Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
75 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
Devlet Tiyatrolan deposunda hapis tutulan 25 bin kitabın serbest bırakılması sevinçyarattı
Gayri resmi kîtap bayramıKültür Servisi — Kultür Ba-
kaıu Fıkri Sağlar'ın 1978-79 yıl-
lan arasında yayımlanan ve 12
Eylul'den sonra yasaklanan 25
bin kitabın serbest bırakıldığını
açıklaması, yazarlan sevindirdi.
Devlet Tiyatrolan'nın Macun-
köy'deki tesislerinde bulunan
kitapların özgürlüğüne kavuş-
ması konusunda, yazarlar çeşidi
yorumlarda bulundu.
Aziz Nesn: Çok memnuniyet
verici bir olay. Bundan böyle
bütOn yasaklamalann kalkma-
sını istiyorum. Bu bir anlamda,
12 EylUl mantığım da mahkûm
etmek demektir.
Naziı Eray: Büyük bir coşku
içindeyim. Kıiltur ve fikir öz-
gürlüğü adına ilk ve dev bir
adım. Çok mutluyum.
Refık Durbaş: Çok iyi bir şey
oldu. Aslında geç bile kalındı.
Artilâ Ühan: Hele şükur. Çok
da geç kalındı. Zaten bu eserle-
rin başlangıçta yasaklanması
ayıp ve günahtı.
Oktay Akbal: Güzel bir dav-
ranış. Öteden beri, her türlü ki-
tap yasaklamasınm yanlış oldu-
ğunu yazıp, söyleyen birisiyim.
Kitaplardan korkulmamalıdır.
Eğer bir kitap yanlış ve kötüy-
se, mutlaka karşılığında çıkacak
bir kitap doğrulan yazar.
Bekir Yıidız: Kararı saygıyla
karşüıyorum. Ancak fazla sevi-
nemediğimi de belirtrnek iste-
rim. Görunüşte geçmişin karan-
lığı üzerine ışık tutulmaktadır,
ama ileriye döniık kuşkulanm
var. Sözu edilen yasaklama ka-
rarları salt Kultür Bakanhğı de-
ğil, Milli Eğitim Bakanhğı ve
hükumetin de ortaklaşa düşun-
celerini yansıtmışür. Sayın Fıkri
Sağlar'ın edebiyatımız adına
köklü bir değişimi oluşturabil-
mesi için eskiden konmuş ya-
sakları kaldırmasının yanı sıra,
bugunkü Milli Eğitim Bakanh-
ğı'nın denetiminde bulunan
okul kitapları konusundaki ya-
sakları da kaldırması, özellikle
çağdaş edebiyatın okullarımız-
da da okutulmasını sağlaması
gerekmektedir. Biz çağdaş ya-
zarlar olarak, ancak o zaman
yureğimızdeki 12 Eylüi savcıh-
ğını öldürebiliriz.
Abdurrahman Dilipak: ln-
sanlann kendilerini, dunyaları-
nı, düşüncelerini ifade ettikleri
kitapların yasaklanması, yakıl-
ması, insanın kendisini yakma-
sından farklı değildir. İnsan,
fıkri ve inançlanyla insandır. Fi-
kir urünlerinin yeniden hayata
döndurülmesi, insanın hayata
döndürulmesi demektir. Yalnız
bu yasaklar herkes için kalkma-
lıdır. Türk tarihinin belgeleri,
bazı hatıratlar da yeniden kaza-
nılnralıdır. 'Rıza Nur'un
HaüratUn' adlı kitabımın ya-
yımlanan birinci cildi de yasak-
lar kapsamında. Bundan sonra-
ki ciltler için de endişem var.
Çetin Altan: Bu şekılde kim-
bilır daha kaç depo var. Bir yö-
netimin yaptığı çeşitli kara işler-
den en beten kitap duşmanlığı-
dır. Bu duşmanhk sadece Tür-
kiye'nin kendi yazarlarına kar-
şı değil, dünya yazarlarına kar-
şı da canavar dişleriyle gizli sal-
dırılarınj sürdurmuştür. Jack
Loodon'ın Demir Ökçe'sinden
Steinbeck'in Bitmeyen Ka\ga'-
sına, Milattan Önceki Aristop-
hanes'in tiyatrosuna kadar top-
latıp yok etmeye kalkmadığı sa-
nat ve düşünce ürunü kalma-
mıştır. Onları savunması gere-
ken hukukçular da rahat bir so-
rumsuzlukla toplatma ve yasak-
lama kararlannda ınsanlığa kar-
şı suç ortaklığı etmişlerdir. Bu
çirkinliklerin sinema, tiyatro gi-
bi başka sanat dallanndaki san-
sürler de dahil gun yuzune çıka-
nlması Türkiye'nin gerçek uy-
garlık isteğinde yeniden dirilme-
ye kalkmasının ilk işaretidir. Di-
leriz, bu yeni ve sağlıklı canlan-
ma devam etsin.
Cevdet Kodret: Bizdeki kitap
düşmanlığı yeni bir şey değildir.
Bu yıllardır süriıp gelmiştir. Ki-
tap haftalan yapılır, bir yandan
da kitap düşmanlığı sürer. Bu
bir kara mizahtır.
Ayla Kutlu başkanlığa atanıyor
^Ykyınlar Dairesi'ne
ilk kez bir yazar
Cadı Ağacı,
Hüsnüyusuf
Güzellemesi, Bir
Göçmen Kuştu O ve
Sen de Gitme
Triyandafilis
romanlarının yazarı
Ayla Kutlu'nun Kültür
Bakanhğı Yayınlar
Dairesi Başkanlığı'na
atanması kesinleşti.
ANKARA (AA) — Kultur Bakanhğı Yayınlar Dairesi
Başkanlığı'na ilk kez unlu bir yazar getıriliyor. 'Cadı
Agacı', 'Husnuyusuf Guzellemesi', 'Bir Göçmen Kuştu O'
ve son çıkan 'Sen de Gitme Triyandafilis' gibi tanınmış
romanların yazarı Ayla Kutlu'nun Yayınlar Dairesi
Başkanlığı'na atanması kesinleşti.
Kultur Bakanhğı yetkililerinden alınan bilgıye gore,
Alaaddin Korkmaz'ın gorevden alınmasından sonra
boşalan Yayınlar Dairesi Başkanlığı'na atanan Ayla
Kutlu'nun önümuzdeki hafta göreve başlayacağı bildirildı.
Bu arada, Kutlu'nun, Yayınlar Dairesi Başkanlığı'nın
yeniden yapılanması ile genel mudürluğe dönuşturülmesi
konusunda bakanhk yetkilileriyle göruşmeler yaptığı da
öğrenıldi.
Yazar Ayla Kutlu amâcının çağdaş bir yayıncılık anlayışını
bakanlıkta yerleştirmek olduğunu belirtti. Kutlu, kitap
basımı ve yayın alımı konusunda yeni duzenlemeler
duşünuldüğünu söyledi.
Öte yandan çağdaş bir yayıncılık anlayışını geliştirmek ve
kaliteli yapımlar basmak için çahşmalar yapan Kültür
Bakanhğı, yeni bir Yayın Danışraa Kurnlu oluşturdu.
Türkiye'nin kültür ve sanat dünyası ile Turk edebiyatının
önemli isimlerini bir araya getirecek kurulun yeni uyeleri
arasında Hilmi Yavuz, Mete Tunçay, Prof. Dr. Cevat
Çapan, Bekir Onur, Doç. Dr. Şahin Yenişehirlioglu ve
Alaaddin Şenel yer alıyor.
Amerikahlarnı gözüyle Türkiye
ABD Enformasyon Ajansı'nın Türkiye'de
yaptığı araştırmaya göre halk 'Avrupacılar',
'Batıcılar', 'Doğucular' ve 'Dinciler' olmak
üzere dört gruba ayrılıyor.
gibf kriterlerden çok ideolojiy-
le belirlendiğini söyledi.
Türkiye'nin Yunanistania lliş-
kileri adı altında yaptıklan son-
YAPRAK ÖZER
ABD Erfonnasyon Ajansı
(USIA) Başkan George Bush
için Türkiye'nin siyasi haritası-
nı ve Türk insamnın profılini çı-
kardı. Geçen temmuz ayında
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
resmi konuğu olarak Turkiye'ye
gelen ABD Başkanı Bush'un zi-
yareti öncesi Türkiye'de genis
kapsamh araştırma yapan ABD
Enformasyon Ajansı, Başkan
Bush'a Türk insamnın "Avrupa-
alar", "Baüalar", "Dogucular",
"fanaük dinciler' olmak uzere
dört gruba aynldığım; ABD ve
NATO'yu desteklediklerini; Yu-
nanhları bir numaralı duşman
olarak gördüklerini; Kıbns so-
rununun göriışme yoluyla çözü-
me kavuşturulmasmı istedikleri-
ni; ekonomik konuları sorunla-
rının ilk sırasına oturttuklannı
rapor etti.
USIA'in araştırma direktöru
Ronald H. Hinckley mayıs ayın-
da gerçekleştirdiklen Turkiye
araştırmasını yeniden gözden
geçirmek ve seçim sonrasındaki
değişiklikleri saptamak için
Turkiye'ye •geldi. Türk kamuo-
yunun NATO konusundaki go-
rüşlerini Brüksel NATO karar-
gâhında hafta başında düzenle-
necek konferansta rapor edecek
olan Hinckley, Cumhuriyet'e
özel demeç verdi.
Hinckley, Türk halkının dü-
şuncelerinin yaş, cinsiyet, eğitim
dajlarda yalnız kendilerini değil,
Türk yetkilileri de şaşırtacak bir
duşmanhk saptadıklarını söyle-
yen Hinckley, sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Türkler Yunanistan'ı
bir numaralı tehlike olarak gö-
rüyor."
Türk halkının arasında yüzde
14 oranında Avrupacı var. Avru-
pacılar Avrupa'yla kulturel, si-
yasi, ekonomik ilişkiler kurul-
masını istiyor. Yuzde 26 oranın-
da da Batıcı var. Batıcılar, Ba-
tı'yla ve ABD*yle ekonomik iliş-
ki kurmaktan yana ama Batı-
yla kültürel ve savunma ilişkisi
kurmak ısteyip istemediğinden o
kadar emin değil. Doguculann
oranı nufusun yarısına eşıt. Do-
ğucular kulturel, ekonomik, si-
yası hatta savunma ilişkilerinin
Doğu'yla kuruhnası gerektiğıni
düşunüyor. Doğuculann arasın-
da dörduncu bir grup olarak se-
çimlerde aldıkları oyla orantılı
bir yer kaplayan "fanatik
dinciler" var.
HALK, İÇ VE DIŞ OLAYLAR HAKKEVDA NE DÜŞUNÜYOR?
Türkler, Bush'u da seviyor Gorbi'yi de
• Türkiye'de halk, ABD Başkanı George
Bush'un Körfez krizi karşısında aldığı tutumu
alkışlıyor. Halkın yüzde 60'ı Bush'un Körfez
krizini iyi idare ettigini düşünuyor.
• Halkın yüzde 57'sı ABD hakkında olumlu
düşüncelere sahip.
• Türk-Amerikan ilişkilerinin şu andaki du-
rnmvı, halkın yüzde 70'i tarafından "iyi" diye
nitelendiriliyor.
• Turk halkının yüzde 70'i Amerikan kültür
emperyalizminden endişe duyuyor. Halkın
yüzde 60'ı ise ABD'nin Turkiye üzerinde kur-
duğu baskıdan yakınıyor.
• ABD'nin bolgede izlediği politikayla ilgili
olarak Yunanistan'ı tuttugunu duşunenler yüz-
de 49. Yüzde 25'i ABD'nin her iki ülkeye de
eşit davrandıgını düşunüyor.
• Gorbaçov ve Sovyetler Birliği, Türk kamu-
oyunda pozitif bir imaja sahip. Gorbaçov yüz-
de 66 oranında, Sovyetler ise yüzde 54 destek
görüyor.
• Halkın yüzde 64ü Türk-Sovyet ilişkilerinin
iyi durumda oMugu görüşünde birleşiyor. Yüz-
de 43'u Sovyetler'in, Türkiye ile Yunanistan
arasında deogeli bir ilişki tutturduğuna inanı-
yor. Yüzde 14luk bir kitle Türkiye'nin kayı-
, yüzde 30'u ise Sovyetkr'in ilişkilerin-
de Yunanistan'ı kolladıgını düşünuyor.
• Halkın yüzde 87'si demokratik bir ortam-
da yaşandığını, yuzde 72'si ise dinle siyasi ya-
şamın birbirinden aynlması gerektiğıni savu-
nuyor.
• Halkın yüzde 62'si Türkiye'nin sağlıklı bir
ekonomiye sahip olmadığını betirtirken enflas-
yon ve işsizlik konulannda endişe duyuyor.
• Çoğunluk AT'ye tam uyeliğe olumlu bakı-
yor. Pek çok kişi de NATO'nun Türkiye'nin sa-
vunmasında önemli bir yere sahip olduğunu,
buna karşüık NATO'nun ABD'ye, Türkiye'nin
meselelerine mudahale etme fırsatı verdiğini
belirterek bu dunımun Turkiye'yi, çıkarlarına
aykırı bir anlaşmazhğın içine sürüklemekten
endişe duyduklarını söyluyor.
• Yüzde 66'sı kendilerini "Batdı" ya da
"Avrupalı" olarak gördüklerini söylüyor.
• Yüzde 64'ü Körfez savaşında Irak'ın yenil-
gisini Türkiye acısından olumlu olarak niteler-
ken yüzde 54'ü ABD'nin NATO üslerini kul-
lanmasına karşı olduğunu söylüyor.
• Yüzde 86'sı Yunanistan'ı sevmiyor ve bu ül-
keyi güvenilir bulrnuyor. Yüzde 83'ü Turk-
Yunan ilişkilerini "zayıf" diye nitelendiriyor.
Halkın yüzde 44'u Yunanistan'ı Türkiye için
bir tehlike olarak goruyor.
GUNUN
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Değişim Tanrısı ve
Gorbaçov
Fransız Devrimi'nin en heyheyli günlerinden neredey-
se tam ıki yüz yıl sonra 'değişim tanrısı' bir kez daha dün-
yaya hükmediyor sanki. Teknolojıdekı atılımlardan siya-
sal yapılann çöküşüne uzanan bir sürec içınde yeni bir
altüstlüğü, yeni bir devrımsel değişimi yaşıyoruz. İşın il-
ginç bir yanı da bu altüstlük içınde "muhafazakârlık" "ıle-
ricilık", "devrimcilik" gıbı kavramların da yeniden tanım-
lanmasının adeta Dir zorunluk haline gelmesi.
'Değişim tanrısı' çok acımasız. Geçen akşam CNN te-
levizyonunaa Gorbaçov'u izlerken bunu düşündüm Sov-
yetler Bırliği'ndekı büyük değışimın yolunu açan Gorba-
çov şimdi yaşanan buyük çalkantının gırdabında kaybol-
ma tehlikesıyle karşı karşıya, adeta kendısıyle hesaplaşı-
yordu sanki. Koskoca bir imparatorluğun yıkılıp gitmesi-
ne, eskı düzenınde neredeyse tek başına hükmedebıle-
ceği bir "süper güç"ün bütün düzenıyle birlikte çökmesi-
ne yol açacak gelışmeleri baslattıktan sonra olaylara
seyircı kaimanın büyuk dramını yaşıyordu Gorbaçov. El
kol hareketleriyle kendisini anlatmaya çalışıyor, masaya
vurduğu yumruklar bu kez gücünü değil çaresızliğıni ser-
giliyordu.
'Değişim tanrısı'na tapanlar onun acımasıztığını ve tah-
npkâriığıni gözardı edebılıyoıiar. Karl Manc'ın, 'Dünyayı an-
lamak yetmez, önemli olan dünyayı değıştırmektır", sö-
zünün etkisi altındakı MarksıStler son yıüarda meydana
gelen çarpıcı değişikiikleri yorumlamaya çalışırken 'deği-
şim tanrısı'na şımdı nası! bakıyorlar tam bılmıyorum, ama
eskiden geçerli tanımlara gore "muhafazakâr" olması
beklenecek çevrelerde "değişim tanrısı"nı bağnna basan-
lar çoğunlukta gör
ünüyor.
Gündemdeki yeni tehditler
Yaşanan çok boyutlu gelişmelere biraz daha genış bo-
yutlu bakabilenler ise, "komünizm çöktü, ıdeolojiler yıkıl-
dı. hurrıyetçı rejımier zaf
er kazandı" diye bayrarn etme-
nin zamanı olmadığını, dünyadakı değişim rüzgârının ırkcı
ve otonter rejımlere yeniden ortam hazırlamasmın gözardı
edılmemesi gerektığını vurguluyorlar.
Pulitzer Öaülü sahıbi Prof ArthurSchlesinger Jr., 11 aralık
tarıhlı Wall Street Journal'da yayımlanan ılgınç makalesın-
de bu gorüşü dıle getırirken öncelikle şu noktalar üzerin-
de duruyor:
• Liberal demokrası; insanı, varlıklı ve barışçı bir dünya
yaratma fırsatını bir kez daha kaçırırsa bıreysel özgürlük-
lerı reddeden rejimler yeniden yeşerme olanağı bulabilir
• İdeolojık savasın sona ermıs olması sosyal çatışmala-
rın sona erdiğı anlamına gelmez. Ulusal ve kavımsel düş-
manlıkları örten Soğuk Savaş sona erip ıdeolojik cephe-
ler dağılınca dünya etnık aynmların ve ırk çatışmalarının
yeniden öne çıktığı bir döneme gırıyor.
• Dünyadakı değişımlerın büyük göçleri hızlandırması ve
Avrupa'ya akan buyük göçmen gruplarının yaygınlaşma-
sı karşısında oluşan tepkiler çatışma ortamını besliyor, ya-
bancıları dışlama duygusu tum Âvrupa'da aşırı sağ akım-
lara güç kazandırıyor.
• Sanayileşmiş dünyanın. ABD'den yayılan bir ekonomik
durgunluk, yanı "resesyon" tehdıdiyle karşı karşıya bu-
lunması da bu ülkelerın ınsanlarındakı tatmınsizlik duv-
(Arkoıı 19. Sayfada) -,
I I
HER IŞIN BAŞIRUŞVETTempo, kan bankasınaan mezarlıga, okuldan
doktora, belediyeden adliyeye kadar bahşiş adı
altında verilen rûşveti belgeledi. Başmuavin, "Bir de
yansıtia anten verseniz." Doktor "Son 150 bin ver
bütün işin hallolsun." Belediyeci "2 milyon lira alır,
tastiğini de kendi yapar". İş o derece ileri boyutlarda
ki, yaşayan kişiye rüşvetle defin ruhsaü aldık.
Gündelik hayahn her alanında dağıtüan rüşvetlerin
1992 tarifeleri... Nerede, hangi iş kaça olur?
YASAK BÖLGELERE IŞIK SIZDI
23 çiftin laboratuvarda gerçekleştirdiği cinsel
birleşmelerin ultrasonu çekildi. Ortaya ilginç sonuçlar
çıkü. Misyoner pozisyonda kadın cinsel organının
hassas bölgeleri tam olarak uyanlamıyor... 10 cinsel
birleşme pozisyonunun farklı avantajlan...
TEMPO YASAK KENT'E GİRDİ
Çin'in ikind yasak kenti Kaşgar. Binlerce yıldır
istüaalara ve tarihin zorunlu kıldığı değişime direnen
ve yabanalara kapalı bir kent. Coşkun Aral Tempo
için bu Yasak Eent'i lotoğrafladı...
ADIYAMAN'DA
RESMİ MEYDAN MUHAREBESİ
Adıyaman'da seçim sonuçlannın belirlenmesi neden
bir ay sürdü? İl Seçim Kurulu Başkanı Hâkim Feyyaz
Karabel sonuçlan nasıl etkiledi? Adalet Bakanlığı
müfem'şi hâkimle neden mahkemelik oldu? Valisi,
hâkimi, şeyhi ile Adıyaman'da olanlann 32 bsım
tekmili birden hikâyesi.
LAPAROSEOPİ MUCİZESİ
Eısırlık, dış gebelik, yumurtahk kisti teşhis ve
tedavisinde laparoskopinin sağladığı yararlar...
Rahmin tamamen ahnması kadınlann korkulu rüyası
olmaktan çıkıyor mu? Laparoskopi hangi
hastanelerde uygulanıyor? Yerli ve yabana
doktorların önerileri ve tedavinin başan oranı...
SAYIS1 15-21 AMUK 1991 ftYÜTI: 7000 71
1992 tarifesini açıklıyoruz
ÇEHÇ GÜÇ KALICIMIGIDİCIMI?
Türkiye'de kalış süresi 28 Aralık'ta sona erecek olan
Çekiç Güç'e muhalefetteyken karşı çıkan SHP,
iktidara ortak olduktan sonra tutum mu değiştirdi?
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Çekiç Güç
konusunda ne düşünuyor?
KÜÇÜK BAKANLIĞIN SIRRI
İnsan Hakları BakanlığL Eürt Haklan Bakanhğı mı
olacak? İdam edilenlerin yeniden yargılanması
önerilerine Kahraman'ın yaklaşunı.
SHP'NİN DOĞRUCU DAVUD'U
Mümtaz Soysal yerel seçimlerin ertelenmesi için
verilen yasa önerisine neden ret oyu verdi? Kurultay
öncesi İnönü, Baykal ve Karayalçın cephesi.
Taraflann niyeti ne?
ÇELYABINSK DOSYASI .
Sovyetler Birliği'nin Çelyabinsk kentinde, Çeraobil'i
bile geride bırakan üç nükleer felaket gerçekleşti.
Eimselere duyurulmayan trajedinin öyküsü...
MCHAEL JACKSON GERİ DÖNDÜ
Ve, şimdi "Dangerous"la yeniden sahnede. Peki
ama, bu temiz huylu çocuk, klibini sansüre
uğratacak biçimde neden erotik bir
edayla fermuanyla oynadı?
Yeni sayfalar...Yeni imzalar...
Tempo 5. yılına yeniliklerle giriyor
g Raif Ertem, Yeri Gelmişken'le Basjan Oran, Dışardaki
Adam'la Sulhi Dölek, Raptiye'yre Koray Düzgören, Ben
Oradaydımia Savaş Ay her hafta Tempo'da...
Yeni Ürünler, Tüketici Sorunlan, İş Dûnyası'ndan haberter,
Raptiye, Rock Garajı, Astro-Check Up, Borsa,
Gençlik Panosu her hafta Tempo'da».