Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
BASKENTTEN
AHMET TAN
Baba, GerçekBabaDeğil...
ANKARA — Demırel, herhalde "Baba"lık güdüsüyle o
benzetmeyi yaptı:
"(Çocuğu) kucağıma bıraktıktan sonra, ha ben yapmışım
ha sen... Yanı, çocuk doğmuş, babası bellı değıl. Camı av-
lusuna bırakmak gıbı bır sey.. "
"Baba" içın şımdi en acıl sorun, çocuğun babasını araş-
tırmak değil, çocuğu sahıplenmek, onu ortada bırakma-
maktır.
Bırin'ci sayfadakı haberimizde de belırtildıği gibi, "zam"
adlı çocuğun babası kendisi olmadığı halde zorunlu olarak
onu şimdı kütüğüne geçirecek.
"Zam" adlı çocuğun babası kendısı olmadığı halde, onu
kütüğüne geçıriyor.
Aralık 1991 enflasyon rakamı ıçın taksimetre açıldı. "Zam"
adlı çocuğun yaramazlıklan artık Baba'nın künyesine ya-
zılacak.
Iş sadece zamlarla bitmıyor. Bu yıl 54 trilyon lıraya ula-
şan butçe açığının kapatılması ıçin de önlem alacak Baba.
Tabıi, bunun yolu da yenı vergı düzenlemelerınden geçecek.
Vergilendirmenın başarısı, butun toplumsal duzenleme-
lerde olduğu gıbı "adalet" ılkesıyle bağlantılı.
Vergılendırmede adalet ise "genellık" ve "eşıtlik" ılkele-
riyle saptanır.
"Genellık" ilkesi, herkesin vergi olayına katılmasıdır.
Vergı olayına katıl- , . _ . , , . . — , . ..
manın mutlaka vergı Baba IÇin Şimdl en aCII
vermebiçimindeolma- s o r u n
çoCUÖUn babasmi
sı gerekmıyor .
T
, .? -.,
•vergı iadesı'nde araştırmakdeğıl,çocuğu
gıbı kışıier, sahiplenmek, onu ortada
S T " " b.rakmamakt.r. Birinci
sayfadakihaberimizde
ğ "
y
ya
FaSt
°ver
r
gı
r
,adesi, debelirtildiğigibi,
k
"zamFaSt
vergades,
büyük bır yurttaş kesı- adll ÇOCUğun babasi
geneiiik iikesinm zorunlu olarakpnu şimdı
gerçekleşmesinı sağ- kütüğüne ÇeÇİreCek.
Ancak yine de kendisinden beklenen yararları doğu-
ramadı.
Çünkü vergi ladesi bu biçımde toplanan bılgılerı değerlen-
direcek yapıya kavuşturulamadı
Bu yüzden de başkalarının vergılendırılmesine katkı yeri-
ne, bütçeye çok buyük bır malı yük getırmeye başladı.
Bunun nedeninı ise vergi uzmanları şöyle açıklıyor:
"Bu sıstem, belge kullanımını güvence altına alacak ön-
lemlerle desteklenmedığı içın alıcı ıle satıcı arasında bir çı-
kar bırlığı doğurdu. Satıcı, fış vermeyerek kendısı Gelır Ver-
gisınden kaçırırken, alıcı da fiş almayarak Katma Değer Ver-
gısi odemekten kurtuluyordu."
Bu da sıstemın tam işlemesine engel oldu.
Adalet ılkesınm sağlayacağı ıkıncı ılke ise "eşıtlik" kuralı.
Bu kural ise şöyle tanımlanıyor:
"Herkes vergi odeyecek, ama odeme guçlerıne gore bu-
nu gerçekleştırecek."
Gerçek odeme gücune ulaşmak içın ise, ınsanların yaşa-
mına yetecek kadar bır mıktarı vergi dışında tutmak gerekı-
yordu. Ayrıca, sermayeyı enflasyona karşı korumak gıbı uy-
gulamaları zorunlu kılıyordu
ANAP'ın, vergı sıstemınde eksik bıraktığı bu.
Vergı ladesinın kaldırılmasının gündeme gelmesi, yurtta-
şın alıştığı "KDV muhasebecıhğı"nden uzaklaştırılması, ai-
le bütcesinde bir boşluk doğuracak
Bu boşluğu belki, lade edilmesı planlanan "tasarrufu teşvik
ya da zorunlu tasarruf fonu"ndaki paralar doldurabilecek.
Ama vergilendirmede ödeme gücü ilkesıne ulaşmak ıçın
bazı giderlerın vergi matrahından düşülmesi belkı de daha
tutarlı olacak.
Bu anlamda kitap-gazete, elbise veya tatıl gibi kışisel ve-
ya aılesel masrafların vergi matrahından düşülmesi, hem ge-
nellık hem eşıtlik ılkelerını bırlıkte sağlayabilır.
Baba, "zam babası" olmaktan kurtulmak ıstıyorsa, ada-
letlı vergilendirmeyle gelır dağılımını duzeltmek zorunda...
ŞUKRAN MEKTUBU
Tiırgut OzaPa
1 milyarlık davaANKARA (Cumhariyet Bü-
rosa) — Gazeteci-yazar Muam-
mer Yaşar Bostancı, kendisinı
"sahtekarlık yapan" ve "ma-
kam ugruna yalan haber yaza-
bilen kişi" olarak suçlayan
Cumhurbaşkanı Turgut Ozal
hakkında 1 milyar lira tutann-
da tazminat istemiyle dava aç-
tı. Cumhurbaşkanı özal da
1983 seçimleri sonrasında ken-
disinin dönemin ABD Büyü-
kelçisı Robert Straus Hupe'a
"şükran mektubu" yazdığını
açıklayan Bostancı hakkında 5
milyar liralık tazminat davası
açmıştı.
20 Ekim genel seçimleri ön-
cesinde Sabah gazetesinde ya-
yımlanan "şiikran mektu-
bu"na ilişkin haber, Cumhur-
başkanı özal ile gazeteci-yazar
Bostancı arasında milyarlık
"dava düelloga"na neden ol-
du. Cumhurbaşkanı Özal'ın
mektuptaki imzanın kendisine
ait olmadığını belirterek Bos-
tancı ve gazete hakkında açtı-
ğı 5 milyar liralık tazminat da-
vasının ardından dün de Bos-
tancı 1 milyar liralık tazminat
davası actı.
Bostancı*mn avukatı Şahin
Mengü tarafından dün sabah
Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne verilen dava di-
lekçesinde mektubun ve mek-
tuptaki imzanın gerçek olduğu
savunularak "Mektubun ger-
çek olduğunu araştırdıktan
sonra yayımlaması sorumialuk
sahibi gazetetinin yapacagı bir
davranışür" denildi.
Cumhurbaşkanı özal'ın,
olayın akışı içinde hiçbir zaman
"Ben böyle bir mektup yazma-
dım" diyemediği ve sadece im-
zanın sahte olduğunu iddia et-
tiği da kaydedilen dilekçede
şöyle denildi:
"Şükran mektubunun yazıl-
dıgı tarih 1983 yüıdır. Yani mu-
kayeseye esas olan tatbik imza-
lannı verdigi tarihten tam sekiz
yıl evvel yazdıgı ve imzaladıfı
bir belgedir. Bu nedenle mek-
tup altındaki ımTanın Cumhur-j
başkanı Özal'ın 1983 yüı son-
luinda atmış olduğu imzalar-
la karşüaştınlması gerekirdi."
VEFAT
Samim Kocagöz'ün eşi, Bülent
Dokuzeylül'ün ablası, Şükrü ve Fadıl
Kocagöz'ün annesi, Gül ve Esma'nın
kayınvalidesi
SEVINÇ
KOCAGÖZ
vefatetmiştir.
Cenazesi 1 Aralık 1991 Pazar günü öğle
namazından sonra Söke Hacı Halil Paşa
Camii'nden kaldırılacaktır.
AİLESİ
Demirel. İstanbul Belediye Başkanı Sozen, ilçe belediye başkanian ue "vıarmara Belediyeler Birliği'ni kabul etti. Başbakmn,tnegöTdeııgelenkalabalıkbir partili grubu-
nadabaşbakanlık merdi\enlerinden hitapetti. Demirel, yerel yonetimlerin sorunlannın tepeden tırnağa gözden gecirilecegini vaat etti. (Fotograf: AA)
Yerelyönetimlerin artık süantı çekmeyeceğini söyleyen Demiret
Beledîyeler urganıkopardıDemirel, belediye heyetlerini kabulde yaptığı konuşmada,
"Geride kalmış şeyleri fazla kaşımak istemiyoruz. Sizi gazi
sayıyoruz. Artık urgandan çözüldünüz. Inşallah urganm
yaraları kısa zamanda tamir olur" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — balık partili grubuna da başbakarüık bı-
Başbakan Süleyman Demirel, yerel yö-
netimlerin bundan sonra sıkmtı çekme-
yeceğini belirterek "Belediye başkanian
artık urgandan çözüldü" diye konuştu.
Demirel, hükumetin devraldığı ağjr so-
runlann altından kalkacağını söyledi.
Başbakan Süleyman Demirel dun, îs-
tanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen,
ilçe belediye başkanian ile Marmara Be-
lediyeler Birliği'nden oluşan heyeti ka-
bul etti. Demirel, Inegöl'den gelen kala-
nasının önundeki merdivenlerden hitap
etti.
Demirel, İstanbul Belediye Başkanı
Nurettin Sözen ve beraberindekilerı ka-
bulu sırasında yaptığı konuşmada, yerel
yönetimlerin bugüne kadar çektiği sıkın-
tılara dıkkat çekti. Demirel, "Geride kal-
mış şeyleri çok fazla kaşımak istemiyo-
rnz. Artık urgandan çozuldünüz. tnşal-
lah urganın yara yaptığı yerler kısa za-
manda tamir olur, tedavi ohırsunuz" de-
di.
Yerel yönetimlerin sorunlannın tepe-
den tırnağa gözden gecirilecegini ifade
eden Başljakan Demirel, tstanbul'a ay-
nca eğileceklerini belirterek "Turkiye ar-
tık Ankara'dan idare edilemeyecek ka-
dar buyudu, yetkileri yaymak gerekiyor.
Hepinize yardımcıyız. Bizim size ne çe-
şit desteğimiz olacaksa. gonulluce sağ-
lamaya devam edecegiz" dıye konuştu.
Nurettin Sözen de ANAP dönemin-
de çektikleri sıkmtılan vurgulayarak ye-
rel yönetimlerle ilgili çağın gerisinde kal-
mış, yasa ve yönetmelikleri, hazırlaya-
caklan raporlarla hUkümete sunacakla-
nnı bildirdi. Sözen, büyük projelerin an-
cak hukümet desteği ile gerçekleşebile-
ceğini ifade etti.
Demirel, Inegöl'den gelen DYP heye-
tini, fazla kalabalık olması nedeniyle
başbakanhğın merdivenlerinde kabul et-
ti. Demirel, burada yaptığı konuşmada
da sorunlann sadece kendilennın olma-
dığını ifade ederek şunlan soyledi:
"Hadi hukumet oldunuz. Bunlann al-
tından kalkın diyenler hükumetin dev-
raknğı agır yuku taşıyabilmesi icin seyird
kalmayıp gonulden destek >ermeli. EU-
nizden bir şey gelmiyorsa tıiç degüse "Al-
lah bu adamlann işıni kolaylaştırsın" di-
ye dua edersiniz. Bozulan her şeyi düzel-
tecegiz, kınlan her şeyi yeniden yapaca-
gız. Bu inanç içindeyiz."
Devlet Bakanı Çağlar, hükumetin Ttemuel hükümeti' olduğunu söyledi
hayatıım dondurdıım'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
"tarafsız bir Meclis başkanı
olarak görevmi surdürmekte
karaıiı" olduğunu
vurgulayarak, iktidardaki
çekişmelerin dışında
olduğunu söyledi. Cindoruk,
bakanları takibe alacağı ve
gerekirse DYP gnıbunda
bakanlar için güvenoyu
isteyeceği jolundaki haberleri
de yalanlayarak, "Ben TBMM
başkanıyım. Bu görevimi
Urafsızlık içinde
sürdürecegim. Görevim geregi
bakanlan takibe almam
mümkün değil" dedi.
Bakanlann belirlenmesinde
etkili olduğu öne sürulen
Devlet Bakanı Cavit Çağlar
da, hükumetin 'Demirel
hükümeti' olduğunu belirtti.
Çağlar, iş hayatındaki
girişimlerini de böyle
dondurduğunu söyledi.
Cindoruk, bazı gazetelerde
kendisine atfen yayımlanan
"Cindoruk'tan hükümete
Çağlar, "Partinizde bu hükümet için' 1.
Çağlar hükümeti' deniyor ne dersiniz"
sorusuna, "Yok öyle şey, Demirel
hükümeti" karşıhğını verdi. Çağlar bu
konuda taraf olmadığını söyledi.
gözaltı" biçimindeki haberleri
yalanlayarak, "Böyle bir şey
mumkıin degil. Nasıl takibe
alacagım, neyle takibe
alacağım?" dıye konuştu.
Cindoruk, TBMM genel
kuruluna bugtln başkaniık
edeceğini ifade ederek
"Kürsüye çıkacağım. Kürsüye
çıkmca da bana yonelik bu
tür haberier de kesilir" dedi.
Devlet bakanı Cavit Çağlar,
DYP içinde bakanlar
kurulunun oluşturulma
bicimine yöneltilen eleştiriler
konusunda konuşmak
istemediğini söyledi. Çağlar,
"Partinizde bu hukümet için
1. Çağlar hükümeti deniyor.
Ne dersiniz" sorusuna, "Yok
öyle şey. Bu, Demirel
hükümeti" karşüığırü verdi.
"Daha dun bir bugun iki. Bu
konulan konuşacak zamanım
yok" diyen Çağlar, bu
konuda taraf olmadığını
söyledi.
tşadamı olmasımn da
eleştirildiğinin anımsatılması
üzerine Çağlar, "Kim eleştiıi
yapıyorsa buyursun yapsuı.
Ben ber şeye açığım. tlgisi
yok. Bunlar birkaç gazeteci
arkadaşın haber süunüsından
hazırladığı şeyler" diye
konuştu. Çağlar sözlerini
şöyle sürdurdü:
"Türkiye'oin bunu dinleyecek
hali yok. Meclis'i izlediniz.
Millet, Meclis'te büiik
beraberiik istiyor. Neyi
paylaşamıyoruz? Yok öyle şey.
Beni bu olaylann dışında
btrakın.'
Güvenoylaması bugün
ANAPveRP
güvensizlik
oyu verecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — DYP-SHP hükümeti
için bugün TBM genel kurulun-
da güvenoylaması yapüacak.
ANAP ve RP hükümet için gü-
vensizlik oyu kullanacak.
TBMM genel kurulu bugün
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk başkanlığında topla-
nacak. DYP grubunun güve-
noylamasının ad okunarak açık
yapüması için önerge verecekleri
öğjenildi.
Koalisyon ortaklan DYP ve
SHP milletvekiUerinin 'kabul'
oyu kullanacaklan oylamada
MÇP kökenli bağımsız milletve-
killeri de 'beyaz' oy kullanacak-
lar. DSP ise güvenoylamasına
Uişkin tavnnı bugun yapacagı
toplantıda belirleyecek.
Anayasamn 111. maddesine
göre güven istemi, ancak üye
tam sayısının salt çoğunluğu
olan 226 ile reddedilebihyor. Bu
durumda 226 guvensızük oyu
bulunamayacağından, DYP-
"SHP hukümetinin güvenoyu
alacağına kesmgozuy le bakılıyor.
BÜROKRATLAR YARGIYA GİTTİ
Görevden ahnanlar
anıştay'a başvıırdu
Hükümetten habersiz zam yaptıklan
gerekçesiyle görevden alınan TÜPRAŞ Genel
Müdürü Savran'dan sonra Türkiye Şeker
Fabrikalan Genel Müdürü Yülek de Danıştay'a
başvurdu
Ruslardan 'baba' şapkasıSAMSUN — Sarp sınır kapısının
açılmasmdan sonra iğneden ipliğe her şeyi
getirip, özel kurulan pazarlarda satan Sovyet
vatandaşlar, şimdı de DYP Genel Başkanı ve
Başbakan Süleyman Demirel'in unlu fotr
şapkalarının benzerlerini piyasaya surerek
kazançlarını arttırıyorlar. Sovyet kadınlar son
zamanlarda getirdikleri fotr şapkaların
kapışıhrcasına alınması uzenne, "Araştınna
yaptık. Türkiye Başbakanı Süleyman
Demirel'in şapkasını gordük ve bu ilginin
odağını belirledik. Demirel'in fotr şapkasının
benzerinin tanesini 10-20 bin lira arasında
satıyonız." dedıler. (Fotograf: AA)
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- ANAP'ın. iktıdan DYP-
SHP koalısyonuna devrederken
görevden aldığı bürokratlar, bu
ışlemın ıptalı ıçın yargıya gıdı-
yorlar. Hükümetten habersiz
zam yapükları gerekçesıyle go-
revınden alınan bürokratlar-
dan, TÜPRAŞ Genel Müdürü
Mehmet Savran'dan sonra Tür-
kiye Şeker Fabnkalan Genel
Müdürü Ertan Yülek de Danış-
tay'a başvurdu
Yülek. Danıştay'a verdıği ve
oncelıkle hakkındakı ışlemın
durdurulması istemini ıçeren
başvurusunda, KİT ürünlenne
zam yapma yetkısının, hükü-
met tarafından çıkanlan bır
kararname ıle ilgili KİT'ın Ge-
nel Müdürü ile Yönetım Ku-
rulu'na verıldiğmı behrttı.
Yülek, bu nedenle görevınden
alınmasına ılişkın ışlemın hak-
sız ve hukuka aykın olduğunu
belirterek, hakkındakı görev-
den alma ışlemı ıçın oncelıkle
yûrütmenın durdurulması ka-
ran verilmesını ıstedı.
Yülek, Başbakan Süleyman
Demirel'in koalisyon çalışmala-
nnı sürdurduğu sırada. şekere
yüzde 22 oranında zam karan
almıştı O tarihte henüz Başba-
kanlık görevmi yürüten Mesut
Yılmaz da bu zam karannın
kendılerinden habersiz alındığı
gerekçesiyle Yülek'ı görevınden
aldığını açıklamıştı. Yulek, gö-
revinden almdıktan sonra
Cumhunyet'in sorulannı yanıt-
larken, zammm kaçınılmaz
olduğunu vurgulamıştı Yülek,
zam karannın alınmasından kı-
sa bır süre once, hem Yılmaz'ın
hem de Demırerin şekere zam
yapılmasımn zorunlu olduğunu
açıkladıklannı anımsatarak,
"Bu açıklamaların ardından, pi-
yasa zam btklentisi içine girdi.
Bu nedenle çok büyük miktarlar-
da şeker stoklanmava başlandı.
Biz bunun önüne geçmek için şe-
kere gerekli zam kararını aldık.
Bu konuda, daha önce çıkanlan
bir kararname ile zaten yetkili
kılınmıştık" demişti.
TÜPRAŞ Genel Müdürü
Mehmet Savran da yıne hükü-
metten habersız zam yaptığı
gerekçesıvle Yülek gıbı görevın-
den alınmıştı Savran da göre-
vinden alınmasına ılışkın
ışlemın iptalı içın daha önce Da-
nıştay"a başvurmuştu.
125. maddeden
tahliye
• DÎAARBAKIR
(Cumhuriyet) — Diyarbakır
1 Nolu Sıkıyönetim
Mahkemesi Diyarbakır-
Silvan-Siverek PKK davası
hükumlülerinin tahliyesine
karar verdi. Sıkıyönetim
Mahkemesi'nin önceki gün
"hükümlülerin cezaevinde
kaldıklan sureler Ue Askeri
Yargıtay'ın bozma ilamı
iceriğini dikkate alarak"
verdiği karannda 8
hukümlünün salıverilmesini
kararlaştırdı. Avukatlar
Mustafa özer, Hasan
Hüseyin Beyhan ve Erdinç
Uzunoğlu tarafından
yapılan savunmada özetle
"Bu kişıler uzunca bir
süredir cezaevinde
yatmaktadır. Cezalanmn
bedellerini ödemiş
dunımdadırlar. Daha fazla
cezaevinde yatmalan ağır
bir haksızlık olacaktır. 125.
madde usul ve kanuna
aykın olduğu gibi benzer
suçlan işleyen sanıklar bir
süre önce tahliye
edilmişlerdir" denilerek
tahliye talebinde bulunuldu.
Sıkıyönetim Mahkemesi,
Diyarbalur-Silvan-Siverek
PKK davasında yaklaşık 11
yüdır cezaevinde yatan
Omer Kandal, Cuma
Karaçah, Kazım Kılıç,
Erkan Uzun, Ahmet Yavuz,
Mehmet Emin Kılıç,
Mustafa Guneş ve Ahmet
Karavar'ın tahliyesine karar
verdi.
PKK:
Eylemler
8Ürecek
• Haber Merkezi —
PKK'nın, "mevcut siyasi
koşullarda" eylemlerini
arttırarak sürdurmeyi
hedeflediği bildirildi. PKK
Avrupa Temsilciliği
imzasıyla gazetelere faksla
geçilen açıklamada,
eylemlerin sona
erdirilmesıne Uişkin olarak
PKK tarafından alınmış bir
karar bulunmadığı
belirtildi. Yeni hükumetin
tutumunun bu noktada
beurleyıci olabUeceğine
değinilen açıklamada,
"Eğer kendUerinde sonınun
siyasal çözümü
doğrultusunda samimi bir
yaklaşım, iyi yönde bir
tutum değişikliği
görebilirsek, biz de
tutumumuzu gözden geçirip
buna karşılık verebiliriz"
denildi.
KHKlere 30
gün stire
• ANKARA (AA) —
Kanun hukmünde
kararnamelerin Meclis'te en
geç 30 gün içinde
göruşülmesi yolunda
içtuzükte değişiklik
yapdacak. TBMM Içtüzük
Komisyonu, Hüsamettin
Cindoruk başkanlığında
saat 17.00'de toplandı.
Yaklaşık iki buçuk saat
süren toplantıda,
komisyonlar ve bunlann
çalışmalanyla ilgili
maddeler uzerinde dunıldu.
Alınan bügiye göre,
KHK'lerin, komisyona
havale edUdıği gunden
itibaren en geç 30 gün
içinde sonuçlandmlması
konusunda parti temsilcileri
arasında görüş birliğine
vanldı. Aynca,
Cindonık'un önerisiyle,
KHK'lerin daha çabuk
gönlşülebUmesi için TBMM
Başkam'na yetki verihnesi
görüşü de ağarlık kazandı.
TBMM Başkanlığı'nca
yasama faaliyetlerine
yardımcı olmakla görevli
"Yasama tnceleme Kurulu"
oluşturulması da
komisyonca karara
bağlandı.
AkyoPdan
açıklama
• ANKARA (ANKA) —
Eski Milli Eğitim Bakanı
Avni Akyol, bırlikte
çalıştığı bazı üst düzey
bürokratlan, dolaylı olarak
da kendisini yolsuzluğa
kanşmakla suçlayan ve
MEB'in etkin 'dinci'
bürokratlarından Ali
Çorlu'nun hazırladığı
belirlenen ihbara sert tepki
gösterdi. Eski Milli Eğitim
Bakanı Avni Akyol, imzasız
olarak basına sızdınlan
raporun dinci çevrelerce
kendisini yıpratmak ve
koltuk kapmak amacıyla
hazırlandığını belirterek,
"Bılgısayar ihalesinde iki
firmamn durumlarım ve
birbirleriyle rekabetlerini
göz önünde bulundurarak
alımımn teknik uzmanlık
yanının çok büyük olduğu
gerçeğinden hareketle
ihaleyi yetkili ve görevli
organ ve kişiler dışında,
aynca kişüik ve
uzmanhğına güvendiğim bir
kişiye Lncelettirdim, bunun
da olumlu ve uygun
olduğuna dair görüşünü
aldım. Bütün bu iş ve
işlemlerden sonra ihaleyi
onayladım" dedi.