19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 1991 MOZART GÜNLERİ KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9 Boğaziçi'nde Mozart'lı günler • KUItür Servisi — Boğaziçi Üniversitesi Işletme ve Ekonomi, Müzik, Sinema ve Sanat Kulübü'nün girişimi ile düzenlenen "Mozart Günleri" 2-5 aralık günleri arasında Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek. Etkinliklerin ilk günü Evin İlyasoğlu'nun yöneteceği ve saat 16.00'da başlayacak panele Rengim Gökmen, Filiz Ali, Metin And ve Faruk Yener konuşmacı olarak katüıyor. Turgut Noyan salonunda düzenlenecek panelin ardmdan ayn yerde saat 17.30'da Metin And'ın "Mozart Operalanndan Seçmeler" başlıklı gösterisi izlenebilir. 3 aralık salı günü Ilgın Aka ve Emre Şen Büyük Toplantı Salonu'nda saat 16.30'da bir piyano konseri verecek. 4 aralık çarşamba günü aynı yerde klarnet, viyola ve piyanodan oluşan trio konseri saat 16.30'da başlayacak. 5 arahk perşembe günü "Amadeus" adlı film saat 14.00"te Turgut Noyan salonunda gösterilecek. Bilkent Oda Orkestrası'nın konseri saat 16.30'da yer alacak. SİNEMA 'Berdel'e bir ödül daha • tSTANBUL (AA) — Merkezi Washington'da bulunan Nüfus Enstitüsü, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı'na, "Berdel" filmi nedeniyle, 1991 Global Medya ödülü'nün verilmesini kararlaştırdı. Nüfus Enstitüsü Başkanı Werner Fornos tarafından Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Direktörü Yaşar Yaşer'e gönderilen mektupta, "Berdel" adlı filmin, aile planlaması hizmetlerinin önemini ortaya koyduğiı için ödüle değer görülduğü bildirildi. ödülun, Ankara'da aralık ayında düzenlenecek törenle, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı'na verileceği açıklandı. Öte yandan, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı adına yapılan duyuruda, Nüfus Enstitüsü'nün, Vehbi Koç'a da "Hayat boyu üstün basarı ödülü" verdiği bildirildi. SERGİ Ozerfin resimleri • Kiiltiir Servisi — Galeri Baraz'ın düzenlediği ve Sevin Zorlu özen'in çalışmalanndan oluşan sergi bugün Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda açılıyor. Zorlu'nun resimlerinin klasik atolye eğitiminin kural sınırları dışında gerçekleşen bir çalışmayı yansıttığı belirtiliyor. özen'in CRR'de sergilenen resimlerini 14 aralık gününe dek görebilirsiniz. Kedilere adanan sergi • Kultür Servisi — Uzun yıllardır Kopenhag'da yaşayan Güner Erer'in resim sergisi bugün Nişantaşı'ndaki Hobi Sanat Galerisi'nde açılıyor. Bu sergiyi Danimarkah kuşlarla iyi geçinmeyi başaran üç Türk kedisine adayan Eref, Kafkasya kökenli bir aileden geliyor. 1958 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Prof. Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'nden mezun oldu. Erer, lstanbul'daki ilk sergisini 1974'te açtı. 1974-84 yılları arasında Istanbul ve Ankara'da çeşitli kişisel ve karma sergilere katıldı. 1986 yılında Kopenhag'a yerleşen sanatçımn yapıtlan yurtiçi ve dışındaki pek çok koleksiyon ile Bakü ve Bratislava'daki müzelerde bulunuyor. Hobi Sanat Gaierisi'ndeki sergi 14 aralık gününe dek açık kalacak. Askeri müzede Atatürk sergisi • Kültür Servisi — Türk Kadınlar Birliği ve Istanbul şubesinin ortaklaşa düzenlediği Atatürk sergisi yann Harbiye'deki Askeri Müze Salonu'nda açılıyor. Sergide cumhuriyetin ilk yıllannda Türk kadınını toplumun çeşitli kesimlerinde gösteren fotoğraflardan oluşan bir bölüm de yer alacak. Fotoğraflar Ethem Tem, Etem Çalışkan ve Suzan Kapsız koleksiyonlanndan derlendi. Gazete ve albumler ise Perihan Ongan arşivinden oluşturuldu. TİYATRO Ulvi Uraz ödülleri • Kültür Servisi — 1990/91 Ulvi Uraz Tiyatro Ödülleri, bugün saat 20.30'da ödüle değer görülen sanatçılara, Istanbul Devlet Tiyatroları Taksim Sahnesi'nde gala gösterimi yapılacak olan "Afife Jale" oyunu öncesi törenle verilecek. Ödüllere bu yıl, Güngör Dilmen'in yazdığı "Deli Dumrul" oyunundaki çalışmasından ötürü yönetmen dalında Yücel Erten; gene aynı oyundaki çalışmasından ötürü, oyuncu dalında Selçuk Yöntem değer görüldüler. 25 Mayıs 1974'te yitirdiğimiz Ulvi Uraz'ın tum tiyatro yaşamı boyunca, yerli oyun sahneleme ve ülkemiz tiyatrosuna yeni yazar kazandırma konusundaki özeni göz önünde bulundurularak her yıl Istanbul'da sergilenen bir yerli oyunun yönetmerüne ve oyuncusuna verilen Ulvi Uraz Tiyatro Ödülleri, bu yıl 15. kez sahiplerini buluyor. Ulvi Uraz Tiyatro Ödülleri Seçici Kurulu, Orhan Alkaya, Hayati Asılyazıcı, Haluk Şevket Ataseven, Kemal Bekir ve Cevat Çapan'dan oluşuyor. Özel tiyatrolara yardım • ANKARA (ANKA) — Ankara Buyükşehir Belediyesi'nce ozel tiyatrolara verilecek yardım için son başvuru tarihi 6 aralık olarak belirlendi. Buyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Timur Erkman başkanlığındaki jüri tarafından belirlenecek tiyatrolara 150 milyon lira yardım yapılacak. Büyükşehir Belediyesi'nce Ankara'da çalışma yapan amatör ve profesonel sivil tiyatrolara, haziran 1990'da hazırlanan yardım yönetmeliği çerçevesinde ikinci kez yardım yapılacak. 1991 yılı içinde oyun sergilemiş amatör ve profesyonel tüm tiyatrolar yardım için başvurabilecek. Türkiye'de ilk kez Ankara Buyükşehir Belediyesi'nce hazırlanan özel tiyatrolara yardım çalışmasınm değerlendirme jürisinde Buyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Timur Erkman, Belediye Kultur ve Sanat Danışmanı Aydın Koymen, Belediye Temsilcisi Şenol Tiryaki, DTCF öğretim Üyesi Prof. Nuran Karadağ, Sanat Kurumu'ndan Uğur Bilge, konservatuvardan Tülay Şenay, TOBAV'dan Tamer Levent, Devlet Tiyatroları'ndan Tansu Aytar yer alacak. KONGRE tLANI ONBtRAY G.S.K. DERNEĞİ Kongremiz 22.12.1991 pazar günü saat 11.00'de aşağıdaki ad- reste yapüacaktır. Sayın uyelerimize duyurulur. Adres: Paşmakçı Çayırı Cad. No: 6 Otakçılar/Eyup Ertelenmesi halinde 29.12.1991 Pazar günu aynı yer ve saatte yapüacaktır. GÜNDEM: 1) Açılış ve saygı duruşu, 2) Yoklama, 3) Divan Başkanı seçimi, 4) Çalışma raporunun okunması, 5) Yeni yönetim kunılunun seçimi, 6) Kapamş. Fatma Tülin Öztürk'ün resim sergisi bugün Urart Sanat GalerisVnde açılıyor Bütün kadınlar 'müstesna'Fatma Tülin Öztürk şimdi daha "uzaktan" bakıyor insan gövdesine. Bununla birlikte daha da "renk"leniyor resimleri. Kendisine bir "renk iştahı" geldiğini söylüyor Fatma Tülin. FATMA ORAN Kopanlmış bir yanm ekmek, bir kuru soğan. Filizlenmiş bir patates. Bir kara turp. Bir şef- taü çekirdeği. Bir ezik lâle soğa- nı. Çaydanlık. Soba. Askıda bir giysi. İnsan gövdesinin yakın plan aynntıları; tensel detaylar. Tüm bunlar yetmişli yıllardan günümüze kadar, resmindeki değişim sürecinin bir özetidir Fatma Tttlin Öztürk'ün... Resimle ilgili resmî bir eğiti- mi yok Fatma Tülin'in; akade- mi mezunu değil. Boğaziçi Üni- versitesi'nin Dilbilim Bölümü- nü bitirmiş. 83'ten beri de Fın- dıklı Güzel Sanatlar Akademi- si'nde tngüizce dersi veriyor. En iyi eğitimin 'görmek' ol- duğunu söyleyen Fatma Tüün, kendini yetersiz bulduğu bir dö- nem Neşet Giinal atölyesinde desen çalışmış, bir dönem de özer Kabaş'tan ders almış... Sergiye fazla resim koymayı sevmiyor. Sergi, bir 'show' çün- kü Fatma Tülin'e göre; "Ben banlan yaptım" meselesi değil. Son sergisinin üzerinden iki buçuk yıl geçen Fatma Tülin'in resimleri bambaşka bir değişim sürecini yaşıyor şirndi. Zaten hep öyle değil miydi? Istanbul- da açtığı bir sergiyi Ankara'da yinelemekten bile kaçınırdı Fat- ma Tülin. Her sergisi bir *yeni- Bk'ti... NecatigU'in "Bazı şürler, ya- zılmak için bazı yaşlan bekler" dizesini hatırlatıyorum Fatma Tülin'e "Resimde de söz konu- so olur mu bu" diye soruyorurn sonra. "Sizin resünleriniz için özdlikie?" "Mutlaka" diyor, "zaman içinde kisilik olarak bir yol alı- yorsanız, bu resminize de mut- laka yansıyon daha biMnçteni- M AYIS RENGt BİR GÖV DE — Butun kadınları "müstesna" Fatma Tülin'in. Göğiin mavisinden çaldıgı bir kalça kıvnmı. Portakalın sarısından suzduğu bir boyun. Mayıs rengi bir gövde. Bir kadının erguvan rengi karanlıgı. (Fotograf: İBRAHİM GÜNEL) yorsnnoz. Malzemelerinize ka- dar her şey degişiyor,renklerde tabü." öyle ya Fatma Tülin'in bir dönemi Monochrome'du nere- deyse: Tek renkliydi ya da renk- ler hiç yoktu. Yakın plan tensel detaylarla uğraştığı dönemdi bu. Sonra bir dönem gene çok renkli bir sergisi olmuştu. Resimlerini devamlı bir sorgu- larrta, bir hesaplaşma içinden geçiren Fatma Tülin, şimdi da- ha 'uzaktan' bakıyor insan göv- desine ve bununla birlikte daha da "renk'leniyor resimleri; ama kendiliğinden gelişen bir renk- lenme bu. "Belki formun iç di- namiğini ve gerilimini yakala- makta bir rolii oluyor rengin" diyor; kendisine bir 'renk iştahı' geldiğini de ekliyor sözlerine, bir de kalın boyalarla çalışma iste- ğinin geldiğini... Yurtiçi ve yurtdışında kırktan fazla karma sergiye katılan Fat- ma Tülin'in on vedinci kişisel sergisi bu Urart'taki. 160x260, 3x180,290x160 boyutlarmda yağlıboya tablolardan oluşan serginin bir adı yok. Hayır, re- simlere de bir ad koymuyor. Sözcüklerle resim dilini pek bağ- dastıramadığım söylüyor, nede- ni sorulduğunda da. "Benim resmim anlatımcı bir resim degil" diyor, Fatma Tülin Öztürk. "Bir dyküsu yok; ne bü- tünüade ne de resmierin kendi içterinde. O baglamda 'ad koy- mak izleyiciyi de belli bir yöne itecek, ki istemiyorum bunu." Resimleri yaşadıklanyla bağ- lanulı değil. Yaşadıklannın etki- si resimlerine yansımıyor pek. Kendi iç gerçekliğiyle ilgili hep- si... Fatma Tülin'in resimlerinin dünüyle bugunü arasında bir durum muhasebesi yapıldığın- da, birtakım ortak noktalar çı- kıyor ortaya. Anlatım yollann- dan boyalann kullanımına ka- dar değişen çok şey var, ama 'fonn'larla olan ilişkisi hiç de- ğişmemış. İnsan gövdesi de do- ğal nesneler de Fatma Tülin'i 'form' olarak ilgilendiriyor. Bir yan öğe, destekleyici bir başka eleman yok resimlerinde. Sade- ce form' var; dolayısıyla heyke- le de çok yatkın. Hatta bir dö- nem yaptığı ama sergilemediği kadın heykelleri var. Birtakım imkânsızlıklardan ötürü bırak- tığı, ama sevdiği bir uğraş, hey- kel. Bütün kadınları 'müstesna' Fatma Tülin'in: Göğün mavisin- den çaldığı bir kalça kıvnmı, portakalın sarısından süzdüğU bir boyun, nisan değise bile ma- yıs rengi bir gövde, kayısı tadın- da bir göğüs. Bir kadının ergu- van rengi karanlıgı; hani konuş- sa, sesi sanki biraz dumanh. Renklerin büsbütün başka kıvıl- cımları... Ne 'çıplak'hk ne de 'nü'lük var Fatma Tülin'in resimlerinde. Çıplaklık, kendisini 'oldnğu ortaya koyar çünkü. Nü- lük de 'seyredilmek' üzere orta- ya konmuştur. Fatma Tülin'in resimlerinde önemli olan ise formdur. Urart'ta sergilenen resimleriy- le ayrıntıyı, ayrıntırun getirdiği o durağanlığı da aşıyor Fatma Tülin. Formun gerilimini yaka- lama amacıyla renkleri ve fırça vuruşlan daha hareketli. Bir %tki' resmi; mekânı etkileyecek resimler. "Resmi mekfindan soyutlayamayız" diyen Fatma Tülin için, resimlerinin 'mekan^ da yarattığı etki çok önemli; re- simlerinin o mekâna söz getir- mesi, bir de... tnce, asın duyarlı tenin resme geçirilisindeki yumuşaklık ve renklerin kışkırtıcı özellikleri, Fatma Tülin Öztürk'ün 'insan'ı yeniden yarattığı son çalışmala- nnın 'öz'ünü oluşturuyor... Fatma Tülin öztürk resim sergi- si/ Uran Sanat Galerisi/28 Jkasım -24 aralık/ Tel 141 21 83 mM A r n O ü l f t * V İ P > n S t f n e h r m r o 1 Strasbourg ve tstanbul kentlerinin "kardeş kent" A n t " ^ « ^ ÖCI1 ^ i r a S J Ü O U T g i l a n e d U m e l e r i | l i I I a r d l l l d a n i k i şenrin belediyeleri bir dizi etkinlik gerçekleştiriyor. Şerif Gören, Fransa'nın Strasbourg kentini, bir Fransız yönet- men de İstanbul'u konu alan birer kısa belgesel çektiler. Strasbourg'da açılan bir fotoğraf sergisi için Ara Güler Strasbourg gorüntülerini (vukarıda), Çekoslovak sanatçı Frantisek Zvardon da tstanbul göriintülerini yakaladı. Strasbourg Belediyesi, bütün bu etkinlikleri içerecek bir kitabm hazırlıkları içinde. SANAT KUUSI Vtılar bir aradaydıGeçen hafta "a"cılar, Gaze- genç edebiyatseverlere anımsat- teciler Cemiyeti Lokali'nde bir makta yarar vardır: 1950'lerin araya geldiler. Kimler vardı: Fe- son döneminde çıkan "a" der- rit Ongören, Asım Bezirci, Ad- gisinin amacı "insanm yozlaştı- nan Ozyalçıner, Kemal Özer, nlması ve kişi özgürlüklerinin Konur Ertop, Ercument Uçarı, baskı altında tutulmasına karşı Erdal öz, Nurer Uğurlu, Feri- çıkmak" olarak belirlenmişti. dun Metin, Refik Durbaş. 15 „ „ . . . . Ocak 1956 Ue Haziran 1960 ara- a . dergısmde çağdaş sanatın sında 29 sayı çıkan "a" dergi- v e m akımlanna, yeni adlanna sine ve daha sonra, 1 Nisan ı?xk tutan yazılar da yayımlan- 1972 üe Haziran 1974 arasında ™»ü - a , dcrgısı kapanışın- 24 say. yayımlanan "Yeni a"ya **. [ 2 ^ *>™*> M}'™* k a ; katkıda bulunan yazarlar biraz ' « ^ günlennde "Yeni a" anılanndan söz ettüer, biraz da adıyla yenıden yayımlanmısti. "a"yı yeniden çıkarmanın ola- Ş ™ * bakalım, bir üçüncü naklarmı yokladılar. Belki de "a" daha yayımlanacak mı? Sağlar'ın ilk icraatı Türkiye Yazarlar Sendikası, dan bir telgrafla katılıyor ve Karaca Tiyatro'daki etkinlikle- "Hayati boyunca hak ettiği say- rini bu hafta da Yıhnaz Güney'e gıyı gösteremediğimiz Yılmaz ayrılan bir geceyle sürdürdü. Güney'in anısına bu geceyi dü- Geçen pazartesi düzenlenen ge- zenleyenlere teşekkür ediyor ve cenin en çok ilgi çeken olayla- Güney'e saygılarımı sunuyo- rından biri de yeni Kültür Ba- rum" diyordu. Genç Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar tarafından kanı'nın bu "ilk icraatı", gece- gönderilen mesajdı. Sağlar, Yıl- yi izleyenlerce alkışlarla karşı- maz Güney gecesine Ankara'- landı. Alman yazınmın önde gelen yazarlarından Peter Hartling: Biz insanlar dünyayı hasta ettikSEZER DURU Peter Hartling çağdaş Alman yazırunın önde gelen ve çok se- vilen yazarlarından biri. Bunu 26 kasım sah günü Atatürk Ki- taplığı'nda yaptığı okumada saptamak mümkündü. Salonu dolduran çok sayıda Alman iz- leyici, şürler okunurken gözü kapalı diıüedi. Bir şiiri ikinci kez okumasını bile istediler. Oku- madan sonra kitaplannı imza- latmak için birçok kişi kuyruk oluşturdu. Hartling şiir, roman, çocuk kitabı gibi çeşitli yazın dalların- da ürün veriyor. 1933 doğumlu yazarın avukat olan babası 1945 yılında bir Rus esir kampuıda ölmüş. Annesi ise bir yıl sonra canına kjymış. Bu iki olay tüm yasamını ve yazma sürecini et- kilemiş. Gazetecilik, redaktör- lük yapmış. Uzun yülar "Der Monat" adlı yayın derg.sini çı- kartmış. Daha sonra Fischer Ya- yınevi'nin başına gelmiş. 1973'ten bu yana ise serbest ya- zar olarak Frankfurt yakınların- da yaşıyor. PEN Kulüp ve Ber- lin Akademisi üyesi. Birçok ya- yın ödülünün sahibi. "Bir Kadın" adlı romanı filme alınmış. Çocukluk düşlerinin duyarlı- ğı, başından geçen olaylar, gü- nümüz gerçeğinin insan ruhun- da yarattığı derin yıpranma, anı- lar ve aile yaşamı yazarın ürün- lerinde duygulu bir biçimde iş- leniyor. Bu insancü "Homme de "Benjamin, Anna'yı Seviyor" adh çocuk romanı ülkemizde de yayımlanan Hartling, PEN Kulüp ve Berlin Akademisi üyesi. Alman yazar, günümüz dünyasının en büyük sorunu olarak kaynaklarm yok edilmesini görüyor. "Sanırım 2000'li yıllarda dünyada yaşamak büsbütün güçleşecek" diyor Hartling.''Bir sona doğru gitmekteyiz". Hârtling'egöre ırkçılık bugün yalnızca Almanya'da değil, öteki Avrupa ülkelerinde de yaygınlaşıyor. lettres'e soruyoruz: — Çok üriin veren bir yazar- smız. Sizce çağdaş ynşamda ede- biyaün yeri nedir? — Edebiyat yaşama katılan bir ögedir. Yazar insanlara an- latmak istediği şeyleri eleştirel, meraklı, açık olarak anlatır. An- latmahdır. Edebiyatın nörmal dunımu da budur. Sanırım bu durumunu sürdürecektir. Bu eleştirel ve açık anlatma ister Marquez tarafından, ister bir Türk yazan tarafından ya da be- nim tarafımdan yapılsm fark et- mez. Oysa daha iki Uç yıl önce- sine kadar edebiyat, sosyalist blokta yaşayan insanlar için ikinci bir yaşam, bir yedek ya- şam anlamını taşıyordu. Baskı- cı rejimlerde kendisine sığmılan bir durumdu. Bu sona ermiştir. Şimdi edebiyat orada salt sana- ta dönüşebilir, ama benim seç- tiğim yol bu değil. — Edebiyat dünyada vaşanan büyük degişimlere ayak uydura- biliyor mu? — Bugünkü dünyanın en bü- yük sorunu kaynaklann yok edilmesidir. Biz insanlar dünyayı hasta ettik. Savaşlarla, havayı ve çevreyi bitirerek. Sanınm 2000'li yıllarda dünyada yaşamak büs- bütün güçleşecek. Bir sona doğ- ru gitmekteyiz. — Bu söyledikleriniz olduk- ça umutsuz şeyler. Oysa çocuk romanlan da yazıyorsunuz. De- mek ki gelecek kuşaklara ulaş- mak istiyorsunuz... — Evet. Umutsuzluğu taşıyo- rum. Ama gene de yazdıklarım- da yaklaşmakta olan bu sonu is- temiyorum. Çocuklara bizim yaptığrrruz hatalan yapmamala- nnı anlatmaya çalışıyorum. Da- ha iyi bir dünya kurmalannı öneriyorum. — Bizim bozdugumuz dünya- yı düzeltmeleri rnumkün mü? Bu, onlardan çok şey istemek anlamına gelmiyor mu? — Evet. Ne yazık ki öyle. — Almanya'da ırkçılıgın yeni- den dirilmesine ne diyorsunuz? — Dünyada her zaman çok şeye sahip olanlarla az şeye sa- hip olanlar arasında çatışma çıktı. Bu durum sürdükçe çatış- ma da devam edecek. Zenginle- rin sayısı çoğalmadı, ama daha zengin oldular. Oysa yoksullann sayısı her gün arüyor. Bu yüz- den büyük göç var. Güneyden kuzeye, doğudan batıya doğru. Varukh olanlara karşı hınç var. Irkçılık bugün yaliuz Alman- ya'da değil Fransa'da, başka başka boyutlarla öteki Avrupa ülkelerinde, Ortadoğu'da yay- gınlaşıyor. Faşizmin ne olduğu- nu bilmeyen, ama yumrukları- m sıkan Ha7İaklar var. Sorun, bu sahip olmak ya da olamamak- tan kaynaklanıyor. Almanya'da bu konuya eği- len, yazılanm, konuşmalarunla uyarmak isteyen yazarlardanım. Ama politikacılar bizi anlamı- yor. Göçmen sayıa arttı diye bar bar bağinp bu yabancı düşman- lannın ekmeğine yağ surüyorlar susacakları yerde. Türkler Almanya'ya ilk gelen- lerden. O zaman sevinçle karşı- lanıyorlardı, çünkü Almanlann onlara gereksinmesi vardı. Şimdi ise Doğu'dan işsiz, parasız, hiç- bir şeysiz bir akın var. Daha ön- ce sözünü ettiğim hınç ve kıs- kançlık burada filizlenip tatsız- lıklara yol açıyor. Sağa kayıyor- lar. Saldın yoksullann öfkesin- den kaynaklanıyor, ama dedi- ğim gibi her yerde. Nâzım Hikmet 90 yaşında • İSTANBUL (tÜHA) — Mûlkiyeüler Haftası kapsamında devam eden etkinlikler çerçevesinde Nâzım Hikmet'e de bir gün aynldı. Mülkiyeliler Birliği'nde 2 aralık pazartesi günü "Nâzım Hikmet 90 Yaşında" konulu bir etkinlik düzenlenecek. "Nâzım Hikmet'in Ulusal ve Evrensel Değeri ile Çağdaş Türk Edebiyatındaki Yeri" konulu söylesiye Asım Bezirci konuşmacı olarak katüacak, Nevzat Şenol Nâzım'dan şürler okuyacak. 'Sokaklar9 sürtiyor • Kültür Servisi — Eta BUgisayar, Bilsak Fotoğraf ve Sinema Atölyesi işbirliği ile düzenlenen 'Sokaklar" konulu fotoğraf yanşması sergisi uzatıldı. 6-23 Kasım 1991 tarihleri arasında Basın Müzesi, Cevat Fehmi Başkut Sergi Salonu'nda sergilenen "Sokaklar" konulu fotoğraf yanşması sergisi, gördüğü yoğun ilgiden dolayı 30 Kasım 1991'e kadar uzatıldı. Sezgin jüri üyesi • tSTANBUL (AA) — Macar müzisyeni Bela Bartok'un onuruna her yıl oda müziği yarışması düzenleyen Roma'daki Bela Bartok Birliği, bu yıl yapılacak yarışmaya Türkiye*den jüri üyesi olarak Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Prof. Dr. özer Sezgin'i davet etti. İki piyano, keman piyano, keman- klarnet piyano, yaylı çalgılar dönlüsü ve piyanolu beşli dallarında yapılacak olan "oda müziği yanşmalan" 2-7 aralık tarihleri arasında Roma'da yapılacak. Sinecafe açıldı • İSTANBUL (1ÜHA) — Küçük Parmakkapı Abdullah Sokak'ta hizmete giren cafe, Beyoğlu'nda açıldı. Kafeteryada duvarlar afişler, eski film şeritleri ve film kutulanyla süslendi. Beyoğlu sinemalarında gösterilen filmlerin izlenebildiği panonun yanı sıra muşterilerin yararlanabilecekleri bir sinema kitaphğı da bulunuyor. BUGÜN • Fotoğraf ve Anlam Fotoğraf sanatçısı Merih Akoğul'un söyleşisi saat 19.00'da İFSAK Salonu'nda izlenebilir. (143 14 01) • Oyun ve Oyuncak Vakkorama Kultür Matineleri kapsamında pedagog Nurten Yaman, "Oyun, Yaşlara Göre Oyuncak Seçimi ve Oyuncağın Çocuk Gelişimindeki Etkileri" başlıklı bir söyleşi sunacak. Taksim Vakkorama'daki söyleşi saat 17.00'de başlayacak. (151 15 75) • Gün Ortasında Karanhk Memduh Ün'ün Gün Ortasında Karanhk adlı fılmi saat 18.30'da Sinema- TV Enstitusü'nde gösterilecek. (Yıklız pO sta Cad. Istanbul) bugün bilsak 28 KASIM PERŞEMBE: 19.00 "Kürtlerde Kültür ve Politikleşme" Musa ANTER Mehdi ZANA Seramik Çalışmalan Kadriye Ezel AĞAOCLU 14.00-17.00 Görsel Sanat Atölyejeri Mehmet GÜLERYÜZ yönetimınde (Pcr. -Cuma) Yoga Zerrin AKGUN 18.30-19.30 Latince Çalışmalar 3 Aralık'tan Itibaren . 19.30-21.30 BİLSAK FINDIKLI Cafe-Bar-Restaurant Rezer\asyon: 1523868-1520130 Cafe-Foyer-Bar(Giriş) 12.00-00.30 AfricanCafe-Bar(5.Kal) Erkın KORAY Benjamin Anna'yı Seviyor / Peter Hartling / Çevıren: Necdet Neydim / Afa Yayınlan / 78 s. / 7500 TL bilsak, sırasclvilcr cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle