Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OJMHURİYET/10 EKONOMI 30 ARALIK 1991
BORSA NOTLARI ABDIRRAHMAN YILDIRIM
foplum psikolojisi ve 92 'borsa yıh' olacak mı?
199Vde büyük iniş ve çıkış-
aryaşayan, yıl sonu itibarıyla
ıncak dörtte biri enflasyonun
ızerinde getiri sağlayan hisse
senetleri 1992'ye yeni bir
unutla giriyor. Umudun kay-
rağında, 8 yıllık iktidarla bir-
Ikte devietin bu piyasaya ba-
Mş açısını değiştirmesi yatıyor.
Yeni hükümetin ortaya koy-
aığu tabloya göre piyasayı
dumsuz etkileyecek halka
srzlar borsada yapılmayacak.
i Buna karşılık ocak ayında açı-
lacak ekonomik paketle faiz ve
oövizı baskı altına almak ama-
oyia hisse senedi yatınmına
teşvik getirilecek. Kısaca tatep
güçlendırilecek, dengesiz bir
arz ise yapılmayacak. Bunun
normal sonucu, hisse senedi
fiyatlarının yukarı çekilmesi
oiacak. Üstelik ekonomiden
sorumlu bakan, döviz kurları-
nın enflasyonun altında sey-
retmeye devam edeceğıni vur-
guluyor. Faizlerin ise kademeli
bir şekilde düşürüleceğini yi-
neliyor. Devletin iç borçlanma-
sındaki yüksek faize son veril-
mesiyle birlikte borsa en bü-
yük rakibi "repo"dan kurtul-
mak üzere. Alternatif piyasa-
lardaki gelişmeler de borsa-
dan yana.
Her şey borsayı favorı gös-
terirken endeksın 4500 puanı
kıramaması neden acaba?
Gelecekteki beklentileri ön-
HÜKÜMF7JF İSTİKRAR SURERSE..
GÜNEYDOSU'ÜA OIAYIARAIAURSA..
EKONOMİKPAKE1'AÇILIR5A..
TE$M DE OLURSA...
BORSANIN &ELKE&
PARIAK GORÜNÜrORL
ceden satın almakta ustalaş-
tığını gösteren borsa, öncelik-
le umudun tümünü satın almış
değil. Faiz ve döviz beklenti-
sinin bir bölümü satın alındı,
ama kurumsal yatırımcıların
borsaya sokulması beklentisi
duruyor. Bunun gerçekleşebit-
mesi için yasal değişikliklere
ihtayaç var. Ekonomik pakette
bunun açıklanması beklenıyor.
Yasal değişıklık yapıldığında
bu bekienti satın alınabilir ha-
le gelecek. Bu beklentiyi sa-
tın alanlar, kurumsal tarassuf-
ların borsaya girmeye başladı-
ğı zaman da muhtemelen sa-
tışa geçeceklerdir. Çünkü bor-
salarda "bekienti satın alınır,
gerçek ise satılir."
Borsanın 1992'de öngörü-
len biçimde gelişmesi ve atak
yapabilmesi için bazı önkoşul-
ların da varlığı gerekiyor. Bor-
sanın 1992'de büyük ölçüde,
1- Siyasi istikrann devam
etmesi, koalisyonun bozul-
mamasına,
2- Siyasi istikrarla birlikte
Güneydoğu'daki terör olay-
lannın daha da artmamasına
ve bunun Meclis aritmeiiği-
ne yansımamasına,
3- Ekonomide alınacak
önlemlerin gücüne bağlı o)a-
cağı tahmin edilebilir. Eğer, bu
koşullarda bozulma olmaz ve
teşvik önlemleri de yürürlüğe
girerse 1992, yatırım araçları
arasında "borsa yıh" olacak-
tır. Bu koşullardaki tersi geliş-
meler ise borsayı baskı altına
alacaktıı. Yeni yılda borsayı
değerlendirirken, sadece ge-
tirilecek teşvik önlemlerinin
değil, öncelikle siyasi ve eko-
nomik istikrann dikkate alın-
ması, verilecek karariarın isa-
betini arttıracaktır.
İyimser bir yıla başlıyoruz.
Kurumsal yatınmcılann borsa-
ya girmesini ve hisse senedi-
ne yatınm vadesinin uzaması-
nı beklediğımiz bu yılda da
şüphesız inişler ve çıkışlar ola-
caktır. Borsa henüz ekonomi-
nin barometresi olmasa da ül-
kenin bir kurumudur. toplum
psikolojisinin bir göstergesidir.
Unutmamalı, "Yağmur, her-
kesln üstüne yağar."
Yeni yılın kazanç getirmesi
dileğiyle.
Hediyeli" sermaye arttınmı
Adana Çimento'nun sermaye arttı-
nmı, tıpkı halka arzı ve borsada işlem
görmeye başlamast gibi otaytı geçiyor.
1 milyar 708 mityon liralık sermaye-
sini yüzde 3900 bedelli, yüzde 1200
bedelsiz olmak üzere 88 milyar 816
milyon lıraya çıkarma kararı alan Ada-
na Çimento'da ruçhan hakkı kullanımı
18 aralıkta başlatıldı. 16 ocakta sona
erecek. Sıkıntı yaratan olay ise rüçhan
hakkı kullanımının bir yıldan diğer yı-
la sarkması. SPK'nın 2 Ekim 1991 ta-
rihli tebliğiyle eski-yeni »arkını kaldır-
ması nedeniyle, Adana Çimento'nun
sermaye arttırımtnda 1991 içinde rüç-
han hakkını kullanarak yeni hisseleri
alanlar bu yılki temettüden yarariana-
caklar. 1992'ye sarkanların böyle bir
hakkı yok. Şirket ise rüçhan hakkını
kullandırmayı, ömeğin aralık ayının tü-
mü yerine, 18 aralıktan 16 ocağa ka-
dar olan süreyi seçmiş. Doğal olarak
eilerinde Adana Çımento hıssesı olan-
...lar 1991 temettüsünden yararlanmafc
amacıyla rüçhan hakkını aralık ayında
kullanmak islediler. Ama, tşler istedik-
leri hızda gitmedi. Aracı kuruluşlar,
devreye aracılar soktular, İstanbul ye-
rine Izmir, Ankara, Adana'da rüçhan
haklarını kullanmanın yollarını aradı-
lar. Hatta rüçhan hakkını öncelikle kul-
lanmak isteyen bazı araaların, yakla-
yan yılbaşına doğru "pahalı
hedryeler" bile verdikleri kulaktan ku-
{ lağa fısıldanıyor. Bu durum, perşem-
be gününe kadar sürdü. Cuma günü
iştemten hızlandırmak ve rüçhan hakkı
sahipterini 1991 yılı temettüsünden ya-
rariandırmak amacıyla hisse senedi
i ( t
yerine "makbuz" verileceği açıklan-
dı. Şimdi yatınmcılann 15 günü kalmış
durumda. İstemeseler bile bırileri da-
ha acılı Adana kebabı yemek zorunda
kalacaklar.
Adana Çımento sermaye arttınmının
bir başka boyutu ise A ve C tertibi his-
se senedi fiyatları üzerinde gelişti. A
tertibi genelde spekülatörler ve büyük
para sahipterinin, C tertibi daha düşük
geiir gruplannın kâğıdı olarak bilınıyor.
Rüçhan hakkı kullanımında büyük ser-
maye daha erken davrandığından ser-
maye arttınmının ilk günlerinde satışa
daha çok A tertibi geldi. Bu durum, A
ile C tertibi arasındaki fiyat dengesini
bozdu. Arzı kısıtlı kalan C tertibi his-
seleri yürümeye başladı. Ve ortaya an-
lamşız bir fiyat farklılaşması çıktı.
Bir sermaye arttırımının doğru dü-
rüst becerilememesi şüphesiz sade-
ce bir tarafın hatası değil. Sistemdeki
eksikliklerin de payı var. Ama bütün
suçu da sisteme atamayız. Biraz iyi-
niyet iütfen.
Endekste revizyon
İMKB Endeksi'nde revizyona gidil-
di. Halka açık sermaye bölümü ve iş-
lem görme oranlanna göre puanlan-
dırılan şirketler arasından 5'i elendi,
yerterine hisseter alındı. Yeni yılda uy-
gulamaya konacak bu düzenlemeden
sonra endekste yer alan 75 hisse, pi-
yasanın yüzde 93,47'sini yansıtır ha-
le geldi. Geriye kalan 54 şirketin ora-
nı ise yüzde 6.53'e indi. Endeksi etki-
leyen hisseler listesinin başına klasik
hisselerden Erdemir yerleşmiş du-
rumda. Hem halka açıklık oranının
yüksekliği ve sermayesinin büyüklü-
ğü hem de ışlem görme oranıyla bir-
likte endeksi en çok etkileyecek his-
se Erdemir. Onu sırasıyla Arçelik, Çu-
kurova Elektrik ve Adana Çimento
izliyor. Halka açıklık oranları en yük-
sek olan şirketler yüzde 75 ile Sarkuy-
san, Bagfaş ve Net Holding; en ka-
palı şirketler ise yüzde 2 ile Birllk Tü-
tün, Duran Ofset ve Türklye Kal-
kınma Bankası. Bu son üç hisse, en-
dekse dahil değil. Endeksten çıkartı-
lan hisseler ise Ege Gübre, Gentaş,
Kütahya Porselen, Parsan, Söksa.
Endekse alınanlar da Afyon Çimen-
to, Good Year, Petrol Oflsi, Toiaş
Otomobil Fabrikası ve Tüpraş. Mali
Endeks şirketlerinde değişme olmaz-
ken, Sanayi Endeksi'nin 5 hissesi de-
ğişti.
Endekste belirli zaman aralıklarry-
la revizyona gitmek, işlem görmeyen
hisseleri elemek yararlı. Benzer ele-
menin, üst üste birkaç yıl zarar eden
şirketlerin borsada işlem görüp gör-
meyeceği konusunda da gösterilme-
si gerekmez mi?
Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Koşar, bilinçsiz kesimden yakındu
Derînîn yarısı heder oluyorADANA (Cumhuriyet Güney tlleri
Bürosu) — Günumuzde, giyim başta ol-
mak üzere hemen her alanda kullanımı
giderek artan ve önemli bir dışsatım urii-
nü haline gelen "deri"nin , bilinçsiz ve
kontrolsüz kesim ile kesim sonrası yan-
lış konservasyon işlemleri sırasında yüz-
de 5O'lere varan oranda değer kaybına
uğradığı bildirildi. Turkiye Deri Sana-
yicileri Derneği (TDSD) Başkanı Turgut
Koşar, kırsal kesimdeki ilk ve orta okul-
larda hayvan kesimi, derinin korunma-
nna ilişkin temel bilgiler verilmesini, ser-
tifikası olmayanlara kesim yaptırılma-
masıru istedi.
TDSD Başkanı Turgut Koşar, ülke-
mizde ham deri üretimi ile tüketimi ara-
sında ciddi bir açığın meydana geldiği-
ni vurguladı. Yurtiçi ham ve pikle deri
üretiminin yerinde saydığı ve oluşan açı-
ğın ithal yoluyla kapatıldığını anlatan
Koşar, kesim ve yüzme hatalanndan do-
layı deride meydana gelen ekonomik ka-
yıplann oldukça yüksek boyutlarda bu-
lunduğunu söyledi.
Koşar'm verdiği bilgiye göre 1986'da
yurtiçinde 26 milyon 675 bin olan kü-
çükbaş hayvan ham ve pikle deri üreti-
lirken 5 yıl sonra 1990'da bu rakam salt
528 bin adetlik bir artışla 27 milyon 257
bine çıktı. Aynı dönemde büyükbaş hay-
van derisi üretimi ise 4 milyon 392 bin-
den, 4 milyon 230 bine geriledi. Yurtiçi
üretiminin deri sanayinin gereksinmesi-
nin gerisinde kalması ve açığın her yıl ge-
nişlemesiyle birlikte 1986'da 11 milyon
782 bin olan küçükbaş deri ithalatı, ge-
çen yıl 23 milyon 937'ye, büyükbaş hay-
van ham ve pikle deri ithalatı da 295 bin-
den 718 bin adete yükseldi.
Deri Sanayicileri Derneği Başkanı
Turgat Koşar, açığjn böylesine geniş bo-
yutlara ulaştığı ülkemizde kesilen her
hayvanın derisinin usulüne uygun yüzül-
mesi ve korunmasının önemini vurgula-
dı. Ancak bugüne kadar görülenin, bu-
nun tersini ortaya koyduğunu kaydeden
Koşar, hayyanlann beslenmesinden ke-
simine, derinin yuzülmesinden korun-
masına varana kadar tüm aşamalarda
dikkatli olunmasının zorunluluğunu dile
getirdi. Koşar, derideki ka>ıp konusun-
da şunlan söyledi:
"Ham derinin kıymetinin ve ekonomi-
miz için öneminin, kitlesel eğitim kural-
lan içinde halkımıza benimselilmesi ge-
rektiği kanaatindeyim. Hayvan kesimi
ve derinin korunması ile ilgili temel bil-
giler, kırsal kesimlerde ilk ve orta oknl
ders programlanna konmalıdır."
ADANA (Cumhuriyel Güney
tlleri Bürosu)— Tümuyle işlet-
meye açıldığında 11 bin dekar
genişliğiyle Türkiye'nin en bü-
yük organize sanayi bölgesi ol-
ma özelliğıni kazanacak Adana
Organize Sana>i Bölgesi'nde
(AOSB), kredilerin pahalı olma-
a ve uygulanan teşviklerin cazip
bulunmaması yüzünden yatınm
yapılmadığı açıklandı. tki yıllık
sürede bölgede arsa alan 60 fır-
madan yalnızca 4'ünün fabrika
kurduğu bildirildi.
Verimli tarım topraklan uze-
rindeki sanayi işgalinin son bul-
ması amaayla Misis yakınlann-
da kurulan bölgenin son duru-
mu, dun Adana Sanayi Odası'n-
da yapılan bir toplantıda, ikti-
dar partisi DYP'nin Adana mil-
letvekillerine aktarıldı.
Bazı işadamlannın da katıldı-
ğı toplantıda, AOSB Bolge Mu-
dürü Bumin Edil, bölgenin ilk
aşamada işletmeye açılan 3 bin
dekarlık bölumündeki kanali-
zasyon, içme ve kullanma suyu,
yollar, telekomünikasyon, elek-
trik ve idare merkezi gibi alt yapı
ve arazi istimlakine toplam 44
milyar lira harcandığuıı söyledi.
Edil, geçen yıl mart ayında sa-
tışa sunulan birinci kısımda
1860 dekarlık bir bölümün an-
cak satılabildiğini anlattı.
The
ENGLISH CENTRE
Adana Sanayi Bölgesi'nde 2 yılda 4 fabrika
İSTANBUL: Rumeb Cad No 92.4 5 6 Zekı Bey Apt Osmanbes,
TEL (1) 247 09 83 - 241 20 34 - 252 82 71-72
ANKARA: Selanık Cad No 8 Kat 5 Kızılay
TEL (4) 435 23 97 - 435 30 94 • 435 25 03
Adana Sanayi Odası Genel
Sekreteri Prof. Dr. tlhan Yücel,
bölgeye olan ügisizliğin, burada-
ki yatırımlara devietin yeterli
desteği vermemiş olmasından
kaynaklandığını ifade etti. 60
firmanın fabrika kurmak için üç
ile 5 bin metre kareden oluşan
88 parsel aldığına işaret eden
Yücel, bunlardan 4'ünün fabri-
ka kurduğunu bildirdi. Adana
Sanayi Odası Genel Sekreteri
Prof. Dr. tlhan Yücel, şöyle de-
vam etti:
"Günümüz Türkiyesi'nde ya-
ünmlar kilitlenmiş durumdadır.
Kimse bu şartlarda >anrunı göze
alamamaktadır. Adana Organi-
ze Sanayi Bölgesi'nde yatırunla-
nn olmaması da bundandır. Or-
ganize sanayi bölgelerine tanı-
nan kolaylıklar cazip olmaktao
çıkmıştır. Bugün sanayici yatı-
nm yapmak için kredi bulamı-
yor, buluyorsa da maliyeti ol-
dukça yüksek. Proje toplam
maliyetinin yüzde 50'si oranın-
da ucuz ve selektif kredi veril-
mezse ve bölgeler için getirilen
kaynak kullanma ve destekleme
kredisi miktan yüzde 15'ten da-
ha yukanlara çıkanlmazsa, kim-
seyi buraya getirmek miimkün
olamayacakür.
R E K L A M D U N Y A S I
Yurtdışı reklam izlenimleri
-Reklam Dünyası",
Christmas/Noel ve yıl-
başı dönemi çalışmala-
rını, Londra ve Paris'te
geçirdi. Sokaklarda do-
laşırken out-door ilan
ve afışlere, sinemalarda
reklamfilmlerine,tele-
vizyonda da reklam ku-
şaklanna özel bir ilgi
gösterdi. Ayrıca Cam-
paign, Marketing Week
ve Strategies dergileri
derinlikli bir şekilde in-
celendi. Genelizlenimler:
Sinema ve TV reklam filmlerinde siyah
- beyaz ön plana çıkıyor. Zaman zaman
hem siyah-beyaz hem renkli seanslar var.
özellikel pack-shot'lar çoğunlukla renk-
li. Hem genel dekor hem de müziklerde
6O'lı yıllar revaçta. Rolling Stones, Beat-
les ya da California Hotel dinlemek
mümkün.
Chaplin'in sessiz filmerindeki gibi ara-
ya yazılı dövizler giriyor sıkça. Sözden ta-
sarruf etmek için yaaya gerek duyulmuş.
Ruhu şad olsun Marshall Mac Luhan-
ın...
Seguela'dan çok mu esinlenmişler bi-
linmez, eskiye oranla yıldızlardan daha
çok yararlanılmış 91 prodüksiyonlannda.
Philips, Dire Straits'in Mark Knopfler'ı-
nı, Peugeot da Beatrice Dalle'ı çıkartmış
sahneye Bir Amerikan bilgisayar oyun-
cak fırmasmın TV reklam filminde ise
Isa'dan Mao"ya kadar herkes minik bil-
gisayarh oyuncağı kullanıyor. Yüksek
Sovyet prezidyum üyeleri bile... Çizgi film
biçeminde giriyor yıldızlar ekrana ve
montajla ellerine oyuncaklar verilmiş.
Arük her ürün, her hizmet, süper lüks-
mûş gibi tanıtılıyor. Ağır müzik, yüksek
hacim ve "estetik" yakın çekimler ege-
men. Sesi kapatsanız mesela 1664 bira
reklamları fılmini parfüm reklamı sana-
bilirsiniz.
Ingiltere'de mizah, Fransa'da kadın
şehveti reklamlara yine ve hâlâ esas dam-
gasını vuruyor. Avrupahhğı şimdilik az
söz çok müzikle sağlamaya çalışıyorlar.
Ancak hem Paris'te hem de Londra-
da reklamJar filmden önce aydınlık salon-
da gösteriliyor. Ingıliz seyirci reklam fil-
mine daha dikkatli bakıyor, Fransızlar ise
yanındakiyle konuşurken alay edici bir
bakış fırlatıyor ekrana.
"Overdose" reklam, olası tüketiciyi
reklamdan uzaklaştırmışa benziyor. Dik-
kat çekmek için her şey. mübah.
Bira, parfüm, Noel hediyesi reklamla-
n arasında, Çin'de göhüÜü doktorluk
yapmış olan Norman Bethune çıktı sah-
neye. Onu da mı reklam yıldızı yapmış-
lar diye kaygılanıyor insan. Neyse ki Dr.
Bethune'ün hayatını konu alan bir filmin
reklamıymış.
1992'de dahafazla ve daha nitelikli mec-
ra, reklam veren ve reklam dilekleriyle...
T E K N O L O J I V I T R I N 1
Astronot giysilerinde yenilik
Astronotlar için giysiler üreten bir fir-
ma bu özel giysüerin başlıklanna küçük
bir video sistemi ve verileri gösteren bir
ünite ekledi. Başhklara yerleştirilen bu
küçük üniteler, astronotların yaşamsal
önemi olan verileri ekranda anında gör-
melerini ve aynı zamanda da diğer işlem-
leri yerine getirmelerine olanak sağlıyor.
Aynca giysi üzerinde bulunan devreler
bazı makinalara doğrudan bağlanarak bu
yeni uzay giysisini âdeta tek kişilik bir pi-
lot kabinine çeviriyor. Giysinin başlık kıs-
mındaki camlar ise astronotların dışarı-
yı tamamen pürüzsuz ve net bir şekilde
görmelerine olanak sağlayacak şekilde
düz olarak dizayn edilmiş.
Bitkizararlılanna karşı..
Her yıl tonlarca tanm ürününe zarar
veren zararlı böceklerle savaşmanın en
yaygın yolu tanm ilaçlan. Ancak bütün
dünyada kullanılan bu yöntemin pek çok
sakıncası var. Bunların en önemlilerin-
den biri de böceklerin bu ilaçlara karşı
çok kısa bir zamanda direnç kazanma-
lan. Bunu göz önüne alan genetik mü-
hendisleri tanmda gerçek bir devrim yap-
mak için tanm üriinlerine zarar veren bö-
ceklere ve çeşitli hastalıklara karşı kendi
kendini koruyabilen ve bu zararhlarla sa-
vaşabilen bitkiler üretmeye çalışıyorlar.
Amerika'da bir grup bilim adamı özel-
likle patates, tütün, soya fasulyesi gibi
ürünlere zarar veren küçük kurtçuklara
karşı bir yöntem geliştiriyorlar. Araştır-
macılara göre bu kurtçuklar zarar verdik-
leri bitkinin köküne girdikleri zaman bu
bitkide birtakım genetik degişikliklere ne-
den oluyorlar. Bazı bitki kökleri fazla-
sıyla genişleyerek bu kurtçuklara besin
ortamı hazırhyorlar. Kuzey Carolina
Universitesi'nden iki uzmanın bu besin
ortamını yok etmek üzere geliştirdiği bir
yöntem var. Hücre öldürücü gen taşıyan
genetik paket, yalnızca kurtcuklann bit-
kiye girdikleri zaman harekete geçecek
şekilde bitkiye aşılanıyor. Büyüme hüc-
releri öldüğü zaman kurtçuklar da açlık-
tan ölüyorlar. Bu yöntemle bitki virüs-
leri ve mantarlar gibi pek çok bitki za-
rarlısının da yok edileceği söyleniyor.
Ford firmasının iiretmeyi diişündüğü Escort tipi kamyonel
Pille çalışan kamyonet
Ford firması 1993 yıhna kadar yakla-
şık 10 kadar bir çeşit pille çahşan ve elek-
trik devreleriyle donatıhnış kamyoneti pi-
yasaya çıkarmayı planlıyor. Şu anda test
edilme aşamasında olan kamyonetler
Amerika ve Avrupa'da satışa sunulacak.
Yeni geliştirilmeye çalışılan bu yeni araç-
lar, özellikle servis sektöründe hizmet ve-
ren firmalar için düşünülmüş. Ford'un yi-
ne kendi ürettiği Escort tipi kamyonetle-
rini model alarak hazırladığı bu yeni
kamyonetler sodyum sülfür pilleriyle ça-
hşıyor ve 100 mile kadar yeniden doldu-
nılması gerekmiyor. 14 saniyede saatte 50
mil hıza çıkabilen bu pilli kamyonetlerin
şarj süresi ise 6 saat.
Pedometreli
walkman
Sanyo'nun
yeni
walkman'i
yürüyüş,
hızlı
yürüyüş
ve koşu
hızını da
ölçebiliyor.
Sanyo, SPT 1000 Sportable admı ver-
diği değişik bir walkman üretti. Sağhklı
yaşam meraklılan için düşünülmüş olan
| bu yeni vvalkmanlara AM-FM kasetçalar-
dan aynca yürüyüş, hızlı yürüyüş ve ko-
şu hızını ölçen pedometreli bir birim da-
ha eklenmiş. lstenen verileri gösterecek
küçuk bir paneli de bulunan vvalkman-
lara yapacağımız yüruyüşün ya da koşu-
nun yaklaşık hızını ve hedeflediğiniz
uzakhğı venyorsunuz. Koşunuz ya da yü-
ru>aışünuz bıttığinde de walkmanin üze-
rinde yer alan panelde adım sayınızı, ger-
çek hızınızı ve ne kadar uzaklık katetti-
ğinızi görebiliyorsunuz.