Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 18 ARALIK 1991
ORTAM
ŞAHIN ALPAY
Dönek Kravçuk
Ukrayna da Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan
edince, Sovyet İmparatorluğu'nun sonu geldi. 1654'ten bu
yana Rus egemenliği altında olan Ukrayna'da halkın yüz-
de doksan gibi ezici bir çoğunluğu, bağımsızlığa evet dedi.
Bağımsızlık talebinin önderliğini yapan Leonid Kravçuk,
milliyetçi duyguları ateşleyerek ülke tarihinin ilk demok-
ratik seçimleri sonucunda Ukrayna'nın seçimle gelen ilk
başkanı oldu.
Kravçuk'un bağımsız Ukrayna başkanlığına seçilmesin-
de biraz şaşırtıcı olan, aynı Kravçuk'un 1980'ler boyunca
Ukrayna Komünist Partisi'nin ideoloji ve propaganda bo-
lümünün başında olmasıydı. Bu mevkideki baş görevi, Uk-
rayna milliyetçiliğiyle mücadele etmekti. Nitekim Kravçuk
geçen ağustos ayında Moskova'daki darbe girişimine ka-
dar bu görevi sürdürdü. Darbe girişimcilerinin başarısız
oldukları anlaşılana kadar bekledi; sonra, Komünist Par-
tisi'nden istifa ederek bağımsızlık hareketinin liderliğini
üstlendi.
. Doğrusu, dönekliğin bu kadarı belki hiç görülmemişti.
Kravçuk'un yaptığı "dönüş" bana Türkiye'de 1980'ler
boyunca süren, hatta 1970'lerde başlatılan "döneklik" tar-
tışmalarını hatırlattı.
Bu kadar konuşulmuş olmasına rağmen "dönekliğin"
(yani kişinin savunduğu fikirleri kısa veya o kadar kısa ol-
mayan bir süre sonra terk edip bazen eski fikirlerine zıt
da olabilen fikirleri benimsemesi olayının) tatmin edici bir
çözümlemesinin yapılmış olduğunu sanmıyorum.
Bizdeki döneklik tartışmalarında görülen en önemli ye-
tersizlik, dönekliğin türleri arasında ayrım yapılamamış ol-
ması,
Gerçekte dönekliği nedenlerine göre dört sınıfa ayırmak
mümkün. Bir türü, korkunun yol açtığı döneklik. Kişinin
aynı fikirteri savun-
Kravçuk'un bağımsız
Ukrayna başkanlığına
seçilmesinde biraz
şaşırtıcı olan, aynı
Kravçuk'un 1980'ler
boyunca Ukrayna
Komünist Partisi'nin
ideoloji ve propaganda
bölümünün başında
olmasıydı.
maya devam ettiği
takdirde başına kötü
şeyler gelebileceği
endişesiyle dönme-
si. Başka bir türü, ki-
şinin bunun kendisi-
ne şan, şöhret, para
ve mevki getireceği-
ni umarak fikir degis-
tirmesi. Oportünizm
olarak nitelenebile-
cek bu türün belki en
iyi örneği Kravçuk.
_ _ ^ _ _ _ _ ^ ^ _ _ _ _ ^ _ _ _ _ Dönekliğin bir
başka türü, fikirleri ile yaşam bıçimi arasındaki tutarsız-
lıktan rahatsız olan kişilerin sessizce bu fikirlerden vaz-
geçmeleri. Denebilir ki bu, dönekliğin ahlaki türüdür.
. Bir de felsefi döneklik var: Yani, savunduğu fikirlerle ol-
gular ve gerçekler arasındaki çelışkinin giderek büyümesi
karşısında, kişinin bu görüşleri terketmesı olayı. Bu tür
döneklik en sık entelektüeller ve bilim adamları arasında
görülüyor. İlk akla gelen örnekler arasında Eduard Bern-
stein, Arthur Koest/er, Ignazio Silone, Leszek Kolakowski,
Yves Montand gibi adlar sayılabilir.
Fikirleri zamanla değişikliğe uğrayan, farklı dönemler-
deferk.Ufikirler savunan filozof ve bilginler ise sayılama-
yacak kadar çok. Bunların en ünlülerinden biri de Karl
Marx'tır. Genç Marx ile yaşh Marx'ın görüşleri arasında
büyük farklar olduğunu, Marksizm konusunda cahil oi-
mayan herkes bilir.
Dönekliğin türleri olduğu gibi fikirlerden dönmemenin
türleri de vardır. Kimileri korku nedeniyle fikirierinden dö-
nemezler: Başbuğun "Davadan döneni vurun" buyruğun-
dan korkanlar gibi. Kimileri "erkek sözü verdikleri", (şar-
kıdaki gibi) yemın ettikleri için dönemezler. Kimileri de fi-
kırleriyle olgular ve gerçekler arasındaki tutarsizlığı ga-
yet iyi kavradıkları halde, dönerlerse şan ve şöhretlerini
yitireceklerinden çekinerek bu fikirlerde direnirler.
Dönmemenin acıklı türü ise kavrayış yetersizliğinden
kaynaklanır. Kimileri olgular ve gerçekler fikirlerini ne denli
çürütürse çürütsün, bunu kavrayacak yetenekte olmadık-
larından, yanlış fikirlerde ısrar ederler.
Bir de aslında eski fikirlerini büyük ölçüde terk etmiş
olmakla beraber, kırk yıldır aynı "şaşmaz ve yanılmaz"
görüşleri savunmakta olduklarını söyleyenler vardır. Biz-
de dönekliğin ya da dönmemenin en sık rastlanan türü
budur. Bu tutum ahlaka uygun değildir, çünkü entelektü-
el dürüstlükle bağdaşmaz.
Döneklik ve dönmemenin yukarıda saydığım türlerinin
her zaman saf bir biçimde görülmediği, çoğunlukla karı-
şık halde bulunduğu da dikkate alınmalıdır.
Görüldüğü gibi dönmek veya dönmemek, kötü bir şey
de olabilır, iyi de. Örneğin teröristlerin terorizmi terk et-
meleri toplum için çok yararlı bir döneklik biçimidir. Terö-
rü azmettiren, teşvik edenlerin bundan vazgeçmeleri de.
Mesela Abdullah Öcalan bir gün çıkıp "Terörü lanetliyo-
rum, artık insanlar öldürülmesin" diyerek terorizmden
dönse, kötü mü olur?
GENELKURMAY
Orduevleri
gözebaüyorANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Orduevleri ve askeri
dinlenme tesislerinin sivillerin
kullanımma da açılması yolun-
daki önerilere Uişkin görüş bil-
diren Genelkurmay Başkanlığı,
"Orduevlerinde ve özel eğitim
merkezlerinde verilen hizmet-
lerde devlet bütçesinden süb-
vansiyon yoktur. Disiplinli ve
düzgün çalışmalanyla haklı bir
şöhretleri vardır, ancak maale-
sef göze batmaktadırlar" dedi.
Genelkurmay açıklamasuıda
orduevlerinin masraflarının
"yiyecek ve içecekten alınan
azami yüzde 10 kâr (kınm ha-
riç) ile salonlann askeri perso-
nele ve yakınlarına diiğiin ve-
ya toplantı amacıyla kiralan-
maanHan ve otd kısunlanndan
elde edilen getirierden karşdan-
dığY' belirtildi.
Açıklamada TSK'ya (Türk
Silahh Kuvvetleri) ait 21 adet
özel eğitim merkezi bulunduğu,
bunların tahsislerinde Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da görev
yapan personele öncelik veril-
diği beürtilip şöyle devam edil-
di: "Mevcut kapasite bu bolge-
lerde görev yapan personele bi-
le yeünemektedir."
Açıklamaya gınc 10u ja <UL
kamplar şunlar: Kara Kuvvet-
leri Komutanhğı'na bağlı olan
Bodrum, Karpuzkaldıran, Er-
dek, Tuzla, Akçay, Ören,
Gemlik özel Eğitim Merkezle-
ri: Deniz Kuvvetleri Komutan-
Uğı'na bağlı olan Yalova, Al-
ünkum, Şafak, Uluçınar, Ulaş-
h özel Eğitim Merkezleri; Ha-
va Kuvvetleri KomutanlığYna
bağlı olan Gümüldür, Erdek,
Cevizli, Anamur Özel Eğitim
Merkezleri; Jandarma Genel
Komutanlığı'na bağlı olan Si-
de, Kumburgaz, Çanakkale
Özel Eğitim Merkezleri.
Genelkurmay açıklamasında
son olarak OYAK'ın (Ordu
Yardımlaşma Kurumu) mali
kaynağının "Subaytann, astso-
baylann ve kendi istekleriyle
kunıma üye olan TSK'da gö-
revli sivil memuriann maaşla-
nndan kesilen yüzde 10 aidat-
larla sermaye iştiralu olan ticari
kuruluslardan sağlanan genr-
ler" olduğu kaydedildi. Ordu
pazarlannın da "üyelerine pe-
şin veya kredili ucnz, kaliteli
mal alabilme imkânı sağlamak
amacıyla OYAK içinde kurul-
muş sosyal bir kunım" olduğu
belirtildi.
Koalisyon partileri çalkantılı, muhalefetpartileri saldında
Ankara, HEPH tartışıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Meclis dün HEP kurultayını ve
yanküarını tartışırken, DYP ve SHP
liderleri hem kendi parti gruplarında
sıkıntıh anlar yaşadılar, hem de
muhalefetin eleştiri bombardımanına
tutuldular.
Muhalefetten hükümete en sert tepki,
DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit'ten
geldi. Ecevit, İnönüyü "HEP'İ PKK
bayreğı altında Meclis'e kadar
getirmekle" suçladı. Demirel'e de
"SHP'yi HEP ile hükümet arasında
seçim yapmak durumunda bırakması
halinde SHP'nin hukümette kalmayı
tercib edecegi" uyarısında bulunarak
"susmamasını" istedi. Bu eleştirilere
karşıhk Inonu, "Ülke bütunlüğünü
korumada hiçbir eksikliğimiz yok.
Pişman degUiz" yanıtını verdi.
Demırel ise suskunluğunu ilginç bir
biçimde bozdu. Gazetecilerin konuya
ilişkin sorusu üzerine Demirel, ellerini
DSP'nin güvercin amblemini
çağnştırır biçimde sallayarak "Bana
böyle kanat mı çırpmış? Bu zamana
kadar ne yapacağımı bana kimse
söylemedi. Başka birisi beni idare
etmedi" dedi.
Bu arada İnönü, SHP Meclis
Grubu'nda HEP kökenli
milletvekillenni, "tki partide birden
olunmaz" sözleriyle uyanrken
Mahmut Kılıç, "Biz aslen HEP'Uyiz,
SHP ile ittifak yaptık" yanıtını verdi.
SHP'nin HEP kökenli
milletvekillerinden Sedat Yurttaş ve
Orhan Doğan da, "PKK'nın terör
örgütü olmadığını" söyledi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz
ise koalisyon hükümetini,
"Güneydoğu sorununa ilişkin
görüşlerini yeniden belirlemeye"
çağırdı.
SJiP lideri Inönii grup toplantısmda HEP kökerüüeri' uyank
Bd partide birden olunmazA N K A R A
(Cumhuriyet Bii-
|1 rosu) — Başbakan
" Yardımcısı ve SHP
Genel Başkanı Er-
dal tnönn, HEP kökenli SHP
milletvekillerini HEP kongresi-
ne kaülmalan nedeniyle uyara-
rak "Bir insan iki partide bir-
den olamaz. Hangi partide ol-
duğunu herkes bihnek ister" de-
di. Inönü, bu milletvekillerini
"tavıı tutariılıgı" göstermeye
çağırırken HEP kongresindeki
ayrılıkçı hareketleri özendiren
tezahüratlara milletvekillerinin
de katıldıkları konusunda ka-
muoyunda yanlış izlenim doğ-
duğunu savundu.
fnönü, dün partisinin meclis
grubu toplantıstndaki konuşma-
sında pazar günü yapılan yerel
seçimlere değindi. Tufanbeyli'-
de seçimin kazanılmasının bun-
dan sonra yapılacak seçimler
için de umut verdiğini kaydeden
İnönü, "Tabü seçimler her za-
man beklediğimiz gibi sonuçtan-
nuyor" dedi.
Konuşmasının önemli bir bö-
lümünü HEP kongresindeki ge-
lişmelere ayıran liönü, bu ko-
nuda şu görüşleri dile getirdi:
"Bir konu gerçege uymayan
bazı yonımlara neden oluyor.
Bu da pazar günü yapılan HEP
kongresi. Bir başka partinin
kongresinden bahsetmem elbet
yadırganacakür. Her partinin
kongresi kendisini ilgUendirir.
HEP kökenliler
PKK terör
orgütu
değil
Yurttaş PKK siyasi
kimliği olan siyasi bir
harekettir.
Dogan PKK ulusal
kurtuluş mücadelesi
veren bir hareket.
Bunu her ortamda
söylüyorlar.
ANKARA (Cumhuriyet
BürosD) — SHP'nin HEP kö-
kenli milletveküleri Başbakan
Yardıması ve SHP Genel Baş-
kanı Erdal tnönü'nün çıkışını,
"HEP koBgresine kaülmalan-
nın dogal oldugunu" belirterek
yanıtiadılar. "SHP'den şu an-
da ayrümayacaklannı" vurgu-
layan milletvekillerinden Sedat
Yurttaş ve Orhan Dogan,
"PKK'nın terör örgütü olma-
dıtını" savundu. Diyarbakır
Milletvekili Sedat Yurttaş,
"PKK'yı terör örg«tü olarak
•heiemenin Kürtlerin büyük
bir bölümünü yanlış niteiemek
olacatını" söyledi.
HEP kökerili SHP Diyarba-
kır Milletvekili Sedat Yurttaş,
lnönü'nün eleştirileri konu-
sunda Cumhuriyet'e, "Biz
SHP'nin HEP ile yaptığı itti-
fak sonucunda parlamentoya
geldik. Bu gerçefi unutursak
yanlış >-apmış oluruz. Bu ger-
çegi unatmadık" dedi. tki ay-
n partinin milletvekili gibi
davranmadıklannı söyleyen
Yurttaş, "SHP miltetvekiliyiz,
var. Bölge
i
g
•aietvekili olarak bu kinüi|i-
mizi sonuna kadar görürece-
giz. Bundan da taviz vertne-
ytcepz" diye konuştu. Yurttaş,
kişilikü bir politika yürüttük-
lerini, SHP'nin sorunu "Gü-
aeydogu sorunu" olarak nite-
lemesinin yanlış olduğunu,
Kürt sorunundan söz edilme-
si gerektiğini vurguladı.
SHP'den şu anda istifa et-
meyi düşünmediğini söyleyen
Yurttaş, DSP Genel Başkanı
Böleat Ecevit'i, "Türk milliyet-
çilerini Kürt muhalefetinin
izcrioe saldırtmak istiyor"
şeklinde suçladı. Yurttaş, "Siz-
ce PKK. teror örgütü mü?" so-
rusunu da şöyle yanıtladı:
"Bu dognı bir tespit olmaz..
PKK'yı terör örgütü olarak ni-
tetemek, Kürtlerin büyük bir
böliuniuıü yanlış niteiemek
olur. PKK, siyasi kimligi olan
siyasi bir harekettir. PKK, ay-
nlıkçı, bölücü bir örgüt de de-
ğil. Federatif bir çözüm iste-
diklerini acıklıyorlar. Bu da
aynnkçılık degildir."
HEP kökenli Şınıak miUet-
vekili Orhan Doğan da, HEP
kongresine katılrnalarının do-
gal karşılanması gerektiğini sa-
vundu. "SHP'den şu anda ay-
rümaya gerek gönnüyonım"
diyen Doğan, HEP kongresin-
de atılan sloganların kendile-
rini bağlamayacağım, kendile-
rinin misafir olarak katıldıkla-
nnı söyledi. Doğan, "Şu anda
SHP milletvekili sıfatını taşı-
yorum. SHP'de bulundufBm
süre içinde de parti dûdptiniııe
uyacağım. Kongreye katılma-
mız SHP'de sıkıntı
yaratmamalıdır" dedi. "Sizce
PKK terör örgütü mü?" soru-
sunu da Doğan, "Ulusal kur-
tuluş mücadelesi veren bir ha-
reket Bunu her ortamda da
söylüyorlar. Bizim de bunlara
kuUUarunm tıkamamız diişü-
niUemez. Adam daha dün fe-
deratif çözüm istedigini açık-
ladı" diye yanıtladı.
Batman milletvekili Adnan
Ekmen, "Biz SHP milletveki-
liyiz, ama HEP kökenliyiz.
Kongreye iıptıiı^iflmiTHan daha
dogal ne olabilir" diye sordu.
SATIL1K
76 (ekonomik model) 87
trafik çıkışlı, motor,
kaporta yeni.
14.950.000 TL.
Td.: 373 90 35
Başbakan Demirel ve Başbakan Yardımcısı inönü, Guneydoguda halkın herkesiminin şikâyetle-
rini dinledikten sonra soruoa kalıcı çözüm bulabilmek amacıyla kollan sıvadılar.
DYP Grubu'nda eleştirileri yanıtlayan Demirel:
Kurtler etnm grup
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
— HEP kongresiyle tırmanmaya
' başlayan Kürt gerginliği DYP gru-
bunda da sıkıntı yarattı. DYP Kas-
tamonu Milletvekili Münif tslamoğ-
lu, Başbakan Süleyman Demirel'e Kürt sorunu
konusunda taviz verilmemesi ve bu konuda
SHP'nin uyanlmasını isteyen mektup hazırlıkla-
nnı sürdürürken, DYP Manisa Milletvekili Tev-
fik Diker Demirel'e "Kürt konusunda devlet po-.
litikasında değişiklik mi var?" diye sordu. De-
mirel ise Diker'in PKK terörüne taviz verilmemesi
yolundaki uyanlan üzerine sert bir biçimde Türk-
iye*nin üniter bir devlet olduğunu, bundan taviz
verilmesinin mümkün olmadığım söyledi.
DYP Genel İdare Kurulu üyesi ve Kastamonu
Milletvekili Münif Islamoğlu, bir grup DYP mil-
letvekili ile birlikte Kürt politikası konusunda ko-
alisyon ortağı SHP'nin uyarılması ve Kürt soru-
nunda taviz verilmemesine yönelik mektup ha-
zırhğma girişti. Islamoğlu, bu konuda hazırla-
nacak bir mektubun Başbakan Demirel'e sunu-
lacağım belirterek sorunun öncelikle DYP GlK'te
tartışümasını isteyeceklerini bildirdi. İslamoğlu,
HEP kongresinde yaşanan olaylann soruna ye-
ni bir boyut getirdigini ifade ederek, "Koalisyon
ortagımmn uyanlması gerekir" dedi.
öte yandan DYP grubunun basma kapalı bö-
lümünde söz alan Manisa Milletvekili Tevfık Di-
ker, "Sanki bu PKK terör örgütüne taviz verili-
yormuş gibi bir görüntü yaraülıyor. Kürt konu-
sunda devlet politikasında bir degişiklik mi var?
Burada bu açıklansın" şeklinde konuşu. Diker,
"Yeşil kart, araba ve ev anahtarlan, bölünmüş.
parçalanmış Türkiye'de ne ifade eder?" diye sor-
du.
Başbakan Demirel, Diker'in bazı DYP millet-
vekillerince de destek gören konuşmasının ardın-
dan söz alarak, sert bir biçimde Türk devletinin
üniter bir devlet olduğunu, bundan taviz veril-
mesinin düşünülemeyeceğini söyledi. Edinilen bil-
giye göre Demirel şöyle konuştu:
"Doğu ve Güneydogu'da yaşayanlar azmhk de-
ğildir. Hepsi bizim vatandaşlanmu, bizim insan-
tanmızdır. Orada bazı yaobşlar yapılmış. Bölgede
yaşayan vatandaş ile devletin arası acılmıştır.
Türkiye Paris Şartı'na imza atmışür. Paris Şar-
tı'na göre 26 tane etnik grup var. Kurtler de et-
nik grup olarak degerlendirilınetidB-. Etnik grup-
lann haklannı da kabul etmeliyiz."
Varsa kendi miüetvekillerini,
yoksa kendi örgütünü ilgUendi-
rir. Başka bir partinin Ugilenme-
si, ancak demokrasi içinde ba-
şanlar dilemektir. Yalnız bu
partinin kongresinde daha ön-
ce o partide iken şimdi bizim
partiınizde bulunan değerii mil-
letvekillerimizin bulunmuş ol-
ması ve o partinin kongresinde
aynlıkçı hareketleri özendiren
tezahüratlann yapılmış olnası
kamuoyunda bir kanşıklık ya-
raüyor. SHP millervekilleri de
bu hareketkre katüıyoriar mı?
Tabü böyle bir şey yok. Böyle
bir şey olamaz. Ama böyle bir
yanlış izlenim doğunıyor. Böy-
le yanlış izlenimlerin doğması-
na engel olmalıyız.
Şimdi konunuo önemi dola-
yısıyla temel yaklaşımımızı tek-
rarlamak istiyorum. Bu temel
yaktaşımımız, bizim parti ola-
rak ülkenin bütunlüğünü konı-
yarak üniter devlet yapısı için-
de etnik kökeni ne olursa olsun
hangi ana dili konuşursa konuş-
sun bütün vatandaşlanmınn
eşit haklan olan demokratik bü-
tün haklan özgürlükleri tasıyan
insanlar olarak birlikte huzor
içinde yaşamalanm sağlamak-
ür.
İnönü, SHP milletvekillerin-
den "bu fikirlere" bağlı olduk-
larını göstermelerini isteyerek
"Tabü göstermedik diye kimse
bir şey söylemiyor, ama bu fi-
kirlere tana bağlı olmadıklan iz-
lenimleri verecek hareketler de
onlan içinde bulnuunalı" dedi.
SHP lideri parti olarak "çok
zor bir sorunu" çözmeye çalış-
tıklannı, başka hiçbir partinin
bu konuda kendüeri kadar uğ-
raşmadığım söyledi. İnönü, da-
ba sonra HEP kökenlilere şu
uyarıda bulundu:
"Bunu yaparken partilerin
vartıklannı korumalan için ge-
rekli olmazsa olmaz birtakım
şartlan da göz önünde tutmak
zorundayız. Hangi duygusal bi-
rikim olursa olsun bir insan iki
partide birden olamaz. Hangi
partide olduğunu herkes bilmek
ister. Buna göre tavnnı ayarla-
mak ister. Bu, seçmenlerin hak-
kıdır.
Biliyoruz ki zaman zaman
dnygusal ortamlarda bu belirti-
lik ortadan kalkabilir, ama bu
süremez. Çünkü sürerse bu söy-
lediğimiz fikirleri uygulama gü-
cünü bulamayu. Halbuki bu
uygulama hepimiz, ülkemiz için
en önemli çaredir. Onu uygula-
mak da bepünizde belirti bir tu-
tarhhk ister ve o tutaruhğa nyiü-
madığı izlenimleri doğduğn za-
man onu ortadan kaldıracak
davranışlar bekler."
öte yandan SHP Ankara Mil-
letvekili Uluç Gürkan, terör ve
Kürt sorunumın TBMM Genel
Kurulu'nda 19 aralıkta ele alına-
cağı "güvenMk" konusundaki ge-
nel görüşme öncesinde SHP
gnıbunda tartışılmasını istedi.
Ecevit înönü'yü, HEP kanahyb PKK'yı TBMMye getirmekle suçladu
PKK devleti dinamitliyorANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, Başbakan Yar-
dımcısı ve SHP Genel Başkanı
Erdal Inönü'yu, "HEP'i PKK
bavrağı altında Ankara'ya ve TBMM'ye
taşunakla" suçladı. Ecevit, Başbakan Süley-
man Demirel'den, SHP'yi hükumet ile HEP
arasında tercih yapmaya zorlamasını iste-
di.
Bülent Ecevit, dün TBMM'de düzenlediği
basın toplantısmda, HEP kurultayımn,
PKK'nın Ankara'ya kadar geldiğini göster-
diğini savundu. Ecevit, "PKK Ankara'ya
kadar gelmiştir. Kendi bayrağı ile Türk si-
yasal yaşamına, hükümete, TBMM'ye, kı-
sacası devletin temeliae bir dinamit gibi
yerleşmiştir" dedi. Ecevit, SHP'nin, Güney-
doğu'da tabela partisi olmamak için HEP
ile yaptığı ittifakın PKK'yı siyasal yaşamın
etkin unsunı haline getirdigini savunarak
tnönü'nün HEP kökenli SHP milletvekil-
lerinin kongreye katılmaları konusunda de-
ğerlendirme yapmamasını eleştirdi. Ecevit,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kaldı ki Sayın Erdal tnönü. bu konuda
HEP'le ittifak kurmuş olan, HEP'İ PKK
bayrağı altında Ankara'ya ve TBMM'ye ta-
?ımış olan partinin genel başkanı olarak ko-
nuşmak ve tavır almak zorundadır. Ayrıca
başbakan yardımcısı olarak konuşmak ve
tavır almak zorundadır. Türkiye Cumhuri-
yeti'nin bir vatandaşı olarak konuşmak ve
tavır almak zorundadır."
Demirel'in bu konuda açıklama yapma-
masını da eleştiren Ecevit, hükümetin sus-
kunluğunun yargı organlannda da durak-
sama yaratabileceğini savundu. Ecevit, "Ba-
zı çevreler tabulan yıkıyonız diye kendile-
rini avutuyorlar. Fakat tabuları yıkıyoruz
diye devleti yıkmaya veya y ıktırmaya, ulu-
sal birliği ve ülke bütunlüğünü tehlikeye at-
maya kimsenin hakkı yoktur" diye konuş-
tu. Demirel'in HEP kongresine ilişkin sus-
kunluğunu anlayamadığım belirten Ecevit,
şunları söyledi:
"Koalisyon çözülmesin diye ulusal birli-
ğin çözülmesine, ülkenin bölünmesine göz
yumulamaz. Dün de söylediğim gibi Tür-
kiye'nin bolunmemesi, koalisyonun v-aşama-
sından daha önemlidir.
Kaldı ki eğer Başbakan Sayın Demirel,
koalisyon ortağı SHP'yi, hükümetle hep
arasında bir seçme yapmaya zorlarsa,
SHP'nin hukümette kalmayı yeğleyeceğini
sanınm.
Böylece hem Türkiye hem hükümet hem
de belki SHP kurtulmuş olur."
Ecevit, İTO'da yaptığı konuşmada yeni
hükümetin bir açıklık ve yeniden yapılan-
ma programı ile ortaya çıktığını hatırlata-
rak şunları söyledi:
"Gorbaçov da, açıklık ve yeniden yapı-
lanma politikası yürütüyordu. Açıkhğı ge-
lirdi, ancak yeniden yapılanmayı
gercekleştiremedi. Durumu ne oldu gördü-
nüz. Ben yeni hükümetin Gorbaçov'un bu
açmazına düşmesinden korkuyorum. Hü-
kümet programı, demokrasi ve insan hak-
lan bakımından umut verici, ama glasnost
ikrlerken perestroyka geri kalırsa millet çok
sıkıntı çeker."
Mesut Yılmaz grup toplantısmda HEP kongresini yorumladv
Endişelerimiz doğru çıktıANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) — ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut
Ynmaz, parti gru-
bunda yaptığı konuşmada, HEP
kongresinin, duydukları endişe-
nin ne kadar ciddi olduğunu oı-
taya çıkardıgım söyledi. Yılmaz,
koalisyon ortaklan arasında ya-
şanan uyumsuzluklar nedeniy-
le siyasi konjonktürün ANAP-
ın lehine döneceğini de iddia et-
ti. Dün yapılan ANAP grubun-
da söz alan konuşmacılar, "et-
kin muhalefet" yapılmadığın-
dan şikâyetçi oldular. lstanbul
Milletvekili Orhan Ergüder,
gündemden hiçbir şekilde düş-
memeleri, eski bakanlann tecrü-
belerini Meclis'te kullanmaları
gerektiğini söyledi.
Daha sonra söz alan Mesut
Yılmaz'ın konuşmasının ilk bö-
lümü basına kapalı gerçekleşti-
rildi. Yılmaz bu bölümde, bası-
nın iktidara avans tanıdığını ve
projektörlerin ANAP'a çevrili
olduğunu belirtip milletvekille-
rinden dikkatli olmalarım iste-
di.Yılmaz, konuşmasımn basına
açık bölümünde HEP kongresi-
nin endişelerini doğruladığmı
belirtip şöyle devam etti: "O
kongreye katiıp bölücü slogan-
lar atan eski HEP milletvekille-
rini bünyesmde taşıyan SHP ile
koalisyon hükiimetini bu konu-
daki görüşlerini yeniden belirle-
meye davet ediyorum. Ortaya çı-
kışian itibanyla dış güçlerin ma-
şası olduklan tarttşümaz olan
bölücü akımlann hiçbir haklı
gerekçesi olamaz."
Ayasofya için
yasa önerisi
• ANKARA (ANKA) —
DYP Isparta Milletvekili
Ertekin Durutürk, yülardır
gündeme getirilen
Ayasofya'nın ibadete
açılması konusunda yeniden'
yasa önerisi verdi. DYP'li
Dunıtürk'ün yasa
önerisinde Ayasofya
Camii'nin "bütün
mahalleleriyle" ibadete
açılması, aynca "Topkapı
Sarayı'nda mukaddes
emanetlerin bulunduğu '
dairede emanetlerin
getirildiği günden itibaren
okunurken kesilen Kuran'ı
Kerim okuma adetine
devam olunmasını" istendi.
Tahliyeden
gözaltına ı
• İSTANBUL (ANKA) —
Avukat Ulutan Gün,
Ankara DGM Başsavcısı
Nusrct Demiral'ın Eızincan
Cezaevi'nden tahliye edilen
bir müvekkilini "gizli örgüt
üyeliği" suçlamasıyla
cezaevi kapısından
gözaltma aldırdığını
bildirerek Adalet
Bakanlığı'mn Demiral'ı
görevden almasını istedi.
Avukat Gün, "Üç yıldır
cezaevinde bulunan bir
kişinin gizli örgütle ilgisi ne
olabilir. Devletin
denetimindeki cezaevinde
gizli örgüt üyesi
olamayacağı gerçeği göz
önüne alınırsa amaçlanaıun
gözdağı vermek olduğu
anlaşüabilir" dedi.
Sağlar
Yılıııaz^a
• ANKARA (ANKA) —
Kültür Bakanı Fikri Sağlar,
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'la görüşerek
uygulayacakları kültür
politikası ile ilgjli bilgi verdi
ve destek istedL Meclis'te
bulunan siyasi parti genel
başkanlanyla önceki gün
başlattığı görüşme
çerçevesinde dün son olarak
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ı TBMM'deki
odasında ziyaret eden Fikri
Sağlar, demokratik
parlamenter rcjim içerisinde
sorunlann Meclis'te
çözüleceğine inandığını
belirtti. Yılmaz'm da
ANAP hükümetleri
döneminde Kültür •,
Bakanlığı yapüğuu ., »^
hatırlaran Sağlar, hükumev
progranunda yer alan
kültür politikası konusunda
.bilgi vereceğini, varea
önerilerini alacağinı söyledi.
TBMM'ye
kokteyl
• ANKARA (13BA) —
Türkiye Mühendis ve
Mimarlar Odaları Birliği
parlamentoda mühendis
kökenli milletvekilleri ile
tanışma kokteyli düzenledi.
Bugün saat 19.00'da
yapılacak kokteyle
Başbakan Demirel ile
Başbakan Yardımcısı İnönü
de katüacak. TMMOB
Başkanı Teoman AlptUrk,
"Bu yılki kokteylin
Parlamento'da bulunan
milletvekillerinin büyük
çoğunluğunun mühendis ve
mimar olması bakımından
ayn bir anlamı var.
Ülkemizin siyasi yaşamını
da mühendis ve mimarlar
şekillendirecek" dedi. •
Sanver KOt
başkânı
• ANKARA (Cumhuriyet
Birosa) — Başbakanhk
Kamu Ortaklığı Idaresi
(KOt) Başkanüğı'na Üstün
Sanvar atandı. Atamaya
uişkin kararname dün
Cumhurbaşkanı Tbrgut
özal tarafından imzalandı.
KOİ Başkanı ökkeş
Uzuygur "ailevi ve kişisel
nedenlerden dolayı özel
sektöre dönmek istedigini"
belirterek önceki gün istifa
etmişti. KOİ Başkanhğı'na
atanan Üstün Sanver,
Bankacılar Birliği Genel
Sekreteri ve Akbank
Yönetim Kurulu murahhas
azasıydı.
Kapalıçarşı'da
soygmı
• İSTANBUL (AA) —
Kapalıçarşı'da bir
kuyumcuyu soyan 2 kişi,
kısa sürede yakalandı.
Perdahçılar Sokak 8
numarada bulunan Filiz
Kuyumcusu'na dün öğle
saatlerinde gelen 2 kişi,
işyerinin sahibi Muharrem
FUiz'i silah tehdidiyle
etkisiz hale getirdi.
Vitrindeki bir miktar altın
ziynet eşyasını gasp eden
soyguncular, daha sonra
kalabahğa kanşarak
kaçmak istediler. Ihbar
üzerine harekete geçen
polis, soygunculan
Sultanhamam'da havaya
ateş ederek yakaladı.