22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 1991** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 ANAP Ne Olacak?... (Baştarafi 1. Sayfada) 20 Ekim seçimlerinden birkaç gün sonra Mesut Yılmaz'la söyleşirken ANAP üzerin- deki Özal vesayetinin artık noktalandığını vurgulamıştı. Daha sonra bunu kamuoyuna açık olarak da belirtmişti. Sayın Yılmaz'ın bu saptamasında gerçek payı var. Bugün artık partinin karar organ- larında, Meclis grubunda ağırlık Mesut Yıl- maz'dadır. Ayrıca, 20 Ekim seçimlerinden parti liderliğinin altını çizerek çıkmıştır Me- sut Yılmaz. Ama tabii bu demek değildir ki Özallar'ın ANAP'ta hiçbir etkisi kalmamıştır. Belirli ölçülerde mutlaka vardır. Aksini iddia etmenin pek inandırıcı olabileceğini sanmı- yoruz. Mesut Yılmaz'ın önünde kolay olmayan bir dönemin açılmaya başladığı bir gerçektir. Seçimlerden hemen sonra parti içinde başlayan fokurdama bunun bir göstergesi sayılabilir. ANAP lideri, su yüzüne vurmaya başlayan bu tepkileri önemsemiyor, "kişisel- lik" diye niteliyor ve geçici olduklarına ina- nıyor. Ama yine de parti içindeki bu rahatsızlı- ğın bir saman alevi gibi bugünden yarına yi- teceği söylenemez. Şunun altı çizilebilir: Mesut Yılmaz, daha secime giderken par- tisinde bu tür gelişmeleri bir bakıma öngör- müştü. Çünkü ANAP'ın tek başına iktidara gelemeyeceğini kestirmişti. Ama bu arada en çok milletvekili çıkaran partinin de DYP değil, ANAP olacağına herhalde inandırmıştı kendisini. 115 milletvekili değil, bunun 50-60 daha fazlasını bekliyordu. Böylece ANAP tek başına olmasa bile bir koalisyonun büyük or- tağı olarak yine iktidarda kalabilecekti. Olmadı bu. ANAP, ana muhalefet rolünü seçti. Bu durumun parti içindeki karşıtlarını ha- reketlendirmiş olması, daha önce de belirt- tiğimiz gibi Yılmaz için sürpriz değildi. Peki, ANAP lideri açısından gerçek "sürpriz" bugün için ne olabilirdi? Bu soru, "Süleyman Demirel" diye yanıt- lanabilir. Doğru Yol liderinin özellikle seçim sonra- sırtda çizmeye başladığı "olgun devlet adamı" görüntüsü, Yılmaz'ı biraz şaşırtmış olabilir. Köşk'e çıkması; Cumhurbaşkanı ile yeni bir dönemi başlatması; SHP ile birlikte köklü bir reform niteliğindeki bir demokrasi paketini gündeme getirmesi; güler yüzlü, yu- muşak, her konuda uzlaşmaya açık bir tu- tumu inatla sergilemeye koyulması, belki de ANAP lideri üstünde gercekten sürpriz etki- si yapmıştır. • Bize göre Mesut Yılmaz'la ANAP'ın kar- şılaşacağı asıl güçlükler parti içinden değil, Sayın Demirel'in performansından kaynak- lanacak. Doğru Yol lideri, yeniden başbakan olabildiğini sağ şeçmen kitlesine bir kez da- ha göstermiştir. İktidar olanaklanndan da ya- rarlanarak muhalefete hiç alışkın olmayan ANAP'ı eritebilir ve DYP'yi merkez sağın egemen partisi haline getirebilir. Demirel'in başlıca hedeflerinden biri bu- dur kuşkusuz. Gerçekleştirebilir mi? Hiç yabana atılamayacak bir olasılıktır bu. Demirel'in, Özal'la ve 12 Eylül'le henüz bitmemiş olan nihai hesaplaşması aslında bu noktada düğümleniyor. 20 Ekim, bu hesap- laşmanın bir aşaması sayılabilir. Bu hesaplaşma Sayın Özal'ın da zihnin- den hiç çıkmamıştır. Bugün de çıktığını san- mıyoruz. 30 Eylül 1986^da ANAP Meclis gru- bunda şöyle diyordu Özal: "Biz yeni bir partiyiz. 12 Eylül'ü yapanlar, biraz meseleyi askerce düşünerek Türkiye'- deki siyaset sahnesini emir-kumanda ile tan- zim etmek istediler. 'Partileri kapattık, yeni partiler kurduk; o partiler mazide kaldı.' Ama sosyal hadiseler böyle olmuyor. Emir- kumandaya girmiyor sosyal hadiseler. Tür- kiye'de geçmışten gelen bir parti sistemi var. Bunu kaldınp yepyeni bir parti sistemi kur- mak, eşyanın tabiatına aykırıdır. Muvaffak ol- ması hemen hemen imkânsız bir hadisedir. 1960'ta DP kapatıldığı zaman gene tarih te- kerrür ediyor; gene aynı fikirler, bu sefer bir başka mecra, başka isim altında devam edi- yor. AP, YTP derken hadise tek başına AP'- de toplanjyor." Sayın Özal beş yıl önce böyle diyordu. Acaba bu kez de "hadise", ANAP falan derken DYP'de toplanmasın; ne dersiniz? Kuşkusuz-, bunu söylemek için vakit henüz erken. Siyasal iktidar, bir partinin önünü de açabilir, yıpratarak kapatabilir de... Bakaiım zaman ne gösterecek? Eski siyasetçiler yeni btirokrat Gönen'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: — ANAP döneminde seçim bölgelerine yapılan atamalarda milletvekillerine de danısılıyor- du. Şimdi nasıl bir yöntem uy- gulanacak? GÖNEN — Atamalann nasıl yapılacağını kanun göstermiş. Kanun ne diyorsa o yapılır. Yol- suzluklar konusunda belgesi, bilgisi olan varsa getirsin, değer- lendirelim. Ama keyfi olarak başarılı bir bürokratı ahnanın mantığı da yok. — DYP ve SHP'de seçimi kazanamayan politikacılann bürokrasiye atanmalan konu- sunda bir görüş birtiği var mı? GÖNEN — Bir insanın poli- tikaya ginnesi, ömürboyu kamu hizmetine girmemesi anlamına gelmez. Kanundan gelen bir en- gel yoksa görevin gerektirdiği nitelikteyse isteyen bakan alır. Bir yandan üniversite hocalan- nın politikaya katılmalarmı ko- laylaştrnrken, katılımcı demok- rasi derken, bir yandan da aday olmuş adamlann memuriyete dönmesine terslikmiş gibi bakıl- ması yanhştır. Bu arada iktidardan uzakla- şan ANAP milletvekilleri, seç- men baskısından kurtulurken DYP ve SHP milletvekilleri seç- men akınıyla karşı karşıya kal- dı. Yeni bakanlar tebrik kuy- ruklannı azaltmaya çahşırken iktidar partilerinin milletvekil- leri bürokraside sorunu olan seçmenlerinin baslcınına uğradı. SHP'U bir milletvekili "Ga- Romance kazanacak güçte ^ZSfiSSFS^Î (Baştarafi 1. Sayfada) lü, fiilen dörtlü onayla çıkıyor" dedi. Kesici'nin yanı sıra Ankara 1 dan aday olduktan sonra seçim kazanamayan eski DYP Millet- rekili Tevfik Ertüzün'ün de Ha- zine Müsteşarlığı'na atanacagı söylentileri kulislerde yoğunlaş- ü. DYP'deki bu hareketliliğin benzeri, iktidann ikinci ortağı SHP'de de yaşanıyor. SHP MYK üyelerinden Yigit Gülök- süz'ün Toplu Konut Idaresi Başkanhğı'na atanmasına iliş- kin kararname hazırlanırken Korei Göymen'in de Turizm Bakanlığı MüsteşarhğYna ata- nacağı belirtiliyor. Aynca Inö- nü, milletvekili seçilemeyen Ge- nel Sekreter Yardımcısı Günes Gürseler'i siyasi danışmanlığa, eski bakanlardan Turan Gü- neş'in oğlu Harşit Güneş'i de ekonomi daruşmanlığına ata- maya karar verdi. Bu arada es- ki lzmir Milletvekili Erol Gün- gör'ün Tariş Genel Müdürlü- ğü'ne atanması için SHP lzmir örgütünce imza toplanıyor. SHP Genel Saymanı Fikret Ün- lü, Şeker Şirketi Genel Müdür- lüğü'ne, eski milletvekili ve PM üyesi Enis Tütüncü Çahşma Ba- kanlığı Müsteşarlığı'na, Yakup Kepenek de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarlığı'na atanı- yor. Ankara Anakent Belediyesi Danışmanı Aydın Köymen'in Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı için de Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ın kulis yaptığı belir- tiliyor. Seçim kazanamayan üst yö- netimdeki ban politikacılann önemli görevlere atanmalanna karar verilmesi, her iki partide sorun yarattı. Bazı milletvekil- leri, politikacılann bürokrasiye kaymasını eleştirirken bazıları da bu kararlann alt düzeydeki partililerin de atanma istekleri- ni arttırdığını savundular. SHP Genel Sekreter Yardım- ası Ertuğrul Günay, politikacı- ların bürokrasiye atanmalarına ilke olarak karşı olmadığını söy- ledi. Günay, Cumhuriyet muha- birine, "bu atamalarda liyakat ilkesiniıı esas ahnmasının" öne- mini vurgularken "söz konnsu atamalann suıırlı kalmasını" sa- vundu. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen de uygu- lamayı savunarak iki parti ara- sında atamalar konusunda özel bir anlaşma yapılmadığını söy- ledi. Gönen, "Kanun neyi ge- rektiriyorsa onlar yapüacak. Tayinkrde, atamalarda hizme- ü yüriitmek için hukuk devleti sraırlan içinde hareket edilecek. Hizmet gerekleri önplanda ola- cak, bunu yerine getiren bttrok- ratlar yerinde kalacak" dedi. "Herkesle ilgili tek tek degerlen- dirme yapılır. Bir dönem bitti diye kiüese) tayin olmaz" diyen ŞIRINYER HIPODROMIPNDAN MUSTAFA DURMUŞ 1. AYAK: Dün sabahki 36.5, 24, 11.5 sprintinde iyi görünen Viva Zapata ve kalite safkan Bankocu arasındaki mücadele, birinciyi belirleyecektir. Eserim ve Korhanbey'in mücadelesi ta- bela için olacaktır. 2. AYAK: Son yanşını fotoda kaybeden Kıryunt, bu müsait grupta ilk şansa sahiptir. Rakip olarak ödül ve yeni yeni düzel- mekte olan Nüktedan'ı gö- rüyonız. 3. AYAK: Pist ve mesafe göz- önüne alındığında Romance, birinciliğe daha yakın. tdman- lannda canlı görünen Manda- lina ve son işinde göz dolduran Singa daha sonra düşünülebi- lir. 4. AYAK: Son yanşını ölçü al- madığımız Grace, mesafenin uzaması ile birincilik şansını artünyor. Boş kilolu Jet'ador, 37, 24.5 ve 12.5 sprintinde göz dolduran Karayüan, ihmaJe gelmez. Ağır kilolu Navratilo- va da bu yanşta söz sahibidir. 5. AYAK: Geçen hafta uzun mesafeden etkilenen Arzu 4, bize göre birinciliğe uzanacak- tır. Süratli stili ile Dorutay ve iyi bir hazırlık dönemi geçiren Kaynarhan, sert rakipleridir. Boş kilolu Sinem 2 ile bir koşu gören Perçem, tabelanın diğer şansh isimleridir. 6. AYAK: tzmir pistine çok iyi bir uyum sağlayan Tosoğlu ile Istanbul'dan hazır gelen Varol, yanşın en şansh-safkanlandır. Uzun mesafeye yatkın olan Şansh 2 ve Mermi'yi sürprizde öneririz. TAHMİNLERİMİZ 1. KOŞU: F. Avraşa (4), P. Muhafız (7), PP. Lucky Girl (3), S. Balkımız (6). 2. KOŞU: F. Viva Zapata (2), P. Bankocu (5), PP. Eserim (3), S.Korhanbey (6). 3. KOŞU: F. Kıryunt (2), P. ödül (3), PP. Nüktedan (4), S.S.B.Güzeli (6). 4. KOŞU: F. Romance (2), P. Mandalina (1), PP. Singa (5), S.Vahşi (3). 5. KOŞU: F. Grace (6), P. Jet'- ador (7), PP. Karayılan (2), S.Navratilova (1). 6. KOŞU: F. Arzu 4 (1), P. Do- rutay 1 (6), PP. Kaynarhan (4), S. Sinem 2 (9), SS. Perçem (3). 7. KOŞU: F. Tosoğlu (5), P. Varol (3), PP. Şanh 2 (7), S. Mermi (2). g y pılırken bize sornlmadı. Öeride de atamalarda bize sorulmazsa parti tabanımız bn işten rahp.t- su olor" dedi. SHP'de Baykal yanlısı millet- vekilleri "partiH bakanlann ata- malarda parti içi dengeleri de gözetmesi" isteminde bulunur- ken şöyle konuştular: "Tayinler konusunda DYP bize göre daha rahat. Çünkü DYP'liler ANAP iktidan döne- minde de işlerini bir ölçüde yap- tırabiliyorlardı. Ama bizim ta- banımız yıllarca iktidara hiç yaklaşamadı bile. Şimdi bu aç- h|ı gidermek için biztere hücom ediyoıiar. Seçmenimizin haklı istegini karşılamak için de ba- kanlann bizleri anlayışla karşı- laması lazım." Batan gemideki 21 bin koyun çıkanlamıyor. Çevre kirlüiği îehdit ediyor BoğazVlaki felakete resıııi onayİsunbul Haber Servisi — ts- tanbul, son yıllann en büyük "çevre felaketi"ne, artık "resmi" olarak geri sayıyor. Rumelihisan açıklannda 14 gün önce Madonna LOli" adlı gemi ile çarpışarak batan 21 bin ko- yun yüklü "Rubmion-18" adlı geminin "akıbeü"ni araştıran Istanbul Valiliği'nce oluşturulan komisyon, batık geminin çıka- rılamayacağını ve Boğaz'ın "mutlak bir çevre felaketine mahkflm olduğuna" oybirliği ile resmen karar verdi. Istanbul Vali Yardunası ve Komisyon Başkanı Remzi Gürsu, batık ge- mideki 958 ton koyunun çürü- mesinin neden olacağı felaketüı mümkun olan en az zararla at- latılması için önlem alınacağını söyledi. Komisyon karannda, "Bogaz'da avlanacak babklann halk saglığını tehdit edebüece- gi" de vurgulandı. Istanbul Vaüliği'nde, Vali Yardımcısı Remzi Gürsu baş- kanhğmda toplanan batık gemi- nin Boğaz'daki Çevre KirUliği- ni Araştırma, Koordinasyon ve Işbirliği Komisyonu'nun 16 üye- si, dün akşam saatlerinde ortak bir karara vardı. Rumelihisan ve Kandilli arasında 14 gün ön- ce meydana gelen kaza sonrası oluşturulan komisyon, raporda 27 ile 29 metre derinlikte bulu- nan "Rubinion-18" adh gemi- nin içinde 958 ton koyun bulun- duğunu ve koyunlann kıllan ile derilerinin birkaç gündür ayrış- maya başladığını belirtti. Dün- yada mevcut hiçbir vinç ile 3 bin ton ağırhğındaki bu geminin su- dan çıkarılamayacağıru açıkla- yan Vali Yardımcısı ve Komis- yon Başkanı Remzi Gürsu, "Komisyonumuz yaklaşık 30 metre derinlikteki bu geminin ambarlanndan kafesler içinde- ki koyunlann tek tek çıkanlma- sının imkânsu olduğunu belir- ledi. Yani 45 gün içinde ki, bu süre çevre felaketi için en son li- mittir, bn geminin ya da koyun- lann çıkanlması mümkün değil- dir. Bu yüzden denizin dibinde gerekü önkmlerin alınması kay- dıyla geminin çıkanlmamasının daha uygun oldugu karar verilmiştir" dedi. "Rubinion-18"in içindeki koyunlann süratle aynştığını beürten komisyon üyeleri, de- nizdeki oksijeni öldüreceği be- lirtüen parçacıkların tutuhnası için gemideki 16 metre genişli- ğındeki yararın kaynakla kapa- tüması ya da beton plakalarla geminin çevrelenmesini tasarla- dıklannı açıkladılar. Ancak olu- şan metan gazının da bu şekil- de patlayacağını öngören 16 ki- şilik uzman komisyon, gemi çevresine sürekh" oksijen dolaşı- mı sağlamak için hava pompa- lanacağını da açıkladılar. An- cak, tüm bu altematif sııaltı ko- runma yöntemlerinin 45 gün içinde tamamıyla aynşacak ko- yunlann yayacağı parçacıklan önleyemeyeceğini de kaydetti- ler. Geminin, Boğaz ve Marmara Denizi'nde insan ve çevre sağh- ğı, deniz kirliliği ve deniz ürün- leri yönünden zararlannın ola- cağının açık olduğunu kaydeden komisyon, "Çevre felaketi ön- lenemez boyutta. Bogaz'dan ge- çen balıklann popülasyonu da tehlikede. Bundan sonra süreldi Bogaz'da tahliller yapılacak, balıklar incelenecek. Bogaz ba- lığının zehirii olması dolayısıy- la Istanbul halkının sağhğını tehdit etmesi de söz konusu. Bu yüzden tüm önlemler alınacak ve halkımız bilinçlendirilerek uyanlacak. Tabii bir süre son- ra Bogaz'dan oldukça pis bir koku da gelmeye başlayabilir" şekUnde konuştular. tstanbul Vaüliği'nde gece geç saatlerde biten toplantı sonrası görüştüğümüz komisyon üyesi Prof. Dr. tlham Artüz, "Bu, tıpkı bir trafik kazası gibi oldu. Otobüs devrüdi ve onlarca ölü ANAP'ta Ozal'cı isyan (Baştarafi 1. Sayfada) Deklarasyonda şu görüşlere yer verildi: "Listeler, genel seçim çevreie- rinde özellikleri ve kişilerin et- kinlikleri, halkın sevgi ve tema- yülleri dikkate aunmadan, teş- kilatın sesine kulak tıkanarak bazı yerde teşkilat yokmuş farz edüerek kongre havası sürdürü- lerek hazırlanmışür, 'parti kü- çük olsun ama bizim olsun'an- layışı hflkim olmuştur. Seçim propagandasma, nedeni halen anlaşdamayan bir şekilde geç başlannuşür. Neticede birçok se- çim bölgesine ulaşılamamıştır. Seçim öncesi >-apüan ilk konuş- malarda koaUsyon ortaklıgma razı olunduğu istikametindeki sözler, partiye gösterilen güven ve teveccühü azaltmıştır." Deklarasyonda daha sonra se- çim sonuçlannı tanışmak ve tü- zük değişitdiği yapılması için olağanüstü kongre toplanması istendi. ANAP tüzüğünün 59 maddesine göre olağanüstü bü- yük kongre ancak MKYK'nın isteği veya delegelerin en az beş- te birinin isteği ile mümkün ola- biliyor. Aynı tüzük maddesi uyannca boşalma olmadığı tak- dirde genel başkanhk ve MKYK üyelikleri için seçim gündemli olağanüstü kongre toplanması mümkün görünmüyor. Semra Özal cephesi ANAP Istanbul ll Başkanı Semra Özal'ın da bazı Istanbul milletvekilleri ile birlikte Mesut Yılmaz'a karşı cephe açtıklan belirtiliyor. Semra özal'ın özel sohbetlerde Ydmaz'ı beceriksiz- likle suçladığı ifade edilirken Hüsnü Dogan'ın ANAP'ta ikin- İrlanda'ya 18 milyarlık (Baştarafi 1. Sayfada) flgili UNESCO Sözleşmesi"ne Dışişleri Bakanhğı'nın açıkla- taraf olmaması nedeniyle tablo masuıda Yargıtay 9. Hukuk Da- geri verümedi. iresi'nin, Bakırköy Asliye Ceza Bakırköy Asliye Ceza Mah- Mahkemesi'nin "tablonun kemesi, Türkiye'den yasadışı iadesi" yolundaki kararını yollarla kaçınlan tarihi eserlerin onayladığı belirtildi. Kuzey T rlanda'da ortaya çıkma- Mimar Sinan Üniversitesi Re- sı durumunda bu ülkenin de geri sim ve Heykel Müzesi'nde ko- vermeyi taahhüt etmesi dunı- ruma altında tutulan tablo ya- munda tablonun iadesini uygun nn Istanbul'da düzenlenecek tö- buldu. renle Kültür Bakanı Fikri Sağ- Dışişleri Bakanlığı yetkilüeri, lar tarafmdan Irlanda'nın Ro- tablonun geri verilmesi için ma Büyükelçisi Christopber Fo- Türkiye'nin eUnden gelen tüm garty'ye teslim edilecek. 2 mil- iyi niyetini gösterdiğini belirte- yon sterlin (yaklaşık 18 milyar) rek iade karanrun çeşitli ülkeler- değerindeki tablo daha sonra de binlerce çalıntı kültür varlı- koruma altuıda Italya'ya götü- ğı bulunan Türkiye'nin bu ko- rülecek. mıdaki politikasını yansıttığını Kuzey trlanda'nın Math ka- söylediler. Yetkililer iade kara- sabasındaki malikâneden beş yü nnın yurtdışına kaçınlan eserle- önce çalınan, Hollandah ressam rinin geri verümesini isteyen ül- Gabriel Metsu'nun "Mektup keler için örnek bir karar nite- Okuyan Kadın" adh yağhboya tablosunun öyküsü şöyle: Tablo hırsızlığı 1986 yıhnda uluslararası bir şebeke tarafın- dan gerçekleştirildi. Şebeke ele- manlan bu tabloyu Istanbul'da satmak üzereyken 23 Şubat 1990'da yakalandı. Bu şebeke- de Hüseyin Çoban, Kadri Bü- lent Önal ve Halil Dursun adlı üç Türk ile James Mullan ve Dennis Allen Jackson adh iki Ingiliz yer alıyordu. Sanıklar hakkında daya açılırken tablo Mimar Sinan Üniversitesi Resim Heykel Müzesi'nde konıma al- tına almdı. Davaya bakan Bakırköy As- liye Ceza Mahkemesi, sanıkla- nn tutuksuz yargılanmalanna karar verdi. Ancak tablonun Kuzey Irlanda'ya iadesi şarta bağlandı.K. trlanda'nın, "Kül- tür Varlıklarmın Kanunsuz tt- hali, thracı ve Mülkiyet Trans- ferinin Önlenmesi ve Yasaklan- ması İçin Almacak Önlemlerle liği taşıdığını da vurguladılar. Kuzey Irlanda Dışişleri Baka- nı Gerard CoUins 10 Ocak 1991'de Türkiye'yi ziyaretinde tablonun iadesi konusu da gün- deme geldi. Görüşmeler sonun- da Türkiye ile Irlanda arasında "kültürel varlıklann ait olduk- lan ülkdere iadesi ilkesi" üze- rinde mutabakata vanldığını belgeleyen ortak bir bildiri im- zalandı. Bu bildiriden sonra tablonun geri verilmesi için adli makam- larca gerekli işlemlere başlandı, ancak davaya taraf olan sanık- avukatlannca karar temyiz edildi. Davaya bakan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Bakırköy Asli- ye Ceza Mahkemesi'nin karan- nı onaylayarak tablonun veril- mesini kararlaştırdı. Istanbul'da yann iade edile- cek tabloyla ilgili olarak Natio- nal Gallery of Ireland'ın sorum- lusu Sergio Benedetti de Türki- ye'ye geliyor. ADRES DEGİŞİKLÎĞİ Derneğimiz, eski adresi olan Hüseyinağa Mahallesi, Şekerci Sokak, No: 29 Fatih adresinden çıkıp Fevzipaşa Caddesi, Mutemet Sokak, No: 9/4 Fatih adresine taşınmıştır. Kamuoyuna duyurulur. EMtNÖNÜ REHBERLİK ARAŞTIRMA MERKEZt ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLARA YARDIM DERNEĞt KIZINIZIN EVLENME ZAMANI Yaşam dolu, ama pek dışarı çıkmıyor, flört etmiyor. Kesinlikle haklı. Gene de şansının dönmesini mi bekleyecek...? H a v ı r . . . MarUluslararası Evlilik Danışmanlık Hiz. Ltd. Şti. Mar Con International Ltd. Papatyalı Sk. 22/13 Çiftehavuzlar - Kadıköy Tel : 359 37 38 -385 31 95 Fax : 385 31 95 • Yalnızca evlenmek isteyenlerin baş\ urmalan rica olunur. ci adamhğa getirilmesi ve yöne- timdeki diğer değişikhklere de sert tepki gösterdiğ^ kaydedildi. Semra Özal'ın isteğine rağ- men ANAP yönetiminde yer ve- rümeyen eski Ulaştırma Bakanı tbrahim Özdemir ile eski Mali- ye Bakanı Adnan Kahveci'nin Semra özal'ın yanında yer al- dıklan öğrenildi. Istanbul mil- letvekülerinden eski bakan Gn- neş Taner, Semra özal'ın isteği üzerine milletveküi listelerine alınan ve seçilen Tunca Toskay, Meiike Hasefe, Leyla Yeniay Kö- seoglu, Fevzi tşbaşaran da Yıl- maz'a karşı oluşan bu cephe ice- risinde yer ahyorlar. Edinilen bilgiye göre Yılmaz'a karşı ağır eleştirüer yönelten Is- tanbul grubunun ilk hedefı "Yıl- maz'ı kontrol altına almak ve bu şekilde ANAP yönetiminde et- kinlik sağlamak" olarak belirti- liyor. Bu grubun eleştirileri şu nok- talarda toplanıyor: " - Mesut Yılmaz. milletvekil- leri ve teşkilat ile diyalog kur- makta zorianıyor. Kararlannı, sadece çok yakuunda bulunan bir ya da iki milletvekilline da- nışarak alıyor. — Partililerie İMskilerinde kı- ncı bir üslup kuUanıyor. — ANAP'ın kunıcu genel başkanı ve manevi lideri Cum- hnrbaşkanı Turgut Özal'a âde- ta savaş açmış bir gönintü orta- ya koyuyor. — Parti içi demokrasiyi işlet- miyor. — Teşkilatm ve milletvekille- rinin büyük bir bölümünün tep- ki duydugu isimleri parti yöne- timinde tutarak listelerde ger- çekleşürilen tasfiye hareketini sürdüriiyor. — Parti içi sıkıntdar sürerken 'Gidecekler kayıp olmaz' biçi- mindeki sözleriyle, parti içi kır- gınlıklann daha da artmasına neden oluyor^' Bu arada, Yılmaz'a yakın ba- zı ANAP yöneticilerinin de Semra özal'ın Istanbul ll Baş- kanlığı'ndan uzaklaştırılmasını istedikleri öğrenildi. Yılmaz'ın var. Vah vah demekten başka ne yapüabilir?" diyerek felake tin mevcut imkânlarla önlene- bihnesinin mümkün olmadığını anlattı. Komisyonun geminin çı- kanhnaması karanrun "nor- mal" olduğunu beürten Artüz, "Zaten çıkanlmaya kaDalsa bile beüa bir yü sürecek. O süre için- de zaten olan olacak. Yapdacak tek şeyin bundan sonra Bogaz'- da bir kaza oldugu takdirde ah- nacak önlemleri beiirleyen 'acü önlem planı'mn bir an önce yü- rürtüge girmesidir" dedi. da Semra özal'ın il başkanlığın- dan aynhnası istegini Cumhur- başkanı Özal'a ilettiği ancak herhangi bir yanıt alamadığı be- lirtiliyor. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Fahrettin Kurt, Mesut Yılmaz'ın ANAP'ın lideri oldu- ğunu ve Yılmaz'a yönelik eleşti- rileri doğru bulmadığını belirte- rek "Genel Baskan'ı yıpratmak için görevlendirilmiş arkadaslar oldugu görülüyor" dedi. ANAP genel başkan yardım- alanndan Camhur Ersümer ise Yıhnaz'ın seçimlerde liderlik özelliğini ispatladığuıı, ANAP oylannı yüzde 10-15'lerden yuz- de 24'e çıkardığını behrterek "Genel Başkan'ın ban yayın or- ganlan aracüıgıyla suçianması siyasi ahlaka uygun düsmez" dedi Ersümer, eleştirilerin par- tinin yetküi organlannda yapıl- ması gerektiğini ifade ederek "Bazı hatalar yapümtş olabilir. Ancak bunlann konuşulacagı platform partinin yetkili organlandır" diye konuştu. Gürültüyü belediyeye şikâyet ettiler (Baştarafi l- Sayfada) ne egzoz ne de çıkardıkları gü- rültü denetleniyor. Üstelik şe- hirlerarası yollara gftre tasarlan- mış kornalanm kent içinde de kullanıyorlar. Ayrıca boş kam- yonlar yüksek sürat yapıyorlar. Bunun sonucunda gürültü düze- yi çok artıyor. — Peki bu engellenebillr mi? — Elbette. Tabii biz köprü- nün başka yere taşınmasını is- temiyoruz. Ama etkin denetim- lerin yapdmasını istiyoruz. Köp- rüye giren kamyonlann, TIR'- lann gürültü açısından denetlen- mesini istiyoruz. İkinci önemli bir nokta gürültü yönetmeliğin- de geceleyin kabul edilen gürül- tü sınırlannın gündüz sınırlann- dan 10-15 desibel daha düşük olması. Bu yönetmeliğe göre 22.00-06.00 arası gece sayıhyor. Oysa tam bu saatlerde araçlar köprüden daha hızlı geçiyorlar. Çevre sesi bu saatlerde azaldığı için, trafik gürultüsü çok daha hızh yayıhyor ve çok daha faz- la rahatsız ediyor. Nasıl gece sa- at 02.00'de müzik setimizin se- sini açtığımızda komşulanmız kızabiliyorsa, burada da aynı şey geçerli. Köprü bizim için komşulann en kölüsü oldu. Köprünün sesinin azaluhnasını istiyoruz. — Bu konuda nasıl bir yol iz- liyorsunuz? — Belediyeden buradaki gü- rültü düzeylerinin saptanmasını istedik. Aynı zamanda Istanbul Tıp Fakültesi Halk Sağhğı'ndan Prof. Dr. Hilmi Sabuncu ile iüş- ki kurduk. Bu konuyla çok il- gilendi ve gürültü ölçümlerini yapacağma söz verdi. ölçümler bu hafta içinde sanınm tamam- lanacak. Çıkan sonuçlara göre etkin önlemler alınmasını talep edeceğiz. Gürültüyü şikâyet dilekçesi- nin verildiği Istanbul Belediye- si Çevre Konıma ve Kontrol Müdürlüğü'nden Neylan Yal- çın, trafik konusunda ilk kez kendilerine böyle bir dilekçe ile başvurulduğunu beürtti ve "Bu Erbakan ve Ecevit 11 yıl sonra kürsüde ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DYP-SHP koalisyon programı bugün TBMM'de gö- rüşülecek. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile DSP li- deri Bülent Ecevit 11 yıl sonra TBMM kürsüsüne çıkarak program hakkındaki görüşleri- ni anlatacaklar. TBMM'nin bugün saat 14.00'te başlayacak birleşimi TV'den naklen yayımlanacak. Genel kurulda ilk sözü RP Ge- nel Başkanı Necmettin Erbakan alacak. Ardından SHP Grup- Başkanvekili Aydm Güven Gür- kan, DYP Grup Başkanvekili Güneş MüftUoglu ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz sı- rayla kürsüye gelecekler. Grup- lar adına yapılacak bu konuş- malar birer saat sürecek. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile SHP Tunceli milletve- kili Kamer Genç, 15 dakika sü- reyle kürsüye gelerek kişisel ko- nuşma haklannı kullanacaklar. Demirel, gruplar adına yapı- lacak konuşmalardan sonra kürsüye gelerek hükümet adına eleştirileri yanıtlayacak. dilekçe ile ilgili nasıl bir yol izleyeceksiniz" sorusuna şu ya- nıtı verdi: "Bizim yapabilecegi- miz, gürültü düzeylerinin tespit edilmesi ve sonuçlann gereken yertere bildirilmesidir." Bakalım Hîsarhlann başvunı- su ne sonuç verecek? Birkaç Hi- sarlı vatandaşın bu tepkisi bü- yük kentlerimizde önemli bir sağlık sorunu haline gelen tra- fik ve diğer bütün gürültü kay- naklarının denetlenmesi için önemli bir adım olabilir mi? Sa- nıyoruz, kent içi trafik ve diğer gürültülerin denetlenmesi ve sağhk suurlanna indirilmesi için valüiklerin, trafik şube müdür- lüklerinin vakit geçirmeden et- kin önlemler alması gerekiyor. Uç ilde PKK terörü banka şubelerine patlayıcı mad-(Baştarafi 1. Sayfada) rin kaçtığı bildirildi. * Adana'da dün sabaha karşı 01.30'da devriye görevi yapan ve içinde 9 polis memunı bulu- nan ekip otosu Kıbrıs Caddesi ile Obalar Caddesi'nin kesiştiği noktada urândı. "Çolc~5aYÎdl merminin isabet ettiği otonun sürücüsü poUs memunı Mehmet Ali Aslan şehit olurken polis memurları Şirin Özkan, Şendo- gan Yurdatapan ve Dursun Yü- dız yaralandüar. de atıldı. Kumkapı'da Ka- dırga Liman Caddesi'nde bulu- nan Idare Mahkemesi'ne gelen kimliği beürlenemeyen 3 kisi, patlayıcı maddeyi atarak kaçtı. Aynı saatlerde Merter'de Yapı iredi Bankası'na, Aksaıayida Istanbul Büyükşehir Belediye Sarayı önündeki Yapı Kredi Bankası'nın otomatik para çek- me makinesine, Yeşildirek Ak- bank şubesine, Bahçelievler Te- lefon Santrah'nın bahçesine molotof kokteyli, Aktaş Elek- Istanbul'da dün akşam çeşit- trik şirketi binasına molotoflu li semtlerde, resmi binalar ile saldında bulunuldu. E>INİYET MÜDÜRÜ AĞAR îstanbuTdaki 50 olayın 44'ü aydınlatıldı tstanbul Haber Servisi — Is- tanbul Emniyet Müdürü Meh- met Agar, 1991 yüı içinde mey- dana gelen 50 adet silahh saldı- rı, çatışma, gasp-soygun ve pat- layıcı madde olayından 44'ünün aydınlatılıp 43 kişinin yakalan- dığını bildinü Agar, bu olaylar- da 66 kişinin yaşamıru yitirdİğini söyledi. Mehmet Agar, siyasi amaçlı silahh saldırı, silahh çatışma, soygun ve bombalama olayla- nndan birçoğunun kriminal bul- gulan, görgü tamklan ve yaka- lanan sanıklann ifadeleri ile fa- illerinin behrlenip yakalanması- na çalışıldığım belirtti. Bunlann dökümü şöyle: Polis 19, asker 3, itirafçı 2, ABD vatandaşı 2, bekçi 2, emekli pohs 3, vatandaş 13, te- rörist 22. Bu olaylardan 44'ünün aydın- latılıp, 43 kişinin yakalanarak adalete tesUm edildiğini belirten Mehmet Agar, öteki sanıklann yakalanması için çahşmalann aynı hızla sürdüğünü söyledi. Yasadışı örgütlere maddi des- tek sağlamak amacıyla 1991 yı- hnda 44 soygun olduğunu, bun- lardan 13'ünün faillerinin belir- lenerek 17 kişinin yakalanıp tu- tuklandığını vurgulayan Ağar, geri kalan 31 soygun olayının fa- illerinin belirlenmesine calışıldı- ğını kaydetti. Ağar, 12 banka soygunundan ll'inin çözüldüğü- nü bildirdi. 1991 yıh başından bu yana gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçen silah ve malzemelerin dökümü ise şöyle: Otomatik silah 8, tabanca 83, mermi 4058, bomba 62, dinamit lokumu 265, saniyeli fıtil 1190 metre, fünye 191, fotokopi ma- kinesi 3 ve teksir makinesi 15. Trafîk 34 can aldı Haber Merkezi — Yurdun çe- şitli yerlerinde dün meydana ge- len trafik kazalannda 34 kişi ya- şamını yitirdi, 33 de yaralandı. Istanbul'dan Kahramanma- raş'a giden Cemil Odabası yöne- timindeki 34 FYU 38 plakah yolcu otobüsü Kınkkale'nin Keskin ilçesi yakınlannda takla atarak devrildi. Kazada 10 kişi öldü, 17 kişi de yaralandı. Ka- zada ölenlerin kimlikleri şöyle: Hüseyin Sepetçi, Ali Türksa- yan, Fidan Şahin, Adem Güler, Serhan Başyigit ve Meiike Le- vent. Kazada ölen 14-15 yaşla- nndaki iki kız çocuğu ile iki er- keğin kimlikleri henüz belirlene- medi. tstanbul-Ankara karayolunun Sakarya-Hendek ilçesi Fındıklı mevkiinde bir yolcu otobüsü ile üç otomobil, yağmurun zemini kayganlaştırması sonucu çarpış- tılar. Zincirleme kazada 6 kişi öldü. Ölenlerden kimliği belir- Ienen ikisinin Birhan Atik ve Necmettin Dektas oldugu bil- dırildi. Bursa Esnaf Dernekleri Bir- liği Başkanı Hüseyin Yatıkcı'nın kullandığı özel otomobil dün Polatlı yakınlannda, bir kam- yon ile çarpıştı. Kazada Mini- büsçüler Dernegi Başkanı Ali Galip Yddız ile Esnaf Dernek- leri Birliği İkinci Başkanı thsan Vanşlısoy öldüler, Hüseyin Ya- tıkçı ile Lokantaalar Derneği Başkanı Arif Tak ise ağır yara- landılar. Dernek başkanlannın Ankara'ya Başbakan Süleyman Demirel'i kutlamaya gittikleri kaydedildi. Zonguldak merkez ve Çaycu- ma ilçesinde meydana gelen tra- fik kazalannda Emine Uzun, Mehmet Okyay ve Hüseyin Ber- bat öldü. Diğer kazalarda da, Milas'ta Fatma Toker, Melek Toker, Mümtaz Toker, Mugla'da Şeha- bettin Yıldızhan; Konya'da Fat- ma Ancıoglu ve Nursd Anaog- lu; Erzurum'da Naci Arslan; Horasan'da Ömer Detigöz; Kon- ya'da Aşır Akgöz; Gaziantep'te Abdülkadir Çokkazanan; Kay- seri'de AbduBah Çfl; K.Maraş'ta Şehriban Tütün; Kütahya- Tavşanlı'da Mehmet Özdemir yaşamını yitirdi. Sendika kartımı, nüfus cüzdanımı, sigorta kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET ÇİFTÇİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle