Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuri>et Matbaaalık ve Gazetecılik Turk Anonım
Şirketi adına Berin Nadi • Murahhas Üye- Emine Lşaklıgil
0 Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Yazı tşlerı Muduru: Okıj
Gooensin * Haber Merkezi MUdürü Yalçın Bayer, Sa\fa
Duzeni Yöneuneni Ali Acar 0 Temsılcıler ANK\RA: Ahmel
Tan, İZMİR: Hikmel Çetinkaya, ADANA Çelin Yiğenoglu
Iç Polıtıka. Ctlnl Baçlangıc, Istanbul Haberlen Şaa> Kaikan. Ekonomı Meral Tuner, Dış Haberler
Ergıın Balcı. Iş-Sendıka Şukran Ketencı, Kultur Cebl l'ster. Eğılım Gnıcay Şa>laa, Yurt Habederı
Necdet Dogan. Spo: Danışmanı Abdulkadir Yocelnuuı, Dızı Yazılar Kemn Çalışkan, Arayırma
Şahin Alpaı. Duzehme Abdullah \tna 0 Koordinaîör: Munel Korulsan 0 Malı Işler Fj-ol Krkul
0 Muhasebe Bulrnt Vener 0 Bulce-Planlama Sevgi Osnunbeşeoglu 0 Reklam A>şe Tonın 0 tdare
Huseym Garrr 0 lilelmc Önder Çelik 0 Bılgi-Ijlenr N*ıl lııal 0 Personel Sevgi Bosuncıoglu
Yajin Kurulu Başkan llhan
•>el(iık. Oklav Akbal,
Y»lçın Ba>er, Hasın Cemal,
Hiltmet Çetinkaya, Okay
Gonensin, Lgur Muıncu,
Ali Sırmen, Ahmel Taa
Basan \e Yayan Cumhurıye! Malbaacıiık ve Gazelecıhk TA Ş Turkocagı Cad.
39 41 Cağaloglu 34334 Isl PK: 246 - Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Telex
22246, Fax (1) 526 60 72 0 Burolar Ankara: Zıya Gökalp Btv. İnkılap S No'
19'4, Tel: 133 11 41-47, Telex 42344, Fa*- (4) 133 05 65 • tımir H Ziya Blv.
1352 S. 2/ 3, Tel. 13 12 30, Telex 52359, Fax (51) 19 53 60 # Adana: lnflnü Cad.
119 S. No 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex. 62155, Fax. (71) 19 25 78
TAKVİM: 5 KASIM 1991 Imsak: 5.05 Guneş: 6 32 Ö|le: 11.52 Ikindi: 14.37 Akşam: 17.03 Yatsı: 18.24
Ankara'nın 'tanıma* vaadinden sonra Bakü ile işbirliğinin hızla gelişmesi bekleniyor
Azerbaycan'la yeni döneme doğruAnkara'da son dönemde 'Azerbaycan'da
meydanın Iran'a bırakılmaması' düşüncesi net
biçimde şekilleniyor.
SEMİH İDİZ
ANKARA — Bağımsızhğını
tammak konusunda Türkiye'-
nin Azerbaycan'a verdiği sözliı
taahhütle birlikte dikatlerin önü-
muzdeki dönemde yoğunlaşma-
sı beklenirken 'Azerbaycan ko-
nusunda ihmalkâr davranıldığf
göruşunün ust duzey yetkili çev-
relerde giderek egemen olmaya
başlaması dikkat çekiyor. Dil,
din ve kültürel açılardan vaı
olan yakınlığm >anı sıra aynı za-
manda sınırdaş olan iki ülke
arasındaki ilişkilerin, Türkıye'-
de yeni hukumetin kurulmasıy-
la birlikte boyutlanacağı bildi-
riliyor. DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel'in bu konuya
'sıcak bakması'nın ise Ankara-
Bakü ılişkilerinin geliştirilmesin-
de 'katalizör' rol oynayacağı
ifade ediliyor.
Türkiye'nin Azerbaycan'a
yönelik bu tercihleri Azerbay-
can Başkanı Hasan Hasanov'u
dün Çankaya Koşkü'nde kabul
eden Cumhurbaşkanı Turgut
Özal tarafından da en ust du-
zeyde teyit edildi.
Türkiye'ye yaptığı resmi ziya-
retini tamamlayan Hasan Hasa-
nov, dün uçakla ülkesine döndü.
Hasanov, hareketinden önce
Atatürk Havalimanı'nda yaptı-
p açıklamada, iki günlük Türk-
iye ziyaretinin çok yararlı gecti-
ğini söyledi. Türkiye'de bulun-
duğu süre içinde Ankara'daki
resmi görüşmelerin yanı sıra Is-
tanbul'da da sanayici ve işadam-'
lanyla çok yararlı görüşmeler
yaptığını kaydeden Hasanov, zi-
yaretinin iki ülke arasındaki
ekonomik ve diğer ilişkilerin ge-
Jişmesine katkı sağlayacağına
inandığını bildirdi.
Hükumete yakın kaynaklar,
geçmişte gösterdiği 'aşırı
hassasiyet' nedeniyle Türkiye'-
nin Azerbaycan'ı 'ihmal
ettiğini' giderek daha sesii bır
biçimde ifade ediyorlar. Oysa
Turkiye ile Azerbaycan arasın-
daki ilişkilerin her düzeyde ge-
lıştirilmesinden 'daha mantıklı
bir şej olamayacagını' kayde-
den bu kaynaklar şu goruşlere
yer veriyorlar:
"Bir yandan Moskova'vı gu-
cendirme>elira, diğer yandan
Pan Türkizm söy lentilerini kö-
riıkJemeyelim endişesiyle bugiı-
ne kadar Azerbaycan konusun-
da gereksiz bir ihtiyat hüküm
sürdu. Oysa Sovyetler Birliği'-
nin dağılma siireci çercevesinde
Türkiye'nin kendisine >akın
cumhuriyetlere yönelmesi bir-
çok Avnıpa ulkesinin Baltık
cumhuriyetlerine yaklaşımı ka-
dar normal karşılanmalı. Kaldı
ki bu yaklaşımların temelinde
istikrara bir yonelis varsa bu teş-
vik dahi cdilmeli. Nitekim Mos-
kova, Türkiye'nin Turk asıllı
cumhuriyetleri ile ilişkilerini ge-
liştirmesini gecmişte bu anlam-
da teşvik dahi etmiştir."
Ankara'da son dönemde da-
ha net bir biçimde şekillenme-
ye başlayan bır diğer duşunce
ise 'Azerbaycan'da meydanın
İran'a bırakılmaması' yonunde.
Türkiye'nin İran'a oranla
Azerbaycan'a sağlayacağı avan-
tajlar ıse özelhkle ekonomik ve
teknik alanlarda göruluyor. Bu
alanlar ise bankacılık eğıtimin-
den telekomunikasyon altyapı-
sına kadar geniş bir yelpazeyi
kapsıyor.
Cumhurbaşkanı özal, dün
Ankara Üniversitesi DTCF de
düzenlenen törende yaptığı ko-
nuşmada Azerbaycan konusuna
da deginerek "Azerbaycan Baş-
bakanı dün Türkiye'ye geldiğin-
de Sayın Başbakan'dan
ülkelerinin Türkiye tarafnıdan
ilk önce tanınmasını arzu
etmişler. Sayın Başbakan da
benimle konuştu, muspet görüş-
lerimizi bildirdik ve bu karar da
çıkacaktır" şeklinde sürdürdü.
Baku'de onarılması, restore edilmesi gereken >ıizlerce bina var. Azerbajcanlı yetkililer, bu işi Tiırk işadamlan ve uzmanlarının üstlenmesi göruşündeler.
Bakü, hâlâ güzel bir kadın gibi..
MOSKOVA GÜNLÜĞÜ
Taksi şoförleri
melek değUdir
LEYLA TAVŞANOĞLU
BAKÜ — Moskova'nın ıç hat
uçak seferleri terminallerinden
bırindeyiz. Bıneceğimiz Baku
uçağının 18.25'te kalkması gere-
kiyor. Küçuk terminal bınasının
içi ana baba gunu. Angolalı, Vı-
etnamlı grupların arasında bir
tek Türk grubu bizimki.
Sovyet Havayoüarı Aeroflot
1
un seferiyle Baku'ye gideceğiz.
Çünkü Azerbaycan'ın başkenti-
ne başka havayolu şirketinın
uçağı çalışmıyor. Türk Hava
Yolları, geçen mart ayında
Istanbul-Baku arasında seferle-
ri başlatma kararı almış, bunun
protokolu de imzalanmış. iki de
uçak seferi yapılmış. Ancak ara-
>a Turk Ha\a Yolları grevi, bu-
nun arkasından da hac seferleri
girince eneienen Baku seferleri
bır daha baslatılmamış.
Aradan iki buçuk saatten faz-
la bir zaman geçiyor. Sonunda
bizim uçağın kalkacağı anons
ediliyor. Antonov 154 tipi, ">a-
Azerbaycan'la ilgili öğrenilecek çok şey var. Tbrizm hemen hemen yok
gibi. O nedenle Bakü'de otelciliğe hız verme gereksinimi duyulmamış.
Azerbaycan'ın bir özelliği de pek çok Sovyet cumhuriyetinde besin
maddeleri sıkıntısı çekilirken bolluk olması.
şı kayıp" uçağa biniyoruz; bir
yandan da ıçeride hava yolculu-
ğundan korkanların kendilerini
bo> le bir uçakta bulunca ne gı-
bı duygulara kapılabileceğini
merak edhoruz.
iki buçuk saatlik bir yolcu-
luktan sonra Baku havaalanın-
dayız.
Gece karanlığında bile Baku,
bakımsız. \aşh, ama hâlâ guzel
bir kadın gorunumunde. .Azer-
baycan >oneticileri işte, yuzu kı-
nşmış, vaşlanmış bu kadına yuz
gerdirme amelı\atı yapılmasını
istiyorlar. Turk insaat şirketle-
rini ve muteahhıtleri Baku'ye ça-
ğırıyorlaı. Onarılması, restore
edilmeM gereken yuzlerce bina
\ar. Bu ısı Turk işadamlan \e
uzmanlarının üstlenmesi gorıı-
şundeler.
Bazı semtlerdeki binalan ken-
di olanaklarıyla restore etmişler
Kendi deyişleriyle Kohne Baku'-
deki (Eski Baku-Kaleiçınde ka-
lan kesim) Kervansaray buna or-
nek olarak gosterilebilir. Onarı-
lan Kervansaray'daki kuçük böl-
meler şımdilerde lokantalar ola-
rak etkinlik gosteriyor.
Azerbaycan Ticaret Bakanı
Tevfik \lehdi\e\, sorunlarının
çeşıtlı boyutlarını anlatırken dı-
vor ki: "Burada önerali insan
zengintiği var. Azerbaycan'da
herkes universite öğrenimi gör-
muştur. Ama kendi içimize ka-
palı kaldık. Bura>a düzenli ola-
rak gazete bile gelmiyor. \ncak
son zamanlarda bazı Türk gaze-
telerini almaya başladık."
Azen Turklerınin bır sorunu
da Kırıl alfabesine bağlı kalma-
ları. Bır buçuk yıl kadar önce
Latın alfabesine geçilmesi için
çalışma başlatıldığı hatta bu ko-
nuda geçici bır karar bile alın-
dığı halde bu ış henuz yaşama
geçirilmemiş.
Merak ettiğimız bir konu
Azerbaycan halkı içinde kökten-
dincılik eğilimi bulunup bulun-
madığı. Bakü'de bazı çevrelerde
Iran'ın Azerbaycan pazarına
hem tıcari hem de kultur urun-
leriyle girmek ıçin .onemli bir
hazırlık başlattığını öğreniyoruz.
Bu konuyu Ticaret Bakan Yar-
dımcısı Eldar Allahyaroğlu Ku-
liev'le konuşuyoruz.
"Azerbaycan'da irtka tehlike-
si \oktur. Şimdi>e kadar da ol-
madı. Bazı mıinferit ola>lar ola-
bür. Ama geoefleştiremezsiniz."
Azerbaycan'la ilgili öğrenile-
cek çok şey var. Turizm hemen
hemen yok gibi. O nedenle Ba-
ku'de otelciliğe hız verme gerek-
sinimi duyulmamış. Ayakta olan
ve kalınabilecek nitelikteki
Azerbaycan Oteli dışında bir de
"köhne" (eski) tabir edilen In-
tourist Oteli turist kabul ediyor.
Yalnız, son bir yıldır Turkiye"den
çok fazla geliş gidiş olması ne-
deniyle >eni otel gereksinimi de
doğmuş. Sadece Türkiye'den de-
ğil, îran'dan da gelişler artmış.
.Azerbaycan'ın bir özelliği,
pek çok Sovyet cumhuriyetinde
şimdılerde besin maddeleri sı-
kıntısı çekilirken bolluk içinde
bulunması. Çunku Azerbaycan
bütün Sovyet cumhuriyetlerinin
amban durumunda. Hemen he-
men her turlu ürun yetiştiriliyor.
Bolgede hukum suren Akdeniz
iklimi de bunu destekliyor. Ör-
neğin yetişen urunler arasında
tutun, pamuk, turunçgiller, çay
başta geliyor. Hazar Denizi'n-
den balık ve havyar üretimi çok
yaygın.
HAKAN AKSAY
MOSKOVA — Başkentte so-
runlar zaten yeterince fazlayken
buna bir de taksi şoförterinin ey-
lemleri eklendı. Son haftalar-
da, taksilerin ış bırakma eylem-
leri, ana caddelerin direnişçi
taksiler taraf-.ndan kapatılarak
trafiğin engellenmesi, direnişe
katılmayan taksicilerin fiziki
olarak cezalandırılması ve is-
yancı taksi şoforlerinin zaman
zaman Kafkaslardan gelen pa-
zarcıları dövup mallarını yağ-
malaması, yasadığımız "taksici
terörii"nün orneklerinden ba-
zıları.
Olayların patlak vermesine
yol açan neden, bir Rus taksi
şoförünun iki Azeri tarafından
öldürülmesi oldu. Daha once-
leri de Kafkas uluslanndan ba-
zı kişilerle, Moskova'nın yerlisi
taksi şoföıleri arasında çeşitli
kanlı olaylar meydana gelmiş-
ti. Bu kez bardak taştı. Taksi
şoforleri, "Bütün 'esmerler'
Moskova'dan defedilsin" slo-
ganıyla direnişe ve eylemlere
başladılar. (Ruslar arasında,
Kafkasyalılar, "esmerler" ya
da kibarlaştınlmış bir çeviriy-
le, "kara popolar" olarak ad-
landırılıyor. Azeriler ise Rusla-
ra "sarı kulaklar" diyor.)
Taksi şoforleri, kent yöneti-
minden can guvenliklerinin
sağlanmasını talep ediyorlar.
Bu arada Moskova'da işlenen
suçlann önemli bir bölumu-
nün, kente "vurgun yapmak"
için gelen Çeçen, Azeri, Erme-
ni, Dağıstanlı vb guneylilere ait
olduğunu iddia ediyorlar.
Bu arada şunu belirtelim ki
Moskova şu anda dunyada, suç
işleme oranının en hızlı artış
gösterdiği kentler arasında.
Hava karardığında saldırı ve
soygunlar artıyor. Boyle gider-
se, bir zamanlar yaygın olarak
kullanılan "Teksas gibi" deyi-
şi, yerini "Moskova gibi" de-
yişine bırakacak gozüküyor.
Bu koşullarda taksi şoförlüğü
yapmak, özellikle de geceleri,
oldukça zor tabii. Ama...
— Ama taksi şoforleri de
melek degildir elbette...
Taksilerin eylemiyle ilgili ha-
beri okuyan spiker de olayla il-
gili açıklama yapan Moskova
Belediyesi temsilcısı de sanki
önceden sözleşmiş gibi bu cüm-
leyi kullandılar. Belediye tem-
silcisi, taksi şoforlerinin gövde
gösterisiyle hiçbir yere varama-
yacaklannj ifade etti. Basın da
aynı kanıda. Üstelik, titiz bir
tutum izlenmezse, olayın Kaf-
kas cumhuriyetlerindeki Rusla-
rın yaşamını tehlikeye düşure-
cek ciddi ulusal anlaşmazlıkla-
ra neden olabileceğini vurgula-
dı. Halk ise zaten taksi şofor-
lerini sevmiyor.
Taksi şoförlerine karşı duyu-
lan tepkilerin kaynağında, on-
ların son yıllarda apa>Ti bir
mafya çetesi gibi davranır ol-
maları geliyor.
Taksi şoforleri, (adaletsizlik
yapmamak için taksi şoforleri-
nin yuzde doksam diyelim) yol-
cuvıı arabaya almadan gidece-
ği yeri soruyor. Çoğu kez ceva-
bı beğenmedikleri için kapıyı
açmıyor. Yine çoğu kez devlet
tarifesinin kat kat ustünde fi-
vatları şart olarak öne surüyor.
Işine gelirse!.. Hele işin aceley-
se, hele hava buz kesiyorsa, he-
le bir taksi daha bulmarun zor
olduğu tenha bir yerdeysen...
Taksimetreyi kullanan taksi
şoförüne rastladığmızda, nere-
deyse teşekkur etmek geliyor
içinizden. Ama ne için? Salt
yapması gerekeni yaptığı, yasa-
ları tammayan çoğunluk gibi
davranmadığı için...
Ayrıca fahiş fiyatlardan al-
kollü içki satışı da^ozellikle ge-
celeri) taksi şoforlerinin artık
gelenekleştirdikleri bir yasadı-
şı ticaret haline geldi. Pek çok
taksi şoforü, başka ticari işlem-
lerle Ugili olarak da size yardım
vaat edebilir. Bunlardan biri ve
sık sık duyabileceğiniz, sizi "iyi
bir k u " ile tanıştırma öne-
risidir.
Taksiciler tarafından işlenen
suçlar da az değil son yıllarda.
Soygunlar, cinayetler... Gece-
leri taksiye binmek sonu belir-
siz bir macera.
ATyetkilileridün, saldırılar durmazsa Sırbistan'a uygulanacakyaptınmları görüştü
Vukovar'ın son saatleri
^
HırvatYarbay Milan Dedakoviç, Vukovar'a
derhal takviye birlik ve malzeme gönderilmesi
çağrısında bulundu. Yarbay aksi takdirde 74
gündür federal orduya karşı sürdürülen
savaşın yitirileceğini belirtti.
SIRPLARIN KAYBI — Vukovar yakınlannda Hırvat askerlerin bıraküklan radyo, fener ve sa-
atleri toplayan Sırp askerleri, bu cinazlara yerleştirilen bombalar patlayinca kol ve bacaklarından
oldular. (Fotoğraf: AP)
Dış Haberier Servisi — Yu-
goslavya'nın Hırvatistan Cum-
huriyeti'nde federal ordu birlik-
leri ile Hırvat milisler arasında-
ki çatışmalar sürerken Vukovar
kentinin düşmek uzere olduğu
bildirildi. Avrupa Topluluğu
yetkilileri, alınan ateskes karar-
ları ile çatışmalara çözüm bulu-
namaması durumunda Sırbis-
tan'a karşı uygulanacak yaptı-
nmlan goruşmek uzere dün La-
hey'de bır araya geldi. Sırbistan
Devlet Başkanı Slobodan Milo-
seviç, zorla hiçbir ültimatoma
uymayacaklannı açıkladı.
Slovenya'daki Hırvat Yarba\
Milan Dedakoviç dun yaptığı
bir açıklamada, Hırvatistan'ın
doğusundaki Vukovar ile Vin-
kovci kentlerinin çok zor du-
rumda olduğunu ve düşmek
üzere olduklannı bildirdi.
AFP'nin habenne göre Yarbav
Dedakoviç, "Hırvatistan, Vu-
kovar'ın savunulması için ge-
rekli askeri ve malzeme yardımı-
nı derhal gerçekieştirmeli, aksi
takdirde 74 günlük mücadele
sona erecek" şeklinde konuştu.
Yarbay, Hırvatistan haber
ajansı HINA'ya, kente 250tank
ve binlerce federal ordu askeri
tarafından büyuk bir saldırı du-
zenlendiğini kaydetti. Hırvatis-
tan'ın bağımsızhğını ilan ettiği
25 haziran tarihinden önce 50
bin kişinin yaşadığı Vukovar'-
da bugün 14 bin kişi bulunuyor.
Vukovar'a tank \e top ateşi su-
rerken uçakların kent uzerinde
aiçak uçuş yaptıkları du-
yuruldu.
Vukovar'ın kurtarılmasıyla
Hırvatistan'ın kurtarılmasını eş-
değer tutan yarbay, Slovenya'-
daki Hırvat birliklerine acil ola-
rak tanksavar ve hava savunma
silahları ile birlik takvıyesi ya-
pılması çağrısında bulundu.
Hırvat yarbaya gore federal
orduya bağlı bırlikler Bosna-
Hersek üzerinden Hırvatistan'a
doğru ilerliyor. Lipovaç ile Zu-
panja kentlerinde federal ordu-
nun yeni cephe açması bek-
leniyor.
Onceki gun azalan çatışmala-
nn Dubrovnık'te dun yeniden
şiddetlendiği bildirildi.
AT'den yaptınm
AT dışişleri bakanlan ateşkes
kararına uymaması durumunda
Sırbistan'a uygulanacak yaptı-
nmları kararlaştırmak üzere
dun Lahey'de bir araya geldiler.
Şımdiye kadar Yugoslavya'da-
kı çatışmalara son vermek ama-
cıyla imzalanan 10 ateşkes ka-
rarından sonuç alınamaması
uzerine, ticari ve işbirliği anlaş-
malarının askıya alınmasından
AT ordusunun Yugoslavya'ya
gönderilmesine kadar çeşitli se-
çenekler uzerinde duruluyor.
Sırbistan Devlet Başkanı Milo-
sevıç ise kendilerine zorla kabul
ettirilecek hiçbir ültimatoma uy-
mayacaklannı açıkladı.
Oğretmen
burs sistenıi
• ANKARA (AA) —
Avrupa Konseyi uyesi
ülkelerden gelen 15
eğitimci, Turk milli eğitim
sistemini inceliyor. Avrupa
Konseyi Kulturel işbirliği
Kurulu (CDCC)
faaliyetlerinden "öğretmen
burs sistemi" projesi
çerçevesinde Türkiye'ye
gelen, konseye uye
ülkelerden ve özellikle
yurtdışındaki Turk
çocuklarının eğitiminden
sorumlu 15 eğitimci, Milli
Eğitim Bakanlığı'nda
çalışmalarına dun başladı.
Öğretmen
atanıaları
• tstanbul Haber Servisi
— lstanbul'da ilk ve orta
dereceli okullarda görevli
248 öğretmenin görev
yerleri değiştirildi. Istanbul
MiUi Eğitim Müdürlüğü
yetkililerinden alınan bilgiye
göre, Kadıköy, Bakırköy ve
Beşiktaş ilçelerindeki
öğretmen fazlalığı bulunan
okullarda görev yapan
ögretmenler, öğretmen
eksiği olan okullara geçici ~*<
olarak atandılar. •'.
Kadıköy'deki bir olaıldan
Kartal, Tuzla, Yakacık gibi
semtlerdeki okullara
atandıklanm, bazı
atamalarda puan
durumunun esas
alınmadığını öne süren bir
grup öğretmen, ihtiyaç
dunımuna göre görev
yerlerinin değiştirilmesinin
doğal olduğunu, ancak
atamalann öğrenim yılı
başlamadan önce
gerçekleştirilmesi gerektiğini
söylediler. Milli Eğitim
Müdürlüğü yetkilileri ise,
atamalarda haksızhk
yapılmasının söz konusu
ormadığım, öğretmenlerin
puan durumlarına göre
görevlendirildiklerini
belirttiler.
Prenses Aııne
LstanbııFda
• ISTANBUL (AA) —
Uluslararası Binicilik
Federasyonu Başkanı
Prenses Anne, Türk
Binicilik Federasyonu'nun
konuğu olarak dün gece
özel uçakla İstanbul'a geldi.
Prenses Anne, Atatürk
Havalimanı'nda, Dışişleri
Bakanlığj Istanbul
Temsilcisi Metin Karaca ve
öteki ilgililer tarafından
karşılandı. Güvenlik
nedeniyle Atatürk
Havalimanı'nda özel
uçağından iner inmez bir
otomobil ile alınan Prenses "
Anne, daha sonra geceyi
geçireceği Swissötel'e - •
hareket etti. Prenses
Anne'in bu sabah saat
09.00'da Swiss6tel'de bir
basın toplantısı
düzenleyeceği bildirildi.
Prenses Anne, lstanbul'da
bulunac?ğı süre içinde
Uluslararası Binicilik
Federasyonu'nun her yıl
yapılan ve bu yıl Türkiye'de
düzenlenen "büro
toplantılanna." başkanhk
edecek.
1 milyaraAIDS
laboratuvarı
• ANKARA (AA) —
Ankara Buyukşehir
Belediyesi Sağlık İşleri
Daire Başkanı Bulent İlik,
AIDS hastalığını hemen
teşhis amacıyla, I milyar
lira harcanarak laboratuvar
kurulacağını bildirdi. İlik,
Buyukşehir Belediyesi'ne
bağlı Zuhrevi Hastalıklar
Hastanesi'nde kullanılacak
laboratuvar malzemesinin
ihaleye çıkarıldığını belirtti.
İlik, Zuhrevi Hastalıkları
Hastanesi'nde, genelevde
çalışan kadınların yanı sıra
yakalanan çok sayıdaki
transseksuelin de
kontrolden geçirildiğini
belirtti.
Yunanistan hükümeti, resmi gezilerde Türkgazetecilereyer vermiyor
Türk basımna 'yerimiz yok'STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan hükümeti,
Türkiye ile herbir konuda diyalog kur-
maya hazır olduğunu sık sık açıklıyor.
Başbakan KonsUntin Mitsotakis başta
olmak üzere Dışişleri Bakanı Andonis
Samaras ve ülkenin dış ilişkilerini belir-
leyenler Atina'da görevli Türk basın
mensuni^ıyla 'ayak östii' bile olsa yap-
tıklan görüşmelerde bunu vurguluyor;
Türk ve Yunan halkJarının 'jyi geçinmek
zorunda' olduklarına işaret ederek bu
konuda basına düşen görevin ne denli
önemU olduğuna dikkati çekiyorlar.
Yunan hükümetinin ileri gelen üyele-
ri bir yandan böyle 'olumlu' konuşur-
ken, diğer yandan -yani fiıliyatta- taban
tabana zıt denilebilecek bir tutum içine
girmeye başladılar. Türk-Yunan ilişki-
lerinin en 'kölö' dönemlerinde bile Ati-
na'da görevli Türk basın mensupları bu-
günlerdeki gibi bu denh' ayTimcüığa he-
def olmamıştı. Bazı durumlarda 'tahrik
edici' boyutlara ulaşan bu ayrımcılık si-
yasetine anlam vermek gerçekten güç.
Başbakanhk görevine bir buçuk yıl
önce başlayan Mitsotakis ulkesinin çı-
karları doğrultusunda sık sık ve
'yıldınm' hızıyla birçok yurtdışı ziyare-
ti gerçekleştiriyor. Yanma çok sayıda
Yunanlı ve az sayıda yabancı gazeteci
alan Mitsotakis'in kendisine hangi ga-
zetecilerin eşlik edeceği konusunda ne
denli bilgi sahibi olduğunu da bilmek
güç. Bilinen tek şey başbakana eşlik ede-
cek yabancı gazetecilerin, basın ya\ın
genel müdurlüğüyle bu konuda işbMiği
içinde olan Dışişleri Bakanlığj ve ^aşba-
kanın basın bürosu tarafından
c
aptanı-
yor olması.
Yunanistan'da 'yabancı ga ^teci' der-
ken bunlann arasında doğal olarak
'Türk gazetecUeri'nin de y-r alması bek-
lenirken, bu her zaman böyle olmuyor.
Geçen mayıs ayında Mitsotakis'in Ba-
tı Trakya'ya gerçekleştirdiği ziyaret,
Mitsotakis'in Fener Patriği Dimitrios'-
un cenaze töreni için İstanbul'a gerçek-
leştirdiği ilk ziyaret ve yeni patrik Vart-
holomeos için düzenlenen törenlere ka-
tılmak için İstanbul'a gerçekleştirdiği
ikinci ziyaret Türk gazetecilerine 'kapa-
bydı.' Oysa bu üç ziyaret de Mitsotakis
ve Yunanlı yetkililerin öne sürdüğü gi-
bi gazetecilerin 'önemli bir rol
oynayabileceği' ziyaretlerdi.
Batı Trakya ziyaretine eşlik etmek is-
teyen Türk basın porevlılerine ilk önce
'Bu ziyarete yalnu AT ülkelerinin gaze-
(ecikri alınacp^' dendi. Daha sonra
Amerikalı v Avusturyalı gazetecilerin
de yer aiacağı öğrenilince, 'Maaiesef ye-
rimiz yok' dendi. Sonuç olarak Mitso-
takis'
;
Batı Trakya'ya götüren 270 kişi-
lik uçağm içinden 40 kişi çıktı. Türk ga-
zetecilerine 'Yerimiz kalmadj' diyen aynı
makamlar, aym gün yabana gazeteciler
için ayrılan kontenjanı doldurmak için
Türk gazetecileri dışında kalan diğer ya-
bancı gazetecileri gece yanlarına kadar
evlerinden arayacaklar ve ziyarete eşlik
etmelerini isteyeceklerdi. Oysa Türk ga-
zetecileri tren, taksi ve otobüs kullana-
rak gittikleri Batı Tfakya'da Mitsota-
kis'e eşlik eden gazetecilerin otelinde yi-
ne 'yok' denildiği halde yer buldular ve
diğerlerinin aksine otel ucretlerini ken-
di ceplerinden ödediler.
Bu tür ayrımcılıklara son venlmesı
için yapılan başvurulardan sonra gerekü
'teminatlar' verildi. Ancak Mitsotakis'in
her iki Istanbul ziyaretinde de aynı yön-
tem uygulandı. Patrik'in cenaze töreni
için İstanbul'a gelen Olimpik Hava Yol-
lan'nın iki uçağından hiçbirine Turk ga-
zeteci alır.madı.