Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 1991 KÜLTÜR-SANAT
lÜYAP 10. İSTANBUL KÎTAPFUARI
CUMHURİYET/7
SİNEMA
'Camdan Kalp' Orleans'ta
• PARİS (Comhnriyet) — 13. Orleans Sinema Günleri,
bugün başlıyor. Bir hafta sürecek olan festivalin on fılmi
kapsayan yanşma bölümüne Türkiye'den yönetmen
Fehmi Yaşar, "Camdan Kalp" adb uzun metrajı ile
katılıyor. Fehmi Yaşar, yanşma sırasında Orleans'ta
bulunacak. Orleans Sinema Günleri'nde bu yıl, Türkiye
özel bir yer tutmakta. "Türk Sineması'nda Kadın
Portreleri" temalı toplu gösteriye, yönetmen Atıf Yılmaz
ve oyuncu Türkan Şoray, onur konuğu olarak
katılıyorlar. Perşembe akşamı iki sanatçıya saygı gösterisi
olarak Atıf Yılmaz'ın "Al Yazmalım" filmini takiben
halka açık bir tanıtma törene düzenlenecek. Türk
sinemasında kadın teması, festival suresince Atıf Yılmaz
ve Türkan Şoray'ın 9 Fılminden başka, Lûtfü Akad'ın üç
filmini ve Engin Ayça, 1\ınç Başaran, Tevfık Başer, Sinan
Çetin, Süreya Duru, Tunç Başaran, Tevfık Başer, Sinan
Çetin, Süreyya Duru, Reha Erdem, Şerif Gören, ömer
Kavur, Şahin Kaygun, Erden Kıral, Bilge Olgaç, Ali
özgentürk, Başar Sabuncu, Irfan Tözüm, Yavuz
Turgul'un birer yapıtı gösterilerek işleniyor. Şenliğin
açılışı Pierre Chenal'in "Son Dönemeç" (1939) adü
filmiyle yapüıyor ve Xavier Köller'in 1991 en iyi yabancı
Film Oscar'ı alan "Umuda Yolculuk" yapıtıyla
kapamyor. "Umuda Yolculuk" bilindiği gibi tsviçre'deki
bir Türk göcmen ailesinin dramı üstüne kurulu ve Türk
sinema sanatçıları tarafından oynanmıştı.
FESTİVAL
'Altın PortakaT jürisi
• ANTALYA (Cumhuriyet Bfirosn) — 28. Antalya Altın
Portakal Film Festivali jürisi açıklandı. 11-17 kasım
tarihleri arasında yapılacak olan ve 19 filmin yanşacağı
festivalde "film markef'e katılacak ülke sayısı da 22'ye
çıktı. Festival Yürütme Kurulu Başkan Yardıması
Hüseyin Şanlı'run dün düzenlediği basın toplantısında
açıkladığı Büyük Jüri şu isimlerden oluşuyor: "Ertem
Göreç (Jüri Başkanı - SESAM Temsilcisi), Prof. E>r.
Metin Sözen (Belediye Temsilcisi), Turgut Aslan (Kültür
Bakanhğı Temsilcisi), Hülya Koçyiğit (filmi yarışmaya
katılmayan sinema oyuncusu), Cengiz Tacer (filmi
yarışmaya katılmayan görüntü yönetmeni, Fehmi Yaşar
(filmi yanşmaya katılmayan yönetmen), Canan Ansoy
(TRT Genel Müdürlüğu Temsilcisi), Doç. Yalçın Türa
(Sinema eğitimi yapan bir üniversiteden bir öğretim
üyesi), Tülay Bilginer (sinema yazan), Necip Sancı (filmi
yanşmaya katılmayan yapımcı), Mustafa Uysal (Antalya
Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi). Şanlı, Marmara, 9
Eylül, Mimar Sinan, Anadolu ve Ankara
üniversitelerinden 10'ar öğrencinin festivale davet
edildiğini, böylece "alayh-mektepli" sinemacüann
panellerde tartışıp bilgi alışverişinin sağlanacağını
vurguladı. 1 milyar Iiralık bütçenin belirlendiğini anlatan
Şanlı, bu yıl 250 milyon Iiralık gelirin kalmasının
beklendiğıni, ancak Kültür BakanlığYnın hiçbir maddi
destek vermediğini söyledi.
TİYATRO
'ArmıKârmı?'
• Kültür Servisi — Enver Demirkari (Virgül) tarafından
kurulan tiyatro topluluğu bu sezon Beyoğlu Karaca
Tiyatro'da açıyor perdelerini. Topluluk, Fatih Yıldız'ın
yazdığı, Oben Güney'in sahneye koyduğu Kabare tarzı
"Ar mı Kâr mı" adlı oyunu sahneleyecek. Güncel
olaylardan kesitler sunan oyun, sosyal ve ekonomik
çelişkileri aktanyor. Oyunda Enver Demirkan, Ayben
Erman, Demir Nuyan, Ece Orge, Reyhan Akyüzlü, Sema
Toksöz, Kuzey Sayan, Buket Avad, Mehmet Ozmut,
Dilek Kervan, Mustafa Başbuğ ve Hale Yılmaz yer alıyor.
SEMİNER
BILAK seminerleri
• Kültür Servisi — BlLAR'ın Güz 1991 dönemi
programlı seminer dizıleri başladı. Bugün saat 18.30'da
Iskender Savaşır, Postmodernizm tartışmalanrun uzerinde
yer aldığı tarihsel zemini anlatacak, bu tartışmalarda
kritik rol oynayan aydınlanma, modemleşme ve ilerleme
gibi kavramlan tamtacak. Aynı sıralarda Yücel Sayman
"Terörle Mücadele" konusunu anlatacak. Saat 20'de
Murat luna "Psikanalitik Düşünmenin" ilk uygulandığı
alan olan düş yorumlarından iki örnek verecek. Yann
18.30'da Sungur Savran'm Marksizm ve Ulusal Sorun
başlıklı seminer dizisi başlayacak. Aynı saatlerde Ali
Akay, "modern dünyadaki iktidar ve direniş odaklanmn"
tartışılacağı semınere giriş olarak Foucault'nun iktidar
kuramını anlatmaya başlayacak. Daha sonra Aydın
Giritli ve Cemal Hekimoğju birlikte Rus Marksizmini
anlatacaklar. 7 kasım perşembe 18.30'da Yavuzer
Çetinkaya ve Saruhan Oluç*un "Bir Filmi Okumak" ve
"Bürokrasi ve İktidar" başlıklı seminerleri, saat 20.00'de
ise Nail Satlıgan ve Oruç Aruoba'mn "Das Kapital ve
Kapitalizm: Bir Yüzyılm Son Bilançosu" ve "Felsefe
Gözüyle Şiir" başlıklı seminerlenn programı tamtılacak.
8 kasım cuma günü Deniz Türkali'nin "Oyunculuk"
atölyesi başlayacak. Aynı gün saat 20'de Psikanalitik
Düşünmenin ikinci oturumu ızlenecek.
YARIŞMA
Ceyhun Atuf Kansu Şiir Odülü
• ANKARA (Cumhuriyet) — Ceyhun Atuf Kansu Şiir
Ödülü'ne 1992 yılı için katılma koşullan açıklandı. Her
yıl düzenlenen Ceyhun Atuf Kansu Şiir ödülü'ne 1992
yılı için katılma koşullan şöyle: "— Odüle aday olan
yapıtlarda, Ceyhun Atuf Kansu'nun şiir anlayışı göz
önüne ahnarak çağdaş bir dunyagörüşu ve dil bilinci
temel ölçüt olacak. 15 Ocak 1991 - 15 Ocak 1992
tarihleri arasında yayımlanan bütün şiir kitaplan ödule
katılabilir. Aynca ödül yazmanhğı, bu kitaplar arasından,
çeşitli nedenlerle katılamayan kimi yapıtlan da ödule
aday olarak gösterebilir. Çeşitli nedenlerle kitap halinde
basümamış, ancak kitap bütünlüğü taşıyan şiirlerle de
ödule aday olunabilir. Seçici Kurul Gülten Akın, Talip
Apaydın, Refik Durbaş, Ahmet Erhan, Bahar Gökler
(ailesi adına), Ismail Karaahmedoğlu, Emin özdemir'den
oluşuyor. ödulü kazanan yapıt Ceyhun Atuf Kansu'nun
ölüm yıldönümü olan 17 mart günü açıklanacak. ödule
son katılma ve aday gösterilme tarihi 15 Ocak 1992.
ödüle aday olacak yapıtlar, şairin adı, açık adresi ve kısa
yaşamöyküsüyle birlikte 7 adet kitap ya da 7 kopya
dosyayla 'Işık Kansu, tnkılap Sokak, No: 19/4
Kmlay/ANKARA' adresine elden ya da postayla
gönderilecek.
• AĞCA, İPEKÇİ'Yİ NEDEN ÖLDÜRDÜ ?
• CIA AJANI BIN^ FRANK TERPİL KİMOİR ?
• CLADİO NEDİR ?
Halil Ergun
Berhan şimşek
Nur Sürer
Yön Oğuzhan Tercan
Müzik. Zulfu UvaneH
UZLAŞMA
6. HAFTA
O r t a k ö y O K M (15«6»87) 1300-1530-1800-2030
Pendik OSCAR (3900969) 11 00-13 30-1600-1830-21 00
Samarakis'ten 'merhaba'Yunanlı yazar A ndonis Samarakis 10. TÜYAP tstanbul Kitap Fuarı'nın konuklanndan
10. TÜYAP lstanbul Kitap
Fuan etkinlikleri
çerçevesinde Türkiye'de
bulunan Andonis
Samarakis, Türkiye ile
Yunanistan arasındaki
sorunlann ancak iyi
kalplilikle
çözümlenebileceğini
söyledi.
Kültür Servisi — "Merhaba,
merhaba... Kalimera" diyerek
geldi Andonis Samarakis. Son
derece neseli. Sonra iki çevirme-
ninin ortasma oturdu. Bu sıra-
da eşi ilk sıraya yerleşti, fotoğ-
raf makinesini çıkardı ve Sama-
rakis'i görmesini engelleyen sü-
rahiyi masanın yan tarafma
koydu.
10. TÜYAP tstanbol Kitap
Fuan'nın konuklanndan biri de
Andonis Samarakis. Yunan ya-
zar, dün gerçekleştirilen basın
toplantısında okuruna kendisi
hakkında ipuçlan verdi ki bun-
lar, onun sevecenliği, güleryüz-
lülüğü ve banşçı tavnydı. An-
donis Samarakis bugün de
okurlanna saat 14.00'te TÜ-
YAP Konferans Salonu'nda
"Günümüzde Yazann Sorum-
luluğu"ndan söz edecek.
önce ne kadar zamanı oldu-
ğunu sordu Samarakis. "tstedi-
ği kadar" konuşabileceğini öğ-
rendiğinde, "O zaman akşam
fuar kapandıktan sonra hep bir-
likte rakı içmeye gideriz" dedi
ve dinleyicisinden büyük bir al-
kış aldı.
Andonis Samarakis, 1919 yı-
unda Atina'da doğmuş. Atina
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'-
ni bitirmesiyle birlikte Çalışma
Bakanhğı'nda göreve başlamış.
Hoş bir tesadüf, ilk yurtdışı se-
yahati Türkiye'ye olmuş.
"Türkiye'ye Uk gelişim 72 ya-
şımda olmadı yani" diyerek
açıklıyor.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde
TUYAPTA
BUGÜN
Andonis SAMARAKİS
ÇEVİRMENLERİYLE BtRLtKTE — Andonis Samarakis'in çevirmenliğini, kitaplarını Türkçeye
çeviren Panayot Abacı ile genç çevirmen Cornelia Çevik üstlendi. (Fotoğraf: IBRAHtM GÜNEL)
ve ABD'de resmi görevlerde bu-
lunan Andonis Samarakis,
1967-1974 yıllan arasındaki Al-
baylar Cuntası döneminde gö-
revinden alınmış, kitaplannın
da Yunanistan'da yayunlanması
yasaklanmış. Bugün hâlâ Ati-
na'da yaşayan yazar, kitaplann-
da kapitalist toplumlarda bire-
yin içine düştüğü çıkmazı ve
gösterdiği tepkileri konu alıyor.
Türkiye'de de birçok kitabı ya-
yımlanmış yazann; ancak bun-
lann bir kısmı, "korsan yayın"
ve Andonis Samarakis basın
toplantısına gelirken tüm bu ki-
taplan da yanında getinniş. lç-
lerinden biri, "Tehlike Kolu",
(Tehlike tşareti) adıyla Batı
Trakya'da çevrümiş Ustelik. Ya-
zann tüm bu çevirileTden daha
sonra haberi olmuş.
"Türkiye'de de böyle mi olu-
yor bilmiyoram" diyor. "Bir
koca karısının kendisini aldat-
tığını en son öğrenir. Türkiye'-
de benim iznim olmadan kitap-
lanm yayunlaoıyor. Ben eş olu-
yorum burada. Ancak bir yaza-
nn yapıtlannı Türkiye'de gör-
mesi, yazar yattruna olmadıgı
için sevindiricidir. Yazar, basit
bir insandır ve tek sevinci sesi-
nin duyulmasıdır. Amaç, zaten
kazanç degildir."
Türkiye ile Yunanistan ara-
sındaki sorunlara da değinen
Andonis Samarakis, "Keşke
politik önderlerimiz rakı sofra-
sında tartıssalar da kararlan
orada versder. Türkiye'de, Yu-
nanistan'da ve tüm dünyada
gençlerin tek bir amacı var: Öz-
gürlük, özgürlük, özgürluk ve
banş... Edebiyatçılar ve basın,
bu savaşı vermek zorunda"
diyor.
Günümüz dünyasmda artık
gizli saklı hiçbir şeyin kalmadı-
ğım anlatan Andonis Samara-
kis, "Yunanistan'da bugün iş-
sizük, ekonomi sorunlan var,
Türkiye'de biliniyor bn. Türki-
ye'deki sornnlar da Yunanis-
tan'da biliniyor. Yunanistan'da
sizin daha iyi yannlar için çalış-
tığınızı biliyoruz" diyor. Edebi-
yatın gunluk sorunlarla ilgilen-
mesi gerektiğini söyleyen ve an-
cak böyle yalın insana ulaşıla-
bileceğine inanan Andonis Sa-
marakis, "Öbür dünyada mu-
sakka, şiş kebap vs yiyebiliriz.
Ama oturup konusamayız"
diyor.
"Kardeşük, sevgi, isbirliği ve
umut"... Türkiye'ye geüp bun-
lardan söz etmeyi çok istediği-
ni ve artık "içinin rahat
oldugunu" beurtiyor Andonis
Samarakis. "Sesi olmayanlann
ses: olmalıyız. Sesini ıstırap çe-
kerek yitirenlerin, görüsleri ne-
deniyle hapishanede bulunan in-
sanlann sesi olmalıyız. Insanlar
artık yeter diyor."
Kıbns sorununun ancak iyi
kalplilikle çözümlenebileceğine
inanan Andonis Samarakis,
"Bununla birlikte ne yazık ki
tarihsel bir gerceği de haüriama-
lıyız. 1974 Kıbns işgali pek çok
insamn ölümune. yaralanması-
na ve kaçmasına neden oldu"
diyor. Samarakis, "Yunan De-
tnirtaş'a (Ceyhun) Türk Ando-
nis'i davet ettigi için tesekkür
ediyonını" diyerek bitiriyor ko-
nuşmasını.
İ H z a gÜMİi:
TYS standı: Salâh Birsel,
Mehmed Kemal, Erbil
Tuşalp, Ercüment Uçan,
Kemal özer, Halim
Uğurlu, Ahmet
Miskioğlu, özgen Ergin,
Ruşen Hakkı, Ibrahim
Artuç, Mualla Sümer,
Suat Vardal, Tamer
Abuşoğlu, Andonis
Samarakis.
Gerçek Sanat Yayınlan
standı: Sennur Sezer,
Hasan Hüseyin Yalvaç,
Bedrettin Aykm.
Bilgi Yayınevi standı:
Tarık Dursun K.
Joker Yayınlan standı:
Tuncay Akgün, Mehmet
Çağçağ.
Cnmhuriyet Kitap
Knlübü standı: Mücap
Ofluoğlu, Mahmut
Makal.
Sel Yayıncıbk standı:
Oktay Akbal.
Adttl töreal:
Altm Kitaplar Yayınevi.
Saat 11.00-12.00.
Sftyleşi:
"Günümüzde Yazann
Sornmluluğu". Andonis
Samarakis. Saat
14.00-15.00.
"DU Üzerine". Cevdet
Kudret. Saat 16.00-17.00.
"Garnitür" Serdar
Kıcıklar, "Kırk Yılda
Bir" Mustafa Eremektar,
"Sus ve Dinle" Tan
Oral. Karikatürcüler
Derneği standı. Saat
14.00-19.00.
KöNUK YAZAR
Rçman Sokağı'ndan
Şiir Sokağı'na
TÜYAP isUnbul Sergi Sarayı'nda dün düzenlenen bir
10. tstanbul Kitap Fuan'na 10 yıldır sürekli
kaülan yayınevlerine Anakent Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen tarafından birer tesek-
kür plaketi verildi. Törende söz alan Prof. Dr. Nurettin Sözen, "Toplum hayatında 10 yıl önemli
bir adım. Bu süreçte kitaplan sevdirmek görevini yüklenen yayınevlerine bu plaketleri sunmak
haklı bir girişim. Ancak bu odüller 150'ye yakın yayınevini bir araya getiren "TİJYAP"a verilse
daha dognı ölurdu" dedi. Törende Arkın Kitapevi adına Ramazan Arkın'a, Cumhuriyet Matba-
acılak ve Gazetecilik TAŞ adına gazetemiz Yazı tşleri Mıiduru Okay Gönensin'e, Milliyct Yayın
AŞ adına Muhittin Kazımoğlu'na, Redhouse Yayınevi adına Cerina Logico Blakney'e, Variık Ya-
yınlan AŞ adına Filiz Nayır'a ve Yapı Kredi Yayınlan adına Turhan Dgaz'a plaketleri Prof. Dr.
Nurettin Sözen tarafından verildi. (Fotoğraf: İBRAHİM GLNEL)
SANATKUÜSI
"Temiz" ya da "kara" Tuıkçe...
Prof. Mümtaz Soysal, TÜYAP 10. lstanbul
Kitap Fuan'nda "Temiz Türkçe" başhkh söy-
leşide dil uzerinde dunırken doğal olarak buna
bağlı olarak "edebiyat"ı da gözardı etmedi.
"Kendi ararruzda bir çeşit zencice, tarzanca ko-
nuşmaya başladık" diyen Soysal, sözü edebiya-
ta getirerek şöyle konuştu: "Yazarlanmızm ço-
ğu, eserierinde özün iyi olması ve mesajın değerli
olraasıru birinci planda tutarken aktarma aracı
olan dil ikinci planda kalıyor. örneğin Oı'.ıan
Pamuk'un Kara Kitap'ı hoşgörülecek yanlışla-
nn ötesinde, titizlik eksikliğinden gelen yanhş-
lıklar da taşıyor. AynnUlar uzerinde durmak bile
saygıyı arttınr. Türkçe çok zengin bir dil olma-
sma karşm bugün sevilmiyor, horlamyor. Tüm
toplum, kurallan bozulmuş Türkçeyi konuşu-
yor." Söyleşiyi dinleyenlerden biri şöyle mınl-
danıyordu kendi kendine: "Acaba Orhan Pa-
muk da bu kurallan bozulmuş Türkçeyle yazdı-
ğı için mi böylesine önemsendi?" Anlaşılan is-
ter dil, ister edebiyat üzerine nerede bir tartış-
ma çıksa Orhan Pamuk "Kara Kitap"ıyla kimi-
lerine göre "Kara Yazar" olarak bir süre daha
gündemde kalacak gibi...
ZEYYAT SELİMOGLÜ
Fuar alanma kuşbakışı bir
bakışla baköm gündüz düşüm-
de. tki sıralı yaymevi standlan
arasında dar sokaklar uzamyor,
köşeler dönülüyor, yeni bir so-
kağa giriliyordu ardından. So-
kaklann adlannı okudum: De-
neme Sokağı, Roman Sokağı,
öykü Sokağı, Şiir Sokağı...
Tam Roman Sokağı'na sapaca-
ğun sırada Deneme Sokağı'nın
köşesinden Vedat Günyol çıkı-
verdi, selamlaştık, Salâh Birsel
bir köşeye oturmuş kitap imza-
lıyordu; az sonra yarundaydım.
Roman Sokağı'na girdim,
baktım Orhan Pamuk, biraz
ötede de Rıfat Ilgaz'ın tek ba-
şına yaşadığı köşkü! Orhan Pa-
muk, yeni doğmuş kın Rüya'yı
düşlüyordu o sırada, ya da ye-
ni bir romanı! Çok geçmedi, in-
san seline kapıldun, bir de ne
göreyim, Öykü Sokağı'na sü-
rüklenmişim bile. Tanıdık yüz-
ler art arda belirdi: Işte Necati
Güngör, Tahsin Yücel, onlarla
selamlaştık, kısa süre olanakh
görüşme! Tanır gibi olduğum
sakaUı bir yüz gördüm, selam
verdim, selam verdi, Mario
Levi'ydi o! Yaymevi standında
Bekir Yıldız dunıyordu, gulüm-
sedi öteden, merhaba... Yanım-
dan Osman Şahin geçerken el sı-
kışma, insan seli aldı da götür-
dü Osman Şahin'i; çok şık De-
mirtaş Ceyhun'la karşılaştım,
Hakkı özkan, Sulhi Dölek,
Nursel Duruel, Ayşe Kilimci
sonra; Erdal öz, standımn
önünde, yanında, içindeydi.
Yammdan selam verip gecen
şair Teo, koşar adım Şiir Soka-
ğı'na attı kendini. Az sonra ben
de Şiir Sokağı'ndaydım işte, so-
kağın köşesinde Hilmi Yavuz
duruyordu, yeni cıkmış kitabı-
m gösterdi. Şiir SokağVnda
Cengiz Bektaş'la kısa süre gö-
rüştüm, 'mimaride şiir'i düşü-
nüyordu belki. Eşiyle birlikte
gelmiş Arif Damar oradaydı ve
Ercüment Uçan, 'Tahtadan
Kıhç'ıyla selin tam ortasından
kendine yol açmamn ardınday-
dı. Kalabalık bunaltmaya baş-
ladığı sırada bomboş bir stand
gördüm kenarda; ne kitap, ne
masa, ne sandalye, ne tezgâh...
Bir dört köşe mekân ki bilge bir
ferahhk gelmiş de kurulmuş her
yanına. Uzerinde 'Bilgilik
Yaymevi' yazdıydı. Henüz kita-
bı, tezgâhı, masası yoktu ama,
sıcağın da bastırdığı şu kalaba-
lık içinde öyle bir ferahlığı var-
dı ki kendimi az sonra o ferah-
hk veren boşluğun içinde bul-
dum; ayn dünyalar da gerekliy-
di sırası geldiğinde. Düşümde
yukandaki yazıyı, 'Bilgilik' söz-
cüğünü, siüverdim, 'Bilgelik
Yayınevi' koydum o standın
adını!
Şiir Sokağı 'ndaki teTS akınü
içinde Refik Durbaş'la karşılaş-
tım. Akıntıyla yammdan hızla
geçmek üzereyken "Bir yazı
yazsana!" diye seslendi.
— Ne yazısı? dedim yanım-
dan geriye doğru dönüp.
Benden istediği, işte bu yaz-
dığım yazıydı!
Asya Sinemalarını Tanıtım Konferansı bu yıl Japonya'da gerçekleşti
Asya sinemaları birbirinî tanıyor
ATİLLÂ DORSAY
Yamagata, Japonya'mn kuzey bolge-
sinin önemli bir kenti. Eski bir yanar-
dağ olan Zao'nun eteğinde, Mogami
nehrinin suladığı topraklarda kurulmuş.
Tarihi ve tapınaklanyla ovımen, ama so-
nuç olarak oldukca modern ve yaklaşık
250.000 nüfuslu bu kentte, bu yıl ikinci
kez bir Uluslararası Belgesel Film Fes-
tmüi yapıldı. İlki 1989'da yapılan ve bu-
yük ilgi gören şenlik, bu yıl gerek hükü-
metin gerekse yerel yönetimin büyük
yardımlanyla yinelendi. Dünyanın her
yamndan 200'ü aşkın belgeselin başvur-
duğu şenlikte, Jean Douchet, Krzystof
Kieslowski, Eduardo Coutinho, Süley-
man Cisse gibi önemli isimlerin katıldı-
ğı bir jüri, eleme sonucu kalan 20 kadar
filmi izledi. Çağnlı olduğumuz şenlikte,
biz de bu filmleri görmeye calıştık.
Çahştık diyorum, çünkü bizim şenli-
ğe katılmamızın asıl nedeni, bir başka
organizasyondu. İlki ağustos 1990'da
Hindistan'ın Yeni Delhi kentinde topla-
nan ACPAC—Asya Sinemalannı Tanı-
tını Konferansı, bu kez ikinci toplantı-
sını Yamagata kentinde yapıyordu. Biz,
savaş dolayısıyla katılamadığımız Yeni
Delhi'den sonra yapılan bu ikinci top-
lantıya katılmak istedik. Böylece hem bu
ilginç toplantı aracılığıyla Asya ülkele-
rindeki sinema örgütlenmelerini kavra-
yacak hem Yamagata Şenliği'ni izleye-
cek hem de Uzakdoğu'yu görebildiğimiz
ölçüde tamyabilecektik.
Uzakdoğu'yu ileriki günlerde -ve baş-
ka sütunlarda- anlatmayı umarak şim-
dilik söz konusu ACPAC toplantısına
değinelim. Hemen tüm Asya ülkelerin-
den gelen temsilcilerin katıldığı ve bir
"uzmanlar toplanbsı" tarzında gecen bu
toplantı, 3 gün sürdü. Japonya, Çin,
Tayvan, Güney Kore, Malezya, Tay-
land, Singapur, Hindistan, Endonezya,
Filipinler, Hong Kong, Pakistan, Sri
Lanka, Vietnam gibi ülkelerden gelen
temsilciler, ülkelerinde sinemamn dunı-
mu, pazar, ulusal üretim, Amerikan ve
Hong Kong filmlerinin üstünlüğü,
sinema-TV Uişkileri, sansür, iktidarların
sinemaya bakışı gibi konularda rapor-
lar sundular.
Ortaya çıkari görünüm doğrusu çok
ilgi çekiciydi. Koskoca Asya kıtasının
birbirinden kimi zaman onca uzak ülke-
lerinin sanatsal sorunlan, birbirinden
çok farklı değildi. Elbette kimi temel ay-
nhklar vardı. ömeğin Çinli sinemacılar
hâlâ sinemamn tümüyle devletin dene-
timinde "resmi" sanat olma yamndan
yakınıyorlar, Endonezya temsilcisi ağır
sansürü eleştiriyor, Hindistan ulusal si-
nemayı ezen "yabancı kültür" emper-
yalizminden, Tayvan "resmi göriiş"ten,
Tayland, Singapur veya Malezya "ya-
raücı yokluğu"ndan dem vuruyorlardı.
Bizim onca yakındığımız Amerikan si-
nemasının yerini, Asya'nın bu uzak
ucunda daha çok Hong Kong sineması
alıyordu. Asya ülkelerinin çoğu, kanlı-
bıçakh, anlamsız bir şiddeti sürdüren
Hong Kong yapımlanndan yakımyorlar-
dı. Işin tuhafı, aynı yakınmayı Hong
Kong temsilcisi de yapıyordu. Genç Vi-
etnam sinemasından gelen temsilci, alt-
yapı yokluklanm, Pakistanlı meslekta-
şım Aijaz Gül ise ülkesinde sinema se-
yircisinin biUnçsizliğini söz konusu
ediyordu.
Toplantıda özellikle 2 ülkeye olan il-
gi dikkatimizi çekti. Bunlardan biri,
"Uzakdogu'nun zengini" Japonya, di-
ğeri ise bizim ülkemiz Türkiye idi. Ja-
ponya, sermaye birikimiyle, altyapısıy-
la, çeşitli olanaklarıyla tüm Uzakdoğu
ülkelerinin hedefiydi. Bu ülkeyle ortak-
yapunlara gitmeye, filmlerinin teknik iş-
lemlerini orada yaptırmaya, hatta fihn-
lerini olmayan kendi arşivlerinden çok
Japon Asya Kültür Vakfı adını taşıyan
örgütün olanaklarıyla korumaya çalışı-
yorlardı. Japonya da Uzakdoğu ulkele-
riyle olan ilişkilerinde sinemamn rolünü
kavramış ve bu alanlara büyük bütçeler
ayırmaya başlamıştı (Yamagata Şenliği'-
nin bütçesi 1 milyon dolardı örneğin -5
milyar TL-; eylül sonunda yapılan Tok-
yo Şenliği'nin bütçesinin ise bunun bir-
kaç katı olduğu söyleniyordu).
Türkiye'nin Uzakdoğu'dan nasıl go-
runduğünü ise bu konferansta ilginç bi-
çimde gözledik: Büyük, önemli, kalkın-
ma yolunda büyük hız almış bir ülke,
Asya'mn en batıdaki uzanüsı, bir yamy-
la Avrupa'nın başlangıcı. Türkiye'ye
olan bu ilgi, bizim şahsımıza yöneltilen
ilgide somutlaştı. Hazırladığumz konuş-
ma metni çoğaltıhp dağıtıldı ve en azın-
dan 4-5 ülkenin sinema ve iletişim organ-
lan sorumlulan, bunu basacaklarmı söy-
leyip bizden izin istediler. Hemen hepsi
İstanbul Festrvali'nin ününü, saygınlığı-
m duymuşlardı; bize sorular sordular ve
ilk kez katıldığımız bu toplantıda, ko-
nuya uzakhğımıza karşm bizi de Hindis-
tan, Malezya, Filipin, Singapur ve Ha-
waii temsilcileriyle birlikte 5 kişilik "yn-
rütme kurulu"na seçtiler.
Asya'da bir şeyler oluyor kuşkusuz ve
sinema, hem olup bitenleri saptamak,
hem de bunca uzak ve farklı kültürleri
yakınlaştırmak için olağanüstü bir işlev
görüyor. Toplantımn somut sonuçlan
olarak bir karşılıkh bilgi, belge ve tanı-
tım malzemesi değiş-tokuş birimi kurul-
ması, her ülkede bir Asya Film Merke-
zi kunılmaya cahşüması, bir Asya FJeş-
tirmenler Birliği ve belli bir programla-
ma dahilinde bir Asya Bilgi Kaynagı,
Asya Sinemasına Bakış ve Asya Filmle-
ri Sözlüğü adlı 3 temel yayın oluşturul-
ması kararlaştınldı. Böyle bir toplantı-
mn ileride bir gün îstanbul'da da yapı-
labilmesi, kuşkusuz ülkemizin son yülar-
da belirginleşen "dışa açılma" (ve bu
arada Asya ülkelerine de açılma) temel
siyasetine uygun düşen önemli bir geli-
şim olacaktır.
l^şadığımız
Gtinler
• İSTANBUL (AA)
Otomobil-lş Sendikası
tarafından "Yaşadığımız
Günler" konulu bir
fotoğraf yanşması
düzenlendi. Otomobil-iş
Sendikası Genel Başkanı
Celal Özdoğan yaptığı
açıklamada, tüm
fotoğrafçılara açık
yarışmada, çalışma ve
bannma koşullan, çevre
kirlıliği, eğitim, sağhk,
dinlenme, doğa ve hak
arama çabalanmn konu
olarak seçildiğini beUrterek
yapılan değerlendirme
sonucunda ilk 3'e giren
eserlerin sahiplerine 500>
er
bin lira para ödülü
verileceğini kaydetti.
Gökmen
ItalyaVia
• Kültür Servisi —
Valentino Bucchi piyano
yarışmasında jüri üyeliği
yapacak olan orkestra
şefimiz Rengim Gökmen
4-14 kasım tarihleri
arasında Roma'ya gidecek.
Aynı zamanda "Müzik
Ekolünün tkibinlerdeki
Reformu" başlıklı iwr
kongrede "Müzik
Eğitiminin Toplumlann
Gelişmesindeki önemi ve
Türkiye'de Müzik Eğitimi"
üstüne bir bildiri sunacak.
Mehter
bölümüne
§anatçı
• Ankara (Mak Ajans) —
Kültür Bakanlığı'na bağlı
olarak yeni kurulan
lstanbul Tarihi Türk Müziği
Topluluğu'nun "Mehter"
bölümüne sözlü ve
uygulamalı olarak yapılacak
sınavla stajyer erkek ses ve
saz sanatçılan alınacak. Ses
sanatçılan: Çevgahi (8); saz
sanatçılan: Davul (2), zil
(3), zurna (3), kös (1),
nakkare (1), ney (2)
dallarında yapılacak.
Resimli
Roman dergiai
• İstanbul (1ÜHA) —
Hayal Mahsulleri Ofisi
tarafından düzenlenen
Resimli Roman dergisi 1
arahkta piyasaya sürülüyor.
Sayfalannda yaklaşık 40
yeni çizerini çalıştıracak
olan Resimli Roman dergisi
Irfan Sayar, Sarkis Paçacı
ve Ergün Gündüz
tarafından çıkartılıyor.
y
yeni kitabı
• Kültür Senisi — Şair-
yazar Mustafa Suphi
Yeşilyurt'un ikinci şiir
kitabı çıktı. Daha önce
"Mavi Kalsm Gökyüzü"
adlı kitabı yayımlanan
Yeşilyurt'un ikinci kitabı
"Dudağunda Tekrarlanıp
Durduftun."
BUGÜN
• Bateı'nın sdyleşM
Perihan Balcı'mn
Amsterdam-lstanbul
Konımada Mukayese
konulu söyleşisi saat
14.00'te Yüdız Kültür ve
Sanat Merkezi Konferans
Salonu'nda. (158 30 80)
• Yeni Türk filri Adnan
özer'in Yeni Türk Şiiri
konulu söyleşisi saat
16.00'da Atatürk
Kitaphğı'nda başlıyor. (149
09 45)
• Die Befanten kona«ri
Die Elefanten topluluğunun
caz konseri saat 19.00*da
Atatürk Kültür Merkezi'nde
(151 56 00)
• Türk kıyafetleri Prof.
Dr. Nurhan Atasoyun,
Türk Kıyafetleri Üzerine
Avnıpa'daki Araştınnalar
konulu konferansı saat
15.00*16 Yüdız Sarayı
Silahhane'de.
bugün
bilsak
5 KASIM SALI:
19.00 Bihm Dizisi:
"Biyoritmlcr (lçimizdcki
Saatlcr)"
Ergun ZOGA
Can POLAT
Seramik Çalışmalan
KadrıycE/cl AĞAOĞLU
14.00-17.(X)
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
12.00-00.30
AfricanCafe-Bar(5.Kaı)
Bülcnı-Hakan-Çhırsıian(Lıvc)
Her Pa/iirtCM Ögrcncı Günü
Her Cuma vc Cumartcsi Parti
UILSAK FINDIKLI
Cafe-Bar-Restaurant
Rt/ervasjon:
0
bilsak, sırnsclvılcr cad.,
soğancı sok. 7 cıhangir
143 28 79-99