Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/8 DIŞ HABERLER 11 ARALIK 1991
DEĞÎŞEN DÜNYA
HUSEYIN BAŞ
Karmaşa
Doğu'dan esen demokrasi
rüzgârı ortalıkta sağlıksız
ne varsa silip süpürürken,
aynı zamanda
eski öfkeleri su
yüzûne çıkanyor.
Dünya değişiyor. Ama ne değişme. Görüntü hiç de iç açı-
cı değil. Sanki her şeyin çivisi çıkmış, her şey altüst. Doğu1
dan esen demokrasi rüzgârı ortalıkta sağlıksız ne varsa silip
süpürürken, aynı zamanda tarihin derinliklerine gömüldüğü
sanılan eskı öfkeleri, hırslan, kursakta kalmış yayılma emel-
lerini de su yüzüne çıkanyor. Gemi azıya almış aşırı milliyet-
çilik, ayrılıkçılığı körüklüyor, ekonomik güçleri doruğa ulaşan
Almanya ve Japonya, kurulmakta olan yenı dünya dengesin-
de ekonomik güçleri ölçüsünde siyasal ve askersel etkinlik
kazanmanın hazırlığında.
Batı Avrupa'nın dünyadaki gelışmeler karşısındaki tutumu,
çoğunca olduğu gibı bu kez de çifte standartlı. Maastricht1
te ekonomik ve siyasal birtiğin önündekı engelleri aşma ça-
bası içinde federasyonu bile yetersiz bularak "Tek Avrupa"
fikrinde birleşirken Sovyetler Birliği'nde ayrılıkçı Ukrayna'yı
dahası birliğe son darbe olarak tanımlanan Yeltsin'in yeni
"Slav Birligi"ni tanımanın yollan aranmakta, Sovyet lideri Gor-
baçov'un "İç savaş çıkabilir, bu da Yugoslavya'dakini gölge-
de bırakır" uyarılarına karşı duyarsız kalınmaktadır.
Yugoslavya karşısındaki benimsedikleri tutum da bundan
farklı değildir. Fransa'nın soruna daha temkinli yanaşması-
na karşın Almanya, İtalya ve Avusturya, ayrılıkçı cumhuriyet-
lerin bir an önce tanınması yonünde çaba içinde görünmek-
tedir. Almanya'nın AT içinde "biriık" şampiyonluğu yaparken
Sovyetter Birliği ve Yugoslavya'da aynlıkçılara deslek vermesi,
kanımızca son derecede düşündürücüdür. Bu destek politi-
kasının satt Sovyetler Birliği ve Yugoslavya ile sınırlı kalma-
dığı Türkiye tarafından da çok iyi bilinmektedir.
Çoğunca "bir garip savaş" şeklinde tanımlanarak hafife
alınmak istenen Yugoslav trajedisinin neden olduğu yıkım,
ayrılıkçı politikaların faturasının ne denli ağır olduğu konu-
sunda oldukça net bir
fikir vermektedir Şu
ana kadar uluslarara-
sı kuruluşlar tarafın-
dan doğrulanma ola-
nağı bulunmayan ba-
zı verilere bakılırsa iç
çatışma, beş ayda on
binin üzerinde can
kaybına yol açmış.
Çatışma bölgelerin-
den göç edenlerin sayıları ise yine on bini aşkın. Yaralı sayı-
sı 12 bin dolayında. Yıkımın parasal faturası 18 milyar dolar
gibi ürkünç düzeyterde. Çatışmanın zaten güç durumda olan
ekonomiye getirdiği yük şimdiden ciddi boyutlarda.
Sınai üretim on beş yıl öncesinın düzeyıne düşmüş durum-
da. Enflasyon 1992'de, 1989'daki yüzde 2600'lük rekoru kır-
maya aday.
Bu karmaşada, Türkiye'nin yeni hükümetin bizzat Dışişle-
ri Bakanı Hikmet Çetin tarafından açıklanan "parçalanmayı
tesvik etmekten kaçınma ve bu konularda temkinli hareket
etme" politikası kanımızca son derecede akılcı bir politika,
Umarız başka ülkelere örnek olur.
Ortadoğu barışı ıle ılgıli olarak VVashıngton'da başlayan gö-
rüşmeler, neresinden bakılırsa bakılsın tam bir düş kırıkiığı
yaratmış görünüyor. Büyük bir gürültüyle prtaya atılan kon-
ferans "fare doğurmaya" şimdiden aday. israil'in konferan-
sın tarihiyle ilgili akıl almaz tutumunun sanırız diplomasi ta-
rihinde eşi benzeri yok. "4 aralık olmasın, 9 aralık olsun"dan
sonra şimdi de sanki pek yabancısı bir ülkede imiş gibi bir
an önce VVashington'dan çekilip gidilmesinde ısrarlı. Was-
hington ise İsrail'in esası gözden kaçırmaya yönelik manev-
raları karşısında duyarsız. Dahası bizzat konferansa duyar-
sız. Yeğen Kennedy'nin tecavüz davasına duyulan ilgi, an-
laşılan İsrail'in Filistin ve Arap halklarına karşı tecavüz da-
vasını iyice gökjelemiş. O kadar ki kımse konferansa israil
1
in katılmadığının farkına bile varmamış. Ortadoğu Barış Kon-
feransı'nın Washington'un siyasal öncelikleri arasındaki ye-
ri, bu.
Konferansın ileri aşamalannda havanda su dövüleceğı gün
gibi açık. İsrail Başbakanı ve yetkililerı "barış için geceli gün-
düzlü çalışmakla birlikte ışgal altındaki Filistin ve Arap top-
raklarından bir karışını bile feda etmeyecekleri" konusunda
kararlı olduklarını her fırsatta açıklıyorlar. ABD ve Batılı ülke-
ler ise şimdilik kendi dertlerinde. Konferansın hiç mi olumlu
yanı yok diyeceksiniz. Var tabii. İki hasmın otuz yıl sonra bir
masa etrafında görüşmeye oturmaları az iş değil. Ama bu
yetmiyor. Gerçek bir barış için İsrail'in, işgali altındaki top-
raklardan çekilmesi şart. Oysa İsrail'in buna kendiliğinden
yanaşmayacağı açık. Konferans sürerken bile işgal altında-
ki Filistin ve Arap topraklarında yeni yerleşim merkezleri kur-
maya devam ediyor. Inadının kınlması için ise ne ABO ne de
Avrupa, Irak krizindeki türde etkin önlemlere yanaşır görü-
nüyor.
YUGOSLAVYA
Abnan ambargosuna
misilleme gündemde
BELGRAD (AA) — Yugos-
lavya, Almanya'nın geçen haf-
ta Sırbistan ve Karadağ'a uy-
guiamaya başladığı yaptınmla-
n kaldirmaması halinde aynı
şekilde karşıhk vereceğini
açıkladı.
Sırbistan'da yayımlanan Po-
Htika gazetesinde yer alan hü-
kûmet açıklamasında, Alman-
ya'nın 4 aralıkta iki ülke ara-
sındaki ulaştırma anlaşmalan-
nı askıya alması ve hava saha-
sını Yugoslav Havayolları
JAT'a kapatması kınandı.
Açıklamada, "Yugoslavya hü-
kiimeti, Almanya'nın kararla-
ruu degiştinnemesi dunımunda
miitekabii önlemlerle karsıkk
vermeye karar vermiştir"
denildi.
Dağılan SSCB'nin sonrusı kadar Sovyet liderinin siyasi kaderi de tartışılıyor
Gorbaçov yolun sonıında
Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna'nın SSCB'yi
tarihe gömüp "Bağımsız Devletler
Topluluğu"nu kurmalarının ardından büytik bir
kargaşa yaşanıyor. Beklentilere karşm
Gorbaçov, "şimdilik" istifa etmeyi düşünmüyor.
Dış Haberler Servisi — Üç
Slav cumhuriyeti Rusya, Beyaz
Rusya ve Ukrayna'nın "Bagiın-
sız Devletler Toplulngu" kur-
duklarını açıklayarak
"SSCB'ain artık ortadan
kalktıgını" ilan etmeleri, dağı-
lan Sovyetler Birliği'nde büyük
bir beürsizlik ve kargaşaya yol
açtı. Diğer cumhuriyetlerin
"Slav blokuna" karşı nasıl ta-
vtr alacaklan kesinlik kazan-
tnazken yanıtı aranan en önemli
sorulardan birini Mihaâ Gorba-
çov'un siyasi akıbetinin ne ola-
cağı oluştunıyor.
Muhafazakârların geçen
ağustostaki darbe girişiminden
beri güç kaybeden Gorbaçov'-
YILBAŞINDA "MÜHTEŞEM KISMIT
LUKS KONUT(Ataköy'de)
Tam Biletlere: ı adet vitla Yanm Biletlere: 2 adet uç yatak odalı daire
Çeyrek Biletlere: 4 adet bir yatak odalı daire
2.500.000 kişiye toplam 482 milyar!..
MİLLİ PİyANGO
un artık iktidara sahip olmadı-
ğı, bu nedenle devlet başkanlı-
ğı görevinden istifa edeceğine
ilişkin güçlü bir beklenti var.
Ancak Gorbaçov "benüz" böy-
le bir karar vermiş değil. Nite-
kim Sovyet liderinin yardımcı-
larından Georgi Şahnazarov'-
un, "Gorbaçov'un görevden
aynldığını göreceğimiz gün çok
uzak değü" biçimindeki sözleri
daha sonra yalanlandı. Gorba-
çov'un Sözcüsü Andrei Graçov,
Sovyet liderinin "şimdilik isti-
fa düşüncesinde olmadıgını"
açıkladı. Açıklamada
"şimdilik" kaydıoın kullanıl-
ması ise dikkat çekti. Şahnaza-
rov da daha sonra bir açıklama
yaparak ajarislann kendisine at-
fettiği sözlerin yanhş anlaşıldı-
ğını söyledi.
Gorbaçov'un siyasi geleceği-
ne ilişkin bir başka nokta ise ka-
bul ettiği takdirde "Bagımsız
Devletler Toplulugu"nda üstle-
neceği rol. Rusya Devlet Başka-
nı Boris Yeltsin'in yardımcısı
Genadi Burbulis dun düzenledi-
ği basın toplantısında "Gorba-
çov'un iktidardan uzaklaştınl-
ması gerektigi düşüncesinde
olmadıklanm" açıkladı. Burbu-
lis, Sovyet liderinin baa "oiom-
suz yanılsamalanıu" terk etmek
koşuluyla belli bir politik etki-
ye sahip olabileceğini belirtti ve
"Biz ona farklı bir mantık
öneriyoruz" dedi. Burbulis,
Gorbaçov'un sahip olduğu po-
litik tecrübeyle "yapıcı
katkılarda" bulunabileceğini
kaydetti.
Rusya yetkililerinin bu açık-
lamalanna karşın Slav bloku-
nun diğer ortakları Ukrayna ve
Beyaz Rusya, Gorbaçov'a kar-
şı daha sen .bir tutum izliyorlar.
Ukrayna Devlet Başkanı Leonid
Kravçuk, Gorbaçov'un "gerçe-
ği kabullenerek istifa etmesi
gerektigini" söylüyor. Kravçuk
dün Nezavisimaya Gazeta'da
yayımlanan demecinde,
SSCB'nin bu hale gelmesinin ve
dağıhna sürecinin başlamasının
tek sorumlusu olarak Gorba-
çov'u gösterdi. Beyaz Rusya li-
deri Stanislav Şuşkeviç de dün
yapnğı açıklamada Gorbaçov'u
suçlayarak merkezi yönetünin
dar görüşlü politikalan yüzün-
den ülkenin siyasi ve ekonomik
bir krize girdiğini söyledi ve üç
Slav cumhuriyetinin krizi aşmak
için kendi yoÜannı çizmeye zor-
landıklarını ifade etti.
Slav cumhuriyetlerinin grişi-
miyle SSCB'yi başka bir ad al-
tında bir arada tutma uğraşları
suya düşen Gorbaçov, birliği
12'ler
Slavlara
sıcakAT üyesi ülkelerin
Maastricht zirvesi
ortak bildirisinde, 3
Slav cumhuriyetine
'AT ile diyaloğ'
çağnsında bulunuldu
Dış Haberier Servisi — AT
üyesi 12 ülke, "Bagunsız Devlet-
ler Toplulogu" adı altında bir
araya gelerek SSCB'den aynlan
Rusya, Beyaz Rusya ve Ukray-
na cumhuriyetleri ile "diyalog"
başlatmaya hazır olduklarını
bildirdiler.
Hollanda'nın Maastricht ken-
tinde düzenlenen AT zirvesinin
son gününde kabul edilen ortak
bildiride, AT üyesi ülkelerin, "is-
biıügi ruhu çercevesiiKİe, Ukray-
na, Beyaz Rusya ve Rusya ile
karşılıklı ilişkilerin geltştiriJme-
si konnsunda diyalog başlatma-
ya hazır olduklan" kaydedildi.
Bildiride, 12'lerin, SSCB'nin 3
Slav cumhuriyetinin "Bagımsız
Devletler Topluluğu"nun kuru-
luşunu ilan etmelerinin göz önü-
ne alındığı belirtildi.
Dflek Zaptpoghı'nun Berlin'-
den bildirdiğine göre Almanya'-
da "Sovyetter BirUgi'nin çökfi-
sö en istikrarh ve örgütli biçün-
de nasıl gerçeklesürilebilir" so-
rusuna yanıt aranıyor. lyimser
yaklaşun benimseyen siyasal
gözlemciler, Sovyetler Birliği'n-
de Gorbaçov dönemintn kapan-
dığını, cumhuriyetlerin Sovyet
mirasına sahip çıkacak kadar
sorumlu davranacağnıı savunu-
yorlar.
Steryo Berberakis'in Atina'-
dan bildirdiğine göre Başbakan
Konstantin Mitsotakis, ABD'-
de Baskan George Bush ile gö-
rüşürken Sovyet konusunu da
ele alacaklar ve Atina'nın tavn '
bundan sonra kesinlik kazana-
cak. Bir genel sekreterin Mos-
kova ile Kiev'e gonderümesi de
gündemde.
Edip Emil Öymea'in bildirdi-
ğine göre Londra'da Slav cum-
huriyetlerin ortak noktalannın
ne olduğu saptanmaya çahsık-
yor. Her üç cumhuriyette nük-
leer silah bulunması ve merkezi
otoritenin sarsılmasına rağmen
ordunun ayakta durması kay-
gıyla izleniyor. Slav liderleıın
SSCB Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov'u "Ingiltere kraliçe-
sinin dunımuna döşürnıek iste-
dikleri" yorumu yapdıyor. Ti-
mes gazetesinde Gorbaçov'un
birliğin sürmesini isteyen katı
göruşlüler cephesine süruldüğü-
ne dikkat çekiliyor.
Moskova'da bir yandan Sovyetler Birliği'nin gelecegi konusunda pazarlıklar yapılırken, sokakta-
ki insan o giinii kurtarma derdinde. (Fotograf: AP)
koruma çabalanndan vazgecmiş
görünmüyor. "Bagımsız Dev-
letler Topluluğu"nu "yasadışı
ve tehlikeli" bulan Gorbaçov,
bu amaçla Halk Temsilcileri
Kongresi'nin olağanüstü topla-
narak konuyu görüşmesi gerek-
tigini ifade etti. Cumhuriyetle-
rin ve halkın görüşlerine başvu-
rulması gerektigi görüşünde
olan Gorbaçov bu amaçla refe-
randuma gidebileceğini de be-
lirtti.
Cumhuriyetlerin Gorbaçov'-
un önerilerine mi yoksa "Ba-
gımsız Devletler Toplulogu"na
mı destek verecekleri ise kesin-
lik kazanmış değil. Şu ana dek
Ermenistan ve Moldavya bu
oluşumu desteklediklerini acık-
lamış bulunuyor. Sovyetler Bir-
liği'nin parlamentosu durumun-
daki Yüksek Sovyet yarm top-
lanarak üç Slav cumhuriyetince
imzalanan anlaşmayı görüşe-
cek. Yeltsin'in bu toplantıda
milletvekiUerinden söz konusu
anlaşmayı onaylamalarım iste-
yebileceği belirtüiyor. Yeltsin'-
in anlaşma onaylanmadığı tak-
dirde parlamentoyu feshetme
tehdidinde bulunabüeceği de
kaydediüyor. Bu arada Ukray-
na ve Beyaz Rusya parlamento-
larırun dünkü oturumlarında
söz konusu anlaşma onaylandı.
Anlaşma, Ukrayna Parlamen-
tosu'nda 10'a karşı 288 oyla ka-
bul edilirken Beyaz Rusya Par-
lamentosu'nda l'e karşı 263
"evet" oyu aldı.
Gorbaçov'un son güçlü müt-
tefıği olan Kazakistan Devlet
Başkanı Nursultan Nazarbayev
de birliğin geleceğine artık kuş-
kuyla bakıyor. Kazak lideri dün
vaptığı açıklamada, "Yeni Bir-
lik Sözieşmesi'nin inızalanması-
nın bugün öncekine göre daha
zor olduğunu" söyledi. Nazar-
bayev, birlikten yana olan tav-
rının altını çizmekle birlikte,
"Kazakisun degişimlere hazır
olmalıdır ve eger bu değişim
gerçekleşirse kendi kaynaklan-
mıda yetinerek yaşamak zorun-
da kalacağız" diye konuştu.
Son durumun yarattığı bir
başka kaygı ise yaşanan karga-
sanın çatışmalara yol açarak du-
rumu daha tehlikeli boyutlar ta-
şıması. Slav liderler, Gorba-
çov'un birliği koruma çabalan-
tu "tehlikeli adımlar" olarak
değerlendiriyor. Gorbaçov'un
sözcüsü Graçov, Sovyet lideri-
nin birliği korumak için ordu-
nun ust düzeydeki komutanlan
da dahil olmak üzere çeşitli gö-
rüşmelerde bulunacağını açıkla-
dı. Nitekim Gorbaçov, dün ge-
nerallerle kapalı kapılar ardın-
da bir araya gelerek "mevcut
durumu" görüştü. Toplantıya
ilişkin bir açıklama yapılmadı-
ğı için Gorbaçov'un generaller-
den ne tur bir destek aradığı bi-
linemiyor. Ancak son olaylarla
birlikte yoğunlasan darbe kor-
kusu da bu tablo içindeki yeri-
ni ahyor.
Slav bloğunun elindeki nükleer güç kaygı yaratıyor
Ankara temkinli bakıyorSEMtH tDtZ
ANKARA — Dağılma süreci artık geri
dönüşü bulunmayan noktaya gelen Sovyet-
ler Birliği'nde son gunlerin dramatik geliş-
meleri dünyayı yeniden sarsarken bu geliş-
melerin yansunalarını en yakından hisseden
ülkelerin başında Türkiye yer alıyor.
Birden bire bölgenin en guçlü uç cumhu-
riyetinden oluşan bir "Slav bloku" ile karşı
karşıya kalan Ankara, bu oluşumla ilgili
olarak son derece ihtiyatlı bir politika izle-
mek zorunluluğunu hissediyor. Bu neden-
le örneğin dışişleri çevrelerinin, "gelişme-
leri çok yakından izliyoruz. Görüş bildire-
cek durumda değiliz" türünden açıklama-
ların ötesine gitmekten kaçındıkları gözle-
niyor. Ancak bu tutumun altında, bazıları
"kâbus senaryolaruu" gündeme getiren
birçok endişenin yattığmı da farklı yollar-
dan hissetiriyorlar.
Türkiye açısından bakıldığında Bagım-
sız Devletler Topluluğu (BDT) altında bir-
leşen Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın
ön plana getirdiği ilk soru bu yeni siyasi
oluşumun temsil ettiği askeri güçle ilgili.
Bu bölge, Sovyetler Birliği'nin nukleer
gücünün önemli bir bölümünün geleneksel
olarak banndınldığı yer konumunda bulu-
nuyor. Aynı şekilde buradaki konvansiyo-
nel güçlerin de önemli bir yer tuttuğu NA-
TO stratejistleri tarafmdan iyi bilinen bir
gerçek.
Bu durumun somut nedenleri arasında
artık BDT diye bilinen bölgenin soğuk sa-
vaş sırasında Sovyetler Birliği için askeri
açıdan "svring area", yani "birden fazla
yöne yönelebüen" bir bölge olmasından
kaynaklanıyor. Başka bir ifade ile soğuk sa-
vaş Sovyet stratejisi bu bolgeden hem orta
ve Batı Avrupa'yı hem de güney kanadı,
(yani Türkiye ve Yunanistan'm "markaja"
ahnmasuıı öngöriiyordu.
Nitekim Ankara'run Avrupa'da Konvan-
siyonel Kuvvetler Müzakereleri (AKKUM)
sırasında Türkiye'nin karşıtı olarak tanım-
lanan ve bu alanı temsil eden "Kiev bölge-
si"ne yönelik hassasiyeti buradan kaynak-
lanmıştı. Ankara'nın başhca merak ko-
nulanmn başında BDT denen bu yeni ol-
gunun AKKUM sonunda vanlan antlaşma-
mn (AKKA) ongörduğü indirimlere saygı-
h olup olmayacağı geliyor. Tabii bu bağ-
lamda bu bölgede konuşlu bulunan ve is-
ter istemez Türkiye'yi yakından ilgilendi-
ren nükleer güçler de aynı kapsamda ciddi
bir merak konusu oluşturuyor.
tslam Konfemnsı Örgütü zirvesinde; Bakü tam üyeliğe kabul edildi
Azerbaycan da IKO'ye üyeDış Haberier Servisi— Senegal'in baş-
kenti Dakar'da yapümakta olan Islam Kon-
feransı örgütü (İKÖ) zirvesinde, Azerbay-
can, örgütün tam üyeliğine kabul edildi.
Toplantıda bir konuşma yapan Cumhurbaş-
kanı lurgut Özal, İKÖ uyesi ülkelere, Kıb-
ns Türklerine tam katıhm şansı verilmesi ve
davalannın öteki uluslararası forumlarda da
desteklenmesi için çağnda bulundu.
Zirvenin dün yapılan bölümünde, Sovyet-
ler Birliği'nden bağımsızlığıru ilan eden
Azerbaycan Cumhuriyeti örgütün tam üye-
liğine kabul edilirken, Arnavutluk'un
'gözlemd' üye, Kazakistan'ın da 'misafir'
üye olarak örgütün çahşmalanna katılma-
lan kararlaştınldı. Azerbaycan'ın tam üye-
liğe kabulü ile tKÖ'de yer alan bağımsız
Türk devletlerinin sayısı ikiye çıkmış olu-
yor. AA'nın haberine göre Dakar'daki göz-
lemciler, Islam Ülkeleri Ekonomik Işbirli-
ği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) başkan-
hğı görevini yürüten Türkiye ile Azerbay-
can'ın bundan sonra birlikte yer alacaklan
örgütte, 'Türk ağırlığının hissedilir şekilde
artacagı' yorumunu yapıyorlar.
Özal'ın konuşmaa
Cumhurbaşkaru lurgut Özal, zirvede dün
bir konuşma yaptı. Konuşmasında Kıbrıs
sorununa Türk tarafımn yapıcı çabalan ve
Türkiye'nin etkin desteğine rağmen henüz
çözüm bulunamadığma dikkati çeken Özal,
"Ancak Kıbns Türklerinin samimi endişe-
leri diger tarafça da anlaşıldıgı ve sivasi eşit-
lik ilkesi kabul edildiginde, BM Genel Sek-
reteri, iyi niyet girişimlerinde Uerleme kay-
detmeye mnvaffak olacakür" dedi.
BM'nin yeni Genel Sekreteri Butras Ga-
li'ye bu konuda güven duyduklarını belir-
ten özal, Türkiye'nin, BM Güvenlik Kon-
seyi'nin 649 sayılı kararı çerçevesinde Ge-
nel Sekreter ile birlikte çaba göstermeye de-
vam edeceğini kaydetti.
Zirvenin dünkü bölümünde, örgüt dışiş-
leri bakanlannın daha önce aldıklan tavsi-
ye kararlan da kabul edildi. Dün yapılan
oturumda alınan kararlarda, Kıbrıs'ta ya-
şayan Türk toplumunun, bütün ÎKÖ kuru-
luşlanna etkin biçimde katılması öngörü-
lüyor.
Kararda, KKTC'nin tam üyehği telaffuz
edilmemekle birlikte, tam üyeliğin bütün
avantajlanndan yararlanmasını öngören ifa-
deler yer alıyor. Karar, Islam konferansı
toplantılarında bugüne kadar Kıbns konu-
sunda alınan en ileri karar olarak niteleni-
yor. Kıbns konusundaki kararda, adadaki
iki tarafın tam eşitliği vurgulamrken, üye
ülkelerden de Türk tarafı ile etkin dayamş-
ma göstermeleri isteniyor.
Kararda Türk tarafımn İKÖ'nün bütün
organlan ile yan kuruluşlannın çahşmala-
n ve faaliyetlerine etkin bir şekilde yer al-
masmın sağlanması yoluyla örgütteki katı-
hm düzeyinin arttınlmasına devam edilmesi
öngörülüyor. İKO zirvesinde benimsenen
kararda butün üye ülkelere KKTC ile iliş-
kilerini özellikle ticaret, turizm, kültür, en-
formasyon, yatınm ve sportif olmak üzere
bütün alanlarda geliştirmeleri çağnsında
bulunuluyor.
Rafsancani'ye saldın
İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsanca-
ni, Dakar'da İKÖ zirvesi sırasında konfe-
rans salonuna giderken saldınya uğradı.
Rafsancani ve Iran heyeti President Ho-
tel'den konferans merkezine gitmek üzere
asansörden çıktıklan sırada Patricia Fıocetti
adında bir kadının ve beraberindeki iki ki-
şinin saldınsına ugradı.
Italyan gazeteci sıfatıyla gazetecilere ve-
rilen akreditasyon kartını taşımakta olan
Fiocetti, Rafsancani asansörden çıktığı an
"katil, katil, herkes bilsin ki o bir katildir"
şeklinde haykırarak Rafsancani'nin uzeri-
ne atıldı. Patricia Fiocetti ve yanındakiler,
İran Cumhurbaşkanı'mn başına ellerinde-
ki yumurtalan atarak Rafsancani'yi itme-
ye kalkıştılar. Otel lobisinin bir anda ana
baba gününe dönmesini, güvenlik güçleri-
nin olaya müdahalesi izledi.
Karabâğ'da
referandum
• MOSKOVA (Ajanslar)
— Azerbaycan'm Dağhk
Karabağ bölgesinde dün
"bağmısız bir devlet" olup
olmama konusunda
halkoylaması yapıldı. Azeri
yönetiminin yasadışı saydığı
halkoylamasına katıhmın
yüksek olduğu bildirildi.
Bölgede çoğunluğu
oluşturan Ermenilerin yanı
sıra Azerilere de oy
pusulası dağıtıldığı haber
verildi. Katılımın yüzde 80
oramnda olduğu
bildirUmesine karşm gerçek
katıhm oranı konusunda
bağımsız kaynaklardan bilgi
edinilemedi. Dağhk
Karabağ'm özerk bölge
statüsü Azerbaycan
Parlamentosu'nun geçen ay
sonunda aldığı kararla iptal
edümişti.
ABD iki
Libyahyı istiyor
• WASHINGTON (AA)
— ABD yönetimi,
Lockerbie faciasma kanşan
kişilerin ABD'de
yargılanmalan gerektigini
bildirdi. Beyaz Saray
Sözcüsü Marlin Fitzwater,
önceki günkü
açıklamasında, 1988 yıhnda
270 kişinın ölümüyle
sonuçlanan Lockerbie uçak
kazasma kanşmakla
suçlanan iki Libyah'mn
ABD yargıçlan tarafmdan
yargılanması gerektigini
söyledi. Fitzwater, kendisine
yöneltilen, Libya'nın bu
kişilerin Libya
mahkemelerinde
yargılanacaklarına ilişkin
açıklamasından tatmin olup
ohnadıklarına ilişkin bir
soruyu da, "Hayır, onlann
yargılanmak uzere buraya
getirümeleri gerektigini
duşünüyoruz" şeklinde
cevapladı.
Dinci-polis
çatışması
• CEZAYtR (AA) —
Cezayir'de aşın dinci
MUslüman gruplarla polis
arasında çıkan çatışmada,
üçü polis 15 kişi öldü.
Cezayir Savunma
Bakanlığı'ndan yayımlanan
bildiride, Biskra'mn 50
kilometre güneyinde
meydana gelen çatışmada,
üç polisin yaralandığı, 16
adet silahın da ele
geçirildiği bildirildi.
Yiınanistan'da
benzin pani^i
• ATİNA (AA) —
Yunanistan'da petrol
şirketlerine kendi benzin
istasyonlanm açma izni
veren yasa tasansını
protesto amacıyla ülke
genelindeki 6.500 bayi
süresiz greve başladı.
Benzin Istasyonlan
Sahipleri Sendikası
tarafından yapılan
açıklamada yeni yasadan
faydalanan petrol
şirketlerinin açacaklan
bayilerde fıyat duşürecekleri
ve böylece kendilerine hayat
hakkı tamnmayacağı ifade
edildi. Grevcilerin istekleri
arasında benzin ve diğer
petrol ürünlerinin aracüar
yerine doğrudan
rafinerilerden alınmasma
izin verümesi de bulunuyor.
Uynşturucu
toplantısı
• ATİNA (AA) — Balkan
ülkelerinden uzmanlann
"Uyuşturucunun kötüye
kullammımn önlenmesi"
konulu toplantısı Atina'da
başladı. Uyuşturucu
sorununun kapsamı,
mücadele ve tedavi yollan
konulannda bilgi ahşverişi
ve işbirliğini amaçlayan
toplantıda Türk heyetinin
Türkiye'deki uyuşturucu
Uaçlarla ilgili recete sistemi
hakkında verdiği bilgiler
diğer heyetler tarafından
büyük ilgi ile karşılandı.
Bugün sona erecek
toplantının gündeminde
Balkan ülkeleri uyuşturucu
araştırma, tedavi ve
rehabilitasyon merkezi
kuruhnası konusu da
bulunuyor.
BM\e 8İlah
beyanı
• NEW YORK (AA) —
Birleşmis Milletler Genel
Kunılu önceki gün
toplanarak tüm dünya
ülkelerinin konvansiyond
nitelikteki silah aum
satımlanm kaydeden bir
beyannameyi her yıl düzenli
olarak örgüte sunmalarmı
şart koşan bir karar
tasarısını büyük farklı oy
çokluğu ile kabul etti.
Konvansiyonel silahlann
ihracatı ve ithalatıyla silah
stoklanmn bildirümesini
şart koşan kararda
beyannamelerin her
yılın 30 nisan tarihinden
itibaren düzenlenmesi
öngörülüyor.