22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
// ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Doğmmacı'nın görev süresi doluyor, hükümetin başkan adayı Prof Mehmet Haberul YÖK'te başkan arayışıHAKAN AYGÜN ANKARA — Yüksek öğre- tim Kurulu (YÖK), yeni başka- nını anyor. YÖK Başkanı Prof. tksan Doğramacı'nın görev sü- resi bu ay sona ererken hükü- metin başkan adayının Organ Nakli Vakfı Hastanesi Başheki- mi ve DYP Rize Milletvekili adayı Prof. Mehmet Haberal olduğu öğrenildi. özal'ın Prof. Doğramacı'yı yeniden YÖK üyeliğine atayıp atamayacağı merakla beklenirken hükümetin YÖK Başkanlığı için direkt ata- ma yapabilen Özal'la "pazartı- ğa" oturacağı da ifade ediliyor. Yeni hükümetle birlikte "YÖK'ün variıgı tartışılır hak" gelirken kısa vadede YÖK'ün "yeniden yapdanması" da gün- deme geldi. YÖK'ten alınan bil- giye göre YÖK Başkanı Prof. Doğramacı ile YÖK üyeleri Prof. Ömer Yiğitbaşı, Erdoğan öner ve Doç. tksan Sczal'ın gö- rev süreleri bu ay sonunda biti- yor. YÖK Yasası çerçevesinde 25 üyeden olusan Yüksek öğre- tim Kurulu'nun boşalan dört üyeliği için atamalar da bu ay sonuna kadar yapılacak. Boşa- lan dört üyelikten ikisini Cum- hurbaşkam direkt atayacak. Diğer ikisini ise hükümet ve Milli Eğitim Bakanhğı belirleye- cek. Daha önce de Cumhurbaşka- nı kontenjanından YÖK üyeli- ğine atanan Prof. DoğramacTyı Ozal'ın yeniden atayıp atama- yacağı merakla bekleniyor. özal'ın Doğramacı'yı yeniden bu göreve ataması durumunda, başkanlığa da atayabileceği ifa- de ediliyor. YÖK Yasası'na gö- re Cumhurbaşkanı YÖK üyele- rinden istediğini direkt olarak I Haberal, YÖK'ten haber bekliyor Cumhurbaşkanı Turgut I Özal'ın bu ay sonunda görev | süresi dolan Prof. İhsan j Doğramacı'yı yeniden atayıp atamayacağı bilinmiyor. I Koalisyonun DYP kanadı Haberal'ı önerecek. Atamayı Özal yapacağı için Çankaya ile Konut arasmda uzlaşma sağlanması gerekiyor. başkanlığa atayabiliyor. Hükümetin ise YÖK'e temsil- ci olarak Mehmet Haberal'ı göndermesı bekleniyor. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan - ın da Haberal'a sıcak baktığı öğrenildi. Ancak konunun hü- kümetin SHP kanadıyla görü- şüldükten sonra kesinlik kazanacağı ifade edildi. SHP ve DYP'nin atanacak iki üyeliğin paylaşılmasında anlaşabilecek- leri belirtildi. Haberal'ın YÖK üyeüğine atanması durumunda, YÖK Başkanlığı için de düşünülecegi kaydedildi. Hükümetin, YÖK Yasası'na göre YÖK Başkanı'- nı direkt olarak atayabilen özal'la bu konuda pazarlığa oturması bekleniyor. özal, eğer bu fonnüle yanaşmazsa başka fonnüllerin de denenebileceği ifade ediliyor. Denenecek for- müller arasmda, YÖK Başka- nı'nın yaş haddinin bir yasayla 65*e indirilmesi ve böylece Doğ- ramacı'ya yeniden başkanlık yolunun kapanması geliyor. Anayasanın YÖK'le ilgili 130. maddesinde, özal'ın YÖK Başkanı'nı atamasıyla ilgili hü- küm bulunmuyor. Cumhurbaş- kanının görev ve yetkilerine ilişkin 104. maddede ise cutn- hurbaşkanınuı YÖK üyelerini ve rektörleri seçeceği belirtiliyor. YÖK Başkanı'nın atanmasıyla ilgili düzenleme ise 6 Kasım 1981 tarihinde yürürlüğe giren 2547 sayıh YÖK Yasası'nın 6. maddesinin (c) fıkrasında yer alıyor. Fıkra aynen şöyle: "Cumhurbaşkanı, kurul üye- leri arasından 4 yıl süreyle bir başkan, kurul başkanı da kurul üyeleri arasından iki yıl süreyle iki başkanveldli seçer." Yeni YÖK Yasası haarhğı içinde olan Milli Eğitim Baka- nı Toptan'm "YÖK Başkan- lığı" sorununu da yasa deği- şikliğiyle çözülebileceği, an- cak bunun zaman alacağı ifade edildi. YÖK Yasası'na, "Cum- hnrbaşkanı hükümetin önerece- ği adaylar arasından atama yapar" şeklinde bir hüküm ko- nulması durumunda, Özal'ın hükümetin tercih edeceği aday- lardan birini seçmesinin sağla- nabileceği vurgulandı. Ancak "Yükseköğretime siyasel bolaşacak" kaygısı yaratabile- ceği belirtilerek böyle bir düzen- lemenin hayli zor olacağı bildirildi. 'Hayır' diyenler çoğalıyor Park Otel: Iş işten geçmedi Mimarlar Odası Park Otel tartışmasının, sağ-sol ideoloji çatışması içine hapsedilmeye çalışddığını bildirdi. Altı profesör, iki öğretim görevlisi ve bir yüksek mimar dün bir bildiri yayımlayarak otelin Istanbul'un siluetini bozacağını açıkladı. REMZİGÖKDAĞ Park Otel'in durdurulması için Ayaspaşa sakinlerinin des- teği ile Mimarlar Odası'nın baş- lattığı kampanya büyüyor. Altı profesör, iki öğretim görevlisi ve bir yüksek mimar dün yayımla- dıklan bir bildiri ile Park Otel'- in, Istanbul'un siluet orantılannı bozan hacim ve yükseklik faz- lalıklanmn yıkılması gerektiği- ni belirttiler. • • Oğretmen atanıaya formül aranıyor -ANKARA (Cumkuriyet Büro- tu) — Milli Eğitim Bakanhğı, oğretmen yeterlik sınavının kal- dırılmasınm ardından, oğret- men ahmında uygulanacak yön- tem için "formül arayışı"na gir- di. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, başvurulann açılan kontenjandan fazla olması du- rumunda "mezuniyet derece- si"ne bakma ya da "kura" yo- Iuna gidilebileceğini söyledi. Bakanlar Kunıhı'nun "öğret- men yeterlik sınavı"nı kaldır- masına ilişkin karan karmaşa- ya yol açtı. Eski Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, "yeterlik sınavı"nın şimdiye kadar bulu- nabilen en iyi çözüm olduğunu belirterek bundan böyle öğret- men tayinlerinde "torpilin işle- mesT'nden korktuğunu ifade et- ti. 1991 yılında 39 bin başvuru- ya karşın sadece 12 bin öğretme- nin istihdam edilebildiğini belir- ten Akyol, "Hükümet sınavın kaldınlması konusnnda aceleci davraadı. Giinlök potitikaya alet olıındu. Seçimlerden önce vaat edildi diye sınavın alterna- öf ortaya konmadan kaklınl- nası büyük yanbştır" dedi. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan ise yeterlik sınavını ge- len yoğun şikâyet üzerine kal- dırdîklarını beliitirken başvuru- lann ahnacak oğretmen sayısın- dan fazla olması durumunda, "kura çekme" ya da "diploma derecesine bakma" yoluna gide- ceklerini açıkladı. Toptan, bu konuda görevlendirdiği bir ko- misyonun değişik çözüm yolla- nnı araştırdığını belirterek şöy- le dedi: "Her şeyden öace Türkiye'- nin yaklaşık 40 bin oğretmen acığı var. Bu acığı kapatmak is- tiyonız. Bu açık dunırken az sa- yıda oğretmen ahnması da eleş- tirilere yol açıyordu." Bildiride, "Park Otel'in sornn ve sorumluluğu yalnız karar mcrdkıtain defil, tarik önünde heplmizudir.Soz koonsu otelin kaba, hoyrat knlcsi Bogaziçi ve Marman denizinin kente snn- dagu görsel gizeüiklerden, manzara zenglnlifbıden acgöz- lücesine aşın ölçüde pay almak uğruna çevrede olnşmuş dokn ölçegüıi bozarak şekillenemez, ş«killenmemelidir" denildi. Prof. Dr. Safa Arkün, Prof. Dr. Ahmet Keskin, Prof. Dr. Mete Tapan, Prof. Dr. BeUus Mutfa, Prof. Dr. Hamdi Şensoy, Prof. Orkan Şahinler, yüksek mimar MeUh Birsel ve öğretim görevlilerinden Polat Sökmen ile Mehmet Rıfat Akbulut'un im- zaladıkları bildiri, ilgili bakan- hklara ve Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na sunuldu. "tstanbnl'daki efsancri tariB* sd silaetin yalnız eski Bizans svtan içinde kalan alanda ko- rnnması gerektigmi düşünmek kentin abenkli gelişmesindeki sürecin ve Törkiye tarininin çok önemli bir bölümünnn inkân- dır. Zira 19. vüzydda imparator- lnkta başlayan çağdaşlaşnıa hareketiııin en somnt beİgeleri, kentin o dönemden beri arök aynfanaz bn- puçaa olan Beyog- hı yakasndald yapılaşmalardır" sözleriyle başlayan bildiride Be- yoğlu bölgesinin Galata Kulesi ve Cihangir Camisi ile kent si- lueti açısından yeryüzündeki en çarpıcı ömeklerden biri olduğu ifade edildi. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Park Otel konusunda kendilerine ile- tilen bütün şikâyetleri titizlikle değerlendirdiklerini, çahşmala- nn yakından takip edildiğini söyledi. Türizm Bakanı Abdöl- kadk Ateş'e konu hakkında de- taylı bilgi verdiğini söyleyen Sö- zen, bakanlığm vereceği bir ka- rarla otel yapunınm kesin olarak durdurulacağjnı bu karann da yakında çıkacağını umduğunu söyledi. Bu arada Mimarlar Odası yaptığı açıklamada, Park Otel konusuna "iş işten geçmiş" gö- züyle bakılmaması gerektiğini belirtti. Açıklamada "Gökdden tarüşmasını sag-sol ideoloji fartdüaşması ve cabşma içine kapsetmek isteyenler ya da çir- kin gidişi 'daha önce neredeydi- niz, iş işten geçti' oldn bitüsine getinnek isteyenler var. Gökde- lenkr tartışması 12 Eytnl hnkn- kn ve onun iirimü ANAP'm merkezi, yerel yönetim anlayışı le demokrasi göçlefiniıı, bilimin ve hnknknn besaplaşmasıdır. GöluMenterinyaratacatıbeUlar açığs çıktıkça •esapbşma da de- vam edecektk." Mevlana'nın sevecenliği semaya yükseliyor HABER MERKEZİ — Büyük mutasavvıf, şair Mevlana Celalettin-i Rumi, ölümünün 718. yıldönümünde Mevlana Haftası etkinlikleri çerçevesinde anılacak. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Mevlana'nın ölüm yıldönümünde > < ayımladığı mesajda onun hoşgörü, barış ve kardeşlik duygulanyla ve bütün insanlıgı kocakla)-an fikirleriyle tarihe damgasını vurdugunu, insanlar için yedi asırdan beri kıymetli bir murşit olduğunu belirtti. Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Alkan, korumada çevre boyutunun ihmali sonucu Mevlana Türbesi'nin kendisini bütünleyen her türlü çevre elemanından anndınldığını belirterek türbe çevresinde bir kültür merkezi yapılmasını istedi. Mevlana Haftası süresince Konya'da bir dizi etkinlik düzenlenecek, sema gösterileri yapılacak. MagicBox, Avrupa Konseyi ülkekrirün imzpladığısözleşmeyi ihlaledfyor Starl'in başı ağmyacak SÎNA KOLOCLU Sınır ötesi uydu aracılığı ile başka ülke- lere yayın yapan kuruluşlan oldukça sert tedbirler beldiyor. 1989 yılında Strasbo- urg'da yapılan ve Avrupa Konseyi'ne üye ulkelerin imzaladığı sözleşmede özellikle yaym içindeki reklamlara kısıtlayıcı tedbir- ler getirüiyor. Türkiye'ye suıır ötesinden ya- ym yapan tek kuruluş Starl'in. Sözleşme- nin bazı maddelerini ihlal ettiği görülüyor. 34 maddeden oluşan sozleşmenin, kab- lo, yer vericisi ve uydu ile taraflardan biri- ni yetki alanındaki teknik araçlarla iletilen veya yeniden iletilen ve birden fazla ülke- de doğrudan ya da dolayh olarak alınan program hizmetleri hakkında hükümler kapsadığı belirtiliyor. 18 Avrupa ülkesinin imza koyduğu sözleşmeye Türkiye imza atacağına dair söz verdi. 7 maddede yer alan "Yayıncmın So- rumluluklan" başhklı bölümde yayınla- nn edebe aykın olmayacağı, poraografi içermeyecegi, şiddet eğüimini körükleme- yeceği, haberlerde gercekler ve olaylann doğru olarak sannlmasmı sağlayacagı" vurgulanıyor. Sozleşmenin 11. maddesin- de ve en önemli bölümünde reklamlar ele almıyor. Reklamlann günlük yayın süresi- nin yüzde 15'ini geçmeyeceği vurgulanıyor. Bilinçaltı reklamlarma izin verilmiyor. Programlarda bir ürün veya hizmetin, rek- lam niteliği taşıyacak biçimde sunulması gibi yanıltıcı reklamlara izin verilmeyece- ği belirtiliyor. Sözleşmeyle reklamlann programlara yerleştirilmesi de düzene bağ- lanmış. Buna göre konulu filmlerin veya TV fümlerinin süreleri 45 dakikadan faz- la olması halinde her 45 dakika için bir kez olmak üzere bir kesinti yapüabilir: 30 da- kikadan kısa süreli haber bültenleri, bel- geseller, çocuk programlanndareklamya- yını yasaklanıyor. Tütün reklamları ekra- na kapanıyor. tçki reklamlannda 18 yaşın- dan küçük oyuncu yer alamıyor, araba kul- lanmaya bağlı olarak içki reklamlan yapı- lamıyor, alkolün tedavi edici olduğu vur- gulanamıyor, reçete ile satışma izin verilen ilaç veya tedavilerin reklamı yapılmıyor. Edinilen bilgilere göre Magic Box, söz- leşmeye imza atan Almanya'da yayınlan- nı gerçekleştirdiği eyalet ile yaptığı lisans anlaşmasında bu sözleşmeye de "ek ola- rak" imza atmış bulunuyor. Starl'in son olarak Istanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen ile sürtüşmesinde bu sozleşmenin gündeme geldiği öğrenildi. Sözen-Dalan kavgasıDanıştay'daSavcı llhan Dinç, DYP Milletvekili Dalan'ın Istanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde kurucusu bulunduğu Istanbul Eğitim Vakfı'na belediye arsalarının satışıyla ilgili ihalenin yasalara uygun yapılmadığını bildirdi. ANKARA (UBA) — Sözen- Dalan kavgası Danıştay'da sürü- yor. Istanbul Belediye Başkan- lığı'na ait arsalann Bedrettin Dalan'ın başkanlığı döneminde yine Dalan'ın kurucusu ve genel başkanı olduğu tstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı'na düşük bedel- lerle satılmasına ilişkin işlemin geri alınması amaayla açılan davada görüşünü açıklayan Da- nıştay Savcısı tlhan Dinç, Da- lan'ın işlemlerini hukuka aykın buldu. Yedi arsamn vakfa ol- dukça düşük bedelle satıldığı, ihalenin de yasalara aykın ola- rak yapıldığını behrten Dinç, söz konusu satış işleminin geri alın- masına ilişkin idare mahkemesi karannın onaylanmasını istedi. Dalan'ın avukatlan satışlarda kamu yaran bulunmasım, vak- fa ait okullarda Atatürkçü eği- tim yapılmasını kanıt olarak gösterirken Nurettin Sözen adı- na duruşmalara katılan Avukat Aydın Aybay, "kamn mallanmn şan, şöhret için kimseye peşkeş çekilemeyecegini" belirtti. Ay- bay, Dalan'ın başkanı, kendi dö- neminde Belediye Genel Sekre- teri olan Atanur Ouz'un da baş- kan yarduncısı olduğu Eğitim ve Kültür Vakfı'nm çağdaş bir eği- tim yapmasına karşı olmadıkla- nm, ancak vakıf yöneticilerinin de kamu mallanna musallat ola- mayacaklannı bildirdi. Danıştay konuyla ilgili kararını önümüz- deki haftalarda açıklayacak. Bedrettin Dalan'ın kurucu başkanlığını yaptığı ve kurucu- lan arasmda Genel Sekreter Atannr Oguz'la Koç Grubu- ndan tnan Kıraç'm da bulundu- ğu Istanbul Eğitim ve Kültür Vakfı'na Dalan döneminde sa- tılan ve çoğunluğu Boğaz'a na- zır olduğu bildirilen yedi arsa- nın satışıyla ilgili işlem bu kez Danıştay'da tartışıldı. Dün yapı- lan duruşmada ilk sözü alan vakfın avukaü Necati Aras, vak- fın bugüne kadar 11 okul yaptı- ğını, öğrenci sayısının on binle- re ulaştığını, 3 bini aşkın öğren- ciye karşılıksız burs verdiğini an- lattıktan sonra, Dalan'ın vakfa arsa satışma nza göstermesinde kamu yaran bulunduğunu ifade etti. Dalan'ın bu satıştan kişisel çıkan olmadığını savunan Avu- kat Eras, ihaleye başka fırmanın katılmayışındaki suçun da Da- lan'a ya da vakfa yüklenemeye- ceğini bildirerek satışa iUşkin idari işlemin geri ahnmasını ön- gören idare mahkemesi karan- nın kaldınlmasını istedi. tstanbul Belediyesi avukatla- nndan Aydın Aybay, Dalan'a yönelik ağır ithamlarda bulun- du. Avukat Aybay'ın duruşma- da dile getirdiği göruşleri özetle şöyle: "Eğitim amaayla kuralan vakfın yönetidleri, kamu malla- nna mnsaOat olamazlar. Beledi- yeye ait kamu mallan pervasız denecek şekilde vakfa aktanldı. 30 milyon liraya kunılan ve Di- lence Vakfı diye adlandınlan va- kıf, belediyeden milyarlarca li- ratak ihale alan firmalardan gö- nüllii bağışlaria büyümüstür. Vakfa satılan arsalann daha ön- ce Milli Eğitim ve Jandarma Ge- nel Komntanlığı için tahsisi is- tendiği halde buna izin verilme- miştir. Dalan, bir belediye baş- kanı şapkasını, bir vakıf başka- nı şapkasmı kullanmıştır. tnşa- atlann biri hariç tümü rahsat- sızdır. Satışa ilişkin ihaleye yal- mzca vakfın katılması >'asalara aykındır. Kamu mallan üzerin- de şan-şöhret edinmek amacıy- la işlem yapılması yerinde degü- dir. Vakıf, belediye vakfı diye lanse edilmiştir." Sözen'in avukatlan Danıştay Savcısı'nın göruşlerine katıldık- lannı açıkladıktan sonra duruş- ma bitirildi. GUNUN iNOTLARI OSMAN ULAGAY Kemer Sıkmak Şart mı? Dünkü yazımda da söz ettim, Dünya Bankası, Türkiye'nin enftasyonla mücadelede başanlı olabilmesi için iki yıl süreyle sıfır büyümeyi göze alması gerektiğini belirten bir çalışma yapmış. Hemen belirteyim kı bu sonuca Türkiye ekonomisi- nin bellibaşlı verileri ve yapısı kaale alınarak yapılan simü- lasyon çalışmalarıyla varılmış, yani söz konusu çalışmanın kendine göre bir ekonomik mantığı var. Ayrıca rapor genel kullanıma açık bir rapor değil, hükümet yetkililerine ve bü- rokrasiye kendi kullanımları için sunulmuş bir rapor, bir de- ğerlendirme. Bunun, Türkiye'nin mutlaka uyması istenen bir program olarak verildiğini de sanmıyorum. Raporun bize tatsız gelen tarafı, enflasyonu ılımlı fakat ka- rarlı bir şekilde aşağı çekmek için iki yıl süreyle büyüme hı- zının sıfır olması gerektiğini belirtmesi. Bir finans kuruluşu- nun genç bir yöneticisi önceki gün bu öneriyi kendisine ak- tardığımda tepki göstererek bana şu soruyu sordu: "Dünya Bankası acaba bu raporda Türk erkeklerinin kısırlaştırılması önerisini de yapıyor mu? Yılda yüzde 2.5 dolayında nüfus ar- tışı oian bir ülkede iki yıl sıfır büyüme nasıl kabul edilebilir? Bunun sosyal etkilerini hiç mi kaale almıyor Dünya Bankası?" Evet, bir yandan nüfusu hızla artan, diğer yandan doğal bir ekonomik büyüme dinamizmine sahip olan Türkiye, he- letoplumdaki beklentılerin boylesine kamçılandığı birortam- da, "sıfır büyüme"ye razı edilebilir mi? Yeni bir "kemer sıkma" dönemi için toplumdan özveri istenebilir mi? Başka çare ol- madığı, Dünya Bankası'nın yaptığı gibi rakamlarla ortaya ko- narak "enflasyon belası"ndan kurtulmak için halktan sabır talep edilebilir mi? DYP-SHP hükümetinin önünde, bu tatsız seçeneklerin dı- şında bir seçenek daha var aslında: Dünya Bankası'nın de- ğertendirmesine karşı kendi değehendirmesiyle ortaya çık- ması, ekonomiyi cendereye alacak ve "sıfır büyüme"yi gün- deme getirecek önlemlere gerek kalmadan da enflasyonun aşağı çekilebileceğini inandırıcı bir şekilde kanıtlaması. Se- çimler öncesinde bunun mümkün olduğunu ısrarla vurgula- yan DYP kurmaylarının şimdi bu çözümü ortaya koymalarını bekliyoruz. Ben inanıyorum ki bu yapılabilirse, yani ekono- miyi sıfır büyümeye ve halkı kemer sıkmaya mahkûm etme- den enflasyonu aşağı çekmenin bir formülü ortaya konabi- lirse buna Dünya Bankası'nın da hiçbir itirazı olamaz. Tabii bulunan formülün tutarlı ve gerçekçi olması koşuluyla. Can Kıraç ve "Özerkleştirme" 1991 sonunda 41 yıllık hizmeti geride bırakarak Koç Hol- ding'deki görevlerinden ayrılacak olan Can Kıraç, önceki ak- şam Finans Kulüp'ün yemeğinde ilginç şeyler söyledi, so- ruları yanıtladı. Son yıllarda ilk kez şimdi enflasyonun aşağı çekileceği yolunda bir inancın doğduğunu belirten Can Bey'- in bu sözleri, enflasyonla mücadele için elverişli bir psikolo- jik ortam oluştuğunu göstermesi bakımından ilginçti. Bana daha ilginç gelen ise Sayın Kıraç'ın KİT'lerin "özerkleştirilmesi" fikrini nasıl değerlendirdiğini sorduğumda verdiği yanıttı. Can Kwaç, KİT'lerin holdinglere bağlı şırket- ler halinde örgütlenmesinı ve söz konusu holdinglerin de ken- disi gibi deneyimli yöneticilerin yöneteceğı bir "özerk kurum"a bağlanmasını öngören "özerkleştirme" projesinin başarı şansını şöyle değerlendirdi: "Türkiye'de başarılı yö- netici ancak patronla bütünleştiği zaman başarılı olmuştur. Birisinin eli taşın altında değilse yönetici de başarılı olamı- yor. Yöneticinin İngilizce deyimle "driving powera sahip ol- ması bir ekip işidir, ortam işidir. Bu nedenle ben özerkleş- tirmeyi çıkış yolu olarak görmüyorum, 1958'den beri gün- demde olan KİT sorununu bir kez daha çözümsüzlüğe iter diye düşünüyorum." Can kırac, dinleyiciler arasında bulunan Nejat Eczacıbaşı 1 na bakarak şunları da ekledi: "Bir KİT'i Eczacıbaşı grubu satın alsa ve yönetmeye başlasa hisseleri rahatça halka sa- tılabilir, ama aynı KİT'in yönetimini Can Kıraç üstlense sa- tılmaz." Gonzalez nasıl başardı? İspanya'nın Sosyolojik Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Arango Vila-Bella, jspanya'da Sosyalist Parti'nin iktidar de- neyimini anlattı. TÜSES tarafından düzenlenen uluslarara- sı sempozyumun dün sabahki oturumunda konuşan Prof. Vila-Bella, "Gonzalez deneyi"nin başan sırlarını açıklarken şu noktalar ûzerinde durdu: • İspanya Sosyalist Partisi kendi ilkelerini açıklıkla ortaya koydu ve bunlardan odün vermeden iktidara aday olarak 1982 seçimlerini açık farkla kazandı. • Gonzalez, Sosyalist Parti içinde kendisine cephe alan komünistleri tasfiye etti ve reformist bir platformu benimse- diğini açıklıkla ortaya koydu. • Sosyalist Parti içinde disiplinli bir biriik anlayışı diğer he- deflerin önüne geçirildi. sanayinin modernizasyonu gibi önemli atılımlar konusunda parti tam bir bütünlük içinde davrandı. • İnsan hakları konusundaki reformlan, askeri gücün si- vil otoriteye tabi olmasını sağlayan düzenlemeler izledi. • Avrupa normları esas alınarak gerçekleştirilen ekono- minin modernizasyonu programında çok pragmatik bir yak- laşım benimsendi, sendikalarla uzlaşma sağlanarak ciddi bir kemer sıkma programıyla enflasyon hızla düşürüldü ve sağ- lıklı büyümenin şartları hazırtandı. • Ekonomik etkinlik olmadan sosyal etkinlik sağlanama- yacağı görüşünden yola çıkılarak öncelik, ekonomik etkinli- ğe ve makro ekonomik dengelerin sağlanmasına verildi. • Ekonomide ortodoks bir yaklaşım benimsenirken dev- let de sosyal harcamaları arttırma olanağına kavuştu ve bü- yük bütçe açıkları vermeden sosyal harcamaları reel olarak ikiye katlama olanağı yaratıldı, Sosyalist Parti bu nedenle de puan topladı ve farkını kanıtladı. İspanya'da "Gonzalez sosyalizmi" 1982'den beri iktidar- da. Bu ilginç deneyden alınacak dersler var mı acaba? KÎSÂ KISA • Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, 3. Genel Kurulu'nun tamamlanmasının ardından Konfederasyon Başkanı Doç. Dr. Turgut Göksoy'un başkanhğında yaptığı ilk toplantıda görev bölümü yaptı. Göksoy'un yeniden başkanlığa seçildiği toplantıda Fikret Gökçe II. Başkanlığa, Bahattin Taşkın Genel Sekreterliğe, Ertuğrul Bursa Mali Sekreterliğe, Cemil Şener Teşkilatlandırma Sekreterliği'ne, Razaman Kaymaz ise Halkla tlişkiler Sekreterliği'ne seçildiler. Üyeler ise tbrahim Yıldınmer, Gürhan Orhan, Nevin Dirik, Izzet özgen, Remzi Korkut ve Doğan Özdemir'den oluştu. • Ordu'da bir otelde fenalaştıktan sonra kaldınldığı hastanede hayatını kaybeden Sovyet gencin, ölüm nedeninin henüz belirlenemeyişi üzerine soruşturma açıldı. Divan Palas Oteli'nde fenalık geçiren 25 yaşındaki Solika Kontsalide, devlet hastanesine kaldınldı. Sovyet genç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cumhuriyet savcılığı, ölüm nedeninin henüz belirlenememesi ve şüpheler bulunduğu iddiasıyla olayla ilgili soruşturma açtı. • Umre için gidenlere Cilvegözü Gümrük Kapısı'ndan çıkış izni verildi. Kütahya yöresinden gelen ve pasaportlarında Suudi Arabistan vizesi bulunan 115 kişinin çıkışına, Ankara'dan gelen özel bir talimatla izin verildi. Cilvegözü Gümrük Kapısı'nda 4 gündür bekleyen bu kişilerin önceki akşam çıkış yaptıkları bildirildi. Yetkililer, Umre için sadece havayoluyla gidişlere izin verildiğini hatırlattılar. • İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü yeni başlattığı bir uygulama ile "sorunlu faturalar") faizsiz taksitlendiriyor. İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, abonelerin birçoğunun sayacımn bozuk olduğunun farkında olmadığını, tahsildarın bıraktığı uyarı yazısını da önemsemediğini belirterek uyarı yazısından sonra 3 ay içinde Ölçü ve Ayarlar Müdürlüğü'nce bu sayaçlann söküldüğünü anlattılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle