Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 28 KASIM 1991
DışişleriBakanı Hikmet Çetin hükümetin tutumunu açıkladı
Kıbrıs içîn dörtlü zirveye itîraz yokllk dış sınavını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi
toplantısında veren Dışişleri Bakanı Çetin, dış politika
ilkelerinde temele iJişkin bir değişikliğe gidilmeyeceğini,
diplomatik işleyişin tümüyle hükümetin kontrolünde olacağını
söyledi. Çetin, Kıbns konusunda "Biz siyasal eşitliği esas alan
iki toplumlu, iki bölgeü federal çözümle sorunun giderileceğine
ip uçlan verdi.
ınanıyoruz" dedi.
SABETAY VAROL
STRASBOURG — llk dış geasini Avru-
pa Konseyi'nin Bakanlar Komitesi toplantı-
sı için Strasbourg'a yapan Dışişleri Bakaru
Hikmet Çetin, Türkiye'nin şündiye kadar iz-
lediği dış politika ilkelerinin temelde değiş-
meyeceğini ifade etti. Bakan Çetin, Kıbrıs'-
la ilgiü bundan önceki hükümetin onay ver-
diği "dörtlü zirve" önerisine, DYP-SHP ko-
alisyonunun "itiran" olmadığmı büdirdi.
Ancak soruna kaiıcı bir çözümün ikili görfiş-
ORTA
melerle sağlanacağmı, baskj yaparak ve za-
manı sıkıştırarak sonuç elde edilemeyeceği-
ni sözlerine ekledi.
Alman Dışişleri Bakaru Hans Dietrich
Genscher'le Çetin'in yaptığı kısa sohbet,
Türk-Alman ilişkilerinde yeni hükümetin iş-
başına gelmesiyle birlikte iyileşme beklenti-
lerini güçlendirdi. öte yandan Avrupa Kon-
seyi Bakanlar Komitesi önünde yaptığı ko-
nuşmada Hikmet Çetin, yeni hükümetin
Sovyetler Birliği ve Balkanlar'a ilişkin izle-
yeceği poütikalar hakkında da bazı önemli
Demokrasi ve insan haklan konusunda he-
men hemen tamamı hükümet programından
esinlenen geleceğe dönük açıklamalar yapan
Çetin, Batıltlara dolaylı olarak "Bu alanda
hJçbir uygulamanın elesüriye ugramayacagı
bir Türkiye" vaat etti. Çetin'in sözleri Av-
rupa Konseyi çevrelerinde büyıik ölçüde
"Tttrk bakan ber şeye evet dedi" tarzında
algılandı. Dışışlerinde bundan sonra "hükü-
mel poUtikaa" izleneceğıni ve değişiklikle-
rin daha çok uygulamada olacağını vurgu-
layan Hikmet Çetin, ad vermeden Turgut
özaJ'ın izledigi dış politikada, esas olarak
"yöntemler"in değişeceğini ima etti.
Bakan, Avrupa Konseyi'nin Bakanlar Ko-
mitesi toplantısı sonrası Türk basın mensup-
lanrun sorulannı yanıtlarken "Kıbns konu-
sanım iki toplum araa görüsmelerle çözüle-
cegme inanıyoruz. Bizden önce kararlaşbnl-
nuş olan dörtiü nrveye de htrazunız yok. Biz
siyasal esitiigi esas alan, iki tophunlu, iki böl-
geli federal çözümte somnnn giderileceğine
inanıyonu. Dış baskılarla zamanı sıkışüra-
rak kalıcı bir çözöme ulaşılacagına
inannuyonu" dedi. Bakanın bu sözleri ABD
Başkanı George Bush'un 4'lü zirvenin yü so-
nundan önce başlayacağmı umut ettiği şek-
lindeki ifadekrine verilmiş bir yanıt olarak
algılandı.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Avrupa
Konseyi Genel Sekreteri Catberine Lalnmi-
ere'ye bir nezaket ziyareti yapa. Bu arada Al-
man Dışişleri Bakanı Genscher'le de "ayak
üstii" bir görüşme yaptı. Bu görüşme sıra-
sında iki bakan yakın bir tarihte görüşme ar-
zuiannı karşüıkü olarak dile getirdiler. Türk
bakan, göreve geür gelmez Genscher'e bir
"nezaket" mektubu gönderdiğinı aktardı.
Alman bilgiye göre dünkü göruşmelerinde
Genscher mektuptan memnunluk duyduğu-
nu, Çetin'e ifade etti. Türk tarafı bu kısa gö-
rüşmeden Bonn'un yeni hükümetin işbaşına
gelmesiyle birlikte Ankara ile üişkileri sıklaş-
tırma eğilimine gireceği izienimi edindi.
Yugoslavya ve Balkanlar konusunda ise
Türkiye'nin tutumunu son gelişmelere uygun
olarak gözden geçirdiği kaydedildi. Bakan,
Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin bakanlan
Önünde yaptıgı konuşmada, Avrupalılan
"gerçekçi" davranmaya çağırdı. Türkiye'nin
aynı çatı altında yaşamak istemeyen Yugos-
lavya halklannın aynlmasına itirazı olmadı-
ğmı dile getiren Bakan, Avrupa'dan bu cum-
huriyetler arasında dengeli bir politika izle-
melerini vurguladı. Türkiye'nin bu tutumu
üe Makedonya ve Bosna-Hersek gibi cum-
huriyetlere de Hırvatistan ve Slovenya'ya
Avrupalüarca gösterilen sıcak ilginin benze-
rinin gösterilmesini istemesi dikkat çekti.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin konuşma-
sımn Sovyetler Birliği'ne definen bölümle-
rinde de benzer isteklerde buiundu. Müslü-
man asıllı cumhuriyetlerle diğerleri arasında
demokrasi ve insan haklan konulannda ay-
nm yapılmamasmı istedi.
ASYA
ABD'nin gözü,
Ttirkiye ve Iranlda
Ankara ile Tahran'ın, özellikle Azerbaycan
üzerinde nüfuz rekabetine giriştiği izleniminde
olan ABD, Türkiye'nin Orta Asya'daki tüm
Türki cumhuriyetlere karşı izledigi 'ağırbaşlı'
tutumu olumlu buluyor.
UFTJK CÜLPEMİR
WASHINGTON — SSCB'de
merkezi otoritenin sarsümasın-
dan sonra "Türkiye ve Iraa'ın
Orta Asya cumhuriyetleri üze-
rinde nüfuz rekabetiııe giriştiği"
izleniminde olan ABD, bu doğ-
rultudaki geüşmelen dikkatle iz-
liyor.
VVashington, Ankara'mn ge-
çen gürüerde bağımsızlığını ilan
eden Azerbaycan'ı hızla tanı-
masmda bu rekabetin rol oyna-
dığı karusında. ABD yönetimi-
ne göre "söz konusu rekabet
şündiük (ehlikeü degil. ama iz-
lenmesi gereken bir donun ya-
rattıgı da kuşkusuz."
Ankara'mn Azerbaycan'ı ta-
nımasından sonra "geride
kalaa" Tahran'ın aradaki me-
safeyi kapatmak için daha atıl-
gan davranıp davranmayacağı,
bunun Moskova'da ne etki ya-
ratacağı, Ankara ve Tahran'ın
ilişkilerinin bu "rekabetten"
nasıl etküeneceği, ABD'nin ko-
nuyla ilgili uzmanlannın yakın
takibi altında.
Cumhuriyetler uzerindeki en
bfiyük "rekabetin" doğal kay-
naklan nedeniyle Azerbaycan'-
da olacağmı düşünen ABD uz-
manlan, Türkiye ile Azerbay-
can arasında artan ticareti ya-
kından izliyor ve her kalemini
dikkatle inceüyor. Ankara'mn
bu cumhuriyetlerle genel ola-
rak ağn~ başlı bir ilişki icinde ol-
ması, hatta görüş aynbklanna
karşın Ermenistan ile de ticari
ilişkiye yesil ışık yakması, ABD
yönetimince olumlu karşılanı-
yor.
Ancak Ankara'mn bu karar-
lannda karsılıklı ekonomik ya-
rarlann Iran De rekabetten çok
daha önemli rol oynadığı,
Amerikan basımnca henüz al-
gılanınış değil. Çıkan yazılarda
Türkiye'nin geçen 10 yılda atak
bir işadamı kuşağı yarattığı ve
yeni cumhuriyetlerle artan tica-
ri bağlantılann çoğunun bunun
otomatik bir sonucu olduğu
gözden kaçınlıyor.
Geçen günlerde Dışişleri
Müsteşan Ozdem Sanberk'in
Washington Post'a verdiği bir
demecte yeni cumhuriyetlerin
"serbest piyasa konusunda bü-
yıik adımlar atmış Turkiye'ye
ilgi dnymasjnın dogal oldu-
ğuna" söylemesi, yönetim
katında dikkatle not edilmiş
bulunuyor. Buna karşıiık bu
ülkelere sunacak fazla bir ürü-
nü olmayan Iran'ın ilişkilerin-
de "dini ve külturel bağlan"
ön plana çıkarması, örneğin bir
ideal olmaktan öteye geçmesi
güç gözükse de Taşkent ve Se-
merkand'ı geçmişte olduğu gi-
bi Islam dunyasımn bilim mer-
kezi haline getinneye dönük
inisiyatifîn aynı ölçüde dikkat
cekmediği görülüyor.
ABD'nin bu konuya ilgisinin
nedenlerinden birisini, Ankara
ve Tahran'daki farklı rejimler
oluşturuyor. Eğer bu iki ülke-
den birisinin Orta Asya'da da-
ha fazla etkili olması arzu edi-
liyorsa, bunun Türkiye olma-
sına NVashington'un itiraz et-
mesi kuşkulu görünüyor. ön-
ceki gün Temsilciler Meclisi ge-
nel kurulunda yapılan üç gün-
dem dışı konuşmada da bu
desteğin izleri vardı. örneğin
Peter Kostmayer, "Türkiye
kuşkusuz Orta Asya cumhuri-
yetleri için olumlu bir model
olarak sivrildi" dedi. Jim Mo-
ody ise "Bu yeni uluslar ortak
bircok deger paylastıklan Ba-
tı'daki laik, demokratik, ser-
best piyasaya sahip Türkiye'ye
mi bakacak, yoksa güneydeki
antidemokratik, teokratik
Iran'a mı" diye sordu. Steny
Hoyer ise "demokratik secim
basansı" için Ankara'yı kutla-
dı ve "Orta Asya cumhuriyet-
lerinin, ekonomik basanlar el-
de etmiş, laik ve demokratik
Türkiye'yi model olarak be-
Dimseyecegi inancutdayun" de-
di.
EL TİKRİTİ7 TALABANI
PKK'ya destek
söz konusu değil
Dış Haberler Servisi — Irak
Kürdistan Yurtsever Birliği
Partisi ile Irak yönetimi,
PKK'ya destek verdikleri yo-
lundaki iddialan yalanladılar.
KYP lideri Cdai Talabani,
PKK'nın Irak Kürdistan'ını
Turkiye'ye saldm amaayla ba-
samak olarak kullanmasına
izin vermeyeceklerini söylerken
Irak'ın Ankara Büyükelcisi Ra-
fi Dahhan Micvel el Tikriti
PKK ile üişkileri olmadığuu
tekrarladı.
AA'mn haberine göre Celal
Talabani, Süleymaniye'nin 30
kilometre güneyindeki Mekte-
bi Siyasi adını verdiği karargâ-
hında yaptıgı açıklamada PKK
ile ilişkilerinin eskiye göre bi-
raz düzeldiğini ifade ederek
şunlan söyledi:
"öcalan Irak Kürdistanı'nı
Türkiyeye sakbn icüı basamak
yapmayacak. Turkiye'ye karşı
slabJı eylemi bırakacak, bunun
yerioe siyasi faaüyetlerde buiu-
nacak. Bu koauiarda partinıiz-
le PKK arasında irtifak saglan-
dı. Abdullah öcalan, 4 ay, ya-
ni nevruza kadar (21 mart) si-
lahlı eylemlerde bulunmaya-
cak. Bu süre içerisinde yeni ku-
nılan btikiunetin yaklaşım ve
tavnnı bekleyip görecek."
Talabani, Abdullah öcalan'-
ın bu karannı örgütüne bir bil-
diriyle duyuracağını belirterek
"Bu ittifaka ragmen toprakla-
nmızı Turkiye'ye saldın için
kullanacak olursa buna izin
vemKyecegiz. Gerekirse kamp-
lan kapatacagu. Irak Kürdis-
tanı'nda PKK kamplan vardır.
Dedigim gibi bu kamplar askeri
degü, siyasi faaliyetier için acık
tutuluyor" diye konuştu.
Irak'ın Ankara Büyükelcisi
El Tikriti, AA'ya verdiği özel
demeçte ülkesinin PKK'ya des-
tek verdiği yolundaki iddiala-
rın doğru olmadığını söyledi.
Irak Bûyükelçisi "Bir ülke-
nin resmi açıklamalanna mı
inanacaksınız, maksatlı kay-
naklara mı? Tutumumuz bellı
ve kesindir. Herbangi bir dev-
letle özellikle dost ve komşu bir
devletie ilisküerimizin yalana
dayanmaanı istemjyoruz. Çiin-
kü bn takdirde flişkiler kalıcı
olmaz. Bizim tutumumuz açık-
nr, in^kilerimizden yabana un-
surlan temizlemeliyiz" dedi.
Celal Talabani, yeni kurulan
DYP-SHP koalisyon hüküme-
tinden ne tür beklentileri oldu-
ğu yolundaki sorusu üzerine de
şunlan söyledi:
"Sayın Suleyman Demirel
başkanhgındaki DYP-SHP ko-
alisyon bükümetini önce tebrik
ediyornm. Göçlü olmaiannı is-
tiyormn. Irak Kürdistan hal-
kıyb Türkiye halkının dostlu-
ğonun gaçlenmesini temenni
ediyonım. Sayın Demirel ve
tnönü'yü tanıyorum. Onlarla
daha önce gö'rüsnjm. Bize ver-
dikleri sözierinde dunnaiannı
bekliyonım. Hükümet olma-
dan önce 'hükümet olursak si-
ze yardım ederiz' demislerdi.
Bu sözlerini yerine getirmeleri-
ni bekliyoraz."
Celal Talabani, yakın gele-
cekte Ankara'ya gelerek yeni
hükümeti ve üyelerini kutlaya-
cağuu, onlarla görüşeceğini de
söyledi.
Karayipler ülkesi Haiti'de 29 eylül darbesi ertesinde gerek ulkede
kalan halk , gerekse göç edenler perişan durumda. tnsan Haklan
Amerika Komis>onu. önceki gun vavımladığı bir raporda Haiti'de darbeden bu yana 1500 kişi-
nin oldurulduğunu açıkladı. Tekneiere doluşup ABD>e kaçmak isteyen Haitililer ise Kuba'daki
ABD Guantanamo deniz ussüne yerleştiriliyor. ABD Savunma Bakanlığı dun, goçmenlerin sa-
yısının 2500'ü aştığını ve uste 135 çadur kuracaklannı açıkladı. (Fotograf: TIME)
Ankarv'dakidiplomatlar
hükümet programını değerlendirdi
Dış politika
değişmiyor
Diplomatlar hükümet programının Türkiye'nin
geleneksel dış politikası açısından 'sürpriz'
taşımaıiığı görüşünde. Ancak diplomatlar,
kendini istikrar unsuru olarak gören Türkiye'nin
bu istikrarı etrafına yayma isteğini, Ankara'mn
bir 'misyon' üstlenmeye hazır olduğuna 'işaret'
olarak değerlendirdiler.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başoakan Snleyman
Demirel tarafından pazartesi
gunu TBMM'de okunan hükü-
met programının Ankara'daki
diplomatik çevreler arasında
çok büyük bir heyecan yaratma-
dıgı gözlendi. Herhangi bir
'sürpriz unsur* bulmadıklan hü-
kümet programım "Türk dış
politikasının temel parametrele-
rini taşıyaıı bir bdge" olarak nı-
telendiren söz konusu çevreler.
Buna rağmen metinde "bazı il-
ginç niıanslann bulundugunu"
da bildirdiler.
Bu konuda görüşlerini aldığı-
mız diplomatlar hükümet prog-
ramında Türkiye'nin Batı'ya ve
özellikle Avrupa'daki siyasi ve
askeri oluşumlara dönük terci-
hinin net bir şekilde yer aldığı-
nı bildirdiler. Yeni hükümetin,
Batı'nın gündeminde şu anda
önemli bir yer tutan insan hak-
lan konusunda programı gere-
ğince önemli taahhütler üstlen-
diğini de ifade eden diplomatlar
şu görüşlere yer verdiler:
"Türkiye'nin <uş politikasıııın
gdeneksel vapısı bağlamında
degerlendirildiğinde hükümet
programının büyük sürprizler
taşıdıgı söylenemez. örnefin
Kıbns konusu ele alınırken An-
kara'mn bilioen tezlerinin teyil
edilmesi ile yennilmiş."
Türkiye'nin Batı'ya dönük
tercihini net bir şekilde ortaya
koyan hükümet programında
Ankara'mn bir 'misyon' üstlen-
meye hazır olduğuna ilişkin
'işaretler' de bulan diplomatlar
bu konuda şunlan söylediler:
"Yeni bükümet, programın-
da, Türkiye'nin Avrupa'da olu-
şan güvenKk ve işbirligi ortanunı
betiıteyen ilke ve davranış nonn-
lannın Balkanlar'a, Adeniz'e ,
Karadeniz havzasına, Ortado-
ğu'ya, Batı ve Orta Asya'ya ya-
yılmasuıdaki rolunden soz edi-
yor. Bu da Türkiye'nin uzun va-
deli istikrar unsuru olarak gör-
dugıi dengelerin kendisini çevre-
leyen istikraraz ortama yayüma-
sına atfettigi önemi gösteriyor.
Başka bir ifade ile Türkiye'nin
kendisini bötgede bir istikrar un-
suru olarak gördügünü ve bu is-
tikran etrafa yaymak istedigini
sergüiyor."
Diplomatlar hükümet progra-
mında Ankara'mn Avrupa ile
entegrasyonuna verdiği önemin
altının çizUmiş olmasına da işa-
ret ederek burada ilginç bir iıü-
ans'a dikkat çekiyorlar ve şun-
lan kaydediyorlar:
"Programda, 'Ingiltere, Fran-
sa ve geçen yıl birleşerek yeni
Avrupa'run inşasında kilit bir rol
üstlenmiş bulunan Federal Al-
manya ile güçlü işbirliği bağla-
nrun yeniden ve daha kapsamlı
bir çerçevede canlandmlıp sür-
dürülmesine büyük önem
vereceğiz' deniyor. Burada yer
alan 'yeniden' ketimesi Ankara^
da bir beklentmin ifadesj olarak
aJgdanabiUr. Yani Demirei hi-
kümeti dolayb olarak 'ANAP
gitti, biz Avrupa ile ilişkilerimi-
zi farklı bir zemine oturtmak
istiyonız' diyor. Kısacası Avru-
pa'ya yeni bir ilişki düzeyi için
davet çıkarmış ohıyor."
I^ndmhertürlükocdisyonakuşkuilebakıyor. Türkiye de istisna değil
Ingiltereiçin istikrar önemli
Bölgedeki istikrann sürdürülmesinde
Türkiye'nin güvenilirliğini korumasım öne
çıkaran İngiliz Dışişleri çevreleri, yeni
hükümetin dış politikada yön değişikliği
yapmasım beklemiyorlar.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — tngiltere hükü-
metinin, Türkiye'de yrai hükü-
mete bajuşında iki nokta öne çı-
kıyor: Ülkenin bölgedeki istik-
rarlı konumunu sûrdürmesi ve
bölgedeki istikrann sürdürülme-
sinde Türkiye'ıün, güvenirligini
koruması".
Ingiltere, nerede ve hangi ko-
şullarda kurulursa kurulsun her
türlü koalisyona kuşku ile ba-
kar. Türkiye de bu kuraün dışın-
da değil. NATO üyesi olması,
Körfez savaşındaki tutumu gibi
somut nedenlerden ötürü Tür-
kiye'deki koalisyonun, Türki-
ye'nin dış siyasetinde yön değiş-
tirici bir etki yapması beklenmi-
yor. Bir dışişleri yetkilisi,
"Tbatcbercı-Ozala bir gözüpek-
ligi, sadece Türkiye'de de«B, Uç
bir yerde, hiçbir koalisyondan
beklemek mümkün degildir,"
dedi.
tngiltere, ötedenberi Türkiye1
nin, Avrupa'ya Ortadoğu'dan
yönelebilecek tehditlere karşı bir
tampon görevi yaptıgı göruşün-
de. Körfez bunalımından önce
Türkiye, Ingiltere için "NATOi
nun Güneydogu kanadında
önemli bir mütteflk'di Bu, ka-
lıplaşmış tanımda "Güneydofu
kanadı", asünda Yunanistan'ı da
kapsıyordu. Körfez bunalırmmn
daha ilk günlerinden itibaren
kararlı bir şekilde Birleşmiş Mil-
letler'den yana çıkması, Türki-
ye'nin "önemini" aniden arttu--
dı. Bu "önemlilik" halen sürü-
yor. Ingiltere, su şırada Irak ile
düşman, Suriye ile ise dostluğu-
nu "yeniden keşfetti." Ingiltere
için bu iki ülke, ne olursa olsun,
Bonn yönetimminyeni hükümete ilişkin tutumu ttekle göf
Almanya, Ankara'yı izliyor
Alman Dışişleri çevrelerine göre Demirel
hükümetinin icraatında başhca işlerden biri
Doğu ve Güneydogu'da istikrarın sağlanması.
PtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Alman Dışişleri
çevreleri " Ankara'da kurulan
yeni bükümetin önemli konular-
daki icraatı hakkında benüz de-
geriendirme yapmak zor" diyor
ve 'bekleyip görecegiz' tavnnı
benimsiyor. Almanya özellikle
Türkiye'de hukuk devletinin
kurulması, demokratikleşme,
insan haklan ve Kürt sorunu
alanlarındaki gelişmelere karşı
çok duyarlı. Almanya'da 2 mil-
yona yakın Türkiye vatandaşı-
nın yaşaması ve iltica dilekçesi
verenlerde Türkiye'den gelenle-
rin üçüncü sırayı alması, Al-
manya'da gerck hükümeti, ge-
rekse muhalefeti gelişmelere
karşı daha da duyarlı kılan fak-
törler.
Almanya, Ankara ve Istan-
bul'daki çesitli kurumlan araa-
hğıyla iki ülke arasındaki eko-
nomik ve ticari Üişkileri de dü-
zenüyor. Türkiye'de Alman ya-
tınmlanrun bir türlü istenen dü-
zeye ulaşmadığını belirten yet-
kililer, "Siyasi istikrar ve düzen
olmazsa yatınm da olmaz" di-
yorlar ve "Sermaye ceylan gibi
ürkektir; Türkiye'de yabancı
sermayeyi ürküten çok faktör
var" şeklinde konuşuyorlar.
Alman Dışişleri çevrelerine
göre, Suleyman Demirel hükü-
metinin ekonomik ve politik ic-
raatmda en başta yapması gere-
ken işlerden biri Doğu ve Gfl-
neydoğu'da istikrann yeniden
sağlanması. Alman Dışişleri Ba-
kanlığı hâlâ kendi vatandaşlan-
m Doğu ve Güneydogu Anado-
lu'ya gitmemeleri için uyanyor.
Bu yöreden gelen binlerce kişi
her yıl "Kürt olarak siyasi bas-
kı gördükleri" için sığınma hak-
kı istiyorlar. Almanya, KürtJe-
rin geleceği ile bilindiği gibi çok
yakından ilgileniyor.
Gerek Alman Dışişleri çevre-
leriyle, gerekse sosyal demokrat
muhalefetle yaptığımız görttş-
melerde 'Kürt sorunu' ile ilgili
şu mesajı aldık:
"Türkiye geçmişte Kürtlerin
varlığını inkâr ederek çok yan-
lış bir politika izkdi. Bu politi-
kada Cumhurbaşkanı Özal'm B-
derlitinde önemli degişiklikler
oldu ve olumlu adımJar atıidı.
Fakat bunlar yeterli degU. Yeni
hükümetin Kürtleri kendi kim-
likleri ile tanunası, oalara ken-
dilerini ifade bakkı vennesj ge-
rekiyor. Sorun askeri yöntem-
lerle çözülemeyecektir."
Alman hükümet ve muhale-
fet çevreleri, terör örgütü' ola-
rak kabul ettikleri PKK'yı ke-
sinlikle desteklemediklerini ve
onaylamadıklannı belirtiyorlar;
ancak sorunun askeri yöntem-
lerle değil, hukuk devleti kural-
lan çerçevesinde çözülmesi ge-
rektiğini vurguluyorlar. Bu ise
Alman görüşüne göre ancak
Kürtlere daha geniş haklar ve-
rilmesi ile sağlanabüecek. Daha
geniş haklar dendiğinde örneğin
Kürtlerin 'azmlık' olarak tanın-
ması, kendi siyasi katılım araç-
ianru yaratmalan, Kürtçenin ge-
liştirümesi, Kürt çocukların
kendi okullanna gidebilmesi vs.
anlaşılıyor. Böylece iki toplu-
mun barış içinde bir arada ya-
şayabileceği, 'devlet' tartışmala-
ruıın zemin kaybedeceği ve PKK
gibi örgütlerin 'gereksiz' hale
geleceği savunuluyor.
Avrupa için tehdit ve istikrarsız-
lık unsurlan. Bu nedenle Tür-
kiye, bu iki "potansiyel dert"in
önünde duran bir baraj.
Kürt sorunu
Ortadoğu konusunda İngiliz
dışişleri çevrelerinden edinilen
izlenim şu: Irak'ta üslenen ve
Suriye desteğindeki PKK'run te-
rör eylemlerinin Güneydogu
Anadolu'dan yayılarak başka
bölgelerde daha "cüretH" bir tır-
manışa geçmesi, Turkiye'nin
"hassas karm" olarak nitelenen
Güneydogu Anadolu'da ise, Fi-
üstin'deki "intifada"benzeri bir
halk hareketi başlaması beklen-
tisi var.
Hükümet, Kürt sorununu
Turkiye'nin iç sorunu olarak gö-
riiyor. Ancak tngiliz kamuoyu
gözünde Türkiye, Kürtlere, üp-
kı Irak gibi eziyet eden bir zor-
ba. Ayrıca, Türkiye denildi mi,
insan haklanna saygısızlık, ak-
la gelen iik kavram. Bu nedenle
İngiltere'nin Turkiye'ye bakışı ile
kamuoyunda Türkiye'nin yarat-
tığı izlenim farklı. Basında
Türkiye, başta Ingiltere olmak
üzere Batı Avrupa'nul petrol ge-
reksinimi için ve Islamcıhğm ya-
yılmasına engel için Ortadoğu-
daki en istikrarlı ve olabileceği
ölçüde demokratik bir ileri bek-
çi. Ama insan haklan ve sosyo
külturel bakımlardan Avrupa
düzeyinde olmayan ve olamaya-
cak bir mecburi müttefık.
Türkiye, fngiltere'nin gözün-
de yeni bir tampon görevi daha
yüklenmek üzere. Sovyetler Bir-
hği'nin parçalanma sürecini da-
ha da hızlandıracak bir etki ya-
pacak olursa, Kafkaslar'daki
bunalım da Avrupa için yeni bir
istikrarsızlık kaynağı olacak.
Major en kötü A
giyinen erkek !
• LONDRA (AA) —
tngiltere Başbakanı John
Major, Ingiltere'nin en kötü
giyinen erkeği seçildi.
Ingiltere'de yayımlanan
Arena Moda Dergisi'nin
son sayısında tercih ettiği
gri takım elbiseler
nedeniyle, "herkesin en ~
grisi" olarak nitelenen
Major, Ingiltere'de en kötü
giyinen 20 erkekten oluşan
listenin başında yer aldı.
Dergi, Major*un en kötü
alışkanhğının, gömleklerini
iç çamaşırlannın içine
sokmak olduğunu ve iç
çamaşırlannın kemerinin
ustünden görunmesinin de
Major açısından kötü bir
puan oluşturduğunu
kaydetti.
Libya-Suriye
görüşmeleri '
• ŞAM (AA) — Libya
Başbakanı Ebu Zeyd ömer
Durbah, ülkesinin ,
Lockerbie uçak faciasına
kanştığı yolundaki Ingiltere
ve ABD suçlamalanna karşı
başlatılac kampanya
çerçevesinde görüşmeierde
bulunmak amacıyla Şam'a
geldi. Durdah, önceki
akşam Şam'a vanşından
hemen sonra yaptıgı
açıklamada, Libya Devlet
Başkanı Muammer
Kaddafi'den Suriye Devlet
Başkanı Hafız El-Esad'a bir
mesaj getirdiğini bildirdi.
Orta Asya'ya
Iran
• TAHRAN (AA) —
Iran'ın Türkmenistan,
Azerbaycan, Kırgızistan,
Tacikistan, Kazakistan ve
özbekistan'da
konsolosluklar açacağı
bildirildi. Iran basınında
konuyla ilgili haberlerde,
Sovyetler Birliği ile yapılan
anlaşma gereği acüacak
olan konsolosluklann ne
zaman faaliyete geçeceği
konusunda herhangi bir
tarih verümedi. Bu arada
Azerbaycan'm başkenti
Bakü'de 3. Iran Sanayi ve
Ticaret Fuan önceki gün
acıldı. Iran'ın Gilan,
Mazadaran, Zencan, Batı
ve Doğu Azerbaycan
eyaletlerinden çok sayıda
firmanm katıldığı fuarda,
hafıf ve ağır sanayi, kimya
ve tekstil ürünleri ile
elektrikli eşyalann
sergilendiği belinildi.
Gümülcine9
de
bunalım bitrî
• GÜMÜLCİNE (AA) —
Gümülcine Valiliği, Batı
Trakya Türklerine ait
topraklar üzerinde
yapılmak istenen açık hava
hapishanesi ile ilgili son
duyurusunu geri çekti. Vali
Dionısios Karahalios,
KaracaogJan, Sirkeli, Ircan
ve Kozlukepir'in Türk
nahiye müdürlerini valiliğe
çağırarak söz konusu
duyurunun geçerli
omıadığım belirtti ve nahiye
müdürlerinden bölge
sakinlerine endişe edecek
bir durum olmadığuu
anlatmalanm istedi.
Gümülcine Valiliği 21
kasımda yayımladığı
duyuruda, açık hava
hapishanesi inşası için
önümüzdeki dört ay içinde
uzmanlann gerekli
ölçümleri yapacaklan
kaydedilerek araziJeri
istimlak edilecek toprak
sahiplerinin tazminat
alabilmeleri için 20 gün
içinde tapulanyla birlikte
başvuruda bulunmalan
gerektiğini belirtilmişti.
SSCB'ye
yardımı
• BRÜKSEL (AA) —
ATnin SSCB'ye 968 mityon
dolarhk yiyecek yardımı
yapmasına ilişkin anlaşma
önceki gün Brüksel'de AT
ve SSCB yetkileri
tarafından imzalandı. AT
yardımının 323 milyon
dolarhk bölümünün yiyecek
olarak verileceği, yardımın
kalan 645 milyon dolarhk
bölümünü ise yiyecek alımı
için açılacak kredinin
oluşturacağı kaydedildi.
Anlaşmanın Sovyet tarafı
adına, 2 günlük bir ziyaret
amacıyla Brüksel'de
bulunan Sovyet
Cumhuriyetler arası
Ekonomik Komite Başkanı
Ivan Silayev tarafından
imzalandığı bildirildi.