22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 5 KASIM 1991 15 gün süren • İç PoMtika Servisi — Tercihli oy sisteminin azizliğine uğrayan RP'nin Istanbul 6. bölge mületvekili Recep Tayyip Erdoğan, 11 gün taşıdığı mazbatasını, YSK'nın karanyla listedeki ikinci sıra adayı Mustafa Baş'a devretmek zonında kaldı. RP İstanbul tl Başkan Yardıması Feyzullah Kıyıklı, tercih sisteminin öncmli bir özelliginin de bu değişimler olduğunu belirterek "Biz olaya seçilen kişiden çok partimiz adına bakıyoruz. Konu hukuki meseleden kaynaklanmaktadtr. Kimin hakkıysa milkt adına hayırh olsun" dedi. Prof. Fışek anıldı • ANKARA (AA) — Türk Tabipler Birliği eski Başkanı Prof. Dr. Nusret Fişek, ölüm yıldönümünde törenle anıldı. Türk Tabipler Birliği'nce (TTB) Nusret Fişek adına verilen ödüller de sahiplerine dağıtıldı. Prof. Dr. Nusret Fişek'in ailesi, çalışma arkadaşları ve öğrencilerinin katıldığı anma töreninde Turk Tabipler Birliği'nce Nusret Fişek adına verilen ödüller de sahiplerine dağıtıldı. Nusret Fişek Halk Sağlığı ödülü, bu yıl Dr. Ratıp Kazancıgil ile 1983'te ölen Dr. Cahit Başkök'e verildi. 1991 Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü ise 5 sağlık ocağına dağıtıldı. Sağlık ocaklarının tüm personelini kapsayan ödülleri Antalya Aksu, Isparta Göksoy, İzmir Bornova merkez, Muğla Yerkesik ve Bayır sağlık ocaklan kazandılar. Genç hekimlere verilen pratisyen hekimlikte bilimsel araştırma ödullerinı ise Dr. Melek Dundar Demir, Dr. Adile Tinç Öniz ve Dr. Nilüfer Özaydın aldılar. Sendikacıya 7 ay hapis • ANKARA (AA) — Devlet Bakanı lmren Aykut'un, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı iken kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle sendikacı Metin Türker aleyhine açtığı ceza davası sonuçlandı. Mahkeme, Bağımsız Çelik-tş Sendikası Başkanı iken duzenlediği basın toplantısında sarfettiği sözlerin hakaret kastı taşıdığı sonucuna vararak Metin Türker'i 7 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın cezası daha sonra 3 milyon 791 bin lira para cezasma çevrilerek ertelendi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Türker'in avukatı Yusuf Alataş, Çelik-tş'e bağlı bazı işkollarında bir süre önce yapılan grevler sırasında sendika Genel Başkanı Metin Türker'in kararlı bir tutum sergilemesi nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın boy hedefi haline geldiğini söyledi. Mületvekili olamayanlar • ANKARA (ANKA) — Genel seçimlerde çeşitli partilerden aday olan ancak milletvekili seçilemeyen 150 Milli Eğitim Bakanlığı görevlisi, YSK'nın seçim sonuçlarını açıklamasından sonra, MEB'ye geri dönmek için hazıdığa başladılar. Edinilen bilgiye göre ANAP'tan milletvekili adayı olan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ihsan Özçukurlu, DYP'den aday adayı olan Ticaret ve Turizm Genel Müdür Yardımcısı Faruk Çam, MEB Kadro Dairesi Başkanı Rıfkı Cengiz, Bakanlık Müfettişi Tacettin Demir'in de aralarında bulunduğu yetkililer MEB'ye geri donüş hazırhğına başladılar. 1. lHusal Kadın Kongresi • İSTANBUL (AA) — Türkiye'de kadının rolü ve etkinliğinin tartışılacağı, "1. Ulusal Kadın Kongresi", 6-7 kasım günleri Cemal Reşit Rey Salonu'nda yapılacak. Lioness yönetim çevresi tarafından düzenlenen kongrenin açılışına, Başbakan Mesut Yılmaz ile tstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun da katılacağı bildirildi. Lioness yönetim çevresinden yapılan açıklamaya göre eğitim, kültür, sağlık, ekonomi, hukuksal alanda kadının sorunlarının tartışılacağı kongre, "2000'lere doğru siyasette ve yönetimde kadın" konulu panelle sona erecek. RP lideri, Yılmaz'dan DYP azınlık hükümetine dışandan destek verilmesini istedi Erbakarfın alternatif turuErbakan dün ANAP Genel Başkanı Yılmaz ve SHP Genel Başkanı İnönü'ye birer nezaket ziyareti yaparak DYP azınlık hükümetine dışarıdan destek verilmesini istedi. ANKARA (Ciimhuriyet Bii- rosn) — RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan, ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'ye yaptığı nezaket ziyaretlerinde, DYP azınlık hükümetine dışan- dan destek verilmemesi gerekti- ğini söyledi. RP lideri, "Denen- miş, bir daha denenmez" dedi. Erbakan, Genel Başkan Yar- dımcısı Şevket Kazan ve Genel Sekreter Oguzhan Asiltürk ile birlikte saat 12.30'da ANAP Ge- nel Merkezi'ne geldi. Yılmaz, Erbakan'ı 4. kattaki makam odasının kapısında kar- şıladı. Yılmaz ve Erbakan, yal- nızca el sıkıştılar. Erbakan, 45 dakikaük görüşme öncesinde çok iyi bir seçim dönemi geçi- rildiğini, herhangi bir huzursuz- luk olmadığını belirterek "Bu- nun şerefinin biiyük böliimıi de iktidar partisi olarak size ait" di- yerek Yılmaz'ı tebrik etti. Görüşme sonrasında gazete- cilerin sorularını yanıtlayan Er- bakan, AMAP'm 9 yıl iktidar- da kalmasına ve vatandaşın tüm şikâyetlerine rağmen aldığı so- nucu başan olarak niteledi. Yıl- maz'ın kendisine cumhurbaş- kanlığı sorununa ilişkin önceki görüşlerini aktardığını belirten Erbakan, "Demirel'i dışlayan bir koalisyon formülü gündeme geldi mi" sorusuna da "Böyle bir şey konuşmadık, ülkenin önemli bir noktada olduğunu, milletin sorunlanna partikr ara- sı işbirliği ile çözum bulunması konnlannı ele aMık" yanıtını verdi. 1979'da DYP azınlık hüküme- tine dışandan destek verdiklerini anımsatan Erbakan, "Azınlık hiikümeti kurulursa, ne olacağı- nı 1980'de yaşadık. Biz, milleti- mizin acı cekmesini istemiyoruz" dedi. Kendilerinin 1979'da denedikleri bu yöntemi şimdi Yıhnaz'ın dile getirdiğini anımsatan Erbakan, "Bir atasö- zü var, 'Denenmiş, bir daha de- nenmez'. Butıu, Sayın Yılmaz'a söyledim" diye konuştu. Erba- kan, "Başbakan Yılmaz, acemi- ce mi davranıyor" sorusuna da "Biz, denenmiş bir yöntem ola- rak bir azınlık hükumetinin dı- şandan desteklenmesinin mem- leket için olumlu bir netice ver- meyecegini ifade ettik" yanıtını verdi. Yılmaz'la görüşmesinin "faydalı" olduğunu kaydeden Erbakan, diğer partilerden de "kardeş partiler" diye söz etti. Yılmaz'ın Azerbaycan'ın tanın- masma ilişkin görüşünü öğren- diğini anlatan Erbakan, Azer- baycan ile birlikte diğer Müslü- man ülkelerin de bağımsızlıkla- rının en kısa sürede tanınması- nı istediğini söyledi. Mesut Yılmaz, Erbakan'la gö- rüştükten sonra yaptığı açıkla- mada, Erbakan'ın DYP Genel Başkanı Süleyman Demirerin kuracağı azınlık hükümetine destek verilmemesi konusunda herhangi bir ifadesi olmadığını belirterek "Ama bizim bu konu- daki görüşlerimizden boşnul ol- madığını hissettim" dedi. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, saat 15.30'da tnönü'- ytl makamında ziyaret etti. Ne- şeli bir havada başlayan görüşme öncesinde Inönü, 6 ki- lo ağırhğındaki TRT kamerası- nı omuzuna, "Ben taşıyabilir miyim" diyerek aldı. 5 dakika- hk gecikmeyle Inönü'nün oda- sına giren Erbakan, "Sayın Demirelle kucaldaşük, sizink de kucaklaşalım, adil dnzen tat- Mk olsun" diye konuştu. Neza- ket ziyaretinde bulunduğunu belirten Erbakan'a Inönü, çiko- latalı krep ikram etti. Erbakan, ^ ^ ^ ^ _ _ _ _ _ _ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ _ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ _ _m_r _ _ _ _ _ _ _ _ _ ^ _ _ ^ _ _ _ _ _ _ _ bunun üzerine "Tatlı yiyeUm, 'HOCA'NIN DESTEK TURU — Demirel, dun 'cumhurbaşkanlığı sorunu'nun çozumü için turlara başlarken RP Genel Başkanı tath konuşalım" derken tnönü Erbakan da Demirel azınlık hükümetine dışarıdan destek turları yaptı. Saat 12.30'da ANAP Genel Merkezi'ne giden RP lideri AN AP de "Ben sizin tatlı yemeseniz dc Genel Sekreteri Taşar'a, "Komşuyuz, ama buraya ilk kez geliyonım. Çok güzel bir bina, böyle ha>ırh bir vesile>le gelmek, şimdi tatu konustutmuzu öiHyonun" nasip oluyor. Hayırlı olsun" dedi. * yanıtını verdi. Anayasa hukukçuları cumhurbaşkanının halkoyu ile seçilmesinden yana değil 'Sisteminözü zedelenmemelTANKARA (Cumhuriyet Bürosn) — DYP lideri Süleyman Demirel'in, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ı Çankaya'dan indirme formülünü değerlendiren anaya- sa hukukçuları, "Özal'ı cezalandınnak ugruna parlamenter sistemin özü zedelenmemeli" görüşünü savundular. Anayasa hukukçuları, cumhurbaşkanı- nın halkoyu ile seçilmesinin, bugün Özal'dan duyulan "yetkilerini genişlete- rek kullandıgı" yolundaki rahatsızlığı or- tadan kaldırmayacağını, aksine kalıcı ha- le getireceğini savundular. AÜ Hukuk Fakültesi ögretim üyele- rinden, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Oya Araslı, "Çankaya sorunu"nun, cumhurbaşkanının yetkilerini anayasal sınırlar dışına taşarak ve tarafsızlıkla bağdaşmayacak biçimde kullanmasın- dan doğduğunu anımsatarak şöyle ko- nuştu: "Böylesi durumlann yaptınmı anaya- sada gösterilmediğinden soruna bugüne kadar hukuki bir çözüm getirilememiş- Ur. Aslında başbakanın ve Bakanlar Ku- nılu'nun yetkilerine sahip çıkmalan, so- runu bütünüyle olmasa bile büyük ölçü- de çözebilirdi. Bugün anayasa degışikli- ği Ue yapılmak istenen, anayasaya aykı- n davranışlar içindeki cumhurbaşkanı- na, görevini sona erdirmek yoluyla yap- tınm uygulamaktır. tzlenen yol da Proff. Dr. Oya Arasta "Cumhurbaşkanının seçimi yöntemi üzerinde yapılacak değişikliğin, Özal'ı cezalandırmaktan öte, rejimin niteliğiyle ilgili çok ciddi etkileri olacaktır." Prof. Dr. HJknet Sani Törk "Kendi isteğiyle çekilmedikçe, cumhurbaşkanının görevine son verilmesi anayasaya aykırı olur ve bir 'sivil darbe' niteliği taşır!' cumhurbaşkanı seçimi yönetimini değiş- tirmektir. Böyle bir amaç için anayasa degişikliğini araç olarak kullanmak, ya- dırgatıcı bir yöntemdir. Ancak cumhur- başkanı alışılmadık biçimde anayasa dı- şına çıktıgı ve bnnun yaptınmı olmadı- ğı zaman, bunun sistemde yine alışılma- dık arayışlara yol açacağının da güzel bir göstergesidir. Fakat çozüm arayışı için- de cumhurbaşkanının seçim yöntemi ko- nusunda yapılacak isabetsiz bir tercihin de yeni sorunlara neden olacağı gözden uzak tutulmamalıdır. Cumhurbaşkanı- nın seçimi yöntemi üzerinde yapılacak bir değişikliğin, Özal'ı cezalandırmaktan öte, rejimin niteliğiyle ilgili çok ciddi et- kileri olacaktır: 1 Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçil- mesinin de parlamento tarafından seçil- mesi gibi demokratik bir yöntem oldu- ğunu da vurgulayan Araslı, "Önemli olan, bu iki demokratik yöntemden han- gisinin anayasanm kurduğu parlamenter rejime daha uygun düşecegini bulmaktır" dedi. Aksi halde halkoyu saplantısının ülkeyi parlamenter rejimin işlerliğini bozacaİc birtakım çıkmazlara sürükleyeceğini kaydeden Araslı şöyle dedi: "Cumhurbaşkanının hangi yöntemle seçileceği belirlenirken, önce pariamen- ter rejimde kararlı mıyız, yoksa bir baş- kanlık ya da yarı başkanlık rejimine mi geçeceğiz? Bunun yanıtı aranmahdır. AÜ öğretim üyelerinden, siyaset büim- cisi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk de cum- hurbaşkamnın azlinin, cumhuriyet dö- nemi anayasalannın hiçbirinde öngörül- mediğini anımsatarak şunları söyledi: "O nedenle, kendi isteğiyle cekilme- dikçe, cumhurbaşkanının görevine son verilmesi -velev bu işlem, kendisini seçen TBMM'nin bir karanyla ya da anayasa- ya eklenecek bir geçici madde ile yapılsın- anayasaya aykırı olur ve bir 'si- vil darbe' niteliği taşır. TBMM kararla- nnın kural olarak anayasa yargısı kap- samı dışında bırakümış bulunması ya da anayasa degişikliklerinin Anayasa Mah- kemesi'nce 'esas' bakımından incelene- memesi ve denetlenememesi, böyle bir karar veya geçici maddenin anayasaya aykınlıgını ortadan kaldırmaz. Hukuka ajkın bir durumun giderilmesi amacıy- la da olsa, hukuka aykın yöntemlere baş- vunılması, bunu yapanlan zaman için- de haksız duruma düşürebilir." Özal'ın, parlamenter rejimin yerleşmiş kurallarına sığmayan Cumhurbaşkanlı- ğı'mn, Türk Anayasa Hukuku'ndaki ba- zı boşluklannda ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydeden Türk, şimdi öncelik- le ele alınması gereken anayasal sorun- ların başında, Cumhurbaşkanlığı statü- sunün yeniden düzenlenmesi, geldiğini belirterek şöyle dedi: "Bu cerçeve içinde cumhurbaşkanının tarafsızlıgını yitirmesi ve anayasayı ka- sıtlı olarak çiğnemesi de TBMM'nin suç- laması ve Anayasa Mahkemesi'nin kara- nyla görevden uzaklaştırma nedeni ola- rak kabul edilebilir. Nitekim, 1949 Fe- deral Alman Anayasası'nda, Federal Meclis veya Federal Konsey'ce, anayasa veya başka bir federal yasayı kasıtlı ola- rak çignemekle suçlanacak federal cum- hurbaşkanının Federal Anayasa Mahke- mesi'nin karanyla görrvinden uzaklaş- tınlması düzenlenmiştir." SHP PM, seçim sonuçkmru değerkndirecek Gözler Parti Meclisi'ne çevrildi Deniz Baykal ve arkadaşlarının girişimiyle toplanan parti meclisinde seçim spnuçları değerlendirilecek. Genel Başkan İnönü dışında 44 üyeden oluşan PM'de genel merkezi destekleyen üyeler az bir farkla çoğunluğu oluşturuyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP'deki parti içi mü- cadelede gözler bu kez bugün toplanacak Parti MecUsi'ne çev- rildi. Deniz Baykal ve arkadaş- larının girişimiyle toplanan Par- ti Meclisi'nde seçim' sonuçları değerlendirilecek. Baykal'a cep- he alan kurucu genel başkan Aydın Güven Gürkan'ın delege- ler bazında "çalışma" yaptığı öğrenildi. Genel Başkan Erdal Inonü dı- şında 44 üyeden oluşan PM'de genel merkez yönetimini destek- leyen üyeler, az bir farkla çoğun- luğu sağlıyorlar. PM'de 15 Ue 18 üyenin "net bir biçimde" Bay- kal ve arkadaşlannın "Olaga- nüstü kurultay hemen toplanmalıydı" görüşünü des- tekleyecekleri bildirilirken bu nedenle bugün saat 14.00'te baş- layacak toplantı, "kritik bir önem" taşıyor. PM üyelerinin çoğunluğunun desteğine sahip olmakla birlikte bazı gelmeyen- lerin olması halinde buradaki oylamalann genel merkez yöne- timi açısından "beklenmeyen bazı sonuçlar dogurabilecegine" de işaret ediliyor. Ancak Genel Başkan Inönü'nün son günler- de takındığı kesin tavnn ve ku- rultay tarihini net bir biçimde açıklamasının bazı çıkışlara en- gel olabileceği de kaydediliyor. Ancak parti içi muhalefetin bu toplantıyı bir zemin olarak kul- lanarak eleştirilerini sert bir bi- çimde gündeme getirmesi, bu arada seçim kampanyasında ya- şanan olumsuzluklardan da ge- nel merkez yönetimini suçlu bul- ması bekleniyor. Kiiçük kurultaya doğru Cumartesi günü Ankara'da Türk-Iş Salonu'nda toplanacak küçük kurultay için de SHP'de- ki parti içi taraflar kollarını sı- vadılar. Parti içi muhalefetle ge- nel merkez yönetimi ve Yenilik- çi Sosyal Demokratlar arasında bir mücadele platformu oluştu- racak olan küçük kurultaydan İnönü ve arkadaşları, "koaUşyo- na destek alarak" çıkmak isti- yorlar. Denizli II Danışma Kurultayı'ndan yeniden yapılanma' talebi çıktı 'Liderlik yarışı artık bitsin' DENİZLİ (Cumhuriyet) — Baykalcıların kalesi sayüan De- nizli'de yapılan SHP il danışma kurultaymda 'horoz dövüşü'ne benzetilen genel başkanhk yarı- şırun sona erdirilmesi mesajı ve- rildi. Kunıltayda aynca DYP ile koalisyona girilmesi, parti içi demokrasiyle birlikte disiplin hükümlerınin işletilmesi, olağa- nüstü kurultayın da liderlik kav- gasına değil, yeniden yapılanma platformuna oturtuhnası gerek- tiği konusunda görüş birliğine varıldı. Seçim yenilgilerinin tartışıldı- ğı ve SHP'de yeniden yapılanma' için görüşlerin belir- diği kunıltayda örgüt yönetimi- ni elinde bulunduran Baykalcı- ların sessiz kalışı dikkat çekti. SHP'de yeniden yapüanmaya 'Inönü-Baykal' çekişmesine çö- züm bulunmasıyla başlanması gerektiğini belirten eski il baş- kanı Ahmet Şimşek, "Sosyal demokratlar kişiler etrafında değil, yeni diişünceier etrafmda birteşmelidir" dedi. Tercih oy- lanyla barajı aşmasına karşın milletvekili seçilemeyen Eğit- Der Genel Başkanı Mustafa Ga- zakı ise "Şoför değiştirir gibi genel başkan değiştirmek SHP için knrtana bir recete degüdir" diye konuştu. Milletvekili aday- larından Selahattin Koçdemir, partiye birlik, beraberlik hava- sının egemen olması gerektiğini söylerken, Çıtak Belediye Baş- kanı ömer Balyemez, "Kisilerin peşinde koşmayalım. Bir za- manlar daglara taşlara 'Umudu- muz Ecevit' yazdık da ne ol- du? Bir kişinin peşinden gitme- nin cezasını bugün örneglyle yaşıyoruz" dedi. SHP'de önce- likle parti içi eğitime ağırlık ve- rilmesini, isteyen ve tercih siste- mi nedeniyle önseçimde 1. sıra- ya yerleşmesine karşm milletve- kili seçilemeyen M.Salih Basma- cı ise sosyal demokrasi kavra- mında yarışa giren sağ partiler- le SHP'nin farkımn somut bir şekilde ortaya konması gerekti- ğini savundu. Edinilen bilgiye göre Kudret Kanaz, Aü Koyuncu ve Hikmet Başaran'dan oluşan kurultaya raportörlerin ortaya konulan gö- rüşler çerçevesinde hazırlddıkla- n raporda, 'Uderük yanşı i*it sin' görüşüne yer verdi. Bu arada HEP Genel Sekre- ter Yardımcısı Ahmet Karataş- m, HEP kökenU 5 SHP millet- vekilinin, tutuklu ve hükümlü- lerin nakli nedeniyle Eskişehir özel Tip Cezaevi'nde inceleme yapmakla görevlendirildikleri yolundaki açıklaması SHP'de sorun yarattı. Karataş'ın yaptı- ğı açıklamada "Otayian yerin- de görüp bu konuda bilgi edin- mek için HEP Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Karataş, Si- irt Milletvekili Sübeyr Aydar, Şunak Milletvekili Orhan Do- ğan, Diyarbalar MiUetvekiU Se- dat Ynrttaş, Diyarbakır Millet- vekili Hatip Dicle ve Mardin Milletvekili Ali Yiğit, Eskişehir Cezaevi'ne gitmek üzere görevlendirilmiştir" denildi. Karataş'ın açıklamasımn SHP Genel Merkezi'ne ulaşmasmdan sonra Genel Başkan Erdal tnö- nü, Genel Sekreter Hikmet Çe- tin ile odasında konuyu görüş- tü. Inönü'nün Çetin'den, Diyar- bakır Mületvekili Fehmi Işıklar'ı arayarak "neler olup bittiğini ögrenmesini" istediği belirtildi. Bu görüşmenin ardından Işıklar ile telefon göruşmesi yapan Hik- met Çetin, AA'ya yaptığı açık- lamada, "Öyle bir açıklama yok. Bunlar SHP millervekille- ridir. Görevlendirmeyi ancak SHP vmpabüir. SHP mflletvekil- lerinin bir yere gönderilmesi ge- rekiyorsa, SHP gönderir" dedi. tnönü, "Böyle bir şey yoktnr, di- ye Genel Sekreterimiz açıklama yaptı. Orada yazüan doğru de- ğil. Öyle bir şey yok" diyerek Karataş'ı yalanladı. POÜTİKA GÖNLÜĞÜ Demokratikleşme Sürecinin Sancısını Yaşamak. Telefonun öbür ucundaki SHP Genel Sekreter Yardımcı- sı Ertuğrul Günay serzenişte bulunuyor: — Şu ya da bu şekilde, ben SHP'de önsecimleri demok- ratik buluyorum. Eğer SHP'de adaylar merkez yoklama- sıyla belirlenseydi. tercih sisteminden dolayı listeler allak bul- lak olurdu. Çünkü SHP'nin üye yapısı ötekilere benzemiyor. Bir de ben, önseçimde adayian kaybeden aşiretlerin sağ par- tilere oy verdiğini söylemedim. Benim adımı kullanarak yaz- dınız. Lütfen düzeltir misiniz? Ertuğrul Günay'dan özür dileyerek düzeltiyoruz... Evet, SHP'de ipler gerilmiş. SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü Olağanüstü Kurultay'ın 24-25 ocak tarihlerinde yapıla- cağını açıkladıktan sonra gözler 9 kasımda yapılacak küçük kurultaya çevrilmiş. Dün sabahtan ttibaren Ankara'da siyasi trafik bir hayii htz- lıydı. DYP lideri Süleyman Demirel, önce ANAP Genel Baş- kanı ve Başbakan Mesut Yılmaz'la ardından SHP lideri Er- dal İnönü ile görüşüyor, öğleden sonra ise RP lideri Nec- mettin Erbakan ve DSP lideri Bülent Ecevit'i ziyaret ediyor- du... Biz ise Ertuğrul Günay ile SHP'nin geleceğini konuşuyo- ruz. Günay, yarınların sosyal demokratlar için umut verici olduğu kanısında. Günay, bugün SHP'nin içindeki sorunu bir iki sözcükle özetliyor: — Biz demokratikleşme sürecinin sancılannı yaşıyoruz. Ertuğrul Günay haklı... Türkiye kentleşme ^ ^ ^ _ _ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ ^ sürecinin sancılarıyla 7^\7p^^Tr7r*ğvw^rT^T^^^ birlikte geiişmeyeça- OYP lideri Süleyman i . Bu nedenie so- Demirel, Ankara'da ^ S ş ^ parti liderleriyle da^eişsizlikgeliyor. gÖMŞÜrken SHP de Petrol-lşın hazırla- j 7. . . . . - . . . - dığı yıllıkta ılginç sayı- KenOl IÇMOe uUZlUye SptniSmiS Çtkmanm hesapların, 1990 yıimda işten çı- yapıyor. Ertuğrul karmalar 104 bin 352 fi/>ns\/'/n (İPCİİfiİ nihi oturken 1991 yıhnın ilk fjUna Y ı n ueaigi giDI beş aymda bu sayı SHP demokratikleşme 102 bin 717'ye ulaşı- Q / ; « j r / n ; n çanrKiini yor. Bu sonuçlardan SUreCinin SanCISInl aniaşıidığıgibi 1991 in yaşıyor. B'IT süre daha ilk beş ayında çıkarı- L' lan işçi sayısı 1990 yı- l i U i y y lına eşit. Ustelik işten çıkarılan işçilerin ezici bir çoğunluğu sendikalı... Şöyle deniliyor Petrol-İş Sendikası'nın yıllığında: "...Petrol-İş olarak 1990 yılında 3 bin 905 üyemiz, 1991 yılı ilk beş ayında 2 bin 390 üyemiz olmak üzere toplam 6 bin 295 üyemiz işten çıkarılmış olup üye sayımızın yüzde 10'u işten çıkarılmış olmaktadır..." 1990 ve 1991 yıllarında en yoğun işten çıkarmalar tekstil, metal, deri, petrol, kimya, lastik işkollarında görülüyor... 20 Ekim erken genel seçimlerinde işçilerin yoğun oldu- ğu yörelerde sosyal demokratlar neden başanlı olamadılar? Diyelim ki, İzmit, Zonguldak, İstanbul, İzmir, Adana, Bur- sa. Bu yörelerde sosyal demokratlar beklenenin altında oy aldılar. Oysa sosyal demokratlar sanayi işçisinin yoğun ol- duğu yörelerde hep birinci parti oiuyoıiardı. Sekiz yıllık ANAP iktidarı, işçiyi ezdi. Ancak işçiler yine de ANAP'a, olmadı DYP'ye oy verdiler. Acaba sosyal demokratlar oturup düşündüler mi hic? Ya da şu soruyu yönelttiler mi birbirlerine: — Bizim milletvekili adaylarımızın mesleği, işi nedir? İstanbul, İzmit, İzmir ve Adana'da kaç işçi kökenli millet- vekili adayı vardı sosyal demokratların? Sanırız hiç yoktu. Olmadığı için de başanlı olamadılar... Elbet, sosyal demokratların 20 Ekim seçimlerinde başa- nlı olmamasının tek nedeni değildir işçi kökenli aday o)ma- ması. Üye yapılanmasından kurultay partisi olmasına. ge- nel merkezin çalışmamasından önseçimlere dek sorunlar zincirini, Hasan Fehmi Güneş'in saptadığı gibi mahalle bi- rimlerinden başlayıp tartışılmalı, özeleştiri yapılmalıdır. İste o zaman sosyal demokratlar, "Biz bu hale niye düştük" demeyeceklerdir... DYP lideri Süleyman Demirel, Ankara'da parti liderleriyle görüşürken SHP de kendi içinde düzlüğe çıkmanın hesap- larını yapıyor. Ertuğrul Günay'ın dediği gibi SHP demokra- tikleşme sürecinin sancısını yaşıyor. Bir süre daha yaşayacak. Bilge: Naküler geçici değil Cezaevlerinde ııakil gergiııliöi Yazar İsmail Beşikçi, Ankara Merkez Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülere baskı yapıldığım söyledi. İHD yöneticileri, cezaevlerinden sevkleri eleştirdiler. Ankara'da tutuklu bulunan gazeteci Deniz Teztel'in de Eskişehir'e gönderildiği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Siyasi tutuklulann Es- kişehir özel Tip Cezaevi'ne nakledümeleri, tnsan Haklan Demeği'nce "firarlar bahane edilerek devlet eliyle öç alın- ması" olarak nitelendirilirken, Adalet Bakanı Saat Bûge nakil- lere devam edileceğini söyledi ve "Amacun cezaevterinden ko- fary kacmır hnajraı sümek" dedi. Ankara Merkez Cezaevi'n- den gerçekleştirilen iki firardan sonra tutuklu ve hükümlülerin Eskişehir'e sevkinin sürdüğü, düne kadar 200'ün üzerinde na- kil gerçekleştirildiği kaydedildi. Yetkililer, cezaevinin kapasite- sinin 250 olduğunu, mahkûm- ların Ankara, Çanakkale, Ga- ziantep, Amasya ve Ceyhan'dan getirildiklerini söylediler. Bir üst düzey yetkili AA'ya yaptığı açıklamada, "Bazı mahkumlar, acbk grevi yapacaklannı söylü- yor. Mahkumlann yansı yemek afayor, yansı ahnryor. Gend an- lamda bir acbk grevi söz konu- su değil" dedi. Adalet Bakanı Prof. Suat Bilge de AA'ya yaptığı açıkla- mada, naküler yapdırken "siya- si ya da adi tutuklu ve hüküm- lü aynnu yapdmadığını" belir- terek "Nakiller geçici değildir. Amacım cezaevlerini kolay ka- çıhr imajından kurtarmak" di- ye konuştu. "Ortadoğu'da Devlet Terörii" adlı kitabı nedeniyle yargılanan tsmail Beşikçi, tah- liye edilmesinden sonra dün In- san Haklan Derneği Ankara Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Beşikçi, Ankara Ka- palı Merkez Cezaevi'nde iki tu- tuklunun fırar etmesi üzerine koğuşlann 4 kez arandığını, tu- tuklu ve hükümlülerin eşyala- ruun "talan" edildiğini ileri sür- dü. Beşikçi, firarla başlayan "baskı ve terörün" "çok daha kapsamu" bir olay olduğunu söyledi. Cezaevinde tutuklu bulunan Erol Özpolat, Alişaa Turan, Alp Aslan'm avukatı Zerrin Sa- n, 4. koğuşta bulunan tutuklu- lardan Bedii Yarayıcı, HaHl Ka- ya, Feridun Yılmaz, Ekrem Ka- val, tzzet Avsar, Erol Özpotat, Sinan Koca, Ümmet Suna, Coşkun Abçb, Orhan Özpolat, Maksat Polat'ın yaralandıkla- nm bildirdi. Zerrin San, gazeteci Deniz Teztel'in de Eskişehir Cezaevi- ne nakledildiğini söyledi. Duruşmaya devam Bu arada emekli Korgeneral Hulusi Sayın, emekli Astsubay Halil Çeün ve Dr. Musa Dn- man'uı öldürülmesiyle ilgili da- vaya devam edildi. Ankara DGM'deki davada samkJar, Lutfü Topal ve tbrahim Bin- göl'ttn firarlannın ardından avukatlarıyla görüşme hakian- nın kısıtlandığını savundular. Talep üzerine sanıklann avu- katlan ile göruşmesi için duruş- maya 10 dakika ara verildi. Sa- mklardan Eroi Özpolat, savun- ma belgelerinin elinden ahndı- ğım ve cezaevinde kendilerine baskı uygulandığını söyledi. Duruşma ileri bir tarihe er- telendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle