Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•5 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/
SeçilgeJdi seçildiHAKAN AYGÜN
AJVKARA — SHP Ankara
Mületvekili Mehmet Kerimoğlu,
"Seçil geidi, seçildim" dıyor.
Kerimoğiu'nun l.S aylık Juzı
Seçil, önseçimden bir gün önce
dünyaya geJmiş. Seçim telası yüzünden ancak
bir gün sonra kızını görebilmis. Şimdilerde de
"seçmene teşekkiır gezfleri" yüzünden, yine kı-
zıyla yetennce bırlikte olamıyor.
Kerimoğlu, bir gecekondu çocuğu. Aday ol-
masına, Aitındağ'daki gecekondu haJJa bir olup
karar vermis. Birlik, seçim masraflannm kar-
sılanmasında da sürmüs. Tercih oylanyla dör-
dtincıi sıradan birinci sıraya yükselerek mület-
vekili seçilen Kerimoğiu, hem masraflanru kar-
jılayan hem de "tercih"leriyle kendisini birin-
ci sıraya getiren "gecekondu halkı"na nasıl te-
şekkür edeceğini bilemiyor.
Genç miIJetvekiIi, çiftçi çocuğu. Ekonomik
olanaksızlıklar yüzünden liseyı bile zor bitire-
bilmiş. Ancak 35 yaşındayken iki yıJ önce evle-
nebilmiş. 1980 sonrasında bir süre belediyede
memurluk yapan Kerimoğiu, J2 Eylül yıllann-
da "sagcılarca vurulan bir arkadaşını
yaralamaktan" yargıianmıs ve beraat etmiş.
Uzunca süre kaçak kalmış ama elektrik ustası
olduğundan sırtına vurduğu teçhizatıyla, ilden
ile dolasmıs. Hem polisten kaçmış hem de ek-
mek parasını çıkarmış.
1989 yılında SHP AJtındağ flçe Baskanı iken
görevden alınan Kerimoğiu, Baykai yanulanna
sıcak bakmıyor.
SEÇİLİN UĞURU — Kerimoglu'non kızı Seçil önseçimden bir gün önce dunvaya gelıniş. Seçim
telası yüzünden ancak bir gön sonra görebilmis kızını. Şimdilerde de 'seçmene tesekkür gezUeri'
yüzunden kıayfa yetennce birlikte olamıyor. (Fotoğraf: CUMHURİYET)
Seçim kanıpanyasından 44 milyon lira borç-
la çıkan Kerimoğiu, "Milletvekili seçiiemesey-
dim, nalim harapb. Sagdan soldan iş düenmek-
ten baska çarem yoktu" diye konuşuyor.
Halen kirada oturan Kerimoğiu, milletvekili
lojmanlanna geçmeyi düsünmuyor. fiunun ne-
deni, "millet" ile "vekili"nin sürekli bir arada
olması gerektiğine inamyor.
Esi Melek Kerimoğiu da lohusa haliyle ve ai-
tına araba verilmediği halde, seçim kampanya-
sında çalışmıs. Şimdilerde de kampanya sırasın-
da dağ bayır gecekondu mahallelerini dolasıp,
13 kilo veren Kerimoğiu'nu eski haline getirme-
ye çalışıyor.
Seçimde, "Sosyal demokrasinin kazandıguu,
sosyal demokratlann ise kaybettigini" belirten
Kerimoğiu, "Demirel'in vaatlerine bakın. Ne-
redeyse sosyal demokrat oldu, nazar degmez
insailan" diye konusuyor. SHP'nin başansız-
lığıru, ba$ta memurlann sendika hakkı gelmek
uzere, demokrasinin tam olarak yaşama geçi-
rilememesine bağlıyor. Kenmoğlu, "Hayatın
örgütledigi sendikaiar ve demokratik kitle ör-
gutleri uzgiir olmazsa, biz seçim kazanamayız.
Kıical damarianmız onlar bizinı. Eğer varol-
mazJarsa, tırnağunızın ncuna kadar besini
alamsyız" diyor.
Bir parlamenter olarak da önüne üç hedef
koymuş:
"Birinrisi, yasama yetkisini balk adıoa kul-
lanmak. Şimdiye kadar seçkinier yasa yapnus,
halkla aynı dil tutturulamamıs. Bunun için se-
çim böigemde buro açacagım. TBMM'ye gdtn-
recegim yasa onerilerini haJkla blriikte belirle-
yeceglz.
Ikincisi, dokunnlmazlık arhını halk için kul-
lanacagım. En azından kendi böigemde kara-
kola düşen vatandasın takipçisi olacagım. Ba-
na dokunamavacaklanna göre seçmenime de
dokunuimamasını saglamalıyım.
Üçuncusu. basta orgüttenme gebnek iizere de-
mokratik baklann oniindeki bkaclan açmak.
Bütun bunlar, sosyal demokrasinin başansını
da getirecek."
CEYLAN Gönüller yapmakiçin...CÜNDÜZ İMŞİR
"Bengelme-
dim dava için
Benim işim
sevgi için
Dost evi gö-
nüllerdir
Gonuller yapmaıa geldim"
Vunus Emre'nın bu dızelerı
Osman Ceylan'ın 15 yıllık ede-
biyat oğretmenliğinden millet-
vekiliığine geçısınde onemli rol
oynamış "Çönku" diyor Istan-
bul 5. boigeden ANAP millet-
vekili seçilen Ceylan, "Benim
yaşamımda insan ve sevgi bir
butundur aynlmaz".
Osman Ceylan'la Beykoz'un
Kavacık mahallesınde çıçekler-
le bezeli Boğaz'a nazır sipsırin
evinde gdruşuyoruz.
Osman Ceyian bir edebiyat
âşığı olarak butun duşuncelerı-
ni şiirlerle anlatmayı kendine
prensip edınmıs. "İnsanın ken-
disini en guzei anlatabileceği di-
zedir ki ben kendimi bu mısra-
da fazlasıyla bulunım" diyen
Ceylan'ın ağzmdan bir anda
"Ete kemiğe burundüm, Vunus
diye gorundum" mısrası döku-
lüveriyor. Ceylan'a ınsana oJan
bu sevgisinin nedenini sorduğu-
muzda ise $u yanıtı alıyoruz:
"Butun insanları kusurlarına
ragmen severim. f>isi>le kötu-
siıyle kendimi onlarla bir butun
tutanm. İnsanlarla anlaşmazlı-
ga çalışmanm >anlıs olduğuna
inanıyorum. Onlarla uzlaşma-
nın daba akılcı bir yol olduğu-
na inanan bir insanım. Bence
yuzde 51 'i i>i olan insan, iyi in-
sandır. Mukemmeii arayıp, bu-
tun insanlara kusmenin geregi-
ne inanmıyorum".
Osman Ceylan'ın butun
gençlik yıllan Kavacık'ta geç-
mis. Ceylan bu şirin yöredeki
yasamını anlatırken "Ne üstte
vardı ne başta" diyor ve anlatı-
yor o gunlerım:
"Bnralan öyle fakir ve yaşa-
yanlan oyle voksuldu ki birçok
arkadaşım okumak verine çok
kuçuk >aşlarda çalışmak zorun-
da kaldılar. Benim gençliğimde
burada 3 e\ vardı. Okulsuzluk-
tan ortaogrenimimi Fatih'teki
bir okula giderek tamamladım.
Daba sonra li$e yıllarında yine
Vefa Lisesi'nde okudum. Uni-
versiteve girdiğim jıllarda ders-
lerimi liıks lambası ile çalısır-
dım. tÜ Türk Dı'li ve Edebiya-
tı'nı bitirdikten sonra aynı za-
manda çalıştığım için mali yon-
den o kadar kötiı değildim. An-
DUNYADA BÜGÜTV
"GÖNLTLLER OSMAN"- Beykoz'nn sirin yerlesira bolgelerinden birisi olan Kavacık'ta insan ister istemez sair oluveıir. Bogazın esintisine kan^an pçek ko
kulan, Osman Ceylan'ın yaşanuna dataa kuçuk yasta yerlesmis. Babçesinde şirin kuyusu, buzurtu aile ortanu ve sürter. (Fotoğraf: SL'AT JKOZLUKLU)
cak idealist yapım beni Anado-
lu'da ogretmenlik japmaya it-
ti. 14 yıl sure>le başta Sinop Bo-
yabat olmak uzere birçok jer-
de ogretmenlik, mudurluk yap-
tım. Bir donem Sinop Eğitinı
Mudurluğu gorevini >uruttum.
İÜ Veteriner Fakiıltesi ve Or-
man Fakultesi'ndeöğretim uye-
lifi yaplım."
Birçok kuirur derneğı ile Ede-
bıvat Turkolojı Derne|ı kurucu
veyonetım kurulu uyelı|i gorev-
lerınde de buiunan Ösman Cey-
lan konuşmasının bir bolumun-
de Talat Sait Halmanın "Bay-
kuşa bile sevgi>le bakarsan
guzeldir" sözunu anımsatıyor
ve konuşmasını şoyie sur-
duruyor:
"fnsanlara se>gi ile bakıldı-
ğında kotu insan olduğunu ka-
bul etmiyorum. Kötu dusünce-
nin de olduğuna inanmnorum.
İnsanların sadece icraatları ko-
tu olabilir". İnsanlara çok ku-
çuk yaşta hizmet etmeye ba$Ia-
dığını, fikirsel tartışmalara da
buyuk ilgi duyduğunu behnen
Osman Ceylan, politıkaya baş-
Jama nedeni olarak ise Mehmet
Emin Yurdakul'un unlu dizele-
rini gösteriyor.
"Unııtma ki şairieri ha>kır-
ma>an bir millet
sevenleri toprak oimuş oksuz
bir çocuk gibidir".
Bizim insanlann hissettikferi-
ni, acılannı, sevinclerini, butun
duygu ve diışiıncelerrni bir yer-
den bağırmamız gerektiğine
inandım. İşte bu felsefe beni po-
litikaya itmiştir."
Son derece iyi bir okuyucu ol-
duğunu vurgulayan Osman
Cejlan'ın en çok sevdiği kiıap-
Jar arasında Fransız ve Rus kla-
sikleri gelıyor. Ancak bir Reşat
Nuri Guntekin, bir Yakup Kad-
ri Karaosmanoğlu bir Ahmet
Hamdi Tanpınar, Necip Fazıi
Kısakarek, Attilâ İlnaa da bu-
yuk favorılenm arasmdadır"
diye konuşan Ceylan'ın tlhan
(23), Ferhan (19) adiarında iki
çocuğu \ar. Eşi Ayşe Gülin
Ce>lan ise polıtikayı hiç sevme-
dığını belırrerek "Yine de Os-
man kişisel ozellikleriyle doğuş-
tan bir poiitikacı. Madem ki po-
litika bir varış, eşimi destekle-
rim. Onun uzulmesine da>ana-
mam. Sabır ve fedekârlıkla esi-
me sonuna kadar destek
olacağım" şeklınde konuşuyor
Nfeclıs'te ilk yapacağı ışın
gerçekçı ama fanatik olmayan,
Avrupa ulkeleri ile entegre ol-
muş, değışımcı, kultur >apımı-
/ı Turk toplumuna çok i.vi an-
latabilecek bir televızyon kana-
lını Kultur Bakanlığı bunyesın-
de olusturmak olduğunu \urgu-
layan Osman CeyJan, mıllıyet-
çı ve muhafazakâr bir duşunce
>apjsından kesınlikle tavız ver-
meyeceğinı de sozlenne eklı>or.
Osman Ceylan, toplumun bir
şokgeçırdiğını, ancak farkında
olmadığını vurgulayarak şuniarı
soyluyor:
"1983ten 1991e kadar de-
ğerler manzumesi inanılmaz bir
değisim içinde. 2000'li vıllan biz
199O'lı >ıilarda >a>>ama.va başla-
dık. O kadar suratli bir değişim
yar ki dıinie bağımız kopuvor.
İşte bu surat insanıraızda şok el-
kisi yapıvor. Sana\i çağı derken
bir baktık ki bilgi çağına girmi-
şiz. Bu nedenieıiedir ki dune sa-
nip oimamız ve sımsıkı sanlma-
mız fazımdır. Çunku artık çağı
değistirmek için >eni bir Fatih
gerekmiyor. İ^te dunu bugunu
*e yarını tanzim edebilecek bir
Meclis'te olmam gerektiğine
inandım. Benim milli}etçilik an-
layışım, 55 mii>on insanın da
kendishle savaşımjnı bitirmis,
toplumJa savaşını bitirmis ola-
rak miliİYetçtligi kabui etmesi.
Bu viıce fikre gonlunû açması.
Sıkı bir ideoloji agı ile 1-2 mil-
yonu milliyetçi kabul eden,
onun dışındaki kişileri milliyet-
çi kabul etmejen zibniyete kar-
şıyım."
Osman Ceylan, sohbetımızın
sonunda Meclis'tekı arkadaşla-
rına başarılar dilerken son bir
mesaj olarak "İnsanlara japı-
lan kotuiuğu affetmenin buvuk-
luk. unutmanın kuçukluk oldu-
ğuna inanmıyorum. Meclis'te
butun mucadelem bu yuce de-
ğerler ugruna olacak" dı>or.
Şanslımı kurnaz mı?UFÜKTEKtN
ADANA — Adanalı
seçmen onu ilk kez
1973'te yapılan seçünlerde
tanıdı. Dönemin en fazla
ilgi toplayan slogaru
"Milliyelçilik"le çıknustı halkın
carşısına. Sonuçta AP'den '%n geoç
nilletvekili" sıfatıyla parlamentoya
irmisti. O kadar gençti ki seçildiğinde
na yası milletvekili olmasuıa
îtmiyordu, Ama bu demokrasiydi ve
mtlaka "bir çare" bulunurdu.
(ahkeme karanyla yaşım 30*un biraz
:erine çıkarttırabildiğinde "staıt"ı
mıstı. 29 ya$mda TBMM'ye adımını
r attı, "pir" attı, bir daha da
kmedi.
mine göre "çok şanslı", bazılan için
)k kurnaz", muhaliflerine göre ise
;r devrin adamı"ydı Yılmaz
caoglu. Birçok kez milietvekiJi olma
arısımn altında ne yatıyordu, sansı
yaver gidiyordu yoksa "baska
tt" mi vardı Hocaoğlu'nda.
J'te AP'den yaş büyülterek 1983'te
P'den kurucu olarak 1987'de ve
'de ise ANAP'tan olmak uzere tam
z TBMM'deydı. Ve daha Adana il
n Kurulu Baskanı Yargıç Osman
Nuri Özbilginden mazbatasını alırken
yaptığı açıklamasıyla "5. kez seçilmeyi
bedefledigini" belırtmıştı:
"Gelecek seçimde de adayım, uç olmam
yine kazanırun."
Guzel konuşması, baritona kaçan sesi,
düzgün fiziği ve giyimiyie Yılmaz
Hocaoğlu'nun "sım"nı öğrenmeye
çalıstık. Şans faktörune kesinlikle
katılmıyordu, sans yaratıiırdı:
"Ankara'da Ticari Uimier Akademisi'ne
1960'ta basladıktan 3 ay sonra talebe
cemiyeti baskanı oldum, sonra Ankara
Yüksekokullar Cemiyeti yönetiınine
girdim. Dıinya Gençlik Örgutu'ne de
ûye olan TMTF'nin 1962'de (Turkiye
Milli Talebe Federasyonu) yönetkisi
seçildim. Okul bitri. Adana'ya doodum
68'de AP il yonetimine girdim 70'te
merkez ilçe baskanı, 2 yı) sonra da
milietvekili oldum. Buniar şans mı?"
Hemen her yıl ya bır dernekte ya da bir
partide önce yönetim kurulu uyesi,
sonra baskan olan Yılmaz Hocaoğlu,
1977 seçimlcrinde seçilemeyişini
"sanssızlık" olarak değerlendıriyor:
"Benim bir uslumdeki seçildi ben
kaldım. Tercihli oy olsaydı yine
seçilirdim."
AP'den MDP'ye, oradan da ANAP'a
geçisuıı "partilerin siyasi ömrü doldugu
için" doğal ve gerekli gören Hocaoğlu,
mılletvekılJığı kanyerine 1989 eyiıiiünde,
"TBMM Baskanvekilliği"nı ekiemeyi de
basardı. "Kavgacı degil birieştirici
oldugu" için bu göreve seçıldiğini
söyleyen Hocaoğlu, 20 Ekim seçıminde
1. sıradaki Devlet Bakanı Akgiin
Aibayrak'ı "tercihli" oylarla solladığı
için ANAP'ın Adana'dan çıkartabildiği
tek milletvekili olabiidı.
Yılmaz Hocaoğlu, kendısmi "Merkez
liberal sağ, Ataturk milliyetçisi,
cumnuriyetçi ve laik" olarak taıumJıyor,
"bölged, ırkçı ve meznepçi oimadıgını"
söylüyor. TBMM'ye 4. kez giren ve
5'incısıne adaylığını erken açıkiamaktan
çekinmeyen Hocaoğlu, siyasi yasamı
boyunca "niç as/in uç olmadığı, kavgayı
istemediği, banşa çalıştığı" jçin
seçmenlerın desteğini aldiğına inanıyor.
Başarısını "sansa degil çalışmak, hizmet
etmek, yetenek ve degerbilir seçmene
uiasabilmeye" bağlayan Hocaoğlu,
kurulacak hükumetJe ilgıli görüşlerini
söyle özetiedi:
"DYP'nin ANAPIa koalisyoo
yapmaması lazım. Fleştirdiklerinf,
ortadan kaldırmayı dusundüklerini,
alternatif programını uygulaması lazım.
MUİet, soylenenlerle yapılabilenleri
görecek karannı verecektir."
ALISmMEN
Tekirier, Grişler,
Sarmanlar...
Öylesine sevindım, öylesıne keyiflendim ki dünkü Cumhu-
riyet'i elıme alınca, anlatamam. Şimdi kimı okurlar belki de
henüz atmadıkları gazeteyi tekrar alıp bakacaklar, haberleri
teker teker ınceleyecekler, sonra da soracaklardır:
— Nerede güzel haber yafiu?
Gerçekten de gazeîenin sayfalarını teker teker incelenie-
ye koyulduğunuzda pek öyle keyif verecek bir durumla kar-
şılaşmıyorsunuz. Çankaya sorunu askıdadır ve çözülme ola-
sılığı da zaytftır. Koalisyon turları henüz başlamış değil. Bu-
lunan çözüm ne olursa olsun, oluşacak hükümet hangi ni-
teliği taşırsa taşısın, ışbaşına gelecek olanlar ne denli bece-
riklı, hünerli olurlarsa olsunlar, önumuzdekı günlenn çok ay-
dınlık olacağım soyieyemeyız. Zamlar pusuda bekliyor.
ANAP iktidarı, ipotekli bir ülke bırakmıştır. Ekonomi de ipo-
teklidir, dış politika da. Ekonomıdekı güçlük, seçim politika-
sı ile daha da arttınlmış, banknot matbaasının fazla mesaisi
önürmizdeki günlerde enflasyonun daha da tırmanması so-
nucunu doğurmuştur. Ülkemi2dekı kredı kurumlarının bazı-
ları değıl kredi vermek, personel maaşlannı ödeyemez du-
ruma düşmüş bulunuyor.
Yenı iktidara devredilen bir enkazdır ve kimsenin kuşku-
suolmasın ki bunun acısını en çok halk çekecektir.
Ülkemızde işsizlik dizboyu.
Eğitim sıstemi, tepeden (ırnağa değışmelı.
Gelir dağılımındaki adaletsızlik şimdıye kadar görüfmemiş
boyutlara ulaştı.
Kentler koy oluyor.
Terör tırmanıyDr.
Kûrt sorunu gıtlıkçe ağırlaşıyor.
Dış polrtıkada güç günlere doğru yöneliyoruz.
Gittıkçe Avrupa'dan dışlanırken ABD, Kıbrıs konusundaki
görüşlerini kabul ettirmek için kapımızı çalmaya haz>rlanıyor.
Ortadoğu karışık, Balkanlar, Balkanlaşma sürecinde.
Belirsizlik, işsizlik, ekonomik güçlük, iç ve dış sorunlar ka-
ranlık bir tablo oluşturuyor.
Boyfe bir ortamda, Cumhuriyet'in durup dururken insanın
içıni nasıl ışıldatacağı sorusunu haklı olarak sorabilirsiniz.
Hatta bu pırıl pınl haberi bile bulamayabilirsiniz.
Hele çevirin biraz daha sayfalan ve en sonuncusuna ge-
lin. Ve işte orada durun. Arkadaşımız Serpıl Gündüz'ün ha-
berini okurken umanm sızin de benim gıbı ıçınız neşeyle do-
lacaktır. Çünkü göreceksiniz kı artık Türkıye'de de bır kedi
dergısi çıkmaktadır.
Bunca sorun arasında kedı dergisini anlatmak kimilerinin
keçılerı kaçırdığı bır dönemde kedilere bakmak tuhaf gele-
bilir ve sorabılir kımileri:
— Bunca sorun arasında kedınin de zamanı mı?
Bu soru bir yanılgıdır. Yasamı her yönü/le kucaklamak,
gürtlük kısır çekışmekten kurtulmak için eivenşlı bır ortam
beklersek onu ya hıç bulamayız ya da yılda bir ay tatilinde
yasayan, sonra robotlasan insanlara dönerız.
Cöpü parasızlık ve iktıdarın doğurduğu tıkanıklık yüzün-
den toplanmavan, suyu doğru dürüst akmayan istanbul'da
beledıyenın tiyatro işletmesine de aynı mantıkla karşı çıkıla-
bilir.
Doğru mu oiur böyle bır dûştince?
O zaman kuşaklar boyu insanlar tıyatroyu görmeden ge-
lip geçmezler miydı bu kentte?
İçinde yaşadığımız doğanın tadına varmak, onunla dost
olmak, kedinın keyfını çıkarrnak için soruniann çözümünün
bekfendiği bır dünya, ne daha az sorunlu olur ne de daha
az karanlık.
Hem sorunlar kalır böyle bir dünyada hem de yaşam se-
vinci solar
Bunca sorun arasında pazartesı günkü Cumhuriyet'in son
sayfasında "kedı dergisı"nin çıktığını bildiren haber içimi ısrtü.
Yazıyı noktalayıp aksam bir arkadaşla buluşmaya gider-
ken yolda bir kediyle karşılaşırsam ona gulümseyerek göz
kırpıp
— Hadt Tekir, diyeceğim, işın ış, senin de bir dergin var
artık.
Belki o da bana keyifle mıyavlayıp şaşkınlığa düşmeme,
"Yoksa onun da dergisi olduğundan haberi var mı?" deme-
me yol açacaktır.
Ne dersiniz, Tekirier, Grişler, Sarmanlar, Pamuklar artık bir
dergileri olduğunun ayırdındalar mı?
CUMHURİYETKİT/IPKUL
lUı/lr fUı lUı/u ı
2-10KASIM
GELİN ÜYE 0
YIL BOYUN
D/LEDİĞIN
KİTABA SAHİP
TEMEL BRITAf
VE SEÇME YAP
TAKSİT
KAMPANYASI
FUAR SÜRES
KULÜBE ÜYE OL
CUMHURİY
1991YİLLIĞI ÜC
TlİMpKIIRURA%20
CUMHURİYET
ÇAĞOAŞ YAriNCI
ÇAĞDAŞ VAYINL
unnı
LUN
CA
İZ
O L U N
\INICA
I T L A R
NDA
İ N C E
A N L A F
ET
RETSİ
LIK
ARI
üeû
unyı
VL//1
I
\A
Z
HEHGUN 11.00-20.00 TUYAP 10. KİTAP FU/tRI TEPEBASI
Hocaogln, işin sırnnı 'nç olmak ve çalışmak' olarak niteliyor.
BAŞSAĞLIGI
Kuruiumuzun aktüer yardımcılarmdan
A. Korban Akçöl'un babası
NECDET AKÇÖL'ün
vefatmı uzuntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma
Allah'tan rahinet, kederli ailesine ve yakınianna
başsağüğı dileriz.
T.C. BAŞBAKAJVLIK SİGORTA
MIR4KABE KURLLl