Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik Tûrk Anonım
Şırketi adına Berin N»di • Murahhas Üye: Emine Uşaklıgil
# Genel Yayın Müdüru: Hısaa Ccmal, Yazı lşleri Müdüru. Ok»>
Gönensin « Haber Merkezi Müdurü: Yalçın Bayer, Sayfa
Duzenı Yonetmenı: Ali Ac«r • Temsılcıler ANKARA: Ahmet
T u , IZM1R: Hikmet Çetinkaya, ADANA Çetin Yiğenoglu
Iç Politika: Celal Başlangıç, İstanbul Haberleri: Şenay Kalkau, Ekonomı: Meral Tamer, Dış Haberler:
Ergun Balcı, Iş-Sendika: Şukran Ketenei, Kultür: Celal İster, Eğıtım: Gencay Şaylan, Yurt Haberlen:
Necde( Doğan, Spor Danışmanı Abdıilkadir Yucelman, Dizı Yazılar: Kerem Çalışkan, Araştırma:
Şahin Alpa>, Duzeltme: Abdullata Yazıcı # Koordinator' Ahmet Korulsan % Malı Işler: Erol Erkut
0 Muhasebe: Bültnl Yener Q Butçe-Planlama Sevgi Osmanbeşeoğlu 0 Reklam: Ayşe Torun 0 Idare:
Huseyin Gurer # tşletme: Önder Çeiik 0 Bilgı-Işlem: Nail Inai 9 Fersonel: Sevgi Bostancıoglıı
Basan ve Yayan. Cumhunyet Malbaaalık ve Gazeıeakk T A_Ş. TOrkocag] Cad.
39 41 Cağaloglu 34334 Isl. PK. 246 - İstanbul. Tel. 512 05 05 (20 hat), Telot
22246, Fax. (1) 526 60 72 # Bürolar Ankıra: Ziya Gökalp Blv lnkılap S No:
19/4, Tel 133 11 41-47, Telra 42344, Fax (4) 133 05 65 # tımir H Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 13 12 30, Teloc: 52359, Fax. (51) 19 53 60 # Arfmn»: InOoa Cad.
119 S No- 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), TeU» 62155, Fax f l ) 19 25 78
TAKVİM: 7 KASIM 1991 Imsak: 5.07 Güneş: 6.34 öğle: 11.52 Ikindi: 14.35 Akşam: 17.01 Yatsı: 18.22
Ingiliz basın imparatorunun teknesinden esrarengiz şekilde düşerek denizde boğulması şok etkisiyaptı
Maxwe]Pin ölümünde büyük sırNasıl döşt*?
Maxwell'in 11
mürettebatı ile birlikte
tek yolcu olduğu
teknesinden, sabaha
karşı nasıl denize
düştüğü bilinmiyor.
Denizden çıkan
cesedinde yapılan ilk
araştırmalara göre
herhangi bir darbe
izine rastlanmadı.
Borç ve iddia
Maxwell'in çok
karmaşık şirketler
ağının son zamanlarda
büyük bir borç içinde
olduğu biliniyordu.
Ayrıca Maxwell'in
MOSSAD ajanı
olduğuna ilişkin son
iddialar, basın
imparatorunu hayli
yıpratmıştı.
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Basın impara-
toru Robert Maxweü"üı Atlan-
tik'te hiç bcklenmedik şekilde
boğularak öimesi Ingiltere'de
şok etkisi yaptı. Yaşamı konu-
sunda sürekli efsaneler dolaşan,
geçmişini titizlikle saklayan, bi-
raz deşmeye çahşanlar aleyhin-
de büyük tazminat davalan
açan Maxwell'in ölümü de yasa-
mı gibi "kendine özgü" oldu.
Adını kızından alan bir vapur
büyüklüğündeki "Lady
Ghislaine" yatında, 11 mürette-
batla birlikte tek yolcu olan
Maxwell'in denize nasıl düştüğü
henüz muamma. Yasama çok
bağlı, ruhi çöküntüye girmeye-
cek kadar kendinden memnun
ve kendisini seven, her türlü zor-
lukla başa çıkmak için mücade-
leden zevk alan bir klşiligin in-
tihar edebilmesi uzak bir olası-
bk. Birisinin kendisini denize
itip itmediği ise ancak mürette-
batın sorgulanması sonucu or-
taya çıkacak. 1.85 boyunda ve en
az 115 kilo olan Maxwell'in ani
bir tansiyon düşüklüğu sonucu
küpeşteden denize duşmesi de
mümkün. Kendisinin son olarak
salı günü sabaha karşı 4.30'da
ROBERT MAXW£LL — Yaündan düşerek boğulan basın imparatoru 10 Haziran 1923'te Çekos-
lovakya'da Jan Ludwig Hocfa adıyla doğmuştu.
güvertede gorüldüğü, kısa süre
sonrâ kaptan köşküne telefon
ederek havalandırma sisteminin
kapatılmasını istediğı, sonra da
bir daha ses çıkmadığı ve saat
11.00'e kadar da rastlanmadığı
anlaşılıyor. Denizden çıkanlan
cesedinde otopsi yapılmadan
ölüm nedeni anlaşılmayacak.
Ancak ilk belirlemelere göre vü-
cudunda darbe izi de bulunma-
dı. Maxwell'in son haftalarda
hakkında çıkan yeni iddialardan
çok rahatsız olduğu biliniyordu.
Yaşarru boyunca sürekli olarak
hakkında iddia öne sürülen ve
hemen hepsine dava açarak ka-
zanan, aldığı tazminatlan hayır
kurumlanna veren Maxwell, son
iddialar karşısında bocalama-
mıştı. Amerikalı araştınnacı-
gazeteci "Seymonr Hersh",
Maxwell ve sahibi olduğu "Da-
ily Mirror" gazetesi Dış Haber-
ler Şefi Nicholas Davies'in, Is-
rail gizli istihbarat örgtıtü MOS-
SAD adına casusluk yaptıklan-
nı yazmıştı. Maxwell derhal
mahkemeye verdi. Yakın çalışma
arkadaşı Davies, iddiayı derhal
reddetti. Ancak kısa süre içinde
Davies'in bazı konularda yalan
söylediği saptandı ve kendisi ga-
zeteden uzaklaştınldı. Bunun,
Maxwell için ağır bir ruhsal dar-
be olduğu anlaşılıyor. Yazar
Hersh ise Maxwell'in ölümün-
den sonra başka bildiklerini de
açıklayacağını ve "konunun ba-
sına yıllarca raalzeme oluştura-
cağını" söyleyerek olaydaki es-
rarı daha da yoğunlaştırdı.
Maxweü"in sahibi ve hissedan
olduğu ve birbiri içine geçmiş
çok karmaşık şirketler ağının
yüksek düzeyde borç içinde ol-
duğu da biliniyordu. Ancak
borcun miktan kesin olarak sap-
tanmış değildi. Merkezi Leich-
tenstein'da bulunan "Maxwell
Communicatioıı Corporation"
(MCÇ) adlı basın-yayın impara-
torluğu ile Londra ve Ingiltere1
nin başka yerlerinde basılan ga-
zetelerinin bağlı olduğu "Mirror
Hoidings"in toplam borcunun 3
milyar sterüni bulduğu bildirili-
yor. Gerçek miktan Ingiliz ba-
sını da kestiremiyor. Maxwell-
in büyük bir gizlilik içinde yü-
rüttüğü faaliyetleri, lngüiz bası-
runa sürekli olarak kapalıydı.
Şimdi bu iki büyük kuruluşun
yönetimi, bir süredir imparator-
İukta sorumluluk sahibi olan iki
oğluna, "Ian" ve "KevüT'e
geçti.
Gündelik ve haftaiık gazete-
ler, dergiler, basımevleri, yayın-
evleri, televizyon şirketlerinde
hisseler, aynca helikopter ima-
latından bilgisayara bağlı bilgi
işlem sistem hizmetlerine kadar
çok sayıda karmaşık işi yürüten
Maxwell'in beklenmedik ölümü
ile bu imparatorluğun ne olacağı
merakla bekleniyor. Değerleri
son aylarda sürekli düşen ve
Maxwell'in ölümünden hemen
önce de büyük düşüş gösteren
hisse senetlerinin ahm-satımlan
sah günu öğlen durdurulduktan
sonra MaxweH'Ln "kayboMuğu"
açıklanmıştı. Hisselerde halen
işlem yapılmıyor.
MAXWELL HAKKEVDAKİ SON İDDİALAR
İsrail ajanlığı mı?
EüRlıPEAN
lngiliz Basın Kralı Robert
Maxwell, tran'a gizli silah satı-
şından elde edilen milyonlarca
dolan aklamakla ve İsrail gizli
haberalma servisi MOSSAD'la
işbirliği yapmakla suçlanıyor.
İsrail gizli haberalma servisi-
nin eski ajanlarından Ari Ben
Menasbe, dün Reuter'e yaptığı
açıklamada, tran'a yöneük ulus-
lararası silah ambargosuna rağ-
men, 1984-1987 yülan arasında,
o dönemin ABD Başkan Yar-
dımcısı George Bush ve İsrail
Başbakam Izak Şamir'in de
onayı alınarak, Doğu Bloku ül-
kelerinden Iran'a silah satışı ya-
pıldığını öne sürdü.
Ben Menashe, Bush'un ekim
198O"de Paris'te Iranlı yetkililerle
bir görüşme yaptığını ve Tah-
ran'daki Amerikalı rehinelerin
salıverilmelerinin, ABD'deki
başkanhk seçimine kadar gecik-
tirilmesi karşılığında, bu ülkeye
silah satışı önerdiğini iddia etti.
Ben Menashe, "tran'a silahla-
nn, Polonya, Yugoslavya, Kuzey
Kore re Vietnam tarafından
saüMıgım" satışların da Max-
well tarafından kontrol edildiği-
ni anlattı.
Maxwell'in konuyla ilgili her
gelişmeden haberi olduğunu be-
lirten Ben Menashe, "Maxwell,
bu işten komisvon alıyordu" de-
di.
Bu arada, geçen ay "Samson
Seçenegi" adh kitabında, Max-
well ve Daily Mirror Dış Haber-
ler Editörü Nick Davies'in, İsrail
gizli haberalma servisi MOS-
SAD ile ilişkileri olduğu yolun-
da suçlamalarda bulunan Ame-
rikalı yazar Seymour Hersh, da-
ha fazla açıklamalarda buluna-
cağını bildirdi.
PORTRE ROBERT MAXWELL
Basındaki
imparatorcanlandırdı.
îngütere'ye 1947'de döndü-
ğünde krediyle "Butterworth"
bilimsel yayın firmasım satın
aldı ve adını "Peıgamon Press"
olarak değiştirdi. 1951'den iti-
baren de Maxwell, mülti-
milyoner yayıncıbk yolunda
ilerlemeye başladı.
1964-70 döneminde lngiliz
tşçi Partisi'nden milletvekili
olan Maxwell, basına el atmak
istedi. Ancak o dönemde lngil-
tere'de yeni at oynatmaya baş-
lamış olan Rupert Murdoch'a
iki kez yenildi. Gazete patron-
luğu ancak 1984'te gerçekleşti.
Ancak Maxwell bu yıla kadar
basın-yayın alanında çok etkili
bir imparatorluk kurmuştu.
"Mirror Grabn" gazeteleri sa-
tın alan Maxwell, bu arada
Amerika'da çok sayıda basın-
yayın kuruluşunda hissedardı.
Murdoch'un aksine, Amerikan
vatandaşlığım reddeden Max-
vvell, "Hiçbir şey benim togiliz-
liğim kadar degerli olamaz"
sözleriyle tarunıyor. tngilizler
ise kendisine sürekli kuşku ile
baktılar.
1987'de 24 saat süreldi yeni-
lenecek bir gazete çıkartmaya
giriştiyse de yürumedi. "Daüy
News" 5 ayhk bir denemeden
sonra zararla kapandı.
1945'te Fransız asılh EUza-
beth Meynard ile evlenen Max-
well'in 7 çocuğu vardı. Oxford-
da geçen aylarda sattığı "ilk göz
agnsı" Pergamon Press yakın-
larında bir mah'kanede oturur,
Londra'nın merkezindeki çok
*atlı "Mirror Gnıbn" gazetele-
rin idarehanesinin damına ka-
dar helikopterle gelir giderdi.
Binanın ust katlarını özel bir
apartman dairesi gibi döşeten
Maxwell, haftada 6-7 gün, gün-
de 18 saat çalışmasıyla tanınır-
dı. Ingütere'den Danimarka'ya,
_ — — i ^ _ _ ^ _ ^ ^ Israil'den tsviçre'ye, Amerika
1
nı "Robert Maxwdl" olarak de-
d a n
Brezüya'ya kadar çok ge-
^
b i l
d i iUkii b
Robert Maxwell, 10 Haziran
1923'te Çekoslovakya'da Selo
Slatina'da Jan Ludwig Hoch
adıyla doğdu. Yahudi bir aile-
nin 9 çocuğundan üçüncüsüy-
dü. 4 kardeşi ve ana babası
Auschvvitz toplama kampında
öldü. Karpat dağlannda yok-
sulluk içinde geçen çocukluk
yıllan hakkında belirgin bilgi-
ler yok. Ancak babasının işsiz
olduğu, annesinin Çekoslovak
Sosyal Demokrat Partisi'ne üye
olduğu biliniyor. Sadece 3 yıl-
uk bir eğitimden sonra 1939'da
Nazilere karşı Çekoslovak yeral-
D örgutune kaüldı. Çeşiüi yeral-
tı faaliyetleri sırasında Fransa1
da Naziler tarafından ele geçi-
rildi. Daha sonra lngiltere've
kaçmayı başaran "Hoch", adı-
1939'da Nazilere karşı
Çekoslovak yeraltı
örgütünde savaşan ve
1945'te İngiliz
ordusunda savaşarak
kahramanlık
madalyası alan
Robert Maxwell,
savaş sonrası adım
adım büyük bir basın
imparatorluğu kurdu.
1945'te Fransız asıllı
Elizabeth Meynard ile
evlenen Maxwell'in 7
çocuğu vardı.
Londra'nın
merkezindeki çok
katlı Mirror Grubu
gazetelerin
idarehanesinin
damına kadar
helikopterle gelir
giderdi.
Basın imparatoru Robert Ma\well, çok sayıda gündelik ve haf-
taiık gazete, dergi sahibiydi.
Taksim Atatürk Kitaplığı'nda sergilenen yüTyıllıkfotoğraJJar bir kentin dokusuna ışık tutuyor
Fotoğraflardaki Istanbul
REFİK DURBAŞ
Üç bahriyeli. Üçü de kara
gözlerinı objeküfin derinliğine
bırakmış. Ikisi ayakta, ortadaki
koltuğa oturmuş. Ayaktakıler
er. ortadaki çavuş olmalı. Sol
elinde yüzüğü, kolunda saatı,
pazusunda "pır pır"ı parlıyor.
lkisinde bahriye kepi varken bi-
ri nedense fesh. Giysiler değişse
de fotoğraf sanki bugün çekil-
miş gibi. Bugün de "asker"ler
böyle durmuyor mu fotoğrafın
önünde...
Fotoğrafın önünde duranlan
bugün bilmiyoruz ama, fotog-
rafiyi çıkaran belli: Sebah et
Joailler. Grand Rue de Pera, ya-
ni bugünkü Istiklal caddesınde
439 numarada mukim fotoğraf-
çı. Stüdyosunu 1857 yılında
burada açmış.
Yine "Sebah et Joailler"in
çektiğı bir "Panorama von
Konstantinopel". Yam Haliç-
ten Adalar'a bir İstanbul pano-
raması. Tarih 1880. Üzerinde
dükkânlanyla Galata köprüsü.
Karaköy önünde yelkenh' gemi-
ler ve sayılamayacak kadar çok
kayık... Bakmak. görmek lazım,
hepsmı yazmanın mümkünü
yok...
Sözü nereye getireceğim?
H. Kemal Çağın oldukça ya-
rarlı bir iş yapmış, dünden
kalan bütün bu fotografılen gü-
nümüze taşımış. Şimdı bu fo-
tografılerden bir bölümünü
"Constantinopte'ln Fotografçı-
lar" başlığı altında 1-22 kasım
günleri arasında Taksim'deki
Atatürk Kitaplığı'nda sergile-
yecek...
önce sergılenecek kimı fotoğ-
rafçılara bir göz atalım. Kimler
yok bu sergide? Abdullah Bira-
derler, Nicolai Andriomenos,
Photo Pheebus, Theodore Va-
fiadis, Caracache Freres, Serva-
nis, Basile Kargopoulo ve 19.
yüzyılda yaşamış daha nicele-
ri... Sergılenecek alanın darlı-
ginHan Çağın, bunlan elliyle sı-
nırlamış...
H.Kemal Çağın'ın,
"Constantinople'lu
Fotoğraflar" adlı
sergisinde 19. yüzyıl
bahriyelilerini,
Karaköy'deki yelkenlileri
ve bütün bu fotoğrafları
çekenlerin tarihini izlemek
mümkün.
H.Kemal Çağın'a önce neden
"Constantinople" diye soruyo-
rum.
"Tarihçikr eski Constanrino-
polis'i (Constantin'in şehrini)
surlarla çepeçevre bir kent ola-
rak tanımlarlar" diye söze başlı-
jor ve eklıyor: "Belki bu yüzden
İstanbul, Avnıpa ve Asya yakası
olarak bugüne kadar bep yanlış
tanımlanmıştır. Gerçekten de ta-
rihçilerin betimleUıği İstanbul
aslında. Constantinopolis, Pera
(Bevoğlu). Kalkhedonya (Kadı-
köy) bölgelerinden oluşmakta ve
şirodiki Kadıköy Scutari'ye (Üs-
küdar) kadar uzanmaktadır."
Buradan fotoğrafa getirmek
istiyorum sözü ..
"Dünyada bilinen şekliyle fo-
toğrafın bulunuş tarihi 19 Ağııs-
tos 1839'dur, ki bilinenin aksine
bu tarihten tam üç yıl sonra fo-
toğraf ülkemize gelmiştir. 17
Temmıız 1842 tarihli Ceride-i
Havadis gazetesinde yer alan ha-
ber tamamıyla Daguerre'nin
öğrencilerinden Mösyö Compa'-
ya airrir "
Birlikte bu haberi okuyoruz.
"Beyoğlu'nda Vlösyö Dager'-
in şakirdanlarından Mösyö
Cornpa icra-i sanat eylemekte-
dir. Ressamlar, bir adamı resme-
decekleri \akit anı birkaç günler
kemal-i sabr-ii sükûnla karşıla-
rında orurtup defa be defa nazar
ederek haylü zahmetlü resme-
derler. Lakin bu alatla resmolu-
nacak olduğu vakitte güneşte altı
saniyede ve güneşsiz havada ya-
rım dakikada ol alat vasıtasıyla
resmedüp biririrler."
Soz, yıne fotoğraf üzenne dü-
şüyor
•'19. yüzvıl tstanbulu'na bak-
tığunız zaman gecmişte bu ken-
tin bir fotoğraf çağı >aşadığını
rahatlıkla söyleyebiliriz. Batı ile
daha yoğun ilişkiler içinde bir
kent olan İstanbul. geçmiş yüz-
yılda gerçekten önemli bir fotoğ-
raf kenthdi. Bu kenti bu denli
önemli kılan ise hiç kuşku yok ki
giyimiyle kuşamıv la. davranışla-
nyla ve sosyal hayatryla insan."
Çağın'a biraz da sergısi üze-
nnde durmasını söylüyorum.
Örneğin neler var bu belgelerde'
"Neter yok ki?" diye araya gırip
sözü alıyor:
"Bir kere 19. yüzyıl İstanbul
hayatı var. Sonra fotoğraf sanat-
kârlarının adları \ar. Istanbul'un
çeşitli semtlerinde açtıkları atöl-
yeleri var. Örneğin Atelier
Stambol. Adresi Babıâli Eski
Zaptiye Sokağı, Mısırlıogiu
Han. Muhtemelen atölvenin sa-
hibi Aleksi Nkolaides kendi
isteğiyle bastırdığı antetli özel
kartlannın bir gün böyle bir işe
yarayacağını düşünmemiştir.
Bunun gibi bu kartlarda bugün
adlarını değiştirdiğimiz sokakla-
rınuzın adları var. Fotoğraflarda
bağlı olduğu sosyal kesimin ve
yüzyılın çizgilerini taşıyan insan-
İar var: Doktor, banker, rüccar,
asker. denizci. ev kadını, paşa...
Günün modası var: Süs eşyaları,
mücevherat, takdar... Aynca fo-
toğraflar yalnızca birer belge
değil kuşkusuz. Ne kadar soluk.
cansız görünseler de yaşanmış
nice hayatın izlerini onlarda bul-
mak mümkün. Belki de onları
gözümüzde değerii kılan bu ya-
şanmışlıkları."
Suretleri altın ya da gümuş
varaklı kâğıtlarda kalsa da o ın-
sanlar, o tarih bugün de yaşamı-
yor mu aramızda?
ğiştirdi. Derhal lngiliz ordusu-
na gönüllü yaaldı. Yüzbaşı riıt-
besiyle Avrupa cephesine yol-
landı. Maxwell'e Ingiltere'de ya-
şamı boyunca "Yüzbaşı Bob"
denmesinin nedeni buydu.
1945'te Mareşal Montgomery-
den kahramanhk madalyası da
alan Maxwell, 9 dil bilmesi ne-
deniyle lngiliz istihbarat servi-
sinde de bir süre görev yaptı.
Daha sonra Berlin Komisyo-
nu'na atandı. 1945'te savaş son-
rasında Berlin'in yeniden düze-
ne kavuşturulması amaayla
kunılan komisyonda basın-
yayın işlerini düzenlemekle gö-
revlendirildi. Berhn'de yayıncı
Ferdinand Springer ile tanışan
Maxwell, savaş yüzünden du-
ran bilimsel yayın faaliyetini
bir yelpazede iş ilişkisi bu-
lunan Maxwell aynı zamanda
futbol hastasıydı. "Derby
Connty" ve "Oxford United"
takımlanmn da patronuydu.
özel yaşamını ve ilk gençlik
yıllanm çok gizlediği için araş-
tırmacılann sürekli dikkatini
çeken Maxwell, kendi izni ol-
madan yaşam öyküsünü yazan-
lan mahkemeye vermesiyle ta-
nıruyordu. Miktan açıklanma-
yan bir tazminat aldığı bir ki-
tap, Ingiltere'de eşi görühnemiş
bir mahkeme karan ile toplatı-
hp "yakılarak imha edümişti".
Maxwell, geçen yıl da "Hür-
riyef'gazetesinin bir kısım his-
selerini satın alma gırişiminde
bulunmuş, ancak sonra bir an-
laşmaya vanlamamıştı.
Avustralya
gençleri bekliyor
tstanbul Haber Servisi —
Yurtdışında yükseköğrenim
görmek ve tngÜizce öğrenmek
isteyen gençler, Avustralya si-
zi bekhyor. Bu ülkede eğitim
gören diğer ülke öğrencilerinin
kalitesi, yaşam koşullan, mas-
raflan ve benzeri konularda ay-
rıntılı bilgiler vermek amacıy-
la İstanbul ve Ankara'da bir-
dizi eğitim toplantıları düzen-
lenecek.
AvTistralya'nm İstanbul Baş-
konsolosluğu himayesinde
11-13 kasım tarihlerinde İstan-
bul Sheraton Otel'de, 14-15 ka-
sım tarihlerinde Ankara Dede-
man Otel'de yapdacak "Avust-
ralya'da yükseköğrenim tanı-
üm toplanüsı"na, bu ülkedeki
11 eğitim kurumunun temsilci-
leri katılacak.
belirtildi. Açıklamada,
"Avustralya betirgin bir Türk
göçmen nüfusuna sahiptir.
Ozellikk 1990 yıhnda kutlanan
Anzak Günü doiayısıyla Türki-
ye'ye gelen Avustralyalı Geli-
bolu gazilerinin tarihi ziyareti-
nin de etkisiyle iki ülke arasın-
da oldukça kuvvetli kültürel
bağlar gelişmiştir. Avustralya,
bu bağlan kuvvetlendirmeye
devam etmeye kararhdır ve bu-
nu gerçekleşü'rmenin bir yolu
da Türklere Avustralya'daki
eğitim sistemini tanıtmaktır"
denildi.
Sağhk
taraması
• tstanbul Haber Serrisi
— Istanbul'da geçen yıl ilk
ve orta dereceli okullarda
yapılan sağhk taraması
sonuçlanm açıklayan ll
Sağhk Müdüru Prof. Dr.
Temel Dağoğhı, okullarda
kurulacak 2 ya da 3 odalık
birer sağhk ünitesinin çok
olumlu sonuçlar
verebileceğini söyledi. Bu
konuda 1987 yıhndan beri
girişimlerin olduğunu
belirten Dağoğlu, bu sağhk
ünitelerinin okul
çevrelerinde oturan
insanlara da hizmet
verebileceğini savundu.
Sağhk taraması 1342
okulda gerçekleştirildi.
033 çağrı,
millederarası
• ANKARA (ANKA) —
PTT tarafından
gerçekleştirilen ve halen
yurtiçi abonelere açık olan
033 çağn servisi
milletlerarası aramalara da
açıldı. Yapılan çalışmalar
sonucunda artık 033
servisini yurtdışından
arayanlar Türkçenin yam
sıra Ahnanca, Ingilizce ve
Fransızca olarak mesajlarını
çağn cihazlanna
yazdırabilecekler.
Yurtdışından aramalarda
bırakılacak mesaj Türkçe
ise şu numara çevrilecek:
90 4 0330011. Yurtdışından
aramalarda bırakılacak
mesaj yabancı bir dilde ise
çevrilecek numara şu
olacak: 90 4 0330022.
Ders dışı
e^itiın
• ANKARA (AA) —
Ortaokul ve ortaöğretim
kurumlanndaki öğrencilerin
ders dışı eğitim ve öğretim
faahyetleri hakkındaki
yönetmelikte değişiklik
yapan yönetmelik, dünkü
Resmi Gazete'de
yayımlandı. Değişiküğe göre
daha önce ders yıh boyunca
hazırladığı ve doğrudan
değerlendirmeye alınmayan
ödevler, ders geçme ve
kredi sistemi uygulayan
okullarda, her öğrenci
tarafından, okuduğu
dönemde belirlenecek bir
konuda hazırlanacak.
öğrenciler, her dönemde
bir ödev olmak uzere ilk
dört dönemde 4 ödev
yapmak zorunda olacak.
Ancak isteyen öğrenciler,
sonraki okudukları
dönemlerde de ders
öğretmeninin onayını ahnak
şartı ile herhangi bir
dersten de ödev ^
yapabilecek.
Çevre
sempozyııınu
• İstanbul Haber Servisi
— Istanbul'da bugün
Uluslararası Yerel
Yönetimler Birhği, Doğu
Akdeniz ve Ortadoğu Bölge
Teşküatı (TULA-EMME)
ile tslam Başkentleri ve
Kentleri Teşküatı tarafmdan
"Çevre Yönetiminde Yerel
Girişimler" sempozyumu
düzenleniyor. Kalyon
OteU'nde saat 10.00'da
gerçekleştirilecek
sempozyumda, yerel
yönetimler ile diğer yerel
girişimlerin sağlıklı bir
çevrenin yaratılması ve
korunmasında oynadıklan
önemli rol ele ahnacak.
Körfez savaşı sonrasında
ortaya çıkan çevre kirhliği
konusunda ulusal ve
uluslararası işbirliği içinde
yürütülen çalışmalara da
değinilecek sempozyuma,
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkam Nurettin
Sozen ile Ankara
Büyüksehir Belediye
Başkam Murat
Karayalçm'ın yam sıra
Türkiye, Ortadoğu, Avrupa
ve Amerika'dan birçok kent
yöneticsi, yerel yönetici ve
çevre uzmanı katılacak.
Toplantı
Toplantı, İstanbul'da 12 ka-
sım sah günü öğrencilere ve öğ-
retmenlere, 13 kasım çarşamba
günü halka, Ankara'da 14 ka-
sım perşembe günü öğrencile-
re ve öğretmenlere, 15 kasım
cuma günü halka açık olacak.
Avustralya'nın İstanbul Baş-
konsolosluğu tarafından yapı-
lan açıklamada, Avustralya'-
daki Ingilizce öğrenim kurum-
larında, kolejlerde ve üniversi-
telerde öğrenim gören yaklaşık
50 bin yabancı öğrenci bulun-
duğu, bu ülkede verilen öğre-
nim derecelerinin uluslararası
geçerliliğinin çok yüksek olma-
sı nedeniyle yabancı öğrenciler
için önemli bir 'altematif ülke'
olarak tamnm<ıya