Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 18 ARALIK 1991
DEĞÎŞEN DÜÎVKA
HUSEYIN BAŞ
Birliğin Sonu mu?
Mihail Gorbaçov, prestroyka ve glasnostun, blokun Av-
rupa kesiminin başını alıp gitmesine yol açabileceğini he-
saba katmamış olamazdı. Ama başdöndürücü bir hızla
giriştiği reformların ve hâkim kıldığı yeni siyasal anlayı-
şın, bastırılmış özlemleri açığa çıkararak günün birinde
bizzat yeniden inşasına çalıştığı birliğin varlığını tehdit
edecek boyutlara ulaşacağını hesaba kattığını söylemek
oidukça güç. Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Uk-
rayna tarafından otuşturulan ve Sovyetler Birliği'nin hu-
kuki varlığına son darbeyi indiren "Egemen Uluslar Top-
luluğu"na olanca gücüyle direnmesi, yukarıdaki yargıyı
doğrulamaktadır.
Diğer cumhuriyetlerin de katılma yolunda oldukları ye-
ni oluşum karşısında Gorbaçov'un elinde hiç koz yok de-
ğil. Yeni oluşumu yasadışı ilan etmek, halk oyuna baş-
vurmak, gerekirse, silahlı kuvvetlerin başkomutanı sıfa-
tıyla orduyu göreve çağırmak Sovyet liderinin sözü edi-
len kozlan arasında. Ancak bu kozları oynayıp oynama-
yacağı, oynarsa ne ölçüde etkili olacağını şimdiden kes-
tirmek olanaksız.
Sovyet liderinin düşkırıklıkları sait içerideki dostların-
dan kaynaklanmıyor. Başta ABD olmak üzere Batılı ülke-
lerin oldu-bittiyi sadece saptamakla yetinmeleri ve nük-
leer güvence çerçevesi içinde görmeye çalışmaları Sov-
yet liderlerinin sıkıntıları arasında yer alıyor. James Ba-
ker'ın önceki gün başlayan Sovyetler Birliği ziyareti Ba-
tı'nın olayla ilgili eğilimlerinı daha açık bir biçimde ortaya
koyacak. .
Buyuk komşumuz,
sorunlannı tek başına
çözmek zorundadır. 70 yılı
aşan 'birlik' deneyiminden
çıkaracağı derslerie yeni
ve sağlıklı oluşumlan
gerçekleştirebilecek
güçtedir.
1e yanda, ister
Gorbaçov'un kurma-
ya çalıştığı bihik, is-
ter Egemen Uluslar
Topluluğu kalıcı ol-
sun, ülkenin had saf-
hada olan ekonomik
sorunlarına acilen
çare bulmak gibi te-
mel bir zorunlulukla
karşı karşıyadır. Bu
konuda Batı'nın yar-
dımı tek çıkar yol olarak görünmektedir. Oysa Le Monde
Diptomatique yazarlarından Ramonefnm de önemle altı-
nı çizdiği gibi Batı, Sovyetler Birliği başta olmak üzere,
Doğu Avrupa ülkelerinin muazzam boyutlara varan ihti-
yaçlarını karşılayacak siyasal istence sahip bulunmamak-
tadır. Dahası söz konusu yardımı sağlayacak finans ola-
naklarından da yoksundur. Örneğin dünyanın en güçlü
ekonomiierinden birine sahip olan Federal Almanya, Do-
ğu Almanya ile birleşmesinin faturasını öderken ciddi bir
biçimde sarsılmıştır. Bu ülkenin 18 milyon insanın yaşa-
dığı Doğu Almanya'ya iki yıl içinde yaptığı yardım 256 mil-
yar dolar gibi ciddi düzeylere ulaşmıştır. Doğu'da 400 mil-
yon insan aynı düzeyde bir yardımın ihtiyacı ve beklentisi
içinde bulunmaktadır. Oysa bu konuda Batı'nın olanak-
ları giderek daha da sınırlı olma yolundadır. Ekonomik du-
raklama, gerileme kapıyı aralamtştır. Orta sınıfların için-
de bulundukları ekonomik çöküntü, çok sayıda ülkede aşı-
rı mılliyetçilık akımlarının, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı-
nın yeniden ivme kazanmasına yol açmıştır. Böylesi bir
durumda Batı'dan dişe dokunur yardım beklemek, hele
salföna bel bağlamak fazla iyimserlikten başka bir şey
değildir.
' Büyük komşumuz, sorunlannı tek başına çözmek zo-
fundadır. 70 yılı aşan 'birlik' deneyiminden çıkaracağı
derslerie yeni ve sağlıklı oluşumlan gerçekleştirebilecek
güçtedir. Bu yüzden gıtti gider kehanetlerine katılmıyoruz.
Katılanlar, hesaplannı heveslerine göre yapanlar, tıpkı Kör-
fez krizi sırasında olduğu gibi batan geminin mallarına
üşüşmeyi düşleyenler, yanıldıklarını kısa sürede anlaya-
caklardır.
Sorunun boyutları ne ölçüde büyük olursa olsun, ku-
zey komşumuzla olan barış, dostluk ve işbiriiğini kapsa-
yan geleneksel dış potitikamızın sınırları içinde kalmak sa-
nıyorum ülkemiz için dün olduğu gibi bugün de en akılcı
tercihtir.
ANKARA/AHNA
Davos'ta Türk
Yunan zirvesiSTELYO BERBERAKİS
ATİNA — Turk-Yunan iliş-
kileri yeniden 'yeni bir döneme'
girmeye hazırlanıyor. Bu çerçe-
vede, Başbakan Suleyman De-
mirel'in Yunanistan Başbakam
Konstantin Mitsotakis ile her
yıl ocak ayı sonunda İsviçre'nin
Davos kasabasında toplanan
L'luslararası Ekonomi Foru-
mu'nda gorüşme olasılığı var.
Mitsotakis ile DemireFin Da-
IRAK
Kürtlere
jestDış Haberfcr Servisi -
Irak lideri Saddam Hüseyin,
Kuzey Irak'ta özerklik müca-
delesi veren Kürtlere bir jest-
te bulunarak yerel yönetim-
deki Kürtlerin iktidardaki
BAAS Partisi'ne sadakat ye-
mini etmeleri zorunluluğunu
kaldırdı. Irak Kürdistan De-
mokratik Partisi (KDP) lide-
ri Mesud Barzani karan
olumlu karşılarken Celal Ta-
labani'nin önderliğindeki
Kürdistan Yurtsever Birliği
(KYB) değişıkliği yetersız
buldu.
Irak basınında önceki gün
yer alan haberlerde, Irak
Devrim Komuta Konseyi-
nin, Yasama Konseyi'nin
konuyla ilgili kararım değiş-
tirerek, yerel Kürt yöneticile-
rin BAAS Partisi'ne sadakat
yemini etmeleri zorunluluğu-
nu kaldırdıfpnı duyurdu.
Iraklı bir yetkili, değişikliğin,
Saddam ile görüşmeler yürü-
tetı Kürt liderlerle Irak yöne-
timi arasındaki göriiş aynlık-
larının bir ölçüde azaltılabil-
mesi için yapıldığını belirtti.
vos'ta 'karşılaşması' ve görüş-
mesi durumunda bunun 1987-
de dönemin başbakanları Tur-
gut Özal ile Andreas Papand-
reu'nun Davos görüşmesine
benzemesi beklenmiyor. Yunan
hükümet çevrelerine göre eğer
boyle bir görüşme olursa Türk
ve Yunan başbakanlan birbir-
lerini ilk kez başbakan sıfatıy-
la görecekler ve doğal olarak iki
ülke ilişkilerini ilgilendiren ko-
nuları görüşecekler. Ama De-
mirel ile Mitsotakis'in büyük
bir olasılıkla Davos'ta yapacak-
ları görüşmelerde iki ülke ara-
sındaki anlaşmazlık noktaları-
nın giderilmesini ongörecek
herhangi anlaşma metnini ha-
zırlamaları şimdilik olanakh
görulmuyor.
Bu arada Demirel'in ABD'-
ye yapacağı ziyarette ABD Baş-
kanı George Bush'un Kıbrıs ile
ilgili görüş ve düşüncelerini al-
masından sonra Kıbrıs sorunu-
nun çözümü ile ilgili uğraşıla-
rın daha özlü sonuçlar getire-
ceği öne sürülüyor. Bu çerçeve-
de ABD'nin istediği, Yunan ve
Kıbrıs Rum taraflarının kabul
ettiği Kıbrıs sorunu ile ilgili bir
konferansın önümüzdeki yılın
ilk aylarında gerçekleşmesi de
olasılıkların içinde yer alıyor.
Türk-Yunan ilişküerinin uzun
bir şüreden bu yana askıya alın-
mış olmasında, Turkiye'deki
genel seçimlerin de buyük rolü
oldu. Suleyman Demirel-Erdal
İnönii hükümetinin kurulma-
sından sonra Atina-Ankara iliş-
küerinin yeniden canlanması
bekleniyor.
Karamanlis'e davet
Başbakan Konstantin Mitso-
takis, bu arada ABD Başkanı
G«orge Bush'un, Cumhurbaş-
kanı Konstanlin Karamanlis'i
resmi bir ziyaret için 1992'de
VVashington'a davet ettiğini
açıkladı.
Başbakan Bush'un siyonizmi aklama kamrına destek isteğini kabul etmedi
DemirePden ilk4
hayır'Başkan Bush bir mektup göndererek BM Genel
Kurulu'nda "Siyonizm ırkçıhktır" kararmın
kaldırılmasına Türkiye'nin destek olmasını istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Suleyman
Demirel, ABD Başkanı Bush'
un bir mektup göndererek "Si-
yonizm ırkçılıktır" karannın
kaldınlmasına Türkiye'nin des-
tek olmasını istediğini, ancak
Türkiye'nin bu konuda
"cekimser " kaldığını açıkladı.
Demirel, "Onurlu bir bagımsu-
hk yiriitüp dünya devletleriylc
nyumİD bir gidişi tercih
etmetiyiz" dedi. Demirel, Sov-
yetler'den aynlan tüm cumhu-
riyetlerin tanınacağmı ve bu
cumhuriyetlerin merkezlerinde
konsolosluklar açüacağım da
kaydetti.
Başbakan Demirel, DYP gru-
bunda ABD Başkanı Bush'un
Başbakanlık görevine gelmesi
nedeniyle kendisini telefonla
kutladığını, iki gün önce de
ABD Elçiligi kanalıyla bir mek-
tup göndererek BM'de "Siyo-
nizm ırkçılıktır" karannın
kaldırdması için Türkiye'den
destek istediğini anlattı. Demi-
rel, 1975'de Türkiye'nin, "Siyo-
nizm ırkçılıktır" kararına
olumlu oy verdiğini hatırlatarak
şunlan söyledi:
"Ama şimdi, Araplarta tsra-
il'in masaya otunıp konuştuk-
lan yerde, bUhtssa tsrafl'i bu
masamn etrafında tutabilmek
için ABD'nin başiattıgı şey,
'Artık bu kararın anlamı kal-
mamıştır, bu karan kaldırahm'
şekttade bir güişimdir. Bize
yapbklan mttracaatta da bu ka-
rann kaldırılmasına destek iste-
diler. Bizûn verdiğimiz cevap ise
'Bizim özel bir durumumuz
var'. Hem kendi iç politikanuz
hem de komşularımız bakımın-
dan dununu gözden geçirmeiiy-
dik. Nitekim geçirdik de...
Bizim böyle bir karann kaldınl-
masma destek vennemiz haH bi-
zi rahatsız eder. Yani içimizi de
dışımızı da rahatsız eder. Ülke-
nin menfaatlerÜK değildir, bizi
yepyeni sıkıntüara götürür. Bil-
hassa degişeo dunya şartlan içe-
risinde ileri Ulkeierte birUkım
'Kahrolsun
ırkçılık'
BM'nin Siyonizm
ile ırkçılığı bir
tutan kararını geri
alması, Dogu
Kudüs'te yaşayan
Araplarca protesto
edildi. tsrail'i,
işgal altında
tultugu bölgelerde
Yahudi yerleşim
merkezleri kurarak
ırkçılık ve
yayılmacılık
gütmekle suçla>-an
ve Dogu Kudüs'ün
Silivon yöresindc
bir gösteri
dttzenleyen
Araplar, BM'nin
son kararını
kınayan ve tsrail'i
ırkçı tutumundan
vazgeçmeye
cağıran sloganlar
aUılar. (FoCoğraf:
AP)
yeni baglantılar armrken bizi sı-
kıntıy* götürür."
Demirel, cekimser kalmaya
karar verildiğini anlatarak söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Nitekim bu karar, dün ak-
şam oylanmıştır. 111 devlet bu
karann kaldınlmasını destekle-
miştir. Yani Siyonizmin ırkçılık
olduğu karan kaldınlmıstır. 13
deviet cekimser kalmış, bir o ka-
dan da karfisuda obnnştnr. Biz
cekimser kakbk, menfaatlerimiz
bunu gerektiriyordu. Başka tiir-
Itt nareket edemezdik. Biz, siyo-
nizm ırkçılık mı degil mi
tartışmawna daha evvel girmi-
şiz, 'ırkçılıktır' demişiz. Ondan
sonra dnnya şartlan içerisinde
dönyattlkeJennmiştfarald ü> luü-
dınlacak bu karann karşısında
durmamn, kalkıp buna iriraz et-
menin yaran yoktur."
Demirel, Sovyetler Birliği'nin
dağılma sürecinin sürdüğüne
dikkati çekerek Türkiye'nin
Türkçe konuşan bu cumhuriyet-
lerle işbirliği yapmasının kaçı-
nılmaz ve gerekli olduğunu
söyledi. Demirel, Sovyetler'den
aynlan bu cumhuriyetlerin
Türkiye'ye "büyük birader"
gözüyle baktıklannı ve Türki-
ye'nin önünde "yeni ufuklar"
açtıklannı belirterek konuşma-
sım şöyle sürdürdü:
"Bu devletler senelerce Sov-
yetler Birliği tarafından soyul-
mıış. Özbekistan senede 60 ton
alün üretiyor. Ük defa bu sene
Sovyetler'e altın vermemişler.
Bu ülkelerin gözleri de yeni açd-
nuyor. Dünyaya degil, Tnrki-
ye'ye açüıyor. Hem de yeni yeni
yürümeyi ögreniyoıiar. Büyak
ihtiyaçlar içerisinde kıvranıyor-
lar.
1992 yüına girerken Türkiye'-
nin önünde çok yeni ufnklar
açüıyor."
Demirel, "Bu ulkelere 'Bü-
yük ağabey bizi sükut-u hayale
uğrattı' dedirtmemeliyiz" diye-
rek bu devletlerle Türkiye iliş-
kilerinin geliştirilmesinin
dünyada Türkiye'nin pazarhk
gücünü de artttracağıuı söyledi.
1975'te Siyonizmi ırkçılık sayan Ankara, bu kez cekimser kaldı
Türkiye, tutumunu değiştirdiBM Genel Kurulu'nda Siyonizmi ırkçılık sayan kararın
iptaline karşı cekimser oy kullanan Türkiye'nin tutumu,
"Ne Isa, ne Musa ne de Muhammed" çizgisi olarak
nitelendiriliyor.
ŞEBNEMATİYAS
NE\V YORK - Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu'nda Siyonizmin ırkçılık
olmadığına 111 oyla karar verilmesi,
ülkclerin Körfez savaşı sonrası Orta-
doğu polıtikalarını yeniden gözden
geçirmelerine neden oldu. Türkiye,
uzun süren tartışmalardan sonra yo-
ğun Amerikan lobisıne ve 1975'te
Siyonizmin ırkçılık olduğu yönünde
'utum almasına rağmen önceki günkü
oylamada 13 ülke ile azınlıkta kalarak
cekimser oy kullandı. BM kulisinde
Türkiye'nin bu tutumu, "Ne tsa ne
Musa nede Muhammed" çizgisi olarak
nitelendiriliyor.
İsrail'in Kudüs'ü işgalinden sonra
Arap, bağlantısız ve Sovyet blokunun
baskısıvla BM Genel Kıirulu, I975"te
Siyonizmin ırkçılık olduğu >olundaki
kararı onayladı. Bir 19. yy. siyasi gö-
rüşü olarak nitelendırılen Siyonizm.
"YlusevHerin kendi vatanlanna sahip
olma hakkı" şeklinde ifade ediliyor.
Bugün Israil'de bu ilke "her Musevi
olan kişinİD İsrail >atandaşı olabilme
hakkı" ile uygulanıyor. Avusturyalı
gazeteci Theodor Hertzel'in başını
çektiği ve İsviçre'de yapılan bir dizi
tartışmaya dayanan Siyonizm. 1917'-
de Lord Balfour deklarasyonu ile bir-
likte İngiliz hükümetinin Filistinde
bir Musevi devleti fıkrini desteklemesi
ilegüçlendi. 1947'de BM Genel Kuru-
lu, Filistin'de bir Arap bir de Musevi
devleti kurulması ilkesini benimsedi.
I948'de İsrail bağımsızhk ilan etti.
1975te BM'de Siyonizmin ırkçılık
olduğu karan alındığından bu yana
İsrail bu karan değiştirmeye çabaladı.
Kararın değişmesi için en elverişli or-
tam geçen yıl, Sovyetler Birliği ile
ABD arasındaki yumuşamadan sonra
oluştu. Ancak Körfez savaşının devre-
>e girmesi nedeni>le karar tartışılama-
dı. Bu yıl ABD, Ortadoğu banş
sürecindeki tutumuyla birlikte aktıf
rolünü BM'de Siyonizmin ırkçılık ol-
madığı kampanyası ile sürdürdü.
Yımanistan'da
Arnavut
temizliiH
— ^^^^
• ATtNA (AA) —
Yunanistan polisi bölgedeki
kaçak Arnavutlan
yakalayarak ülkelerine
göndermek içüı geniş çaph
bir "temizlik operasyonu"
başlattı. Yetkililer, Arnavut
göçmenlerin sürekli suç
işlediklerini belirterek
ülkede yasadışı olarak
bulunan tüm Arnavutlan
sırurdışı etmek için bu
operasyonun başlatıldığuıı
büdirdiler. "Süpürge
operasyonu" adıyla
Yunanistan capında
başlatılan operasyonda
sadece hafta sonunda Atina
ve civannda 900 kişinin
tutuklandığı açıklanırken,
Arnavut göçmenlerin
sınırdışı edilmesine dün
sabahtan itibaren başlandı.
Dört PKKTı
yargılanacak
• BEYRUT (AA) —
Lübnan'daki kamplarüa
eğitim görmek amacıyla bu
ülkeye kaçak giriş yapan
PKK üyesi 4 kişi "silahlı
örgüt üyesi olma"
gerekçesiyle Beyrut'ta
yargılanacaklar. Lübnan
adli kaynaklarının verdiği
bilgiye göre bu kişiler
ifadelerinde Doğu'daki
Bekaa Vadisi'nde eğitim
gördüklerini söylediler.
Suriye'nin kontrolü
altındaki bu vadide PKK
örgütünün kamplan
bulunuyor. Kaynaklar
sanıklann suçlu
bulunmalan halinde lS'er
yıl hapis ile
cezalandınlacaklannı
kaydettiler. Suriye'nin de
desteklediği Elias Hrawi,
Lübnan'daki birçok
Lübnanlı ve Filistinli
grubun geçen yıl
silahsızlanmasını ve
dağıtılmasını sağladı.
Banş genıisine
bomba skandalı
• WELLINGTON (AA)
— Yeni Zelanda, altı yıl
önce çevreci Greenpeace
(Yeşilbanş) adlı örgüte ait
Rainbow Warrior adlı
geminin bombalanmasına
kanştıgı öne sürülen bir
Fransızın teslim edilmesini
talep etmeyeceğmi açıkladı.
Adalet Bakanı Doug
Graham parlamentoda bir
basın toplantısı
düzenleyerek Yeni Zelanda
Başsavcılığı'run geçen ay
İsviçre'de tutuklanan Gerald
Andries adındaki Fransızın
teslim edilmesinin talep
edilmesi önerisini "hukuki
gerekçelerin yani sıra bazı
başka nedenlerden dolayı"
hükümet olarak
benimsemediklerini
açıkladı.
Her biri RİgldaİrefMeğerinde..
her biri mükemmel taksitlerle..
Yurt sathına yayılmış
konusunda uzman
üstün Frigidaire
servis güvencesi
Çünkü her biri, dünyaca onaylanmış
"Frigidaire kalitesi"ne sahip. Çünkü her biri, doruktaki
"Frigidaire teknolojisi"nin ürünü. Çünkü her biri
gerçek bir "Frigidaire".
Üstelik, her biri mükemmel taksitlerle...
Frigidaire'nin dünyaca bilinen kalitesini seçin, konforu
eksiksiz yaşayın.
tORKlYE GENEL SATICISI
HEK BİRİ FRİCIDAIRE DCGERINDE HER BİRİ MÜKEMMEL TAKSİTLERLE
KATILMA FOIUİU I HEMEH TESLİM OCAK/SUBAT TKSLİMİ
SECPESIhM I0TAKSJ TOPLAr.ı 5£C PESINAT
M R : 861 S* I * 72«05JDIWılZl*T«l:(9-51)41«2IXlPBXFtı:t«8Pr«*t51iaFı*ı»
WUÜWA : fararCad UoclalşhBi. A 8k*lt1No: 21/96^7 Ku*»-ANKABAT«I: (».4)117«3eM7F«.117S36«
İSTAMBUL : En«Kr«diBWılmC1 Bttlt 60: U 4 I * w l W * N B J l T * (9.0 1«W0(W>1FB: «08802 I PAZARLAMA A S
01 OV 8 BULAŞIK UK
02 OV126 BULAŞIKUK
03 DV 126fGBULA$>K U«
241 000- 241 000- 2 651 000-
KONTENJANIMIZ DOLMUŞTUR
KONTENJANIMIZ DOLMUŞTUR
04 DV MSIt BULAŞIK UK K •UU9!»tl ^IIAIUI»iaAtlKtllI:iHI
05 DV129 B C L A Ş I K W < ~
06 DV 12&f
G aiJLAŞIK M«
07 DV 128/E BULAŞIK UK
08 WM 8590 ÇAMAŞIH MK
09 WD5891 ÇAMAŞIRMK
10 TD 901 Ç KUHUTMA
11 1520 R BOZDOLABI
12 515 FP BUZDOLA81
13 523 FP BUZDOLAB1
14 584 MıKPOOALGA
15 SMEG 6231 FIRIN
16 SMEG 6841 FIRiN
^ 1 ^pji
^ A^Pıa*T(*iB
565 000-
685 000-
545 000-
easooo
6215000 |
7535 000-
KONTENJANIMIZ DOLMUŞTUR
| 480 000 • | 480 000 - | S 280 000 -
•Kiâ| ÇOP OSLTME MAK j
19 2001 RADVATOR |
20 DIABLO BADYATÖFI |
21 | OBION55FSTV
3'S000-
225 000-
340 000-
454 000-
ONTENJA
81 000 -
•08 000-
260 000-
315 000-
225 000-
340 000-
454 000-
NIMIZ DO
81 000 -
106 000
260 000-
3 465 000-
2 475 00-
3740 000-
4994 000-
.MUŞTÜR
891 300 -
1 '88 000-
2860 000
KONTENJANIMIZ DOLMUŞTUR
KONTENJANIMIZ DOLMUŞTUR
200 000-
400 000-
499 000 -
515 000 •
485 000 -
200 000 •
4O0 0O0-
499 000-
515 000-
48S0O0 -
KONTENJANIMIZ DOl
KONTENJANIMIZ DO
410 000 -
499 000-
410000-
499 000
KONTENJANIMIZ DO
KONTENJANIMIZ DOl
525 000 •
710 000-
525 000
710000 •
KONTENJANIMIZ DOl
KONTENJANIMIZ DOl
KONTENJANIMIZ OOl
KONTENJANIMIZ DO
70 000 - 70 000 -
2800 000-
5600 000-
6 986 000-
7210 000-
6 790 000-
MUSTUR
.MUSTUR-
5 740 000 - |
6986000- |
MUSTUR.
MUSTUR
7 3SO0O0- |
9940 000-
MüSTUR
.MUSTUR
.MUSTUR
MUSTUR.
960 000-
ajnen »ansmoc*»
VHİTAr
M.UIBO* Tat
y«nc w
EIAATC I « K M • BM<ETTB I«t
- T«t H
LQTct»015-fl««İIK.VAll 0*L£A aEK^Oât A( T«
ı*nuı< LCVEMI VC-M -IMB I «ı JZ-
» . l l » « • tlKS UKrt T« < B • UJIA»0«» »IA|.
M 11!» • KJÇMi • l«A»>«M '« .116 UlMi ) « » » 1 t •«
Mi-muTmn^-amKf stflcnıoNEiflıııo«PAuA««»w mu
n ım w ı ırwııııTııın»ı iı ımı ı ı — ı m
t C ( â t S t . W «••• EK&J LlD }Tl I« »'7O • EflAU* TTC Trt M>W Ntl Oti
-7-?£~. i. ^ - ^ f -,„IT-^T , ^ ,m tf „, ı m ı ı ı ııııı
a » «•». »t —UFAOmHttH I» IIUIJ <fTJ«l IÇ»| >. (A0U»«UIAS T« H > » « I -CM1ÛI «4 M IRK . «On> • İM. | t M «•)•• aUKl Cf
L£VENT IC T« SKtt • ŞAMJ LİD
u ııııın. ı7 ıııı ııl.Tı