26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/14 3 KASIM 1991 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN Meteooroloji Genel Müdürlü- ğû'nden alınan bilgıye göre Ka- radeniz, Iç Anadolu'nun doğu- su, Doğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri yağışlı, öteki yerler açık geçe- cek Karadenızln ıç kesimJen ıle Iç ve Doğu Anadolu'nun yüksek kesimlerinde kar yağışı görüle- cek Hava sıcaklığı batıda biraz artacak. Rüzgâr kuzey ve batı yönterden orta kuvvette esecek. DenizlerrJe rûzgâr: Doğu Akde- niz'de günbatısı ve lodos. Do- fiu Karadeniz ile Batı Akdenız- de yıldız ve karayel, dığer denızlerde yıldız ve poyraz- dan 3-5, saatte 10-21 denız mılı hızla esecek. Karade- niz'de 33-40 denız mıline yükselecek Van Gölü yağ- murlu, mutedıl dalgalı, görûş uzaklığı 10 km dolayın- da olacak. Acana Adapazan Adıyaman •Afyon A§n Ankara Anta«ya Antaya Artvm Aydın Balıtes» Bılecık Bıngöı BPO-S BOKJ Bursa Canakiale Corum Denızlı V 24° 16° Oıyaıtakn A 10° 6°Edırne Y 17° 9°Emncan A 8°-2° Ernırum K 7° 2°Esloşehır A 19°-1° Gaaantep y Y 24° 17° ûresun Y A 21° 14° Gûmöşhane V y 8° *>HaUtin Y A 13° 10° ispam A A 13" 6°lsBntxji A A 13° 2° İ2mır A Y 12° 6°Kars K Y 11° S» Kasömonu K Y 8° (PKaysen Y A 12° 4°Kırtlarelı A A 12° 5°Konya A Y 8° 0°Kütahya A A 14° 7°Malatya Y 12° 10° Marasa 9° -3° K Maraş 9° 3°Mers>n 6° 0°Mu«a 9°-2°Mus 19° 10° Nığde 9° 6°Ordu 6° 1° Rıze 1?° 5°Samsun 12» 3°S<ırt 13° 6°Sınop 18° 8°Sıvas 4° 1° TekınlaS 5° VT-atHDn 7° 2°Tun«lı 8°-3° Uşak 9°-1° Van 19° -2° Yttgat 14" 5° Zonguldak A i6c 8° Y 19° 10° Y 24° 16° A 17° 7° Y 13° 6° Y 7°-1° Y 9° Y 11° Y 11° v 17° e° Y 12° 9° K 6° 0° A 12° 2° Y 11° 8° 12° A 10°-1° 13° 5° 4°-2° 9° 5° bukıthj yaOmurtu A-açık B-bulutiu G-flûneşlı K-karlı S-aslı Y-yaJmurlu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 1/ Kredi mektubu. 2/ Sarkık kulaklı bir av köpeği... Otlak. 3/ Bir ilacın bir kez- de ya da bir günde alınması gereken miktarı... Çamaşınn az kirli suyu. 4/ Bir renk... Aynntılı fo- toğraf klişesi üzerin- deki noktalann sık- lığını, seyrekliğini belirleyen ölçü. 5/ Peru'nun başkenti... Asya'da bir ırmak. 6/ Uzerine yapı ya- pılmak için ayrümış yer... Evcil olma- yan hayvanlan vurma ya da yakala- ma işi. 7/ Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi... Düşmanlar. 8/ Pa- kistan'ın resmi dili... Endüstri. 9/ Bir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği pa- ranın bir bölümünü, olabilecek za- rara karşı başka bir ortaklığa yeni- den sigorta ettirmesi işi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gezgin derviş... Yabancı paraJa- nn ulusal para cinsinden değeri. 2/ Bir konu ya da nesnenin başhca Özelliklerini yansıtacak biçimde haarlanmış taslağı... 7a- rımda kullanılan azotlu gübre. 3/ Eski dilde gizli tutulan şey, sır... Iskarta mal. 4/ llave... Içel ilinde bir ilçe. 5/ Erbiyum ele- mentinin simgesi... Asker. 6/ Çok hızlı kojabilen bir Afrika an- tilopu... Kale hendeği. 7/ Bir tür yaban turpu... Fasüa. 8/ Oy- lumlu... Kaba ve kmcı kimse. 9/ luzak, kapan... öndelik. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Orman mektebi 3 KASIM 1931 Orman mektebinin kâfi derecede malûmatı haiz talebe yetiştirmediği ve hatta Avrupa'ya ikmali tahsil için gönderilen bir talebenin malûmatı kâfi görülmediğinden geriye iade edildiği, liselerden Orman mekıebine giden talebenin . tahsillerinin noksan görüldüğü yazılmıştı. Dun bu hususta Orman mektebi âlisi rektörü Mazhar Bey bize şu izahatı vermiştir: "— Mektebimiz, paha biçilmez ormanlarımızı hüsnu idare edecek şuurlu gençler yetiştirmeğe çalışıyor. Gazetelerde mektebimiz aleyhinde yapılan neşriyatı okudum. Avrupa'ya gönderilen talebe hakkındaki neşriyat esas itibarile doğru, fakat mahiyeti itibarile yanlıştır. Filhakika böyle bir talebe gitmiş ve geri gelmiştir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet DÜNYADA BUGÛN Kahıre» 147'ler meselesi Cemal Tural 3 KASIM 1961 lstanbul Teknik Üniversitesi de dü kendi spor salonunda yapılan bir törenle 1961-62 ders yılına girmiştir. lstanbul Üniversitesi açılış töreninde olduğu gibi dün de Teknik Üniversite Rektör ve öğrenci ternsilcileri konuşmalannda 147 lerin Üniversiteye dönmelerinde ısrar etmişler ve gericilere, menfaatleri için gerici davrananlara çatmışlardır. Vali adına Vali Muavini Fikret Arslan, Birinci Ordu ve Örfi İdare Kumandanı Korgeneral Cemal Tural, 66. Tümen ve Garnizon Kumandanı Tuğgeneral Faruk Güventürk, Emniyet Müdürü Kurmay Albay Necati Işçen, askeri ve mülki erkân, dâvetliler, öğretim üyeleri ve öğrencilerin hazır bulunduğu törene saat 10.30 da ihtiram duruşu ve İstiklâl Marşı ile başlanılmış, ilk konuşmayı Rektor Prof. Fikret Narter yapmıştır. Narter; yurdumuzda teknik oğretiminin kuruluşunun 345 inci, Teknik Üniversitenin ise 188 inci yılını idrak etmekte olduğumuzu, bu yıl seçme imtihanına 3.729 kişinin girdiğini ve bunlardan 509 unun alınmış olduğunu, böylelikle Üniversite mevcutlarırun 3.401'e çıktığını, geçen ders yılı mezun sayısının 537 olduğunu, 1960-61 ders yılında 4 doçentin profesörlüğe yükseldiğini, Sedat Gürel ile Mesut Savcının eylemli doçentliğe seçilaıklerini, en geç ve en zor temin edilen öğretim üye ve yardımcılanna buyük olçüde ihtiyaç duyduklarını, ücret kifayetsizliği yüzünden bu ihtiyacı karşılıyamadıkları gibi, bazı öğretim uye ve yardımcılannın sevdikleri yuvalanndan aynldıklarını belirtmiş ve "Gittikçe hızlanan ve ekonomik durumun gelişmesiyle yakında daha da hızlanacak olan bu tehlikeli çözülmeyi durduracak radikal tedbirlerin ahnmasını hükümetimizden rica ve talep ediyoruz" demiştir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Bush zorlanıyor 3 KASIM 1990 Başkan Bush, Körfez'de "savaş davullan" çalmadığını, Amerikan halkının iç sorunlarla dağılan dikkatini Irak ve Kuveyt'teki rehinelerin kurtanlması konusuna çekmek istediğini söyledi. Irak, Batıhların Kuveyt'te herhangi bir askeri harekâtının topyekûn savaşa yol açacağını bildirdi. DÜZELTME ~ • 30 Eklm 1991 tarihli Cumhuriyet'in Kültür-Sanat sayfasında Cevdet Kudret'in 'Yedikule'de Akşam' şiiriyle ilgili Hilmi Yavuz bir açıklama göndermiştir. Yavuz'un açıklaması özetle şöyle: "Şiirin yeni harflerle ilk kez yayımlandığı doğnı değildir. Cevdet Kudret, 1929 yılında yeni harflerle yayımlanan 'Birinci Perde' adlı kitabına almıştır 'Yedikulede Akşam' şiirini. Ayrıca şiirin ikinci dizesi "Kuşlar yine bu akşam sulara otursunlar" diye okunmuştur. Doğrusu "Kuşlar yine bu akşam surlara otursunlar" olacaktır. (Bk. Birinci Perde, lstanbul Hamit Matbaası, 1929, sayfa: 90-91). Yeni harflerle ilk kez yayımlanan 1929 tarihli metinde de Cumhuriyet'te 'kale' biçiminde okunmuş olan sözcük 'kal'a biçimindedir." TARTTSMA Böyle Gelmiş Böjie mî Gidecek? Çok yakında da bu sıkıntının özürlüsü olacağıma inanıyorum. "Türk çalış, yorul, dinlen, güven" ya da "Burası Türkiye ahşırsın" deseler de bu işin böyle gelmiş, böyle gideceğine inanıyorum. Ister her gün ister haftada ya da arada bir yazmış olsunlar ele aldıklan konulan bü- yük bir zevkle okuduğum köşe yazarlanmı- an en hoşuma giden yanlan. senelik tatillenni geçirdikleri yer ve yörelerde du- yup gördüklerini sıcağı sıcağına okurlanna yansıtmalandır. Köşe yazarlanmıan okurlanna duyur- duklan genelde ne mi olmaktadır? Onu da hemen söyleyeyim. Bu konulann çoğunu kulağı, gözü kirleten olaylar oluşturmakta- dır. Bunlann başında da ses kirliliğı gelmek- tedir. Ses kirliliğinin başını da müziğin çektiği görülmektedir. öyle ki ses kirliliği alanının tam göbeğinde yerini aldığı anlaşı- lan müzikten yakınmayan köşe yazan hemen hemen yok gibidir. Çok sayın bu köşe yazarlanmızdan ses kirliliğine ilişkin en güzel yonımu getiren de Cumhuriyet Dergi'de yayımlanan yazısında değinen. Sayın Dr. Erdal Atabek olmuştur. Omeğin, Dr. Atabek o yazısından New- ton kanunlannın 3.'sü olarak bilinen etki- tepki kanununun ilk kez bizim vatandaş- larca nasıl çürütüldüğünü gördügünü yazmış. Buna bir anlam veremediğini be- lirtmiştir. O yüzdendir ki işte, Sayın Dr. Atabek oto-gann binndeçalınan, kulaklan çatlatırcasına yüksek sesli acayip bir müzi- ğin ınsan kulağma yaptığı şiddetli etkinin nasıl oluyor da tepkisiz kalabildigini önce kendine. sonra da Türkiye'nin psikologları- na, pedagoglanna sormuştur. Tabipodalan başta Türkiye'deki kimi ki- şi ve kummlann. bu acayip olgunun üzeri- ne gitmelerini istemiştir. llginçtir. herhalde üstesinden gelemeye- ceklerine inandığından olacak Sayın Dr. Atabek o yazısında, ses kirliliğinin önlen- mesinden öncelikli olarak sorumlu adalet birimlerinin kapısını bile çalmamıştır. Ne yalan söyleyeyim bu da beni çok üz- müştür, çünkü ben de aynı dertten oldukça tedirgin olanlardan biriyim, tam bir müzik- zedevim. Çok yakında bu sıkıntının özürlü- sü olacağıma ınanıvorum. "Tûrkiye çalış, yorul, dinlen, gnven" ya da "Burası Türkive alışırsın" deseler de bu ışın böyle gelmiş, böyle gideceğine inanıyorum. HALtL ERDAL Aakara NOKTA BU HAFTA ÇOK KONUŞULACAK r n 12 EYLULCÜLERDEN İLK İTİRAF: "Keske ihtilali yapmasaydık KORGENERAL BÖLÜGİRAY KOMUTANLARI İRTİCAYA GÖZ YUMMAKLA SUÇLADI I! Hasan Celal skandalının Hande'si konuştu: "Yaşam şimdi başlıyor" • Siyanür ekip altın biçiyorlar: Gelişmiş ülkelerden kovulan altın avcıları Tiirkiye'de... • Cinsellikte yeni moda: Kuru Seks! DUNYA BANKASI'NIN TÜRKİYE RAPORU: "NEREDE HATA YAPTIK?" JAPONYA'DA YÜKSEK ÖĞRENİM: PART TME ÎŞ OLANAKLARI VE BURSLAR BATITA ORANLA ÇOK FAZLA TURİZMCİLER DİKKAT! OTELINÎZIÜNLÜ BEST VVESTERN ZÎNCÎRİNE DAHÎL EDEBİLÎRSİNİZ... FARKLI BİR SEMİNER: "WALL STREET JOUENAL VE FINANCIAL TIMES'I NASIL OKURSUNUZ'?".. .YABANCI BANKALARIN YILDIZI SÖNÜYOR... BORSADA, ŞÎRKET KÂRLARI YATIRIMCI KÂRLARHSIDAN FAZLA... McDONALDS YENİDEN YAPILANIYOR... DOĞA'DA YÜRÜŞÜ SEVENLERE: HANGİ KULÜBE BAŞVURMALI?.. y ö k 0VNYA EKONOMİK YAŞAMINIZ DEĞİŞEBİLİR INİERPRESS BARIŞA ÖZLEM Prof. Dr. Hüsnü Göksel 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ Sara Ertuğrul Korle 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul ANKARA NOTLAKI MUSTAFA EKMEKÇt "Bizde Ne Büyük Hayvanlar Vari" Hacı TÖ, cumhuriyetin 68. yıldönümü nedeniyie, TV'de yap- tığı konuşmada, "Eskiden nai çivisi bile bulamıyorduk, hiç- bir şey yoktu, bugün her şey var" demiş. Bununla sözde Atatürk dönemi karalanmak isteniyor. Kendisine bu bilgiyi kim verdiyse yanlış vermiş. 1939'larda, hatta daha önceleri, Kı- rıkkale Çelik Fabrikası'nda "nal atölyesi" varmış. Sendikacı Demirhan Tuncay, oralarda çalışmış. Babası da orada usta- başıymış. Demirhan Tuncay şöyle dedi: — 1935'lerden başlayarak, atölyenin ustabaşısı, Tophane^ den yetişme Murtaza Tunadan'dı. Atölyede alafranga nal, mıh yapardı. Bizim yerlı halk dövme nal kullanır, mıhları da de- mirci ocağında dövülerek yapılırdı. Yarış atları ile ordunun at- lan için "alafranga nal" kullanılır, nallar bu atölyede üretilirdi. Türkiye'nin gereksinmesine yetecek nallar, mıhlar çelik fab- rikasının bu atölyesinde üretilir, aynca çelik fabrikası, DDY'nin gereksinimı olan rayı da üretirdi. Atatürk daha 1924'te "Kı- rıkkale Askeri Fabrikalan"nın kurmasmı kararlaştırmıştı. Demirhan Tuncay, geçmiş bir olayı anlattı; o da orada us- tabaşı olarak çalışmış olan babası Kâzım Tuncay'dan dinle- miş. Şöyle olay: 1930'lu, 4O'lı yıllardan birinde, Genelkurmay'dan, Savunma Bakanlığı'ndan, milletvekillerin- den oluşan bir grup, Kırıkkale Çelik Fabrikası'nı gezerler. "Nal atölyesi" hakkında pek bilgisi olmayan bir milletveKİIİ, ora- daki kocaman nallan görünce, bunu kapılara asılan nazar- lıklardan sanır. Murtaza Usta'ya sorar: — Ustacağım bu kadar büyük hayvan var mı? Mareşal Fevzi Çakmak da mılletvekilinin arkasında, konuş- mayı dinlermiş. Murtaza Usta da yürekli, nükteli bir adam- mış; karşılık vermiş: — Daha büyük hayvanlarımız var efendim! Grup dönüp dolaşmış; yeniden oraya geldiklerinde Mare- şal Çakmak, Murtaza Usta'ya; — Haklısın ustacığım, daha büyük hayvanlarımız var! de- miş. Mareşal Çakmak'ın, 1938 Harp Okulu olaylannda, Nâzım Hikmet'i mahkûm ettirmek için çalıştığı söylenir. Ancak or- duda sevilirmiş. Bana Nahit Hanımin söylediğine göre erler Mareşal Çakmak'a "Kuzu Paşa!" derlermiş. Eriere karşı çok yumuşakmış. Solculara ise sert! Meclis'te Milli Eğitim Bakan- larından Hasan Ali Yücel'i, "Komünistleri koruyor!" diye suç- lamadı mı? Adını anmadan söyledi, ama suçladı... Bilgı verenler, tırmandığı yerde, Hacı TÖ'ye öyle yanlış bil- giler vermeyip bilir bilmez konuşturmazlarsa, iyi olur. Ben- den söylemesı, uyarması... Hacı TÖ'nün Çankaya'dan indirilmesi gündemde ya, kim olacak, yerine kim konacak, o bile tartışılıyor kulislerde. Me- lih Âşık'ın 'Açık Penceresi"nin başhcayardımcılarından foto muhabıri Musa Ağacık. Edirne'de bir geziden dönerken Hint- horozu Erdal Bey'e sormuş, o sıralarda da Hacı TÖ, Çanka- ya'ya tırmandı tırmanacak: — Efendim. cumhurbaşkant olmayı düşündünüz mü hiç? — Seçimle oluyor bu, düşünmeyle olmaz! — Efendim. her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Hiç mi usunuzdan geçirmediniz? Erdal Bey dayanamamış, yanıtı yapıştırmış: — Benim'gönlüm hayvanat bahçesi değil! Portekız'den bir gazeteci geldı; adı: Rui Ferreira e Sousa. Adımı, "Daily News" gazetesinin almanağından bulmuş. Ko- nuşmak ıstemiş. Onu. ismail Beşikçi'nın DGM'deki duruş- masına götürdüm. Fotoğraflar çektı. Prof. Sadun Aren'le de konuşmuş, Rui Ferreira'nın görüşme yapmasını sağlamıştım. Bir akşam önce Rui Ferreira, yemekte sormuştu: — Ben şımdi sokağa çıkıp, "Kahrolsun polis!" diye bağı- rabilir miyim? — Bağırırsın bağırmasına da başına sonra ne gelir onu bilemem! yanıtını verdim... — O zaman, sizde demokrasi yok! dedi, ekledi: Ama cum- huriyet var! Kendisi anlattı, Portekiz Avrupa Topluluğu'na gireli, peri- şan olmuş. Ne sanayisi ne bir şeysi kalmış... Rui Ferreira e Sousa'yı, Meclis'e, SHP'nin perşembe gü- nü yaptığı "milletvekilleriyle söyleşi" toplantısına götürmek istedim. Fakat Sadun Aren'le birlikte yemeğimiz uzun sür- dü, gidemedik. Rui, Portekiz'deçıkan "Grande Reportagem" dergisinin yazarlarından. Hınthorozu Erdal Bey izmır'deyken, Sevinç Hanım'ın ken- disine 'Erdal artık bırak" biçiminde konuştuğuna ilişkin ha- beri okuyor, canı sıkılıyordu. Düşünüyorum, Hürriyet bunu nasıl yapar? Açıp, ışin doğrusunu Sevinç Hanım'dan sora- maz mı? Yurdagül Erkoca sormuş, haber cuma günü Cum- huriyet'te vardı. Sevinç Hanım şu karşılığı vermiş: — Sekiz yıl oldu Erdal İnönü politikaya gireli. Ve o gün söy- lediğim şey devamlı yüzüme vuruluyor. Katiyen böyle bir şey söylemedım. Çunkü düşünmüyorum. Eşimi kesinlikle des- tekliyorum... Bir de "Erdal Bey istifa edecek. gidecek. Halefi Karayalçın" gibi haberler yazılıyor. Kendisine sorulmadan, masa başın- da yazılmış haberler. Bu basını nasıl düzelteceğiz bilmem ki. Erdal Bey, "Kararlı mısınız bırakmamakta" sorusuna İzmir- de şu karşılığı vermiş: — İstifamı isteyenler kadar kararlıyım! Denız Baykal, SHP grubunda yapayalnız kalmış mı? Ner- de eski askerler? Aydın Güven Gürkan, Erdal Bey'i destekler biçimde konuş- muş. Kamer Genç, Cemal Şahin de öyle. Cemal Şahin, Bay- kal'ı eleştiren bır konuşma yapıp, Baykal ın vaktiyle yedi il örgütünü feshederken, hesap sorulduğunda "Bu siyasi bir karardır" yanıtını verdiğini anımsatmış, "Sayın Baykal şimdi hukuk savaşı verdiğinden bahsediyor!" demış. Cemal Sahin'e çok kızan Deniz Baykal, toplantıdan sonra kuliste: — Sen yalaksın! deyince: — Ben senden büyüğüm, terbıyeli konuş! yanıtını vermiş Şahin. Araya İstemihan Talay girmiş de bir kapışma önlen- miş... SHP Genel Merkezi, kimi il, ilçe belediye başka, •arını di- siplin kuruluna veriyor, partiden atmak için. Bunlann arasın- da, beğenmediği belediye meclisı üyelerine baskılar yapıp, dövdürdüğü ileri sürülen Sincan'ın "Baykalcı" Belediye Baş- kanı Aziz Gürsoy da var. Meclis üyelerinden Halil Akkaya, kıyasıya dövüldüğü için Sincan Savcılığı'na başvurmuş. Aziz Gürsoy'un koruması Kadri Bulak yakalanmış. Aziz Gürsoy, Sincan Belediye Meclisi'nin onaylamamasına, aksine düşür- mesine karşın maaşını milletvekilı maaşryla eşit durumda oto- matiğe bağiamış. Bunu da Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ın onayıyla gerçekleştirmiş. SHP Genel Merkezi, Baykalcı belediye başkanlarını disip- line gönderiyor. Kimi Aziz Gürsoy gibi olanları... Halk ne güzel söylemiş: — Eşeğini dövemeyen semerini döver! EMEGİN BAYRAGI Etiyopya Devrlmlnln Elçisl Jenny Hammond Türklye'de SEÇİM ÇARE OLBİADI Devrimcl Poütikada Sıçrama • Seçimden Çıkanlar • 8cçim Sonrau Kürt Gttndeml • Bonn Deklarasvonu • öz Gıda-lf Te Suuf Mücadelesi • Cam Işçüeri Direniyor • Polltikada Telsefe* 52. S A Y I C I K T I B A Y I L E R D E ftyerotCadDostiwd)Sk. 1/11 ÇartailaMST Ttr5160684Fa5183695 HALILARINIZIN TEMİZLİĞİ Ev, buro \e mağazalarınızdaki halılar, orijinal Nil-Fisk halı >ikama makınesiyle itina ile temizlenir. TEL: 583 29 21 - 572 79 10 Akşam: 542 55 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle