22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 tstanbulBüyükşehir Belediyesi'nin eski veyeni başkanı tartışmaya doymuyor Sözen-Dalan: Kavgaya devam' REMZt GÖKDAĞ Yaptıklan işten çok birbirle- riyle uğraşmalan unutulmaya- cak ikı yönetia: Nurettin Sözen, Bedrettin Dalan. Adlannı yan \ yana yazmak kolay, ama bir ' araya getirmek neredeyse ola- i Benzer yanlan yok denecek . kadar az. Birbirlenyle görüşme- " mek için her yolu deniyorlar. 1984-1989 tanhleri arasında Istanbul Büyükşehir Beledıye Başkanlığı yapan Bedrettin Da- lan, şu anda DYP Istanbul Mıl- letvekıli. Çalışmalannın büyük bölümünü Ankara'dan değil, tstanbul'da Balmumcudaki Eğkim ve Kültür Vakfı Mer- kezi'nden yürütüyor. 26 Mart 1989 yerel seçimle- rinden sonra Bedrettin Dalan'ın '- terk ettıği koltuğa oturan Nu- * rettin Sözen. üç yıl önce başlat- tığı "geçmiş dönemin yolsuzluk- lannı" açıklamaya devam ediyor. Bu iki yönetici arasındaki son kavgaya Park Otel neden oldu. Kamuoyunda uzun süredir tar- tışılan bu otel inşaatının Dalan'- ın tek imzasıyla meclise sunul- madan başlatıldığını belirten Sözen, geçen hafta Bedrettin Dalan'a "istifa" çağnsında bu- lundu. Dalan da Sözen'ı. "Yol- sazlnk yaptıysara mahkemeler var. tspat et. Bugiine kadar ede- mediysen sen istifa et" diyerek yanıtladı. Halef-selef kavgasının doru- r ğa ulaştığı bugünlerde bu çatış- maya kaynak olan çarpıcı olay- lan araştırdık. Kavgaya neden tstanbnTda ezeli rekabet İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile selefi İstanbul DYP Milletvekili Bedrettin Dalan, Park Otel, vakıf arazileri, Perpa, dogalgaz, belediye fınnında yakılan belgeler ve Haliç konulannda sürekli olarak birbirlerini suçladılar. boşluk çıkar. Biz sözü edildiğı gibi evrak yakmadık. Dogalgaz çilesi olan konular ve taraflann gö- rüşleri şöyle: Park Otel Gûmuş- suyu'nda yapılmakta olan gökde- jenin 1/500 ölçekli uy- gulama imar planı geçmiş döne- min Beyoğlu Belediye Meclisi'- nde onaylandıktan sonra Bü- yükşehir Belediye Meclisi'ne göndenldi. Dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, bu planı 20.6.1988'de onayladı. Semt halkı otelin durdurulması istemiyle İstanbul 4. tdare Mahkemesi'nde 1989 yılında bir dava açtı. Bu davada mah- keme heyeti Bedrettin Dalan'ın söz konusu planı Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunmadan tek imzayla onayladığını açıkla- mıştı. Otelle ilgılı dava halen devam ediyor. lendi. Bütün bu belgeler arşıvı- mizde. Sayın Dalan'ı istifaya davet ediyorum. Bu bina, tstan- bul'daki diğer gökdelenlerde olduğu gıbı "nasıl bina istersen ona uygun imar planı" ılkesınin tipik bir örneğıdır. MLJUfc Bu olayda kesinlikle yasal prosedüre uygun hareket edilmiştir. Bunun aksini ispat etmeleri mümkün değil. Nite- kim birkaç kez şikâyet ettiler, ama geri çevrildi. Sözen üç yıl- dır neredeydi? Kanunsuz bir iş yapsaydık bin defa mühürler- lerdi. Yetki aşımı diye bir hadise yoktur. Aştıysam versin mah- kemeye. artık yerel yönetimlere ait mal- lan özel kişilere peşkeş çekeme- yeceğı gerçeğı mahkeme kara- nyla ortava çıkmıştır. ,- MlMt Nu- „ rettin Sözen, -„ancak okulla- rın önündeki m . beledıyeye aıt _^;kaldınmlarda yürüyebilir. Okula giremez Sanki vakfın sahibiymiş gibi ve- jilere "Korkmaym" dıyor. Biz ilk davayı 5 ay evvel kazandık, ama kalkıp yaygara yapmadık. Sözen'in iki senelik ömrü kaldı. Budavalann bitimine ne onun ne de bizim ömrümüz yeter. tık, kimimiz işletmeye açama- dık. Perpa, dünya çapında hızla bitirilen bir bina. Sözen gelir gelmez binayı kanunsuz ilan edip fiyatlan yanya düşürdü Altını bakıra çevirdi. Neymiş, bina kaymış. Dev gibi bina, ka- yar tabiı. Biz bu sorunu kısa süredeçözerdik. Belgeler yakıldı mı? Sözen göreve gelir gelmez bu iddiayı ortaya attı. tddialara göre yerel seçimin yapıldığı 26 Mart akşamından görevi devra- lıncaya kadar belediyenin kalo- rifer kazanlannda belediyeye ait çok sayıda evrak yakılmıştı. Vakıf arazileri Perpa Bu otel olayı geç- miş dönemin keyfı bir uygu- I lamasıdır. j trnar planı Imadan Dalan'ın tek imzasıyla onaylandı. Otelin yapılanması da Dalan'ın onay- ladığı avant projeye göre belir- Danıştay, Bedrettin Dalan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde bazı belediye arsa- lannı İstanbul Eğitim Vakfı'na satma iştemini hukuka aykın bulan idare mahkemesi karannı onadı. Danıştay'ın bu karanyla Sözen. Dalan'ın başkanı oldu- ğu v_akfın arazilerini gen istedi. StZHfc Geçmiş dönemin üst düzey belediye yöneticilerinin kendi kurduklan vakfa yasala- ra aykın bir şekilde ve sudan ucuzfiyatlarlabelediyenin arsa- lannı devretmeleri üzerine baş- lattığımız hukuk mücadelemiz aşama aşama sürüyor. Kişilerin Temeli 1986'da atılan Perpa bınası, yanındaki özel şahıs ara- zilerine kaydığı gerekçesiyle mahkemelik oldu. Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava surerken belediye yöneti- mi değişti. Sözen, davacılara 16 milyar lira ödemeyi kabul etti ve sorun çözüldü. StZBt Perpa, 1989 yılında göstermelık olarak açıhşı yapı- lan, sorunlanyla devraldığımız dev bir binadır. Sorunun çözü- mü için büyük çaba harcadık. Bu "dev gecekonduM yu yasal ha- le soktuk. UİMt Kimimiz Perpa'yı yap- Bura- Ida resmi ev- jraklann fütur- ;suzca imha jedilişi söz ko- jnusu. Acaba bu yakılan evraklarda neler var- dı? Bunu bilmek en doğal hak- kımızdır. Tanık ifadelerine dayalı iddiaya göre eski yöneti- min emriyle kalorifer kazanla- nnda çok sayıda evrak yakıl- mıştır. •MJUt Tepedeki insanlar bel- ge yakmaz. Yaksa yaksa alttaki memurlar yakar. Bunlar saçma- lık. Her belgenin ilgıli müdür- lüklerde mutlaka benzerleri vardır. Yaktığın anda dosyada İş sözleşmesinin bizden önceki yönetim tarafından im- zalanması nedeniyle 7 aylık bir gecikme olmuştur. Bu nedenle müteahhidin ek ödeme talebiyle karşı karşıya kaldık. Bu projeyi 10 milyonluk kente uygulama- nın zorluklan var. önemli olan, bu zorluklan aza indirmektir. IMJW: Tam anlamıyla bir fı- yasko. İşletmecilik bilmiyorlar. Müteahhit kaba inşaatı yapıp ince inşaattan kaçmak istedi. Bizim imza attığımız projeyi ta- kipetselerdı 91 sonunda 350 bin aboneye gaz vermiş olurlardı. Haliç mavi olmuyor Dalan döneminde Haliç'ın suyu kolektörlerle Marmara'ya deşarj ediliyordu. Sözen, Mar- mara'yı kirlettiği gerekçesiyle projeyi iptal etti. Haliç'in suyunu Mar- mara'ya aktarmakla Haliç'i temizlemedikleri gibi Mar- mara'yı da kirlettiler. Tavan- dan akan suyu temizlemek için tavandaki deliğı kapamak yen- ne tabandaki suyu silip durdu- lar. Boş bir uğraştı. Haliç'i öldürdüler. Parklan öldürdüler. Haliç diye bir şey kalmadı. Bizim yaptığı- mız projeleri CHP 1956'dan beri savundu, ama Sözen, biz yaptık diye karşı çıktı. Trilyon- larca liraya yazık oldu. YOKve Doğramaa içinkarar haftaya ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — YÖK Başkanlığı'- nın durumu bu hafta belli ola- cak. Görev süresi cuma günü dolacak olan Prof. thsan Doğ- ramacı'nın bu göreve yeniden atanıp atanmayacağını doğru- dan Cumhurbaşkanı Turgut Özal kararlaştıracak. Hükü- met de boşalan dört YÖK üye- liği için adaylannı bu hafta özal'ın onayına sunacak. Anayasarun YÖK Başkanı'- nı atama yetkisini cumhurbaş- ' kanına vermesi nedeniyle, Doğramacı'nın gitmesini sağ- layabilmek için hükümetin özal'la anlaşması gerekiyor. Hükümet, boşalan dört YÖK üyeliği için önereceği adlarla, bir anlamda Özal'a YÖK Baş- kanlığı için adaylannı sunmuş olacak. özal, daha önce kendisinin atadığı Doğramaa ve Prof. Ömer Yigitbaşı'nın görev sü- relerinin dolmasıyla boşalan iki YÖK üyeliği için doğrudan atama yapacak. Özal aynca Doç. lhsan Sezal ve Erdogan Öner'in görev sürelerinin so- na ermesi ve eski DPT Müste- şan Ali Tigrel ile eski Adalet Bakanı Ssbahattin Çakma- koğlu'nun geçen hafta istifa- lanyla boşalan biri Milli Eği- tim Bakanlığı'nca diğer üçü ise hükümetçe önerilecek dört üyenin de atamasını onaylaya- cak. Hükümet kanadımn önere- ceği üyelikler için Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcı- sı tbsan Özcukuriu'nun adı kesinleşirken, Prof. Mehntet Haberal ile Prof. Tiirkan Ak- yol da önerilen adlar arasında. Aynı şekilde Başbakanlık Müsteşan ile DPT Müsteşan'- nın da YÖK üyeliğine öneril- meleri bekleniyor. HasankeyFîn keyfi kaçtı Dısu Barajı 10 yıl sonra faaliyete gececek.Teknik ilerleme Hasankeyf in imdadına vetişmezse. tarihi yerler Dısu Baraj Gölü'ndeki balıklan misafir edecek. Devlet Bakanı Barutçu tarihiyerleşim merkezinin sular altında kalacağını söyledi GÜNSELİ ÖNAL ANKARA — Hasankeyfin llısu Barajı'nın sulannın altın- da kalması kesinlesti. Güneydo- ğu Anadolu Projesi'nden (GAP) sorumlu Devlet Bakanı Ömer Baıntça, llısu Barajı'nın devre- ye girmemesi durumunda Tür- kiye'nin çok büyük bir enerji kaybı olacağını belirterek "Bun- ÛM* vazgeçmemiz mimkün de- Jil" dedi. Ihsu Barajı'nın, 2000-2005 yıllan arasında faali- yete gcçecegini bikiiren Barutçu, Hasankeyfteki tarihi eserlerin taşınarak kurtanlması için yeter- li zaman olduğunu söyledi. Hasankeyfin geleceğine iliş- kin Cumhuriyet muhabirinin sonılannı yanıtlayan Barutçu, Hasankeyfin bir açık hava mü- zesi gibi yerli ve yabancı turist- lerin akınına uğradığını vurgu- ladı. Tarihi eserler yönünden çok zengin olan HasankeyFn sular altında kalmasını arzu et- mediklerini bildiren Barutçu, "Arkeolojik bakımdan fevkala- de ömtn taşıyor. Orada şu an- da Tarizm ve Çevrc ifai«nhichın çataşıyor. Bizim projeterimiz var, calısıyonız. Her yıl inceleme ve anş&rraa için muayyen miktar- da para ayıracagız. Bu ytl 500 milyon lira ayırdık" diye konuş- tu. Ihsu Barajı'nın en erken 2000-2005 yıllan arasında dev- reye gireceğini söyleyen Barutçu, şöyle dedi: "Hasankeyfin su alünda kal- masına daha çok var. Yalnız bu tesisten vazgeçmemiz iilke men- faatine degil. Tesis, çok büyük bir tesis. Orayı şu anki duru- muyla kurtaralım dediginiz za- man tesisten istifadeniz olmaz. Bırakuuz rant olnu halini, tesi- sin tamamen iptal edilmesi la- am. Tesis iptal mi edflecek, yok- sa Hasankeyf mi kurtulacak? Her ikisinin de ülkeye fayda ve zararını göz önünde tutmak la- zım. Ama bütün bunlara ragmen önümüzde yülar var. Hasan- keyfin kurtanlması için betki bir imkfln dogabilir" diyen Ba- rutçu, "Henüz kesbı karar verfl- medi mi" somsuna, "Kesin ka- rar vermeye çok ÇMnkü en azmdan 12-13 sene- miz vmr" karşüığını verdi. Barut- çu, "Eger barajın yapımından vazgeçünıe oiasıhgı vusa, bu ka- rann bir an evvel verilerek soru- nun en az zararia atlatılması da- ha dogru olmaz mı" sorusuna da "Zararın neresinden döoer- seniz kirdır diyemezsiniz. O te- sisten vazgeçüemez. Ama Ha- sankeyf kurtanhr mı, kurtanla- maz mı, onu bilemiyonım" ya- nıtını verdi. GUMJN NOTLARI OSMAN ULAGAY Istikrar mı? Refah mı? Güzel hayalleri yıkan adam durumuna düşmek aslın- da hiç de hoşuma giden bir şey değil, ama hayal tacirle- rinin hayli fazla olduğu bir ülkede sık sık bu tatsız duru- ma düşmek zorunda kalabiliyor insan. Güzel hayallerle avutulmak belki bir süre avutulanların da hoşuna gidiyor ve bu hayalleri yıkmaya çaltşanlara kızıyoriar, ama sonun- da büyük düş kınklıklarına uğrayıp öfkelerini hayal tacir- lerine yöneltenler de gene onlar oluyor. Türkiye'nin ikinci on yılına giren enflasyon serüvenin- de bu süreç cok yaşandı. 1983'ten bu yana hemen her yıl iktidardaki hüKümet enflasyonu düşüreceğini, ekono- mide istikrarı sağlayacağını ilan etti, iddialı enflasyon he- defleri açıklandı ama bu vaatlerin hiçbiri tutulamadt. Enf- lasyonun düşürülmesini bekleyenlerde düş kırıklıkları bir- birini izledi. Şimdi halka umut veren yeni bir hükümetimiz var. Hü- kümetin Devlet Bakanı Tansu Çiller, enflasyonu mutlaka ve hızla düşüreceklerini, önümüzdeki ağustos ayından tti- baren görülecek olan bu düşüşü sağlayacak "stabilizas- yon programı"nı 15 ocak tarihine kadar açıklayacaklarını söylüyor. Dün sabah Ekonomik Hukuk Araştırmaları Vak- fı'nın düzenlediğı toplantıda konuşan Sayın Çiller bu be- yanlarını yineledi ve "stabılızasyon" yani ıstikrar progra- mının ilkelerinin tüm toplum kesimleriyle tartışılarak ke- sinleştırileceğini söyledi. Çiller, kendilerinin toplumsal uz- laşmaya dayanan "heterodoks" yöntemi seçmediğini, "ortodoks" bir ıstikrar programı uygulayarak enflasyonu aşağı çekeceklermı de bir kez daha vurguladı. Tansu Hanım'ı son bir haftada üçüncü kez dinlıyorum. Bu temaları sürekli tekrarlıyor. Bu arada tasarladıkları programı Dünya Bankası'nın beğendiğini, bu programın öncelikle "ortadirek" denen kesimi rahatlatmayı hedef- ledığini de söylüyor. Bu arada Sayın Demirel ve Sayın İnö- nü de seçimler öncesinde halka yaptıkları tüm vaatleri tu- tacaklarını söylemeye devam ediyorlar. 'Stabilizasyoıf ciddi iştir Şımdi bütün bunları duyunca şu 15 ocağa kadar açık- lanacak olan "stabilizasyon programı"nı iyice merak edi- yorum. Söyleneniere bakılacak olursa hem "ortodoks" olacak bu program, bu nedenle Dünya Bankası'nın be- ğenisini kazanacak ve enflasyonu hızla aşağı çekecek; hem de tüm toplum kesimlerinin onayıyla hazırlanmış ola- cak ve öncelikle "ortadirek" denen geniş toplum kesi- mini rahatlatacak. Belki ben biraz cahilim bu konuda, ama benim bildi- ğim "ortodoks" stabilizasyon programları çok disiplinli, daraltıcı maliye politikalannı ve bununla uyumlu bir para programını gerektirir. Enflasyonu hızla aşağı çekmeyi amaçlayan stabilizasyon ya da ıstikrar programları uygu- lanırken ekonominin düşük bir büyüme hızında seyret- mesi, iç pazarın durgunluğu göze alınır. Bütün toplum ke- simlerinin hiç değilse geçici bir süre, gelirlerinin enflas- yon oranının atında artmasına razı olmaları öngörülür. Ülke ekonomisi ve insanları, ancak bu zorunlu kemer sık- ma döneminin ardından daha rahat koşullara kavuşabi- lir ve bu noktaya gelinmesi için de bir-iki yıl gerekebilir. Enflasyonsuz, sağlıklı ekonomik büyüme de ancak o za- man başlayabilir. Böyle bir istikrar programının uygulanabilmesi vş MP>U- lan sonucu verebilmesı için bunu uygulayan iktidarınsağ- lam bir desteğe sahip oiması ve kesin bir kararlıitk gös- termesi gerekir. Çeşitlı toplum kesimlerınden gelecek olan tepkilere göre program değiştirilir ve sulandırılırsa umulan sonucu umulan sürede vermez, enflasyonu hız- la aşağı çekme arzusu bir hayal olarak kalır. Sayın Çiller ve ekibi, bana bağdaşmaz gibi görünen özelliklerı bağdaştıran sihırli bir formül buldu ise bir yan- dan ciddi bir ıstikrar programı uygularken diğer yandan geniş kitleyi rahatlatacak önlemleri devreye sokabilecek- se buna şapka çıkartılır. Yok eğer böyle bir sihirli çözüm ortaya konamayacak- sa kimse kimseyi oyalamasın. Ya ciddi bir ıstikrar prog- ramı uygulanacağını ve bunun hemen tüm kesimler için sıkıntılı bir dönemı gündeme getireceğini bilelim ve ken- dimizi ona göre hazırlayalım ya da her kesime biraz şe- ker verme politikasının devam edeceğini bilelim ve yük- sek enflasyonla biVlikte yaşama alışkanlığımızı sürdürelim. Ciddi bir istikrar programı orta vadede sağlıklı büyü- meyı ve refahı getırebilir ama bunun hemen gerçekleş- mesını beklersek korkarım ne istikrarı sağlayabıiırız ne de refahı. Ankara'dan gelen son haberler, kısa vadeli politik et- kilerden kolay kurtulamayacak olan hükümetin böyle bir ikilemi yaşamakta olduğunu düşündürüyor. Umarız bu iki- lem aşılır ve tutarlı bir ıstikrar programıyla enflasyonun üzerine gıdilebılır. KlSA KISA Bakan Toptan'dan öğretmene 3 müjde 1. Kira yardımlarının 6-7 ay önce ödenmesi için kararname hazırlandı. 2. Öğretmenler için OYAK benzeri bir yardımlaşma kurumu planlanıyor. 3. Ek ders ucretlerinin katsayıya bağlanması için hazırlık var. ANKARA (ANKA) — Mil- li Eğitim Bakanı Köksal Top- tan öğretmenlere mali konular- da uç mujde verdi. Milli Eğitim Bakanı Toptan, lojmanda oturmayan öğret- menlere ödenen kira yardımla- nrun erken ödenebilmesi için bir kanun hükmünde kararna- me hazırladıklannı ve bu ka- rarnameyi Bakanlar Kurulu'n- da imzaya sunacaklannı açık- ladı. Köksal Toptan, "Kira yardımının lojmanlarda otur- mayan öğretmenler için 1 oca- ğa çekilmesi için yine bir karar- name taslagı hazırladık. Bu perşembe günü Bakanlar Kunı- lu'na onu götürecegim. Onu halledebilirsek öğretmen arka- daşlanmızın kira yardımını 6-7 ay daha erken alabilme imkâ- nı olacak" dedi. Milli Eğitim Bakanı Toptan öğretmenlerin de Ordu Yar- dımlaşma Kurumu (OYAK) benzeri bir kuruluşa kavuştu- ruhna çalışmalannın gelecek aylar içinde somutlaşacağını bildirdi. Bu konuyla ilgili çalışmala- rın daha önceden başladığını ifade eden Toptan "Öğretmen- ler Yardımlaşma Kurumu OYAK" ya da "Eğitim Men- suplan Yardımlaşma Kurumu - EYAK" türünde bir örgüt ku- rulması hazırlıklan konusunda şunları söyledi: "Öğretmenler Arası Yar- dımlaşma Kurumu'nu gerçek- leştirebilirsem kendimi en mut- lu Milli Eğitim Bakanı sayaca- ğım." Toptan, öğretmenlerin ek ders ücretlerini katsayıya bağ- lamak için hazırlanan kanun hükmünde kararnamenin Ba- kanlar Kunılu imzasına açıldı- ğıru, ancak bu konuda bir en- gel ortaya çıktığını da sövledi. Bakan Toptan, öğretmen ek ders ücretlerinin katsayıya bağ- lanması durumunda ek ders üc- retlerinin 1991 rakamlanyla yüzde 118'lik bir artış geleceği- ni kaydetti. Adalet Bakanlığı cezaevineyer bulması için Şişli Belediyesi'ne baskı yapıyor Cezaevine lüks arsa aranıyor ESATPALA Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı E tipi cezaevi için arsa vermenin mümkün olmadığını söyledi. Şişli Kaymakamı ise, "Dağ başına cezaevi yapılamayacağına göre, şehrin hiç olmazsa göbeğinde iyi bir yere konulması lazım" dedi. H.Atili Bengfi imzasıyla Şişli Cumhuriyet Başsavalığı'na gönderdiği yazıyla gündeme geldı. 25 Şubat 1991 günü gönden- len bakanlık yazısında ise ara- nan arsanın nıtelıklen şöyle sıralamyordu: "Hazineye veya belediyeye ait 175X200 =35 bin metre karelik bir arsava ihriyaç olup buluna- cak arsanın sel baskınına ve be- yelana maruz kalmaması, ana yojlar üzerinde bulunmaması, egilimi yüzde 5'i geçmemesi ge- rektiğinden bu şartlara haiz bir arsanın araştırılarak bulunma- sı..." Adalet Bakanlığı'nın değişik tarihlerde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kaymakamlık aracıhğıyla dört kez arsa bulun- ması için gönderdiği yazılara. Şişli Belediyesi Başkanı Farma Girik, "Talebin değerlendiriune- si mümkün görülmemektedir" yanıünı verdi. İstanbul dışında olduğu için görüşemedığimiz Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik'in yar- dımcısı Fikri Yılıtıaz, bakanlı- ğın yer iştemini "akıl ve manük" dışı" bulduğunu söyledi. Adalet Bakanlığı"nın yaklaşık bir yıldır. Şışli'ye E tipi cezaevi yaptmlması için 35 bin metre karelik yer bulunması isteği üzerine başlayan tartışma sürü- yor. Şişli Belediye Başkanı Yar- dımcısı Fikri Yılmaz, "Herhal- de kasıt olmasa*bu kadar ısrar edilmez üzerinde. Biz, burada ol- duğumuz sürece yer vermemiz mümkün değil" derken, Şişli Cumhuriyet Başsavcısı Veli Ku- ray. "ŞişÜ'de yer varsa mutlaka verilecek. Bir ihtiyaç doğdu ki bakanlık araştırmamızı istiyor" diye konuştu. Bakanlığın arsa iştemini Şişli Beledıyesi"ne ileten Şişli Kay- makamı Halef Cevrioğlu ise "Götürüp de Ayazağa'da dağ başına cezaoi yapılma> acağına göre şehrin şöyle hiç olmazsa gö- beğinde veya kritik noktasında iyi bir yere konulması lazım" de- di. Şışli'ye E tipi cezaevi yapıl- ması isteği, Adalet Bakanlığı'- nın 22 Kasım 1990tarih veCeza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Fikri Yılmaz şöyle konuştu: "Bölgemizde zaten müsait yer yok. Eğer varsa dahi verilraesini başta ben engellerim. Mevzuat müsait değil. Cezae>inin ne işi >armış Şişli'de. Bunu bir propa- ganda malzemesi olarak kullanı yorlar. Biz, balka hizmet için geldik, cezaevi yapacağız diye kimseye vaatte bulunmadık. Dü- şüncemiz müsait değil bir kere. Böyle bir projeve imar verme>iz. Şişli İstanbul'un enraerkeziyeri, mantık olarak saçma. Kasıt ol- masa bu kadar tsrar edilmez üze- rinde. Çok tuhaf, hiçbir anlam veremiyorum. Biz burada oldu- ğumuz sürece, arsanın verilmesi mümkün değil." Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevîeri Genel Müdür- lüğü'nün isteği üzerine bir yıl- dır, arsa bulunması için çalış- malannı sürdüren Şişli Cumhu- riyet Başsavcısı VeH Kuray, "Yer varsa, belediyenin vermesi gerektigmi" söyledi. Kuray, şöy- le konuştu: "Malmüdürlüklerinden sor- duk, henüz cevap geunedi, bekli- yoruz. Bir ihtivaç doğdu ki ba- kanlık araştırmamızı istiyor. Ancak, arsanın şartları da var. Alalade bir yerin oiması müm- kün değil. Keşke olsa, ben de araştırıyonım, Şişli merkezinde böyle bir yer yok. Osmanbev. Şişli, oralarda mümkün değil tâ- bii, bu caddelerde imkân mı var cezaevi olsun. Yine de biz, Şişli yargı bölgesi içinde araştırıyo- ruz. Şişli'nin ortasında bir yer bulmak imkânsız. Zaten vatan- daş da öyle zannediyor ve tepki gösteriyor. İhtivaç konusu ba- kanlığın takdiri tabii" dedi. Şişli Kaymakamı Halef Cev- rioğlu ise Adalet Bakanlığı'nca yapılması düşünülen E tipi ce- zaevinin. "Şehrin göbeğinde bir yere veya kritik bir noktasına" yapılmasından yana. Kayma- kam Cevrioğlu arsa bulunması- na ilişkın çahşmalannı şöyle özetledi: "Cezaevine uygun yer var mı, yok mu bizden araştırmamız is- tenmiş. Gereken yapılıyor. Ta- pular ve belediyeler, kendilerine böyle uygun bir yer olmadığını bize bildirdiler, biz de savcıhğa ilettik. Götürüp de Ayazağa'- daki dağ başına cezaevi vapılma- yacağına göre şehrin şöyle hiç olmazsa göbeğinde veya kritik noktasında iyi bir yere konulma- sı lazım." Görüşlerini telefonda öğren- meye çalıştığımız Adalet Ba- kaıilığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yusuf Yanık ise Şışli'ye E tipi cezaevi yapılması konusunda şunlan söyledi' "Genel müdürlüğün bir burosu var. Burada planianır, program- lanır ve denetimden gecer." • Bursa'da tnönü Caddesi üzerinde bulunan "Tim Taşımacılık ve Otomobil Ticareti" isimli firma, silahlı üç kişi tarafından soyuldu. Önceki gün 16.45 sıralannda şirketin tnönü Caddesi'ndekı yerine gelen kımlıği belirsizsoyguncular, işyerinde bulunan Ruhı Yalçın ve ortağı Günay Kızılşimşek'i etkısiz hale getirdiler. Soyguncular işyerinde misafir olarak bulunan Recep Eren'i de etkisiz hale getirdikten sonra kasada bulunan 1.5 milyar lira değenndedövız, Türk parası, hissesenedi,çek vesenetleri alarak kaçtılar • Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 72'nci yılı Büyükşehir Beledıyesı'ncedüzenlenen törenlerle kutlanacak. Kutlama törenleri 26aralıkta başlayacak ve 28 aralık günü düzenlenecek, "Atatürk'ün Ankara'ya geldığı ve yeni bir dönemin başlayışı" konulu açıkoturumla sona erecek. • Rize'nin Çayeli ilçesinde bır bayiden, beş milyon lira tutannda Milli Piyango bileti çalındı. Aydın Kitabevi'ne giren kimliği belırlenemeyen bir kişi. tezgâh üzerinde bulunan 5 milyon lira tutannda 125 adet yanm bileti alarak kaçtı. tşyeri sahibi Muhammet Aydın'ın durumu polıse bildırmesi üzerine, bilet hırsızının yakalanması için çalışmalara başlandı. • Malatya tnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki lngilizce hazırlık eğitımını düzenleyen yönetmelik yürürlüğe gırdı. Resmi Gazete'de dün yayımlanan yönetmeliğe göre tnönü Ünıversitesı'nde hazırlık eğitımi sınıflanna dınleyıci öğrenci kabul edilmeyecek. Bir yıl sürecek eğıtimi en fazla iki yılda bıtirmek gerekecek. Hazırlık eğitiminde yeterlik, ara, yıl sonu genel ve bütünleme sınavları uygulanacak. Her sınav yazılı. sözlü ya da hem yazılı hem de sözlü yapılabilecek. Hazırlık sınıfını geçmek için öğrencinin 100 üzerinden en az 60 alması gerekecek. • Samsun'un Çarşamba ilçesinde biryolcu otobüsü ile otomobilin çarpışması sonucu üç kişi öldü, bir kişi ağır yaralandı. Samsun'dan Ordu yönüne gıden Sertaç Bozyel'in kullandığı 60 DK 373 plakalı yolcu otobüsü. Çarşamba yakınlannda tali yoldan karayoluna çıkmaya kalkışan Necatj Keskin yönetimindeki 55 AP 901 plakalı otomobile çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Necati Keskin ile aynı araçta bulunan Bayram Özer ve Adem Kahramanoğlu olay yerinde öldüler. Ağır yaralanan Sadettin Şeref ise Samsun Devlet Hastanesı'nde tedavi altınaalındı. • Mamisa'nın Kula ilçesinde, ısınmak için çalıştırdıklan otomobilin içinde uyayan iki kişi, egzoz gazından zehirlenerek öldü. Emniyet müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiyegöre kasasındaki yabancı plakalı birotomobili. Ankara'dan Izmir'e getıren Hüsnü Kubilay yönetimindeki 45 EA 216 plakalı kamyon, Kula yakınlannda mola verdi. Kamyon şoförünün yanında oturmakta olan Sadık Ulu (22) ve Yusuf Ipçi (25), uyumak amacryla kasaya çıkarak sahibi olduklan otomobilin içine gırdıler. Üşümemek ıçın otomobilin motorunu çahştıran ve kalonfennı açan ıkı genç. kamyon kasasının brandayla kaplı oiması nedeniyle içeriye dolan egzoz gazından zehirkndiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle