25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Matbaâcılık \e Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Beria Vadi # Murahhas Uve EmiK Lşaklıgil £ Genel Yayın Muduru Hassa Cemal, Yazı tşlerı Muduru Okay Gonensın 0 Haber Merkezı MuduKı Yalfuı Ba>er, Sa>fa Duzenı Yonetmenı Alı Acar 0 Temsılcıler ANK4AA Ahnci Tan, 1ZMIR Hıkroet Çetmkayı. ADANA Çelın Yıgenoglu Ekonomı Meral Tamer. Dış Haberler: Ergun Balcı, Kultur Celal Uster. Vurt Haberlerı Necdet Dogan, Spor Danışmanı Abdıılkadir Yacelman, Dızı Vazılar Kerem Çaiışkan, Araşıırma Şahin Alpa>, Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Koordınator: Ahmet Korulsan 0 Malı Işler Erol Erkut # Muhasebe Bulent Yener 0 Butçe-Planlama Sevgj Osmanbeşeoglu • Reklam \yşe Torun O Idare Hnse)in Gurer # Işletmc Onder Çelik 0 Bılgı-tşlem Naıl lnal • Personel Sevgı Bostancıoğlu Rtısan tp Yavan. Cıımhur.vn Malbaa^ıhk .e Gaaırcılık TA Ş Turtocag, Cad '9 41 Cajılojlu '4334 1>İ PK 246 İManbul Tel 512 0' 0' (20 haıj Tctet 22246 Fax II) 526 60 72 £ Burolar Anlan Zıva Gokalp Blv Inkılap S No I9'4, Ttl 133 II 41-47. Teteı 42344 ?ax (4) 133 05 65 9 l a r H Zıya Blv U52 S 2'3. Tel 13 12 30. Tdc, 52359 Faı (51) 19 53 60 Inönu Cad 119 S No I Kaı 1 Td 19 37 52 (4 hal), Triex 6215' Fs* (71) 19 25 TAKVIM: 30 KASIM 1991 Irasak: 5.30 Guneş 7.00 Oğle- 11 58 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.09 TAHTA KAŞIKLI TAKVİM Alaturka Türkiye tanıtımıTakvimin kapak fonu, Ay-Yıldızlı al bayrağımız. Ustünde folklorcu kızlarımız. Her ayı gösteren sayfanın fonunda yine Ay-Yıldızlı kırmızı bir şerit geçiyor ve her yaprakta iki folklorcumuz, çeşitli yöre figürlerinin bir pozunu veriyor. Küitıir Servisi — Mesut Yıl- maz hukumetı Kültür Bakanlı- ğı'nın Türkiye'yi uluslararası planda taıutma etkinliklennden sonuncusu "essiz ve görkemli" bir takvim biçiminde oldu. ABD'den Japonya'ya, bü- tün yabancı misyon şeflikleri- ne ve Birleşmiş Milletler, NA- TO, Avmpa Topluluğu gibi kunımlarla Türkiye'nin ilişki- de bulunduğu, temsil edildiği tOm uluslararası organlara gönderiJen takvim, tek sözcuk- le soluk kesici bir milliyetçilik şaheseri. Takvimin kapak fonu, ay yıldızlı al bayrağımız. Üstünde folklorcu kızlanmız. Her ayı gösteren sayfanın fonunda yi- ne ay yıldızlı, kırmızı bir şerit geçiyor ve her yaprakta iki folklorcumuz, çeşitli yöre fi- gürlerinin bir pozunu veriyor. Devlet Folklor Ekibı eleman- lannın mankenlık yaptığı fo- toğraflarda ulusal gıysılerle poz veren dansçılann pabuçlan, boyalan dökulmüş ve külot las- tiğiyle bileğe tutturulmuş ola- rak görünüyor. Fonda basılı ay yıldız ve 'Türkiye 1992' yazan kırmızı bandroluyle söz konusu tak- vim, genel anlamda ve kuşku- ya yer bırakmayacak biçimde. Türk bayrağına bayıldığı bili- nen ve rrîilliyetçiliğimizi takdir Kısa boylular, kalp krizitıe dikkat! Dış Haberler Servisi — Bo- yu, 1 metre 70 santimetrenin al- tında olanlar dikkat! Kalp kri- zi kapımzı her an çalabilir. ABD'de yapılan bir araştırma, kısa boyluların kalp krizine ya- kalanma olasılığının uzun boy- lulara oranla çok daha fazla ol- duğunu ortaya koydu. "New York Times" gazete- sinin bildirdiğıne göre Harvard Üniversitesi Tıp Fakultesi'nin 22 bin hasta üzerinde yaptığı araştırma, boy uzadıkça kalp krizi riskinin azaldığını ortaya çıkardı. Araştırmayı yapan doktorlar, kısa boylulann da- marlannın tıkanma olasılığının güçlü olduğunu bildirdiler. Araştırma sonuçları aynca kısa boylularuı şişmanbğa yat- km olduğunu, kolesterol fazla- üğına sahip oldukJarını ve yiik- sek tansiyondan uzun boylula- ra oranla daha fazla şikâyet et- tiklerini ortaya çıkardı. Harvard Üniversitesi dok- torlanndan Patricia Hebert, kı- sa boylulann kalp krizine ya- kalanma olasılığının, şeker has- talarından, çok sigara içenler- den bile fazla olduğunu söyle- di. Doktor Hebert, ailesinde daha önce kalp krizi geçirenin bulunduğu uzun boylu birinin, kısa boyiularla ayru risk faktö- nıne sahip olduğunu kaydetti. eden yabancılann duvarlanm süsleyecek turden. Fotoğraflardaki el hareketle- rinin hangı dans anlamına gel- diği ise takvim yaprağının al- tında "nefis" bır Ingilızce ile açıklanıyor. örneğin ocak ayına denk ge- len Silifke oyunu için tabii In- gilizce olarak "bu dansın özel- likle kaduılann nasıl yoğurt yapüklannı gösterdiği" anlatıl- makta ve "resimde görülen tahta kasıklar birbirine vurula- rak şaklatılır" türünden ilginç bilgiler verilmekte. 1992 aralık ayını çiftetelli ile kapatan takvimin Ingilizce ohı- şu ve yalnızca yabancüara yö- nelik hazırlanması, aslında pek hoşa gidebıleceği yabancı ülke- lerdeki Türk emekci kahveleri- ni önemli bir duvar süsünden yoksun bırakmakta. Fakat Turk milliyetçiliğinin üstün bir örneğini oluşturan al bayraklı folklor takviminın en şaşılacak yam, fotoğraflann Ozan Sağdıç gibı bir isim tara- fından çekilmiş olması. Yüksek mali çıkar uğriına bile olsa bir sanatçının bireysel estetik öl- çutlerinden böylesine taviz ver- mesi uzücü bir durum. Eski Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek'in yönetiminde gerçekleştırilen (ne yazık ki Zeybek dansına yer verilme- miş) takvim, aslında yalnız es- tetik bir facia değil, inanılmaz bir "mali macera." Bu tür dışanya yönelik tak- vim ve diğer broşurlerin finans- manı, "Tanıtma Fonu" deni- len bir fondan karşılanıyor. Tanıtma Fonu, sigaradan pet- role, petrolden yurtdışına çıkış vergisine (100 dolar), çeşitli vergilerin bir bölümunün top- landığı bir fon. Bu epeyce ge- niş para fonunun ilginçliği, Başbakanlığın "özel tahsisat" kasasını da besleyen, dolayısıy- la denetlenmesi zor harcamala- ra yönelik bir kaynak olması. Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, nereye ve kimin için harcandığı pek belli olmayan, bazen de yukandaki takvim gi- bi garip çıçekler açan Tanıtma Fonu hakkmda Devlet Yüksek Denetleme Kurulu'nun soruş- turma yapmasını ıstemıştı. Etevlet Yüksek Denetleme Ku- rulu, pek çok yolsuzluk ve yan- hş uygulama belirlediği bir ra- poru 1988 yılında Cumhurbaş- kanına sundu. Tam o sırada Kenan Evren'in denetlettiği ve "özel tahsisat" giderleri doğru- dan Tanıtma Fonu'na bağh olan zamanın başbakam, yani Turgut özal cumhurba$kanı seçildi. Doğal olarak geniş an- lamda kendi başbakanlık har- camalanm hedef alan bu De- netleme Kurulu raporunu de- ğerlendümedi. Tanıtma Fonu'nun yalnız al bayraklı değil, geçmışte "bozkurt" bayraklı pekçok operasyon ve kurum lehine kullanıldığı bir sır değil. Yeni Demirel hükumetinin Tanıtma Fonu ile ilgili uygula- ması ne olacak, merakla bek- leniyor. TÜBİTAKAraştırma Merke&'nde çalışmasıru îamanüayan ekip, seri üretim için destek anyor Güneşpiline davetiyeDr. Selçuk Varol, Türkiye'nin güneş enerjisi bakımından çok şansh bir konuma sahip olmasımn, güneş pillerinin geniş ölçüde kullanılmasına olanak sağlayacağı görüşünde. Güneş pilleriyle elektrik üretimi çağdaş ve temiz bir enerji olarak gündeme geliyor. TAYFUN GÖNÜLLÜ Türk "güneş pili" yaönmcısı- nı anyor. TÜBİTAK Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştır- ma Merkezi'nde çalışmalannı 6 ay önce tamamlayan ekip, sade- ce birkaç ülkenin tekelinde olan amorf silisyum teknolojisinı Türkiye'ye kazandırmak ve la- boratuvardaki bügi birikimını seri üretime dönüştürebilecek konuma geldiklerini açıkladılar Doç. Höseyin Uğnr, Dr. Sel- çok Varol, Dr. Sevilay Uğur ile Yıldız Üniversıtesı'nden iki dok- tora öğrencisinin de dahil oldu- ğu çalışmalar 2 yıl surdü. 1990 yılında dunyadaki toplam satış miktannın 1 milyar dolan geç- tiğini belirten çalışanlar, güneş pilinin seri üretimi ve yurt dışın- dakı üretimiyle rekabete hazır olduklarıru kaydettiler. Günümuzde elektnk üreti- minde kullanılan kaynaklar ya tükenme tehlikesi ile karşı kar- şıya ya kullanılabilir potansiyel- lerinin doyum noktasına ulaş- makta ya da atık madde, radyas- yon gibi sorunlar içennekte. Işte güneş pilleriyle elektrik üretimi halen kullanılan yön- temlere ciddi alternatif oluştur- makta. Araştırmaalîir, yönte- min yakıt olarak güneş enerjisini kullandığını ve elektrikten baş- ka bir şey üretmediğini, dolayı- sıyla da çevreyi kirletmediğını belirttiler. Bu pillerden, büyük enerji santrallanndan kol saatlerine kadar istenilen boyutta ve güç- »-L TLBITAK bunvesinde guneş pili araşUrmasını >apan ekipten Dr. Sevilay Ugur ve Dr. Selçuk Varol. (ERDOĞAN KÖSEOĞLU) te yapmanın da mümkün oldu- ğu kaydedildi. Dr. Selçuk Varol, Türkiye'nin güneş enerjisi bakımından çok şansh bir konuma sahip olma- sı, güneş pillerinin geniş ölçüde kullanılmasına olanak sağlaya- cağı görüşünde. Varol, güneş pı- lınin kullanım alanlanm şöyle açıkladı: Yttzde 80 yakıt tasarrafu "Elektrik fnerjianin dağıtıla- madıgı veya ulaşamadığı yore- lerde telsiz telefon, radyo ve TV vericileri veya aktancüannın ih- tiyaa olan enerjiyi uretmekte, askeri alanda portatif elektrik jeneratorlerini destekleyerek dttzgün enerji üretimi ve yüzde 80 yakıt tasamıfu saglamakta ve portatif telsizlerin, kamenüann ve buna benzer araçlann güç kajnaklannı desteklemekte ve şarj etmekte kullamlabOir." Amort silisyum pillerinin ya- pımında en önemi girdilenn cam ve işgücü olduğunu belirten Dr. Sevilay Uğur, seri üretimin Türkiye şartlannda gerçekleşti- rilebilmesi için TÜBİTAK MBEAM'da Amorf Silisyum Laboratuvan kurulduğunu, bu- nun için 200 bin dolar civann- da yatınm yapıldığmı kaydetti. Uğur, "Amaçlanmız çok ye- ni olup sadece birkaç ülkeain te- kelinde olan amorf silisyum tek- oolojisini Türkiye'ye kazandır- mak ve bu laboratnvarda mev- cul bulunan bilgi birikimini se- ri uretime donuştunnektir. Biz bunu gerçekleştirebiliriz" dedı. Dr. Varol da araştırma sonu- cunu ve gelinen noktayı şöyle özetledi: "Bu bilgi birikimi seri üreti- mi gerçekleştimtek isteyen kulu- luşa aktanlacak, seri üretimin geliştirilmesi ve ucuzlatılması için gerekli araştırmalar da bu laboratuvarda japılacaklır. Yurtdışıyla rekabet edebilecek düzeyde olan bu laboratuvarda üretilen giıneş pilleri şu anda araştırma amacıyla kulla- nılmakta. Pillerin kalitesi Gerekli kajnaklar sağlanabi- Hrse laboratuvara alınacak yeni dhazlaria, yapdan pillerin verim ve kalitelerini yurtdişında yapı- lanlardan daha iyi bir seviyeye çıkarmak mumkun olacaktır. Türkiye büyıık bir hızla Uerleyen amorf silisyum ve diğer ince film teknoiojilerini sanayfleşmiş ülkelerle aynı duzeyde geliştir- mek olanagına kavuşarak kısa bir surede bu (eknolojinin paza- n degil, pazarlayanı olacaktır." özellikle Turk Silahlı Kuvyet- leri'nın ithal ettiğı "amorf silis- yum güneş pilleri" Japonya'da Toshiba, Sony ve Sanyo firma- lannca uretiUp pazarlanmakta. "Amorf sihsyum guneş püleri"- nin gelişmekte olan ülkeler için çok çekici bir yatınm alanı ol- duğuna dikkat ceken araştırma- cılar şöyle konuşuyorlar: "ABD, Japonya ve Batı Avru- pa uikelerinİD yam sıra Hindis- tan, Guney Kore, Tayvan ve ÇSn- gibi lilkelerin ASGP teknoloji- sûıe verdikleri öneme ornek ola- rak 1987 yılı başlarında Çin ile ABD'nin Chronar firmalan ara- stndaki 10 milyon ve Hindistan Ue yine ABD'nin GSI firmalan araandaki 13 milyon dolaruk anlasma gösterilebilir. Her iki anlaşma da ASGP'nin Çin ile Hindistan'da seri iiretimlerini öngönnektedir. D»ha faaliyete geçmeden her iki fabrika da yaklaşık S yıllık uretim baglan- Ulannı yapmıslardı". Irlanda'ya çalıntı tabloyu iade eden Kültür Bakanı 'mesaf gönderdi' 4 Batı, çalınü eseHeri versirf TABLO TESLİM EDİLDİ — Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Irlanda heyetine çalıntı Meklup Okuyan Kadın" tablosunu teslim ederken. (İBRAHİM GÜNEL) Kültür Bakanı Fikri Sağlar, çalıntı olarak bulunan ve Irlanda'ya iade edilen 'Mektup Okuyan Kadın' tablosunun teslim töreninde "Türk hükümeti iyi niyetini göstermiştir" dedi. Kültür Servisi — "Mektup Okuyan Kadın..." 17. yuzyılın Hollandalı ressa- mı Gabriel Metsu'nun beş yıl önce Irlan- da'da bu- malikâneden çalınan tablosu- nun geçen yıl İstanbul'da ele geçirilme- sinin ardından söz konusu tablo, dün du- zenlenen törenle Kultur Bakanı Fikri Sağlar tarafından trlanda'ran Roma Bü- yukelçısı Christopher Fogarty'ye "iyi ni- yet çabası" ile teslim edildi. Törene Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Dışışlen Bakanhğı Kultur Işleri Mudu- ru Buyukelçi tsmet Birsel, İrlanda'nın Roma Buyukelçısi Christopher Fogarty ve National Gallery of Ireland'dan (lr- landa Ulusal Galerisi) bir vetkili katıl- dılar. Sağlar, şöyle konuştu: "Önemli bir an yasıyoruz. Hollanda- lı re&sam Metsu'nun 'Mektup Okuyan Kadın' tablosu Dışişleri Bakanlığı'nın önerisi ve Kültur Bakanlığı'nın ona>ı ile tablonun asıl sahibi trtanda'ya verilecek. Kültur ve sanat >nrlıklan, bulunduklan yerlerde degerlidir. Bu duşunce ile her mirasın ail oidugu ulkeye verilmesi, 1970 tarihli UNESCU Anlaşması Ue kabul edildi." Sağlar, konuşmasında bugün Türki- ye'nin çok önemli bir "iyi niyet" göster- diğine dikkat çekerek "1970 Urihli UNESCU Anlaşması'na İrlanda taraf olmadı. Buna karşın Turk bukümeti bu ulkeye iyi niyet çabası sergUemiştir. Bu iyi niyetin karşılığını bekliyoruz" dedi. Bakan Sağlar, daha sonra tüm dünya- ya seslendiğını belirterek "Kültür varlık- lanmızın yurtdişında karanlık raflarda kalmasını istemiyoruz. Frigya ve Trova hazineleri, Bergama Zeus Sunağı ve ya- sadışı yollarla yurtdışına kaçınlmış eser- lerin Türkiye'ye iadesini bekliyoruz. Bu konudaki girişimlerimizi sürdürecef iz" dedi. Tören öncesi Turkiye'nin söz konusu tabloyu trlanda'ya iadesinde Dışişleri Bakanhğı Kultur Işlerı Muduru Ismet Birsel, Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Muzesi Müduru Belkıs Mut- lu, Topkapı Sarayı Muzesi Muduru Ah- met Menteş, Turk ve Islam Eserleri Mu- zesi Muduru Nazan Ölçer ve lrlandalı Buyukelçi Fogany devir teslim belgesi- ni imzaladılar. trlanda'nın Roma Büyukelçisi G. Fo- garty ise Turkiye'nin yurtdişında bulu- nan ve yasadışı yollarla çıkmış eserleri- nin geri getirilmesi girişimlerini takdir- le karşıladığını aktardı. Kuznetsov Boğaz'ı kapatacak İSTANBUL (AA) — "Knznetsov" adh Sovyet uçak gemisinin, 2 aralık pa- zartesi günü tstanbul Boğa- zı'ndan geçişı sırasmda, Bo- ğaz'ın trafığe kapaülabileceği bildirildi. Eski adı "TifUs" olan 304 metre uzunluğundaki Kuz- netsov'un, 808 bordo numa- ralı bir fırkatcyn eşliğinde, Is- tanbul Boğan'ndan geçişiy- le ilgili çeşitli tedbirler aiını- yor. Yetküiler, talep olması halinde kılavuz kaptan, rö- morkör gibi hizmetJerin sağ- lanacağını kaydettiler. Dışişleri Bakanhğı Sözcü- sü Buyukelçi Füiz Dinçmen, SSCB'ye ait "Knznetsov" uçak gemisinin Boğazlar- dan geçişi konusunun bir gizliliğinin bulunmadığını bildirdı. Dinçmen, gemi- nin geçışıyle ilgili işlemlerin Ankara'daki SSCB Buyukel- çiliği'nin 24 kasım tarihli no- tası üzerine gerçekleştirilen ve Boğaz geçişlerinde yapı- lagelen mutat geçişler oldu- ğunu belirtti. btaııbıdlda Yıuıııs Cünleri UNESCO'nun 1991 "Yunus Emre Yılı" sona ererken yeni bir etkinlik. İstanbul Cemal Reşit Rey Salonu'nda 3-9 aralık tarihleri arasında yapılacak Yunus Emre Sempozyumu'na 28 uzman katılacak ve çeşitli bildiriler sunacaklar. Sempozyum 9 aralıkta İstanbul'da sonuç bildirisinin okunmasıyla sona erecek. REFİKDURBAŞ "Adımız miskindir bizim / Düşmanunız kindir bizim / Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize." Yedi yüz yıldır söyleniyor bu dizeler. Yunus Emre'nin dizeleri... Hayatı efsanelerle örülu. Bu yuzden şiiriyle hayatı birbiri içi- ne girmiş. Nasıl yaşadığı pek bi- ünmese de yedi yüz yıldır şiirle- ri dilden dile, gönülden gönule akıyor. Kitaplar şöyle yazıyor: Do- ğum ve ölüm tarihleri kesin de- ğil, ama 1240-1320 yülan arasm- da yaşadığı söyleniyor. Sakarya çevresinde bulunan Sankoy'de doğduğu ve öldüğü sanılıyor. Tapduk Emre adlı bir mutasav- vıfın tekkesinde yetişmiş. Kon- ya, Şam ve Azerbaycan yörele- rıni dolaşmış. Yeni-Platoncu ve iyi insan ulküsunu benimsemiş, tasavvuf duşunusune inanmış. Bu düşunce doğrultusunda ya- şayarak inancını şiirleriyle Turk- çeye taşımış. Butun bunlar şunu gösterı- yor: Yunus Emre bır halk şairı. Halk şairi olduğu için de başkal- dırıyor, tartışıyor. Çağının onünde ohnası da bu yuzden. Bu, O'nun aynı zamanda evren- sel bir şair olduğunun da göster- gesi... UNESCO, içinde bulunduğu- muz yılı "Yunus Emre Sevgi Ydı" Ûan etmışti. Yunus Emre, bu yıl bırçok etkinlikle amldı. 1991'ın bitmesine çok az kala bu kez, Türkiye Yazarlar Sendika- sı ile İstanbul Buyukşehir Bele- diyesi işbirliği yaparak bir "Uluslararası Yunus Emre Sempozyumu" duzenledı. Sem- pozyumun ana teması "Yunus'u çarpıtmadan, O'nu derinliğine kavrayıp yirmi birinci yuzyıla taşıyan bir duşunce çerçevesin- de değerlendirmek" olarak be- lirlenmiş. 3-9 Aralık 1991 tarihleri ara- sında İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılacak sempozyuma Türkiye ile birlik- te sekiz ülkeden 28 uzman katı- larak bildiri sunacak. önce bu uzmanlann isimlerini verelim: Aunanya'dan Manfred Escbe- rig, Klaus Wannig, Robert An- heggel, Wolf Dieter Bach; Ingıl- tere'den Geoffrey Lewis; Italya- dan Anna Masala; Fransa'dan Irene Melikoff; Ispanya'dan Clara Janes; Macanstan'dan György Hazai; Yugoslavya'dan Ethem Baymak, Hamdi Hasan, Munib Maglayliç, Lamia Hacı- osmanoviç, İrfan Morina; Ro- manya'dan M. Ali Ekrem ve Turkiye'den Konur Ertop. Turan Alptekin, Orhan Şaik Gökyay, AtUla Özkınmlı, Mikail Bay- ram, Recep Bilginer, Lütfi Ka- leli, Metin Erksan, tsmet Zeki Eyuboğlu, Ataol Behramoglu, Prof. Dr. Huseyin Hatemi, Cen- giz Bektaş, Özdemir İnce. Sempozyumda sunulacak bil- dirilerin konulan ise şöyle sap- tanmış: Yunus Emre'nin yasa- mıyla ilgili bilgiler, düi, yapıtlan ve yorumlan, çağı ve çağdasla- n, edebıyat yapıtlannda portre- leri, modern uyarlamalar, Yunus Emre uzerine incelemeler. Aynca Arif Damar, Özdemir İnce. Ataol Behramoglu, Huse- yin Haydar, Sennur Sezer, Me- lisa Gürpınar, Cengiz Bektaş, Refik Durbaş, Tuğral Tanyol, Adnan Özer, Kemal Özer ve En- ver Ercan'ın katüacağı şiir din- letisinde şairler, Yunus Emre'nin şürlerini okuyacaklar. 3^-5 Araük 1991 tarihinde uç oturum ve şiir dinletisi halinde yapılacak sempozyum, 6 aralık- ta Eskişehir'e gidiÛp Yunus Em- re'nin mezan ziyaret edildikten sonra 7 aralıkta Eskişehir'de su- recek. 9 aralıkta İstanbul'da so- nuç bildirisinin okunmasıyla sempozyum sona erecek. Ne diyordu Yunus Emre? "Yol eriyle yoldadır / Yolsuza yoldaş degil." Dıleğımiz, bildirilerin sem- pozyum sonrasında bır kıtapta toplanması. Kültür hizmet nısflnı "Yol eriyle yoldadır / Yolsuza yoldaş değil- • ANKARA (AA) — Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi gjTCF) Ispanyol Dili öğretim Üyesi Doç. Yıldız Canpolat'a, Arjantin hükumetinin kültür hizmet ödülü verildi. Ispanyol dili ve kültüninün gelişmesi ve tanıtılması konusundaki çalışmalanndan dolayı ödüle layık bulunan Yıldız Canpolat'a ödülü, Arjantin Büyukelçisi Adolfo Saraçho tarafından büyukelçilikte dün düzenlenen resepsiyonla verildi. Canpolat, 1 ay kadar önce de tspanya Kralı tarafından Sivil Liyakat Madalyası ile ödüllendirihnişti. Bu ödül, tspanyol külturünün gelişimine katkıda bulunan bilim ve sanat adamlanna veriliyor. lHNICEF'ten kartı • İSTANBUL (AA) — UNICEF Türkiye Milü Komitesi ile IPRA (Uluslararası Halkla llişkiler Derneği) Türkiye grubu işbirliği ile düzenlenen UNICEF yılbaşı kartı ve hediyelik eşya satışlanna dün başlandı. IPRA Türkiye koordinatörfl Dr. Güzen Poffet, geçen yıl kabul ettikleri Toronto Bildirgesi ile üyelerinin becerilerini, çocuklann yaranna calışan kuruluşlann hizmetine sunma kararı aldıklanm belirtti. Poffet "Bu karar üzerine ilk girişimimiz UNICEF nezdinde oldu ve kabul edildi. Bu satışlardan elde edilecek geür Türk çocuklannın yaranna bir projeye yönlendirilecektir" dedi. Ralph Bellamy öldü • SANTA MONICA (AA) — Sinema, tiyatro ve televizyon oyuncusu Ralph Bellamy 'nin ölduğu bildirildi. 87 yaşındaki Bellamy'nin, akciğer rahatsızlığından tedavi olduğu hastanede ölduğu açıklandı. Sanat yasantısına tiyatrocu olarak başlayan Bellamy, 1931'desınemaya gpc«iktpn tonra 100'den fazla filmdeoynamıştı. Bilimde başan • ANKARA (ANKA) — Frankfurt'ta yapılan "2. Uluslararası Genç Avrupalılar Çevre Araştınnalan Proje Yanşması'nda Ankara Fen Lisesi öğrencisi Yeşim Kurt, biyoloji dalında dördüncü oldu. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştınna Kurumu'ndan (TÜBİTAK) yapılan açıklamaya göre istanbul özel Fatih Erkek Fen Lisesi öğrencileri Erdinç Ahmet Kaya ve Vahap Bülent Uysal'ın projeîen ise yanşmada özel ödül aldı. Nina Ricci parfümleri • Haber Merkezi — Dunya çapında üne sahip Nina Ricci, erkek ve kadınlar için yarattığı en son parfümleri ve yeni ambalajlan Ue Türkiye piyasalarraa da girdi. Aralık 1991'den itibaren INA kozmetik fırması tarafından satışa sunulacak olan Nina Ricci kokulanndan 1987 yılında yaratılan Nina, "çiçekli ağaç kokusunun doğallığımn güzeUik sanatına getirdiği yeni bir boyut olarak" tanımlamyor. 1948'lerde doğan L'air du temps" ise köknar çiçeğinden yaratılarak, dünyanın en çok satan klasiği özelhğini hâlâ koruyor. 1980 yılında yaratılan adı ile uyumlu Fleur de Fleurs'le Türk hanımları da bundan böyle sabahtan akşama dek bir çiçek buketi gibi kokacaklar. Oral Çelik'e tutuklama • ROMA (AA) — Papa suikastına adı kanşan Oral Çelik hakkında, Italya'da uyuşturucu ticaretı suçundan yeni bir tutuklama karan çıkanldı. Yargıç Roasario Prıore ve savcı vekılı Antonıo Marini tarafından çıkarılan tutuklama kararının gerekçesı olarak Çelik'in, Isviçre ve Italya arasında uyuşturucu ticaretı yurutmesi gösterildi. Son tutuklama kararının, 1986 yılından beri Fransa'da yine uyuşturucu ticareti suçundan tutuklu bulunan Çelik'in yakında serbest bırakılma olasıbğı uzerine alındığı öğrenildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle