başından bu yana uygulanan ekonomik politikalar ve çıkış yollan tartışıhyor. Vergide mahremiyet • ANKARA (AA>— Yeminlı malı muşavirler, vergi dairelerinden sadece "tasdik hizmeti verdikleri müşterileri" ve vergi mahremiyeti kapsamına girmeyen konularda, tasdik hizmetiyle ilgili "bu muşterilerin ticari ilişkide bulunduğu üçüncu şahıslar hakkında" bilgi alabilecekler. THY'de şimdilik zam yok • ANKARA (AA) — THY Genel Müdur Vekili Yusuf Bolaylı, THY'nin yolcu kapasitesinin giderek düştüğünü belirterek uçak tarifelerine şimdilik zam yapmayı düşünmediklerini söyledi. Üapı Kredi'nin günlük limiti • Ekonomi Servisi— Yapı Kredi'den yapılan acıklamaya göre 26 Arahk 1991 Perşembe gunünden itibaren Yapı Kredi Telebank'lanndan günluk para çekme limiti 1.500.000 TL'den "2.000.000 TL'ye yûkseltildi. ATden telif baskısı • ANKARA (ANKA) — Avrupa Topluluğu, telif ve sanayi mülkiyet hakları konusundaki taleplerinin yerine getirilmesi amacıyla Türkiye'ye yaptığı baskıyı arttınyor. 19 ocakta Türkiye'ye gelecek olan AT Komisyonu Başkan Yardımcısı Martin Bengemann'ın yapacağı göruşmelerde telif ve sanayi mülkiyet haklan ile demir çelik sektörüne ilişkin AT'nin taleplerini en üst düzeyde yineleyeceği öğrenüdi. Mehmet Yazar'ın şirkeü • ANKARA (UBA) — Eski Devlet Bakanı Mehmet Yazar, politikayı bir ölçude bıraktıkten sonra şirketinin başına geçti. Yazar Pompa, sermayesinı 400 milyon liradan 6 milyar liraya çıkcardı. Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nin onayladığı sermaye arttınmına göre şirketin sermayesi 6 milyar liraya çılcaniırken beheri 5 bin liradan 1 milyon 200 bin kupür olarak beUrlendi. Türkıye'depet vePVC malzemeleri kullanan 2500'eyakınfırma bulunuyor Dıırdurun peti, yaşayan var! İDRİS ADİL Çevre düşmanı petler onada kaldı. özellikle kentlerde ve tu- rizm merkezlerinde büyük çev- re kirliliğine yol açan pet ve PVC auklar ile metal ve alüminyum kaplan ambalaj malzemesi ola- rak kullanan finnalar, Çevre Bakanhğı'nın bu kapların gen toplanmasına ilişkin "amir hikmüne" karşın isteksiz davra- nıyorlar. Pet ve PVC atıklar ile metal alüminyum kapların depozito ya da kota uygulanmasını içeren "Katı Atıkların Koatrolü Yönetmeligi" 1 ocak 1992'de yü- rürlüğe giriyor. Edinilen bilgiye göre Türkiye'de bu malzemeleri kullanan 2 bin 500'e yakın fir- ma bulunuyor. \ncak bugüne kadar bakanhğa başvurarak geri toplama bildiriminde bulunan firma sayısı 20'de kaldı. Yapılan araştırmalara göre Pet ve PVC turü plastik atıkla- nn Türkiye'deki tuketimi büyük bir hızla artıyor. 1980 yıhnda ki- şi başına tüketilen plastik mik- tarı 2.6 kilogram iken hızlı bir amş göstererek 1985 yıbnda 6.35 kilograma, 1987 yıhnda da 9.12 kilograma yükseldi. Araştırma- Plastik çöpler Istanbul'u lehdit ediyor. Yapılan araştırmalar, 1980 yıhnda kişi başına tüketilen plastik miktarının 2.6 kilogram iken 1985 yıhnda 6.35 kilograma, 1987'de de 9.12 kilograma yükseldiğini gösteriyor. Araştırmalar 2000 yıhnda bu miktarın 20 kilograma kadar yükseleceğini ortaya koyuyor. Bu malzemeleri kullanan 2500'e yakın firmadan bugüne kadar bakanlığa başvurarak geri toplama bildiriminde bulunan fırma sayısının 20'de kaldığı belirtiliyor. lar 2000 yıhnda kişi başına tü- ketilen plastik miktannın önlem ahnmaması halinde 20 kilogra- ma kadar yükseleceğini oriaya koyuyor. Gelecek yıllarda Türkiye'yı 'plastik cehennemine' dönüstü- recek bu tüketim eğıliminin önüne geçecek uygulamalara üretici fırmalarca sıcak bakümı- yor. Çevre Bakanlığı bu konu- da ilk girişim olarak depozito uygulaması getirmek istedi. An- cak 'ÇEVKO VakfV adı altında örgutlenen üretici fırmalann ıs- ran üzenne plastik içerikli am- balaj malzemelerinin geri kaza- nımı çoktan seçmeli hale getiril- di. 1 ocakta uygulamaya girecek olan yönetmeliğe göre isteyen firmalar depozitoyu kabul ede- cek isteyen fırmalar ise atıklan- nın belli bir bölümünü toplama garantisi verecekler. Bütün bu "yumuşak geçiş"e karşın plastik içerikli ambalaj malzemeleri ile metal ve alümin- yum kaplan üreten firmalar bi- rün maliyetini arttırdığı gerekçe- siyle çevTecüerden gelen bu istegi gözardı ediyorlar. Üretici firmalar depozito ya da kota uygulamasının önemli bir örgütlenme gerektirdiğini öne surerek yönetmeliğin uygu- lanmasını bir süredir erteletiyor- lar. Katı Atıkların Kontrolü Yö- netmeliği daha önceki çalışma- lara göre 1 aralık 1991 tarihin- de yürürlüğe girecekti. Ancak firmalann itirazı üzerine bu ta- rih 1 ocak 1992'ye ertelendi. Çevre Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre firmaların yönetmeliğe ne şekilde uyacak- lanna ilişkin bildirimlerini ise 31 ocak 1992'ye kadar yapma süre- si tanındı. Söz konusu ambalaj malze- melerini üreten ve bakanlığa başvuran 20 firmadan büyük bir bölümü ise plastik içerikli mal- zemeleri terk edeceklerini, cam ürünlerini tercih edeceklerini büdirdiler. Yetkilikr bu eğüimin sürmesi halinde kısa bir süre içe- risinde Türkiye'de ambalaj mal- zemelerinde cama dönüşün ger- çekleşebileceğine işaret ediyor- lar. Ancak başta Tekel gibi cam ambalaj malzemesi kullanan fir- maların depozito kurahna uy- ması gerektiğine de dikkat çeki- liyor. Çevre Bakanhğı'ndan bir yetkili plastiklerle savaşımda asıl önemli olanın ana üretici firma- lann depozito uygulamasını ka- bul etmesi olduğunu belirtiyor. Aynı yetkili buyuk pet üreticisi SASA'nın 1990 yıhnda 200 mil- yon adetlik bir üretime ulaştığı- na işaret ediyor. Çevre Bakanı Dogancmn Ak- yürek daha önce konuyla ilgili açıklamasında uygulamamn ba- şarıh olabilmesi için çevre gö- nüllülerine buyük iş düştüğünü, belediye ve derneklerle işbûiigi- ne gideceklerini bildirmişti. ISADAMLARININ YENİ YIL MESAJI 91'i kaybettik, yaşasınyeni yıl!Ekouomi Servisi — Türk iş âlemi, Körfez savaşı ile başla- yan, SSCB ve Yugoslavya olay- lan ile devam eden 1991'i, eko- nomik açıdan "kaybedilmis bir yıl" olarak değerlendirirken 1992'yi "umut yüı" olarak görüyor. Türk Sanayici ve tşadamlan Derneği (TÜSLAD) Başkanı Bii- lent Eczacıbaşı, yaptığı açıkla- mada, 1992 yıhnda sanayicilere büyük iş düşeceğini belirtti. 20 Ekim seçimlerinin, yeni bir hükümet, yeni bir başlangıç noktası oluşturduğunu bildiren Eczacıbaşı, seçimlerin Türkiye'- de yeni ufuklar açacağını kay- detti. Eczacıbaşı, şunları söyledi: "1991 yıhnda biri dıştan, di- ğeri içten gelen iki önemli fak- tör ekonomik sorunlann daba da ağıriaşmasına yol açtı. Kör- fez savaşı ve secim ekonomisi aygulaııuilan.. Bunlara dış duo- yadaki resesyonu da ekkyebili- riz. Neticede bnyttme hızı döş- rü. Kamu açıklan, enflasyon yaksddi. lç borç arttı. Öle van- dan cari ödemeler dengesi açı|ı azaldı ve olumsuz gelişmelere rağmen ihracatta artış sağlandı. 1991 yılı. serbest pijasa ekono- misinin >asal, kurumsal ve fizi- ki alrvapısı açısından son yıllar- da geliştirilen iistunluklerin va- nı sıra. mevcut sorunlann mira- azaltılması koşullanna bağlayan Eczacıbaşı yeni yıl için şu değer- lendirmede bulundu: "Ekonomik büyüme hızının düştuğü bir dönemde enflasyon- la miicadelede uzerinde en bu- yuk ozenle durulması gereken nokta, üretimde ve yatınmlar- TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı yaptığı açıklamada, 1992 yıhnda ekonominin başarısmı devletin ekonomideki ağırhğının azaltılması ve serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde engellerin kaldırılması koşullanna bağladı. TOBB Başkanı Rona Yırcalı da açıklamasında, 1991 yıhnda içte ve dışta yaşanan şokların Türkiye ekonomisi uzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu belirtti. sını da 1992 yılına devretmekte- dir." 1992 yıhnda ekonominin ba- şansını, serbest piyasa ekonomi- sine geçiş sürecinde önünde du- ran engellerin kakimlması ve devletin ekonomideki ağırhğının da bir durgunluga yol açüma- ması olacaktır. Enflasvonla mii- cadelede başarüı olmak için ka- muoyunun guvenini kazanmış orta vadeli bir istikrar progra- mmın tutarlı ve kararh bir bi- çimde, sureklilik içinde uygu- 92 'DENNEBEKUYORLAR? Dolar 8000, enflasyon %60 Ekonomi Servisi — tstanbul Ticaret Odası'mn uzun yıllar Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yapan Nun Kusçulu, 1992'den fazlaca umutlu değil. 20 Ekim 1991'de yapılan erken genel seçimde ANAP'm Kayseri'den kontenjan milletvekili adayı olan Kuşçulu, yeni yıl beklentileri ile ilgili sorulanmızı yanıtlarken "1992 bizim için çok karanhk bir yıl olacak" diyor. tş dünyasımn, yeni yıla girerken yatırım-uretım kararı alamadığını, "önlerini gönnekte güçlük çektiklerini" behrten Nuh Kuşçulu, ekonomik istikrar programını beklediklerini, önlerini ne kadar göreceklerinin 15 ocakta belli olacağını söylüyor. Oğlu Matamut Nuh Kuşçulu Mahir KUŞÇDIU ile ortak olduğu Kutaş Ehş Ticaret ve Pazarlama A.Ş.'nin 1992'de neler yapacağı sorumuzu ise Kuşçulu, "Onumuz karanlık, bir şey söyleyemem. Ancak aklıgımız yatınm kararlannı 15 ocaktan sonra revize edebiliriz" diye yanıthyor. Kuşçulu'ya göre ekonomik istikrar paketi, iç piyasada talebi daraltacak. Enflasyonun yılın ikinci yansına kadar yükselmeye devam edeceğini ifade eden Kuşçulu, faiz ve dövizdeki artışın da enflasyon oranıyla paralel seyredeceğini düşünüyor. Kuşçulu'nun 1992 yılı sonu enflasyon tahmini yuzde 50-60, dolar tahmini ise 7.500-8.000 Mra. İTO'nun eski Başkanı Kuşçulu'ya göre 1992'de iş dunyasmı bekleyen sıkıntılardan biri de sendikaların "gerçekçi olmayan taleplerle" karşılanna gelecek olması. 1992'de işçi çıkarmalan ve kapanmalar yaşanabileceği tehlikesine işaret eden Kuşçulu, yeni yıl için olumsuz bir tablo çiziyor. Kuşçulu'nun umutla baktığı tek İconu dış piyasalar. lanması gerektiğini düşünöyo- nız. Ülkemizdeki ve dünyadaki son gelişmeler Türkije'nin önünde tarihsel fırsatlann doğ- duğunu bize gösteriyor. Şimdi dileğimiz hükiimetimizin yara- tüan banş, hoşgöru, anlayış ve diyalog ortamında ülkemizi bekleyen ekonomik ve sosyal somnlanna yeni bir heyecan ve enerjiyle sanhnasıdır." Turkıye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kuru- lu Başkanı Rona Yırcalı da "1991 yıhnda Türkiye ekonomi- sinin içte vc dışta yaşadıgı şokların" ekonomi uzerinde olumsuz etkilere neden olduğu- nu söyledi. Yırcalı, 1991 yüını değerlen- dirirken Türk ekonomisinin bu yıl Körfez krizi ve erken siyasi iktidar değişikliği ohnak uzere iki şokun etkisi altından geçti- ğini belirterek bunlara ek olarak bazı sektörlerde yüzde 200-300'lük ücret artışlarından kaynaklanan iş gücü maliyeti ile ithalatın' daralmasından kay- naklanan piyasa daralması gibi şoklarından ekonomide daha kısmi zorlayıa etkiler yaratüğmı söyledi. Yırcah, "1991 yıü- nın bir çöküntü ve bttyttk kriz yılı olması riski atlatılmışür. Bu- na karşüık 1991 >ıhnın iktisadi açıdan kayıp bir >ıl olması en- genenememiştir. Âynca 1991 yı- lının, 1992 yüını da ipotek altı- na alması olasılıgı azaltılama- mıştır" dedi. Yırcah, şunlan söyledi: "Bu koşullar altında 1992 yı- tana çok yüksek beklentilerie gir- menin gerçekçi olma>acağı or- tadadır. Ancak 1992 yıh için kö- tiimser olmayı gerektirecek önemli neden yoktur.92yılı sonu itibanyla enflasyonun yıizde 40ın altma cekilmesi beklenebi- lir." Istanbul Sanayi Odası (ISO) Başkanı Memduh Hacıoglu da 1991 yılını kaybedilmis bir yıl olarak niteledi. Hacıoglu, 1992 yıhnda kronik hale gelen enflasyonun önlen- mesi gerektiğini kaydederek "Hükümet öncelikle imalat sa- nayi politikalanna ağırlık ver- meiidir. Bu kesim, tefecinin elinden kurtarılmalıdır" dedi. Harwardlı profesor 'Ozerkleştinne değü özelleştirmeye gidin' Polonya'nın da aynı hatayı yaptığını belirten Prof. Sachs, Türkiye'nin bunu tekrarlamaması gerektiğini söyledi. Rusya'daki son gelişmelere de değinen Sachs, ülkede yılda yüzde 12 bin 900 enflasyon beklendiğini belirtti. Ekonomi Servisi — Ülkemi- zi ziyaret etmekte olan, Polon- ya'nın piyasa ekonomisine ge- çiş hazırlığı mimarlanndan Harvardlı profesor Jeffrey Sachs Doğu Avrupa ve parça- lanan Sovyetler Birliği'ndeki cumhuriyetlerin Turkiye'yi | ekonomik liberalizasyon açı- sından örnek alabileceklerini, ancak "özelJeştinne" konusun- da Türkiye'nin kötü bir ömek olduğunu söyledi. Sachs, "Türkiye'de diger ekonomik rcformlar işleriik t ragmen yülanhr konoşalan özelleşünne lafta kalmıştır" dedi. İstanbul Üniversitesi Işletme Fakültesi, Harvard Mezunlan Derneği ve tSO işbirliğiyle dü- zenlenen "Dogu Avrupa ve Dttnya Ekonomisindeki Son Getişmeter-Enflasyon ve önk- me Çareteri" konulu konfe- ransta konuşan Prof. Sachs, Rusya'daki son gelişmelerle il- gili olarak da "Rusyadabüyiik bir olasılıkla 5-6 ocak tarihfe- • rinde fiyatlar yaklaşık yüzde i 300'lük bir sıçrama yapacak, daha sonraki aytarda bu oran her ay için yüzde 801er dola- yında artacaktır ki bu da yıl- da yuzde 12 bin 900 enflasyon anlamına gelir" dedi. özerkleştirmede mülk sahı- binin kim olduğunun belli ol- mamasuun sakıncah olduğunu söyleyen Sachs, Türkiye'nin bir an önce özelleştirme yoluna gitmesi gerektiğini savundu. Polonya'nın bu hatayı yapüğı- m, aym hatayı Türkiye'nin tek- rarlamaması gerektiğini söyle- di. dan adamlar en cok neden ÖZELLİKLEHİ: QUARTZISITICILARI»YÜKSEK KALORİ • FANLI ISI DAĞILIMI • GÜVENİLİRÜK OUARTZ ÇUBUK FAN SİSTEMİ EMNIYET DÜĞMESİ 2000 W = 1000 • 1000 Ayarll l TÜRKİYE GENEL TEMSILCISI :CORAL A.Ş. ÜRETİCİ FİRMA: FANSET SAN.l \İ *!» OZELÜKLERİ: OUARTZ ÇUBUK FAN SİSTEMİ EMNİVET DÜĞMESİ 1600 w sABhr ısı 180° DOHER KAFA DAIWA 5«*' •••' SATICIIARINOAM ARAYINIZ CEL1K KURDOfiLU Son yıllarda Türkiye ile ilgilenen yabancı sermayeyi ucuz işgücü Yabancı Sermaye Bir firma niçin vardır? Kâr etmek için. Kâr etmek için üretimin satılması gerekir; pazar büyü- dükçe hem maliyetler azalmakta hem de satış arttığı için kâr çoğalmaktadır. İhracat, pazarı büyütmenin en kolay yoludur. Ama ihracat gümrük, kota, yerel alışkanlıklar, yabancı pazara girişte çeşitli standart, sağlık koşulları gibi engel- lerle karşılaşmaktadır. İşte bu engelleri aşmak için evvel- ce ihracat yapan firmalar kendileri için kazançlı olduğu- na inandıkları zaman ihracat yerine diğer ülkelerde yatt- rım yapmayı tercih etmekiedirler. Böyle bir durumda yabancı sermayenin katma değeri yatırımcı kuruluşla ev sahibi ülke arasında paylaşılmak- tadır. Firma kendi teknolojik ve organizasyon katkılanyla kânnı, ev sahibi ülke ise yerel hizmetlerin sağladığı girdi karşılığı ile işgücü gelirini elde etmektedir. Ev sahibi ülkenin gelirini arttırabilmesi, pazarın büyûk- lüğü kadar ülkedeki girişim, organizasyon, teknoloji ve fi- nansman gücü ile müzakere yeteneğine bağlıdır. Büyük ve iyi örgütlenmiş, üretim süreci içinde önemli görevleri yerine getirebilecek firmaların bulunduğu piyasalarda ya- bancı sermaye kendi payını, bizzat sağladığı ve doğru fi- yatlanmış girdilerle sınırlı tutacaktır. Yabancı sermayenin ülkeye teknoloji gelmesine ne ka- dar katkı yapacağı, ev sahibi ülke firmalarının teknolojiyi alma, özümseme gücüne bağlıdır. Türk firmaları artık ya- bancı yatırımcılarla eşit koşullarda çalışabilecek düzeye gelmişletdir. Teknoloji transferi alıcının rolünün, gücünün çok önemli olduğu bir süreçtir. Uluslararası sermayenin stratejisi tarif edilebilir mi? Tabtf sermaye, kârın en büyük olduğu ülkeye gidecektir. Kân belirleyen unsurların maliyet, pazar ve yerli ortağın be- cerisi olduğuna daha önce değindik. 196O'lı yıllarda çok- uluslu şirketler başta olmak üzere firmalar ucuz işgücü ve doğal kaynak faktörterinin cazibesine kapılarak Güney- doğu Asya ülkelerine yöneldiler. Önce Hong Kong ve Ma- cao, ardından Filipin- ler, Singapur, Malez- ya ve Kıta Çin'i ya- bancı sermayenin yerleştiği yerler oldu. Günümüzde ya- bancı sermaye yatırı- mı firmanın stratejisi- ne, endüstrinin teknik özelliklerine bağlı olarak değişik amaçlaria yapılmakta- dır. Bazı durumlarda ev sahibi ülkenin ihtiyaçlarına tale- bin özelliklerine cevap vererek pazar yaratmak önem ka- zanmaktadır. Bazı firmalar hâlâ ucuz ışgücünü aramak- tadır. Nitekim son sıralarda Meksika'ya yönelen yatırım- lar iç pazar, ucuz işgücü ve ABD pazarına öncelik ver- mektedir. Enflasyonun düşmesi bu cazibeyi arttırmıştır. Türkiye'de yabancı sermaye miktarı 8 milyar dolara ulaş- mıştır. Dünyada toplam yabancı sermaye bin milyar do- lar mertebesindedir. Buna göre Türkiye'nin toplam yaban- cı sermaye stoku ıçindeki payı binde sekiz mertebesin- dedir. Toplam ticaret içinde payımız binde altt civarında- dır. Her iki rakam da Türkiye'nin nüfusu ve potansiyeli göz önüne alındığında çok düşüktür. Son yıllarda Türkiye ile ilgilenen yabancı sermayeyi ucuz işgücü değil, hızla gelişen iç pazar ve komşu ülke- lerde iş yapma olanağımn ortaya çıkması cezbetmekte- dir. Nitekim Körfez krizine, çimento sektöründe yapılan özelleştirmede karşılaşılan sorunlara rağmen bu ilgi azal- mamış, artmıştır. Üstelik yabancı sermaye her zaman yüz- de yüz yatınm yapmakta ısrarlı olmamakta, Türk firmala- rıyla ortaklık kurma tercihı yaygınlık kazanmaktadır. Gözden uzak tutulmaması gereken bir diğer önemli ge- lişme, yabancı firmalarta işbirliğinin sadece sermaye ya- tırtmı şeklinde değil, teknoloji akımı, pazarlama ortaklığı, satış sonrası hizmet, marka kiralama gibi üretim, finans- man, pazarlama aşamalarındatarafların karşılastırmalı üs- tünlüğüne göre yapılabilmesidir. Türkiye artık bu olanağı değerlendirebıiecek güçtedir. Bir başka önemli husus, Türkiye'nin artık yabancı ser- maye alan değil, geniş anlamıyla yabancı sermaye ihra- catçısı haline gelmiş olmasıdır. Türk firmaları Batı ve Or- ta Avrupa'da, Sovyet cumhuriyetlerinde, Pakistan'da ya- tınm yapmaktadır Bunu önemli boyutta arttırmak önceki paragrafta değindiğimiz yeni düzenlemeler sayesinde mümkündür. Bunun için hükümetin dışanda yatınm ya- pan firmaları ihracat sigortası gibi müesseselerle destek- lemesi ve koruması gereklidir. Diğer ülkelerde yatınm bir yandan ihracatta karşılaşı- lan engelleri aşmamıza imkân verecek, bir yandan da ya- tınm yapılan ülkede Türk imajının yerleşmesine, Türkiye 1 den ithalat talebinin artmasına yol açacaktır. Prof. Dr. ÇELİK KURDOĞLU, DEİK (Dış Ekonomik llişkiler Kurulu) Direktörü ve komşu ülkelerde iş yapma olanağımn ortaya çıkması cezbetmektedir. Dış borç ödemesi 5.5 ıııilyar dolar ANKARA (ANKA) — Tür- kiye'nin bu yıhn ocak-eylül dö- neminde dış borçlanyla ilgili olarak yaptığı faiz ve anapara geri ödemelerinin toplamı 5.5 milyar dolan aştı. Bu dönemde, kamu ve özel sektörle, banka- cıhk kesiminin yaptığı uzun ve orta vadeli kredi kullanımlan ise yapılan anapara geri ödemesine çok yakın bir düzeyde gerçekleş- ti. Merkez Bankası verilerinden yapılan hesaplamalara göre Türkiye söz konusu 9 aylık dö- nemde 2 milyar 968 milyon do- lar dış borç anapara geri ödeme- sinde bulundu. Geçen yıl aynı dönemde yapılan anapara geri ödemeleri ise 2 milyar 922 mil- yon dolar olmuştu. Bu yılki anapara geri ödemeleri geçen yı- la göre yüzde 1.6 oranında ar- tış kaydetti. Geçen yıl bu dönemde IMF'- ye 53 milyon dolarhk bir ödeme yapan Türkiye bu yıl bu kalem- den herhangi bh- ödeme yap- mazken dış borç faizi ödemele* ri ise yüzde 12 gibi yüksek bir düzeyde artış kaydetti. Türkiye, 9 aylık dönemde 2 milyar 551 milyon dolar faiz ödedi. Geçen yıl ödenen faiz ise 2 milyar 306 milyon dolar olmuştu. Böylece geçen yıhn ocak-cylül döneminde 5 milyar 280 milyon dolarhk toplam bir ödemede bulunan Türkiye bu yd yüzde 5.1 oranında bir artışla 5 milyar 551 milyon dolar ödemek zo- runda kaldı. Yapılan dış borç anapara ödemelerinin büyük kısmıru ka- mu sektörü karşıladı. Kamu sektörü bu dönemde 237 milyon dolarhk bölümü Merkez Banka- sı tarafından ohnak üzere 1 mil- yar 697 milyon dolar anapara geri ödemesi yaptı. DÖVİZ KURLARI Mvtfin Dnsı 1 ABO Dolan 1 AlmanMartd 1 Avuüralya Dolan 1 Avusturya Şılım 1 BetçıKa Frangı 1 Oaımria Kronu 1 fin MartdüKi 1 Fransa Frangı 1 Hohrahflonm 1 Ispanyol Puetası 1 Isvec Kronu 1 Isvıçte Frangı 100 Italyan Lırelı 1 Japofi Yeni 1 Kanada Dotarı 1 Noneç Kronu 1 Steılın 1 S Arabıstan Rıyalı Dövız Alış 5059 86 3334 34 3855 61 473 99 16192 856 79 1217 78 976 80 2960 54 52 38 91152 3746 93 439 99 40 22 435969 84613 9488 25 1349 26 30 ARALIK 1991 Dövu Satç 5070 00 334102 3863 34 474 94 162 24 857 51 1220 22 978 76 2966 47 52 48 913 35 3754 44 440 87 40 30 4368 43 847 83 9507 26 135196 Efetrtıf 5054 80 333101 3797 78 473 52 160 30 847 23 1206 60 975 82 2957 58 5133 902 40 374318 435 59 39 62 4294 29 837 67 9478 76 1329 02 EfeMrf Satış 5085 21 335104 3874 93 476 37 162 73 860 06 1223 88 96170 2975 37 52 64 916 09 3765 70 442 19 40 42 438154 85037 9535 78 1356 02 $ 1 5175 Almarı Marto $ 1 3123 Avust Dolan $ 106750 AOTB Süını i 31 2500 Bel Frangı i 5 9125 Dan Kronu S 4 1550 Fın Martdusı $ 5 1800 Fran Frangı $ 1 7091 Kol Flomı $ 96 61 Isp Peatası $ 5 5510 Isveç Kronu % 1 3504 Isv Ftarrçı $ 1150 00 1ta) Lıretı $ 125 80 Japod Yern $ 1 1606 Kanaüa Dol t 5 9800 Norveç Kr C 1 8752 ABO Dolan S 3 7501 Suudı Fbyah
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle