Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 24 ARALIK 1991
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
y e v r e Batanltğı Meteoroto|i iş-
leri Genel Mûdûriûöû'nden alınan
bigiye göre, yurdun gûney tesm-
leri çok bulutlu, Gûney Ege, Ak-
deniz, GOneydoğu Anadolu'nun
baüsı yaOışlı, dtöer yerler parçalı
bukjHu geçecek. rWWk SICAKLI-
Ğl: Bat bölgeterimizrJe biraz aza-
lacak, dtğer yerlerrJe artmaya de-
vam edecek. RÜZGÂR: Güney ve
do0u. bat bölgelenmizde kuzey
ve doğu #nlerden hafrf ara sıra
oria kuvvette, ban MtgelerimizrJe
yer yer kuvveetli olarak esecek.
Denizlerde yıklız ve karayel, Do-
ğu Karadenızde kıble ve lodos.
Akdeniz'de gündoğusu, keşışleme, diğer denızlenmızde
yıkjız ve poyra2dan saatte 10-21 denız miti hızla esecek.
Van Gölü'nde hava parçalı bulutlu geçecek. Rûzgâr gû-
ney ve doğu yonterden rıafif, ara sıra orta kuvvette ese-
cek.
Bokı
Bursa
ÇmHak
Çonjm
OeneJı
Y 13° 8° ayartalor Y
B 8° <°Hme B
Y XF 3°Erzincan B
B 6° rEranım B
B -2° -14°Eskqal«r 8
B 6° 2°Gasankp Y
Y 13° 9°GK»sıın B
Y 15° 8°GumQş*aneB
B F O*HaM*i B
Y 13° 8»toprt Y
B r 3*btoM B
3>lzn* B
7°-2" Kars B
7°-4° Kastamonu B
8° 3°Kaystfl B
9° J°KırtlareS B
9° 3°Konya B
9°T° W(t*ya 8
10° 0°Mansa
7» 2°K.Maraş
B y
Y 12° 8°Matatya B
-4° -18°MuSla
7° 1°Muş
12° 3°NıOöe
18° 9°0rtu
7°-1° Hia
0°-9° Samsun
7° 2°S*t
8° *>S«ıop
12° 6°Snas
-2° -1«»WıırtaO
7° 2°W»on
6°-1° Iıncei
7 2°Uşak
7° 3°Van
6° 3°Yozoat
7°-r Zongutt*
8°
6
B 12° 7°
Y 10° 5°
Y 14°
Y 11°
B 0°-13°
B 7° 2°
B 18° 9°
B 17° 10°
B 18° 10°
Y W 0°
B M° 8°
B 5° 0°
B 8° 3°
B 17° 10°
B 8° 0°
B 7° 3°
B 2°-6°
B e°-i°
B 12° r
: açık , Duluüu
J [UHı A-açık B-bukılu G-gûneşiı K-karfe S-sıslı Yyajmufiu
BULMACA
SOLDAN SAGA: 1 2 3
1/ Gemilerde içme
suyu konulan büyük
ve yassı fıçı. 2/ Bü-
yük erkek kardeş...
Bir marangoz aracı.
3/ Bir Güney Ame-
rika ülkesinin baş-
kenti... Sessiz, uslu.
4/ Yunan mitolojisi-
ne göre uçmayı ba-
şaran ilk insan... Bir
nota. 5/ Hizmet
hayvanlannın ayak-
larına çakılan de-
mir... Çapa şeklinde
çatal bel. 6/ tridyum
elementinin simgesi... Tatsız tuzsuz
yiyecekler için kullanılan sözcük. 7/
Mal alıp karşılığında mal vererek
ödeşme... Trabzon'un doğusunda
oturan halka verilen ad. 8/ Bir has-
talık. 9/ Çok yiyen, obur... Sonradan
ortaya çıkan.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Asb
pikrik asit olan patlayıcı bir madde.
2/ Avşa'da yetişen ve iyi bir sofra şa-
rabı eide edilen kırmızı üzüm cinsi.
3/ Asya'da bir ülke... Bir ya&ş şekli. 4/ Güzel sanat... YUbik,
tutank gibi adlar da verilen sinir hastalığı. 5/ Topkapı Sarayı'n-
da padişahlann sadrazamla divan-ı hümayun üyelerini kabul et-
tikleri yer. 6/ Bir soru sözü... Tevfîk Fikret'in tstanbul'a lanet-
ler yağdırdığı ünlü şiiri... Bir nota. 7/ Yemin... Maydanozgiller-
den özel kokulu otsu bir bitki. 8/ Küçük akarsu... Herhangi bir
kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çizgileri. 9/ Sincap.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
İki defa evlenenler
Koiay fııaş oımak
ctfTHİ.
TİMS'AH
, K K ( ) K O I ) İ L )
marka lır^ btçıklarım
IcuHanınız
24 ARALIK 1931
Yozgat meb'usu Hamdi
Beyin evvelce yaptığı bir
teklifle alâkadar yeni bir
lâyiha gelmiştir. Bu lâyiha
müteaddit kimselerle
evlenenler hakkındadır.
Lâyihanın esaslan
şunlardır:
Evlenmeleri kanunen
memnu kimselerin akitlerini
bu memnuiyeti bilerek
yapan evlenme memurlan
ile bunlan evlenmeğe
sevkeden, evlenmelerine rıza
gösteren veli veya vasileri
üç aydan iki seneye kadar hapsolunacaklardır.
Kanuni sebepler haricinde kanunun şartlarını ifa
etmeksizin evlenme vesikası veren memur 1 aydan 3 aya
kadar hapsolunacaktır.
Evlenme vesikalarını görmeden evlenmelerin dini
merasimini yapanlar hakkında da aynı cezalara
hükmolunacaktır.
Evli olduğu halde- dini merasim yaptırmak suretile diğer
bir kadınla birleşip karı koca hayatı yaşıyan erkeklerle
bu vaziyeti bildikleri halde bu şekilde evlenen kadınlar 3
aydan bir seneye kadar hapsolunacaklar, 30 lira ağır para
cezasına mahkûm edileceklerdir.
Memurlar hakkında ayrıca müebbeden memuriyetten
mahrumiyet cezası verilecektir.
Kanunu medeni, mevkii mer'iyete geçtikten sonra bu
suretle birleşmiş olup ta vaziyetlerini bu kanundan sonra
değiştirmiyenler hakkında da aynı ahkâm tatbik
edilecektir.
1HİNİ
DUNYA'DA BUGUN
Lfinngrad K 0°
Londra B 10°
Madnd A 16°
Mıüflo B 16°
CezayırT»?
Kahıre»
B 10°
ARMAĞANFUARI NDA
20-31 ARALIK
EN
GÜZEL
ARMAGAN
KİTAPTIR
ÜNÜ• İMZA GÜNÜ
BUGÛN 24AralıkSalı, 15.00- 18.00
İLHAN İREM
'05
i
YARIN 25 Aralık Çarşamba, 75.00- 78.00
SALÂHBİRSEL
Heraün 11.00-20.00
FM ruar Merkezi, Ortaklar Cad. Mecidiyeköy
Te|. 1A7 İfi 1>
1AET1SMA
Bireylerin Kendini Geliştirmesi
Birey düzeyinde çok önemli ve gerekli olan kendini geliştirme
ihtiyacının; aynı amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelen bir
grup insanın oluşturduğu sosyal kurumlar ve nihayet toplumlar
için de aynı derecede önem taşıdığı unutulmamalıdır.
zorlanmasına ve >eni bireysel ihtiyaçla-
nn doğmasına neden olmaktadır.
Hızla artan yeni bilgilere ulaşma. bu
bilgilerin sosyal yaşantıda meydana ge-
tirdiği değişime uyum sağlamanın, günü-
müzde gerek birey gerekse toplum düze-
yinde kendini geliştirme ihtiyacını doğur-
duğu söylenebilir. Diger bir ifade ile yaşı,
toplumdaki sosyal konumu, mesleği ve
aldığı eğitim ne olursa olsun bireylerin
kendilerine en gerekli olanlardan başla-
mak üzere yeni bilgileri edinme ihtiyacı
içinde oldukları söylenebilir. Kendisi dı-
şındaki dünyada olup bitenlcrin farkında
olmak. bunlan izlemek. öğrenmek, yeni
teknolojilerle kendisi arasında ılişkiler
kurmak; kısaca çevresinde olup bitenlere
hâkim olma isteği ve çevreye uyum gös-
terrne ihtiyacı, bireyin kendini geliştirme
ihtiyacını da beraberinde getirmektedir.
Kendini geliştirme ihtiyacının çok
önemli bir gerekçesı de değişmenin her
zaman gelişme olmadığı gerçeğidir Nite-
kim hızlı gelişmelerin yol açtığı değişme-
ler. her zaman olumlu yönde olamayabil-
mektedir. Bu durumda bir gelişmeden
söz edilemez. Günümüzde yaşanan tek-
nolojik ve sosyal değişmelerin insan ha-
yatına gelişme olarak yansıyabilmesi,
büyük ölçüde bireyin kendini geliştirme
ihtiyacını karşılama konusundaki çaba-
sına bağlıdır.
Günümüzün yaşam koşullan, hangi
konumda olursa olsun bireylerin günlük
yaşamlannda ne düzeyde gelişmeye açık
olduklannı ve bu konuda ne kadar çaba
harcadıklannı gözden gecirmeyi zorunlu
hale getirmiştir. Bir işletme yöneticisinin,
yönetim ve davranış bilimlerindeki geliş-
meler ışığında yönetim tarzını gözden
geçirmesi; bir fabrika işcisinin iş yerinde
gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilecek
teknolojik değişikliklere kendisini hazır-
laması; anne-babanın eğit-bilimdeki ge-
21. yüzyıl insanının kendisine soracağı en
önemli sorulardan bir tanesi "Kendimi
yeterince geliştirebıliyor muyum" biçi-
minde olacaktır. Toplumsal yaşarnda
bireylerin kendilerini geliştirmeleri ihti-
yacı. günlük yaşamı etkileyen önemli bir
süreç halini alrnaktadır. Acaba bir ev ha-
nımı, bir işçi, bir yönetici olarak bireyler
kendilerini geliştirme ihtiyaçlarını ne de-
recede karşılayabilmektedırler?
Büyük bir hızla gerçekleşen gelişmele-
ri. insanlar günlük yaşamlarına ne dere-
cede yansıtabilmekte, yeni bilgilere ulaş-
mak için ne derecede çaba harcamakta-
dırlar. Bütün bu sorular, hızlı bir değişim
sürecındeki dünyamızın yol açtığı yeni
bır bireysel ihtiyacı işaret etmektedir.
Gerçekten de günümüzde, belki de
yüzyıllara bölünmesi gereken gelişmeler
birkaç yıl, hatta ay gibi küçük zaman di-
limlerinde gerçekleşmektedir. Siyasal
alanda yüzyılların dengeleri bozulup ye-
ni anlayışlar geliştinlırken, teknolojik
alandaki gelişmeler baş döndürücü bir
hızla gerçekleşmektedir. Teknolojik ge-
lişmeler. mesafelerin kısalmasına ve her
geçen gün "olamayacak"lann sayısının
azalmasına yol açmıştır. Bu gelişmeler.
sosyal açıdan insan yaşarnını giderek da-
ha karmaşık hale getirmiştir. Yeni araş-
tırma alanlan, değişen çalışma şekilleri
ve koşullan. giderek karmaşıklaşan şehir
hayatı. kısa süre sonra yetersiz kalan
mesleki bilgiler. bireylerin uyum göster-
meleri gereken gelişmelerden sadece bir
kaç tanesidir. Tüm bunlann temelinde
uzmanlara göre her 4-5 yılda bir ikiye
katlanan ve giderek daha bihük hızla ar-
tan bilgi birikiminin yer aldığı söylenebi-
lir.
Hızlı bilgi birikimi ve hızlı değişim; ya-
şamın her geçen gün çözümlenmesi gere-
ken bir bulmaca halini almasına yol açar-
ken insanın uyum gücünün sınırlannın
lişmelere göre çocuk yetıştırme tutumla-
nnı gözden geçirmesi gereklidir.
Kendisini geliştirme çabası içinde olan
birey. gelişmeleri izleyen, okuyan. düşü-
nen. araştıran, soran, üreten, nerede
olursa olsun bilgiye ulaşma çabası içinde
olan, bildiklerini paylaşan, sürekli bir
arayış içinde o|an bireydir. Bireyin ken-
dini gehştirme ihtiyacını giderme yönün-
de çaba harcamaması ve sahip olduğu
bilgi düzeyi ile yetinmesi, her gün aynı
buunacayı çözüp kendi kendine mutlu
olmasına benzetılebilir.
Birey düzeyinde çok önemli ve gerekli
olan kendini geliştirme ihtiyacının; aynı
amacı gerçekleştirmek üzere bir araya ge-
len bir grup insanın oluşturduğu sosyal
kurumlar ve nihayet toplumlar için de
aynı derecede önem taşıdığı unutulma-
malıdır. Günümüzde giderek çoğalan ve
her yaştan insanlara eğitim hizmetleri su-
nan merkezlerin çoğalması, hemen her
rneslek dalı için vazgeçilmez hale gelen
hizmet içi eğitim programlan ve sayılan
her geçen gün artan kurslar, bireylerin
kendini gehştirme ihtiyacının bir sonucu
olarak değerlendirilebîlir.
Sonuç olarak, bireylerin duygusal, sos-
yal, zihinsel ve demografik özellikleri ne
olursa olsun kendilerini geliştirme ihtiya-
a içinde olduklan ve bu ihtiyacın birey-
den bireye farklıhk gösterebildiği söyle-
nebilir. Bu ihtiyacın bazı bireyler tarafın-
dan hıssedilmemesi. ihtiyacın olmadığı
anlamına gelmemelidir. Yaşam boyu eği-
tim, diğer adıyla yaygın eğitimin giderek
büyük önem kazândığı günümüzde ken-
dini geliştirme ihtiyacının gıderilmesi
konusunda birey, sosyal kurum ve top-
lum düzeyinde çaba gösterilrResi gerek-
mektedir. Her şeyden önce kendini geliş-
tirme ihtiyacının uyandınlması ve ihtiya-
cın giderilmesi yönünde çaba harcama-
nın, bir ahşkanlık. bir yaşam şekli halini
alması gereklidir. Bunun bilgi toplumu
olmak için gerekli olduğu unutulmamalı-
dır.
tLHAMt FINDIKÇI
tÜ İşletme Faköltesi
Davranış Bilimleri ögrencisi
Galeri • Atölye 132 «4 26 . 130 21 S7
PAGO
t ı ı c ı v x
ALİ DEMİR
Resim Sergisi
25 Anltk91/I7 0c»k9Z
Kıradut Sok. No 15 Altıyol
KnkkSy T< 34SUD6
TANJU DEMİRCİ
SENAY ÖNAL
NURCAN PERDAHÇI
İLHAN ŞEN
23 Ar«hk-91-17 Ook 92
MİNE SANAT OALERİSİ
KuflM Cad. No:
K*dlkAy T«t MS M 40
(OPERA)
S * N » I G « 1 ! ' I S
NİYAZİ
TOPTOPRAK
Retin Sergisi
23 Aralık'91 -11 Dcık'92
Dünyı s*gkk Sok. 43; 16
Op«ra U HKII T.k.tm 149 92 02
KARMA RESİM SERGİSİ 4 Ocak 1992ye kadar
MEHMH »U P»JA (ŞfKtR AHMET P»5A) - »Ll RCA KTAZIT - CESAT ARSEVEN - CEIAL UZEl
CJVABYAH - MTtllAKIRU TAHSİN - DOKTOR HİKMET EDİP HAHKI KÛSEOClU - EŞREF UREN
FMRETTtN İATKAl • FERltUM S 1 U ( H I I I - FAHM MPTAN - FUAT SOrHAN - FE'IT
HALH. P««* - HATM PİZEL - HİRMET 0HAT - H.CAHİT «EMIAN - HAUl MKMEN - IMAHIM MFI
MMHİM ÇALJJ • RA*M ATTM.M - MENMET UZEL - KAZMI 1ATAN - MCİ TFJ121 - MCt ULMUKOfiLU
NAMIK ISMAll - MAZMİ ZİTA - NUM İTEM • PERTE» MTAR - SEtÇVH TOSUL - tUUTMAK SEYYIT
SAMI TETİK - M I M İZEREH - SIRRI ELDEM - SEUHATTİN TE0MAN - HNİT HASAH «1ZA KT
»ERFF RENKGOROa - |EWET DAt - $MEF AKDİK
Golota Köprusu Yam, ZİNDAN HAN 34420 EMİNONÜ-İSTANBUI
TEL 512 42 70 (6 HAT) FAX 513 57 80
MUSTAFA ATA
Sergisi
24 Aralık 91 24 Ocak 92
• • • •
»lıy« Sok., 1 H y «
ktanbul 147 4 ( 7»-140 44 48
galeri
atölye
132 64 26
130 21 87
DEGERLİ
RESİMLERÎNİZE
MATOBEL
(YANSITMAYAN)
CAM TAKTIRINIZ
TARKI"
GÖRECEKSİrVİZ
Sl SERTAŞ CAM
TİCARÎI K0U4U
W:(1|M1 23 17*140 41 15
(11 134 13 5» «134 13 59
Ffc (1(140 41 15
C Cumhuriyet Kitap Kulübü
TAKSITLE
KİTAPV E R İ Y O R
DILEYEN HERKESE 6 AY VADELİ
OZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
73. DÖNEM KAYITLARI
BAŞLADI
18 aralık ak«amı
21 aralık hafta sonu
23 aralık hafta içi
Oersane Uskudar 343 67 81
PtSTLERIMIZ
Kozyatağı 362 47 33
Tarabya 162 08 18
• ELDEN TESLİM
150 YAYINEVİ
11000 KİTAP
Bi/gı edinmek istiyorum.
Adım Soyadım:
Adresim:
•fel:
K A D t K (
SÜRKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
Hafta Sonu - Hafta İçi
Gündüz - Akşam
kayrtlar ctevam ediyor
TAKStTLE
KADIKÖY (SöÇunüçev™ Cama yanı)
Tet 349 18 24 -336 02 06
3360279 FOK.349 18 2 5
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükürasüzdür.
SERPtL GÜLGUN TUNÇ
Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazariama A.Ş.
istiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 Beyoğlu-İSTANBUL Tel.: 152 38 81-152 38 82-152 38 61
Evlenme Cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
OKTAYSÖNMEZ
HALUK OZDALGA
SÜRMENE ŞULH CEZA
HÂKİMLİĞİ'NDEN
HÜKÜM ÖZETt
E. No: 1991/75
K. No: 1991/79
K. Tarihi: 16.10.1991
Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykın davranmak suçundan sanık Sür-
mene Aşağı Çavuşlu Köyu nüfusuna kayıtb Embiya ve Ayşe'den ol-
ma 1962 doğumlu HALİT ÖZDEMÎR'in mahkemizce 16.10.1991 ta-
rih ve 1991/75 esas 1991/79 karar sayılı ilamı ile TCK'nın 402/1, Î98
maddeleri gereğince 510.000 lira ağır para, 7 gün işyerinin kapatıl-
ması ve 3 ay meslek ve sanatının men'ine karar verilmiştır.
tlan olunur.
Basın: 46937
tLAN
MUCUR SULH CEZA MAHKEMESİ
Dosya No: 1991/56
1991/104
Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykın hareket suçundan sanık Abdul-
lah Çubuk hakkında açılan kamu davasında sanığın TCK'nın 398 ek
2 ve 19-402. maddeleri ile 647 sayılı yasanın 4/1 maddesi gereğince
490.000 TL. ağır para cezası ile üç ay meslek, sanatından men'ine,
yedi gün süre ile işyerinin kapatılmasına, karar kesınleştiğinde hüküm
özetinin işyerinin görülen yerine yedi gün sure ile asılmasına, karar
özetinin, tirajı yüz binin uzerinde Ankara, tzmir ya da tstanbul'da
yayımlanan günlük bir gazetede ilanına karar verilmekle işbu hükunı
özeti ilan olunur.
Basın: 46979
Kuril Adaları ve.
Türkiye'nin AT Üyeliği
Türkiye, AT üyelerinin sahip olduğu ortalama sosyal ve
ekonomik gelişmişlik düzeyinin çok gerisinde. Herşeyden
önce işte o nedenle, Türkiye'nin AT'ye üye olması müm-
kün değil. Bu basit gerçek, cumhurbaşkanından sokak-
taki vatandaşa kadar pek çok Türk tarafından kolay ka-
bul edilemiyor.
AT karşısında kendi göreceli durumumuzu bir türtü ger-
çekçi bir şekilde göremeyişimiz, bizi sık sık tuhaf durum-
lara düşürüyor.
Dışişleri yakın bir tarihe kadar AT'ye erken başvurmuş
olmamızı ciddi bir üyelik nedeni sayıyordu. Bir başka tu-
haf durum Körfez bunalımıyla ortaya çıktı. Türkiye'nin stra-
tejik önemi nihayet anlaşıldı ve öylelikle AT üyeliği şansı-
mız arttı sanıldı. Ne yazık ki AT üyeliği ile NATO üyeliği
arasındaki basit farkı dahi göremedik.
Şimdi moda, Orta Asya'da yeni keşfettiğimiz soydaşla-
rımız. Dağılan Sovyetler'deki Türk-Müslüman cumhuriyet-
ler üzerinde "hamilik" kurmamızın, bize AT kapısını aça-
cağı söyleniyor. Evet, Türkiye bu halklarla mümkün olan
en yakın ilişkileri kurmalı. Ama nasıl olacak da Kırgızlar-
la ve Kazaklarla ilişkilerimiz bize Brüksel'in yolunu
açacak?
Doğrusu, eğer hayal gücü bir kıstas olsaydı, şimdi çok-
tan AT'ye üye olmuştuk.
Artık hayal kurmayı bırakalım ve gerçekçi olalım. Önü-
müzdeki 10-15 yıllık dönem içinde Türkiye'nin AT'ye üye
oima intimali yok. Daha sonra ne olacağı ise şimdilik belli
değil.
Gerçekçilik, bizi AT'ye almadılar diye Avrupa düşman-
lığı yapmak veya onu bunu suçlamak değil. Üçüncü Dün-
yacılık hiç değil.
Gerçekçilik ve akılcılık, AT üyesi olmadığımızı soğuk-
kanlı bir şekilde kabul etmek ve önümüzdeki dönemde
politikalarımızı ona göre oluşturmaktır. AT üyeliğinin avan-
tajlarını yakalayamayan Türkiye, şimdi AT dışında, fakat
kenarında bir ülke olmanın avantajlarını yakalamaya ça-
lışmalıdır.
Brüksel'e sırtımızı dönmemeliyiz. Aksine, Brüksel bü-
rokrasisini çok iyi izlemeliyiz. Çünkü, onların alacağı ka-
rarların sonuçlarından kendimize avantaj sağlamak hak-
kına sahibiz. Tabii, uluslararası oyunun kurallarını çiğne-
meden.
Maastricht'\e kabul edilen iki önemli protokolden biri,
Türk kamuoyunun pek ilgisini çekmeyen Sosyal Politika
Anlaşması (SPA). Anlaşma tüm AT üyelerinde iş hayatını
ve çalışma koşullarını belirleyen yasaların aynı olmasını
öngörüyor. Almanya'nın damgasını taşıyan SPA paketi,
mesela İspanya ve _ ^ ^ _ _ _ _ _ _ _ _ — —
Yunanistan'da üreti-
min sosyal maliyetini
Kuzey Avrupa düzeyi-
ne çıkarıyor.
Çok çetin müzake-
reler sonunda Başba-
kan John Major, İngil-
tere'nin SPA dışında
tutulmasını kabul et- _ _ _ ^ _ ^ ^ _ _ ^ _ _ ^ _ ^ ^ _ ^ _ _
tirdi. Böylece İngilte-
re, özellikle yabancı sermaye yatırımları için Kıta Avrupa-
sı ülkelerine göre önemli bir avantaj sağladı. İngiltere, Ja-
ponların AT içinde en yakın işbirliği yaptığı ülke. Avrupa1
daki doğrudan Japon yatırımlarının yüzde 40'ı İngiltere1
de. Maastricht dönüşü Major, parlamentoda ilginç bir ko-
nuşma yaptı ve Britanya'nın "Japon yatırımları için bir
cennet" olacağını söyledi.
Kuveyt veya Kırgızistan üzerinden AT'ye girmek gibi mu-
azzam stratejik ve orijinal planlar yerine biz de İngilizler
gibi daha basit ve sonuç vereceği bilinen yolları denesek
acaba nasıl olur?
SPA'dan sonra AT'de üretimin sosyal maliyeti, özellikle
Güney Avrupalı üyelerde, daha da yükselecektir. Türkiye
bu gelişmeleri yakından izlemelidir. SPA'nın sonuç ver-
mesini beklemek gerekmez; eğer iyi kullanılırsa böyle bir
anlaşmanın varlığj dahi Türkiye'ye avantaj sağlamak için
yeterlidir.
Brüksel'de şu günlerde konuşulan bir başka konu, ener-
ji vergisi. Bütün üye ülkelerde uygulanacak ve bir varil pet-
rol başına 10 dolar eşdeğeri yeni bir vergi hazırlanıyor.
Türkiye, üretim maliyetlerini önemli ölçüde etkileyecek bu
vergiyi de uygulayıp uygulamamakta serbest.
Yıllık dış ticaret hacmi 300 milyar dolar, dış ticaret faz-
lası 90 milyar dolar civarında olan Japonya, dünyanın en
büyük yatırımcısı. Şu sıralarda yaşanan durgunluk nede-
niyle Japon şirketlerinin elindeki fonlar azaldı. Ama Ja-
ponların güçlü bakanlığı MİTİ yetkililerinin hesabına gö-
re resesyon yakında aşılacak ve deniz aşırı Japon yatı-
rımları 1992 sonundan itibaren yine hızla büyümeye baş-
layacak.
Eğer Türkiye akılcı ve gerçekçi poütikalar izlerse, önü-
müzdeki dönemde eski Sovyetler dahil tüm Doğu Avru-
pa ve Balkanlar'da Japon yatırımları için önemli bir mer-
kez olabilir. Bu da Batı Avrupa ve AT ilişkilerimizde bize
somut avantajlar sağlar.
Ne var ki Japon yatırımlarının bölgede ağırlıklı olarak
Türkiye'ye kayması yalnız bize bağlı değil. En önemli ra-
kip Rusya. Kısa süre önce Tokyo'ya bir Sovyet liderinin
ilk gezisini gerçekleştiren Gorbaçov, orada açık açık, ge-
niş çapta Japon yatırımlarına ihtiyaçları oldugunu söyle-
di. Japonların ise bunun için ileri sürdüğü bir şart var: İkin-
ci Dünya Savaşı'nın son günlerinde Stalin'in kaptığı Kuril
Adalan'nm iadesi.
Yeltsin 'tevef" derse, Japon-Rus baharı başlayacak. Ja-
ponlar tarihi komşularına büyük yatırımlar yapacak. Baş-
kan Bush da bu projeyi destekliyor. Kamça^/ca'nın güne-
yindeki tespih tanelerinin iadesi, bize gelebilecek Japon
sermayesinin önemli bir bölümünü başka yöne çevirecek
ve Türkiye açısından bir bakıma eski Varşova Paktı ülke-
lerinin uluslararası forrlan emmesine benzeyen bir durum
ortaya çıkacak.
Acaba Asya'daki gelişmeler içinde Kuril Adalarf nın ka-
deri mi, yoksa Özbek ve Türkmen kardeşlerimiz mi Batı
Avrupa'yla ilişkelerimizi daha çok etkileyecek, ne dersi-
niz!
Gerçekçilik, bizi AT'ye
almadılar diye Avrupa
düşmanlığı yapmak veya
onu bunu suçlamak değil.
Üçüncü Dünyacılık hiç
değil.
KAYSERİ 4. ASLİYE CEZA
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1989/529
Karar No: 1990/738
Davacı: K.H.
Sanık: KADİR TAŞÇI: Recep olu 1949 D.lu. Kayseri Fevzi Çak-
mak Mahallesi nuf. kayıtlı ve Kayseri Mimar Sinan Mah. Bozantı Cad.
154/24'te oturur. Kayseri Maarif Caddesi No: 20'de kuruyemişçi.
Suç: Sağlığa az veya çok zarar verecek derecede çekirdeğe boya kat-
mak.
Suç tarihi: 13.12.1990
Yukarıda açık kimliği ve müsnet suçu yazılı sanık hakkında mah-
kememizde yapılan yargılamasında; sanığın TCKînm 395, 3506 sayı-
lı yasa, TCKInın 59/son, 402/1-2 maddeleri gereğince sanığın netice-
ten 10 ay hapis, 60.000 TL. ağır para cezasıyla cezaladırılmasına, 2
ay 15 gun süreyle curme vasıta kıldığı, meslek, sanat ve ticaretten men1
iııe ve 5 gün müddetle işyerinin kapatılmasına, hüküm kesinleştiğin-
de, huküm özetinin Ankara, lstanbul ve İzmir'de yayımlanan tirajı
yüz binin uzerindeki bir gazete ile Kayseri'de yayımlanan bir gazete-
de ilanına, ilan masraflarının sanıktan alınmasına karar verilmiştir.
Keyfiyet ilan olunur.
Basın: 47104