Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 24 ARALIK 1991
ÖZGÜRCE
TURKER ALKAN
Ceza Yasası'mn Gerisine
Düşen Kültür Bakanlığı
Hidroelektrik santrallarmın yapımını yasaklayan bir
enerji bakanı olur mu? Ordunun silahlanmasına karşı çı-
kan bir milli savunma bakanına ne demeli? Ya da gemi-
lere düşrnan bir ulaştırma bakanı?
Bütün bunlar çok saçma gözükür de kitaplara düşman
kültür bakanları nedense çok normalmiş gibi algılanır.
Bu ülkede yıllardır kitapları hapseden kültür bakanları
görüldü. Bunlardan bir tanesi. Namık Kemal Zeybek, gar-
diyanlık görevindeki başarısından dolayı şimdilerde Baş-
bakanlık Baş Danışmanlığı'na terfien atanmış bulunuyor.
Hem de "büyükelçi" payesi ile.
Nedir kitabı hapsetmek? insanın düşüncesini, düşgü-
cünü, eleştiri yeteneğini, demokrasınin bizzat kendısmı
kilitleyip rafa kaldırmak değil midir?
Bakanlığı sırasında bu uygulamaları sürdüren bir kişi-
den Sayın Demirel ne gibi yararlı tavsiyeler alacak dersi-
niz? Bu kitapların Demirel'in "ikinciMC" hükümeti döne-
minde yasaklandığını anımsayacak olursak, belki de şaş-
kınlığımız azalır. Bugün bugündür, yarın da yarın olabilir,
değil mi?
Yasaklanan o bahtsız kitaplardan birisi de benim "Si-
yasal Toplumsallaşma" adlı araştırmamdı. Doçentlik tez
çalışmam olan bu araştırmamı basılması için kültür Ba-
kanlığı'na vermiştim. O sırada yayın komisyonundaki üye-
lerden birisi olan Mete Tunçay, çalışmam içın, "Fena de-
ğil, ama çok fazla '
Müteveffa141ve142'nci
maddeler sosyal sınıfların
varlığını kabul ediyordu,
sadece bu sınıflardan
birinin diğerj üzerinde
diktatöriûk kurmasını
yasaklıyordu. Ceza
Yasası'nın bile kabul ettiği
bir şeyi, siz bilim adamına
nasıl yasaklarsınız? Hem
de kültür adına!
Kemalist, düzen
yanlısı" diye eleştiri
getirmişti. Korkarım
haklıydı da.
Kültür Bakanlığı
tarafından benim ki-
tabımı yasaklamak
için atandığı anlaşı-
lan (ve adını hiç duy-
madığım, anımsaya-
madığım) uzman ki-
şinin raporunda ise
benim "Atatürkçülü-
ğe aykırı" şeyler yaz-
dığım ileri sürülmüş.
"Ah"öed\rr\ bunu
duyunca, "seninle
Mete Tunçay'ı aynı çuvala koyalım da bir gör gününü!"
Bizim memlekette olan işlere bakıp bakıp şaşmamak
elde değil.
Kültür Bakanlığı kitabımı "gizlice" yasakladığı için (Çün-
kü bana hiçbir zaman resmen bir şey bildirilmedi), yasak-
layış nedenlerini resmen öğrenemedim. Doğrusu çok da
merak etmedim. Ne tür saçmalıklarla uğraştıklarını nasıl
olsa çok iyi biliyordum.
Kitabım hakkındakı korkunç iddiaları, geçenierde beni
telefonla arayan (Şimdi Kültür Bakanlığı'nda görevli) Ha-
san Bülent Kahraman'dan ve Milliyet'teki sütununda ko-
nuya yer veren Melih Aşık'tan oğrendim.
Meğerse benim büyük günahlarımdan birisi, kitabım-
da "sosyal sınıf kavramına" yer vermemmiş!
Heyt bre! Kültür Bakanlığı'nın kültür düzeyine bak da
hizaya gel! Oemek ki bir kitapta sosyal sınıftan söz etmek
yasak, günah, yasalara aykırı, bilime aykırı bir cinayet gi-
rişimi oluyor, öyle mi?
Beyler, uyanın. "Sosyal sınıf kavramı, yalnız Marx'ın
ve Marksistlerin kullandığı bir kavram değildir. Nitekim,
benim o çalışmamdaki "sosyal sınıf' referanslarının hep-
si de Amerikan kökenli araştırmalardan alınmıştır. "Sos-
yal sınıf', artık toplumsal bılimlerde genel kabul gören te-
mel kavramlardan birisidir. Kendinizi gülünç duruma dü-
şürdüğünüze yanmıyorum, ama bu Nazi Almanyası'ndan
kalmadüşünce ve kültür kıtlığı ile bütün Türkiye'yi küçük
düşürüyorsunuz ki işte buna hıç mı hiç hakkınız yok.
Sizin kuyuya attığınız taşı, zaman geliyor elli tane Türki-
ye'yi Tanıtma Vakfı kursak, gene çıkaramıyoruz.
Son bir söz: Bizim yasaların koruma altına aldığı ve ta-
nıdığı ender bilimsel kavramlardan bırisınin "sosyal sınıf'
deyimi olduğunu hıç düşündünüz rrıü? Müteveffa 141 ve
142'nci maddeler sosyal sınıfların varlığını kabul ediyor-
du, sadece bu sınıflardan birinin diğeri üzerinde diktatör-
lük kurmasını yasaklıyordu.
Ceza Yasası'nın bile kabul ettiği bir şeyi, siz bilim ada-
mına nasıl yasaklarsınız? Hem de kültür adına!
Ecevit, Basın Konseyi üyesi
İSTANBUL/ANKARA (UBA) —
I Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent
Ecevit Basın Konseyi'ne üye oldu. Ecevit,
Basın Konseyi üyesi olarak TRT'nin yayınları
; nedeniyle Basın Konseyi'ne başvurabileceğini
de belirtti. Basın Konseyi Genel Sekreteri
gazeteci-yazar Halûk Şahin'den edinilen bilgiye göre 1555
numarah üye olarak kaydedilen DSP Genel Başkanı ve sarı
basın karth Bülent Ecevit resmi başvurusunu yaptı. Halûk
Şahin, Basın Konseyi'nin çalışmalannı düzenleyen yasal
prosedür gereğince Ecevit'in üye olduğunu, temsilciler kurulu
ile Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeliğine de aday olarak
seçilme hakkı kazandığını söyledi.
Mezarcı hakkında soruşturma
• ANKARA (AA) — Refah Partisi İstanbul Milletvekili
Hasan Mezarcı hakkında "Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar
Hakkında Kanun" çerçevesinde soruşturma açıldı. Ankara
Basın Savcılığı, Hasan Mezarcı'nın, Atatürk'ün yargılanması
gerektiği yolundaki sözleri nedeniyle soruşturma başlattı.
Yetkililer, savcılığm, Mezarcı'nın sözlerinin gazetelerde yer
alması üzerine resen soruşturma başlattığını beİirtti.
Şeınsi Denizer mahkûm oldu
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Genel Maden-İş
Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer, ANAP'h eski Devlet
Bakanı Cemil Çiçek'e hakaretten mahkûm oldu.
Zonguldak'taki maden işçilerinin grevi sırasında Cemil
Çiçek'i yalancılıkla suçlayan Denizer hakkında dava açılmıştı.
Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Denizer'in, Çiçek'e
yönelik "Çiçek yalancı, güven vermeyen bir insan, onu
adamdan saymıyorum" şeklindeki sözlerinde hakaret unsunı
buldu. Mahkeme, Denizer'i, TCK'nın 482/son maddesi
uyannca önce 4 ay 2 gün hapis, 2 milyon 722 bin 221 lira
ağır para cezasına çarptırdı. Denizer'in cezası daha sonra 3
milyon 332 bin 221 lira ağır para cezasına dönüştürüldü,
ardından da tecil edildi.
Ktirt enstitüsti kıırııluvor
• tç Politika Servisi — Yukarı Mezopotamya Kültür
Merkezi tarafından yapılan açıklamada bir Kurt enstitüsü
kurulacağı, bu amaçla bir girişim komisyonu oluşturulduğu
belirtildi. Kürt kültür, sanat ve bilim çalışmalannın
merkezileşmesi amacıyla kurulması düşünülen enstitunün
girişim komisyonunda şu isimler bulunuyor: Dr. İsmail
Beşikçi (başkan), Fegi Hüseyin Sağruç (dilbilimci), Dr.
Cemşid Bender (tarihçi), A. Rahman Dürre (şair), Musa
Anter (dilbilimci-yazar), Süleyman Imamoğlu (din hocası),
Yaşar Kaya (ekonomist), Talat tnanç (dilbilimci), Ibrahim
GUnbUz (kimya mühendisi).
TBMM'de 'ekonomi', (
dışpolitika've 'güvenlik' konulan tartışılacak
Hükümet 'ekranldan kaçtıMeclis'teki görüşmelerin TV'den naklen yayını
Başbakan Dernirel'in isteği üzerine iptal edildi.
Demirerin, 'Üç gün üst üste naklen yayının
vatandaşlar için sıkıcı olacağını' düşündüğü
ifade edildi. Görüşmeler TV'de banttan
yayımlanacak. Bugün 'ekonomi' tartışılacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TBMM'de "Ekonomi",
"Dış Politika" ve "Güvenlik"
konularında yapılacak genel gö-
rüşmelerin televizyondan naklen
yayımlanmasından, Başbakan
Süleyman Demirel'in isteği üze-
rine vazgeçüdi.
Bugün başlayacak olan genel
görüşmelerin naklen yayını için
tüm hazırlıkların tamamlanma-
sına karşın, dün öğleden sonra
"üç gün üst üste naklen yayının
vatandaşlar için sıkıcı olacağı"
gerekçesiyle "banttan yayın" ka-
rarı alındı. Genel görüşmeler,
her gün 21.00-22.00 saatleri ara-
sında banttan yayımlanacak.
Demirel'in isteği üzerine ya-
yından vazgeçildiği belirtilirken,
asıl gerekçenin "TBMM'de ge-
nel görüşmeler sırasında meyda-
na gelebilecek bazı tartışmala-
nn, yemin törenindeki olayda
olduğu gibi vatandaşlara yansı-
tılmak istenmemesi" olduğu
kaydedi'iyor.
"Partilerin ekran sınavı" ola-
rak nitelenen genel görüşmele-
rin naklen yayınının gerçekleş-
memesi, bu konuya verilen öne-
mi de etkiledi. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, genel
görüşmelerin naklen yayımlana-
cağı düşüncesiyle genel göruşme
için günler öncesinden hazırlık-
lara başlamıştı. HEP kökenli
milletvekilleri de "Güvenlik" il«
ilgili genel görüşmede söz alabil-
mek için yanşa girmişlerdi.
"Ekonomi" ile ilgili genel go-
rüşme bugün yapılacak. Bu ge-
nel görüşmede DYP adına Ay-
dın milletvekili Tunç Bilget,
SHP adına İstanbul milletveki-
li Algan Hacaloglu, ANAP adı-
na da eski bakanlardan Ekrem
Pakdemirli konuşacak. Hukü-
met adına eleştirileri yanıtlaya-
cak olan Devlet Bakanı Tansu
Çiller'in, konuşmasının önemli
bir bölumunü zamlar konusuna
ayırması bekleniyor.
Tansu Çiller tarafından hazır-
PKK militanlan Solhan'da yol kestiBingöl'Un Solhan ilçesi kırsal kesiminde güvenlik güçleriyle girdikleri çatışma
sonucu ölen 5 PKK militanının ikisinin Kulp ilçesi Sivrice köyüne kayıtlı
karı koca olması nedeniyle Kulp'ta yaşanan cenaze gerginliği sürüyor. Iki
militanın cenazesini almak için Solhan'a gitmek isteyen 3 bini aşkın kişi
uzun süre Kulp çıkışında güvenlik güçlerince bekletildi. Sonuçta komando
birlikleri tarafından önceki akşam didik didik aranıp yola devam etmelerine
izin verilen yumaşlar bir kilometre sonra yeni bir çevirme ile karşılaştılar.
Bu kez kendilerine kimlik sorup üzerlerini arayanlar PKK militanlarıydı.
Bölgenin denetimleri altında olduğunu iddia eden PKK militanlan
propaganda yaptıktan sonra cenaze konvoyunun yoluna devam etmesine izin
verdiler. Bu arada öldürülen PKK militanlanndan üçünun cenazesi
yakınlarına teslim edildi. Halkın cenazelerle birlikte Kulp'a girmek istemesi
olaylara neden oldu. llçe merkezinde yaklaşık bin kişilik bir grup, güvenlik
güçlerinin engellemesini protesto etti. Taş ve sopalarla komando taburuna
yürüyen grup Kürtçe sloganlar attı. Silvan'da orta dereceli okul öğrencileri
dersleri boykot ederek yürüyüş yaptılar. Yurüyüş sırasında güvenlik
güçleriyle göstericiler arasında çıkan çatışmada kimliği belirlenemeyen bir
kişi yaralandı. Diyarbakır'ın Kulp ve Mardin'in Kızıltepe ilçelerinde
kepenkler dün açılmadı. Öte yandan Bingöl'de 11 PKK militanının
ölü ele geçtiği bildirildi. (Fotoğraf: ERGÜN AKSOY)
lanan ve DYP ile SHP grup baş-
kanvekillerinin de imzalarını ta-
şıyan "Ekonomi" genel görüş-
me önergesinde, Türk ekonomi-
sinin genel tablosunun ciddi so-
runlar sergilediği belirtiliyor.
önergede, milli gelirin, reel bü-
yüme durmasına ve ithalatın ya-
vaşlamasına karşın cari işlemler
dengesinin hibeler dışında bir
milyar doların ustünde açık ve-
receği kaydediliyor.
Kronikleşmiş yüksek enflas-
yonunun en önde gelen nedeni-
nin kamu borçlanma gereğinde-
ki artış olduğu ifade edilen ge-
nel göruşme önergesinde, Hazi-
ne*nin nakit açığının yıl sonun-
da 72.3 trilyona ulaşacağı bildi-
riliyor.
Kamu kesimi iç ve dış borç
stoğunun 463 trilyonu aştığı be-
lirtilen önergede, mali ve ekono-
mik güçlüklerin çozümlenebil-
mesi için "acil ve kapsamlı" ön-
lemlerin alınmasının zonınlu ol-
duğu, hükümetin "bir stabili-
zasyon paketi"ni oluşturması
gereğine dikkat cekilivor.
"Dış Politika" konulu ikinci
genel göruşme de yarın gerçek-
leştirilecek. Gruplar adına DYP
Samsun Milletvekili trfan De-
miralp, SHP İstanbul milletve-
killeri Ercan Karakaş ve İsmail
Cem ile ANAP adına Bitlis Mil-
letvekili ve eski Devlet Bakanı
Kâmran İnan söz alacak.
Perşembe gunü yapılacak
"Güvenlik" konulu genel görüş-
mede ağırlıklı olarak "Güneydo-
gu ve Kürt Sonınu" tartışılacak.
Guneydoğu sorununun çözü-
müne iüşkin önerilerin de orta-
ya çıkması beklenen bu genel
görüşmede DYP Bursa Milletve-
kili Mehmet Gaziofln, SHP
grubu adına Grup Başkanveki-
li Aydın Güven Gürkan, ANAP
adına Genel Başkan Mesut Yıl-
maz konuşacak.
Açık oturum
öte yandan pazar günü
TRT'de yapılacak açık oturum-
da liderler hükümetin sorunla-
rını tartışacaklar. Ekonomi, dış
politika ve terör başta olmak
üzere iç ve dış gelişmelerin de-
ğerlendirileceği açık oturumda
Başbakan Süleyman Demirel,
SHP lideri ve Başbakan Yardım-
cısı Erdal lnönü, ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz ile RP li-
deri Necmettin Erbakan ve DSP
lideri Bülent Ecevit söz alacak-
lar. Açık oturum TVl'de saat
21.00'de yayımlanacak.
Melike Demirağ ve Şanar Yurdatapan 11 yıl sonra Alman pasaportuyla Türkiye'ye dönüyor
4
Ülkeıııîzde turîst olıııak çok acı'
Sinema sanatçısı ve
şarkıcı Melike
Demirağ ve
müzisyen Şanar
Yurdatapan, 1980
eylülünde terk
ettikleri Türkiye'ye
12yaşındaki
kızlanyla bugün
dönüyorlar.
Haklarında hiçbir
mahkûmiyet kararı
bulunmayan sanatçı
çift, Türk
vatandaşlığından
çıkarıldıkları için
Alman vatandaşı
olmuşlardı.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU ~
BERÜN - 1980
-
denben Al-
man) a'da vaşayan Melike De-
mirağ \e Şanar Yurdatapan'ın
on bir yıllık memleket özlemı
bugün saat 17.15"te sona enyor.
Demirağ \e Yurdatapan. on iki
>aşındakı kızlanyla birlikte
Lufthansa'ya aıt bir uçakla bu-
gün öğleden sonra tstanbul
Atatürk Havalımanf na inecek-
ler. Yarın sabah Basın Müzesi'-
nde "yurttaşlık hakkı" üzerinde
duracakları bir basın toplantısı
düzenleyecek olan Yurdata-
pan-Demirağ çifti, perşembe
akşamı sanatçı dostları ile has-
ret gıderecekler.
Müzisven Şanar Yurdatapan.
2 Eylül 1980'de, eşi sinema sa-
natçısı ve şarkıcı Melike Demi-
rağ ise 19 E\lül 1980'de Tür-
kiye'yi terk ederek Almanya'ya
gelınişlerdı. Şanar Yurdatapan.
Atatürk Havalimanı'nda dost-
ları tarafından karşılanacakla-
nnı \e emniyete götürülmeleri
için hiçbir neden bulunmadığını
belirttikten sonra şu anki huku-
ki durumları üzerine şunları
söyledi:
"Hakkımızda 140. madde
kalkmadan önce açılıp sonuçlan-
mış tek bir da\a var. Bu dava
gecen yılın aralık ayında lehimi-
ze, beraatle sonuçlanmış. Sonuç-
lanmış diyorum. çiinkii mahke-
me kararı bize tebiiğ edilmedi ie
biz kararı avukatımız Halit Çe-
lenk aracılığıyla edindik. öte
yandan sa\cılık tarafından bize 9
adet tahdit koyulmuş. Bunların
4'ü da\avla ilgili olduğu için diiş-
müş bulunuyor. Diğer 5 tahdit
duruvor. Savcılık bunları kendi-
1980 yılından beri Almanya'da >«şayan Melike Demirağ ve
Şanar Yurdatapan yann Basın Muzesi'nde bir basın toplantısı
düzenleyecekler.
ARKADAŞ
SÖZ VE MÜZtK: ŞANAR YURDATAPAN
Bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş
Bir bakarsın volkan olmuş yanmışsm arkadaş
Dolduramaz boşluğunu ne ana ne kardaş
Bu en güzel en sıcak duygudur arkadaş
(Konuşma)
"Evet arkadaş, kim olduğumu, ne olduğumu, nerden gelip
nereye gittiğimi sen öğrettin bana.
Elimden tutup karânhktan aydınlığa sen çıkardın.
Bana yürümeyi öğrettin yeniden, el ele ve daima ileriye...
Bir gün, bir gün birbirimizden ayrı düşsek bile
Biliyorum, hiçbir zaman ayn değil yollarımız.
Ve aynı yolda yürüdükçe gün gelir ellerimiz yine
dostça birleşir, aynlsak bile kopamayız..:'
Ortak olmak her sevince, her derde kedere
Ve yüriımek ömür boyu beraberce el ele
Olmasm hiç o taa içten gülen gözlerde yaş
Yollanmız ayrılsa bile seninle arkadaş...
1974, İstanbul
liğinden ortadan kaldırmıvor. tl- niyle yurtdışına çıkıslannın en-
le kendimizin uğraşması gereki- gellenebileceğinL, ama Alman va-
yor". tandaşı olduklan için eğer öyle
Yurdatapan "bu tabditler nede- bir sorun çıkanlırsa baklannm
artık Türkrye'deki Alman konso-
losluğunca temsil edileceğini"
söyledi. Demirağ ve Yurdata-
pan. on yıl boyunca yurttaşlık
hakkının çıkmasını bekledikle-
rini, 17 Eylül 1990"da yurttaşlık
haklarına kavuşmak ümitlerini
kestiklennı, aynı gün oturup
Türkiye'ye dönmeye karar ver-
diklerinı ve bu yüzden Alman
vatandaşlığına geçtıklerinı bil-
dırdıler. Yurdatapan. "Kesin-
likle dönmek için hükümetin
değişmesini veya şartların yumu-
şamasını beklemedik; kararımızı
bir yıl önce verdik" dedi.
Demırağ-Yurdatapan çifti ye-
nıden Türk vatandaşlığına dö-
nüş konusunda ise şu görüşü
savunu>or "Yurttaşlık hakkı-
mızı geri almak için baş>urmayı
reddediyoruz. Devlet eğer yurt-
taşı için varsa, ona saygı duyma-
yı görev bilmelidir. Yurttaşlık
hakkının tüm hakları gibi hcr-
kes ıçın° olduğu, 'doğuştan ka-
zanıldığY ve "kendı nzası olma-
dan geri alınamaya.cağf anaya-
sanın temel haklar bölümüne
geçirilmelidir" Kendi ülkelerin
de tunst olmanın acısını tattık-
lannı söyleyen Yurdatapan ve
Demirağ. devletin "Ben asarım,
keserün. yine de sen benim aya-
ğıma geleceksin" mantığının.
ancak ortaçağa yakıştığını ve
değişmesi gerektiğinı sözlerine
eklediler.
Türkiye'de
kalmayacaklar
Demirağ. Yurdatapan ve kız-
lan. Noel tatilinden yararlana-
rak geldikleri Türkiye'de kal-
mayacaklar Müzik ve diğer
işlennin Almanya'da devam et-
tiğini. kızlannın burada okudu-
ğunu ve Almanya'ya alıştığını
söyleyen Yurdatapan. "Bir aya-
ğimız burada, bir ayağımız Tür-
kiye'de yaşamaya devam edece-
ğiz" diyor. Melike Demirağ.
Almanya'va döndükten sonra
şubat ayında Ankara'ya gide-
rek Yılmaz Güney'ın "Sürü" fıl-
minin göstenminde hazır bulu-
nacak.
Basın toplantısı
"Türkiye'ye geleceklerine çok
sevindiklerini. ama biraz da in-
sanların uğramış olduğu büyük
değişimden korktuklarını" söy-
leyen Yurdatapan ve Demırağ'-
ın yannki basın toplantısına
llhan Selçuk, Türkıye Yazarlar
Sendikası'nı temsilen Oktay
Akbal, PEN Kulüp temsilcisi
Ataol Behramoğlu, anayasa ko-
nusunda bılgı vermek üzerc Bü-
lent Tanör ve yurttaşlık hakkı>-
la ilgili konuşacak olan Prol
Dr. Yücel Sayman katılıvor.
POR TRE MELİKE DEMİRAĞ
Arkadaş'la üne kavuştu
Kültür Servisi — Melike
Demirağ henüz on sekiz
yaşındayken, 1974 ydında
Yılmaz Güney'in şu sıralar
gösterimde olan "Arkadaş"
filminde rol almış ve üne
kavuşmuştu. Sanat yaşamına
bu filmle başlamıştı, ama
hemen ardından müzik
çalışmalanna yönelmiş, bu
filmin müziği olan
"Arkadaş" adlı şarkıyla ilk
plağını yapmıştı.
Melike Demirağ böylece,
müzik çalışmalannda
yoğunlaştı ve plaklan,
uzunçalarlan ve kasetleri
peşi sıra geldi. (Bu arada bir
de "Sürü" filmindeki
oyunuyla aldığı ödül var...)
Taa 17 eylül 1980'e dek
sürdü bu çalışmalar. Bu
tarihte, o zamanlar bir
yaşında olan kızı Zeynep ile
birlikte yurtdışına çıkan
Melike Demirağ, 1980'den
inanamadım. 400 bin
km'nin ustünde... Bu,
ekvator capının 10 katı.
Yani dünyayı en geniş
çapından 10 kez dönmek
demek. Ürküttü ve bir daha
koatrol ettim, dognı. En
azından otomobilimizin km
saati yüda 45 bin km
gösteriyor. 11 yüda yarun
milyon km eder. Dörtte
birini günlük kullanıma
saysak, -evinde oturan
Alman ydda 5-7 bin km
eskitir arabasuu- ve uçakla
gittigimiz ABD'yi,
Avustralya'yı, Meksika'yı,
SSCB'yi katarsak, toplsm
yanlış değil. Çok kabaca,
her yıla bir dünya tura
düşüyor..."
Bilindiği gibi Melike
Demirağ ve Şanar
Yurdatapan 1983 yılında
yurttaşhktan çıkanlmışlardj.
Ikili için önemli olan
Sinema sanatçısı Yılmaz Güney'in yönettiği
'Arkadaş' filmiyle ünlenen Melike Demirağ,
filmin ismini taşıyan şarkısıyla daodönemin
en popüler müzik sanatçıları arasma girdi.
Demirağ, 1980'den bu yana 200'den fazla
müzik bestesine imzasını atan eşi Şanar
Yurdatapan'la birlikte, başta Almanya olmak
üzere Meksika, ABD ve Avustralya'da
konserler verdi.
bu yana 200'den fazla
parçaya imzasını atan
besteci ve sözyazan eşi
Şanar Yurdatapan ile
birlikte Almanya'da
yaşıyordu. 80'li yıllarda
müzik çalışmalannı
Almanya'da sürdüren sanatçı
çift, bu süre içinde Meksika,
ABD, Avustralya başta
olmak üzere çeşitli ülkelerde
konserler verdi. Aynca
çeşitli ülkelerde müzik ve
siyasal içerikü TV
programlan da yaptılar.
Yaklaşık 11 yıldır
"Türkiye'den uzak yaşamı"
şöyle anlatıyor Şanar
Yurdatapan:
"Birkaç iilke hariç tnm
Avrupa'yı dolaştık.
Amerika'ya, Avustralya'ya
gittik. Her yokulugun kaç
km olduğunu da yazıp
topladım. Gözlerime
Türkiye'deki koşullardı:
"Bizim için önemli olan
istediğimiz koşollann
olması."
Melike Demirağ, "sürgün"
yıllannda Türkiye'den o
kadar uzak değildi belki de:
"Bir sanatçı için ynrdunda
olmak, yapıtfauinın halka
olaşması demektir."
Melike Demirağ ile Şanar
Yurdatapan'ın yeni kasetleri
"Hariçten Gazel",
"Al^amadım" adlı parça
yüzünden Danıştay'da
bekliyordu. Ama kaset
geçenierde özgürlüğe
kavuştu. "Hariçten Gazel"de
10 parça yer alıyor.
Çoğunun bestesi ve sözleri
Yurdatapan'ın. Parcalardan
birinin solisti de Demirağ ile
Yurdatapan'ın 12 yaşındaki
kızları Zeynep.