Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5,
Cumhurbaşkanrnın, yerel seçimlerin ertelenmesini öngören yasayı onaylama eğiliminde olduğu öğrenildl
Özal ANAPla ters düştüDYP-SHP koalisyon hükümetinin istediği, ANAP'ın karşı çıktığı yasayı
Cumhurbaşkanı Özal'ın hemen onaylama eğilimine girmesi ANAP'ta şok
yarattı. YasanınÖzal tarafından imzalanması haiinde seçimler ertelenecek.
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — Curahur-
başkanı Turgut Özal'ın yerel seçimlerin ertelen-
mesini öngören yasayı onaylayacağı yolundaki
haberler AN AP'ta şok etkisi yaptı. Cumhurbaş-
kanı özal'ın dün saat 14.00'te hukuk danışman-
lan ile yasayı incelediği, karannı yann vereceği
öğrenildi. Başbakan Süleyman Demirel, gazete-
cilerin "Cumhurbaşkanı yasayı onayladı mı?"
şeklindeki sonısuna "Bilmiyonım, sormadım,
haberim yok" yanıtmı verdi. özal'ın yasayı o-
nay eğiliminde olması ANAP'lıların tepkilerine
neden olurken Genel Başkan Meşut Yılmaz,
yakın çevresine Cumhurbaşkanı Özal'ın ana-
yasaya aykın bir yasayı onaylamasını bekle-
mediğini belirterek "Ancak Sayın Cumhurbaş-
kanının tasarnıflanna kanşmamız doğnı
olmaz" dedi. Yılmaz, Cumhuriyet'in sorusu
ûzerinede Cumhurbaşkanı nın \asayi onayla-
yacağı yolundaki iddiaların "tahmine dayan-
dığım" belirterek Özal'la bu konuda birteması
olmadığını söyledi. Yılmaz. yasanın onaylan-
maması için Cumhurbaşkanı'na herhangi bir
telkinde bulunmasının söz konusu olmayaca-
ğını kaydederek "Bu konu kcndi takdirlerinde-
dir"dedi.
Mesut Yılmaz. yasanın onaylanma-
sı durumunda partisınin yetkili organlarıyla
toplantı yaparak durumu değerlendirecekleri-
ni sözlerineekledi.
ANAP Genel Başkan yardımcılan ise Ana-
yasa Mahkemesfne gitme konusunu yetkili
kurullarda değerlendireceklerini söylediler.
ANAP yöneticileri, Cumhurbaşkanı'nın
onaylama eğilımi'ni. "iktidarla ilişkileri yumu-
şatmaya yönelik siyasi bir karar" olarak nite-
lediler.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın SHP ve
DYP'nın çabalanyla yasalaşan ve boş bulu-
nan belediye başkanlıklan için ilan edilmiş
seçimlerin haziran 1992'ye ertelenmesini ön-
gören yasayı, bu hafta içerisinde onaylaması
ve yasanın Resmi Gazete'de yayımlanması
bekleniyor. Bu durumda, yasa henüz Resmi
Gazete'de yayımlanmadığından, bugün
Amasya merkez, Silopi. Tufanbeyli ve Zile'de
belediye başkanlıklan için seçim yapılacak.
Ancak daha ileri tarihlerde yapılacağı ilan edi-
len Bakırköy. Kâğıthane ve Çatalca gibi bü-
yük ilçelerin de aralannda bulunduğu 12 bel-
dedeki belediye başkanlığı seçimleri haziran
ayına kalacak.
Cumhurbaşkanı Özahn yasayı veto etmesi
beklentisinde olan ANAP'lılar. Özal'ın onay-
lama eğilimi üzerine tam bir "şok" yaşadılar.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmazın,
"Sayın Cumhurbaşkanrnın tasarruflanyla
ilgili bir konuda bizim yorum yapmamız doğnı
olmaz. Ancak ortada Anayasa \1ahkemesi ka-
rarları var. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ka-
rarı var" değerlendirmesini yaptığı öğrenildi.
ANAP'ın Seçim İşlerinden Sorumlu Genel
Başkan Yardımcısı Cumhur Ersümer, Cumhu-
riyet muhabirinin sorulannı yanıtlarken ilan
edilmiş belediye başkanlığı seçimlerinin erte-
lenmesinin yasalara ve hukuk mantığına uy-
madığını, iktidann açıkça seçimlerden kaçtı-
ğını belirterek "Yasa anayasa) a aykırıdır.
Ama tabii ki her makam takdir hakkını kulla-
nacaktır. Cumhurbaşkanrnın kendi takdirleri-
dir"dedi. _ Bakırköy Belediye başkan adayı
Ali Talip Özdemirın ıse belediye başkanlığı
seçimlerinin iptalinden dolayı oldukça öfkeli
olduğu öğrenildi. Özdemir. yakın çevresine.
"İlan edilmiş seçimleri ertelemek Bakırköy hal-
kına yapılmış en biiyük zulümdür" diyerek tep-
kisini dilegetirdi.
DYP'nin Bursa Milletvekili Güçlü, ANAP'lılar kürsüye çıkınca lafatmadan duramıyor
DYPTi GüçltiHe ANAP alerjisiArtistlik yapma
Kürsüye yürüyüp laf
atmasıyla tamnan
Bursa Milletvekili
Kadir Güçlü, Meclis'in
en sinirli milletvekili
görünümünde.
ANAP'lılara sık sık
'artistlik yapma' diye
bağıran Güçlü, "Ben
geçmişi bildiğim için
sinirleniyorum.
Konuşmaları asabımı
bozuyor" diyor.
FARUK BİLDÎRÎCt
ANKARA— Meclis'te bir
ANAP kızgını. Ne zaman bir
ANAPTı milletvekili kürsüye çı-
kıp konuşsa, Bursa DYP Millet-
vekili Kadri Güçlü ayakta, "ar-
tistlik yapma" diye bağınyor.
ANAP'lılar lafın altmda kalîna-
yınca tartışma başlıyor, Güçlü,
ANAP'hlann üzerine doğnı yü-
rürken arkadaşları yatjştınp
oturtuyor.
Ashnda hemen her dönem
Meclis'te sinirliliğiyle tanınan
milletvekilleri olur. Güçlü de da-
ha hükiimet programının tartı-
şıldığı günden itibaren dikkat
çekti. O gün ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Vümaz kürsüdeydi
ve koalisyon hükümetini elesti-
riyordu. Ne zaman ki Yılmaz,
"Ydlardır bıkmadan usanmadan
'memleket iyi idare edilmiyor'
dediniz. Şimdi herkes gibi biz de
bu söziin sahibinden memleke-
tin iyi idare edilmesini
bekkyecegiz" dedi, GüçlU aya-
ğa fırladı:
— Senin agababan—
Birleşimi yöneten başkanveki-
li Yıldırun Avcı, "Sayın Güçlü,
liiften" diye sakinleştirmeye ça-
lışınca bir tartışma başladı:
"GÜÇLÜ— Çok doluynm,
boğazuna kadar doluyum Sayın
Başkan.
ni yerel seçim yapalım.
GÜÇLÜ— Sen bizi terbiye mi
edeceksin? Hocama saygı göste-
rin diyorsun. Biz senin söyle-
menle mi saygı göstereceğiz?
BAŞKAN F. IŞIKLAR— Bir
saniye efendim. Lütfen oturun,
sakin olun.
ERGÜDER— Ne oldu be-
yefendi?
GÜÇLÜ— Senin söylemenle
mi saygı göstereceğiz?
ERGÜDER— Beyefendi, ye-
ni mi seçildiniz siz?
GÜÇLÜ— Evet.
ERGÜDER— Ha, ögrene-
ceksin daha, öğreneceksin par-
lamentoyu.
GÜÇLÜ— Artistlik yapma.
(ANAP sıralanndan gürültüler)
sizin hakkınızdan geleceğim."
Güçlü, kürsüye yürüme ör-
nekleri anımsatılınca, "Siz sinir-
ASLINDA KERESTECtYtM— 45 yaşındaki Güçlü, DYP İnegöl ilçe başkanlığından Ankara'ya
gelen bir politikacı. Güçlü meslegini, "Aslında keresteciyim, aşağı yukarı TUrkiye'nin en büyük
mobüya mağazasının sahibiyim" diye açıklıyor.
AVCI— Dolu olabilirsiniz;
ama hatibin sözünu kesmeyiniz
Sayın Güçlü (DYP, ANAP ve
SHP sıralanndan gürültüler).
MUSTAFA KALEMLİ— Sa-
yın Başkan siz doktorsunuz, bu
arkadaşın bir rahatsızlığı var ga-
liba. Dikkatinizi çekerim."
Güçlu, ANAP sıralanna doğ-
ru yürürken, partili arkadaşlan
engellediler.
TBMM Genel Kurulu'nufl 5
araükta yaptığı birleşimde de
ANAP Grup Başkanvekili Mus-
tafa Kalemli DYP'yi seçimden
kaçmakla suçlayınca, Güçlü yi-
ne sinirlendi ve "Siz ikiboçuk se-
ne kaçtınız" diye bağırdı. Ka-
lemli aldırmayıp sözlerini,
"inandıncı olamazsımz..." diye
sürdürdü. Bu kez DYP'nin Ba-
lıkesir Milletvekili Sami Sözat,
laf attı:
"— Siz de öyle yaptınız."
Tartışmanın bundan sonraki
bölümü TBMM tutanaklanna
özetle şöyle yansıdı:
"KALEMLİ— Canım, biz
yanlış yaptıksa sizin de yanlış
yapmanız şart mı? O mantıkla
hareket ediyorsunuz.
GÜÇLÜ— Biz çok çektik, siz
de çekin.
KALEMLİ— Bizim iktidan-
nuz döneminde mahalli seçim-
lerle ilgili çıkanlan kanun Ana-
yasa Mahkemesi'nce iptal edildi.
MEHMET ÇELEBİ (DYP-
Samsun) Dün dündür, bugün
bugün.
KALEMLİ— Yapmayın
efendim. Artık bu düşünceler-
den sizin sıynldığınızı, çok de-
gişik bir imaj vermeye başladı-
ğınızı kabul ediyonız. Hani de-
ğişim, bani pamuk baba imajı-
nız nerede?"
Kalemli, sözlerini bitirip kür-
süden inerken Güçlü yine aya-
ğa fırladı:
"Siz bı'ze yaptınız, şimdi de
biz size yapacağız."
Başkan Yıldınm Ava, Güçlü-
yü, "Bitti mi efendim? Devam
edeüm müsaade ederseniz. An-
cemaatin derler buna. Boyle bir
nsolumüz yok" sözleriyle
uyardı.
Ara yerel seçimlerin ertelen-
mesine ilişkin yasa önerisinin 10
aralıkta gorüşülmesi sırasında
Orhan Ergüder, kendisinin
"kaptanın seyir defteri.." olarak
nitelediği heyecanlı konuşmala-
rından birini yaparken Güçlü
bir kez daha dikkatleri üzerin-
de topladı.
Ergüder, partisınin destekle-
diği öneriyi eleştiren Mnmtaz
Soysal için "Sakın hocama kar-
şı saygısızlık yapmayın. Vicda-
nından gelen sesi söyledi. Ken-
disi anayasa profesörüdür"
cümleleri Güçlü'yü sinirlendir-
di. Bu renkli tartışma da Meclis
tutanaklannda şöyle:
"GÜÇLÜ— Kim bu adam
yahu? Sen bizi terbiye mi ede-
ceksin?
ERGÜDER— Siz diyorsunuz
ki, seçimleri toplayalım, bir mi-
ğim için sinirleniyorum. O ko-
nuşmalan asabamı bozuyor" di-
yen Güçlü, sözlerini şöyle sürdü-
riiyor:
"Aslında Mesut Yılmaz'ı seve-
rim. Ama kalkıp da mahalli se-
çimleri erteledigimizi söyieme
hakkı yok. Bu tutarsızhk, bu ka-
dar olmaz.
Ben içten pazarlıklı değilim.
Neysem oyum. Hani bir kısım
insanlar tarafından revaç gören
türden politikayı bilmem. Onun
için onlar oraya çıkıp artistlik
yapınca dayanamıyomm."
Güçlü, 1959 yılında DP'de
politikaya başladığmı anlatırken
"Elhamdülillah başka parti ol-
madı. Sonra AP ve DYP'de po-
litika yaptım. En son DYP İne-
göl ilçe başkanıydım" diyor.
Güçlu, meslegini de "Aslında
keresteciyim. İnegöTde aşağı yu-
kan Türkiye'nin en büyük mo-
büya mağazasının sahibiyim"
şeklinde açıklıyor.
45 yaşındaki Kadri Güçlü,
şimdi milletvekili. TBMM Tanm
Komisyonu üyesi.
212 kunüuştan delegelert
milli ve manevi değerlenesahip çıkmak* için bir arayageldi
Kocatepede Türk- Islaııı zîrvesi
RUŞEN ÇAK1R
ANKARA — Türkiye Di-
yanet Vakfı'nın Ankara Ko-
catepe'deki Konferans Salo-
nu'nda dün bir "Türk - İs-
lam Zirvesi" yaşandı. Devlet
Bakanlan Ekrem Ceyhun, Akın
Gönen, Mehmet Batallı: RP Ge-
nel Başkanı Prof. Necmettin
Erbakan, eski MÇP Lıderi Al-
paslan Türkeş; ANAP Genel
başkan Yardımcısı, eski Bakan
Fahrettin Kurt: eski Başbakan
Yıldırım Akbulut: eski Bakan-
lardan Hasan Celal Güzel, Ab-
dülkadir Aksu; çok sayıda RP'li,
DYPli, MÇP kökenli milletve-
kili; Diyanet lşleri Başkanı
Prof. M. Said Yazıcıoğlu; Sayış-
tay Başkanı Vecdi Gönül; Hak-
Jş Başkanı Necati Çelik; TPAO
Genel Müdürü Özer Altan; Va-
kıflar Genel Müdürü Şener
Macun; PTT Genel Müdürü
Emin Başer; Gazi Üniversitesi
eski Rektörü Prof. Dr. Şakir
Akça hep oradaydılar.
Neden, Birlik Vakfı tarafın-
dan düzenlenen "Törkiye Gö-
nölıfi Kültür Teşekknlleri II. İs-
tişare Toplantısı"ydı. Türkiye
çapında faalıyet gösteren 135
vakıf. demek. cemiyet ve ocağa
baglı 213 kuruluştan delegeler
"nulli ve manevi değerlere sahip
çıkma" faaliyetlerinde bir koor-
dinasyonu hayata geçirebilmek
için bir araya gelmişlerdi.
Bu toplantımn ilki, 31 Mayıs
1991 tarihinde 76 vakıf ve der-
nek kuruluşunun katılımıyla
tstanbul Ortadoğu Ticaret ve İş
Merkezi (OTtM)'de Aydmlar
Ocağı'nın inisiyatifiyle gerçek-
leştirilmişti. tki toplantı arasın-
da RP-MÇP-IDP ittifakı, erken
genel seçimler yaşanmış, ortaya
DYP-SHP koalisyonu çıkmıştı.
Kısa süre içinde katılımlann
sayısmın üçe katlanmış olması,
Turkiye'nin "milli ve manevi ya-
şanttsında" çok önemlı rolleri
olan bu kuruluşlann varolan si-
yasi statükodan pek memnun
olmadıklannı gösteriyordu. Ni-
tekim değişik siyasi oluşumlann
temsilcileri, peşpeşe kürsüye çı-
kıp Türk-İslam entelijansıyası-
nın seçkin isimleri. önde gelen
İslami cemaatlenn yöneticileri
karşısında "birlik ve beraberlik"
konusundaki kararlılıklannı,
"milli ve manevi değerlere" bağ-
lılıklannı dile getirdiler.
Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti
Başkanı Prof. Dr. Erman Tun-
cer. açılış konuşmasında top-
lantıya katılanlan "hak dostla-
n" olarak niteledi. "Devletin
ünkâolan sınırlıdır. Toplumlar-
da yapılması gereken hizmetler
de sayilamayacak kadar çoktur.
Bu yüzden, çağdaş topjumlar
devleti küçültmeyi hedef almıs-
lardır" diyen Prof. Tuncer. gö-
nüllü kuruluşlann toplumlann
kalkınmasında çok büyük des-
tek verdiklerini söyledi. Prof.
Tuncer, Türkiye'de özgürlükçü
demokrasınin tam olarak yerle-
şebilmesi için "tabuların yıkıl-
ması, resmi ideolojinin sorgulan-
ması, yakın tarihin yargdanması
gerektiğini" belirtti.
Toplantının divan başkanlı-
ğma seçilen, yine Birlik Vakfı'n-
dan İsmail Kahraman, kısa ko-
nuşmasından sonra Devlet
Bakanı Ekrem Ceyhunu övgü
dolu sözlerle kürsüye davet etti.
Milliyetçi-muhafazakâr kesim-
ler nezdinde saygın bir yere sa-
hip olan Ceyhun, kısa ve tem-
kinlı konuşmasında. farklı
vakıflann birlikte hareket ede-
bilmeleri için "güçlü bir hukuki
starüye, güçlü kaynaklara sahip
olmalan" gereküğini belirtip.
vakıflardan sorumlu devlet ba-
kanı olarak her türiü destek
vaat etti.
RP Genel Başkanı Prof. Nec-
mettin Erbakan ise konuşma-
sında, merkez sağ partilere çat-
tı. "Bu tür toplantilara milli ve
manevi değerlere en fazla bağlı
olan arkadaşlan yolluyorlar.
önce milletin oylarını topluyor-
lar, sonra hepsini bir kavanoza
doldurup hokus pokus yapıyor-
lar" diyen Erbakan, demokrası-
nin dört yılda bir yapılan seçim-
lerden ibaret olamayacağını
söyledi. tlkokullann sekiz sene-
ye çıkartılmak istenmesinin ne-
deni olarak imam-hatiplerin
orta kısımlarına öğrenci gitme-
sini engellemek olduğunu iddia
eden Erbakan, DYP'li bakanla-
ra şöyle seslendi:
"Siz nereye gidiyorsunuz Al-
lahaşkına? Kendinize gelin. On-
lar sizi buraya gönderip, orada
bildiklerini yapıyorlar."
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Fahrettin Kurt, "İkti-
darları döneminde kimseye
inançları yüzünden baskı yapıl-
madığım" belirtip, toplantıya
katılan vakıf ve dernekleri "bi-
rer baskı grubn olarak güçlerini
kullanmaya" davet etti.
Alparslan Türkeş ve Hasan
Celai Güzel'in konuşmalannın
ardından söz alan RP Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Halil Çe-
lik, heyecanlı konuşmasında.
Fahrettin Kurfun sözlerini,
kendini örnek göstererek yalan-
ladı. Çelik, sözlerini "Rejimi
yargılamalıyız. TBMM kürsü-
sünde inançlarımızı özgürce dile
getirme hakkından bile mahru-
muz. Siz bize sahip çıkın" şeklın-
de tamamladı.
Diyanet lşleri Başkanı Prof.
Said Yazıcıoğlu'nun kısa ko-
nuşmasından sonra, Divan Baş-
kanı tsmail Kahraman, toplan-
tının sabah oturumuna ara
vermeden önce alkış alan şu
sözlerietti:
"Leyla Zana denen kadın veya
kız, orada öyle konuşamaz. Ni-
yetleri açık; bu ülkeyi böunek.
'Yurtta Sulh. Cihanda Sulh'
safsatası bizi öyle sarmış ki,
'Kibrıs Banş Harekâtı' demişiz,
neden korkuyoruz?"
Türkıye Gönüllü Kültür Te-
şekkülleri II. İstişare Toplantı-
sı. redaksiyon komisyonun
oluşması ve çalışmalanyla sür-
dü. Bugün redaksiyon komis-
yonunun raporlan okunup tar-
tışılacak.
ANTALYA BAROSUmJNANAYASA SORUNLTPANELİ YAPILDİ
Ozden: Çağdaş anayasa şart
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA — 20 Ekim seçimleri ve DYP-
SHP koalisyon hükümeti sonrası ilk kez
1982 Anayasası'nm değiştirilmesi konusun-
da Antalya Barosu'nun düzenlediği "Ana-
yasa Sonınu" paneli düzenlendi. Anayasa
Mahkemesi Başkanı Y'ekta Güngör Özden-
in yönettiği panelde siyasi parti temsilcile-
ri, yeni bir anayasanın gerekli olduğunu ve
bu anayasanın halk için yapılmış, devlet için
yapılmamış bir anayasa olmasını istedikle-
rini anlattılar.
Anayasa Mahkemesi Başkanı özden, ye-
nı anayasa yapılırken Türkiye Cumhuriye-
ti Devleti'nin yeniden kurulmayacağını
anımsattı ve "Cumhuriyetin yenilenmesi ba-
kınundan özlemi çekilen çağdaş anayasanın
mutlaka oluşması" gereğini söyledi. Ana-
yasadaki boşluklann düzeltilmesi ile değiî>
yeni bir anayasanın yapılmasının daha iyi
olacağını belirten Özden, "Bunu herkes is-
tiyor. Anayasalar kimsenin özel maiı değil-
dir. Anayasa herkesindir. Ancak anayasa-
dan her şey de beklenmemelidir. Hukukun
üstünluğüne bağlı devletin değil halkın ana-
yasasuun oluşturulması gereklidir" diye ko-
nuştu.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Av.
İbsan Saraclar, henüz 10 günlük iktidar ol-
duklarını ve bunun için de yeterli şekilde
anayasanın degişikliği konusunda bilgi ve-
remeyeceğini söyledi.
1982 Anayasası'nm yapılış tarihi ve tarzı
itibariyle halkın gerçek iradesinin yansıma-
dığı konuşmacılarca dile getirilirken Prof.
Dr. Oya Aradı, 1982 Anayasası'nı halkın
benimsemediğini, çünkü o anayasayı halkın
benimsediği bir yönetim çıkarmadığını vur-
guladı. Prof. Araslı, şimdiki anayasanın ba-
zı maddeleri üzerinde değişikliğin yapılabi-
leceğini kaydettikten sonra, "Belki ters ge-
lecek, ama yeni anayasaya işkencenin ön-
lenmesi için çok daha etkin kararlan koy-
mak gerekir" diye konuştu.
SHP Milletvekili Prof. Dr. Mümtaz Soy-
sal da "1982 Anayasası devieti konımak için
yapılmış. Anayasalar balkı konımak için ya-
pılır. Devlet kendisini konır. Topu var, tü-
feği var. Askeri var, polisi var, jandarması
var" diye konuşmasına başladı. Prof. Soy-
sal, TBMM'de bugün için bir anayasa de-
ğişikliğinin yapılması gerçekleşmeyecekmiş
gibi görüldüğünü, bunun için de halkın bu
konuda duyarlı olup siyasetçileri
"sıkıştırmaları" gerektiğini söyledi.
Demirel
Yarın seçim
olsa daha
farklı olur
Başbakan Süleyman
Demirel, dün Aydın,
Kastamonu, Afyon ve
Adapazarı'ndan gelen
heyetleri kabul etti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu}- Başbakan Süley-
man Demirel, 20 Ekim genel
seçimlerinde halkın tek başı-
na iktidar olacaklarına "yer
yer inanmadığını" belirterek,
"yarın seçim yapılsa çok da-
ha farklı olur" dedi. Yolsuz-
luk yapanlann "burnunu
sürteceğini" vurgulayan De-
mirel, koalisyon ortağı
SHP'yi kastederek " An-
kara'da beraberlik oldu, bunu
tabanda da istiyomz" diye
konuştu.
Başbakan Süleyman De-
mirel, dün Aydın, Kastamo-
nu, Afyon ve Adapazarı'n-
dan gelen heyetleri kabul
etti. Demirel, Kastamonu
heyetini kabulde yaptığı ko-
nuşmada, 20 Ekim genel se-
çimlerinin "kendi isıedikleri
gibi" olmasa da "halkın gön-
lü istikametinde" bir sonuç
verdiğini belirterek, "Yarın
seçim yapılsa bu çok daha
farklı olur" dedi. 1983seçim-
lerine "seçinı" demenin'
mümk"ûn olmadığını vurgu-
layan ve 1987 seçimlerini de
bir "baskın" olarak nitelen-
diren Başbakan Demirel
şöyle konuştu:
"Varuı seçim yapılsa bu
çok daha farklı oİur. Çünkü
halk o güne kadar Türkiye'yi
yöneıenlerin, ne yapıp yapıp
İktidarda kalacaklarmı ve
onları yerlerinden sökmenin
mümkün olmayacağı gibi bir
kanaata gelmiştir."
Enflasyon ve işsizlik gibi
sorunları çözeceklerini yine-
leyen Başbakan "Hadi baka-
lım, 15 gündür güvenoyu
almış hükümetsiz. niye bunla-
rı yapmadınız diye kimse
dememelidir. Bunlar 10 sene-
de yapılamamış, kronikleş-
miş, kemikleşmig şeylerdir"
diye konuştu. Ulkede kan
döküldüğünü, devletle hal-
kın yer yer "çekişme içinde"
bulunduğunu kaydeden
Başbakan Demirel sözlerini
"Bize inanmaya, bize güven-
meve devam" diye tamamla-
dı.
Başbakan Süleyman De-
mirel. Aydın'dan gelen heye-
ti kabulünde yaptığı konuş-
mada da dünyadakı gelışme-
lere dikkat çekerek, siyasi
nedenlerle karşıt olan insan-
lann birbirlerine yaklaşma-
ları gerektığini anlattı.
Kurultay bugün
HEP
başkanlığına
iki aday
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yeni genel başkanın
belirleneceği HEP Kurultayı
bugün yapılıyor. SHP'de de
önümüzdeki hafta HEP ko-
nusunun Deniz Baykal yanlı-
lannca tartışmaya açılması
bekleniyor.
HEPin bugün Atatürk
Spor Salonu'nda yapılacak
kurultayı öncesinde kulisler
genel başkan adaylan ve lis-
teler üzerinde yoğunlaştı.
Kurultayda iki ayn liste çık-
ması bekleniyor. Genel baş-
kan adayhklan için de eski
Şanlıurfa Beledrye Başkanı
Feridun Yazar ile HEP PM
üyesi Yaşar Kaya'nın aday
olduklan belirtiliyor. HEP
kökenli milletvekillerinin ço-
ğunun da katılması beklenen
kurultaya MÇP ve RP dışın-
daki partiler de davet edildi.
Kurultayda genel başkan ve
diğer kurulların =eçimlerinin
yanı sıra HEP'in bundan son-
ra izleyeceği çizgi ve SHP ile
ittifakın geleceğinin de tartışı-
lacağı kaydediliyor.
HAFTAYA
BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
KİT'leri Özelleştirenler,
TDICyı Unutuyormusunuz?,
Kenan Evren, artık son yıllarını yaşadığını bildiği Çankayal
Köşkü'nde, bir kısım yazar ve sanatçıyı kabul etmeye karar;
vermişti. Bir ara en büyük hakaretler ettiği aydınlarla, sankl
giderayak barışmak istiyor gibiydi. Çağrılı olanlardan Yaşaf
Kemal'in sözleri bugün gibi aklımda:
— Ben Türk Dil Kurumu'nu kapatmış olanların elini sık-ı;
mam!.. ^
Atatürk'ün mirasına bile saygı göstermek gereğini duymaz-
ken hâlâ kendilerini 'Atatürkçü " ilan edenlere yönelik birto-
kat gibiydi bu sözler. Yanıt, ünlü yazarın cüssesiyle orantılıyfl
dı... o
Kuşkusuz ki kimse Atatürkçü olmak zorunda değil. Bir süre
önce Emin Çölaşan'ın yazdığı gibi, kimse Atatürk'ü sevmekı
zorunda da değil. Ama bu topraklar üzerinde yaşayan her-
kes ona saygı borçlu olduğunu unutmamak zorundadır. ,,
Bir yandan Atatürk'e ihanet ederken öte yandan kendinj^
"Atatürkçü" ilan etmek ise Atatürk'e en büyük saygısızlıktı.
Atatürk'e saygı gösterenlere en büyük saygısızlıktı.
*
Atatürk, Türk Dil ve Tarih Kurumlarını birer özel hukuk ku-s
rumu olarak oluştururken ekonomide devletçilik egemendi,
Tek parti dönemiydi. Üstelik bunu, "her şeyin devletin içinde"
olduğu, "hiçbir şeyin devletin dışında ve karşısında
olamadığı" faşizmin dünyadakı yükselme rüzgâriarı eserker^
yapmıştı. *y
Ne kadar uzak görüşlü olduğu zamanla anlaşıldı. SağcP
iktidarlar döneminde devlet, dil ve tarih başta olmak üzere,
kültürde geriye dönüş için çaba gösterırken Atatürk'ün iki ku-
rumu yollarına inançla ve etkilerı artarak devam ettiler. ,i
Çünkü devletin tek kuruş yardımına muhtaç değillerdiv
Çünkü Atatürk'ün -yasal anlamında- mirasçısıydılar. Onun İş»
Bankası'ndaki paylannın geliri, bağımsızlıklannı güvence ate
tına alıyordu. a
İşte Kemalist Kültür Devrimi'ne karşı olanların bir türlü iç-^
lerine sindiremedikleri olgu buydu. v
12 Eylül yönetimi, Atatürk'ün kurduğu, cumhuriyete dam-H
gasını vurmuş olan partiyi de kapattı. Bu, üyesi olmaktan I
onur duyduğum bir partiydi.
Ama CHP'nin ka-
patılması bile TDK ve
TTK'nın devletleştiril-
meleri kadar Atatürk'e
saygısızlık oluşturma-
dı. Çünkü bu iki der-
neğin devletleştirilme-
si, her yurttaşa tanın-
mış olan miras hakkı-
nın esirgenmesiyle,
Atatürk'ün miras hak-
kının çiğnenmesiyle
gerçekleştirildi. Hukuk çiğnendi.
"İşte TDK ve TTK gene var ve Atatürk'ün mirasından !
ne yararlanıyorlar" diyerek halkla, sağduyu ile, hukuk ile alay.'i
edildi. g
12 Eylül döneminde, olayı anlamakta zorlanan bir Amerk.
kaü gazeteciye şu örneği vermiştim: *
— Diyelim ki vasiyetinizde evinizi Ronald adlı oğlunuza bK
rakıyorsunuz. Ama siz öldükten bir süre sonra devlet evinizi
0
oğlunuzdan alıp Ronald adlı bir başka gence veriyor ve ge-^
rekçe olarak da şöyle diyor: "Ronald yaramaz btr genç ol-~
du, ülkeyi yönetenlerin sözünü dinlemiyor. Oysa evi verdiği--
1
miz genç akıllı, uslu. Üstelik onun da ismi Ronald olduğunaP
göre vasiyete saygı gösterilmiş olmaktadır." ^
•
DYP-SHP ortaklığının, 12 Eylül'ün kapatıp mallarına el koy-o
duğu partilerin yeniden doğmalarına izin vereCeği anlaşıİKj
yor. Ama çok daha büyük bir hukuk cinayeti ile ilgili olarak^
ne koalisyon protokolünde tek satır vardı ne de hükümet üye-
lerinin ağzından tek cümle çıkıyor.
1986 yılı kasımında, Sayın Demirel ile aramızda şu konuş-
ma geçmişti: ^
— Türk Dil ve Tarih Kurumları, Atatürk'ün vasiyetiyie ya-^
şayan özel hukuk kurumlanydı. Devfetleştirilmelerini nasıl de-»
ğerlendiriyorsunuz? <
— Onlar normal zamanın tasarruftarı değildir. Kapalı re-
jimde yapılmış olan tasarruflar tartışılmalıdır Ben tartışılma-
dan yapılan tasarrufların tümüne karşıyım! ',
Bu sözlerini Sayın Başbakan'a hatırlatıyorum. CHP'nin ve:'
dolayısıyla Atatürk'ün mirasının temsilcısi olmak kkjiasındaki„•
SHP'nin hükümetteki sayın üyelerine hatırlatıyorum. Ve bin,
yurttaş olarak sormak istiyorum: .;
KİT'leri özelleştırirken Atatürk'ün 12 Eylül yönetimince el':
konmuş olan, devletleştirilmiş olan "miras"ını unutacak m»-.
sınız?
12 Eylül Anayasası'nın geçici 15. maddesini değiştirip dö-«
nemle ilgili olarak yargı yolunu açarken Atatürk'ün "miras"*
nın çiğnenmesi olayını görmezlikten mi geieceksiniz?..
Yanıtınızı, benim gibi milyonlarca yurttaş da bekliyor! 3»
•V
'Insana hizmeti seviyorum' l
12 Eylül Anayasası'nm
geçici 15. maddesini „
değiştirip dönemle ilgili ^
olarak yargı yolunu
açarken, Atatürk'ün z
"miras"ının çiğnenmesi \\
olayını görmezlikten mi Y
geieceksiniz?..
• İç PoUtika Servisi — SHP Bakırköy
Belediye Başkan adayı Yüksel Çengel,
insaniara hizmet etmeyi, kitlelerle
kucaklaşmayı sevdiği için aday olduğunu
belirterek "Yerel yönetimciliği iyi biliyorum.
Bilgi birikimlerimden ve hizmetlerimden
Bakırköylülerin yararlanmasını istiyorum"
dedi. Yüksel Çengel önceki akşam Florya Yenikasır
Restoran'da düzenlediği yemekli basın toplantısında,
Bakırköy'ün çeşitli sorunları olduğunu, ancak bu
sorunlann çözümünün iddia edildiği gibi zor olmadığını
belirterek şunlan söyledi: "Yapacağım ilk iş Bakırköy
belediye teşkilatı ve partimi Bakırköy halkıyla
banştırmaktır. 20 Ekim seçimleri bize iki işaret verdi.
Bunlardan birincisi teknik süreç. Eli kolu bağlı,
belediyecilik zincirleri kırıldı. Şimdi hizmet zamam."
Cenaze töreninde olay
• İDİL-ŞIRNAK (ANKA) — Idü'de güvenlik güçlerince
karakol olarak kullanılan evlerinin tahliyesini isteyen köy
muhtan Ağıt Akıp ile yeğeni ibrahim Demir'in ölü
bulunması Demirel ve İnönü'nün Güneydoğu'ya şefkat
şezisiyle başlayan yumuşamayı gerginliğe dönuştürdü.
Öldürülenlerin yakınlan Çukurlu köyünde görevli üsteğmen
hakkında yasal işlem yapılması için kaymakamlığa suç
duyurusunda bulunurken cenazeler dün yapılan otopsiden
sonra toprağa verildi. Cenaze otopsi için Idil'e
getirildiğinde burada düzenlenen tören gösteriye dönüştü.
10 bin kişinin katıldığı PKK, ERNK, ARGK bayraklarının
açıldığı "şehitler ölmez, yaşasın Kürdistan, yaşasın PKK,
Kürdistan faşizme mezar olacak, yaşasın başkan Apo,
direnmek yaşamaktır, vur gerilla vur, Kürdistan'ı kur,
kahrolsun kontrgerilla" sloganlannın atıldığı gösteri
yaklaşık 4 saat sürdü.
Ayşegül Nadir'in babası
toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi — Kıbrısh işadamı Asil Nadir'in
eski eşi Ayşegül Nadir'in (Tecimer) babası Hasan
Tecimer'in cenazesi dün toprağa verildi. Erenköy Galip
Paşa Camisi'nde kılınan öğle namazından sonra
Kuzguncuk Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa verilen
Hasan Tecimer'in cenazesine iş, sanat, basın dünyasından
çok sayıda kişi katıldı.