22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuri>et Matbaaalık ve Gazetecılik Turk Anonım Şirketi adına Berin Nadi • Murahhas Üye- Emine Lşaklıgil 0 Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Yazı tşlerı Muduru: Okıj Gooensin * Haber Merkezi MUdürü Yalçın Bayer, Sa\fa Duzeni Yöneuneni Ali Acar 0 Temsılcıler ANK\RA: Ahmel Tan, İZMİR: Hikmel Çetinkaya, ADANA Çelin Yiğenoglu Iç Polıtıka. Ctlnl Baçlangıc, Istanbul Haberlen Şaa> Kaikan. Ekonomı Meral Tuner, Dış Haberler Ergıın Balcı. Iş-Sendıka Şukran Ketencı, Kultur Cebl l'ster. Eğılım Gnıcay Şa>laa, Yurt Habederı Necdet Dogan. Spo: Danışmanı Abdulkadir Yocelnuuı, Dızı Yazılar Kemn Çalışkan, Arayırma Şahin Alpaı. Duzehme Abdullah \tna 0 Koordinaîör: Munel Korulsan 0 Malı Işler Fj-ol Krkul 0 Muhasebe Bulrnt Vener 0 Bulce-Planlama Sevgi Osnunbeşeoglu 0 Reklam A>şe Tonın 0 tdare Huseym Garrr 0 lilelmc Önder Çelik 0 Bılgi-Ijlenr N*ıl lııal 0 Personel Sevgi Bosuncıoglu Yajin Kurulu Başkan llhan •>el(iık. Oklav Akbal, Y»lçın Ba>er, Hasın Cemal, Hiltmet Çetinkaya, Okay Gonensin, Lgur Muıncu, Ali Sırmen, Ahmel Taa Basan \e Yayan Cumhurıye! Malbaacıiık ve Gazelecıhk TA Ş Turkocagı Cad. 39 41 Cağaloglu 34334 Isl PK: 246 - Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Telex 22246, Fax (1) 526 60 72 0 Burolar Ankara: Zıya Gökalp Btv. İnkılap S No' 19'4, Tel: 133 11 41-47, Telex 42344, Fa*- (4) 133 05 65 • tımir H Ziya Blv. 1352 S. 2/ 3, Tel. 13 12 30, Telex 52359, Fax (51) 19 53 60 # Adana: lnflnü Cad. 119 S. No 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex. 62155, Fax. (71) 19 25 78 TAKVİM: 5 KASIM 1991 Imsak: 5.05 Guneş: 6 32 Ö|le: 11.52 Ikindi: 14.37 Akşam: 17.03 Yatsı: 18.24 Ankara'nın 'tanıma* vaadinden sonra Bakü ile işbirliğinin hızla gelişmesi bekleniyor Azerbaycan'la yeni döneme doğruAnkara'da son dönemde 'Azerbaycan'da meydanın Iran'a bırakılmaması' düşüncesi net biçimde şekilleniyor. SEMİH İDİZ ANKARA — Bağımsızhğını tammak konusunda Türkiye'- nin Azerbaycan'a verdiği sözliı taahhütle birlikte dikatlerin önü- muzdeki dönemde yoğunlaşma- sı beklenirken 'Azerbaycan ko- nusunda ihmalkâr davranıldığf göruşunün ust duzey yetkili çev- relerde giderek egemen olmaya başlaması dikkat çekiyor. Dil, din ve kültürel açılardan vaı olan yakınlığm >anı sıra aynı za- manda sınırdaş olan iki ülke arasındaki ilişkilerin, Türkıye'- de yeni hukumetin kurulmasıy- la birlikte boyutlanacağı bildi- riliyor. DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel'in bu konuya 'sıcak bakması'nın ise Ankara- Bakü ılişkilerinin geliştirilmesin- de 'katalizör' rol oynayacağı ifade ediliyor. Türkiye'nin Azerbaycan'a yönelik bu tercihleri Azerbay- can Başkanı Hasan Hasanov'u dün Çankaya Koşkü'nde kabul eden Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından da en ust du- zeyde teyit edildi. Türkiye'ye yaptığı resmi ziya- retini tamamlayan Hasan Hasa- nov, dün uçakla ülkesine döndü. Hasanov, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptı- p açıklamada, iki günlük Türk- iye ziyaretinin çok yararlı gecti- ğini söyledi. Türkiye'de bulun- duğu süre içinde Ankara'daki resmi görüşmelerin yanı sıra Is- tanbul'da da sanayici ve işadam-' lanyla çok yararlı görüşmeler yaptığını kaydeden Hasanov, zi- yaretinin iki ülke arasındaki ekonomik ve diğer ilişkilerin ge- Jişmesine katkı sağlayacağına inandığını bildirdi. Hükumete yakın kaynaklar, geçmişte gösterdiği 'aşırı hassasiyet' nedeniyle Türkiye'- nin Azerbaycan'ı 'ihmal ettiğini' giderek daha sesii bır biçimde ifade ediyorlar. Oysa Turkiye ile Azerbaycan arasın- daki ilişkilerin her düzeyde ge- lıştirilmesinden 'daha mantıklı bir şej olamayacagını' kayde- den bu kaynaklar şu goruşlere yer veriyorlar: "Bir yandan Moskova'vı gu- cendirme>elira, diğer yandan Pan Türkizm söy lentilerini kö- riıkJemeyelim endişesiyle bugiı- ne kadar Azerbaycan konusun- da gereksiz bir ihtiyat hüküm sürdu. Oysa Sovyetler Birliği'- nin dağılma siireci çercevesinde Türkiye'nin kendisine >akın cumhuriyetlere yönelmesi bir- çok Avnıpa ulkesinin Baltık cumhuriyetlerine yaklaşımı ka- dar normal karşılanmalı. Kaldı ki bu yaklaşımların temelinde istikrara bir yonelis varsa bu teş- vik dahi cdilmeli. Nitekim Mos- kova, Türkiye'nin Turk asıllı cumhuriyetleri ile ilişkilerini ge- liştirmesini gecmişte bu anlam- da teşvik dahi etmiştir." Ankara'da son dönemde da- ha net bir biçimde şekillenme- ye başlayan bır diğer duşunce ise 'Azerbaycan'da meydanın İran'a bırakılmaması' yonunde. Türkiye'nin İran'a oranla Azerbaycan'a sağlayacağı avan- tajlar ıse özelhkle ekonomik ve teknik alanlarda göruluyor. Bu alanlar ise bankacılık eğıtimin- den telekomunikasyon altyapı- sına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Cumhurbaşkanı özal, dün Ankara Üniversitesi DTCF de düzenlenen törende yaptığı ko- nuşmada Azerbaycan konusuna da deginerek "Azerbaycan Baş- bakanı dün Türkiye'ye geldiğin- de Sayın Başbakan'dan ülkelerinin Türkiye tarafnıdan ilk önce tanınmasını arzu etmişler. Sayın Başbakan da benimle konuştu, muspet görüş- lerimizi bildirdik ve bu karar da çıkacaktır" şeklinde sürdürdü. Baku'de onarılması, restore edilmesi gereken >ıizlerce bina var. Azerbajcanlı yetkililer, bu işi Tiırk işadamlan ve uzmanlarının üstlenmesi göruşündeler. Bakü, hâlâ güzel bir kadın gibi.. MOSKOVA GÜNLÜĞÜ Taksi şoförleri melek değUdir LEYLA TAVŞANOĞLU BAKÜ — Moskova'nın ıç hat uçak seferleri terminallerinden bırindeyiz. Bıneceğimiz Baku uçağının 18.25'te kalkması gere- kiyor. Küçuk terminal bınasının içi ana baba gunu. Angolalı, Vı- etnamlı grupların arasında bir tek Türk grubu bizimki. Sovyet Havayoüarı Aeroflot 1 un seferiyle Baku'ye gideceğiz. Çünkü Azerbaycan'ın başkenti- ne başka havayolu şirketinın uçağı çalışmıyor. Türk Hava Yolları, geçen mart ayında Istanbul-Baku arasında seferle- ri başlatma kararı almış, bunun protokolu de imzalanmış. iki de uçak seferi yapılmış. Ancak ara- >a Turk Ha\a Yolları grevi, bu- nun arkasından da hac seferleri girince eneienen Baku seferleri bır daha baslatılmamış. Aradan iki buçuk saatten faz- la bir zaman geçiyor. Sonunda bizim uçağın kalkacağı anons ediliyor. Antonov 154 tipi, ">a- Azerbaycan'la ilgili öğrenilecek çok şey var. Tbrizm hemen hemen yok gibi. O nedenle Bakü'de otelciliğe hız verme gereksinimi duyulmamış. Azerbaycan'ın bir özelliği de pek çok Sovyet cumhuriyetinde besin maddeleri sıkıntısı çekilirken bolluk olması. şı kayıp" uçağa biniyoruz; bir yandan da ıçeride hava yolculu- ğundan korkanların kendilerini bo> le bir uçakta bulunca ne gı- bı duygulara kapılabileceğini merak edhoruz. iki buçuk saatlik bir yolcu- luktan sonra Baku havaalanın- dayız. Gece karanlığında bile Baku, bakımsız. \aşh, ama hâlâ guzel bir kadın gorunumunde. .Azer- baycan >oneticileri işte, yuzu kı- nşmış, vaşlanmış bu kadına yuz gerdirme amelı\atı yapılmasını istiyorlar. Turk insaat şirketle- rini ve muteahhıtleri Baku'ye ça- ğırıyorlaı. Onarılması, restore edilmeM gereken yuzlerce bina \ar. Bu ısı Turk işadamlan \e uzmanlarının üstlenmesi gorıı- şundeler. Bazı semtlerdeki binalan ken- di olanaklarıyla restore etmişler Kendi deyişleriyle Kohne Baku'- deki (Eski Baku-Kaleiçınde ka- lan kesim) Kervansaray buna or- nek olarak gosterilebilir. Onarı- lan Kervansaray'daki kuçük böl- meler şımdilerde lokantalar ola- rak etkinlik gosteriyor. Azerbaycan Ticaret Bakanı Tevfik \lehdi\e\, sorunlarının çeşıtlı boyutlarını anlatırken dı- vor ki: "Burada önerali insan zengintiği var. Azerbaycan'da herkes universite öğrenimi gör- muştur. Ama kendi içimize ka- palı kaldık. Bura>a düzenli ola- rak gazete bile gelmiyor. \ncak son zamanlarda bazı Türk gaze- telerini almaya başladık." Azen Turklerınin bır sorunu da Kırıl alfabesine bağlı kalma- ları. Bır buçuk yıl kadar önce Latın alfabesine geçilmesi için çalışma başlatıldığı hatta bu ko- nuda geçici bır karar bile alın- dığı halde bu ış henuz yaşama geçirilmemiş. Merak ettiğimız bir konu Azerbaycan halkı içinde kökten- dincılik eğilimi bulunup bulun- madığı. Bakü'de bazı çevrelerde Iran'ın Azerbaycan pazarına hem tıcari hem de kultur urun- leriyle girmek ıçin .onemli bir hazırlık başlattığını öğreniyoruz. Bu konuyu Ticaret Bakan Yar- dımcısı Eldar Allahyaroğlu Ku- liev'le konuşuyoruz. "Azerbaycan'da irtka tehlike- si \oktur. Şimdi>e kadar da ol- madı. Bazı mıinferit ola>lar ola- bür. Ama geoefleştiremezsiniz." Azerbaycan'la ilgili öğrenile- cek çok şey var. Turizm hemen hemen yok gibi. O nedenle Ba- ku'de otelciliğe hız verme gerek- sinimi duyulmamış. Ayakta olan ve kalınabilecek nitelikteki Azerbaycan Oteli dışında bir de "köhne" (eski) tabir edilen In- tourist Oteli turist kabul ediyor. Yalnız, son bir yıldır Turkiye"den çok fazla geliş gidiş olması ne- deniyle >eni otel gereksinimi de doğmuş. Sadece Türkiye'den de- ğil, îran'dan da gelişler artmış. .Azerbaycan'ın bir özelliği, pek çok Sovyet cumhuriyetinde şimdılerde besin maddeleri sı- kıntısı çekilirken bolluk içinde bulunması. Çunku Azerbaycan bütün Sovyet cumhuriyetlerinin amban durumunda. Hemen he- men her turlu ürun yetiştiriliyor. Bolgede hukum suren Akdeniz iklimi de bunu destekliyor. Ör- neğin yetişen urunler arasında tutun, pamuk, turunçgiller, çay başta geliyor. Hazar Denizi'n- den balık ve havyar üretimi çok yaygın. HAKAN AKSAY MOSKOVA — Başkentte so- runlar zaten yeterince fazlayken buna bir de taksi şoförterinin ey- lemleri eklendı. Son haftalar- da, taksilerin ış bırakma eylem- leri, ana caddelerin direnişçi taksiler taraf-.ndan kapatılarak trafiğin engellenmesi, direnişe katılmayan taksicilerin fiziki olarak cezalandırılması ve is- yancı taksi şoforlerinin zaman zaman Kafkaslardan gelen pa- zarcıları dövup mallarını yağ- malaması, yasadığımız "taksici terörii"nün orneklerinden ba- zıları. Olayların patlak vermesine yol açan neden, bir Rus taksi şoförünun iki Azeri tarafından öldürülmesi oldu. Daha once- leri de Kafkas uluslanndan ba- zı kişilerle, Moskova'nın yerlisi taksi şoföıleri arasında çeşitli kanlı olaylar meydana gelmiş- ti. Bu kez bardak taştı. Taksi şoforleri, "Bütün 'esmerler' Moskova'dan defedilsin" slo- ganıyla direnişe ve eylemlere başladılar. (Ruslar arasında, Kafkasyalılar, "esmerler" ya da kibarlaştınlmış bir çeviriy- le, "kara popolar" olarak ad- landırılıyor. Azeriler ise Rusla- ra "sarı kulaklar" diyor.) Taksi şoforleri, kent yöneti- minden can guvenliklerinin sağlanmasını talep ediyorlar. Bu arada Moskova'da işlenen suçlann önemli bir bölumu- nün, kente "vurgun yapmak" için gelen Çeçen, Azeri, Erme- ni, Dağıstanlı vb guneylilere ait olduğunu iddia ediyorlar. Bu arada şunu belirtelim ki Moskova şu anda dunyada, suç işleme oranının en hızlı artış gösterdiği kentler arasında. Hava karardığında saldırı ve soygunlar artıyor. Boyle gider- se, bir zamanlar yaygın olarak kullanılan "Teksas gibi" deyi- şi, yerini "Moskova gibi" de- yişine bırakacak gozüküyor. Bu koşullarda taksi şoförlüğü yapmak, özellikle de geceleri, oldukça zor tabii. Ama... — Ama taksi şoforleri de melek degildir elbette... Taksilerin eylemiyle ilgili ha- beri okuyan spiker de olayla il- gili açıklama yapan Moskova Belediyesi temsilcısı de sanki önceden sözleşmiş gibi bu cüm- leyi kullandılar. Belediye tem- silcisi, taksi şoforlerinin gövde gösterisiyle hiçbir yere varama- yacaklannj ifade etti. Basın da aynı kanıda. Üstelik, titiz bir tutum izlenmezse, olayın Kaf- kas cumhuriyetlerindeki Rusla- rın yaşamını tehlikeye düşure- cek ciddi ulusal anlaşmazlıkla- ra neden olabileceğini vurgula- dı. Halk ise zaten taksi şofor- lerini sevmiyor. Taksi şoförlerine karşı duyu- lan tepkilerin kaynağında, on- ların son yıllarda apa>Ti bir mafya çetesi gibi davranır ol- maları geliyor. Taksi şoforleri, (adaletsizlik yapmamak için taksi şoforleri- nin yuzde doksam diyelim) yol- cuvıı arabaya almadan gidece- ği yeri soruyor. Çoğu kez ceva- bı beğenmedikleri için kapıyı açmıyor. Yine çoğu kez devlet tarifesinin kat kat ustünde fi- vatları şart olarak öne surüyor. Işine gelirse!.. Hele işin aceley- se, hele hava buz kesiyorsa, he- le bir taksi daha bulmarun zor olduğu tenha bir yerdeysen... Taksimetreyi kullanan taksi şoförüne rastladığmızda, nere- deyse teşekkur etmek geliyor içinizden. Ama ne için? Salt yapması gerekeni yaptığı, yasa- ları tammayan çoğunluk gibi davranmadığı için... Ayrıca fahiş fiyatlardan al- kollü içki satışı da^ozellikle ge- celeri) taksi şoforlerinin artık gelenekleştirdikleri bir yasadı- şı ticaret haline geldi. Pek çok taksi şoforü, başka ticari işlem- lerle Ugili olarak da size yardım vaat edebilir. Bunlardan biri ve sık sık duyabileceğiniz, sizi "iyi bir k u " ile tanıştırma öne- risidir. Taksiciler tarafından işlenen suçlar da az değil son yıllarda. Soygunlar, cinayetler... Gece- leri taksiye binmek sonu belir- siz bir macera. ATyetkilileridün, saldırılar durmazsa Sırbistan'a uygulanacakyaptınmları görüştü Vukovar'ın son saatleri ^ HırvatYarbay Milan Dedakoviç, Vukovar'a derhal takviye birlik ve malzeme gönderilmesi çağrısında bulundu. Yarbay aksi takdirde 74 gündür federal orduya karşı sürdürülen savaşın yitirileceğini belirtti. SIRPLARIN KAYBI — Vukovar yakınlannda Hırvat askerlerin bıraküklan radyo, fener ve sa- atleri toplayan Sırp askerleri, bu cinazlara yerleştirilen bombalar patlayinca kol ve bacaklarından oldular. (Fotoğraf: AP) Dış Haberier Servisi — Yu- goslavya'nın Hırvatistan Cum- huriyeti'nde federal ordu birlik- leri ile Hırvat milisler arasında- ki çatışmalar sürerken Vukovar kentinin düşmek uzere olduğu bildirildi. Avrupa Topluluğu yetkilileri, alınan ateskes karar- ları ile çatışmalara çözüm bulu- namaması durumunda Sırbis- tan'a karşı uygulanacak yaptı- nmlan goruşmek uzere dün La- hey'de bır araya geldi. Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Milo- seviç, zorla hiçbir ültimatoma uymayacaklannı açıkladı. Slovenya'daki Hırvat Yarba\ Milan Dedakoviç dun yaptığı bir açıklamada, Hırvatistan'ın doğusundaki Vukovar ile Vin- kovci kentlerinin çok zor du- rumda olduğunu ve düşmek üzere olduklannı bildirdi. AFP'nin habenne göre Yarbav Dedakoviç, "Hırvatistan, Vu- kovar'ın savunulması için ge- rekli askeri ve malzeme yardımı- nı derhal gerçekieştirmeli, aksi takdirde 74 günlük mücadele sona erecek" şeklinde konuştu. Yarbay, Hırvatistan haber ajansı HINA'ya, kente 250tank ve binlerce federal ordu askeri tarafından büyuk bir saldırı du- zenlendiğini kaydetti. Hırvatis- tan'ın bağımsızhğını ilan ettiği 25 haziran tarihinden önce 50 bin kişinin yaşadığı Vukovar'- da bugün 14 bin kişi bulunuyor. Vukovar'a tank \e top ateşi su- rerken uçakların kent uzerinde aiçak uçuş yaptıkları du- yuruldu. Vukovar'ın kurtarılmasıyla Hırvatistan'ın kurtarılmasını eş- değer tutan yarbay, Slovenya'- daki Hırvat birliklerine acil ola- rak tanksavar ve hava savunma silahları ile birlik takvıyesi ya- pılması çağrısında bulundu. Hırvat yarbaya gore federal orduya bağlı bırlikler Bosna- Hersek üzerinden Hırvatistan'a doğru ilerliyor. Lipovaç ile Zu- panja kentlerinde federal ordu- nun yeni cephe açması bek- leniyor. Onceki gun azalan çatışmala- nn Dubrovnık'te dun yeniden şiddetlendiği bildirildi. AT'den yaptınm AT dışişleri bakanlan ateşkes kararına uymaması durumunda Sırbistan'a uygulanacak yaptı- nmları kararlaştırmak üzere dun Lahey'de bir araya geldiler. Şımdiye kadar Yugoslavya'da- kı çatışmalara son vermek ama- cıyla imzalanan 10 ateşkes ka- rarından sonuç alınamaması uzerine, ticari ve işbirliği anlaş- malarının askıya alınmasından AT ordusunun Yugoslavya'ya gönderilmesine kadar çeşitli se- çenekler uzerinde duruluyor. Sırbistan Devlet Başkanı Milo- sevıç ise kendilerine zorla kabul ettirilecek hiçbir ültimatoma uy- mayacaklannı açıkladı. Oğretmen burs sistenıi • ANKARA (AA) — Avrupa Konseyi uyesi ülkelerden gelen 15 eğitimci, Turk milli eğitim sistemini inceliyor. Avrupa Konseyi Kulturel işbirliği Kurulu (CDCC) faaliyetlerinden "öğretmen burs sistemi" projesi çerçevesinde Türkiye'ye gelen, konseye uye ülkelerden ve özellikle yurtdışındaki Turk çocuklarının eğitiminden sorumlu 15 eğitimci, Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışmalarına dun başladı. Öğretmen atanıaları • tstanbul Haber Servisi — lstanbul'da ilk ve orta dereceli okullarda görevli 248 öğretmenin görev yerleri değiştirildi. Istanbul MiUi Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Kadıköy, Bakırköy ve Beşiktaş ilçelerindeki öğretmen fazlalığı bulunan okullarda görev yapan ögretmenler, öğretmen eksiği olan okullara geçici ~*< olarak atandılar. •'. Kadıköy'deki bir olaıldan Kartal, Tuzla, Yakacık gibi semtlerdeki okullara atandıklanm, bazı atamalarda puan durumunun esas alınmadığını öne süren bir grup öğretmen, ihtiyaç dunımuna göre görev yerlerinin değiştirilmesinin doğal olduğunu, ancak atamalann öğrenim yılı başlamadan önce gerçekleştirilmesi gerektiğini söylediler. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise, atamalarda haksızhk yapılmasının söz konusu ormadığım, öğretmenlerin puan durumlarına göre görevlendirildiklerini belirttiler. Prenses Aııne LstanbııFda • ISTANBUL (AA) — Uluslararası Binicilik Federasyonu Başkanı Prenses Anne, Türk Binicilik Federasyonu'nun konuğu olarak dün gece özel uçakla İstanbul'a geldi. Prenses Anne, Atatürk Havalimanı'nda, Dışişleri Bakanlığj Istanbul Temsilcisi Metin Karaca ve öteki ilgililer tarafından karşılandı. Güvenlik nedeniyle Atatürk Havalimanı'nda özel uçağından iner inmez bir otomobil ile alınan Prenses " Anne, daha sonra geceyi geçireceği Swissötel'e - • hareket etti. Prenses Anne'in bu sabah saat 09.00'da Swiss6tel'de bir basın toplantısı düzenleyeceği bildirildi. Prenses Anne, lstanbul'da bulunac?ğı süre içinde Uluslararası Binicilik Federasyonu'nun her yıl yapılan ve bu yıl Türkiye'de düzenlenen "büro toplantılanna." başkanhk edecek. 1 milyaraAIDS laboratuvarı • ANKARA (AA) — Ankara Buyukşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Bulent İlik, AIDS hastalığını hemen teşhis amacıyla, I milyar lira harcanarak laboratuvar kurulacağını bildirdi. İlik, Buyukşehir Belediyesi'ne bağlı Zuhrevi Hastalıklar Hastanesi'nde kullanılacak laboratuvar malzemesinin ihaleye çıkarıldığını belirtti. İlik, Zuhrevi Hastalıkları Hastanesi'nde, genelevde çalışan kadınların yanı sıra yakalanan çok sayıdaki transseksuelin de kontrolden geçirildiğini belirtti. Yunanistan hükümeti, resmi gezilerde Türkgazetecilereyer vermiyor Türk basımna 'yerimiz yok'STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan hükümeti, Türkiye ile herbir konuda diyalog kur- maya hazır olduğunu sık sık açıklıyor. Başbakan KonsUntin Mitsotakis başta olmak üzere Dışişleri Bakanı Andonis Samaras ve ülkenin dış ilişkilerini belir- leyenler Atina'da görevli Türk basın mensuni^ıyla 'ayak östii' bile olsa yap- tıklan görüşmelerde bunu vurguluyor; Türk ve Yunan halkJarının 'jyi geçinmek zorunda' olduklarına işaret ederek bu konuda basına düşen görevin ne denli önemU olduğuna dikkati çekiyorlar. Yunan hükümetinin ileri gelen üyele- ri bir yandan böyle 'olumlu' konuşur- ken, diğer yandan -yani fiıliyatta- taban tabana zıt denilebilecek bir tutum içine girmeye başladılar. Türk-Yunan ilişki- lerinin en 'kölö' dönemlerinde bile Ati- na'da görevli Türk basın mensupları bu- günlerdeki gibi bu denh' ayTimcüığa he- def olmamıştı. Bazı durumlarda 'tahrik edici' boyutlara ulaşan bu ayrımcılık si- yasetine anlam vermek gerçekten güç. Başbakanhk görevine bir buçuk yıl önce başlayan Mitsotakis ulkesinin çı- karları doğrultusunda sık sık ve 'yıldınm' hızıyla birçok yurtdışı ziyare- ti gerçekleştiriyor. Yanma çok sayıda Yunanlı ve az sayıda yabancı gazeteci alan Mitsotakis'in kendisine hangi ga- zetecilerin eşlik edeceği konusunda ne denli bilgi sahibi olduğunu da bilmek güç. Bilinen tek şey başbakana eşlik ede- cek yabancı gazetecilerin, basın ya\ın genel müdurlüğüyle bu konuda işbMiği içinde olan Dışişleri Bakanlığj ve ^aşba- kanın basın bürosu tarafından c aptanı- yor olması. Yunanistan'da 'yabancı ga ^teci' der- ken bunlann arasında doğal olarak 'Türk gazetecUeri'nin de y-r alması bek- lenirken, bu her zaman böyle olmuyor. Geçen mayıs ayında Mitsotakis'in Ba- tı Trakya'ya gerçekleştirdiği ziyaret, Mitsotakis'in Fener Patriği Dimitrios'- un cenaze töreni için İstanbul'a gerçek- leştirdiği ilk ziyaret ve yeni patrik Vart- holomeos için düzenlenen törenlere ka- tılmak için İstanbul'a gerçekleştirdiği ikinci ziyaret Türk gazetecilerine 'kapa- bydı.' Oysa bu üç ziyaret de Mitsotakis ve Yunanlı yetkililerin öne sürdüğü gi- bi gazetecilerin 'önemli bir rol oynayabileceği' ziyaretlerdi. Batı Trakya ziyaretine eşlik etmek is- teyen Türk basın porevlılerine ilk önce 'Bu ziyarete yalnu AT ülkelerinin gaze- (ecikri alınacp^' dendi. Daha sonra Amerikalı v Avusturyalı gazetecilerin de yer aiacağı öğrenilince, 'Maaiesef ye- rimiz yok' dendi. Sonuç olarak Mitso- takis' ; Batı Trakya'ya götüren 270 kişi- lik uçağm içinden 40 kişi çıktı. Türk ga- zetecilerine 'Yerimiz kalmadj' diyen aynı makamlar, aym gün yabana gazeteciler için ayrılan kontenjanı doldurmak için Türk gazetecileri dışında kalan diğer ya- bancı gazetecileri gece yanlarına kadar evlerinden arayacaklar ve ziyarete eşlik etmelerini isteyeceklerdi. Oysa Türk ga- zetecileri tren, taksi ve otobüs kullana- rak gittikleri Batı Tfakya'da Mitsota- kis'e eşlik eden gazetecilerin otelinde yi- ne 'yok' denildiği halde yer buldular ve diğerlerinin aksine otel ucretlerini ken- di ceplerinden ödediler. Bu tür ayrımcılıklara son venlmesı için yapılan başvurulardan sonra gerekü 'teminatlar' verildi. Ancak Mitsotakis'in her iki Istanbul ziyaretinde de aynı yön- tem uygulandı. Patrik'in cenaze töreni için İstanbul'a gelen Olimpik Hava Yol- lan'nın iki uçağından hiçbirine Turk ga- zeteci alır.madı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle