22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 5 KASIM 1991 HAVA DURUMU . TÜRKİYE'DE BUGÜN B*andflı Meteorolojj Işteri Ge- nö MüdMJOü'nden ataum bilgiye gö- re yuriun doOu keamten parçalı bu- lutkj. Oıta ve Doğu Karadeniz ıle Do- Ou Anadofcj'nun kurey ve dojjusu ya- ğışlı, difler yerier az bukıtkı ve açık ge- çacefc. Yagışlar yağmur, yer yer sağa- nak, Orta ve Ooju Karadeniz'in ıç ke- smteri ıle Doflu Anadohı'nun kuayın- de karta kanşık yaflmur ve kar şektın- de olacak. Marmara ile yurdun iç ke- simlertnöe sabah saatterinde sis 96- rûtecek H M sıcaKlığı Artacak. Rûzgir Gûney ve doju, zamanla gü- ney ve batı yönterden hafif ara sıra or- ta laıvvette esecek Demzterde, Eg* de günbatsı ve karaye), Akdenız'de gûnbatsı ve lodos, Marmara ıle Batı Mana Adapazan Mıyaman Alyon *4n Ankara Antakya 19° 11° Dıyartakır B E B Artvm Karadenız'de kıble ve lodos, Dogu Karaöenız'de wWe ve keşişle- meden saatte 10-21 deniz mılı hızia esecsk. Van Gölü'rtde hava parçalı bulutlu ve yağışlı geçecek. Rüzgâr, gûney ve batı yönter- den hafif ara sıra orta taıvvette esecek. Gö küçük daJgalı olup görüş uzakltğı 10 km dolayında olacak. Bfcdk Nngfil Bitfs Botu Bursa ÇjnaHoJe Ç<xum Denzl 16° 6°Edıme 20° 10° Erancan 12° -2° Erzurum 5° O°Esk>şetıir 12° -2° Gaaanffif! 19° 13° Sresun 20° 10° GümûşJıane K 10° S°Hakkân Y 21° 4°lsparta A 14° 3°lsaı*U S 15° -1° tarnr A 12° 7°Kars K 11° 3° Kastamonu S 10° -2° Kaysen B 15° 2°KırWareli B 17° 7°Konya B 8°-3° Küöbya S 17° 3°Malatya B 17° 9°Mansa 15° -2° K Maraş 10° 5°M«sn 5° -2° Mujla 13° -3° Muş 19° SPHtiüe 9° 5°0rdu 4° 0°Roe 15° 3°Samsun 14° -3° Sıırt 16° 6°Sınop 20° 8°Sıvas 4°-3° İBlordaO 3°-3°1raba)n 10° -2° lunceli 15° -2° Uşak 14°-2° Van 12° PZonguldak 1 bulutiu yaAmurtu • sıslı A-açık B-tduOu G-güneşb K-kariı S-sed Y-vaOnjrtu Unmgrad Londra Madnd Milanc Montreai Moskova Mûnıh Ne* Yoric Oslo Paris Prag Rıyad Roma Sofya Şam Teı A m Tünus Varçova venedlk BULMACA , SOLDAN SAĞA: 1/ Açık pokere veri- len bir başka ad. 2/ Kanşık renkli... Av- rupa'nın ikinci bü- yük gölü. 3/ Yol ya- pımında kullanılan laş kınntısı... Sergen. 4/ Müstahkem yer... "— kahkahalar yük- seliyorken eviniz- den/Bendim geçen ey sevgili sandalla denizden" (Yahya Kemal). 5/ Kakım da denilen bir kürk hayvaıu... Ermenistan'm Özellikle tran'da yetişen ve nargile ile içilen bir tütün türü. 7/ Tuzağa dü- şürülen şey... Tann buyruklannı ye- rine getirme. 8/ Önder... Gemilerde türlii işlerde kullanılan bir tür demir halka. 9/ Vekil... Ilkel bir su taşıtı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Alanya ilçesindeki ünlü karstik mağara. 2/ Yüce... Büyük sopa. 3/ "Dost, metres" anlamında argo söz- cük... Bir nota. 4/ Afrika'da yaşayan bir antılop. 5/ AntiK YU- nan mimarlığının üç biçeminden biri... Yaylı bir Türk çalgısı. 6/ Öğütülmüş tahıl... Briçte, oyunculardan birinin elinde bir renkten hiç kâğıt bulunmaması durumu. 7/ Tatlı su ıstakozu. 8/ Afrika'da bir ülke... Gözde sanya çalar kestanerengi. 9/ Yersiz söz ya da davranış... Nitelikle ilgili olan. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Donanmaya 2 denizaltı ItADIO •TELIF.UNKEN 5 KASIM 1931 Yeni denizaltı filotillamızdan 'Dumlupınar' ile 'Sakarya' tahtelbahirlerinin Pola'dan hareket ettiklerıni yazmıştık. Gemilerinıiz, cuma günu İstanbul'a muvasalat edecekler ve saat üçte gemilere sancak çekme merasimi icra edilecektir. Merasim, geçen defa Adatepe ve Kocatepe muhriplerimizde olduğu gibi pek parlak bir şekilde yapılacak. Hamidiye kruvazöru, sancak çekilirken top atacaktır. Davet edilen zevat Hamidiye kruvazörunden merasimi seyredeceklerdir. Donanma kumandanlığının gönderdiği tebliği aşağıya dercediyoruz: Donanma Kumandanlığı'ndan tebliğ edilmiştir: Dumlupınar ve Sakarya denizaltı gemilerimiz 6/T.Sani/931 cuma günu İstanbul limanına geleceklerinden yevmi mezkûrda yapılacak sancak çekme merasimi için med'uv bulunan zevatı kiramın saat 13'te Dolmabahçe önünde demirli bulunan Hamidiye kruvazörune teşrifleri rica olunur. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Gürsel emir verdi 5 KASIM 1961 Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tahtakılıç bugün saat 12.00'de bir basın toplantısı yapmıştır. Tahtakılıç bugün Türkiye'de eğitim davasının üç büyük yönü olduğunu, bunların da öğretim kadrosu, bina ve tesis konusu ile öğrencileri tahsile yöneltmek şeklinde özetlenebileceğini belirtmiştir. Bakanın ifadesine göre Milli Eğitim Bakanhğı ağustos ayında onbin civarında tahmin edilen lise mezunlarının üniversite ve yüksek okullara girebilmelerini temin maksadiyle faaliyete geçmiş ve temaslar yapmıştır. Fakat geçen yıllann mezunlarının katılması, askerlikten tecil alabilmek için fakültelere müracaat ve bu yılki mezunların çokluğu sıkıntıya sebep olmuştur. Halen Türkiye'de 11.492 lise mezunu tahsil yapmak istemektedir. DÜZELTME • 30 Eklm 1991 tarihli Cumhuriyet'in KUltUr-Sanat sayfasında Cevdet Kudret'in 'Yedikule'de Aksam' şiiriyle ilgili Hilmi Yavuz bir açıklama göndermiştir. Yavuz'un açıklaması özetle şöyle: "Şiirin yeni harflerle ilk kez yayımlandığı doğru değildir. Cevdet Kudret, 1929 yılında yeni harflerle yayımlanan 'Birinci Perde' adlı kitabına almıştır 'Yedikulede Akşam' şiirini. Ayrıca şiirin ikinci dizesi "Kuşlar yıne bu akşam sulara otursunlar" diye okurunuştur. Doğrusu "Kuşlar yine bu akşam surlara otursunlar" olacaktır. (Bk. Birinci Perde, İstanbul Hamit Matbaası, 1929, sayfa: 90-91). Yeni harflerle ilk kez yayımlanan 1929 tarihli metinde de Cumhuriyet'te 'kale' biçiminde okunmuş olan sözcük 'kal'a biçimindedir." ILAN T.C URLA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1991/228 Davacı Gönül Ander ve Ibrahim Ander tarafından davalı Mustafa Şenel ve arkadaşları aleyhine açılan izaleyi şuyuu davasının yapılan açık duruşması sırasında: Aşağıda isimleri yazılı paydaş malik davalılara adreslerınde bulu- namadıklarından ve zabıta marifeti ile de adresleri tespit edilemedi- ğinden dava dilekçesi ve duruşma gününû bildirir davetiye tebliğ edilememiş olduğundan ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla adı geçen davalıların bu dava (Urla İskele Mah. Menteş yolu mevkiinde kain pafta: 3 ada: 14 ve parsel: 24'te kayıtlı 198 m: miktarındaki ta- şınraazın belediye tarafından yapılan düzenleme sonucu müşterek mül- kiyete dönuşlüğunden onaklığın taksimi mumkun bulunmadığından satılarak giderilmesine karar verilmesi davasında) ile ilgili ibraz et- mek istedikleri belgeleri duruşma gününe kadar getirmeleri ve\a gel- meleri gerektiği, duruşmaya gelmedikleri takdirde gıyap kararı tebliğ olunmadan haklannda yargılamaya devam edileceği ve hüküm veri- leceği, duruşma gününün 3.12.1991 günü saat 11.00 olduğunun HUMK'run 509 ve sonraki maddeleri gereğince ihtar olunarak dava dilekçesi ve davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. DAVALILAR: 1- Mustafa ŞENEL, 2- Faik GÜRBÜZ, 3- Mehmet Ilhan EREL, 4- Nadire TANERLER, 5- Cemalettin TANERLER, 6- AtiUa TANER- LER, 7- Haydar ISLAM, 8- tskender TANERLER, 9- Aslıhan TA- NERLER, 10- Fehme TANERLER. Basın: 39924 TARTISMA Veni netişim Düzoıtsizliâi., Son yıllar içinde tek bir süper gücün kalması bütün bağlantısız ülkeleri de etkiledi. Siyasal alanda olduğu gibi iletişim alanında da tam bir çöküntü dönemi başladı. Bu yıl UNESCO 26. Genel Konferansı- nın iletişimle ilgili toplantıları cansız ve coş- kusuz bir hava içinde geçti. Çalışmalar, mu- halefet partilerinin katılmadığı bir parla- mento toplantısını andırıyordu. Ben 1959'dan beri ilk kez bu kadar renksiz ve durgun bir toplantıya tanık oluyordum. Yeni evrensel habercilik ve iletişim düze- ni, hiç gündeme gelmedi. Geçen genel kon- feransta da bu konu biraz dışlanmıştı, ama bu kez delegeler iletişimdeki düzensizlikten söz etmeye korktular sanki. İletişimdeki duzensizlik ve dengesizlik so- runu, ilk kez 60'h yıllarda yapılan genel konferanslarda tartışma konusu olmuştu. Bu konuyu, bağlantısız ülkeler gündeme ge- tinnişti. önce Hindistan, sonra Yugoslav- ya, Sri Lanka, TAınus, Cezayir, Senegal ve bazı Latin Amerika ülkeleri. Doğu Avnıpa ülkeleriyle Sovyetler Birli- ği, bu konuları çok daha sonra benimsedi- ler. Birleşik Amerika ve Fransa'da da yeni görüşlerin çok güçlü öncüleri vardı. Ulus- lararası gazeteci örgütlerinin temsilcileri de yeni düzen arayışlarının en coşkun savunu- cularıydılar. tlerici bir iletişim düzenini sa- vunanlar yirmi otuz kişi, hepimiz birbiri- mizi çok iyi tanır ve desteklerdik. Genel konferanslann dışında düzenlenen seminer- lerde ve panellerde de çok sık bir araya ge- lir, yeni gelişmeleri tartışırdık. Son yıllar içinde tek bir süper gücün kal- ması bütün bağlantısız ülkeleri de etkiledi. Siyasal alanda olduğu gibi iletişim alanın- da da tam bir çöküntü dönemi başladı. İş- te şimdi bu dönemeci yaşıyoruz. Paris top- lantılannda eski iletişimcilerden tek kişiye rastlamadım. Hıçbiri toplantıya gelmemiş ya da gönderilmemişti. Marjinal duruma düştük. Beni en çok şaşırtan Fransa oldu. Oysa Körfez savaşında olaylann çarpıtılması, ek- sik yansıtılması Fransa'da çok geniş yankı- lar uyandırmış ve bu konuda 10-15 kitap ya- yımlanmıştı. Genel konferanstaki Fransız delegasyonunda bu görüşleri savunacak ga- zetecilerin, yazarların, iletişim uzmanları- nın yer alması beklenirdi. Ne oldu, toplan- tılarda Fransız uzmanları değil, sıradan bü- rokratlar konuştu. Üçüncü Dünya Ülkeleri ise sadece teknik yardımlann arttınlmasın- dan söz ettiler. Yıllar boyu yapılmış olan bütün araştır- malar güme mi gitti acaba? Dünya artık düzgün bir iletişim düzenine mi kavuştu? Amerikan kanallarının üretip dağıttıkları TV programları artık gerçekleri mi yansıtı- yor? Ulusları birbirine yaklaştıracak, tarih- sel kinleri kışkırtmayacak, insan haklarına ve barışa saygılı bir yaklaşım mı yön veri- yor medyalara? Bunun böyle olmadığı gün gibi açık. Bu iş bir gün bir yerlerden yine patlak verecek. Kim bütün dünyanın hep uykuda kalacağını düşünebilir... HIFZI TOPUZ Paris Atatüric^üıı Gözbebej Düşünen, gören, eğitirken ülkesinin halkı ve çocuklarıyla bütünleşen cumhuriyetimizin ve devrimin koruyucusu sevgili öğretmenler. sizlerin her türlü yoksunluğa ve kıyıma karşı yılmayan gücünüzü gördükçe kıvanç duyuyoruz. ıenler 24Kasım öğretmenler Günü'nün öncelik- le düşünülmesı gereken özellıği Atatürk'le özdeşleşen öğretmen olgusudur. Türk dev- riminin ve Atatfirkçü eğiıimin başarısında- ki ana kaynağı ka\rayabilmek için devrimin temelindeki eğıtım coşkusunu iyi bilmek gerekir. Bütün dünyada. her konudaki başarılı uygulamalann eğıtimden geçtığini. insan beyni eğıtilmeden başanlı olunamayacağı- nı iyi bilen Atatürk. eğitim ve öğretmen olgusunu yeterli düzeye getirebilmek için kendisinin de örnek olduğu coşkulu eğitim idealini ortaya koymuştur. Sakarya Meydan Savaşı öncesı. 16 Tem- muz 1921 de Ankara'da Eğitim Kongresi toplar. Bu kongrede eğitımle ilgili en güzel konuşmalanndan birini yapar. Yurdu işgal etmiş düşmana karşı yapılan savaşın öne- mini en iyi bilen evrensel önder. ulusunun aydınlanması ve çağdaşlaşmasının da bu savaş kadar önemlı olduğunun bılıncınde- dir. Bu nedenle ıki savaşı birlıkte yürütür. Bu konuda 24 Mart 1923 günü Kütahya'- daki konuşmasında "Bir ulus, savaş alanla- rında ne denli parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin sağlam sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusunun varlığına bağlıdır" der. Eğitimin önemi ile ilgili olarak. 26 Ekım I922'de Btırsa'da öğretmenlere yaptığı ko- nuşmasında "DûşÜDcekr, anlamsız, fayda- sız, akla sığmaz suçlamalarla dolu olursa o düşünceler hastalıkhdır. Bir de mantıktan uzak, faydasız, zararlı birtakım görenek ve geleneklerle dopdulu olursa bu, yaşama sa- yılmaz. İyi niyet, özveri gereklidir. Ancak bunların yanında bilgi ve teknik de gerekli- dir. Bunların oluşma yeri ise okuldur. Okul adını bep birlikte saygı duyarak. kutlayarak ayakta analım" diyerek öğretmenlerle bir- likte saygı duruşuna geçer. 22 Eylül 1924 günü Samsun İstiklal Tica- ret Okulu'ndakı konuşmasında ise, "Eği- timdir ki bir ulusu özgür, bağunsız, şanlı, yüksek bir toptum durumunda yaşatır. Ya da bir ulusu eğitimsizlik köle ve sefil yapar" dı- yerek bu önemli olguyu en güzel şekliyle vurgular. Bu çağdaşlaşma>a yönelik eğitimi uygu- layacak öğretmenle özdeşleşerek ve başöğ- retmen olarak onlara kutsal görevlerinde öğünç aşılar. 30.8.1924 günü Dumlupınar Başkuman- danlık Savaşı'nın ikinci \ıl dönümünün kutlanmasında yaptığı konuşmanın sonun- da. Cumhurbaşkanı olmasaydınız ne olmak isterdiniz? sorusunu "Milli Eğitimin başına geçmek isterdim" şeklinde yanıtlar. 26 Ekim 1922 günü Bursa"daki konuş- masında "Ordulanmızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın zaferi için bir yol hazırladı. Gercek zaferi ise siz kazanacak, siz koruyup sürdüreceksûıiz. Bunu başaraca- ğınudan şüpbem yoktur" der. 25 Ağustos 1924 günü Ankara'da toplanan Öğretmen- ler Birliği Kongresi'nde "Öğretmenler yeni nesli siz yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" (daha sonra devamla) "Yeni Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdıgı askeri, siyasi, idari devrimler. sizin sayın öğ- retmenler, sizin toplumsal ve düşünsel dev- rimlerinizdeki başarınızla onaylanacaktır. Hiçbir zaman aklımzdan çıkmasın ki, cum- huriyet sizden düşüncesi özgür, vıcdanı özgür insanlar ister" diyerek öğretmenlere görevin en büyüğünü yükler. Eğitimin teknik açıdan da yeterli olması için dünyadaki en tanınmış eğitimciler Tür- kiye'ye çağnlır. Aynca çağdaş bir eğitimci kadrosu oluşturabilmek için büyük özve- riyle genç öğretmenler Avnıpa'ya öğrenci olarak gönderilir. Öğretmene karşı gösterilen bu büyük sev- gi ve güven karşılıksız kalmaz. O dönemin eğitim ordusu da onun ınancını bir an olsun sarsmayarak gündüz okulda, gece Halkev- leri'nde durmadan, dinlenmeden ve her yönden özveri üstüne öz\-eride bulunarak halkın aydınlanması ıçın bütün gücünü or- taya koyar. Devrimler konusunda da, başını verir ama devrimlerden ödün ver- mez. (yedek subay öğretmen Kubilay gibi) Düşünen, gören, eğitirken ülkesinin hal- kı ve çocuklarıyla bütünleşen cumhunyetı- mizin ve devnmin koruyucusu sevgili öğretmenler, sizlerin her türlü yoksunluğa ve kıyıma karşı yılmayan gücünüzü gör- dükçe kıvanç duyuyoruz. Varolasınız. Gününüz kutlu ve aydınlıkçı olsun... AYYUKERENBERK Atatürkçü Düşünce Deraeği Üyesi Galeri • Atelye v 132 64 26 • 130 21 87 SANAT GALERİSİ EMEL ŞAHİNKAYA 2-30 Kasım 1991 »ödı Hıekcı C>0 48/1 lej.ıkıyl Tsl 141 M 58 F » 146 67 68 HANDAN BÖRÜTEÇENE S E R G I S I AYA İRİNİ MÜZESİ IS EKİM • 9 KASIM R/Höfc M a h m u t B o z k u r t Resim Sergisi t -:7hasım l°9l. li JC-!8xV tPaza,r gurûen dışındai tt Yonca Modem Sanat Galerisi • - -- - Valıkonağı Caddesı No. 117 2 Nışantaji-lsıanbui Ttl 130 ? ° 80 -; 2t? Kasun 19^»:. IIOO !8ı\i ,Pazarevnlendıwdj< isoklalCaddesı 141 Beyüğlu-fcanbul Ttl 15: lt 9S Retrospektif Resim Sergisi FİKRET MUALL t d G \ R \ \ T I S A \ \ T 0 A L E R i S l KARMA HEYKEL SERGİSİ 1 2 / E K İ M / 1 9 9 1 9 / K A S I M / 1 9 8 1 ^aaoes. :?0 ??6 8-3CC W:oa ı s y '«• ' 5 * 9'14 ı 3459945 TEM SANAT GALERİSİ TALATENLİL Resim Sergisi 2Kosm30KasMi1991 \&* SON 12 GÜN ATILU EKSIMOZIUGIL «OLEKSItOHU 25 EKİM- 15 KASIM V.LD.Z SAÎAr lel 524 35 92 SANAT GA^ERISI PAZAR GLNU BESIMA5 ACIĞIZ galeri • atölye 146 97 38 • 132 64 26 Kırmı S«rgl Resul AYTEMUR Ferruh BAŞAĞA Hüseyin BİLİŞİK Orhan BENLİ Cihat BURAK Abidin DİNO Reyhan KAĞITÇI İrtan OKAN Burhan UYGUR RAMKO SANAT MERKEZİ Atiye Sok. No: 8 Teşviklye 136 15 38 T.C. ZİRAAT BANKASI ZİNCtRLİKUYU ŞUBESİ'NDEN İLANEN TEBLİGATTIR Ödemeye davct Borçlunun uıvanı Bilinen adresi mektubunun Urihi Borcun miktın Gûçlü Gazetecilik Saraçishak Mah 06.08.1991 2.004.744.765.-TL Yayıncıhk ve Turanb Sk. 2316/267 Matbaacılık AŞ No: 20 Beyaat/ İstanbul Güçlü Gazeteciük Saraçishak Mah 06.08.1991 1.969.406.679.-TL Yayıncılık ve Turanlı Sk 2315/266 Matbaacıbk AŞ. No: 20 Beyaat/ İstanbul Hisarbank AŞ Merkez Şubesi'nden devir borçlanndan dolayı aley- hinde 6183 sayılı amme alacaklaıının tahsili usulü hakkındaki kanun hükümlerine göre düzenlenen ödemeye davet mektuplan, yukanda unvanı yazalı borçlunun bilinen adresinde bulunamaması dolayısıy- la tebliğ edilememiş olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 103 ve 106'ncı maddelerine istinaden ilgilinin ilan tarihinden başlayarak I ay içerisinde T.C.Ziraat Bankası Zincirlikuyu Şubesi 4. Levent - ts- tanbul adresine bizzat veya bilvekak müracaat etmeleri ve yahut ta- ahhütlü mektup ya da telgrafla açık adresini bildirmesi halinde ken- dilerine sure ile kayıtlı tebliğ yapılacağı, 1 ayın hitamında müracaat- ta bulunmayan veya adresini bildirmeyen borçlu hakkında işbu ila- nın neşir tarihinden itibaren 1 ayın hitamında tebliğ yapılmış sayıla- cağı ilan olunur. Basın: 40145 6 Kasım Çarşamba'dan İtibaren 15 gün DOGAU GAITKÜ Ambiance Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. NİLDA EYÜBOĞLÜ dufu lurızm ile gidilîr.! SAHİBİNDEN SATILIK Göztepe Cengizhan Sokak'ta 3 oda, 1 salon, möbleli ve beyaz eşyalı. 350 milyon. Tel: 337 77 88 İNGİLİZCEYİ 8 AYDA KONUŞUN Sizi Amerikalı dostlarımızla tanıştıralım. 349 59 38 PARLAMENTONUN BOYUTLARI Rahmi Kumaş 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-hmnbul Ödemeli gönderilmez. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Küçük İstasyonlarda... Sincan, Ankara'nın küçük istasyonlarındandır; mavi tren- ler, Sincan'da durmazlar. "Ankara Notlan", bugün Sincan'da durup bir uyarı düdüğü çalacak. Tabii, uyanan, "Ne oluyor" diye ilgilenen olursa... Sincan'ın "Baykalcı" Belediye Başkanı Aziz Gürsoy, ger- çekten öyle demiş mi, dememiş mi? — Hiç kimse, Cumhuriyet dahil, hiçbir gazeteye, benim aleyhimde tek satır haber yazdıramaz! Ne demek bu? "Tüm gazetecileri iyi ilişkilerie kıskıvrak bağladım" mı demek? Sincan'ın SHP'li belediye meclisi üyesi Halil Akkaya, bir- kaç gün önce saldınya uğradı. Halil Akkaya, kendisine yapı- lan saldırının, SHP'li Başkan Aziz Gürsoy'un bilgisi altırtda yapıldığı kanısında. Savcılığa verdiği diiekçede de satır ara- sında buna değiniyor. Halil Akkaya'nın evinin telefonu çalı- yor, gidip açtığında ses gelmiyor; sadece bir müzik sesi duyuluyor. Bu, belediyedeki telefon beklemesindeki sesin ay- nı mıydı ne? Tüm ilerici kuruluşların toplantılarına, çiçeklerin en büyü- ğü Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy'dan gelirdi. Çiçek- lere boğuyordu başkan toplantıları. Eh, insan ne düşünür? — En ilerici başkan, bu başkan! Sincan, 92 bin nüfuslu bir ilçe. Belediye meclisi, 1990 yılı- nın kesin hesabını üçte iki oy çokluğu ile reddetti. Başkan, bu durumda bir şey yapamadı; ancak geçen yıl 1991 bütçe- sini 86 milyar olarak gösterdi! Gerçekleşmesi olasılığı 30 mil- yar lira dolayında. Belediyeler Yasası'nda, "personel giderieri, belediye gelirlerinin yüzde 30'unu aşamaz" deniyor. Eğer aşacaksa, İçişjeri Bakanlığı'ndan özel izin alınması gerekti- ğini belirtiyor içişleri Bakanlığı'ndan alınacak özel iznin de tarih sayısı ile belediye meclisine geleceği, meclisin onu gö- rerek karar vereceği anlaşılıyor bundan. Başkan Aziz Gür- soy, 30 milyarlık bütçeyi, neden kabarık gösteriyor? Kaçak olarak calıştınlacak işçileh de gızleyebilmek için mi? Hani, belediye gelirlerinin yüzde otuzunu aşamazdı personel gi- derleri? Bu da minarenin kılıfı mı oluyordu? "Baykalcı" Aziz Gürsoy, sürekli SHP'li belediye meclisi üye- leriyle kavgalıydı. 1990'ın 21 ağustosunda bir olay oldu; be- lediye meclisi üyelerinden karşı çıkanları başkan, dışarıdan getirttiği adamlara dövdürmeye kalktı! Meclis toplantısı da- ğıldı, olay müfettişlere, yargıya yansıdı. SHP, son seçimlerde Sincan'da o bölgede çok ağır yenil- giye uğradı; buralarda engeli (barajı) aşamadı. Kimse, "Ya- hu, burada SHP'li belediye yok mu? Bu oylar neden böyle düştü" demez mi? Bir başkan, belediye meclisini çahştırmaz, hiçe sayar! Kararları meclis reddetse bile, Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ın onayına dayanarak geçirır; ma- aşını milletvekili aylık ve ödeneğine çıkarrnayı böyle mi sağ- ladı? Dışarıda fiyatı metrekaresi 10 milyon liraya giden çok değerli arsalar, geçenlerde 2 milyon liradan mı şatıldı? Met- rekaresi 900 bin liraya satılan arsalar oldu mu? İnşaat alanı buralar. 400 metre karelik bir arsa, 500 milyona satılabiliyor. 8-10 milyarlık yerler mi buralar? SHP'nin de bunları engelle- yen genelgesi var. Satışlar; bu genelgelere de aykırı mı? Parti kararına da yasa hükmüne de aykırı oysa belediye meclisi karanna aykırı olarak satış yapmak. Başkan, bunları "encümen" karanyla mı satıyor? "Encümen"de, başkanın ata- dığı dokuz birim müdürü var; oy çokluğuyla işler gidiyor. "En- cümen"in seçilmiş üyeleri, "karşı oy" yazıları yazıyortar, karşı oy veriyorlar, orada kalıyor. Ama Başkan Gürsoy, bunlardan da rahatsızdır, erinc içinde değildir... Belediye meclisinin SHP'li üyeleri, olayları SHP Ankara İl Başkanı Vecihı Mutlu'ya götürdüler. O, önce ilgilendi sonra bıraktı arkasını Seçimler de vardı ya! Ertuğrul Günay, olaya el koydu, "Hakhsınız" dedi, son sıralardao da mı ilgilenmez olmuştu? Başkan, kendisini eleştirenleri mahkemeye veriyordu. Sin- can'daki SHP'lilerden bir grup 1990 eylülünde bir bildiri ya- yımlayarak, Aziz Gürsoy için "Sincan Belediye Başkanı, Deniz Baykal'ın en yakın değnekçisi" dediler diye, başkan onlan mahkemeye verdi. Bilirkişi "değnekçi" sözcüğünde suç bulmadı. Başkan da davasını geri aldığını açıkladı; oysa da- vayı yitirmiş miydi? Ankara ilinde, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nde, Sin- can Belediyesi ile ilgili "soruşturma" dosyaları, oldukça ka- barık! ANAP'ın eski Ankara İl Başkanı Mehmet Demirel, Sincan Kaymakamı Kadir Çalışıcı'ya şöyle mi demiş? — Yahu, ne yapıyorsunuz kaymakam bey, başkanla uğra- şıp durmayın; bizim adamımız o! Aziz Gürsoy, daha önce, Hinthorozu'na ağır sözler söyle- diği için SHP II Disiplin Kurulu'nca partiden çıkarılmış, an- cak genel merkezin çoğunluğu o zaman "BaykaJcı" olan Merkez Disiplin Kurulu, bu kararı iptal etmişti. Şimdi Başkan Gürsoy'un StaıTdeki İnönü'nün istifasını isteyen konuşması dolayısıyla, SHP Genel Merkezi, yeniden soruşturma açtırı- yor. Bir daha çıkarmaya uğraşıyor! SHP, DYP ile ortaklıic kurup hükümet olmaya hazırlanıyor Bir yandan da "Seçimleri neden yitirdim acaba" diye düşü- nüyor! Bunu bilemeyecek ne var? Çevresine baksın!.. * • * Taşlama ustası Hasan Çelebi, son günlerin olaylarına ba- kıp şu dizeleri düşmüş: "Yine kaldırdı kazan Patrona'nın soydaşı / Kussun baka- lım zehrini bozguncu başı!" * • • Bir düzeltme: 3 kasım pazar günü çıkan "Ankara Notları"n- da, Nal Atölyesi ustası Kazım Tuncay, Demirhan Tuncay'ın babası diye geçmiş; babası değil, amcası ve kayınbabası ola- caktı. Demirhan Tuncay'ın babası Hüseyin Avni Tuncay... ANMA Canımız, çok değerli babamız YILMAZ DEMİRKOL Tanrıya kavuşalı l'inci yılın biterken, hiç dinmeyen acımız, bitmeyen özlemlerimizle yaşıyoruz. Gönlü güzel, huyu güzel, temiz kalpli babanuz, sevenlerin gönlündesin. Nur içinde yat. EŞİ VE ÇOCUKLARI ILAN İZMİR ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dasacı Ahmet Erdoğan Bayraktar tarafından davalı Adnan Birgul Vs. aleyhine açılan satışın ıptali davasının yapılan >-argılaması sonunda: tzmir Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin 3.7 .1991 gün ve 1990'888 esas, 1991 '522 karar sayılı hukmu ile Ayvalık İcra Mudurluğü'nün 1990 622 sa\ılı talimat do^şa:,] ile Adnan Bingol'eait olupFesih Uçar adına satışı şapılan 1990 model 87865 motor No'lu S PAFXDJBFL S87865 şasi No'lu ş.ampaıı\a vansı Ford Taunus marka otonun satışı- nın İPTALİNE, 194.00(1 TL harç, 7~.5OO TL yargılama. 645.000 TL ucretı sekaletin lahsılıne karar verilmiş olup davalı Adnan Bingol'ün adre^inın bilınmcnıesı sebebiyle dahi once tebligat ilanen tebliğ edil- mı> karann dahi ilanen tebliji gerektığmden davahnın 15 gün zarfın- da temyiz lalebmde bulunma^ı, aksi lakdirde temyizden sarfı nazar etmış sa\ı!aı;ağının ilam >cnne kaım olmak uzere ilan olunur. BaMiı: 40341
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle