22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 BASKENTTEN AHMET TAN Baba, GerçekBabaDeğil... ANKARA — Demırel, herhalde "Baba"lık güdüsüyle o benzetmeyi yaptı: "(Çocuğu) kucağıma bıraktıktan sonra, ha ben yapmışım ha sen... Yanı, çocuk doğmuş, babası bellı değıl. Camı av- lusuna bırakmak gıbı bır sey.. " "Baba" içın şımdi en acıl sorun, çocuğun babasını araş- tırmak değil, çocuğu sahıplenmek, onu ortada bırakma- maktır. Bırin'ci sayfadakı haberimizde de belırtildıği gibi, "zam" adlı çocuğun babası kendisi olmadığı halde zorunlu olarak onu şimdı kütüğüne geçirecek. "Zam" adlı çocuğun babası kendısı olmadığı halde, onu kütüğüne geçıriyor. Aralık 1991 enflasyon rakamı ıçın taksimetre açıldı. "Zam" adlı çocuğun yaramazlıklan artık Baba'nın künyesine ya- zılacak. Iş sadece zamlarla bitmıyor. Bu yıl 54 trilyon lıraya ula- şan butçe açığının kapatılması ıçin de önlem alacak Baba. Tabıi, bunun yolu da yenı vergı düzenlemelerınden geçecek. Vergilendirmenın başarısı, butun toplumsal duzenleme- lerde olduğu gıbı "adalet" ılkesıyle bağlantılı. Vergılendırmede adalet ise "genellık" ve "eşıtlik" ılkele- riyle saptanır. "Genellık" ilkesi, herkesin vergi olayına katılmasıdır. Vergı olayına katıl- , . _ . , , . . — , . .. manın mutlaka vergı Baba IÇin Şimdl en aCII vermebiçimindeolma- s o r u n çoCUÖUn babasmi sı gerekmıyor . T , .? -., •vergı iadesı'nde araştırmakdeğıl,çocuğu gıbı kışıier, sahiplenmek, onu ortada S T " " b.rakmamakt.r. Birinci sayfadakihaberimizde ğ " y ya FaSt °ver r gı r ,adesi, debelirtildiğigibi, k "zamFaSt vergades, büyük bır yurttaş kesı- adll ÇOCUğun babasi geneiiik iikesinm zorunlu olarakpnu şimdı gerçekleşmesinı sağ- kütüğüne ÇeÇİreCek. Ancak yine de kendisinden beklenen yararları doğu- ramadı. Çünkü vergi ladesi bu biçımde toplanan bılgılerı değerlen- direcek yapıya kavuşturulamadı Bu yüzden de başkalarının vergılendırılmesine katkı yeri- ne, bütçeye çok buyük bır malı yük getırmeye başladı. Bunun nedeninı ise vergi uzmanları şöyle açıklıyor: "Bu sıstem, belge kullanımını güvence altına alacak ön- lemlerle desteklenmedığı içın alıcı ıle satıcı arasında bir çı- kar bırlığı doğurdu. Satıcı, fış vermeyerek kendısı Gelır Ver- gisınden kaçırırken, alıcı da fiş almayarak Katma Değer Ver- gısi odemekten kurtuluyordu." Bu da sıstemın tam işlemesine engel oldu. Adalet ılkesınm sağlayacağı ıkıncı ılke ise "eşıtlik" kuralı. Bu kural ise şöyle tanımlanıyor: "Herkes vergi odeyecek, ama odeme guçlerıne gore bu- nu gerçekleştırecek." Gerçek odeme gücune ulaşmak içın ise, ınsanların yaşa- mına yetecek kadar bır mıktarı vergi dışında tutmak gerekı- yordu. Ayrıca, sermayeyı enflasyona karşı korumak gıbı uy- gulamaları zorunlu kılıyordu ANAP'ın, vergı sıstemınde eksik bıraktığı bu. Vergı ladesinın kaldırılmasının gündeme gelmesi, yurtta- şın alıştığı "KDV muhasebecıhğı"nden uzaklaştırılması, ai- le bütcesinde bir boşluk doğuracak Bu boşluğu belki, lade edilmesı planlanan "tasarrufu teşvik ya da zorunlu tasarruf fonu"ndaki paralar doldurabilecek. Ama vergilendirmede ödeme gücü ilkesıne ulaşmak ıçın bazı giderlerın vergi matrahından düşülmesi belkı de daha tutarlı olacak. Bu anlamda kitap-gazete, elbise veya tatıl gibi kışisel ve- ya aılesel masrafların vergi matrahından düşülmesi, hem ge- nellık hem eşıtlik ılkelerını bırlıkte sağlayabilır. Baba, "zam babası" olmaktan kurtulmak ıstıyorsa, ada- letlı vergilendirmeyle gelır dağılımını duzeltmek zorunda... ŞUKRAN MEKTUBU Tiırgut OzaPa 1 milyarlık davaANKARA (Cumhariyet Bü- rosa) — Gazeteci-yazar Muam- mer Yaşar Bostancı, kendisinı "sahtekarlık yapan" ve "ma- kam ugruna yalan haber yaza- bilen kişi" olarak suçlayan Cumhurbaşkanı Turgut Ozal hakkında 1 milyar lira tutann- da tazminat istemiyle dava aç- tı. Cumhurbaşkanı özal da 1983 seçimleri sonrasında ken- disinin dönemin ABD Büyü- kelçisı Robert Straus Hupe'a "şükran mektubu" yazdığını açıklayan Bostancı hakkında 5 milyar liralık tazminat davası açmıştı. 20 Ekim genel seçimleri ön- cesinde Sabah gazetesinde ya- yımlanan "şiikran mektu- bu"na ilişkin haber, Cumhur- başkanı özal ile gazeteci-yazar Bostancı arasında milyarlık "dava düelloga"na neden ol- du. Cumhurbaşkanı Özal'ın mektuptaki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek Bos- tancı ve gazete hakkında açtı- ğı 5 milyar liralık tazminat da- vasının ardından dün de Bos- tancı 1 milyar liralık tazminat davası actı. Bostancı*mn avukatı Şahin Mengü tarafından dün sabah Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verilen dava di- lekçesinde mektubun ve mek- tuptaki imzanın gerçek olduğu savunularak "Mektubun ger- çek olduğunu araştırdıktan sonra yayımlaması sorumialuk sahibi gazetetinin yapacagı bir davranışür" denildi. Cumhurbaşkanı özal'ın, olayın akışı içinde hiçbir zaman "Ben böyle bir mektup yazma- dım" diyemediği ve sadece im- zanın sahte olduğunu iddia et- tiği da kaydedilen dilekçede şöyle denildi: "Şükran mektubunun yazıl- dıgı tarih 1983 yüıdır. Yani mu- kayeseye esas olan tatbik imza- lannı verdigi tarihten tam sekiz yıl evvel yazdıgı ve imzaladıfı bir belgedir. Bu nedenle mek- tup altındaki ımTanın Cumhur-j başkanı Özal'ın 1983 yüı son- luinda atmış olduğu imzalar- la karşüaştınlması gerekirdi." VEFAT Samim Kocagöz'ün eşi, Bülent Dokuzeylül'ün ablası, Şükrü ve Fadıl Kocagöz'ün annesi, Gül ve Esma'nın kayınvalidesi SEVINÇ KOCAGÖZ vefatetmiştir. Cenazesi 1 Aralık 1991 Pazar günü öğle namazından sonra Söke Hacı Halil Paşa Camii'nden kaldırılacaktır. AİLESİ Demirel. İstanbul Belediye Başkanı Sozen, ilçe belediye başkanian ue "vıarmara Belediyeler Birliği'ni kabul etti. Başbakmn,tnegöTdeııgelenkalabalıkbir partili grubu- nadabaşbakanlık merdi\enlerinden hitapetti. Demirel, yerel yonetimlerin sorunlannın tepeden tırnağa gözden gecirilecegini vaat etti. (Fotograf: AA) Yerelyönetimlerin artık süantı çekmeyeceğini söyleyen Demiret Beledîyeler urganıkopardıDemirel, belediye heyetlerini kabulde yaptığı konuşmada, "Geride kalmış şeyleri fazla kaşımak istemiyoruz. Sizi gazi sayıyoruz. Artık urgandan çözüldünüz. Inşallah urganm yaraları kısa zamanda tamir olur" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — balık partili grubuna da başbakarüık bı- Başbakan Süleyman Demirel, yerel yö- netimlerin bundan sonra sıkmtı çekme- yeceğini belirterek "Belediye başkanian artık urgandan çözüldü" diye konuştu. Demirel, hükumetin devraldığı ağjr so- runlann altından kalkacağını söyledi. Başbakan Süleyman Demirel dun, îs- tanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen, ilçe belediye başkanian ile Marmara Be- lediyeler Birliği'nden oluşan heyeti ka- bul etti. Demirel, Inegöl'den gelen kala- nasının önundeki merdivenlerden hitap etti. Demirel, İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve beraberindekilerı ka- bulu sırasında yaptığı konuşmada, yerel yönetimlerin bugüne kadar çektiği sıkın- tılara dıkkat çekti. Demirel, "Geride kal- mış şeyleri çok fazla kaşımak istemiyo- rnz. Artık urgandan çozuldünüz. tnşal- lah urganın yara yaptığı yerler kısa za- manda tamir olur, tedavi ohırsunuz" de- di. Yerel yönetimlerin sorunlannın tepe- den tırnağa gözden gecirilecegini ifade eden Başljakan Demirel, tstanbul'a ay- nca eğileceklerini belirterek "Turkiye ar- tık Ankara'dan idare edilemeyecek ka- dar buyudu, yetkileri yaymak gerekiyor. Hepinize yardımcıyız. Bizim size ne çe- şit desteğimiz olacaksa. gonulluce sağ- lamaya devam edecegiz" dıye konuştu. Nurettin Sözen de ANAP dönemin- de çektikleri sıkmtılan vurgulayarak ye- rel yönetimlerle ilgili çağın gerisinde kal- mış, yasa ve yönetmelikleri, hazırlaya- caklan raporlarla hUkümete sunacakla- nnı bildirdi. Sözen, büyük projelerin an- cak hukümet desteği ile gerçekleşebile- ceğini ifade etti. Demirel, Inegöl'den gelen DYP heye- tini, fazla kalabalık olması nedeniyle başbakanhğın merdivenlerinde kabul et- ti. Demirel, burada yaptığı konuşmada da sorunlann sadece kendilennın olma- dığını ifade ederek şunlan soyledi: "Hadi hukumet oldunuz. Bunlann al- tından kalkın diyenler hükumetin dev- raknğı agır yuku taşıyabilmesi icin seyird kalmayıp gonulden destek >ermeli. EU- nizden bir şey gelmiyorsa tıiç degüse "Al- lah bu adamlann işıni kolaylaştırsın" di- ye dua edersiniz. Bozulan her şeyi düzel- tecegiz, kınlan her şeyi yeniden yapaca- gız. Bu inanç içindeyiz." Devlet Bakanı Çağlar, hükumetin Ttemuel hükümeti' olduğunu söyledi hayatıım dondurdıım'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "tarafsız bir Meclis başkanı olarak görevmi surdürmekte karaıiı" olduğunu vurgulayarak, iktidardaki çekişmelerin dışında olduğunu söyledi. Cindoruk, bakanları takibe alacağı ve gerekirse DYP gnıbunda bakanlar için güvenoyu isteyeceği jolundaki haberleri de yalanlayarak, "Ben TBMM başkanıyım. Bu görevimi Urafsızlık içinde sürdürecegim. Görevim geregi bakanlan takibe almam mümkün değil" dedi. Bakanlann belirlenmesinde etkili olduğu öne sürulen Devlet Bakanı Cavit Çağlar da, hükumetin 'Demirel hükümeti' olduğunu belirtti. Çağlar, iş hayatındaki girişimlerini de böyle dondurduğunu söyledi. Cindoruk, bazı gazetelerde kendisine atfen yayımlanan "Cindoruk'tan hükümete Çağlar, "Partinizde bu hükümet için' 1. Çağlar hükümeti' deniyor ne dersiniz" sorusuna, "Yok öyle şey, Demirel hükümeti" karşıhğını verdi. Çağlar bu konuda taraf olmadığını söyledi. gözaltı" biçimindeki haberleri yalanlayarak, "Böyle bir şey mumkıin degil. Nasıl takibe alacagım, neyle takibe alacağım?" dıye konuştu. Cindoruk, TBMM genel kuruluna bugtln başkaniık edeceğini ifade ederek "Kürsüye çıkacağım. Kürsüye çıkmca da bana yonelik bu tür haberier de kesilir" dedi. Devlet bakanı Cavit Çağlar, DYP içinde bakanlar kurulunun oluşturulma bicimine yöneltilen eleştiriler konusunda konuşmak istemediğini söyledi. Çağlar, "Partinizde bu hukümet için 1. Çağlar hükümeti deniyor. Ne dersiniz" sorusuna, "Yok öyle şey. Bu, Demirel hükümeti" karşüığırü verdi. "Daha dun bir bugun iki. Bu konulan konuşacak zamanım yok" diyen Çağlar, bu konuda taraf olmadığını söyledi. tşadamı olmasımn da eleştirildiğinin anımsatılması üzerine Çağlar, "Kim eleştiıi yapıyorsa buyursun yapsuı. Ben ber şeye açığım. tlgisi yok. Bunlar birkaç gazeteci arkadaşın haber süunüsından hazırladığı şeyler" diye konuştu. Çağlar sözlerini şöyle sürdurdü: "Türkiye'oin bunu dinleyecek hali yok. Meclis'i izlediniz. Millet, Meclis'te büiik beraberiik istiyor. Neyi paylaşamıyoruz? Yok öyle şey. Beni bu olaylann dışında btrakın.' Güvenoylaması bugün ANAPveRP güvensizlik oyu verecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) — DYP-SHP hükümeti için bugün TBM genel kurulun- da güvenoylaması yapüacak. ANAP ve RP hükümet için gü- vensizlik oyu kullanacak. TBMM genel kurulu bugün TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk başkanlığında topla- nacak. DYP grubunun güve- noylamasının ad okunarak açık yapüması için önerge verecekleri öğjenildi. Koalisyon ortaklan DYP ve SHP milletvekiUerinin 'kabul' oyu kullanacaklan oylamada MÇP kökenli bağımsız milletve- killeri de 'beyaz' oy kullanacak- lar. DSP ise güvenoylamasına Uişkin tavnnı bugun yapacagı toplantıda belirleyecek. Anayasamn 111. maddesine göre güven istemi, ancak üye tam sayısının salt çoğunluğu olan 226 ile reddedilebihyor. Bu durumda 226 guvensızük oyu bulunamayacağından, DYP- "SHP hukümetinin güvenoyu alacağına kesmgozuy le bakılıyor. BÜROKRATLAR YARGIYA GİTTİ Görevden ahnanlar anıştay'a başvıırdu Hükümetten habersiz zam yaptıklan gerekçesiyle görevden alınan TÜPRAŞ Genel Müdürü Savran'dan sonra Türkiye Şeker Fabrikalan Genel Müdürü Yülek de Danıştay'a başvurdu Ruslardan 'baba' şapkasıSAMSUN — Sarp sınır kapısının açılmasmdan sonra iğneden ipliğe her şeyi getirip, özel kurulan pazarlarda satan Sovyet vatandaşlar, şimdı de DYP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel'in unlu fotr şapkalarının benzerlerini piyasaya surerek kazançlarını arttırıyorlar. Sovyet kadınlar son zamanlarda getirdikleri fotr şapkaların kapışıhrcasına alınması uzenne, "Araştınna yaptık. Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel'in şapkasını gordük ve bu ilginin odağını belirledik. Demirel'in fotr şapkasının benzerinin tanesini 10-20 bin lira arasında satıyonız." dedıler. (Fotograf: AA) ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- ANAP'ın. iktıdan DYP- SHP koalısyonuna devrederken görevden aldığı bürokratlar, bu ışlemın ıptalı ıçın yargıya gıdı- yorlar. Hükümetten habersiz zam yapükları gerekçesıyle go- revınden alınan bürokratlar- dan, TÜPRAŞ Genel Müdürü Mehmet Savran'dan sonra Tür- kiye Şeker Fabnkalan Genel Müdürü Ertan Yülek de Danış- tay'a başvurdu Yülek. Danıştay'a verdıği ve oncelıkle hakkındakı ışlemın durdurulması istemini ıçeren başvurusunda, KİT ürünlenne zam yapma yetkısının, hükü- met tarafından çıkanlan bır kararname ıle ilgili KİT'ın Ge- nel Müdürü ile Yönetım Ku- rulu'na verıldiğmı behrttı. Yülek, bu nedenle görevınden alınmasına ılişkın ışlemın hak- sız ve hukuka aykın olduğunu belirterek, hakkındakı görev- den alma ışlemı ıçın oncelıkle yûrütmenın durdurulması ka- ran verilmesını ıstedı. Yülek, Başbakan Süleyman Demirel'in koalisyon çalışmala- nnı sürdurduğu sırada. şekere yüzde 22 oranında zam karan almıştı O tarihte henüz Başba- kanlık görevmi yürüten Mesut Yılmaz da bu zam karannın kendılerinden habersiz alındığı gerekçesiyle Yülek'ı görevınden aldığını açıklamıştı. Yulek, gö- revinden almdıktan sonra Cumhunyet'in sorulannı yanıt- larken, zammm kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştı Yülek, zam karannın alınmasından kı- sa bır süre once, hem Yılmaz'ın hem de Demırerin şekere zam yapılmasımn zorunlu olduğunu açıkladıklannı anımsatarak, "Bu açıklamaların ardından, pi- yasa zam btklentisi içine girdi. Bu nedenle çok büyük miktarlar- da şeker stoklanmava başlandı. Biz bunun önüne geçmek için şe- kere gerekli zam kararını aldık. Bu konuda, daha önce çıkanlan bir kararname ile zaten yetkili kılınmıştık" demişti. TÜPRAŞ Genel Müdürü Mehmet Savran da yıne hükü- metten habersız zam yaptığı gerekçesıvle Yülek gıbı görevın- den alınmıştı Savran da göre- vinden alınmasına ılışkın ışlemın iptalı içın daha önce Da- nıştay"a başvurmuştu. 125. maddeden tahliye • DÎAARBAKIR (Cumhuriyet) — Diyarbakır 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Diyarbakır- Silvan-Siverek PKK davası hükumlülerinin tahliyesine karar verdi. Sıkıyönetim Mahkemesi'nin önceki gün "hükümlülerin cezaevinde kaldıklan sureler Ue Askeri Yargıtay'ın bozma ilamı iceriğini dikkate alarak" verdiği karannda 8 hukümlünün salıverilmesini kararlaştırdı. Avukatlar Mustafa özer, Hasan Hüseyin Beyhan ve Erdinç Uzunoğlu tarafından yapılan savunmada özetle "Bu kişıler uzunca bir süredir cezaevinde yatmaktadır. Cezalanmn bedellerini ödemiş dunımdadırlar. Daha fazla cezaevinde yatmalan ağır bir haksızlık olacaktır. 125. madde usul ve kanuna aykın olduğu gibi benzer suçlan işleyen sanıklar bir süre önce tahliye edilmişlerdir" denilerek tahliye talebinde bulunuldu. Sıkıyönetim Mahkemesi, Diyarbalur-Silvan-Siverek PKK davasında yaklaşık 11 yüdır cezaevinde yatan Omer Kandal, Cuma Karaçah, Kazım Kılıç, Erkan Uzun, Ahmet Yavuz, Mehmet Emin Kılıç, Mustafa Guneş ve Ahmet Karavar'ın tahliyesine karar verdi. PKK: Eylemler 8Ürecek • Haber Merkezi — PKK'nın, "mevcut siyasi koşullarda" eylemlerini arttırarak sürdurmeyi hedeflediği bildirildi. PKK Avrupa Temsilciliği imzasıyla gazetelere faksla geçilen açıklamada, eylemlerin sona erdirilmesıne Uişkin olarak PKK tarafından alınmış bir karar bulunmadığı belirtildi. Yeni hükumetin tutumunun bu noktada beurleyıci olabUeceğine değinilen açıklamada, "Eğer kendUerinde sonınun siyasal çözümü doğrultusunda samimi bir yaklaşım, iyi yönde bir tutum değişikliği görebilirsek, biz de tutumumuzu gözden geçirip buna karşılık verebiliriz" denildi. KHKlere 30 gün stire • ANKARA (AA) — Kanun hukmünde kararnamelerin Meclis'te en geç 30 gün içinde göruşülmesi yolunda içtuzükte değişiklik yapdacak. TBMM Içtüzük Komisyonu, Hüsamettin Cindoruk başkanlığında saat 17.00'de toplandı. Yaklaşık iki buçuk saat süren toplantıda, komisyonlar ve bunlann çalışmalanyla ilgili maddeler uzerinde dunıldu. Alınan bügiye göre, KHK'lerin, komisyona havale edUdıği gunden itibaren en geç 30 gün içinde sonuçlandmlması konusunda parti temsilcileri arasında görüş birliğine vanldı. Aynca, Cindonık'un önerisiyle, KHK'lerin daha çabuk gönlşülebUmesi için TBMM Başkam'na yetki verihnesi görüşü de ağarlık kazandı. TBMM Başkanlığı'nca yasama faaliyetlerine yardımcı olmakla görevli "Yasama tnceleme Kurulu" oluşturulması da komisyonca karara bağlandı. AkyoPdan açıklama • ANKARA (ANKA) — Eski Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, bırlikte çalıştığı bazı üst düzey bürokratlan, dolaylı olarak da kendisini yolsuzluğa kanşmakla suçlayan ve MEB'in etkin 'dinci' bürokratlarından Ali Çorlu'nun hazırladığı belirlenen ihbara sert tepki gösterdi. Eski Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, imzasız olarak basına sızdınlan raporun dinci çevrelerce kendisini yıpratmak ve koltuk kapmak amacıyla hazırlandığını belirterek, "Bılgısayar ihalesinde iki firmamn durumlarım ve birbirleriyle rekabetlerini göz önünde bulundurarak alımımn teknik uzmanlık yanının çok büyük olduğu gerçeğinden hareketle ihaleyi yetkili ve görevli organ ve kişiler dışında, aynca kişüik ve uzmanhğına güvendiğim bir kişiye Lncelettirdim, bunun da olumlu ve uygun olduğuna dair görüşünü aldım. Bütün bu iş ve işlemlerden sonra ihaleyi onayladım" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle