19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik Tûrk Anonım Şırketi adına Berin N»di • Murahhas Üye: Emine Uşaklıgil # Genel Yayın Müdüru: Hısaa Ccmal, Yazı lşleri Müdüru. Ok»> Gönensin « Haber Merkezi Müdurü: Yalçın Bayer, Sayfa Duzenı Yonetmenı: Ali Ac«r • Temsılcıler ANKARA: Ahmet T u , IZM1R: Hikmet Çetinkaya, ADANA Çetin Yiğenoglu Iç Politika: Celal Başlangıç, İstanbul Haberleri: Şenay Kalkau, Ekonomı: Meral Tamer, Dış Haberler: Ergun Balcı, Iş-Sendika: Şukran Ketenei, Kultür: Celal İster, Eğıtım: Gencay Şaylan, Yurt Haberlen: Necde( Doğan, Spor Danışmanı Abdıilkadir Yucelman, Dizı Yazılar: Kerem Çalışkan, Araştırma: Şahin Alpa>, Duzeltme: Abdullata Yazıcı # Koordinator' Ahmet Korulsan % Malı Işler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bültnl Yener Q Butçe-Planlama Sevgi Osmanbeşeoğlu 0 Reklam: Ayşe Torun 0 Idare: Huseyin Gurer # tşletme: Önder Çeiik 0 Bilgı-Işlem: Nail Inai 9 Fersonel: Sevgi Bostancıoglıı Basan ve Yayan. Cumhunyet Malbaaalık ve Gazeıeakk T A_Ş. TOrkocag] Cad. 39 41 Cağaloglu 34334 Isl. PK. 246 - İstanbul. Tel. 512 05 05 (20 hat), Telot 22246, Fax. (1) 526 60 72 # Bürolar Ankıra: Ziya Gökalp Blv lnkılap S No: 19/4, Tel 133 11 41-47, Telra 42344, Fax (4) 133 05 65 # tımir H Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 13 12 30, Teloc: 52359, Fax. (51) 19 53 60 # Arfmn»: InOoa Cad. 119 S No- 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), TeU» 62155, Fax f l ) 19 25 78 TAKVİM: 7 KASIM 1991 Imsak: 5.07 Güneş: 6.34 öğle: 11.52 Ikindi: 14.35 Akşam: 17.01 Yatsı: 18.22 Ingiliz basın imparatorunun teknesinden esrarengiz şekilde düşerek denizde boğulması şok etkisiyaptı Maxwe]Pin ölümünde büyük sırNasıl döşt*? Maxwell'in 11 mürettebatı ile birlikte tek yolcu olduğu teknesinden, sabaha karşı nasıl denize düştüğü bilinmiyor. Denizden çıkan cesedinde yapılan ilk araştırmalara göre herhangi bir darbe izine rastlanmadı. Borç ve iddia Maxwell'in çok karmaşık şirketler ağının son zamanlarda büyük bir borç içinde olduğu biliniyordu. Ayrıca Maxwell'in MOSSAD ajanı olduğuna ilişkin son iddialar, basın imparatorunu hayli yıpratmıştı. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Basın impara- toru Robert Maxweü"üı Atlan- tik'te hiç bcklenmedik şekilde boğularak öimesi Ingiltere'de şok etkisi yaptı. Yaşamı konu- sunda sürekli efsaneler dolaşan, geçmişini titizlikle saklayan, bi- raz deşmeye çahşanlar aleyhin- de büyük tazminat davalan açan Maxwell'in ölümü de yasa- mı gibi "kendine özgü" oldu. Adını kızından alan bir vapur büyüklüğündeki "Lady Ghislaine" yatında, 11 mürette- batla birlikte tek yolcu olan Maxwell'in denize nasıl düştüğü henüz muamma. Yasama çok bağlı, ruhi çöküntüye girmeye- cek kadar kendinden memnun ve kendisini seven, her türlü zor- lukla başa çıkmak için mücade- leden zevk alan bir klşiligin in- tihar edebilmesi uzak bir olası- bk. Birisinin kendisini denize itip itmediği ise ancak mürette- batın sorgulanması sonucu or- taya çıkacak. 1.85 boyunda ve en az 115 kilo olan Maxwell'in ani bir tansiyon düşüklüğu sonucu küpeşteden denize duşmesi de mümkün. Kendisinin son olarak salı günü sabaha karşı 4.30'da ROBERT MAXW£LL — Yaündan düşerek boğulan basın imparatoru 10 Haziran 1923'te Çekos- lovakya'da Jan Ludwig Hocfa adıyla doğmuştu. güvertede gorüldüğü, kısa süre sonrâ kaptan köşküne telefon ederek havalandırma sisteminin kapatılmasını istediğı, sonra da bir daha ses çıkmadığı ve saat 11.00'e kadar da rastlanmadığı anlaşılıyor. Denizden çıkanlan cesedinde otopsi yapılmadan ölüm nedeni anlaşılmayacak. Ancak ilk belirlemelere göre vü- cudunda darbe izi de bulunma- dı. Maxwell'in son haftalarda hakkında çıkan yeni iddialardan çok rahatsız olduğu biliniyordu. Yaşarru boyunca sürekli olarak hakkında iddia öne sürülen ve hemen hepsine dava açarak ka- zanan, aldığı tazminatlan hayır kurumlanna veren Maxwell, son iddialar karşısında bocalama- mıştı. Amerikalı araştınnacı- gazeteci "Seymonr Hersh", Maxwell ve sahibi olduğu "Da- ily Mirror" gazetesi Dış Haber- ler Şefi Nicholas Davies'in, Is- rail gizli istihbarat örgtıtü MOS- SAD adına casusluk yaptıklan- nı yazmıştı. Maxwell derhal mahkemeye verdi. Yakın çalışma arkadaşı Davies, iddiayı derhal reddetti. Ancak kısa süre içinde Davies'in bazı konularda yalan söylediği saptandı ve kendisi ga- zeteden uzaklaştınldı. Bunun, Maxwell için ağır bir ruhsal dar- be olduğu anlaşılıyor. Yazar Hersh ise Maxwell'in ölümün- den sonra başka bildiklerini de açıklayacağını ve "konunun ba- sına yıllarca raalzeme oluştura- cağını" söyleyerek olaydaki es- rarı daha da yoğunlaştırdı. Maxweü"in sahibi ve hissedan olduğu ve birbiri içine geçmiş çok karmaşık şirketler ağının yüksek düzeyde borç içinde ol- duğu da biliniyordu. Ancak borcun miktan kesin olarak sap- tanmış değildi. Merkezi Leich- tenstein'da bulunan "Maxwell Communicatioıı Corporation" (MCÇ) adlı basın-yayın impara- torluğu ile Londra ve Ingiltere1 nin başka yerlerinde basılan ga- zetelerinin bağlı olduğu "Mirror Hoidings"in toplam borcunun 3 milyar sterüni bulduğu bildirili- yor. Gerçek miktan Ingiliz ba- sını da kestiremiyor. Maxwell- in büyük bir gizlilik içinde yü- rüttüğü faaliyetleri, lngüiz bası- runa sürekli olarak kapalıydı. Şimdi bu iki büyük kuruluşun yönetimi, bir süredir imparator- İukta sorumluluk sahibi olan iki oğluna, "Ian" ve "KevüT'e geçti. Gündelik ve haftaiık gazete- ler, dergiler, basımevleri, yayın- evleri, televizyon şirketlerinde hisseler, aynca helikopter ima- latından bilgisayara bağlı bilgi işlem sistem hizmetlerine kadar çok sayıda karmaşık işi yürüten Maxwell'in beklenmedik ölümü ile bu imparatorluğun ne olacağı merakla bekleniyor. Değerleri son aylarda sürekli düşen ve Maxwell'in ölümünden hemen önce de büyük düşüş gösteren hisse senetlerinin ahm-satımlan sah günu öğlen durdurulduktan sonra MaxweH'Ln "kayboMuğu" açıklanmıştı. Hisselerde halen işlem yapılmıyor. MAXWELL HAKKEVDAKİ SON İDDİALAR İsrail ajanlığı mı? EüRlıPEAN lngiliz Basın Kralı Robert Maxwell, tran'a gizli silah satı- şından elde edilen milyonlarca dolan aklamakla ve İsrail gizli haberalma servisi MOSSAD'la işbirliği yapmakla suçlanıyor. İsrail gizli haberalma servisi- nin eski ajanlarından Ari Ben Menasbe, dün Reuter'e yaptığı açıklamada, tran'a yöneük ulus- lararası silah ambargosuna rağ- men, 1984-1987 yülan arasında, o dönemin ABD Başkan Yar- dımcısı George Bush ve İsrail Başbakam Izak Şamir'in de onayı alınarak, Doğu Bloku ül- kelerinden Iran'a silah satışı ya- pıldığını öne sürdü. Ben Menashe, Bush'un ekim 198O"de Paris'te Iranlı yetkililerle bir görüşme yaptığını ve Tah- ran'daki Amerikalı rehinelerin salıverilmelerinin, ABD'deki başkanhk seçimine kadar gecik- tirilmesi karşılığında, bu ülkeye silah satışı önerdiğini iddia etti. Ben Menashe, "tran'a silahla- nn, Polonya, Yugoslavya, Kuzey Kore re Vietnam tarafından saüMıgım" satışların da Max- well tarafından kontrol edildiği- ni anlattı. Maxwell'in konuyla ilgili her gelişmeden haberi olduğunu be- lirten Ben Menashe, "Maxwell, bu işten komisvon alıyordu" de- di. Bu arada, geçen ay "Samson Seçenegi" adh kitabında, Max- well ve Daily Mirror Dış Haber- ler Editörü Nick Davies'in, İsrail gizli haberalma servisi MOS- SAD ile ilişkileri olduğu yolun- da suçlamalarda bulunan Ame- rikalı yazar Seymour Hersh, da- ha fazla açıklamalarda buluna- cağını bildirdi. PORTRE ROBERT MAXWELL Basındaki imparatorcanlandırdı. îngütere'ye 1947'de döndü- ğünde krediyle "Butterworth" bilimsel yayın firmasım satın aldı ve adını "Peıgamon Press" olarak değiştirdi. 1951'den iti- baren de Maxwell, mülti- milyoner yayıncıbk yolunda ilerlemeye başladı. 1964-70 döneminde lngiliz tşçi Partisi'nden milletvekili olan Maxwell, basına el atmak istedi. Ancak o dönemde lngil- tere'de yeni at oynatmaya baş- lamış olan Rupert Murdoch'a iki kez yenildi. Gazete patron- luğu ancak 1984'te gerçekleşti. Ancak Maxwell bu yıla kadar basın-yayın alanında çok etkili bir imparatorluk kurmuştu. "Mirror Grabn" gazeteleri sa- tın alan Maxwell, bu arada Amerika'da çok sayıda basın- yayın kuruluşunda hissedardı. Murdoch'un aksine, Amerikan vatandaşlığım reddeden Max- vvell, "Hiçbir şey benim togiliz- liğim kadar degerli olamaz" sözleriyle tarunıyor. tngilizler ise kendisine sürekli kuşku ile baktılar. 1987'de 24 saat süreldi yeni- lenecek bir gazete çıkartmaya giriştiyse de yürumedi. "Daüy News" 5 ayhk bir denemeden sonra zararla kapandı. 1945'te Fransız asılh EUza- beth Meynard ile evlenen Max- well'in 7 çocuğu vardı. Oxford- da geçen aylarda sattığı "ilk göz agnsı" Pergamon Press yakın- larında bir mah'kanede oturur, Londra'nın merkezindeki çok *atlı "Mirror Gnıbn" gazetele- rin idarehanesinin damına ka- dar helikopterle gelir giderdi. Binanın ust katlarını özel bir apartman dairesi gibi döşeten Maxwell, haftada 6-7 gün, gün- de 18 saat çalışmasıyla tanınır- dı. Ingütere'den Danimarka'ya, _ — — i ^ _ _ ^ _ ^ ^ Israil'den tsviçre'ye, Amerika 1 nı "Robert Maxwdl" olarak de- d a n Brezüya'ya kadar çok ge- ^ b i l d i iUkii b Robert Maxwell, 10 Haziran 1923'te Çekoslovakya'da Selo Slatina'da Jan Ludwig Hoch adıyla doğdu. Yahudi bir aile- nin 9 çocuğundan üçüncüsüy- dü. 4 kardeşi ve ana babası Auschvvitz toplama kampında öldü. Karpat dağlannda yok- sulluk içinde geçen çocukluk yıllan hakkında belirgin bilgi- ler yok. Ancak babasının işsiz olduğu, annesinin Çekoslovak Sosyal Demokrat Partisi'ne üye olduğu biliniyor. Sadece 3 yıl- uk bir eğitimden sonra 1939'da Nazilere karşı Çekoslovak yeral- D örgutune kaüldı. Çeşiüi yeral- tı faaliyetleri sırasında Fransa1 da Naziler tarafından ele geçi- rildi. Daha sonra lngiltere've kaçmayı başaran "Hoch", adı- 1939'da Nazilere karşı Çekoslovak yeraltı örgütünde savaşan ve 1945'te İngiliz ordusunda savaşarak kahramanlık madalyası alan Robert Maxwell, savaş sonrası adım adım büyük bir basın imparatorluğu kurdu. 1945'te Fransız asıllı Elizabeth Meynard ile evlenen Maxwell'in 7 çocuğu vardı. Londra'nın merkezindeki çok katlı Mirror Grubu gazetelerin idarehanesinin damına kadar helikopterle gelir giderdi. Basın imparatoru Robert Ma\well, çok sayıda gündelik ve haf- taiık gazete, dergi sahibiydi. Taksim Atatürk Kitaplığı'nda sergilenen yüTyıllıkfotoğraJJar bir kentin dokusuna ışık tutuyor Fotoğraflardaki Istanbul REFİK DURBAŞ Üç bahriyeli. Üçü de kara gözlerinı objeküfin derinliğine bırakmış. Ikisi ayakta, ortadaki koltuğa oturmuş. Ayaktakıler er. ortadaki çavuş olmalı. Sol elinde yüzüğü, kolunda saatı, pazusunda "pır pır"ı parlıyor. lkisinde bahriye kepi varken bi- ri nedense fesh. Giysiler değişse de fotoğraf sanki bugün çekil- miş gibi. Bugün de "asker"ler böyle durmuyor mu fotoğrafın önünde... Fotoğrafın önünde duranlan bugün bilmiyoruz ama, fotog- rafiyi çıkaran belli: Sebah et Joailler. Grand Rue de Pera, ya- ni bugünkü Istiklal caddesınde 439 numarada mukim fotoğraf- çı. Stüdyosunu 1857 yılında burada açmış. Yine "Sebah et Joailler"in çektiğı bir "Panorama von Konstantinopel". Yam Haliç- ten Adalar'a bir İstanbul pano- raması. Tarih 1880. Üzerinde dükkânlanyla Galata köprüsü. Karaköy önünde yelkenh' gemi- ler ve sayılamayacak kadar çok kayık... Bakmak. görmek lazım, hepsmı yazmanın mümkünü yok... Sözü nereye getireceğim? H. Kemal Çağın oldukça ya- rarlı bir iş yapmış, dünden kalan bütün bu fotografılen gü- nümüze taşımış. Şimdı bu fo- tografılerden bir bölümünü "Constantinopte'ln Fotografçı- lar" başlığı altında 1-22 kasım günleri arasında Taksim'deki Atatürk Kitaplığı'nda sergile- yecek... önce sergılenecek kimı fotoğ- rafçılara bir göz atalım. Kimler yok bu sergide? Abdullah Bira- derler, Nicolai Andriomenos, Photo Pheebus, Theodore Va- fiadis, Caracache Freres, Serva- nis, Basile Kargopoulo ve 19. yüzyılda yaşamış daha nicele- ri... Sergılenecek alanın darlı- ginHan Çağın, bunlan elliyle sı- nırlamış... H.Kemal Çağın'ın, "Constantinople'lu Fotoğraflar" adlı sergisinde 19. yüzyıl bahriyelilerini, Karaköy'deki yelkenlileri ve bütün bu fotoğrafları çekenlerin tarihini izlemek mümkün. H.Kemal Çağın'a önce neden "Constantinople" diye soruyo- rum. "Tarihçikr eski Constanrino- polis'i (Constantin'in şehrini) surlarla çepeçevre bir kent ola- rak tanımlarlar" diye söze başlı- jor ve eklıyor: "Belki bu yüzden İstanbul, Avnıpa ve Asya yakası olarak bugüne kadar bep yanlış tanımlanmıştır. Gerçekten de ta- rihçilerin betimleUıği İstanbul aslında. Constantinopolis, Pera (Bevoğlu). Kalkhedonya (Kadı- köy) bölgelerinden oluşmakta ve şirodiki Kadıköy Scutari'ye (Üs- küdar) kadar uzanmaktadır." Buradan fotoğrafa getirmek istiyorum sözü .. "Dünyada bilinen şekliyle fo- toğrafın bulunuş tarihi 19 Ağııs- tos 1839'dur, ki bilinenin aksine bu tarihten tam üç yıl sonra fo- toğraf ülkemize gelmiştir. 17 Temmıız 1842 tarihli Ceride-i Havadis gazetesinde yer alan ha- ber tamamıyla Daguerre'nin öğrencilerinden Mösyö Compa'- ya airrir " Birlikte bu haberi okuyoruz. "Beyoğlu'nda Vlösyö Dager'- in şakirdanlarından Mösyö Cornpa icra-i sanat eylemekte- dir. Ressamlar, bir adamı resme- decekleri \akit anı birkaç günler kemal-i sabr-ii sükûnla karşıla- rında orurtup defa be defa nazar ederek haylü zahmetlü resme- derler. Lakin bu alatla resmolu- nacak olduğu vakitte güneşte altı saniyede ve güneşsiz havada ya- rım dakikada ol alat vasıtasıyla resmedüp biririrler." Soz, yıne fotoğraf üzenne dü- şüyor •'19. yüzvıl tstanbulu'na bak- tığunız zaman gecmişte bu ken- tin bir fotoğraf çağı >aşadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Batı ile daha yoğun ilişkiler içinde bir kent olan İstanbul. geçmiş yüz- yılda gerçekten önemli bir fotoğ- raf kenthdi. Bu kenti bu denli önemli kılan ise hiç kuşku yok ki giyimiyle kuşamıv la. davranışla- nyla ve sosyal hayatryla insan." Çağın'a biraz da sergısi üze- nnde durmasını söylüyorum. Örneğin neler var bu belgelerde' "Neter yok ki?" diye araya gırip sözü alıyor: "Bir kere 19. yüzyıl İstanbul hayatı var. Sonra fotoğraf sanat- kârlarının adları \ar. Istanbul'un çeşitli semtlerinde açtıkları atöl- yeleri var. Örneğin Atelier Stambol. Adresi Babıâli Eski Zaptiye Sokağı, Mısırlıogiu Han. Muhtemelen atölvenin sa- hibi Aleksi Nkolaides kendi isteğiyle bastırdığı antetli özel kartlannın bir gün böyle bir işe yarayacağını düşünmemiştir. Bunun gibi bu kartlarda bugün adlarını değiştirdiğimiz sokakla- rınuzın adları var. Fotoğraflarda bağlı olduğu sosyal kesimin ve yüzyılın çizgilerini taşıyan insan- İar var: Doktor, banker, rüccar, asker. denizci. ev kadını, paşa... Günün modası var: Süs eşyaları, mücevherat, takdar... Aynca fo- toğraflar yalnızca birer belge değil kuşkusuz. Ne kadar soluk. cansız görünseler de yaşanmış nice hayatın izlerini onlarda bul- mak mümkün. Belki de onları gözümüzde değerii kılan bu ya- şanmışlıkları." Suretleri altın ya da gümuş varaklı kâğıtlarda kalsa da o ın- sanlar, o tarih bugün de yaşamı- yor mu aramızda? ğiştirdi. Derhal lngiliz ordusu- na gönüllü yaaldı. Yüzbaşı riıt- besiyle Avrupa cephesine yol- landı. Maxwell'e Ingiltere'de ya- şamı boyunca "Yüzbaşı Bob" denmesinin nedeni buydu. 1945'te Mareşal Montgomery- den kahramanhk madalyası da alan Maxwell, 9 dil bilmesi ne- deniyle lngiliz istihbarat servi- sinde de bir süre görev yaptı. Daha sonra Berlin Komisyo- nu'na atandı. 1945'te savaş son- rasında Berlin'in yeniden düze- ne kavuşturulması amaayla kunılan komisyonda basın- yayın işlerini düzenlemekle gö- revlendirildi. Berhn'de yayıncı Ferdinand Springer ile tanışan Maxwell, savaş yüzünden du- ran bilimsel yayın faaliyetini bir yelpazede iş ilişkisi bu- lunan Maxwell aynı zamanda futbol hastasıydı. "Derby Connty" ve "Oxford United" takımlanmn da patronuydu. özel yaşamını ve ilk gençlik yıllanm çok gizlediği için araş- tırmacılann sürekli dikkatini çeken Maxwell, kendi izni ol- madan yaşam öyküsünü yazan- lan mahkemeye vermesiyle ta- nıruyordu. Miktan açıklanma- yan bir tazminat aldığı bir ki- tap, Ingiltere'de eşi görühnemiş bir mahkeme karan ile toplatı- hp "yakılarak imha edümişti". Maxwell, geçen yıl da "Hür- riyef'gazetesinin bir kısım his- selerini satın alma gırişiminde bulunmuş, ancak sonra bir an- laşmaya vanlamamıştı. Avustralya gençleri bekliyor tstanbul Haber Servisi — Yurtdışında yükseköğrenim görmek ve tngÜizce öğrenmek isteyen gençler, Avustralya si- zi bekhyor. Bu ülkede eğitim gören diğer ülke öğrencilerinin kalitesi, yaşam koşullan, mas- raflan ve benzeri konularda ay- rıntılı bilgiler vermek amacıy- la İstanbul ve Ankara'da bir- dizi eğitim toplantıları düzen- lenecek. AvTistralya'nm İstanbul Baş- konsolosluğu himayesinde 11-13 kasım tarihlerinde İstan- bul Sheraton Otel'de, 14-15 ka- sım tarihlerinde Ankara Dede- man Otel'de yapdacak "Avust- ralya'da yükseköğrenim tanı- üm toplanüsı"na, bu ülkedeki 11 eğitim kurumunun temsilci- leri katılacak. belirtildi. Açıklamada, "Avustralya betirgin bir Türk göçmen nüfusuna sahiptir. Ozellikk 1990 yıhnda kutlanan Anzak Günü doiayısıyla Türki- ye'ye gelen Avustralyalı Geli- bolu gazilerinin tarihi ziyareti- nin de etkisiyle iki ülke arasın- da oldukça kuvvetli kültürel bağlar gelişmiştir. Avustralya, bu bağlan kuvvetlendirmeye devam etmeye kararhdır ve bu- nu gerçekleşü'rmenin bir yolu da Türklere Avustralya'daki eğitim sistemini tanıtmaktır" denildi. Sağhk taraması • tstanbul Haber Serrisi — Istanbul'da geçen yıl ilk ve orta dereceli okullarda yapılan sağhk taraması sonuçlanm açıklayan ll Sağhk Müdüru Prof. Dr. Temel Dağoğhı, okullarda kurulacak 2 ya da 3 odalık birer sağhk ünitesinin çok olumlu sonuçlar verebileceğini söyledi. Bu konuda 1987 yıhndan beri girişimlerin olduğunu belirten Dağoğlu, bu sağhk ünitelerinin okul çevrelerinde oturan insanlara da hizmet verebileceğini savundu. Sağhk taraması 1342 okulda gerçekleştirildi. 033 çağrı, millederarası • ANKARA (ANKA) — PTT tarafından gerçekleştirilen ve halen yurtiçi abonelere açık olan 033 çağn servisi milletlerarası aramalara da açıldı. Yapılan çalışmalar sonucunda artık 033 servisini yurtdışından arayanlar Türkçenin yam sıra Ahnanca, Ingilizce ve Fransızca olarak mesajlarını çağn cihazlanna yazdırabilecekler. Yurtdışından aramalarda bırakılacak mesaj Türkçe ise şu numara çevrilecek: 90 4 0330011. Yurtdışından aramalarda bırakılacak mesaj yabancı bir dilde ise çevrilecek numara şu olacak: 90 4 0330022. Ders dışı e^itiın • ANKARA (AA) — Ortaokul ve ortaöğretim kurumlanndaki öğrencilerin ders dışı eğitim ve öğretim faahyetleri hakkındaki yönetmelikte değişiklik yapan yönetmelik, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Değişiküğe göre daha önce ders yıh boyunca hazırladığı ve doğrudan değerlendirmeye alınmayan ödevler, ders geçme ve kredi sistemi uygulayan okullarda, her öğrenci tarafından, okuduğu dönemde belirlenecek bir konuda hazırlanacak. öğrenciler, her dönemde bir ödev olmak uzere ilk dört dönemde 4 ödev yapmak zorunda olacak. Ancak isteyen öğrenciler, sonraki okudukları dönemlerde de ders öğretmeninin onayını ahnak şartı ile herhangi bir dersten de ödev ^ yapabilecek. Çevre sempozyııınu • İstanbul Haber Servisi — Istanbul'da bugün Uluslararası Yerel Yönetimler Birhği, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu Bölge Teşküatı (TULA-EMME) ile tslam Başkentleri ve Kentleri Teşküatı tarafmdan "Çevre Yönetiminde Yerel Girişimler" sempozyumu düzenleniyor. Kalyon OteU'nde saat 10.00'da gerçekleştirilecek sempozyumda, yerel yönetimler ile diğer yerel girişimlerin sağlıklı bir çevrenin yaratılması ve korunmasında oynadıklan önemli rol ele ahnacak. Körfez savaşı sonrasında ortaya çıkan çevre kirhliği konusunda ulusal ve uluslararası işbirliği içinde yürütülen çalışmalara da değinilecek sempozyuma, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkam Nurettin Sozen ile Ankara Büyüksehir Belediye Başkam Murat Karayalçm'ın yam sıra Türkiye, Ortadoğu, Avrupa ve Amerika'dan birçok kent yöneticsi, yerel yönetici ve çevre uzmanı katılacak. Toplantı Toplantı, İstanbul'da 12 ka- sım sah günü öğrencilere ve öğ- retmenlere, 13 kasım çarşamba günü halka, Ankara'da 14 ka- sım perşembe günü öğrencile- re ve öğretmenlere, 15 kasım cuma günü halka açık olacak. Avustralya'nın İstanbul Baş- konsolosluğu tarafından yapı- lan açıklamada, Avustralya'- daki Ingilizce öğrenim kurum- larında, kolejlerde ve üniversi- telerde öğrenim gören yaklaşık 50 bin yabancı öğrenci bulun- duğu, bu ülkede verilen öğre- nim derecelerinin uluslararası geçerliliğinin çok yüksek olma- sı nedeniyle yabancı öğrenciler için önemli bir 'altematif ülke' olarak tamnm<ıya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle