14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 11 ARALIK 1991 ORTAM ŞAHİN ALPAY Ayrılıkçı Terör ve Ispanya İstanbul son günlerde birbirinden ilginç sempozyumlara sahne oluyor. Bunlardan biri de sosyal demokratlar için bilgi ve fikir üreten Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırma- lar Vakfı'nın (TÜSES) 9-10 aralık tarihlerinde düzenlediği top- lantıydı. 'Türkiye ve Güney Avrupa: Demokratikleşme ve Sos- yal Demokrasi" konulu uluslararası sempozyuma İsparrya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan'dan gelen seçkin konuklar ka- tıldı. Toplantının ilk günkü konuşmacılanndan biri İspanya'dan Prof. Joaquin Arango Vila-Belda idi. Halen İspanya'mn pres- tijli Sosyolojik Araştırmalar Merkezi'nin başkanlığını yürüten Prof. Arango, "Franko'dan Demokrasiye Geçiş" üzerine ko- nuştu. Konuşmasında Ispanya'da demokrasiye geçişin bir yö- nü olarak "bolgesel sorun"un, milliyetler sorununun nasıl çö- zükjüğüne kısaca değindi. Tahmin edileceği gibi konuşma- sı sonunda bu konuda soru yağmuruna tutuldu: İspanya ay- rılıkçılık ve ayrılıkçı terör ile mücadelede nasıl başarı sağla- mıştı? toplantıdan sonra Prof. Arango ile İspanya'nın demokra- tikleşme deneyimleri üzerine geniş bir görüşme yaptım. Ço- kuluslu bir toplumda ülke bütünlüğünü koruyarak ve üniter devlet yapısını değiştirmeden farklı dil ve küitür gruplarına kimliklerini serbestçe geliştirme hakkını tanıyan ve çeşitli alanlarda özyönetim veren "İspanya Modeli" neydi? Merak konusu olduğu halde pek iyi bilmediğimiz bu modelin esas- ların; Prof. Arango şu noktalarda topluyor: 1. İspanya 1978'de kabul ettıği anayasayla İspanyol çoğun- luktan farklı dil ve kürtüre sahıp grupların, yani Katalonya, Bask bölgesi ve Galicia halklarınm ulusal kimliğini resmen tanıdı. Sorunun çözümünde en önemli adım buydu. Çünkü tanıma, itgili gruplar bakımından sembolik, sosyal psikolojik çok büyük bir anlam taşıyordu. 2. İspanya 17 bölgeye ayrıldı. Hepsine farklı ölçülerde ve farklı aşamalarla gerçekleşen özyönetim vetildi. Her bölge kendi yerel meclisini ve yönetimini kurdu. Bu yarı federal sis- tem içinde Katalonya, Bask eyaleti ve Galicia azami özerkli- ği en kısa sürede kazandı. Savunma, dış politika, genel eko- nomi politikası dışında yargı ve polis dahil tüm işlevler mer- kezden bölgelere aktarıldı. Eğitim, sağlık ve öteki kamu hiz- metleri tümüyle özyö- İspanya, Kürt sorununun çözümü konusunda Türkiye'ye örnek olabilir mi? Kuskusuz Türkiye ile İspanya arasında önemli farklar var. Ama bu farklar İspanyol modelinden ders çıkanlmasına engel değil. netime bağlandı. 3. Bir "Bölgeler Arasında Denge Sağ- lama Fonu" kuruldu. Bu fona tüm bölgeler güçleri oranında katkı- da bulunuyor; ihtiyaç- lan ölçüsünde fondan destek alıyor. Üçü de ülkenin gelişmiş kuze- yinde yer alan Kata- lonya, Bask bölgesi ve Galicia'nın fona katkı- ları, fondan aldıkları destekten daha büyük. Yani bu bölge- ler İspanya'nın daha az gelişmiş ülkelerinin kalkınmasına kat- kıda bulunuyorlar. Buna bir itirazları da olmuyor. 4. Bu politika ile ayrılıkçılar tecrit edildi. Katalonya, Bask ve Galicia parlamentolarında İspanya'dan ayrılmayı savunan partilerin toplam oy oranı yüzde 15-20 dolayında. Terör yön- temleri uygulayan ayrılıkçı gruplar daha da büyük ölçüde tec- rit edilmiş durumda. Bunlara yalnız Bask bölgesinde rastla- nıyor. Ayrılıkçı terör örgütü ETA'nın siyasi kotu bölge parla- mentosunda temsil ediliyor Fakat tüm öteki partiler teröre karşı ittifak halinde. Terörün kökü kazınmış değil, ama terö- re karşı mücadelede demokrasiden daha iyi bir yöntem de bulunabilmiş değil. Prof. Arango'ya göre İspanya'da farklı dil ve küitür grupla- rının ulusal kimliklerinin tanınmasına dayalı yarı federal sis- tem 13 yıldır başarıyla uygulanıyor. Başlangıçta ordudan ve aşırı sağcı çevrelerden gelen muhalefete rağmen ispanyol halkının demokratik çözüm konusundaki kararlılığı ile sistem artık hemen herkesçe benimsenmiş durumda. İspanya, Kürt sorununun çözümü konusunda Türkiye'ye örnek olabilir mi? Kuskusuz Türkiye ile İspanya arasında önemli farklar var. Ama bu farklar İspanyol modelinden ders çıkanlmasına engel değil. Bence İspanya ile Türkiye arasındaki en büyük fark pol'rti- kacı, bürokrat, işadamı, akademisyen, entelektüel olarak Türk seçkinleri arasında Kürt sorununa demokratik çözüm konu- sunda bir irade birliğinin henüz oluşmamış olması. Başbakan Süleyman Demirel son Güneydoğu gezisi sıra- sında şunları söyledi: "Türkiye, Kürt realitesini (gerçeğini) ta- nımıştır. Bana göre son bir senenin en önemli olayı budur. Kürt realitesini tanımak Türkiye'nin biriiğini muhafazaya mani değildir." Evet önce Cumhurbaşkanı Turgut Özal sonra SHP şimdi de Başbakan Demirel, Kürt kimliğini açıkça tanıdı. Sorunun çözümü için belki en önemli adım atıldı. Fevkalade olumlu biryaklaşımı içeren hükümet programı Paris Şartı'na uygun bir çözüm vaat ediyor. Halkın büyük çoğunluğunun da bu çö- zümün arkasında olduğunu düşünmek için birçok neden var. Ama seçkinlerimiz arasında durum değişik. Liberalliği ko- nusunda kendisinden çok şeyler beklenen ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, TBMM kürsüsünde Kürtçe söz edilmesi- ni "kürsünün kirletilmesi" olarak niteleyebildi. Türkce konuş- mak sanki bir ayrıcalıkmış gibi "Konuşacağım hem de ana- dilimle konuşacağım" türünden bir demagojiye başvurmak- ta bir sakınca görmedi. DYP saflannda "Kürt yoktur, herkes Türktür" diyenlerin sa- yısı hiç de az değil. SHP'nin yandaşları arasında Kürt sorvı- nunu "emperyalistlerin bir icadı" olarak görenler hayli yay- gın. Türkiye'ye Paris Şartı'na uygun bir demokrasi vaat eden hükümet programı, bakalım nasıl hayata geçirilecek. SOSYAL DEMOKRATLAR TARTIŞIYOR Mevki hırsının hayrı yok Sosyal demokratlann geleceğinin ne olacağını kestirraek zor değil ki! înönü hariç, herkesin tek bir derdi var: Lider olmak! Deniz Baykal bunu istiyor, Ismail Cem bunu istiyor, Murat Ka- rayalçın da Uğur Dündar'ın programında "Partideki en yük- sek mevkiye gelmek isterim", demedi mi? Ecevit'in -ki onu de- mokrat filan saymıyorum- zaten ezelden beri tek derdi bu, Inö- nü'ye öyle kin duyuyor ki Açık Oturum'da az kalsın boğazına sarılacaktı!.. Kısaca, A'dan Z'ye herkes partideki en yüksek mevkiye gel- mekten başka bir şey düşünmezse, o partinin ne kendine ne de başkalanna pek hayn dokunur. Müge Ümit/İSTANBUL Yerel yönetimlerin günahı SHP kendi yerel yönetimlerinde yasanan karmaşaya bir an önce son vermelidir. Yerel yönetimlerde kişileri "kendinden" veya "değil" şekliyle değerlendirrne yoluna gidilmesi, işe alın- mada yandaşlannı yerleştirmeye çalışma, kendinden olmayanı yok etme ya da baskı altına alrna olaylan yaşanmakta, bu da halkın gözünde sosyal demokrat hareketin bir çapulcu hareke- ti olduğu inancının artmasına yol açmakta, bu ise oy kaybına neden olmaktadır. Ahmet Talimciler/İZMİR Tepeden tırnağa değişim SHP nasıl kurtulur?.. Bir değişim, ama tepeden tırnağa bir değişim gereklidir. SHP bunu yapabilirse kurtulur. Mevcut kad- rodaki ufak tefek değişikliklerle kurtulamaz, batmaya devam eder. Kunıltay daha da ileri bir tarihe atılmah, yeni üye çağnsı ile mahalle ve ilçelerden başlayarak yeni SHP'nin kurullan, de- legeleri oluşturulmalıdır. Böylece yeni gelenlerin yapacağı ku- rultayda yeni seçilecek yönetim kadrosu SHP'yi kurtarabilir. Ertan Alayat/BERCAMA DYPlideri, KtTarpalıklarının kaldırıldığını açıkladı Demirel: Saltanata sonANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Başbakan Süleyman Demirel, enflasyonun duşürül- mesi konusunda "6 ay" siıre is- terken bürokraside ciddi tasar- ruf uygulamalan başlatılacağı- nı söyledi. İçişleri Bakanlığı Müsteşan'nı örnek olarak anla- tan Demirel, müsteşann üç ayn KİT'te yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, bu tür uygulamalara son verileceğini söyledi. Demirel, otomobil ve lojman saltanatına da son veri- leceğini vurgulayarak "Devlet çok dagümıştır" diye konuştu. Demirel, KİTlerin 10 trilyon lira zarar ettiklerini belirterek "10 trilyon lira zarann olduğu yerde bazı insanlann danışman olarak görevlendirilmesi hangi vicdanlara sığar" diye sordu. KlT arpalıklarının kaldırıldığı- nı belirten Demirel, "Kendi ke- scnden veriyorsan ver, ama dev- letin kesesinden venne. Bu in- sanlar çalıştıklan knnıma ayda bir kez, o da maaşlannı almak için ugruyoriar" dedi. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı1 nın üç ayn KlT'te yönetim ku- KlT Yönetim Kurulu üyesi bazı adlar: Cengiz Aysun (DPT Müsteşar Yardımcısı - Halk Bankası YK) Turgut Tiitün (DPT Müste- şar Yard. - Türkiye Kalkmma Bankası YK), Bfl- kent Özdemir (Maliye Bakanlığı Müsteşan - Zi- raat Bank. YK), Erdogan Öner (Maliye Bak. Bütce Kontrol Md. - Ziraat Bank YK - YÖK üyesi), Siiheyi Elbir (Eletrik Etüd İdaresi Ge- nel Müdürü - TEK YK), İrfan Söylemezoglu (Sümerbank Genel Müdürü ve YK Başkanı - Eximbank YK üyesi), Cem Kozlu (ANAP mil- letvekili - Eximbank YK), Şener Macun (Vakıf- lar Genel Müdürü - Vakıflar Bankası YK), Kut- lu Savaş (Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı - Vakıflar Bankası YK), Rüveyde Akbay (Türk Kadmını Güçlendirme Vakfı Genel Sekreteri - Et Balık YK), Tiirkan Aküzüm (Eski bakan İI- han Aküzüm'ün ablası - PTT Danışma Kuru- lu üyesi), Fevzi Aküzüm (llhan Akzümü'Un am- cası - TMO YK üyesi), Ahmet Sagar (Devlet Personel Bşk. - DMO Danışma Kurulu üyesi), Namık Kemal Kılıç (Dış Ticaret eski müsteşarı - Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı - Iş Bankası YK), Yavuz Ege (DPT Müsteşar Yrd. - Güven Sigorta YK), Atilla Çennikü (Vuralhan ve Pak- demirli'nin danışmanı - OYAK YK), Ahmet Baykara (Pakdemirli'nin danışmanı - Yarunca Porselen YK), Mustafa Kılıç (Keçeciler'in özel Kalem Md. - İGDAŞ YK), Fazıl Karaman (Ma- liye Bakanlığı Hesap Uzmanı - Emlak Konut YK), Mustafa Görson (Gümrükler Genel Mü- dürü - DMO YK), Erman Toroğlu (Hakem - TTK YK), Orhan Güvenen (DtE Başkanı - PTT YK), Ali Çoşkun (TOBB eski Başkanı - Şeker Fab. YK) rulu üyesi olduğunu belirten De- mirel, şunlan söyledi: "İçişleri Müsteşan'nın başmı kaşryacak vakti olur mu? Ol- maz. Çok öoemli bir eörevdir. İçişleri Müsteşan'nı KIT Yöne- tim Kurulu iiyelifiııe getinnenin ne manası var? İçişleri Müsteşa- n'nın KİT yönetimine ayıracak zamanı olmaz. Eğer oradan pa- ra afeın diye yapıyorsanız, bu da vicdanlara sıgmaz." Demirel, bürokratların ma- kam otolarının da inceleneceğini belinerek şöyle konuştu: "Devlet niye bakanlanna ve umum müdürlerine lojman ver- mek mecburiyetindedir, diye dü- şünüyorum. Niye devlet dolar- la ev kinüasuı? Umum müdüriin 120 metrekarelik evde otunna- sı, küçültücü bir şey değil ki. Halkın ekmek, iş istedigi, büyük sıkıntıiar çektigi yerde bu uygu- lamalan sürdüremezsiniz." Demirel, yeşil kart uygulama- sına 6 ay içerisinde geçileceğini soyledi. Demirel, aralık ayı başında enflasyonun yüzde 66.8 olduğu- nu ifade ederek "Muutazam hı- nyla devam ediyor. Aralık ayı sonuBda yüzde 70lere ulaşı sı mümkündür" dedi. Demirel, ahnan tedbirlerin sonuçlannın 6 ay sonra görülmeye başlanaca- ğına dikkati çekerek, "Nisana kadar enflasyon bn artışla de- vam ederse Idmse şaşınnasın. Trenin süratinden kimse rahat- sa olmasın" dedi. Arpalıklar, Bakanlar Kunılu'nda Bakanlar Kurulu'nun yarın yapılacak toplantısında, Demi- rel tarafından dünkü grup top- lantısında eleştirilen "bürokrat- lara KlT'lerde yönetim kurulu üyelikleri verilerek sağlanan ikinci maaş uygulaması"na son verilmesine ilişkin karamame de ele alınacak. Kamu görev lileri- nin, asli görevlerinin dışındaki görevlerinin iptal edilmesini ön- gören bu kararnameye, KtT yö- netim kurullannda görev alacak kişilerin formasyonlannın, veri- lecek görevle uyumlu olmasını sağlayacak bazı ek hükümler ek- lenmesının de düşünüldüğü bil- dirildi. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü, İnsan Haklan Dernegi'nin Ankara'da düzenlediği toplantıya kaüldı. Grupta Güneydoğu'yu anlatan SHP lideri tnönik Halk genîş kredi açtıDemirel, Güneydoğu'daki gelişmeleri "bizzat takip edeceğini" söyledi ve "Birtakım şeyler ters gitmezse eşkıyanın üstesinden geleceğiz" dedi. Başbakan Yardımcısı Inönü, sorunlarm ortadan kaldmlmasının ülkeyi rahatlatacağını kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Baş- bakan Süleyman Demirel ve Başbakan Yar- dımcısı Eıdal tnönü, partilerinin Meclis gnıplanna Güneydoğu gezisi hakkında bilgi verdiler. Demirel, Güneydoğu'daki gelişme- leri "bizzat takip edecegjni" söylerken, "Birtakım şeyler ters gitmezse eşkıyanın üs- tesinden geleceğiz" dedi. Inönü de, halkın yeni hükümete "geniş bir kredi açtığım" söyledi ve "Güneydoğu sorununun ortadan katdınlması bütün Ulkeyi rahatlatacakür. Bu gezj bonun ilk adımı olmuştur" diye ko- nuştu. Demirel, DYP grubunda Güneydoğu ge- zisiyle ilgili izlenimlerini anlatarak, beş yıl- dır olağanüstü hal uygulamasma karşın kan dökülmeye devam edildiğini, halk ile dev- letin arasının açıldığını söyledi. Başbakan Demirel, kimsenin ülkenin bütünlüğünden taviz vermesinin söz konusu olmadığını yi- neleyerek, "Bötünme, bu ülkede yaşa>"an 60 milyon insandan kimsenin yararına degüdir" dedi Demirel, "Çogunluk icûıden çıkıp da azınlık olmayı istemek faaıgi akla hizmet?" diye sorarak, "O böigede halk bizi kucaklamıştır. Devlet ile halkın arasına ni- fak girmiş, devlet yer yer halkı incitmiştir. Kasten olmadığı kesindir, ama bu sıkıntı yaratmıştır" diye konuştu. Erdal Inönü de dün SHP Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, İnsan Haklan Evrensel Beyannamesi'nin imzalan- masının 45. yılı olduğunu arumsattı. Ülke- lerin artık insan haklanna saygı açısından sınıflandınldığıru vurgulayan Inönü, hükü- metin Türkiye'de insan haklarını yerleştir- mek için yasal düzenlemeler yapacağını kay- detti. Güneydoğu'da insan haklan ihlalleri ol- duğunu söyleyen Inönü, bölgedeki sorunun kaldmlmasının bütün ülkeyi rahatlatacağını ve çözüme doğru ilk adımın atıldığını be- lirtti. tnönü, halkın büyük bir umutla hü- kümetin vaatlerini gerçekleştirmesini bek- lediklerini anlattı ve "Vatandaş ve demok- ratik kitle örgütleri de isteklerini sunarken, bu isteklerin gözönüne alınacağına güveniyorlardı" dedi. tnönü, vatandaşlann büyük bir ilgi gösterdiklerini, bunun mut- lu bir başlangıç olduğunu söyledi. "Bize dü- şen, bn başlangıa sonuca ulaşürmakür. Bu- nu yapmak bizim için namus, onur borcudur" dedi. Inönü, bölgenin ekonomik sorunlannın çözülmesi için teşvik verilmesinin yeterli ol- madığını savunurken, "Devletin aracılık yapması şartür" diye konuştu. Inönü, va- tandaşlann yeni hükümete kredi açtığım, bu kredinin kullanılması gerektiğini, ülkenin bütünlüğü korunarak herkesin birinci sınıf vatandaş olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. tnönü, konuşmasını "Güneydogu- ya 1-2 günlük gezi oradaki bütün sonınlan çözmek için yetmez. Yanhş aniaylımwm. Bu bir başlangıçtır. Güneydoğu halkı hiçbir za- man yalnız bırakıldıgı izlenimi almayacaktır" diyerek tamamladı. TBMM İnsan Haklan Komisyonu Baş- kanı Ahmet Türk de, Demirel ve fnönü'nün gezisini olumlu bulduğunu söyledi. Baştürk 12 Eylül'e karşı Demirel ile aynı noktadayız ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DİSK Genel Başkanı AbdnMah Baştürk, "12 Eylül re- jimine karşı" Başbakan Süley- man Demirel ile "aynı noktada" olduklanm söyledi. Baştürk, Başbakan'ın şu anda Anayasa Mahkemesi gündeminde olan DlSK'in mal varlığının iadesi konusunun yargı dışında da par- lamentoda siyasi olarak ele alı- nabileceğini söylediğini büdirdi. Başbakan Süleyman Demirel, dün DİSK Genel Başkanı Ab- dullah Baştürk ve Yönetim Ku- rulu üyelerini kabul etti. Başba- kan'ın TBMM'deki DYP grup toplantısına katılması nedeniy- le bir saat gecikmeyle yapılan ve yaklaşık İS dakika süren toplan- tıdan sonra Baştürk, "Sayın Başbakan'ı kurduğu hükümetm üstlenmiş olduğu devletin de- mokratikleşnıesi, kalıcı sivil yö- •etimin yerieşmesi konusnnda- ki çabalanndan ötürii kuüadık. Bu çabalanuın başanyla sonuç- landınlması konusunda da DİSK olarak kendüerine yar- duna ve destek obcagımın ifa- de ettik" dedi. Baştürk, "Siz geçmişte Demi- rel hükümetlerini hep deştirmiştmiz" şeklindeki sonı- yu da şöyle yanıtladı: "Aradan çok sa akü. O gün- den bu yana çok şey degiştL Ko- alisyoa ortaklığına dayanan si- yasi iktklann en özdlik arzeden yönü, dcmoknsiBİn yeniden in- şasıdır." DtSK Genel Başkanı, "Süley- man Demirel ile 12 Eylül'e kar- şı aynı noktada mıanız?" biçi- mindeki soruyu yanıtlarken, bu hususta "aynı noktada" olduk- lanm belirtti. Daha sonra Başbakan Yar- dımcısı Erdal tnönü ile görüşen DİSK Genel Başkanı Baştürk, temel beklentilerinin "emirna- me" olarak nitelendirdiği 12 Ey- lül yasalanmn "kökten" değiş- tiriknesi olduğunu söyledi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rona Yırcalı ile yönetim kurulu Uyeleri de dün Başbakan Demirel'i ziyaret etti- ler. Ocûkîayapılacak kımdtay öncesi Yeni SoV ve Yenilikçiler' aynı görüşte birleşiyor SHPlde Inönü'ye agır eleştîri tDRtS AKYÜZ SHP'de, Bakanlar Kunılu'- nun oluşması aşamasında alev- lenen huzursuzluk, genel sekre- ter ve yardımcılannın belirlen- mesi ile yeni bir boyut kazandı. 'Yeni Sol' ve 'Yenilikçiler' Ge- nel Başkan Erdal Inönü'yü, 'parti küçük okun benim okun' politikası gütmekle suçluyorlar. Yeni Sol gruptan Fuat Atalay tnönü'nün 'tek şef" mantığı ile hareket ettiğini belirterek parti yönetiminde 'hukuk tanımadı- gnu' öne sürdü. MYK uyesi Er- tngrul Günay'ın önderliğini yapüğı 'Yenflikçi' grup hükü- met ortaklığında SHP'nin DYP'ye 'yedek lastik' görüntü- sü vermeye başladığı görüşünü savunuyor. Her iki grup aynca, yerel seçimlerin ertelenmesine yönelik ısrarını da Inönü'nun 'kunıltaya dönük besabı'nın ya- ni sıra 'seçimden kaçma' olarak değerlendiriyor. Bu arada SHP Genel Sekre- teri Cevdet Selvi, Genel Sekre- ter seçiminin tüzüğe aykırı ya- pıldığı iddialanm 'istismar' ola- rak değerlendirdi ve "Şimdiye kadar tüm genel sekreterier ay- nı tüzük maddesi uyannca, ay- nı şekilde seçildiler" dedi. Sel- vi, yeni genel sekreter yardım- cılarımn milletvekili olmaması- nı ise parti meclisinin yapısına bağladı. Selvi, yerel seçimlerle ilgili program hazırladıklannı, aynca, parti içi bir yayın orga- m çıkaracaklannı söyledi. Ocak ayı sonunda olağanüs- tü kurultayı toplanacak olan SHP'de, parti içi muhalefet Ge- nel Başkan Erdal tnönü'yu he- def aldı. Genel Başkan adayı Deniz Baykal'ın liderliğini yap- sağ parti' görünümUne sokma- ya çalıştığını söyleyen Atalay, son yerel seçimlere baküdığında partinin oy oranının yüzde 10'lara düştüğünü öne sürdü. Atalay, "Türkiye'de, son 10 yıl- da oy oranı düşüp kendisi yük- selen iki lider vardır, biri Özal'- dır, digeri Sayın tnönü" dedi. Bu gnıbun Erdal tnönü'ye yönelik eleştirileri şu noktalar- saptır. Inönü, ikinci bir seçim yenilgisiyle kurultaya gitmekten korktuğu için ısrar ediyor. Kal- dı ki seçim takvimi başlamış, se- çimleri ertelemek, hangi hukuk anlayışıyla bağdaşır. Bu davra- nışı ile SHP 'seçimden kaçan' parti damgasını yiyecektir. Yenilikçi grup ise tnönü'nün, 'bakanlıklann gücüyle' kurulta- yı kazanma peşinde olduğunu 1- Yeni Sol ve Yenilikçi grup, İnönü'yü "parti küçük olsun benim olsun" politikası gütmekle suçluyor. 2- İnönü'nün "tek şef mantığı" ile hareket ettiği ve hukuk tanımadığı öne sürülüyor. 3- SHP liderinin, yerel seçimlerin ertelenmesindeki ısrarmın, kurultaya dönük hesaplârdan kaynaklandığı belirtiliyor. 4- Özal'dan sonra partisinin oy oram düşüp kendisi yükselen ikinci liderin İnönü olduğu ifade ediliyor. tığı Yeni Sol grup ile Ertuğrul Günay ve Ercan Karakaş'ın ön- derliğindeki 'Yenilikçi' grup, İnönü'nün, 'parti küçük olsun benim olsun' düşüncesinden ha- reket ettiği görüşünde birleşi- yorlar. Yeni Sol gruptan Fuat Ata- lay, parti içerisinde önce kendi- lerinin, ardından da Yenilikçi- ler'in tasfiye edildiğini söyledi. İnönü'nün SHP'yi 'klasik bir da yoğunlaşıyor: Inönü, parti tüzüğüne aykırı bir biçimde genel sekreter seçi- mi yaptı. • Tüzük gereği, 1/5 oranmda kunıltay delegesinin imzası ge- rekirken kat kat üstünde topla- nan imzalara karşın kurultayı toplamamıştır. Bu, hukuk tanı- mazlıktır. • Yerel seçimlerin ertelenmesi girişimi, kurultaya yönelik he- öne sürüyor. Hükümet ortaklı- ğında SHP'nin, DYP'ye 'yedek lastik' görüntusü vermeye baş- ladığını düşünen bu gnıbun gö- rüşleri de şu noktalarda topla- myor: • Bir zamanlar Baykal için söy- lenen 'parti küçük olsun benim olsun' görüşü şimdi Inönü için geçerlidir. • Orgütte önemli desteği olan gruplar, kabinede olduğu gibi parti yönetiminde de dışlanmış- tır. • Yerel seçimlerin ertelenme gi- rişimi hukuk dışıdır. Bunu ANAP yapsa kıyametler kopar- dı. Bu çifte standarttır. Kurul- taya yönelik hesaptır. Bu bir za- manlar DP'nin Kırşehir'i ilçe yapma davranışını andırmakta- dır. Bu yapıyla tstanbul'da se- çim kazanmamız mümkün de- ğildir. • Güneydoğu gezisi Demirel'e puan kazandırmıştır. tnönü'- nün bir türlü söyleyemediği şey- leri takır takır söylemiş ve bu konuda kendisine söyleyecek hiçbir şey bırakmamıştır. Bu gidişle DYP tek başına ik- tidar olur, SHP de bugünkü ya- pısıyla RP gibi, üçüncü ya da dördüncülük arasında gider ge- lir. Bu arada,Yenilikçi gruptan M I K uyesi CJcan Karakaş, ye- ni Genel Sekreter Cevdet Selvi'- nin kendilerinden yardım istedi- ğini belirterek "Yardım ancak, ortaya konan f hyna programı- na olur. Getirsinler bakalım, partiye dinamizm kazandıracak her şeye katkıda bulunuruz." dedi. Yeni Sol gruptan Denizli Milletvekili Adnan Keskin ise partinin küçültuldUğünü, son yapılan yerel seçimlerde oy ora- nının yüzde 10 civarında oldu- ğunu söyledi. (jııdoruk'tan ilk imza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanhgı'na vekâlet eden TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, bir hükümet karamamesine ilk onayı dün verdi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı öktem Atamyıldız'm Maliye ve Gümrük Bakanlığı Müsteşarlığı'na, bu görevdeki Biltekin özdemir'in de Brüksel Büyükelçiliği Mali Müşavirliği'ne getirilmesine ilişkin kararnameyi Cindoruk dün imzaladı. Karamamenin bugünkü Resmi Gazete*de yayımlanması bekleniyor. Çiftçiye af Bakanlar Kıınıhfnda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) — Bakanlar Kurulu'nun yannki toplantısında çiftçi borçlan ile Bağ-Kur'lulann durumu ele alınacak. Toplantıda Bağ-Kur'lulann haciz sorunlarını hafıfletecek bir kararname görüşülecek. Re'sen Bağ-Kur'lu yapılrruş esnaf, zanaatkâr ve çiftçilerin prim borç faizlerinin affedilmesi ya da ertelenerek takside bağlanması bekleniyor. Bu arada Ziraat Bankası ve Tanm Kredi Kooperatifleri tarafından kuçük ve orta ölçekli çiftçilere açılmış kredilerin faiz borçlannın silinmesi de Bakanlar Kurulu'nda görüşülecek. • Imren Aykut ANAFa so^uk • ANKARA (Cumfcuriyet Bürosu) — ANAP İstanbul Milletvekili Imren Aykut partide çok ciddi sorunlann yaşandığını belirterek "Şu an ayrılmayı düşünmüyorum. Bu partiye çok emek verdim, ama aynlunr da" dedi. Aykut, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın ANAP milletvekillerine verdiği yemekte bazı sıkıntılan olduğu için grup yönetiminden istifa ettiğini açıkladı. Aykut, "O yapı içinde yer almak istemedim. Sorunlar Genel Başkan'dan kaynaklamyor" dedi. TRTde atamalar • ANKARA (AA) — TRT Haber Merkezi'nde çeşitli ünitelere, yeni atamalar yapıldı. Haber Dairesi Başkanlıgı'nda yapılan atamalarda, Merkez Haberleri Müdürlüğü'ne Serdar Dimli, yardımcılığına Coşkun Kartal getirildiler. Uzun süredir vekâleten yürütülen Dış Haberler Müdürlüğü ile Radyo Müdürlüğü'ne de dün atama yapıldı ve Andaç Atak Dış Haberler Müdürü, llhan ömür Radyo Haberleri Müdürü oldular. Yine vekâleten yürütülen Haber Müdür Yardımcıhğı'na Güntaç Aktan atandı. İnönü kabuhi niin • ANKARA (AA) — SHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, ABD Çevre Koruma Ajansı Direktörü William Reilly kabul ederek bir süre görüştü. İnönü, 'Bz çevreyi koruyarak kalkınmayı amaçlıyoruz' dedi. Pars Tbglacı'ya ceza • tstanbul Haber Servisi — Araştırmacı yazar Ziyad Ebuziya'nın araştırmacı Pars Tuğlacı hakkında açtığı hırsızuk davası sonuçlandı. Kadıköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Pars Tuğlacı suçlu görülerek 1 yüa mahkûm oldu. Hâkim Yaşar Sagıroğlu hafıfletici nedenleri de göz önünde tutarak cezayı önce 4 aya indirdi. Daha sonra da 600 bin lira para cezasına çevirdi. Pars Tuğlacı'mn Ziyad Ebuziya'ya ait bir Fransızca kitaptan bazı sayfalan yırtarak çaldığı iddiasıyla Ziyad Ebuziya tarafından 1989 yılında amme davası açılnuştı. Fısunoğluldan l l • ANKARA (AA) — Kara Kuvvetleri Komutam Orgeneral Muhittin Fisunoğlu, 'zehirli kahve olayı' ile ilgili olarak bir gazetede kendisine atfen yer alan haber konusundaki soruya da "Ben öyle bir şey söylemedim" karşıhğını verirken, 'firari erlerin' ise henüz yakalanmadığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle