22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 DIŞ HABERLER 11 ARALIK 1991 DEĞÎŞEN DÜNYA HUSEYIN BAŞ Karmaşa Doğu'dan esen demokrasi rüzgârı ortalıkta sağlıksız ne varsa silip süpürürken, aynı zamanda eski öfkeleri su yüzûne çıkanyor. Dünya değişiyor. Ama ne değişme. Görüntü hiç de iç açı- cı değil. Sanki her şeyin çivisi çıkmış, her şey altüst. Doğu1 dan esen demokrasi rüzgârı ortalıkta sağlıksız ne varsa silip süpürürken, aynı zamanda tarihin derinliklerine gömüldüğü sanılan eskı öfkeleri, hırslan, kursakta kalmış yayılma emel- lerini de su yüzüne çıkanyor. Gemi azıya almış aşırı milliyet- çilik, ayrılıkçılığı körüklüyor, ekonomik güçleri doruğa ulaşan Almanya ve Japonya, kurulmakta olan yenı dünya dengesin- de ekonomik güçleri ölçüsünde siyasal ve askersel etkinlik kazanmanın hazırlığında. Batı Avrupa'nın dünyadaki gelışmeler karşısındaki tutumu, çoğunca olduğu gibı bu kez de çifte standartlı. Maastricht1 te ekonomik ve siyasal birtiğin önündekı engelleri aşma ça- bası içinde federasyonu bile yetersiz bularak "Tek Avrupa" fikrinde birleşirken Sovyetler Birliği'nde ayrılıkçı Ukrayna'yı dahası birliğe son darbe olarak tanımlanan Yeltsin'in yeni "Slav Birligi"ni tanımanın yollan aranmakta, Sovyet lideri Gor- baçov'un "İç savaş çıkabilir, bu da Yugoslavya'dakini gölge- de bırakır" uyarılarına karşı duyarsız kalınmaktadır. Yugoslavya karşısındaki benimsedikleri tutum da bundan farklı değildir. Fransa'nın soruna daha temkinli yanaşması- na karşın Almanya, İtalya ve Avusturya, ayrılıkçı cumhuriyet- lerin bir an önce tanınması yonünde çaba içinde görünmek- tedir. Almanya'nın AT içinde "biriık" şampiyonluğu yaparken Sovyetter Birliği ve Yugoslavya'da aynlıkçılara deslek vermesi, kanımızca son derecede düşündürücüdür. Bu destek politi- kasının satt Sovyetler Birliği ve Yugoslavya ile sınırlı kalma- dığı Türkiye tarafından da çok iyi bilinmektedir. Çoğunca "bir garip savaş" şeklinde tanımlanarak hafife alınmak istenen Yugoslav trajedisinin neden olduğu yıkım, ayrılıkçı politikaların faturasının ne denli ağır olduğu konu- sunda oldukça net bir fikir vermektedir Şu ana kadar uluslarara- sı kuruluşlar tarafın- dan doğrulanma ola- nağı bulunmayan ba- zı verilere bakılırsa iç çatışma, beş ayda on binin üzerinde can kaybına yol açmış. Çatışma bölgelerin- den göç edenlerin sayıları ise yine on bini aşkın. Yaralı sayı- sı 12 bin dolayında. Yıkımın parasal faturası 18 milyar dolar gibi ürkünç düzeyterde. Çatışmanın zaten güç durumda olan ekonomiye getirdiği yük şimdiden ciddi boyutlarda. Sınai üretim on beş yıl öncesinın düzeyıne düşmüş durum- da. Enflasyon 1992'de, 1989'daki yüzde 2600'lük rekoru kır- maya aday. Bu karmaşada, Türkiye'nin yeni hükümetin bizzat Dışişle- ri Bakanı Hikmet Çetin tarafından açıklanan "parçalanmayı tesvik etmekten kaçınma ve bu konularda temkinli hareket etme" politikası kanımızca son derecede akılcı bir politika, Umarız başka ülkelere örnek olur. Ortadoğu barışı ıle ılgıli olarak VVashıngton'da başlayan gö- rüşmeler, neresinden bakılırsa bakılsın tam bir düş kırıkiığı yaratmış görünüyor. Büyük bir gürültüyle prtaya atılan kon- ferans "fare doğurmaya" şimdiden aday. israil'in konferan- sın tarihiyle ilgili akıl almaz tutumunun sanırız diplomasi ta- rihinde eşi benzeri yok. "4 aralık olmasın, 9 aralık olsun"dan sonra şimdi de sanki pek yabancısı bir ülkede imiş gibi bir an önce VVashington'dan çekilip gidilmesinde ısrarlı. Was- hington ise İsrail'in esası gözden kaçırmaya yönelik manev- raları karşısında duyarsız. Dahası bizzat konferansa duyar- sız. Yeğen Kennedy'nin tecavüz davasına duyulan ilgi, an- laşılan İsrail'in Filistin ve Arap halklarına karşı tecavüz da- vasını iyice gökjelemiş. O kadar ki kımse konferansa israil 1 in katılmadığının farkına bile varmamış. Ortadoğu Barış Kon- feransı'nın Washington'un siyasal öncelikleri arasındaki ye- ri, bu. Konferansın ileri aşamalannda havanda su dövüleceğı gün gibi açık. İsrail Başbakanı ve yetkililerı "barış için geceli gün- düzlü çalışmakla birlikte ışgal altındaki Filistin ve Arap top- raklarından bir karışını bile feda etmeyecekleri" konusunda kararlı olduklarını her fırsatta açıklıyorlar. ABD ve Batılı ülke- ler ise şimdilik kendi dertlerinde. Konferansın hiç mi olumlu yanı yok diyeceksiniz. Var tabii. İki hasmın otuz yıl sonra bir masa etrafında görüşmeye oturmaları az iş değil. Ama bu yetmiyor. Gerçek bir barış için İsrail'in, işgali altındaki top- raklardan çekilmesi şart. Oysa İsrail'in buna kendiliğinden yanaşmayacağı açık. Konferans sürerken bile işgal altında- ki Filistin ve Arap topraklarında yeni yerleşim merkezleri kur- maya devam ediyor. Inadının kınlması için ise ne ABO ne de Avrupa, Irak krizindeki türde etkin önlemlere yanaşır görü- nüyor. YUGOSLAVYA Abnan ambargosuna misilleme gündemde BELGRAD (AA) — Yugos- lavya, Almanya'nın geçen haf- ta Sırbistan ve Karadağ'a uy- guiamaya başladığı yaptınmla- n kaldirmaması halinde aynı şekilde karşıhk vereceğini açıkladı. Sırbistan'da yayımlanan Po- Htika gazetesinde yer alan hü- kûmet açıklamasında, Alman- ya'nın 4 aralıkta iki ülke ara- sındaki ulaştırma anlaşmalan- nı askıya alması ve hava saha- sını Yugoslav Havayolları JAT'a kapatması kınandı. Açıklamada, "Yugoslavya hü- kiimeti, Almanya'nın kararla- ruu degiştinnemesi dunımunda miitekabii önlemlerle karsıkk vermeye karar vermiştir" denildi. Dağılan SSCB'nin sonrusı kadar Sovyet liderinin siyasi kaderi de tartışılıyor Gorbaçov yolun sonıında Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna'nın SSCB'yi tarihe gömüp "Bağımsız Devletler Topluluğu"nu kurmalarının ardından büytik bir kargaşa yaşanıyor. Beklentilere karşm Gorbaçov, "şimdilik" istifa etmeyi düşünmüyor. Dış Haberler Servisi — Üç Slav cumhuriyeti Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna'nın "Bagiın- sız Devletler Toplulngu" kur- duklarını açıklayarak "SSCB'ain artık ortadan kalktıgını" ilan etmeleri, dağı- lan Sovyetler Birliği'nde büyük bir beürsizlik ve kargaşaya yol açtı. Diğer cumhuriyetlerin "Slav blokuna" karşı nasıl ta- vtr alacaklan kesinlik kazan- tnazken yanıtı aranan en önemli sorulardan birini Mihaâ Gorba- çov'un siyasi akıbetinin ne ola- cağı oluştunıyor. Muhafazakârların geçen ağustostaki darbe girişiminden beri güç kaybeden Gorbaçov'- YILBAŞINDA "MÜHTEŞEM KISMIT LUKS KONUT(Ataköy'de) Tam Biletlere: ı adet vitla Yanm Biletlere: 2 adet uç yatak odalı daire Çeyrek Biletlere: 4 adet bir yatak odalı daire 2.500.000 kişiye toplam 482 milyar!.. MİLLİ PİyANGO un artık iktidara sahip olmadı- ğı, bu nedenle devlet başkanlı- ğı görevinden istifa edeceğine ilişkin güçlü bir beklenti var. Ancak Gorbaçov "benüz" böy- le bir karar vermiş değil. Nite- kim Sovyet liderinin yardımcı- larından Georgi Şahnazarov'- un, "Gorbaçov'un görevden aynldığını göreceğimiz gün çok uzak değü" biçimindeki sözleri daha sonra yalanlandı. Gorba- çov'un Sözcüsü Andrei Graçov, Sovyet liderinin "şimdilik isti- fa düşüncesinde olmadıgını" açıkladı. Açıklamada "şimdilik" kaydıoın kullanıl- ması ise dikkat çekti. Şahnaza- rov da daha sonra bir açıklama yaparak ajarislann kendisine at- fettiği sözlerin yanhş anlaşıldı- ğını söyledi. Gorbaçov'un siyasi geleceği- ne ilişkin bir başka nokta ise ka- bul ettiği takdirde "Bagımsız Devletler Toplulugu"nda üstle- neceği rol. Rusya Devlet Başka- nı Boris Yeltsin'in yardımcısı Genadi Burbulis dun düzenledi- ği basın toplantısında "Gorba- çov'un iktidardan uzaklaştınl- ması gerektigi düşüncesinde olmadıklanm" açıkladı. Burbu- lis, Sovyet liderinin baa "oiom- suz yanılsamalanıu" terk etmek koşuluyla belli bir politik etki- ye sahip olabileceğini belirtti ve "Biz ona farklı bir mantık öneriyoruz" dedi. Burbulis, Gorbaçov'un sahip olduğu po- litik tecrübeyle "yapıcı katkılarda" bulunabileceğini kaydetti. Rusya yetkililerinin bu açık- lamalanna karşın Slav bloku- nun diğer ortakları Ukrayna ve Beyaz Rusya, Gorbaçov'a kar- şı daha sen .bir tutum izliyorlar. Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Kravçuk, Gorbaçov'un "gerçe- ği kabullenerek istifa etmesi gerektigini" söylüyor. Kravçuk dün Nezavisimaya Gazeta'da yayımlanan demecinde, SSCB'nin bu hale gelmesinin ve dağıhna sürecinin başlamasının tek sorumlusu olarak Gorba- çov'u gösterdi. Beyaz Rusya li- deri Stanislav Şuşkeviç de dün yapnğı açıklamada Gorbaçov'u suçlayarak merkezi yönetünin dar görüşlü politikalan yüzün- den ülkenin siyasi ve ekonomik bir krize girdiğini söyledi ve üç Slav cumhuriyetinin krizi aşmak için kendi yoÜannı çizmeye zor- landıklarını ifade etti. Slav cumhuriyetlerinin grişi- miyle SSCB'yi başka bir ad al- tında bir arada tutma uğraşları suya düşen Gorbaçov, birliği 12'ler Slavlara sıcakAT üyesi ülkelerin Maastricht zirvesi ortak bildirisinde, 3 Slav cumhuriyetine 'AT ile diyaloğ' çağnsında bulunuldu Dış Haberier Servisi — AT üyesi 12 ülke, "Bagunsız Devlet- ler Toplulogu" adı altında bir araya gelerek SSCB'den aynlan Rusya, Beyaz Rusya ve Ukray- na cumhuriyetleri ile "diyalog" başlatmaya hazır olduklarını bildirdiler. Hollanda'nın Maastricht ken- tinde düzenlenen AT zirvesinin son gününde kabul edilen ortak bildiride, AT üyesi ülkelerin, "is- biıügi ruhu çercevesiiKİe, Ukray- na, Beyaz Rusya ve Rusya ile karşılıklı ilişkilerin geltştiriJme- si konnsunda diyalog başlatma- ya hazır olduklan" kaydedildi. Bildiride, 12'lerin, SSCB'nin 3 Slav cumhuriyetinin "Bagımsız Devletler Topluluğu"nun kuru- luşunu ilan etmelerinin göz önü- ne alındığı belirtildi. Dflek Zaptpoghı'nun Berlin'- den bildirdiğine göre Almanya'- da "Sovyetter BirUgi'nin çökfi- sö en istikrarh ve örgütli biçün- de nasıl gerçeklesürilebilir" so- rusuna yanıt aranıyor. lyimser yaklaşun benimseyen siyasal gözlemciler, Sovyetler Birliği'n- de Gorbaçov dönemintn kapan- dığını, cumhuriyetlerin Sovyet mirasına sahip çıkacak kadar sorumlu davranacağnıı savunu- yorlar. Steryo Berberakis'in Atina'- dan bildirdiğine göre Başbakan Konstantin Mitsotakis, ABD'- de Baskan George Bush ile gö- rüşürken Sovyet konusunu da ele alacaklar ve Atina'nın tavn ' bundan sonra kesinlik kazana- cak. Bir genel sekreterin Mos- kova ile Kiev'e gonderümesi de gündemde. Edip Emil Öymea'in bildirdi- ğine göre Londra'da Slav cum- huriyetlerin ortak noktalannın ne olduğu saptanmaya çahsık- yor. Her üç cumhuriyette nük- leer silah bulunması ve merkezi otoritenin sarsılmasına rağmen ordunun ayakta durması kay- gıyla izleniyor. Slav liderleıın SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'u "Ingiltere kraliçe- sinin dunımuna döşürnıek iste- dikleri" yorumu yapdıyor. Ti- mes gazetesinde Gorbaçov'un birliğin sürmesini isteyen katı göruşlüler cephesine süruldüğü- ne dikkat çekiliyor. Moskova'da bir yandan Sovyetler Birliği'nin gelecegi konusunda pazarlıklar yapılırken, sokakta- ki insan o giinii kurtarma derdinde. (Fotograf: AP) koruma çabalanndan vazgecmiş görünmüyor. "Bagımsız Dev- letler Topluluğu"nu "yasadışı ve tehlikeli" bulan Gorbaçov, bu amaçla Halk Temsilcileri Kongresi'nin olağanüstü topla- narak konuyu görüşmesi gerek- tigini ifade etti. Cumhuriyetle- rin ve halkın görüşlerine başvu- rulması gerektigi görüşünde olan Gorbaçov bu amaçla refe- randuma gidebileceğini de be- lirtti. Cumhuriyetlerin Gorbaçov'- un önerilerine mi yoksa "Ba- gımsız Devletler Toplulogu"na mı destek verecekleri ise kesin- lik kazanmış değil. Şu ana dek Ermenistan ve Moldavya bu oluşumu desteklediklerini acık- lamış bulunuyor. Sovyetler Bir- liği'nin parlamentosu durumun- daki Yüksek Sovyet yarm top- lanarak üç Slav cumhuriyetince imzalanan anlaşmayı görüşe- cek. Yeltsin'in bu toplantıda milletvekiUerinden söz konusu anlaşmayı onaylamalarım iste- yebileceği belirtüiyor. Yeltsin'- in anlaşma onaylanmadığı tak- dirde parlamentoyu feshetme tehdidinde bulunabüeceği de kaydediüyor. Bu arada Ukray- na ve Beyaz Rusya parlamento- larırun dünkü oturumlarında söz konusu anlaşma onaylandı. Anlaşma, Ukrayna Parlamen- tosu'nda 10'a karşı 288 oyla ka- bul edilirken Beyaz Rusya Par- lamentosu'nda l'e karşı 263 "evet" oyu aldı. Gorbaçov'un son güçlü müt- tefıği olan Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev de birliğin geleceğine artık kuş- kuyla bakıyor. Kazak lideri dün vaptığı açıklamada, "Yeni Bir- lik Sözieşmesi'nin inızalanması- nın bugün öncekine göre daha zor olduğunu" söyledi. Nazar- bayev, birlikten yana olan tav- rının altını çizmekle birlikte, "Kazakisun degişimlere hazır olmalıdır ve eger bu değişim gerçekleşirse kendi kaynaklan- mıda yetinerek yaşamak zorun- da kalacağız" diye konuştu. Son durumun yarattığı bir başka kaygı ise yaşanan karga- sanın çatışmalara yol açarak du- rumu daha tehlikeli boyutlar ta- şıması. Slav liderler, Gorba- çov'un birliği koruma çabalan- tu "tehlikeli adımlar" olarak değerlendiriyor. Gorbaçov'un sözcüsü Graçov, Sovyet lideri- nin birliği korumak için ordu- nun ust düzeydeki komutanlan da dahil olmak üzere çeşitli gö- rüşmelerde bulunacağını açıkla- dı. Nitekim Gorbaçov, dün ge- nerallerle kapalı kapılar ardın- da bir araya gelerek "mevcut durumu" görüştü. Toplantıya ilişkin bir açıklama yapılmadı- ğı için Gorbaçov'un generaller- den ne tur bir destek aradığı bi- linemiyor. Ancak son olaylarla birlikte yoğunlasan darbe kor- kusu da bu tablo içindeki yeri- ni ahyor. Slav bloğunun elindeki nükleer güç kaygı yaratıyor Ankara temkinli bakıyorSEMtH tDtZ ANKARA — Dağılma süreci artık geri dönüşü bulunmayan noktaya gelen Sovyet- ler Birliği'nde son gunlerin dramatik geliş- meleri dünyayı yeniden sarsarken bu geliş- melerin yansunalarını en yakından hisseden ülkelerin başında Türkiye yer alıyor. Birden bire bölgenin en guçlü uç cumhu- riyetinden oluşan bir "Slav bloku" ile karşı karşıya kalan Ankara, bu oluşumla ilgili olarak son derece ihtiyatlı bir politika izle- mek zorunluluğunu hissediyor. Bu neden- le örneğin dışişleri çevrelerinin, "gelişme- leri çok yakından izliyoruz. Görüş bildire- cek durumda değiliz" türünden açıklama- ların ötesine gitmekten kaçındıkları gözle- niyor. Ancak bu tutumun altında, bazıları "kâbus senaryolaruu" gündeme getiren birçok endişenin yattığmı da farklı yollar- dan hissetiriyorlar. Türkiye açısından bakıldığında Bagım- sız Devletler Topluluğu (BDT) altında bir- leşen Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın ön plana getirdiği ilk soru bu yeni siyasi oluşumun temsil ettiği askeri güçle ilgili. Bu bölge, Sovyetler Birliği'nin nukleer gücünün önemli bir bölümünün geleneksel olarak banndınldığı yer konumunda bulu- nuyor. Aynı şekilde buradaki konvansiyo- nel güçlerin de önemli bir yer tuttuğu NA- TO stratejistleri tarafmdan iyi bilinen bir gerçek. Bu durumun somut nedenleri arasında artık BDT diye bilinen bölgenin soğuk sa- vaş sırasında Sovyetler Birliği için askeri açıdan "svring area", yani "birden fazla yöne yönelebüen" bir bölge olmasından kaynaklanıyor. Başka bir ifade ile soğuk sa- vaş Sovyet stratejisi bu bolgeden hem orta ve Batı Avrupa'yı hem de güney kanadı, (yani Türkiye ve Yunanistan'm "markaja" ahnmasuıı öngöriiyordu. Nitekim Ankara'run Avrupa'da Konvan- siyonel Kuvvetler Müzakereleri (AKKUM) sırasında Türkiye'nin karşıtı olarak tanım- lanan ve bu alanı temsil eden "Kiev bölge- si"ne yönelik hassasiyeti buradan kaynak- lanmıştı. Ankara'nın başhca merak ko- nulanmn başında BDT denen bu yeni ol- gunun AKKUM sonunda vanlan antlaşma- mn (AKKA) ongörduğü indirimlere saygı- h olup olmayacağı geliyor. Tabii bu bağ- lamda bu bölgede konuşlu bulunan ve is- ter istemez Türkiye'yi yakından ilgilendi- ren nükleer güçler de aynı kapsamda ciddi bir merak konusu oluşturuyor. tslam Konfemnsı Örgütü zirvesinde; Bakü tam üyeliğe kabul edildi Azerbaycan da IKO'ye üyeDış Haberier Servisi— Senegal'in baş- kenti Dakar'da yapümakta olan Islam Kon- feransı örgütü (İKÖ) zirvesinde, Azerbay- can, örgütün tam üyeliğine kabul edildi. Toplantıda bir konuşma yapan Cumhurbaş- kanı lurgut Özal, İKÖ uyesi ülkelere, Kıb- ns Türklerine tam katıhm şansı verilmesi ve davalannın öteki uluslararası forumlarda da desteklenmesi için çağnda bulundu. Zirvenin dün yapılan bölümünde, Sovyet- ler Birliği'nden bağımsızlığıru ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti örgütün tam üye- liğine kabul edilirken, Arnavutluk'un 'gözlemd' üye, Kazakistan'ın da 'misafir' üye olarak örgütün çahşmalanna katılma- lan kararlaştınldı. Azerbaycan'ın tam üye- liğe kabulü ile tKÖ'de yer alan bağımsız Türk devletlerinin sayısı ikiye çıkmış olu- yor. AA'nın haberine göre Dakar'daki göz- lemciler, Islam Ülkeleri Ekonomik Işbirli- ği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) başkan- hğı görevini yürüten Türkiye ile Azerbay- can'ın bundan sonra birlikte yer alacaklan örgütte, 'Türk ağırlığının hissedilir şekilde artacagı' yorumunu yapıyorlar. Özal'ın konuşmaa Cumhurbaşkaru lurgut Özal, zirvede dün bir konuşma yaptı. Konuşmasında Kıbrıs sorununa Türk tarafımn yapıcı çabalan ve Türkiye'nin etkin desteğine rağmen henüz çözüm bulunamadığma dikkati çeken Özal, "Ancak Kıbns Türklerinin samimi endişe- leri diger tarafça da anlaşıldıgı ve sivasi eşit- lik ilkesi kabul edildiginde, BM Genel Sek- reteri, iyi niyet girişimlerinde Uerleme kay- detmeye mnvaffak olacakür" dedi. BM'nin yeni Genel Sekreteri Butras Ga- li'ye bu konuda güven duyduklarını belir- ten özal, Türkiye'nin, BM Güvenlik Kon- seyi'nin 649 sayılı kararı çerçevesinde Ge- nel Sekreter ile birlikte çaba göstermeye de- vam edeceğini kaydetti. Zirvenin dünkü bölümünde, örgüt dışiş- leri bakanlannın daha önce aldıklan tavsi- ye kararlan da kabul edildi. Dün yapılan oturumda alınan kararlarda, Kıbrıs'ta ya- şayan Türk toplumunun, bütün ÎKÖ kuru- luşlanna etkin biçimde katılması öngörü- lüyor. Kararda, KKTC'nin tam üyehği telaffuz edilmemekle birlikte, tam üyeliğin bütün avantajlanndan yararlanmasını öngören ifa- deler yer alıyor. Karar, Islam konferansı toplantılarında bugüne kadar Kıbns konu- sunda alınan en ileri karar olarak niteleni- yor. Kıbns konusundaki kararda, adadaki iki tarafın tam eşitliği vurgulamrken, üye ülkelerden de Türk tarafı ile etkin dayamş- ma göstermeleri isteniyor. Kararda Türk tarafımn İKÖ'nün bütün organlan ile yan kuruluşlannın çahşmala- n ve faaliyetlerine etkin bir şekilde yer al- masmın sağlanması yoluyla örgütteki katı- hm düzeyinin arttınlmasına devam edilmesi öngörülüyor. İKO zirvesinde benimsenen kararda butün üye ülkelere KKTC ile iliş- kilerini özellikle ticaret, turizm, kültür, en- formasyon, yatınm ve sportif olmak üzere bütün alanlarda geliştirmeleri çağnsında bulunuluyor. Rafsancani'ye saldın İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsanca- ni, Dakar'da İKÖ zirvesi sırasında konfe- rans salonuna giderken saldınya uğradı. Rafsancani ve Iran heyeti President Ho- tel'den konferans merkezine gitmek üzere asansörden çıktıklan sırada Patricia Fıocetti adında bir kadının ve beraberindeki iki ki- şinin saldınsına ugradı. Italyan gazeteci sıfatıyla gazetecilere ve- rilen akreditasyon kartını taşımakta olan Fiocetti, Rafsancani asansörden çıktığı an "katil, katil, herkes bilsin ki o bir katildir" şeklinde haykırarak Rafsancani'nin uzeri- ne atıldı. Patricia Fiocetti ve yanındakiler, İran Cumhurbaşkanı'mn başına ellerinde- ki yumurtalan atarak Rafsancani'yi itme- ye kalkıştılar. Otel lobisinin bir anda ana baba gününe dönmesini, güvenlik güçleri- nin olaya müdahalesi izledi. Karabâğ'da referandum • MOSKOVA (Ajanslar) — Azerbaycan'm Dağhk Karabağ bölgesinde dün "bağmısız bir devlet" olup olmama konusunda halkoylaması yapıldı. Azeri yönetiminin yasadışı saydığı halkoylamasına katıhmın yüksek olduğu bildirildi. Bölgede çoğunluğu oluşturan Ermenilerin yanı sıra Azerilere de oy pusulası dağıtıldığı haber verildi. Katılımın yüzde 80 oramnda olduğu bildirUmesine karşm gerçek katıhm oranı konusunda bağımsız kaynaklardan bilgi edinilemedi. Dağhk Karabağ'm özerk bölge statüsü Azerbaycan Parlamentosu'nun geçen ay sonunda aldığı kararla iptal edümişti. ABD iki Libyahyı istiyor • WASHINGTON (AA) — ABD yönetimi, Lockerbie faciasma kanşan kişilerin ABD'de yargılanmalan gerektigini bildirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzwater, önceki günkü açıklamasında, 1988 yıhnda 270 kişinın ölümüyle sonuçlanan Lockerbie uçak kazasma kanşmakla suçlanan iki Libyah'mn ABD yargıçlan tarafmdan yargılanması gerektigini söyledi. Fitzwater, kendisine yöneltilen, Libya'nın bu kişilerin Libya mahkemelerinde yargılanacaklarına ilişkin açıklamasından tatmin olup ohnadıklarına ilişkin bir soruyu da, "Hayır, onlann yargılanmak uzere buraya getirümeleri gerektigini duşünüyoruz" şeklinde cevapladı. Dinci-polis çatışması • CEZAYtR (AA) — Cezayir'de aşın dinci MUslüman gruplarla polis arasında çıkan çatışmada, üçü polis 15 kişi öldü. Cezayir Savunma Bakanlığı'ndan yayımlanan bildiride, Biskra'mn 50 kilometre güneyinde meydana gelen çatışmada, üç polisin yaralandığı, 16 adet silahın da ele geçirildiği bildirildi. Yiınanistan'da benzin pani^i • ATİNA (AA) — Yunanistan'da petrol şirketlerine kendi benzin istasyonlanm açma izni veren yasa tasansını protesto amacıyla ülke genelindeki 6.500 bayi süresiz greve başladı. Benzin Istasyonlan Sahipleri Sendikası tarafından yapılan açıklamada yeni yasadan faydalanan petrol şirketlerinin açacaklan bayilerde fıyat duşürecekleri ve böylece kendilerine hayat hakkı tamnmayacağı ifade edildi. Grevcilerin istekleri arasında benzin ve diğer petrol ürünlerinin aracüar yerine doğrudan rafinerilerden alınmasma izin verümesi de bulunuyor. Uynşturucu toplantısı • ATİNA (AA) — Balkan ülkelerinden uzmanlann "Uyuşturucunun kötüye kullammımn önlenmesi" konulu toplantısı Atina'da başladı. Uyuşturucu sorununun kapsamı, mücadele ve tedavi yollan konulannda bilgi ahşverişi ve işbirliğini amaçlayan toplantıda Türk heyetinin Türkiye'deki uyuşturucu Uaçlarla ilgili recete sistemi hakkında verdiği bilgiler diğer heyetler tarafından büyük ilgi ile karşılandı. Bugün sona erecek toplantının gündeminde Balkan ülkeleri uyuşturucu araştırma, tedavi ve rehabilitasyon merkezi kuruhnası konusu da bulunuyor. BM\e 8İlah beyanı • NEW YORK (AA) — Birleşmis Milletler Genel Kunılu önceki gün toplanarak tüm dünya ülkelerinin konvansiyond nitelikteki silah aum satımlanm kaydeden bir beyannameyi her yıl düzenli olarak örgüte sunmalarmı şart koşan bir karar tasarısını büyük farklı oy çokluğu ile kabul etti. Konvansiyonel silahlann ihracatı ve ithalatıyla silah stoklanmn bildirümesini şart koşan kararda beyannamelerin her yılın 30 nisan tarihinden itibaren düzenlenmesi öngörülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle