22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 30 KASIM 1991 YAHYA S. TEZEL Yeni Avrupa ve Türkiye Dc<ju Avrupa ve Sovyetler Birlıği'ndeki baş döndürücü ge'STieler, Avrupa'nın Avrupa'nın Avrupa Topluluğu (AT) çevresinde yenıden yapılanması sürecını yavaşlatmamış hız- landrmıştır. Topluluk, üyelerinin pazarlarını ortak kullanıma açtılcan ortak pazar aşamasından üye ülke ekonomilerinin içinûe butünleştıkleri tek pazar aşamasına geçilmekte olduğu birsrada, siyasi birlik'e yönelik yeni bir sürecı de başlatmış- br. Aralık basında Maastrichtte yapılacak olan AT Zirvesı'- nde, parasal birlik ve Avrupa Parlamentosu'nun yetkilerini arttrma konularında siyasi birliğe doğru önemli adımlar atı- tacaktır Bütün topluluk üyelerinin bu gelışmeler karşısında aynı istek iliğe sahip olduğunu söylemek zordur. Meselâ ingiltere hükümeti, federal bir ortak siyasi yapıya geçişın en önemli simgelerinden biri olma özelliğini de taşıyan parasal birlik konusunda hiç istekli değildir. Ispanya hükümeti ise, siyasi birliğe geçişin, Ispanya, Portekız ve Yunanıstan'ın dahafakir ekonomilerinin gelişmesini hızlandıracak yeni ilkeleri de içermesi üstünde durmaktadır. Ama İngiltere gibi, siyasi birliğe yönelik süreci yavaşlat- mak isteyen üye ülke hükümetleri muhalefetlerinde fazla kararlı olamamaktadır. Çünkü, AT'nun, Almanya ve Fransa gibi daha istekli ülkelerin, kendı aralarındaki anlaşmalarla, siyasi birliğe doğru daha hızla ilerledikleri, geride kalanların ise geride kaldıkları iki şeritli bir yola dönüşmesi ihtımalı vardır ve bu ihtimal İngiltere'yi ürkütmektedir. öte yanda AT çevresinde yeni ve büyük bir Avrupa oluş- maktadır. Kısa bir süre önce Topluluk ile EFTA arasında imzalanan Avrupa Ekonomik Alanı anlaşması, AT çevresinde oluşmaya başlayan yeni Avrupa sısteminın çarpıcı bir asa- masıdır. Bu anlaşmay- la taraflar EFTA ülke- lerinın ekonomilerinin de tek Avrupa pazarı ile bütünleşmesinı ka- bul etmışlerdir. İki önemli EFTA ülkesi, Avusturya ve isveç, zaten Topluluk'a tam üyelik için başvurmuş- tur. Birkaç yıl içınde AT'na katılmaları ke- singibidir. Norveç, Türkiye'nin hızla değişen yeni dünyadaki yeri ve rolünün ne olacağı, bu yeni dünyanın hangifırsatlannı nasılkullanabileceği, AT çevresinde oluşmakta olan yeni Avrupa karşısındaki konumundan büyük ölçüde etkilenecektir. işvıçre, Fınlandıya gibi diğer EFTA ülkelerinin, kendi iç siya- si tereddûtlerini aşıp, tam üyelik başvurusu yapmalan halinde, siyasi birliğe yönelen Avrupa'nın ölçeği her an daha da genışleyebilecektır. AT ve EFTA ülkelerı, Macaristan, Çekoslovakya, Polonya ve Baltık ülkeleri ile kısa vadede iktısadı, daha uzun vadede siyasi entegrasyon konularında ortak bir politika izlemekte- dir. Öyle anlaşılmaktadırki. ATveEFTAçevreleri, Macaristan Çekoslovakya, Polonya ve Baltık ülkelerine, ı|ke olarak, piya- sa ekonomisine gecme ve Avrupa Ekonomik Alanı'ndakine yaklaşan bir maddi refahı üretmelerı koşuluyla AT'na tam uye olabilecek ve zamanla Avrupa'da oluşacak federal siya- si birliğe katılabilecek ülkeler olarak bakmaktadır. Yugoslav- ya tamamen dağılırsa, Slovenya ve Hırvatistan da Avrupa Kulübüne kabul edılebilecek ülke muamelesı görecektir . AT'nun, Romanya, Bulgaristan gibi Avrupa'nın geri kalan ülkelerıyle ilişkılerinı hangi nasıl yapılaştıracağına dair şım- dilik belirgin işaretler yoktur. AT'nun, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Moldavya ile ilışkilerini nasıl sistemleştireceği de, eskı Sovyet cumhurıyetlen arasında, şöyle ya da böyle, bir federatif birliğin kalıp kalmayacağı belırginleştikten sonra gündeme gelebilecektir. . Türkiye'nin AT çevresinde oluşan yeni Avrupa sisteminde bir yerinin olup olmayacağı, olursa nasıl olacağı, Türkiye ile AT arasındaki Ortaklık Anlaşmasma ve 1987'de Türkiye'nin tam üyelik başvurusuna rağ- men, bugün bütünüyte belirsiz gibi görünmektedir. Bütünleşmiş bir büyük Avru- pa tek pazarı, önümüzdeki on yillarda, Avrupa ekonomisine büyük bir ivme kazandıracak- ür. avrupa'nın dünya hasılatı ve ticareti içindeki payının büyü- mesi, dünyadaki iktisadi ağır- Itğının Japonya ve Amerika Bir- leşik Devletleri'nin aleyhine olarak artması sürpriz olmaya- caktır. Türkiye'nin hızlı değişen ye- ni dünyadaki yeri ve rolünün ne olacağı, bu yeni dünyanın han- gi fırsatlannı nasıl kullanabile- ceği, AT çevresinde oluşmak- ta olan yeni Avrupa karşısında- ki konumundan büyük ölçüde etkilenecektir. Bunun içindir ki, Türkiye'nin son yıllardaki Avru- pa Topluluğu politikasının, bir glasnost esprisiyle ayrıntılı bir şekilde değerlendirtlmesi, sa- kin ve gerekçelendirilmış akıl yürütmelerle bu politikanın se- çenekleri üzerinde sesli bir şe- kilde düşünülmesi Türkiye'nin geleceği açısından hayatı önem taşımaktadır. Gelecegi Y oşuraıı trfan Ordusıı... öğretmenler Günü kutlanıyormuş. Hangi öğretmen günü? Bırakahm ögretmenlerin öğretim ve eğitimdeki yerini, şimdi laik okullann kitapları bile doymak bilmez oburlukla dinsel bir giysiye bürünüyor. Öğretmenin etkinliğine okul kitaplarının içeriği bile sırt çevirmiş. CAHİT TANYOL Kasım ayının 24"ü sekiz on yıldan beri öğ- retmenler günü olarak kutlanıyor. Atatürk'ün Başöğretmen unvanını aldığı günü simgeleyen bu tarihe bazı öğretmenler karşı çıkıyor ve öğ- retmenler günü için. öğretmen okullannın kuruluş tarihinin daha uygun olacağı görüşü- nü ileri sürüyorlar. Cumhuriyet tarihimizde Öğretmen BayTamı için öyle şerefli günler var ki bunlar arasından birisini seçmek oldukça güç. Gerçi Atatürk'ün öğretmenler tarafından Başöğretmen olarak onurlandınldığı günü Öğ- retmen Bayramı olarak kutlamakta 12 Eylül paşalanna tepki dışında hiçbir sakınca yok- tur. Çünkü önemli olan şu ya da bu tarih değil. öğretmenin toplum içindeki yeridir. Oysa 24 kasımı öğretmenler için özel bir gün seçen pa- şalar öğretmen derneklerini kapatmışlar ve demokrasinin dayanaklan olan sendikalan bir suç yuvası olarak görmüşlerdir. Gerçekte dramatik çelişki ve uçurum, Başöğretmen Mustafa Kemal'le sonradan Meclis basmayı alışkanlık haline getiren askeri cuntalar ara- sında idi. Çünkü Mustafa Kemal daha 1923'- lerde sılahlı ordu ile silahsız orduyu temsil eden öğretmenlere şöyle sesleniyordu: "Ordulanmızın kazandığı zafer, sizin ve sı- zin ordulannızın zaferi için yalnız zemin ha- zırladı. Hakiki zaferi siz kazandıracak ve sürdüreceksiniz. Ve katiyetle başanlı olacak- sınız. Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaş- lanm sizi izleyeceğiz, tesadüf edeceğiniz engellen kıracağız. Kesın zaferi siz kazana- caksınız. Ve başanya ulaşacaksınız" Çankaya konuklan Ve yine Başöğretmen Mustafa Kemal'i sün- gülerinin ucuna takarak okullarda dolaştıran 12 Eylül'ün Çankaya konuklanna Atatürk şu uyarıda bulunuyordu: "Toplumumuzu mut- luluk hedefıne ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanının hayatını kurt'a- ran asker ordusu, diğeri milletın geleceğini yoğuran irfan ordusu... Bu iki ordudan birin- cisı vatanı yok etmeye gelen düşmanı vatanın kutsal bağnnda boğup mahvetti... Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça savaş mey- danlannda ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin olumlu sonuçlar ver- mesi irfan ordusuyla kaimdir. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun meyveleri yok olur." Ne yazık ki görevi bitmiş olanlarla görevi teslim almış olanlar arasında bir dayanışma olacak yerde, olay tam tersine cereyan etmiş ve Başöğretmen Mustafa Kemal'in irfan ordu- su, maddi- manevi bir sefaletin ıçine itilmiş, bazılan geçimlerini sağlamak için pazar yerle- rinde seyyar satıcılığa başvurmuş, bazılan çoluk çocuğunu geçindirmek için kansını el evinde hizmetçiliğe gönderecek kadar hakir ve fakir bir duruma düşürülmüştür. Işte 12 Eylül paşalanbu duruma düşürül- müş öğretmen ordusuna, sefaletiyle alay eder gibi, süngü ucunda bayram bağışlıyor. Ve sonra çeşitli illerden toplanmış öğretmenler Cumhurbaşkanfnın, Başbakan ve Meclis Başkanı'nın ve de siyasi partilerin başkanlan- nı ziyaret ederek bir tür "arz-ı ubudiyet" merasimine tabi tutuluyor. Bunun adına da öğretmene saygı deniliyor. Öğretmenin örgütlenmesi Hemen söyiemem gerekli ki içinde buiundu- ğumuz bu son hafta ögretmenlerin devlet ve hükümet büyüklerine yapmış olduklan ziya- retler, onur kırıcı olmaktan çok umut verici olmuştur. öğretmenin tekrar örgütlenmesi. sendika ve dernek kurması, sosyal yaşamda hakkı olan yerlere getirilmesi gibi olumlu va- atler bu ziyaretlerin odak noktasını oluştur- muştur. Ve hele Başöğretmen Mustafa Kemal"in ordusunu temsil eden ögretmenle- rin, Çankaya yerine Atatürk ile Anıtkabir'de buluşmaları herhalde onun ruhunu şadedecek en mutlu olay olmuştur. Başöğretmen Mustafa Kemal'in öğretmen- lere yüklemiş olduğu görevin gerisinde Cumhuriyet tarihinin en büyük gerçeği yatı- yordu. Osmanlı devletinin dayandığı üç kuvvet vardı: llmiye (medrese), seyfiye (ordu), kalemi- ye (yönetici kadrosu). Cumhuriyet bu kadrolarla kurulamazdı. Bunlar Cumhuriyet döneminde devletin te- mellerini atmak için yan kuvvetler olarak düşünüldü ve bütün görev ve sorumluluk öğ- retmenin sırtına yüklendi. O devrimlerin hem ya- yıcısı hem de dayanağı ve güvencesi idi. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı'.nın diğer bakanlıklardan ayncalıklan vardı. Öğretmen küçük bir memur değil, devrimlerin öncüsü olarak kabul edilmişti. Çağdaş uygarlığa onun tutacağı ışıkla geçilecekti. Mustafa Ke- mal "Ben ve arkadaşlanm sizi izleyeceğiz, tesadüf ettiğiniz engelleri kıracağız" derken bunu bir iltiîat olarak söylemiyordu. Milli Eğitim Bakanlığı devletin öncü gücü idi. Öyle ki Bakanlık teşkilatı öğretmen okulla- nna göre ayarlanmış ve Maarif Eminlikleri bağımsız birer devlet kuruluşu olarak düşü- nülmüştü. Milh Eğitim Bakanı Mustafa Necati, öğretmene öyle bağımsız bir statü ka- zandırmıştı ki her öğretmen kendisini diğer bakanlıklardaki memurlardan farklı görür ve bu ayncalık kimse tarafından yadırganmazdı. Laikliğin simgesi 1950'den sonra büyük bir görev yüklenmiş olan Köy Enstitüleri yerle bir edildi ve laikli- ğin simgesi olan öğretmen okullan kapatıldı, kalanlar da silik bir gölge haline getirildı. O ta- rihten bu yana bir başka kuruluş onların yerini ve görevini aldı. 1924'de kaldınlan med- reseleryeniden öğretım veeğitimin heralanın- da etkin olmaya başladı. Kuran kurslanndan imam hatip oİcullanna, İslam enstitülerinden ilahiyat fakültelerine kadar bütün bu dinsel kurumlar öğretim ve eğitimin her tarafında dal budak saldı ve laik eğitim, düşman karar- gâhı gibi dört bir yandan kuşatıldı. Milli Eği- tim Bakanhğı'nın önemli bütün kurumlan ve kuruluşlan onların yönetim ve denetimi altına girdi. Öğretmenler Günü kutlanıyormuş... Hangı öğretmen günü? Bırakalım öğretmenlerin öğ- retim ve eğitimdeki yerini, şimdi laik okulla- nn kitaplan bile doymak bilmez bir oburlukla dinsel bir giysiye bürünüyor. Öğretmenin et- kinliğine okul kitaplannın içeriği bile sırt çevirmiş... Atatürk döneminden öğretmenlere tanınmış ne kadar ayncalık varsa hepsi bir bir kapı dı- şan ediliyor... Daha geçenlerde Atatürk ve Mustafa Necati Bey tarafından öğretmenler için kurulan Validebağ Öğretmenler Hastaha- nesı. giderayak "kötülük yapmadı demesin- ler" diye sabık Milli Eğitim Bakanı A.vni Akyol tarafından Marmara Üniversitesi'ne peşkeş çekilmek istendi. Hem de öğretmen okulu çıkışlı bir bakan tarafından. Bundan daha kötüsü, öğretmen sağlığı için tek sığınak yeri olan bir hastahaneyi bir üni- versitenin acımasızca almaya kalkışmasında- ki açgözlülük ve fırsat düşkünlüğüdür. Demek vicdanlar için de pazar ekonomisi geçerlihalegelmiş... Bugüne kadar bir hayli göz doldurduk İşte yeni '92 model Telefunken... Telefunken Mega Sound. Görüntüsü, renkleri göz dolduruyor. Modern dizaynı göz dolduruyor. Teknolojik üstünlükleri, yetenekleri zaten bir harika... Ama bir özelliği var ki... duymak lazım... Simdi sıra kulaklarda Prof.Dr.YAHYA TEZEL, Ankara Ü.S.B.E öğretim üyesidir. Mulkiyeliler Birlıgi Istanbul Şubesi İstanbul I I MüMuyeliler Vakfı "YeniHiikiimetin EkonomikGündemi i 9 u Prof. Dr. Taner BERKSOY Yılmaz KARAKOYUNLU iktısatçı • Yaîar Osman ULAGAY îktısatçı - Yazar 30 Kasım 1991 Cumartesi Saat: 15.00 MulltıyelıfcT Lokdlı Kuruçeşme Tel 157 46 34 .15 Etfcinlıfckrimiz, Resuuranl ve I okabnm Hcrkc.se \ı;ıktır Rn I S"' 6" 1 8'' 8» FOTOĞRAFSERGIS, ZİYA ERALP "Yıllarla Gelen" Açılış: 29 Kasım. Saat: 18.00 TOBANKSanatGalerıst Beyoğlu Yeni Mega Sound'un hoparlörleri ayrı- labiliyor... Evet. Stereo müzik seti gibi... Bir hoparlörü salonun bir köşesine koyun. Diğerini öbür köşeye... İşte Mega Sound farkı: Kulak dolduran güçlü ses... Kurulun şöyle bir koltuğa, gelsin müzik programları, filmler... Şimdi aşağıdaki ödeme koşullarına bir bakın! Sonra doğru bir AEG Yetkili Satıcısı'na... Bu müthiş keyifle bir an önce tanışın! Haydi bekliyorum... MEGA SOUND 51 Ekran TV UK MEGA SOUND 55 Ekran TV UK 32 DFD VHS Vtdeo HEMEN T E S L 1 M 1 Peşin, 6 Taksıt 516 000 Toplam 3.612 000 612.000 ' 4.284.000 406.000 2.842 000 Peşinat 800 000 900.000 600.000 11 Taksit 284.000 343.000 227.000 Toplam 3.924.000 4.673.000 3.097.0O0 Daha tazıa bılgı alman ıçtn AEG Danışma Merkezı m arayabthrsınız. Türtuye'rur) neresındenararsanızamym. öcrststz göruşebıleceğıne tetefonlarrmız: fillldl lllllli fEknumaraçevırmenaegerekyoktvr> 9-0O-1$4434 ve940-184-OBS. " " ' " »"»' Diğerteteionlanma (1) 1746590/91 NOfus kağıdımı kaybettim. Geçirsizdir. AYŞELAMİA GÜLÇÜR Was ist der Sinn meines Ubens? Gratisinformation: Uni- verselles Leben Abt. 9/12, Postfach 5643, 8700 Würz- burg Deutschland. DEVREK ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN Dosya No: 1989/310 Davacı Ayla Saraözüm tarafından davalı Selahattin Aktaş aieyhi- ne açılan boşanma davasının mahkememizce yapılan açık duruşma- sı sonunda tarafların boşanmalarına jlişkin mahkememizce verilen 8.5.1990 tarih ve 1990/125 sayılı karar, davalının adresi tespit edile- mediğinden tebliğ edilememiş olup davalı Selahattin Aktaş'a karar tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 50505 Atatürk Havalimanı apron giriş kartı, Ercan Havalimanı apron giriş kartı, 1554 seri nolu Türkiye Sivil Havacıhk Lisansı, T-R-B 943-283 seri nolu pasaportumu ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. SERMET TEZOL TCDD giriş karum kaybolmuftur. Hükümsüzdür. AHMET UĞURKIN Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. TUFAN KARATAŞ EV KADINLARI tÇİN YABANCI DtL KURSLARI Ankara Üniversitesi TÖMER, ev kadınlan için özel ve uygun saatlerde yabancı dil kursiarı düzenliyor. Adres: TÖMER Ziya Gökalp Cad. No: 18/1 Kızılay-ANKARA Tel: 134 26 64 134 30 90 (3 Hat) Basın; 43194
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle