22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24ARALIK1991 + *** HABERLERİN DEVAM CUMHURÎYET/19 Askerie Sivil, Siville Sivil... (Baştarafı 1. Sayfada) Bunca yıl aradan sonra dün ilk kez Demi- rel yine Yüksek Askeri Şûra'ya başkanlık yaptı. Genelkurmay'ın merdivenlerinden tırma- nırken, Aslanlı Kapı'dan geçerken ne düşün- dü Demirel? Toplantıya katılan komutanların aklındart neler geçti? Bilemıyoruz. Ama bu fotoğraflar bize bir konuyu özel- likle düşündürdü: Demokrasilerde asker-sivil ilişkisi... Bu ilişki Türkıye'de nedir? Nasıl olmalıdır? Siyaset sahnemizin gündeminde bugün demokrasinin yeniden yapılanması var. Bu çerçeve içinde asker ve sivil otorite ilişkisi mutlaka ele alınmalıdır. Demokrasilerde temel kural, sılahlı kuvvet- lerin yalnız anayasal açıdan değıl, siyasal ya- şamın içinde de "sivil otorıte"ye tabi olma- sıdır. Demokratik rejimlerde ordu, kendi ba- şına bır "güç odağı" olamaz. Siyasal tarihinde darbelerden hayii çekmiş olan Yunanistan'da 1975 tarıhli anayasal dü- zenlemeyle ordu, tam anlamıyla sivil otori- teye tabi kılınmıştır. Hükümet sormadıkça or- dunun bir konuda görüşünü açıkça bildirme- si söz konusu değildir. Yunan ordusunda ilginç bir nokta da şu: PASOK iktidarı dönemınde yapılan bır yö- netmelik değişiklığiyle bır üst rütbeliden "darbe emn" alan bir art rütbeli subaya, emri yerıne getirmeme ve emri veren komutanı askeri mahkemeye sevk etme hakkı tanını- yor. Bizde ne yapılmalı? Millı Güvenlik Kurulu, demokrasilerde ol- ması gereken olağan boyutuna indirgenmelı; yani hükumetlerin üzerinde bir statüye sa- hıp bir anayasa kurumu olmaktan çıkarılma- lıdır. İkincisi: Tüm demokratik ülkelerde oldu- ğu gibi Türkiye'de de genelkurmay başkan- ları savunma bakanlanna bağlanmalıdır. Üçüncüsü: MİT de "sıvillestirilmeli" ve ba- şına ille de asker kökenli bir yönetici getiril- mesi gerekmeyen bir yapılanmaya sokul- malıdır. Bunlar için gerekli anayasal ve yasal dü- zenlemeleri yapmanın artık hiç de güç olma- dığı kantsındayız. Bu açılardan yalnız sivil değil askeri çevrelerde de makul bir anlayı- şın uç verdigi söylenebilir. Demokrasilerde olması gereken asker-sivil ilişkilerinin asgari koşulları ancak böyle oluş- turulabilir. İki fotoğraf, bıze işte bu düşünceleri çağ- nştırdı. • Asker-sivil ilişkileriyle ilgili bu satırlarımı- zı noktalarken, bu kez "sivil-sMI" ilişkilerini gündeme getiren bir haber ulaştı Ankara Bü- romuzdan... Başbakan Demirel, Cumhurbaşkanı Ûzal'- ın, Yiğit Gülöksüz'ün Toplu Konut Başkan- lığı'na atanmasıyla ilgili kararname konusun- daki tutumuna haklı olarak sinirlenmiş. Bu kararnamenin Çankaya'dan geri dön- dürülmesine yönelik tepkisini, kapalı kapılar arkasında şöyle dile getirmiş: "Hükümet, konut polltikasını istediği kişiyle yürütmek istiyor; Cumhurbaşkam'nın şu da- ha iyıdir demek hakkı yoktur. Çûnkü konut po- litikasından sorumlu olan, o değil, hükümet- tir." Öyledir; ama Sayın Cumhurbaşkam'nın alışkanlığı da öteden berı anayasal konumu- nu zortamak, kımi zaman da aşmak yönün- de oimuştur; parlamenter demokrasinin ge- rektirdiğı "sorumsuz" ve "tarafsa" konumu- nu benımsemeye genellikle yanaşmamıştır. Onun için siyaset sahnemizde konu, yal- nız asker-sMI değil, slvil-sivil ılişkisini de de- mokrası açısından yerli yerine oturtmaktır. Hükümet, Köşkle kavgaya hazır (Baştarafı 1. Sayfada) vinden istifa eden Zeki Çakan, Mesut Yılmaz hükümetinin iş- başından aynlmasından önceki son günlerde, yeniden Köy Hiz- metleri Genel Müdürlüğü'ne ia- de edilmişti. Yeni hükümet de Çakan'ın genel müdürlükten alınmasına ilişkin kararnameyi 4 aralıkta Çankaya KöşkU'ne gönderdi. Kararnamenin halen Köşk'te bekletilmesi, hükümet çevrelerinde, "Cumhurbaşkanı- nın sadece koalisyonun SHP ka- nadından gelen kararnameleri beklettiği" tezinin doğru olma- dığırun kanıtı olarak göste- riliyor. Aynca 16 aralıkta Köşk'e gön- derilen Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı ve Kamu Ortaklığı tdaresi Başkanhğı atama karar- nameleri ile Emlak Bankası Ge- nel Müdürü'nün değiştirümesi- ne ilişkin kararname halen onaylanmadı. Enerji Bakanlığı Müsteşarlığı'na Mahir Barutçu- nun atanmasına ilişkin kararna- me de birkaç gün önce Köşk'e gönderildi. Çiftçilerin borç fai- zinin silinmesi ve Bağ-Kur borç- larına ilişkin kararnameler ise bakanların imzalan tamamlan- madığı için henüz Cumhurbaş- kanlığı'na gönderilemedi. Buna karşıük özal, KlTlerin danışma kurullannm kaldınl- masına ilişkin kararnameyi haf- ta sonunda, Kültür Bakanlığı'n- da Dış llişkiler ve Halk Kültü- rünü Araştırma daire başkanlık- larının genel müdürlüklere dö- nüştürulmesini ve ek kadro ve- rilmesini öngören kanun hük- münde kararnameyi de dün onayladı. Ancak özal'ın atama karar- namesini "Oktay Und'ın görev- dcn alınmasını uygun bulmadığı" gerekçesiyle geri göndermesi, Demirel'i sinirlen- dirdi. Demirerin, özal'ın gerek- çesini okuduktan sonra, "De- mek ki kavga edeceğiz" dediği öğrenildi. "Eğerflkkararname- de Özal'ın istediğini kabul eder- sek bun'dan sonra önıinu alamayız" görüşünde olan De- mirel, dün öğle saatlerinde Er- dal Inönü ile bir araya gelerek konuyu görüştü. Demirerin ge- ri adım atmaktan yana olmayan bu düşuncesini aktardığı belir- tildi. Demirel ve Inönü'nün gö- rüşmesinde, Gülöksüz'ün karar- namesinin bir üst yazıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı'na geri gön- derümesinin benimsendiği belir- tildi. Bu arada Inönü, dün sabah saatlerinde Yiğit Gülöksüz ile baş başa bir görüşme yaparak atanmasında ısrarlı olacağını anlattı. Toplu Konut'tan sorum- lu bakan Erman Şahin, Oktay Ural ile çalışmayacağını söyler- ken SHP çevrelerinde Gülök- süz'ün atanması konusunda "Hükümet konut ponükasını is- tediği kişiyle yürütmek istiyor. Cumburbaşkanı'nın 'Şu daha ryidir' deme hakkı yoktur. Çün- kü konut politikasndan sorum- In olan hükümettir. Yasalar Cumburbaşkanı'nın umunında değil" değerlendırmesini yaptı- lar. Bu arada özal'ın görevden ahnmamasını istediği Oktay Ural'ın, şehirleşmeden sorumlu Devlet Bakanı Erman Şahin'e verdiği brifing sırasında bugüne değin hiçbir kredi sözleşmesini imzaJamadığmı söylediği öne süruldu. Şahin'in, "kredi verilen konut sayısı ve kredi miktanna" ilişkin sorusunu yanıtlayamayan Ural'ın, "Ben bugune kadar hiç- bir sözleşmeyi imzalamadım. Vekâleten Can Cangır ile Sait Gönenç imzaladı" dediği iddia edüdi. Anayasa sornnu özal'm tavn, cumhurbaşkanı- mn anayasadaki yetkilerini de yeniden tartışmaya açtı. Özal'- ın anayasamn kendisine tanıdı- ğı yetkiyi zorladığı, kararname- leri geri gönderme yetkisi bulun- madığı savunuluryor. Anayasamn cumhurbaşkanı- nın yetkilerini düzenleyen 104. maddesinde karamamelerin im- zalanması da cumhurbaşkanı- nın görevleri arasında sayılıyor. Bu nedenle karamamelerin cumhurbaşkamnca onaylanma- masına ilişkin bir duzenleme için anayasa değişikliği gereki- yor. Ancak atama kararnameleri- nin, anayasa ile sımrlama geti- rilmemiş olanlan için yasal dü- zenleme yapılması mümkün gö- rülüyor. Bu atamaların "kararname" yerine "karar" bi- çimine dönüştürülmesi ile üçlü yerine, cumhurbaşkanı devre dı- şı bırakılarak, işlemin gerçekleş- mesi için ilgili bakan ve başba- kanın imzası yeterli olabilecek. Haftalık görüşmeler Demirel'in özal ile haftalık olağan görüşme yapmamasında onay krizinin de etkili olduğu iddia edilirken Demirel, hükü- Önce cebe, sonra devlete (Baftarafi 1. Sayfada) lişmiş yörelerdeki yatırım indi- rimioranları da 5-10 puan a- zaltılacak. Stopajlar: Gelir ve Kunımlar Vergisi'ndeki stopaj uygulama- sında tek orana gidilecek. Halen devlet tahvili ve Hazine Bono- su faizleri üzerinde yüzde 10 olan stopaj oranı yüzde 25'e çı- kanlacak. Motoriu taşıt alım vergileri: Motorlı: taşıt ve taşıt alım ver- gileri yuzde 70-80 arasında de- ğişen oranlarda arttırılacak. KDV oranlan: Temel gıda maddelerindeki yüzde 6'lık KDV oranının 1 Ağustos 1991'den itibaren yüzde 8'e çıka- nlması öngörülüyordu. Seçim nedeniyle ANAP hükümetinin ertelediği bu vergi arttınmının yeniden Bakanlar Kurulu'na ge- leceği bildirilirken, temel gıda- daki vergi orarunın arttınlması- na Demirel hükumeti de sıcak r. Bu arada, yasayla Bakanlar Kurulu'na verilen yet- ki kullanılarak baa lüks tüketim mallarında KDV oranlan 1-2 puan arttmlabilecek. Teknisyenler, hükümetin as- gari ücreti aşamalı olarak vergi dışı bırakma vaadine uygun bir formül hazırladılar. Hazırlanan bu formülde halen 54 bin lira olan aylık ücretin vergi dışı tu- tulan bölümü, (özel indirim) 1992 yılında 3 veya 5 katma çı- karılacak. Böylece özel indirim 162 bin veya 270 bin lira olacak. özel indirim tutan 162 bin lira- ya yükseltilirse, uygulanmakta olan katsayı üzerinden net ma- aşlarda 26 bin, 270 bin liraya yükseltilirse 54 bin lira artış sağ- lanacak. Ücretlileri rahatlatacak başka bir kararın da vergi dilimlerin- deki duzenleme olacağı belirtil- di. Halen 12 milyon lira olan Geür Vergisi alt diliminin bir kat arttırılarak 24 milyon liraya yük- seltilmesi öngörülüyor. PORTRE ERİCH HONECKER Erich Honecker, tümyaşammda "inançlı" bir komünist oldu. Genç yaşlarda Almanya Komünist Partisi'ne girdi 1933'te Hitler'in ik- tidara gelmesi sonucu, yeraltma çekildu ^ , . . 1935'te Gestapo tarafından yakalandı ve 10 yıl —3* T hapse mahkûm oldu. Honecker, 1947yılında k>s JJf- Kmlordu'nun Berlin'e girmesi ile serbest bı- I *1&^ } rakıldu Honecker, Demokratik Almanya'da yönetimin çeşitli kademelerinde görev yaptık- tan sonra 1976 yılında devlet başkanlığma getınldi. Ortodoks Marksizmin uygulayıcılanndan biri olan ve sert yönetimiyle tanınan Honecker, yönetimi sırasında Batı'ya kaçmak isteyen Demokratik Almanya vatandaşlarına ateş açılması emri ver- di ve bu nedenleyüzlerce kışı Berlin Duvan'ndayaşamınıyi- tirdi. Honecker, 1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardmdan görevden alındı, kısa bir süre tutuklu kaldu Honecker, bir yılt aşkın süre hastanede kaldı ve bu arada eski Demokratik Almanya yetkılileri tarafından yargılanmak istendL Almanyalann birleşmesı ile Honecker'in yargılanma- sı yolundaki istekler artmaya başladı. Almanya yönetimi, Ho- necker'in soğuk savaş döneminde Batı'ya kaçmak isteyen De- mokratik Almanlara ateş açılması emri verdiği için yargılan- masını istiyordu. Honecker, bu ay içerisinde Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in kendisini iade etme yolunda istekli olması nedeniyle Moskova'daki Şili Büyükelçiliği'ne sığındL Aziz Nesîn, Honecker'i (Baftarafi 1. Sayfada) konuğum olarak Türkiye'ye ca- ğırdığımı bildirir ve buna izni- nizi dilerim." Aziz Nesin, Gorbaçov ile Yeltsin'e gönderdiği telgraflar- da da Honecker'in sığmacak bir yer bulamamasını, bütun çağ- daş dunya ınsanlarının ders al- ması gereken, insanlık dışı ve ın- sanlık onurunu kıncı bir olay olarak gördüğünü bildirdi. Ne- sin, "Bütün dunyanın sorunla- nndan kendisini sorumlu say- ması gereken bir Turk yazan olarak bu dunımdan duyduğum utançla kendileri kabul ederse, Bay Honecker'i özel ve sürekli konuğum olarak Türkiye'ye ça- ğınyorum. Kendisine özel bir ev aynlacaktır. Aynı duruma düş- me olasılığı bulunan eski Sov- yetler Birligi ve şimdiki Rusya yöneticilerine de gerektiğinde evimizin açık olacağını bildir- mek isterim. Yaptığım bu çağ- n n ı n Bay Erich Honecker'e Ue- mesini rica ederim" izin veril- dedi. Nesin'den KohFe Aziz Nesin, Almanya Başba- kanı Kohl'e gönderdiği telgraf- ta da Honecker'in yandaşı da karşıtı da olmadığiPi belirterek "Bay Erich Honecker'i bir za- manlar Nazi Almanyası'ndan kaçmak zorunda bırakılmış bi- limcileri de konuk etmiş olan yurdumda özel ve surekli konu- gum olarak cağırmakUyım" de- di. Nesin, Moskova'mn Türkiye Büyukelçisi ile Moskova'mn Şili ve Türkiye büyükelçilerine de gönderdiği ayn telgraflarda, Honecker'in durumundan duy- duğu uzüntüyü ve tepkiyi dile getirdi ve Honecker'i Türkiye'- ye davet ettiğini yineledi. metle Çankaya arasında böyle bir kriz olmadığını söyledi. Demirel, dün partisinin genel idare kurulu toplantısına girer- ken konuya ilişkin sorulara, "Yok böyle bir kriz. Yani bir ta- yin imzalanmazsa, imzası geci- kirse bunu hemen kriz diye ilan etmenin ne anlamı var" karşılı- ğını verdi. Başbakan Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Turgut özal ile haftalık olağan görüşmelere de- vam edip etmeyeceğine iüşkin tartışmalara da acıklık getirerek "Haftalık olağan göruşmelerin ara rejimden kalma bir âdet olduğunu" söyledi. Kendisine, olağan göruşmelerin sürüp sür- meyeceğini soran gazetecilere, "Nereden olağan görüşmeler oluyormuş? Niye olağan? Bun- lar, ara rejimlerden kalma bir- takım âdetlerdir. Siyasi iktidann ustünde ipotek olduğu hissini kimseye vermem. Ne yapacağı- mızı biz kendimiz tayin ederiz" karşılığını verdi. Öte yandan Demirel ve özal- ın çarşamba günü saat 13.30'da Başbakanhk'ta bir araya gelme- leri kesinleşti. özal'ın yapacağı kutlama ziyaretinde kararname- ler sorununun da ele aJınabile- ceği bildirildi. 20 öğrenci gözaltında ADANA (Cumburiyet Güney Üleri Biırosu) — Kahramanrna- raş olaylannın 13. yıldönümü dolayısıyla forum düzenleyen Çukurova Üniversitesi öğrenci- lerine jandarmalar müdahale et- ti. Bazı öğrencilerin yaralandığı olayda 20'ye yakm öğrenci de gözaltına alındı. Çukurova Üniversitesi Mer- kez Kafeterya'da dün saat 12.30'da bir araya gelen 300 ka- dar öğrenci, Alevi-Sünni çatış- masına dönüştürülen 1978'deki Kahramanmaras olaylannı kına- mak üzere forum düzenledi. Katliamı kınayan konuşmalar yapan öğrenciler, "Maraş katli- amının hesabı sorulacakür" di- ye slogan attılar. Yaklaşık yanm saat süren forum sırasında ka- feteryamn etrafmı saran 150 ka- dar jandarma, öğrencilere çıkış- ta müdahale etti. Bazı öğrenci- lere dipçikle müdahale eden jan- darmalar, bir süre taşlandı. Pro- testocu gruptan bazı öğrencile- rin jandarmalar tarafından alın- ması üzerine çıkan arbede sıra- sında öğrenciler, eğitim fakültesi «na binasına çekilmek zorunda kaldılar. öğrenciler, gözal- tına alınan arkadaşlan bırakıun- caya dek çeşitli eylemler yapa- caklanm söylediler. Diyelim ki arkadaşla rı nız size bir yübaşı hediyesi aldılar... Orneğın ATcTM'ini Fınn. Demek kt 92'de nefıs ızgaralar, şişler. pılıç çevirmeler ştp diye hazır olacak. AEGMiniFtrtn Ayda 88.000 TL / Peşin + 6 takstt Toplam 616.000 TL Belki kırtşıklardan nefret etttğinizt btldıkleri ıçın, size barıka bır AEG Bubarlı Ûtü getırdiler AEG Buharh Ütü Ayda 36.000TL / Peşin + 6 taksit Toplam 252.000 TL Hele bedıyemz AEG Buharlı Pres l'tu ıse . Bir dokunuşta. en buruşuk çamasırlar tatnam. AEG Bubarh Pres Ütü Ayda 344.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 2.408.000 TL Pekı sabahlan şöyle taptaze portakal suyiına ne dersmtz? AEGMevve Suvu Prest 'nden AEG Meyve Suyu Presi Ayda 132.000 TL 1 Peşin + 6 taksit Toplam 924.000 TL HedıyenizAEG Mutfak Robotu iseyaşadımz. Çırpma, kanştırma, kesme ışleri çarçabuk bitecek. AEG Mutfak Robotu Ayda 169.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 1183-000 TL Bdkıde br AEG Aspırator Yıneyasadmız. Mtttfağınzda bahar baıası esecek AEG Ftnn Üstü Aspiratör Aydı 82.000 TL 1 Peşin * 6 taksit Tcplatn .«"'4.0OOTL Hele çttır çıtır kızarmış ıkı dtiım ekmekle mıs gıbt kabvaltı AEG Toaster Ayda 33.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 231.000 TL Belkigüçlü solıığuyla evi tertemiz yapacak bır AEG Elektrtkiı Süpurgeniz olur AEG Vampyr Ayda 118.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 826.000 TL AEG Dıijiı litbıi dorthı ocakfena mı durur* AEG Dörtlü Ocak Ayda 52.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 364.000 TL Uııtg a'^ak ıç n AEG Danışma Mertrez' m arayabılırsınız Trr;e r >n''eresnüen ararsan>z arayın ücretsiz goruşeb eceğ nız telefoiıar m<z {b* " j i a ' çevırmemze gerek yoktur) 9-00-164-024 ve 9-00-164-025. Cğe- ele ııannız (1) V 4 65 90/91 Ya yemeklen AEG Mikrodalga Fınn 'da pışırmenin keyfi' AEG Mikrodalga Ftrtn Ayda 385.000 TL 1 Peşin + 6 taksit Toplam 2.695-000 TL Keyiflendiniz değil tni? Peki siz dostlanntzı birAEG'yle sevindirmek istetnez misiniz? Bütün bu AEGIer şimdi AEG Demirel (Baftarafi 1. Sayfada) neyi gerektiriyorsa o yapınr" di- yerek bu konuda önergenin ce- vaplanması dışında bir acıkla- maya gerek duymadığını söyle- di. öte yandan Gedik'in "Eğer Sayın Cîndorak bu önergeyi iş- leme koymazsa, taraflı davranı- yor, bu bakanları koruyor demektir" diye konuşmasının ardmdan gözler Cindoruk'a çevrildi. önergede adı geçen ba- kanlardan Ömer Banıtçu ile ge- çen günlerde "kumar borcu" iddialan nedeniyle sürtüşme ya- şayan Cindoruk'un önerge ko- nusunda takınacağı tavır merak konusu oldu. TBMM Kanunlar Dairesi'nin önergeyi imzaya ha- zır hale getirdiği, Cindoruk'un da imzalayarak işleme koyma karannda olduğu bildirildi. Banıtçu: Trilyonu ruyamda bile görmedim Devlet Bakanı Omer Banıtçu, kendisini "trilyoner" bakanlar arasında sayarak son on yıllık veri dökümünü bildirmesini is- teyen ANAP'h Gedik'e teşek- kür ederek "trilyonu riiyasında bUe görmediğini" söyledi. Barutçu, "soru önergesinde adı geçen bakanlar ve siz TBMM Başkanı Sayın Cindo- ruk'un eleştirdiği kişilersiniz. önerge Sayın Cindoruk ile ba- zı bakanlar arasında gerginlik- ten yararlanmak için verilmiş olabilir mi" sorusuna şu karşı- hğı verdi: "Sayın Cindoruk o konuda bir sey söylemedigini ifade ettiler. O bakımdan Sayın Cindoruk ile bizim aramızda şu anda herhangi bir sey yok. Kim- se de bulanık suda bahk avlaya- maz. Biz o işi kapattık." Gedik'e kendisine trilyoner olma fırsatı verdiği için teşekkür ettiğini söyleyen Barutçu şöyle konuştu: "Ben şimdiye kadar büyük bir ticaret yapmadım. 1980-87 devresinde yasaklıydım. Kann- ca karannca çoluk çocuğumu gecindirmek için çok knçnk çapta birtakım şeyler yaptım. Şu anda bir Didim'de. bir de Ankara'da kooperatif hissesiy- le alınmış iki evim var. Herhal- de bu arkadaş yanlışlıkla benim adımı da koymuş. Gece ruyam- da bile gormüyonım oyle şeyk- ri. Kooperatifle aldığım evlerin dış;nda şimdiye kadar bir şeye sahip olamadım. Ama kamuo- yunun bundan bilgi sahibi ol- masından dolayı memnunum. Kamuoyu beni daha iyi tamma imkânı bulor. Cana telefon et- seydi kendisine yardımcı olur* dum. Benim acımdan güzel bir sey yapmıştır." Banknot • (Baftarafi 1. Sayfada) lacak. Ügililer, bu yıl 18.9 tril- yon lira olan kısa vadeli avans limitinin yıl sonuna kadar 15-16 trilyon liralık bölümü- nün kullanılacağım ifade edi- yorlar. 1992'de ise bütçe bü- yüklüğüne göre 30 trilyon li- ra civanna yükseleceİc olan avans limitinden yaklaşık 15 trilyon lira ek laıllanım olana- ğı doğacağı hesaplanıyor. Bu arada, belli dönemlerde avans limitinin yetersiz kalması ha- linde de Merkez Bankası'mn kamuya yönelik tanmsal ve sınai reeskontlanna işlerlik kazandınlması öngörülüyor. Devlet Bakanı Çiller'e yakın kaynaklar, Merkez Bankası'- mn özerkliğine önem verildi- ğini belirterek, "Ancak Mer- kez Bankası da artık esldden olduğu gibi, kamunun bütün dengderi bozulurken, Hazine çok ağır bir borç yükü altına girerken, sırf kendi bilanço- snnu düzeltmek için hareket edemez. Uygulanacak yeni stabUizasyon programı için Merkez Bankası'nın bir mik- tar parasal katkı sağlaması gerekir" görüşünü dile getiri- yorlar. Beşikçi'ye 'Baştarafı 1. Sayfada) olarak "Kürtlerin Mecburi İskânı" adlı kitabından dolayı tutuklanmış, 28 Kasım 1991'de tahliye edilmişti. Yazı ve kitap- larından ötürü, birçok davası süren Beşikçi dün Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafın- dan TCK'nın 312/1. maddesine muhalefetten 12 ay hapse mah- kûm edildi. Kürtlerin "San Hoca" adım taktıklan Ismail Beşikçi'ye mah- kûmiyeti bu kez haftalık Yeni Ülke gazetesinin 2. sayısında ya- yımlanan "Kürt Kadınımn Ge- rillaya Kanlması'' başlıklı maka- lesi getirdi. Aym yazı nedeniyle gazetenin Yazı Işleri Müdürü Özkan Kılıç da önce 12 aya mahkûm edildi, daha sonra ce- zası paraya çevrildi. Savunma avukatlan, yaptık- ları açıklamada temyiz için Yaı- gıtay'a başvuracaklannı, çünkü verilen cezanın "haksz oMnt«- nn " belirttüer. Ismail Beşikçi tahliyesinden sonra 11-12 Aralık 1991 tarihli Cumhuriyet'te yayımlanan dizi röportajda "Kimse yazmamı istemiyor" demiş ve sözlerini şöyle sürdürmüştü: "Kitaplann toplaolması, gizİi gizü alınıp sa- ' tılır bir dunımda olması, Türk toplumu adına buyük bir ayıp. Türk toplumunun Batı medeni- yeti dediğimiz kategorinin ne kadar dışında olduğunu göste- ren en onemli gosterge, kanım- ca düşünceye yapılan baskılar- dır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle